Türk tarihi: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
→Yabancı kitaplar: Yanlış harf düzeltmesi. |
İçerik eklendi Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği |
||
6. satır: | 6. satır: | ||
'''Türk tarihi''', günümüzdeki [[Türk halkları|Türk halklar]]'ın ve yabancı halkların arasında zamanla erimeden önce [[Türk dilleri ailesi|Türk dilini]] konuşmuş olan Türk topluluklarının ortak tarihidir. [[Göktürkler]]den önce varolmuş Türk dili konuşan topluluklar bazı tarihçiler tarafından, ''Türk'' tabiri yerine ''[[Ön Türk]]'' tabiri ile anılır. |
'''Türk tarihi''', günümüzdeki [[Türk halkları|Türk halklar]]'ın ve yabancı halkların arasında zamanla erimeden önce [[Türk dilleri ailesi|Türk dilini]] konuşmuş olan Türk topluluklarının ortak tarihidir. [[Göktürkler]]den önce varolmuş Türk dili konuşan topluluklar bazı tarihçiler tarafından, ''Türk'' tabiri yerine ''[[Ön Türk]]'' tabiri ile anılır. |
||
Türkler'in siyasi bir topluluk olarak ilk tarih sahnesine çıkmalarının Hun (Hiung-nu'lar veya Şiongnu'lar) hükümdarlığı ile olduğuna dair iddialar vardır.<ref>Sina Akşin, ''Ana Çizgileriyle Türkiyenin Yakın Tarihi'', İmaj Yayınevi, Ankara, 1996, ISBN 975-7852-18-X, s.1.</ref><ref name="LarousseTürkler">Büyük Larousse, ''Türkler'' maddesi, İnterpress</ref>. Başlangıcı hususunda tartışmalar olsa da Türklerin tarihi, dünya tarihinin önemli bir parçasıdır. Avrasya ve Kuzey Afrika'da ortaya çıkan her halkın tarihi uzaktan veya yakından Türklerin hareketlerinden etkilenmiştir. Türkler doğu kültürlerini batıya ve batı kültürlerini doğuya taşımakla da önemli bir rol oynamışlardır. Kendi dinleri [[Tengricilik]]'ten sonra benimsedikleri yabancı dinlerinde çok kez öncüsü ve savunucusu olmuş ve yayılmalarını ve gelişmelerini sağlamışlardır ([[Mani dini]], [[Musevilik]], [[Budizm]], [[Ortodoksluk|Ortodoks]] ve [[Nasturiler|Nasturi Hristiyanlığı] |
Türkler'in siyasi bir topluluk olarak ilk tarih sahnesine çıkmalarının Hun (Hiung-nu'lar veya Şiongnu'lar) hükümdarlığı ile olduğuna dair iddialar vardır.<ref>Sina Akşin, ''Ana Çizgileriyle Türkiyenin Yakın Tarihi'', İmaj Yayınevi, Ankara, 1996, ISBN 975-7852-18-X, s.1.</ref><ref name="LarousseTürkler">Büyük Larousse, ''Türkler'' maddesi, İnterpress</ref>. Başlangıcı hususunda tartışmalar olsa da Türklerin tarihi, dünya tarihinin önemli bir parçasıdır. Avrasya ve Kuzey Afrika'da ortaya çıkan her halkın tarihi uzaktan veya yakından Türklerin hareketlerinden etkilenmiştir. Türkler doğu kültürlerini batıya ve batı kültürlerini doğuya taşımakla da önemli bir rol oynamışlardır. Kendi dinleri [[Tengricilik]]'ten sonra benimsedikleri yabancı dinlerinde çok kez öncüsü ve savunucusu olmuş ve yayılmalarını ve gelişmelerini sağlamışlardır ([[Mani dini]], [[Musevilik]], [[Budizm]], [[Ortodoksluk|Ortodoks]] ve [[Nasturiler|Nasturi Hristiyanlığı]Türk Kimliğinin Ortaya Çıkışı ve İlk TürklerTürk Kimliğinin Ortaya Çıkışı ile Türklerin kendilerine Türk demeye başlaması, Türk Kelimesinin anlamını ve İlk Türk toplumları hakkında araştırma notları. |
