Sünnilik

Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Ehl-i Sünnet sayfasından yönlendirildi)
Ehl-i Sünnet
Kâbe
Toplam nüfus
y. 1,7 milyar[1] artış (bireysel olarak Müslüman, toplu olarak Ümmet olarak anılır)
Kurucu
Muhammed
Önemli nüfusa sahip bölgeler
Endonezya238.590.000[2]
Pakistan218.250.000[2]
Bangladeş149.292.000[2]
Dinler
İslam
Kutsal kitaplar
Kur'an
Diller
Klasik Arapça

Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat ("mânevî alanda çizilen yolu benimseyenler"), kısaca Ehl-i Sünnet ya da Sünnîlik (Arapça: أهل السنّة ehlü’s-sünne), İslâm dininin Dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri (diğeri Şîa) ve %77-80'lik bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur.[3] Zaman zaman Sünnî İslam veya Sünnî mezhebi ifadesi de kullanılır. Günümüzde Sünnîlik, kendi içerisinde günümüzde yaşayan iki akaid mezhebi (Mâtürîdiyye - Eş'ariyye), dört fıkıh mezhebini (Hanefî, Şâfiî, Mâlikî, Hanbelî) içermektedir.

Sünni itikad mezhepleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Sünni fıkıh mezhepleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Sünni fıkıh mezhepleri Hanefi, Şafiî, Maliki ve Hanbeli mezheplerinden oluşur. Bu dört mezhepten ilki olan Hanefî mezhebi Mâtûridîlik'e bağlı iken Hanbeli, Şâfiî ve Mâlikîler Eş'ârîye bağlıdırlar. Ehl-i Sünnet'in İtikadi mezhepleri olan Eş'ârî ve Mâtûridî mezhepleri arasında inançsal açıdan büyük farklılık yoktur. Fıkhi konularda yani uygulama ve ibadetlerde dört fıkhi mezhep arasında bazı farklılıklar görülür.

Hanbelî mezhebinden ayrılan[kaynak belirtilmeli] Takıyyüddin İbn Teymiyye ve İbn Kayyim el-Cevziyye gibi alimlerin fıkhi görüşleri günümüzde, 18. yüzyılda Arabistan'da dinsel ve siyasal bir hareket olarak ortaya çıkan Vehhâbîlik çerçevesinde yorumlanmış biçimiyle varlığını sürdürmektedir. İbn-i Teymiyye'nin görüşlerini daha aşırı yola sokan Suudi Arabistan Vehhabileri'dir. Vehhabiler'in bazı itikadi inançları Ehl-i Sünnet'ten farklıdır. Bu sebeple bazı Sünniler, Vehhabileri Ehli Sünnet'ten saymazlar.

Sünni mezhepler (fıkıh okulları) dört tanedir:

Bu dört Sünni fıkıh okulu dışında da fıkıh okulları olmasına karşın daha az sayıda izdeşe sahip olmuş ve diğer dört mezhep dışında daha az tanınmışlar ve zamanla yok olmuşlar ve izdeşleri tarafından kayıt altına alınamamışlardır.

Sünniler, her Müslümanın bu mezheplerden birini benimseyip, uygulamalarını seçtikleri bu mezhebe göre yapmaları gerektiğine inanırlar ve mezheplerin birleştirilmesi denen Telfik-i Mezahib'i uygun (câiz) görmezler.

Hadis ve sünnet anlayışı[değiştir | kaynağı değiştir]

Kur'an'ın İslâm dinindeki yeri tüm Müslüman gruplarca benimsenmekle birlikte hadis konusunda çeşitli İslami grupların farklı anlayışlara sahip oldukları bilinmektedir. Hadisler İslamiyetin ilk dönemlerindeki peygamber ve yakınlarının ibadete, muamelat denilen dindeki çeşitli konulara ilişkin görüş ve davranışları yansıtan kayıtlardır. Müslüman bilginler peygamberin vefatından sonra İslam toplumunun karşı karşıya kaldığı sorunlara Kur'an'dan ve sünnetten sonra üçüncü kaynak kabul edilen Hadislerden delillerle çözüm getirmeye çalışmışlardır. Sünnilik, Şiiliğin aksine Muhammed döneminde yaşamış peygamberin yakınındaki tüm arkadaşlarına (Sahâbe denir) dinin güvenilir kaynağı olarak yaklaşmakta olduğundan çeşitli Hadis bilginlerinin hadis kriterlerine uygun buldukları tüm hadisleri hangi sahabe kanalıyla gelirse gelsin kabul etmektedir. Yine Sünnilik ilk dört halifeyi (Ebû Bekir, Ömer, Osman ve Ali) Muhammed'den sonra gelen güvenilir ve tazime layık dini kişilikler olarak kabul ederler. Oysa Şiiler ilk üç halifeyi (Ebu Bekir, Ömer ve Osman) Ali'nin elinden halifeliği çeşitli yollarla gasp etmiş kişiler olarak bakıp tazim göstermezler. Şiilerin bir kısım sahâbeyi güvenilmez kabul edip sadece on iki imamdan gelen hadisleri doğru ve güvenilir (sahih) kabul etmesine karşılık Sünniliğin güvenilirliği tüm sahabeyle genişlettirmesi her iki grubun hadis külliyatlarında bir kısım farklılıklar bulunmasına yol açmıştır.

Sünni İslam anlayışında peygamberden aktarıldığı güvenilir (sahih) kabul edilen "Sahihayn" diye tanımlanan hadis kitapları şunlardır:

İçeriği tamamen sahih kabul edilmemekle beraber çok meşhur olanlar şunlardır:

İçeriği tamamen sahih kabul edilmemekle beraber günümüze ulaşıp da diğerleri kadar meşhur olmamışları ise şunlardır: Sahih literatürü:

Müstedrek ve Mustahreç literatürü:

Müsned literatürü: