Baba İlyas: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kaynakların olmasına rağmen kişisel görüşünüze uymadığı için reddediyorsunuz, bu kural ihlalidir.
Etiketler: Geri al Geri alındı
Hiroşi (mesaj | katkılar)
Gerekçe:gereksiz ve kaynaksız bilgilere ve çıkarımlara gerek yok
Etiket: Elle geri alma
1. satır: 1. satır:
{{Alevilik}}
{{Alevilik}}
'''Şücâ’ed-Dîn Ebû'l-Bekâ Baba İlyâs bin Ali el-Horasânî''',<ref>[[Ahmet Yaşar Ocak|Ocak, Ahmet Yaşar]], ''Menâkıbu'l-Kudsiyye Fî Menâsıbi'l-Ünsiyye,'' (1995), Türk Tarih Kurumu, s. XLVIII.</ref> [[13. yüzyıl]]da [[Babailer|Bâbâ'îyye Tarikâtı]]'nın [[Anadolu]]'daki önderlerindendir.
'''Baba İlyâs bin Ali el-Horasânî,''' '''Şûcâ’eddîn-i Veli Ebû'l-Bekâ''' veya '''Resul Baba''',<ref>[[Ahmet Yaşar Ocak|Ocak, Ahmet Yaşar]], ''Menâkıbu'l-Kudsiyye Fî Menâsıbi'l-Ünsiyye,'' (1995), Türk Tarih Kurumu, s. XLVIII.</ref><ref name=":0">[https://referenceworks.brillonline.com/entries/encyclopaedia-of-islam-3/baba-ilyas-i-horasani-COM_24265?s.num=0&s.f.s2_parent=s.f.book.encyclopaedia-of-islam-3&s.q=baba+ilyas+horasani The Alid ('Alawi / Alevi) Turkmen Leader "Baba Ilyas Horasani" in the Seljuk Turkmen Anatolia]</ref> [[13. yüzyıl]]da [[Babailer|Bâbâ'îyye mektebi]]'nin [[Anadolu]]'daki [[Irak Türkmenleri|Türkmen]] [[Alevilik|Alevî]]-[[Caferilik|Caferî]] mektebine mensup olan [[Tasavvuf]], yani Aleviliğin [[Bektaşîlik|Bektaşî]] ve Vefai Tarikat önderlerindendir.<ref name=":0" /><ref>Âşıkpaşazâde Tarihi, s. 46</ref><ref>[https://www.gazeteduvar.com.tr/unlu-sufi-ebul-vefanin-mezari-bulundu-haber-1510057 Ünlü Alevi Türkmen Şeyhi Seyyid Ebû'l Vefâ el-Bağdadi'nin Alevi-Vefai Tekke ve Türbesi bulundu] (Baba İlyas Horasani'nin Alevi Türkmen Şeyhi olup, Tarikat Silsilesi Alevi-Vefai Tarikatına uzanmaktadır. Babaî isyanı, Alevilere edilen haksızlıklara karşı tüm Alevi Türkmen zümrenin ayaklanması olayına vesile olan Baba İlyas Horasani'dir.) Detaylı bilgi için: https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Babailik </ref> [[Alevilik|Alevîlerin]] [[aşiret]], yani soy geleneklerinde, [[Seyyid]] olan önderlerine Seyyid demekle beraber "[[Dede (Alevilik)|Dede]]" veya "Baba" kavramları denir.<ref>[https://referenceworks.brillonline.com/entries/encyclopaedia-of-islam-3/alids-COM_26329?s.num=1&s.f.s2_parent=s.f.book.encyclopaedia-of-islam-3&s.q=zayd+al+alawi Alid ('Alawi) Dynasty and the term "Alid" / 'Alawi" (turkish: Alevi)]</ref> Baba İlyas'ın lakabı bu geleneklere dayanmaktadır. Horasan Pîrlerinden ve [[Hacı Bektaş-ı Veli|Hacı Bektaş Velî]]'nin Halifesi olan [[Baba İlyas|Baba İlyas Horasanî]]'nin kendi ismiyle adlandırılan [[Alevilik|Alevî]]-[[Bektaşîlik|Bektaşî]] ocağına ([[Alevî ocakları|Baba İlyas Horasanî Ocağı]]) mensup olan [[Alevilik|Alevî]] [[Irak Türkmenleri|Türkmenler]] kadar yoğun olarak [[Çorum]], [[Amasya]], [[Tokat (il)|Tokat]], [[Ordu (il)|Ordu]] ve [[Kastamonu (il)|Kastamonu]]'da yaşamaktadırlar.<ref>[http://isamveri.org/pdfdrg/D01093/2014_70/2014_70_SAHINH.pdf Baba İlyas Horasani'nin Tarikat Silsilesi ve Alevi Türkmen Ocağı - Alevi-Vefailik ve Babai-İsyanı]

</ref>


== Yaşamı ==
== Yaşamı ==
Yaşamını sürdürdüğü devirde Anadolu’da Bâtınîliğin en önemli yayılma merkezini [[I. Rükneddin Mesud|Sultan Mes’ud evvel]] tarafından yaptırılmış olan Mes’udiye [[Tekke|tekkesi]] temsil ediyordu. [[Anadolu Selçukluları]]’nın nüfuz ve hâkimiyet sahaları tamamen Moğollar’ın denetim ve müsaadesine tâbi bulunuyordu. Birçok şehirlerde [[İlhanlılar]]’ın himâyesi altında [[Şiî]]liği neşreden “Bâtın’ûl-Mezhep Babalar” tarafından açılan zâviyelerin sayıları da gün geçtikçe artmaktaydı. Moğollar’ın nüfuzuyla Mes’udiye Medresesi müderrisi olan [[Alevilik|Alevî]]-[[Bektaşîlik|Bektaşî]] âlimlerden “Şeyh Mecd’ed-Dîn İsâ” azledilerek yerine [[Şia|Şîʿa]]-i [[Bâtıni]]yye’nin en değerli Alevi Türkmen [[dâî]]lerinden “Şems’ed-Dîn Ahmed Baba” atandı.<ref name=":0" />
Yaşamını sürdürdüğü devirde Anadolu’da Bâtınîliğin en önemli propaganda merkezini [[I. Rükneddin Mesud|Sultan Mes’ud evvel]] tarafından yaptırılmış olan Mes’udiye tekkesi temsil ediyordu. [[Anadolu Selçukluları]]’nın nüfuz ve hâkimiyet sahaları tamamen Moğollar’ın denetim ve müsaadesine tâbi bulunuyordu. Birçok şehirlerde [[İlhanlılar]]’ın himâyesi altında [[Şiî]]liği neşreden “Bâtın’ûl-Mezhep Babalar” tarafından açılan zâviyelerin sayıları da gün geçtikçe artmaktaydı. Moğollar’ın nüfuzuyla Mes’udiye Medresesi müderrisi olan [[Sünnî]] âlimlerden “Şeyh Mecd’ed-Dîn İsâ” azledilerek yerine [[Şia|Şîʿa]]-i [[Bâtıni]]yye’nin en değerli [[dâî]]lerinden “Şems’ed-Dîn Ahmed Baba” atandı.
{{ayrıca bakınız|Ebu'l Vefâ|Dede Karkğın|I. Rükneddin Mesud}}
{{ayrıca bakınız|Ebu'l Vefâ|Dede Karkğın|I. Rükneddin Mesud}}
=== Dede Karkğın’ın müridi olarak üstlendiği görev ===
=== Dede Karkğın’ın müridi olarak üstlendiği görev ===
''"Baba İlyâs",'' XIII. yy'dan itibaren [[Alevilik|Alevî]]-[[Bektaşîlik|Bektâşî]] [[Irak Türkmenleri|Türkmen]] zümreler arasında yayılarak,<ref>[[Aşıkpaşazade Tarihi]], s. 46.</ref> [[Yesev’îyye]], [[Kalender’îyye]] ve [[Baba Haydar|Haydar’îyye]] gibi diğer tarikatler ile birlikte XIV. yy'a kadar Anadolu'da mevcudiyetini sürdüren Türkmen Alevi-[[Ebu'l Vefâ el-Bağdâdî|Vefâ’îyye]]<ref>Dursun Gümüşoğlu: Tâcü'l Arifîn es-Seyyid Ebu'l Vefâ Menakıbnamesi - Yaşamı ve Tasavvufi Görüşleri, Can Yayınları, 2006, s. 48</ref> Alevî-Bektaşî Türkmen tarikâtının ruhanî önderi ve Horasan azizlerinden olan ve çok sayıda mürid ve halifeleri bulunan Tunceli, Amasya, Tokat ve özellikle [[Çorum (il)|Çorum]]'lu Şah İbrahim Veli, Baba Mansur, Ağuiçen, Kureyşan ve gibi birçok Alevi-Bektaşi ve Alevi-Vefaî Ocaklarına ve Türkmen aşiretlerine mensupturlar.<ref>Horasan Erenleri ve Alevilik araştırma dergisi ve Türk Tasavvuf Erkannamelerinde Alevi-Vefailik Tarikatı - Yazar: Dursun Gümüşoğlu</ref> Seyyid Alevîlerinden ''"[[Dede Karkğın]]"'' ''(Dede Garkın, Dede Kargın, Dede Karğın ya da Dede Karkın) Abdal Ata Sultan (Abdal Ata köyünde medfun), Teslim Abdal ve Elvan Çelebi (torunu)''<ref>Tarihçi Hamza Aksüt'e göre, günümüzde Mardin il sınırları içerisinde yer alan Dedeköy'de yaşamıştı.</ref><ref>Elvan Çelebi'nin ''"Menâkıbu'l Kudsiyye-Fi Menâsıbi'l-Ünsiyye"'' adlı eserinin ilk bölümü ''[[Dede Karkğın]]'' hakında günümüzde elde kalan en önemli kaynağı teşkil etmektedir.</ref> tarafından bu tarikâtın inançlarını [[Anadolu]]'daki [[Irak Türkmenleri|Türkmenler]] arasında yaymak amacıyla ''Şeyh Ali Ataman veya Ali Otman Baba''<ref>[[Alevî ocakları|Alevi Ocakları]] - Şeyh Ali Otman Baba (Otman veya Ataman olarakta zikredilir)</ref>'', Aynu'd-Devlet Dede, Hacı Bağdın, ve Hacı Mihman'' ile birlikte görevlendirilmiş beş halifenin en genci ve meşhur olanı idi.<ref>Âşıkpaşazâde Tarihi, s. 47</ref> ''[[Baba İlyas]]'', [[Çorum]]'da yaşayıp daha sonra 1231 yılında Amasya yakınlarındaki lendi adıyla isimlendirilen ''İlyasköy (Çat)''<ref>Amasya'nın Çat ''(günümüzdeki İlyasköy)'' köyünde Baba İlyas'ın türbesi bulunmaktadır.</ref> köyüne yerleşti ve kendisine ait Türbesi'de ''"Hamdullah Çelebi"'' Türbesi ve [[Cemevi|Cem Evi]]'nin içersindedir.<ref>Âşıkpaşazâde Tarihi, s. 51 - ''Baba İlyas Horasani torunlarından Muhlis Paşa evladından Elvan Çelebi Menakıbnâmesi ve Alevilik Tarihi - Dursun Gümüşoğlu''</ref>
''"Baba İlyâs",'' XIII. yy'dan itibaren Türkmen zümreler arasında yayılarak,<ref>[[Aşıkpaşazade Tarihi]], s. 46.</ref> [[Yesev’îyye]], [[Kalender’îyye]] ve [[Baba Haydar|Haydar’îyye]] gibi diğer tarikatler ile birlikte XIV. yy'a kadar Anadolu'da mevcudiyetini sürdüren [[Ebu'l Vefâ el-Bağdâdî|Vefâ’îyye]]<ref>Dursun Gümüşoğlu: Tâcü'l Arifîn es-Seyyid Ebu'l Vefâ Menakıbnamesi - Yaşamı ve Tasavvufi Görüşleri, Can Yayınları, 2006, s. 48</ref> tarikâtının ruhanî önderi ve Horasan azizlerinden olan ve çok sayıda mürid ve halifeleri bulunan ''"[[Dede Karkğın]]"'' ''(Dede Garkın, Dede Kargın, Dede Karğın ya da Dede Karkın)''<ref>Tarihçi Hamza Aksüt'e göre, günümüzde Mardin il sınırları içerisinde yer alan Dedeköy'de yaşamıştı.</ref><ref>Elvan Çelebi'nin ''"Menâkıbu'l Kudsiyye-Fi Menâsıbi'l-Ünsiyye"'' adlı eserinin ilk bölümü ''[[Dede Karkğın]]'' hakkında günümüzde elde kalan en önemli kaynağı teşkil etmektedir.</ref> tarafından bu tarikâtın inançlarını [[Anadolu]]'daki Türkmenler arasında yaymak amacıyla ''Şeyh Osman, Aynu'd-Devlet Dede, Hacı Bağdın, ve Hacı Mihman'' ile birlikte görevlendirilmiş beş halifenin en genci ve meşhur olanı idi. ''Baba İlyas'', 1231 yılında Amasya yakınlarındaki Çat ''(İlyasköy)''<ref>Amasya'nın Çat ''(günümüzdeki İlyasköy)'' köyünde Baba İlyas'ın türbesi bulunmaktadır.</ref> köyüne yerleşti.


=== Şâhsiyeti ===
=== Şâhsiyeti ===
Kendi adına bir tarikât kurmamış, Vefâ’îyye şeyhî olarak olarak Çat köyündeki zâviyesinde, [[İslâmiyet]]'e yeni girmiş olan, eski inançlarını koruyan ve okuma yazma bilmeyen yarı göçebe [[Türkmenler]]'e kendi anlayışlarına uygun bir [[tasavvuf]] anlayışı sunmuştur. Ayrıca, [[Türkmenler]]'i Selçuklu Hükümeti'nin baskısından kurtaracak bir Alevi şeyhi olarak ortaya çıkmıştır. Onun tâlimatlarını canla başla uygulayan ve kendilerine rehber edinen Alevi [[Türkmenler]] kendisine ''"Baba Resûl"'' lakabını vermişlerdi.
Kendi adına bir tarikât kurmamış, Vefâ’îyye şeyhî olarak olarak Çat köyündeki zâviyesinde, [[İslâmiyet]]'e yeni girmiş olan, eski inançlarını koruyan ve okuma yazma bilmeyen yarı göçebe [[Türkmenler]]'e kendi anlayışlarına uygun bir [[tasavvuf]] anlayışı sunmuştur. Ayrıca, [[Türkmenler]]'i Selçuklu Hükümeti'nin baskısından kurtaracak bir [[Mehdî]] olarak ortaya çıkmıştır. Onun tâlimatlarını canla başla benimseyen [[Türkmenler]] kendisine ''"Baba Resûl’Allâh"'' adını vermişlerdi.


=== Fikirleri ===
=== Fikirleri ===
27. satır: 25. satır:


=== Anadolu Alevîliği üzerinde yarattığı tesirler ===
=== Anadolu Alevîliği üzerinde yarattığı tesirler ===
Baba İlyâs'ın bu hareketle başlatmış olduğu [[Alevilik|Alevî]]-[[Bektaşîlik|Bektaşî]] tasavvufî-dinî hareket , asıl onun ölümünden sonra oğlu ''"Muhlis Paşa"'' ve diğer hâlifeleri aracılığıyla Anadolu'nun dört bir yanına yayılmış, [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]]'nin kuruluşu döneminde ''"Abdalân-ı Rûm Hareketi"'' ve nihâyetinde de Bektâşîliği ortaya çıkarmış, XVI. yüzyılda da kendilerine [[Kızılbaş]] (Alevî askerlerin savaştaki kızıl renkteki sarıkları) adı verilen toplulukların doğmasına vesile olmuştur.
Baba İlyâs'ın bu hareketle başlatmış olduğu tasavvufî-dinî hareket , asıl onun ölümünden sonra oğlu ''"Muhlis Paşa"'' ve diğer hâlifeleri aracılığıyla Anadolu'nun dört bir yanına yayılmış, [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]]'nin kuruluşu döneminde ''"Abdalân-ı Rûm Hareketi"'' ve nihâyetinde de Bektâşîliği ortaya çıkarmış, XVI. yüzyılda da kendilerine [[Kızılbaş]] ve [[Râfızî]] adı verilen toplulukların doğmasına vesile olmuştur.
{{Ayrıca bakınız|Anadolu Alevîliği|Caferîlik|Kızılbaşlık|Hurûfîlik|Bektâşîlik|Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde Alevîler|Alevî Hanedanı}}
{{Ayrıca bakınız|Anadolu Alevîliği|Râfızîlik|Kızılbaşlık|Hurûfîlik|Bektâşîlik|Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde Alevîler}}
{{şiilik|collapsed=1}}
{{şiilik|collapsed=1}}



Sayfanın 13.59, 12 Ocak 2022 tarihindeki hâli

Şücâ’ed-Dîn Ebû'l-Bekâ Baba İlyâs bin Ali el-Horasânî,[1] 13. yüzyılda Bâbâ'îyye Tarikâtı'nın Anadolu'daki önderlerindendir.