||
Türk’lük kavramının ortaya çıkışı bugün Türk olarak tanımladığımız toplumların tarih sahnesine çıkması ile neredeyse yaşıttır. Bunun yanında “Türk” ifadesinin nasıl ve ne zaman kullanılmaya başlandığı ile ilgili yoğun bir handikap ve bilgi kirliliği mevcuttur. Araştırılması ve bu araştırmaların arkeolojik çalışmalarla teyit edilmesi çok zor olan Asya tarihi maalesef kimi tarihçilerin keyfe keder yorumlarlarıyla ciddiyetsiz bir hal almış durumdadır. Günümüzde yapılan detaylı araştırmalarda ve Türk’lerin ilişkide bulunduğu toplumların tarihlerinde kendi Tarihimizin izlerine rahatlıkla ulaşabiliyoruz. |
|||
Türk toplumlarını teşkil eden “Amerind - Beyaz Irk” melezi Ön Türk’ler, tarih sahnesine iki koldan (Aral Gölü ve Tanrı Dağları) çıkmış, bu iki kol 4.000 Yıl önce ÖTÜKEN’de birleşerek yeni bir toplum oluşturmuştu. M.ö. 2.000 li yıllarda ortaya çıkan bu toplum artık Kendisine “Türk” demeye başlamıştır. Zira Aral’dan gelen Ön Türk kolu, buraya göç etmeden önce kendilerine “Türk” demekteydiler. Aral Kolundan gelen Ön Türk’lerin kendilerine Türk demeleri, Tanrı dağlarındaki buluşmadan 1000 yıl önce başlar. Dolayısıyla Türklük kavramının kaynağına ulaşmamız için Kendilerine ilk Türk diyen Aral’lı Ön Türk kolunun üzerinde yoğunlaşmamız gerekecektir. |
|||
Aral’lı Ön Türk’ler tarih sahnesine -8.000’li yıllarda çıkmışlardı. Kuzeyden inen Amerind’ler ile Aral Gölünün yerlileri olan Beyaz Irk mensubu iki toplum burada akrabalık bağı kurarak uzun yıllar yaşamış ve en eski Ön Türk toplumunun temellerini oluşturmuşlardı. Kendilerine henüz “Türk” demeyen bu toplum, binlerce yıl yaşadıkları Aral Gölü, Hazar Denizi ve Doğu Kafkasya bölgelerindeki müstakil yaşantılarını şartların gereği olarak medeni yaşama dönüştürmeye başladılar. Boylar ve Aşiretler halinde yaklaşık 4 Bin yıl yaşayan bu toplumlar yaşamın kaynağı olan sulak bölgeler üzerinden göç hareketlerine giriştiler. Bu göç hareketleriyle birlikte ulaştıkları Mezopotamya’da yeni bir otoriter sistem inşa ettiler. M.ö. 4.000’li yıllarda giriştikleri bu göç hareketi ile Dünya Medeniyetin temellerini atan Sümer Devletler topluluğunun kurucu unsuru oldular. |
|||
