İçeriğe atla

Ümmü Gülsüm bint Ali

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Ümmü Gülsüm bint Ali
Doğum627
Ölüm680'den önce
Dinİslam
EvlilikÖmer (638-644)
Çocuk(lar)Zeyd
Rukiyye
Ebeveyn(ler)Ali
Fatıma

Ümmü Gülsüm bint Ali (Arapçaأُمّ كُلْثُوم بِنْت عَلِيّ), diğer adıyla Zeyneb es-Suğra (Arapçaزَيْنَب ٱلصُّغْرَىٰ), Fatıma ile Ali bin Ebu Talib'in en küçük kızıdır. Fatıma, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali ise onun kuzeniydi. Ali ayrıca dördüncü halife (h. 656-661) ve Şii inancına göre ilk imam olarak kabul edilir.

Ümmü Gülsüm, genç yaştayken 632 yılında hem dedesini hem de annesini kaybetti. Henüz çocukken, ikinci halife Ömer bin Hattab (h. 634-644) onunla evlenmek istedi. Ancak bu talep, Ümmü Gülsüm ve babası Ali tarafından, kızının ergenlik çağına ermediği nedeniyle reddedildi. Ömer evlilik teklifinde ısrar edince, Ali sonunda bazı önde gelen Müslümanların desteğiyle bu evliliğe razı oldu. Ömer'in, 11 yaşındaki Ümmü Gülsüm ile evliliği, çeşitli ideolojik tartışmalara konu olmaktadır.

Ümmü Gülsüm, 680 yılında gerçekleşen Kerbelâ Olayı'ndan sağ kurtuldu. Bu savaşta kardeşi Hüseyin ve erkek akrabalarının çoğu, Emevî halifesi Yezîd bin Muaviye'nin (h. 680-683) güçleri tarafından öldürüldü. Hüseyin'in kampındaki kadınlar ve çocuklar, savaş sonrasında esir alındı ve önce Kufe'ye, ardından Emevî başkenti Şam'a götürüldü. Kufe'de Ümmü Gülsüm'e atfedilen bir halka açık konuşmada, Yezîd'i kınadığı, Hüseyin'i savunduğu ve Hüseyin'in ölümündeki rolleri nedeniyle Kufelileri azarladığı aktarılır. Daha sonra serbest bırakıldı ve memleketi Medine'ye döndü.

627 yılında doğmuştur. Babası İslam peygamberi Muhammed'in damadı Ali, annesi Muhammed'in kızı Fatıma'dır. Ali'nin Ümmü Gülsüm adındaki iki kızından büyük olanıdır.

Halife Ömer'le evliliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ömer ile yaptığı evlilik Sünni kaynaklarda geçiyorken Şii kaynaklar arasında tartışmalıdır. Şii kaynaklarda; Ömer'in Ali'yi tehdit ederek kızıyla evlendiği, Ömer'in Ali'nin Fatıma'dan olmayan başka hanımından olan kızıyla evlendiği, Ömer'in Ali'nin Necran'dan çağırdığı bir cinle evlendiği ve böyle bir evliliğin hiç gerçekleşmediği gibi çeşitli rivayetler vardır.

Sünni kaynaklara göre Ömer, Muhammed ile akrabalık bağını güçlendirmek için Ümmü Gülsüm ile evlenme isteğini Ali'ye beyan etti. Ali ise kızının ergenlik çağına ermediğinden ve kardeşi Cafer bin Ebu Talib'in oğluyla evlendirmek istediğinden bu isteğe karşı çıktı. Ancak Ömer'in ısrar etmesi üzerine Ali rıza gösterdi. Ümmü Gülsüm Ömer ile 638 yılının son aylarında evlendi. Bu evlilikten Zeyd ve Rukiyye adında iki çocukları oldu.[1][2] Oğlu Zeyd annesi ile aynı gün ölmüştür, kızı Rukiyye ise İbrahim bin Nuaym en-Nehhâm ile evlenmiştir.[3]

Ümmü Gülsüm, kardeşi Hüseyin ve erkek akrabalarının çoğunun Emevi halifesi Yezid bin Muaviye'nin (680-683) güçleri tarafından katledildiği 680 yılındaki Kerbela Savaşı'ndan sağ kurtuldu. Hüseyin'in kervanındaki kadınlar ve çocuklar savaştan sonra esir alındı ve Kufe'ye ve ardından Emevi başkenti Şam'a götürüldü. Kufe'de Ümmü Gülsüm'e atfedilen halka yaptığı konuşmada o Yezid'i yaptığı zulümden ötürü kınadı, Hüseyin'i savundu ve Kufeliler'e onun ölümündeki rolleri nedeniyle kızgınlığını belirtti. Daha sonra serbest bırakıldı ve memleketi Medine'ye geri döndü.

Müslüman tarihçi İbn Ebî Tahir Tayfur (ö. 893) kadınların etkileyici konuşmalarından oluşan bir antoloji olan Balağatu'l Nisa eserinde Kerbela hakkında iki konuşma kaydeder. İki konuşmadan birini Küfe pazarında Ümmü Gülsüm'e, diğerini ise Şam'da Yezid'in sarayında kız kardeşi Zeynep'e atfeder. Ancak çoğu Şii yazar daha sonra her iki vaazı da Zeynep'e atfetmiştir. İlk vaazla ilgili olarak İbn Tayfur, Kufelilerin Muhammed'in ailesini esaret altında gördüklerinde ağlayıp sızladıklarını yazar. Ümmü Gülsüm (veya Zeynep) daha sonra kalabalığa hitap etti ve Hüseyin'in ölümündeki rolleri nedeniyle onları azarladı.

Halifenin eşi sıfatıyla Bizans kraliçesi ile hediyeleşmiştir. Ömer'in ölümünün ardından amcası Cafer bin Ebu Talib'in oğullarıyla evlenmiştir. İkinci evliliğini Avn ile, onun ölümünün ardından diğer kardeşi Muhammed ile, onun da ölümünün ardından Abdullah ile evlenmiştir. Cenaze namazını üvey oğlu Abdullah bin Ömer kıldırmıştır.[4]

  1. ^ Muhammad ibn Saad. Kitab al-Tabaqat al-Kabir vol. 8. Translated by Bewley, A. (1995). The Women of Madina. London: Ta-Ha Publishers.
  2. ^ Muhammad ibn Saad. Kitab al-Tabaqat al-Kabir vol. 3. Translated by Bewley, A. (2013). The Companions of Badr, p. 204. London: Ta-Ha Publishers.
  3. ^ Mus‘ab b. Abdullah ez-Zübeyrî, Nesebü Kureyş (nşr. E. Lévi-Provençal), Kahire 1982, s. 349
  4. ^ Huriye Martı, TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt: 42, sayfa: 323-324