Yaşamı

Yaşamını sürdürdüğü devirde Anadolu’da Bâtınîliğin en önemli propaganda merkezini Sultan Mes’ud evvel tarafından yaptırılmış olan Mes’udiye tekkesi temsil ediyordu. Anadolu Selçukluları’nın nüfuz ve hâkimiyet sahaları tamamen Moğollar’ın denetim ve müsaadesine tâbi bulunuyordu. Birçok şehirlerde İlhanlılar’ın himâyesi altında Şiîliği neşreden “Bâtın’ûl-Mezhep Babalar” tarafından açılan zâviyelerin sayıları da gün geçtikçe artmaktaydı. Moğollar’ın nüfuzuyla Mes’udiye Medresesi müderrisi olan Sünnî âlimlerden “Şeyh Mecd’ed-Dîn İsâ” azledilerek yerine Şîʿa-i Bâtıniyye’nin en değerli dâîlerinden “Şems’ed-Dîn Ahmed Baba” atandı.

Dede Karkğın’ın müridi olarak üstlendiği görev

"Baba İlyâs", XIII. yy'dan itibaren Türkmen zümreler arasında yayılarak,[2] Yesev’îyye, Kalender’îyye ve Haydar’îyye gibi diğer tarikatler ile birlikte XIV. yy'a kadar Anadolu'da mevcudiyetini sürdüren Vefâ’îyye[3] tarikâtının ruhanî önderi ve Horasan azizlerinden olan ve çok sayıda mürid ve halifeleri bulunan "Dede Karkğın" (Dede Garkın, Dede Kargın, Dede Karğın ya da Dede Karkın)[4][5] tarafından bu tarikâtın inançlarını Anadolu'daki Türkmenler arasında yaymak amacıyla Şeyh Osman, Aynu'd-Devlet Dede, Hacı Bağdın, ve Hacı Mihman ile birlikte görevlendirilmiş beş halifenin en genci ve meşhur olanı idi. Baba İlyas, 1231 yılında Amasya yakınlarındaki Çat (İlyasköy)[6] köyüne yerleşti.

Şâhsiyeti

Kendi adına bir tarikât kurmamış, Vefâ’îyye şeyhî olarak olarak Çat köyündeki zâviyesinde, İslâmiyet'e yeni girmiş olan, eski inançlarını koruyan ve okuma yazma bilmeyen yarı göçebe Türkmenler'e kendi anlayışlarına uygun bir tasavvuf anlayışı sunmuştur. Ayrıca, Türkmenler'i Selçuklu Hükümeti'nin baskısından kurtaracak bir Mehdî olarak ortaya çıkmıştır. Onun tâlimatlarını canla başla benimseyen Türkmenler kendisine "Baba Resûl’Allâh" adını vermişlerdi.

Fikirleri

Baba İlyas, Tanrı sevgisinin dinin katı kurallarıyla oluşmayacağını, bunu ancak insanın kendi sevgisiyle yaratabileceğini söylüyordu. Kadın-erkek ayrımına karşı çıkıyor, bütün insanların eşitliğini savunuyordu. Türkmenlerin o zamanki yaşamlarına son derece uygun olan ortak mülkiyete dayalı bir toplumsal düzen öneriyordu. Anadolu Selçuklu yönetimi altında kötü koşularda yaşayanlar arasında da çok sayıda izleyicisi vardı. Torunu Elvan Çelebi'nin sağladığı yeni bilgilerin ışığı atında İbn-i Bîbî'nin çelişkili ifadeleri tekrar değerlendirildiğinde Bâbâ'î isyânının asıl tertipçisinin Baba İshâk Kefersudî değil, Baba İlyas'ın kendisi olduğu anlaşılmaktadır.[7]

Kayseri Kadılığı’na tâyini

Manevî bir hayat sürdüğü Amasya'nın Çat köyünde müridleri tarafından mucizeler yaratan çok saygın bir üst düzey azîz olarak görülmekteydi. Melik Dânişmendiye devrinde ise bütün Anadolu’da meşhur olan Horasanlı Baba İlyas, “İbrahim Bey’in oğlu Yağ Basan Bey” zamanında Kayseri’ye kadı olarak atandı.