Sümerleri tek başına bir ülke yada müstakil bir toplum olarak değerlendirmek yanlış olacaktır. Kuzeyden gelen Ön Türk kolları, bu bölgede Mezopotamya’nın yerli unsurları ile birlikte yaşayarak teşkilatlı bir yönetim düzeni oluşturdular. Bu tarihe kadar Mezopotamya’da bir medeniyet kurulmamıştı ve belli bir toplumun vatanı olarak kabul edilmemekteydi. Daha önce Devlet ve Medeniyet tecrübesi olmayan bu toplumlar bir nevi Birleşmiş Milletler halinde kurallara dayalı, birbirleri ile iyi komşuluk ilişkilerini esas almış bir ortak yönetim biçimi oluşturdular. Tarihçiler, günümüzde bu yönetime “Site Devletleri” adını verirler. Bu yönetim biçiminde her toplum kendi Şehrinde yaşıyor, kendi Kralı tarafından yönetiliyor ve diğer toplumların yönetimlerine karışmıyordu. Bunun yanında tüm Sümer Şehir Devletleri aynı dini inanışlara sahip, aynı dili konuşan, aynı toplumsal kurallar ve birbirine çok benzeyen yaşayış şekilleri ile varlıklarını devam ettirmekteydiler. Bu yönetim biçimi binlerce yıl ayakta durmuş, medeniyetin temeli olan Yazıyı keşfetmiş ve kullanmaya başlamış, toplum olarak güçlendikçe sayıları hızla artmıştır. |
|||
Pek çok tarihçi Sümer Devletinin kurucularının Asya’lı olduğunu kabul eder. Asya’dan göç ettikleri ve Beyaz Irk’a mensup Yuvarlak Başlı (Brakisefal) bir ırk olduğu kesin olarak tespit edilen Sümer toplumunun Türk Alfabesi ve Türkçe ile çok yakın bağıda Sümerlerin Ön Türk kökenli bir devlete sahip olduğunu açıkça ortaya koyar. |
|||
Kuzeyden inen Ön Türk toplulukları da bu Site Devleti içerisinde Kurucu Unsur olarak yer almış ve varlıklarını Sümer Medeniyeti içerisinde devam ettirmişlerdir. Bu toplumun kendisine TÜRK demesi de, Sümer Site Devletlerine katılmasından birkaç yüz yıl sonra gerçekleşir. Zira Sümerlerin son dönemlerinde TÜRKİ adlı bir Şehir Devletinin var olduğu ortaya çıkmıştır. Sümer Devletini yıkan Akadların (Arapların Ataları) Kralı Naramsin, Sümer Devletlerine açtığı savaşta mücadele ettiği Şehir Devletlerinin ve Krallarının isimlerini yazıya dökerek kayıt altına almıştı. Bu kayıtlarda TÜRKİ adlı bir Şehir devleti olduğu, Kralının adının İL-şu Nail olduğu belirtilir. Hem ülkenin isminin TÜRKİ olması, hemde Kralın unvanının Türkçe olması bu şehir devletinin ilk TÜRK devleti olduğunu ortaya çıkartmaktadır. |
|||
Sümerlerdeki TÜRKİ adlı Site devletinin varlığı ve halkının Türkçe konuşuyor olması bu toplumun ilk Türk Devleti olduğunu ortaya koyuyor. Peki Sümerlerin son dönemlerinde varlığı kesin olarak ortaya çıkan TÜRKİ Devleti ne zaman vücut buldu ve tarih sahnesine çıktı? |
|||
Sümer araştırmacıları, Sümerlerin kurulduğu ilk dönemlerde TÜRKİ adlı bir Şehir Devletinin var olmadığını belirtiyor. Yani Sümerlerin ortaya çıktığı -3.500 lü yıllarda TÜRKİ adlı bir toplum yoktu. Aral boylarındaki Ön Türkler, Sümer devletinin kuruluşunda asli unsur olarak rol oynadığında kendisine TÜRK unvanı vermemişti. Bu unvanı birkaç yüz yıl sonra Büyük Tufan sonrasında edindiler. |
|||
Sümerler, kurulduktan yaklaşık 500 yıl sonra Mezopotamya topraklarında büyük bir Tufan meydana gelmişti. Bu tufan, geniş bir coğrafyada etkili olmuş, çok sayıda insan sular altında kalarak ölmüş, medeniyetler ve şehirler önemli ölçüde yok olmuştu. Bulgulara göre bu Tufan -3.000 yılları civarında gerçekleşti. Zira Tufan’a ait bilgiler Tufanın Sümerler döneminde yaşandığını ortaya koymaktadır. Tufandan ilk bahseden yazılı kayıtlar -2.500 yılına aittir. Yani Tufan -2.500 lü yıllardan daha önce meydana gelmiştir. Sümerlerin yazıyı -3.200 lerde kullanmaya başladığını ve pek çok yazılı eser bıraktığını düşünürsek Tufanın yaklaşık olarak -3.000 yıllarında meydana gelmiş olduğu sonucuna varabiliriz. Bu Tufan, aslında pek çok kişinin bildiği Nuh Tufanıdır. Zira Tufan ile ilgili destanlar, hikayeler ve kayıtlar Kuran’da belirtilen Nuh Tufanı ile birebir örtüşmektedir. |
|||
Yaşanan Tufan sonrası Sümer Devletler topluluğu halen ayaktaydı ve güçlü bir yapıya sahipti. Düşünülen odur ki, Aral gölünden Mezopotamya’ya inen Ön Türk’ler burada kurdukları Şehir Devletini Tufan sonrasında yeni bir inanışa göre yeniden adlandırdılar. -3.000 lerde yaşandığı düşünülen Tufan’dan sonra Hz. Nuh, çocuklarını toplumların başına Lider olarak göndermişti. Arap Tarihçilerinin bu konuda yaptıkları araştırmalar oldukça ilginçtir. Bu araştırmanın sonuçları bizi Aral Gölünden Mezopotamya’ya göç eden toplumların tufandan sonra kendilerine TÜRK ünvanı verdiği gerçeğine ulaştırıyor. |
|||
Nuh Tufanına ait bilgiler hem kulaktan kulağa yayılan ve masallaştırılan efsanelerde, hem Tarih araştırmacılarının elde ettiği muhtelif tespitlerde, hem Tevrat ve İncil’de, hem de Kur-an’ı Kerim’de geçmektedir. Bu kaynaklardan elde edilen bilgiler Hz. Nuh’un oğullarından yeni nesiller türediğini belirtiyor. Burada “Türemek” kavramı muhtemeldir ki hem kendi soyunu devam ettirmek hem de toplumların liderliğini üslenmek olarak edebi bir dille ifade edilmiş. Zira Tufandan önce varolan kavimlerin birçoğu Tufandan sonrada varlıklarını devam ettirmiştir. Arap tarihçi ve yazar Said bin El-Müseyyeb Nuh’un Ham, Sam ve Yafes adında üç oğlunun olduğunu ve bu oğullarının soylarından kavimler meydana geldiğini belirtir. Bunun yanında Nuh’un oğullarının soyundan gelenlerin isimleri de bu araştırmalarda ulaşılan önemli bilgilerdendir. Bu bilgiler bize hem Türk toplumunun hem de komşusu olan diğer toplumların nasıl kimliklerini kazandıklarına dair önemli ipuçları verecektir. |
|||
Gılgamış Destanı, Hatti Kayıtları, Sümer Yazıtları, Tevrat, İncil ve Kur-an’ı Kerim’de elde edilen bilgiler ışığında ortaya çıkan bilgiler, Hz. Nuh’un çocuklarının ve çocuklarından olan çocuklarının (Torunlarının) isimlerini şu şekilde tespit etmiştir ; |
|||
Hz. Nuh’un oğulları Ham, Sam ve Yafes. |
|||
Ham’ın Oğulları ; Kuş, Mizraim, Put, Kenan. |
|||
Sam’ın Oğulları ; Elam, Asşur, Arpaçşad, Lud ve Aram. |
|||
Yafes’in Oğulları ; Türk, Gomer, Mogog, Madai, Javan, Tubal, Meşeç, Tiras. |
|||