Hankah Mes’udiye Şeyhliği’ne tâyini

Birinci Âlâ’ed-Dîn Key-Kûbâd tahta geçtiğinde, Amas’ya Kadılığı’na Taky’ed-Dîn’i, Mes’udiye Müderrisliği’ne Tâc’ed-Dîn Yûsuf Tebrizî’yi, Hankah Mes’udiye Şeyhliği’ne de Tâc’ed-Dîn Ebû’l Vefâ Harezmî’yi atadı. Ebu'l Vefâ’nın ölümü üzerine de yerine onun hâlifelerinden Kayseri Kadısı ve Şîʿa-i Bâtıniyye’nin en meşhurlarından olan Babâîler pirî Şücâ’ed-Dîn Ebû’l Bekâ Baba İlyâs Horasanî’yi tâyin etti.

Baba İlyâs’ın i'dam edilmesi

Mürîdi Baba İshâk Kefersudî'nin topladığı göçebe Türkmenler'den oluşan ordusu ile Malatya'da "Selçuklu Valisi Muzaffer’ûd-Dîn Ali Şîr" kuvvetlerini bozguna uğratmasının ve ordusu ile Amasya üzerine yürümesinin ardından Selçuklular aleyhine vuku bulan tüm bu olumsuz gelişmelerin yegâne müsebbibi olarak algılanan "Baba İlyâs" "Amasya'daki Selçuklu Ordusu Komutanı Mübâriz’ûd-Dîn-i Armağanşâh" tarafından i'dam edildi. Amasya'daki Hangah-ı Mesudi denilen zaviyenin şeyhi olan Baba İlyas'ın vefatı (1240'ta idam edilmesi) üzerine yerine halifesi ve birader-zadesi Şemseddin Ebu'l-Fezail Behlül bin Hüseyin el-Horasani şeyh olmuştur.[8].[9]

Anadolu Alevîliği üzerinde yarattığı tesirler

Baba İlyâs'ın bu hareketle başlatmış olduğu tasavvufî-dinî hareket , asıl onun ölümünden sonra oğlu "Muhlis Paşa" ve diğer hâlifeleri aracılığıyla Anadolu'nun dört bir yanına yayılmış, Osmanlı Devleti'nin kuruluşu döneminde "Abdalân-ı Rûm Hareketi" ve nihâyetinde de Bektâşîliği ortaya çıkarmış, XVI. yüzyılda da kendilerine Kızılbaş ve Râfızî adı verilen toplulukların doğmasına vesile olmuştur.

Kaynakça

  1. ^ Ocak, Ahmet Yaşar, Menâkıbu'l-Kudsiyye Fî Menâsıbi'l-Ünsiyye, (1995), Türk Tarih Kurumu, s. XLVIII.
  2. ^ Aşıkpaşazade Tarihi, s. 46.
  3. ^ Dursun Gümüşoğlu: Tâcü'l Arifîn es-Seyyid Ebu'l Vefâ Menakıbnamesi - Yaşamı ve Tasavvufi Görüşleri, Can Yayınları, 2006, s. 48
  4. ^ Tarihçi Hamza Aksüt'e göre, günümüzde Mardin il sınırları içerisinde yer alan Dedeköy'de yaşamıştı.
  5. ^ Elvan Çelebi'nin "Menâkıbu'l Kudsiyye-Fi Menâsıbi'l-Ünsiyye" adlı eserinin ilk bölümü Dede Karkğın hakkında günümüzde elde kalan en önemli kaynağı teşkil etmektedir.
  6. ^ Amasya'nın Çat (günümüzdeki İlyasköy) köyünde Baba İlyas'ın türbesi bulunmaktadır.
  7. ^ Ocak, Ahmet Yaşar, XII yüzyılda Anadolu'da Babâîler İsyânı, sahife 83-89, İstanbul, 1980.
  8. ^ Hüseyin Hüsameddin, Amasya Tarihi, I , İstanbul, 1327 -1330, 235-236; Il, 395-396.
  9. ^ İbn-i Bîbî, El-Evâmir’ûl-‘alâ’iyye, sahife 498-499.