Hz. Nuh’un çocuk ve torunlarının isimleri mutlaka tanıdık gelecektir. Zira Türk kavmine olduğu gibi pek çok kavme isim babalığı yapan bu isimler, hem dünya medeniyetini yeniden inşa etmiş, hem temel kültürleri oluşturmuş hem de Dünyanın demografik temellerini atmıştır. Bu isimlerden en tanıdık gelenleri Elam’ın başına geçtiği kavim Elamlılar olarak anılmış, Asşur’un başına geçtiği kavim Asurlular olarak anılmış, Aram’ın başına geçtiği kavim Aramiler olarak anılmış, Arpaçşad’ın başına geçtiği kavim Araplar olarak anılmış, Türk’ün başına geçtiği kavimde Türkler olarak günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. |
|||
Aslında bu bilgi yakın zamanda ortaya çıkmamıştır. Binlerce yıldır bilinen, Bozkır Türk’lerince efsane olarak babadan oğula anlatılan bir mitdir ve Selçuklu döneminde Anadolu ya giren Türkler içerisinde bile anlatıla gelmiştir. Öyle ki Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda Atatürk tarafından kurulan Türk Tarih Kurumu da bu bilgiyi Halk dilinden kaleme almış ve gerçekliği üzerinde araştırmalar yaparak itibar etmiştir. Bu bulgular ışığında Atatürk de Türk’lerin kökenini Nuh’un torunu Türk’e dayandırmıştır. Bunun yanında ilginçtir ki Bozkır efsanelerinde söz edilen unsurlara Arap efsanelerinde de rastlanmaktadır. Birbirleriyle ilk teması M.s. 8. Yüzyılda gerçekleşen Türkler ve Araplar, aynı efsaneyi bu ilk temastan yüzlerce yıl önce yazıya dökmüştü. Elbette literatür tarihçileri bu bilgiye efsane ve masal olarak bakmış, itibar etmeyerek ciddiye almamıştır. Oysaki yakın zamanda ortaya çıkartılan Sümer yazıtları, Hatti yazıtları, Gılgamış destanı, Arap tarihçilerinin araştırmaları, Etimolojik ve Arkeolojik bulgular her halükarda bu tezi desteklemekte ve gerçekliğini ortaya çıkartmaktadır. |
|||
Artık bugün, tarafgir nitelikleri açıkça ortaya çıkmış, yanlı tezleri birer birer çürütülmüş batılı politik tarihçilerin literatüre geçirdiği kusurlu ve yanıltıcı bilgilere itibar etmek yerine tarihsel bulguların ve kesinlik kazanmış delillerin bizi ulaştırdığı mantıkla ortaya çıkan ve bizzat Halkın Tarihiyle teyitlenen bu bilgiye itibar etmeli ve sahip çıkmalıyız, [[İslam]]). |
|||
== Türk tarihinin başlangıcı == |
== Türk tarihinin başlangıcı == |
Sayfanın 12.50, 2 Aralık 2016 tarihindeki hâli
Bu madde, Vikipedi biçem el kitabına uygun değildir. (Şubat 2012) |
Bu maddenin tarafsızlığı konusunda kuşkular bulunmaktadır. (Eylül 2011) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Makale serilerinden |
Türk tarihi, günümüzdeki Türk halklar'ın ve yabancı halkların arasında zamanla erimeden önce Türk dilini konuşmuş olan Türk topluluklarının ortak tarihidir. Göktürklerden önce varolmuş Türk dili konuşan topluluklar bazı tarihçiler tarafından, Türk tabiri yerine Ön Türk tabiri ile anılır.
Türkler'in siyasi bir topluluk olarak ilk tarih sahnesine çıkmalarının Hun (Hiung-nu'lar veya Şiongnu'lar) hükümdarlığı ile olduğuna dair iddialar vardır.[1][2]. Başlangıcı hususunda tartışmalar olsa da Türklerin tarihi, dünya tarihinin önemli bir parçasıdır. Avrasya ve Kuzey Afrika'da ortaya çıkan her halkın tarihi uzaktan veya yakından Türklerin hareketlerinden etkilenmiştir. Türkler doğu kültürlerini batıya ve batı kültürlerini doğuya taşımakla da önemli bir rol oynamışlardır. Kendi dinleri Tengricilik'ten sonra benimsedikleri yabancı dinlerinde çok kez öncüsü ve savunucusu olmuş ve yayılmalarını ve gelişmelerini sağlamışlardır (Mani dini, Musevilik, Budizm, Ortodoks ve [[Nasturiler|Nasturi Hristiyanlığı]Türk Kimliğinin Ortaya Çıkışı ve İlk TürklerTürk Kimliğinin Ortaya Çıkışı ile Türklerin kendilerine Türk demeye başlaması, Türk Kelimesinin anlamını ve İlk Türk toplumları hakkında araştırma notları. Türk’lük kavramının ortaya çıkışı bugün Türk olarak tanımladığımız toplumların tarih sahnesine çıkması ile neredeyse yaşıttır. Bunun yanında “Türk” ifadesinin nasıl ve ne zaman kullanılmaya başlandığı ile ilgili yoğun bir handikap ve bilgi kirliliği mevcuttur. Araştırılması ve bu araştırmaların arkeolojik çalışmalarla teyit edilmesi çok zor olan Asya tarihi maalesef kimi tarihçilerin keyfe keder yorumlarlarıyla ciddiyetsiz bir hal almış durumdadır. Günümüzde yapılan detaylı araştırmalarda ve Türk’lerin ilişkide bulunduğu toplumların tarihlerinde kendi Tarihimizin izlerine rahatlıkla ulaşabiliyoruz.
Türk toplumlarını teşkil eden “Amerind - Beyaz Irk” melezi Ön Türk’ler, tarih sahnesine iki koldan (Aral Gölü ve Tanrı Dağları) çıkmış, bu iki kol 4.000 Yıl önce ÖTÜKEN’de birleşerek yeni bir toplum oluşturmuştu. M.ö. 2.000 li yıllarda ortaya çıkan bu toplum artık Kendisine “Türk” demeye başlamıştır. Zira Aral’dan gelen Ön Türk kolu, buraya göç etmeden önce kendilerine “Türk” demekteydiler. Aral Kolundan gelen Ön Türk’lerin kendilerine Türk demeleri, Tanrı dağlarındaki buluşmadan 1000 yıl önce başlar. Dolayısıyla Türklük kavramının kaynağına ulaşmamız için Kendilerine ilk Türk diyen Aral’lı Ön Türk kolunun üzerinde yoğunlaşmamız gerekecektir.
Aral’lı Ön Türk’ler tarih sahnesine -8.000’li yıllarda çıkmışlardı. Kuzeyden inen Amerind’ler ile Aral Gölünün yerlileri olan Beyaz Irk mensubu iki toplum burada akrabalık bağı kurarak uzun yıllar yaşamış ve en eski Ön Türk toplumunun temellerini oluşturmuşlardı. Kendilerine henüz “Türk” demeyen bu toplum, binlerce yıl yaşadıkları Aral Gölü, Hazar Denizi ve Doğu Kafkasya bölgelerindeki müstakil yaşantılarını şartların gereği olarak medeni yaşama dönüştürmeye başladılar. Boylar ve Aşiretler halinde yaklaşık 4 Bin yıl yaşayan bu toplumlar yaşamın kaynağı olan sulak bölgeler üzerinden göç hareketlerine giriştiler. Bu göç hareketleriyle birlikte ulaştıkları Mezopotamya’da yeni bir otoriter sistem inşa ettiler. M.ö. 4.000’li yıllarda giriştikleri bu göç hareketi ile Dünya Medeniyetin temellerini atan Sümer Devletler topluluğunun kurucu unsuru oldular.
Sümerleri tek başına bir ülke yada müstakil bir toplum olarak değerlendirmek yanlış olacaktır. Kuzeyden gelen Ön Türk kolları, bu bölgede Mezopotamya’nın yerli unsurları ile birlikte yaşayarak teşkilatlı bir yönetim düzeni oluşturdular. Bu tarihe kadar Mezopotamya’da bir medeniyet kurulmamıştı ve belli bir toplumun vatanı olarak kabul edilmemekteydi. Daha önce Devlet ve Medeniyet tecrübesi olmayan bu toplumlar bir nevi Birleşmiş Milletler halinde kurallara dayalı, birbirleri ile iyi komşuluk ilişkilerini esas almış bir ortak yönetim biçimi oluşturdular. Tarihçiler, günümüzde bu yönetime “Site Devletleri” adını verirler. Bu yönetim biçiminde her toplum kendi Şehrinde yaşıyor, kendi Kralı tarafından yönetiliyor ve diğer toplumların yönetimlerine karışmıyordu. Bunun yanında tüm Sümer Şehir Devletleri aynı dini inanışlara sahip, aynı dili konuşan, aynı toplumsal kurallar ve birbirine çok benzeyen yaşayış şekilleri ile varlıklarını devam ettirmekteydiler. Bu yönetim biçimi binlerce yıl ayakta durmuş, medeniyetin temeli olan Yazıyı keşfetmiş ve kullanmaya başlamış, toplum olarak güçlendikçe sayıları hızla artmıştır.
Pek çok tarihçi Sümer Devletinin kurucularının Asya’lı olduğunu kabul eder. Asya’dan göç ettikleri ve Beyaz Irk’a mensup Yuvarlak Başlı (Brakisefal) bir ırk olduğu kesin olarak tespit edilen Sümer toplumunun Türk Alfabesi ve Türkçe ile çok yakın bağıda Sümerlerin Ön Türk kökenli bir devlete sahip olduğunu açıkça ortaya koyar.
Kuzeyden inen Ön Türk toplulukları da bu Site Devleti içerisinde Kurucu Unsur olarak yer almış ve varlıklarını Sümer Medeniyeti içerisinde devam ettirmişlerdir. Bu toplumun kendisine TÜRK demesi de, Sümer Site Devletlerine katılmasından birkaç yüz yıl sonra gerçekleşir. Zira Sümerlerin son dönemlerinde TÜRKİ adlı bir Şehir Devletinin var olduğu ortaya çıkmıştır. Sümer Devletini yıkan Akadların (Arapların Ataları) Kralı Naramsin, Sümer Devletlerine açtığı savaşta mücadele ettiği Şehir Devletlerinin ve Krallarının isimlerini yazıya dökerek kayıt altına almıştı. Bu kayıtlarda TÜRKİ adlı bir Şehir devleti olduğu, Kralının adının İL-şu Nail olduğu belirtilir. Hem ülkenin isminin TÜRKİ olması, hemde Kralın unvanının Türkçe olması bu şehir devletinin ilk TÜRK devleti olduğunu ortaya çıkartmaktadır.
Sümerlerdeki TÜRKİ adlı Site devletinin varlığı ve halkının Türkçe konuşuyor olması bu toplumun ilk Türk Devleti olduğunu ortaya koyuyor. Peki Sümerlerin son dönemlerinde varlığı kesin olarak ortaya çıkan TÜRKİ Devleti ne zaman vücut buldu ve tarih sahnesine çıktı?
Sümer araştırmacıları, Sümerlerin kurulduğu ilk dönemlerde TÜRKİ adlı bir Şehir Devletinin var olmadığını belirtiyor. Yani Sümerlerin ortaya çıktığı -3.500 lü yıllarda TÜRKİ adlı bir toplum yoktu. Aral boylarındaki Ön Türkler, Sümer devletinin kuruluşunda asli unsur olarak rol oynadığında kendisine TÜRK unvanı vermemişti. Bu unvanı birkaç yüz yıl sonra Büyük Tufan sonrasında edindiler.
Sümerler, kurulduktan yaklaşık 500 yıl sonra Mezopotamya topraklarında büyük bir Tufan meydana gelmişti. Bu tufan, geniş bir coğrafyada etkili olmuş, çok sayıda insan sular altında kalarak ölmüş, medeniyetler ve şehirler önemli ölçüde yok olmuştu. Bulgulara göre bu Tufan -3.000 yılları civarında gerçekleşti. Zira Tufan’a ait bilgiler Tufanın Sümerler döneminde yaşandığını ortaya koymaktadır. Tufandan ilk bahseden yazılı kayıtlar -2.500 yılına aittir. Yani Tufan -2.500 lü yıllardan daha önce meydana gelmiştir. Sümerlerin yazıyı -3.200 lerde kullanmaya başladığını ve pek çok yazılı eser bıraktığını düşünürsek Tufanın yaklaşık olarak -3.000 yıllarında meydana gelmiş olduğu sonucuna varabiliriz. Bu Tufan, aslında pek çok kişinin bildiği Nuh Tufanıdır. Zira Tufan ile ilgili destanlar, hikayeler ve kayıtlar Kuran’da belirtilen Nuh Tufanı ile birebir örtüşmektedir.
Yaşanan Tufan sonrası Sümer Devletler topluluğu halen ayaktaydı ve güçlü bir yapıya sahipti. Düşünülen odur ki, Aral gölünden Mezopotamya’ya inen Ön Türk’ler burada kurdukları Şehir Devletini Tufan sonrasında yeni bir inanışa göre yeniden adlandırdılar. -3.000 lerde yaşandığı düşünülen Tufan’dan sonra Hz. Nuh, çocuklarını toplumların başına Lider olarak göndermişti. Arap Tarihçilerinin bu konuda yaptıkları araştırmalar oldukça ilginçtir. Bu araştırmanın sonuçları bizi Aral Gölünden Mezopotamya’ya göç eden toplumların tufandan sonra kendilerine TÜRK ünvanı verdiği gerçeğine ulaştırıyor.
Nuh Tufanına ait bilgiler hem kulaktan kulağa yayılan ve masallaştırılan efsanelerde, hem Tarih araştırmacılarının elde ettiği muhtelif tespitlerde, hem Tevrat ve İncil’de, hem de Kur-an’ı Kerim’de geçmektedir. Bu kaynaklardan elde edilen bilgiler Hz. Nuh’un oğullarından yeni nesiller türediğini belirtiyor. Burada “Türemek” kavramı muhtemeldir ki hem kendi soyunu devam ettirmek hem de toplumların liderliğini üslenmek olarak edebi bir dille ifade edilmiş. Zira Tufandan önce varolan kavimlerin birçoğu Tufandan sonrada varlıklarını devam ettirmiştir. Arap tarihçi ve yazar Said bin El-Müseyyeb Nuh’un Ham, Sam ve Yafes adında üç oğlunun olduğunu ve bu oğullarının soylarından kavimler meydana geldiğini belirtir. Bunun yanında Nuh’un oğullarının soyundan gelenlerin isimleri de bu araştırmalarda ulaşılan önemli bilgilerdendir. Bu bilgiler bize hem Türk toplumunun hem de komşusu olan diğer toplumların nasıl kimliklerini kazandıklarına dair önemli ipuçları verecektir.
Gılgamış Destanı, Hatti Kayıtları, Sümer Yazıtları, Tevrat, İncil ve Kur-an’ı Kerim’de elde edilen bilgiler ışığında ortaya çıkan bilgiler, Hz. Nuh’un çocuklarının ve çocuklarından olan çocuklarının (Torunlarının) isimlerini şu şekilde tespit etmiştir ;
Hz. Nuh’un oğulları Ham, Sam ve Yafes.
Ham’ın Oğulları ; Kuş, Mizraim, Put, Kenan.
Sam’ın Oğulları ; Elam, Asşur, Arpaçşad, Lud ve Aram.
Yafes’in Oğulları ; Türk, Gomer, Mogog, Madai, Javan, Tubal, Meşeç, Tiras.
Hz. Nuh’un çocuk ve torunlarının isimleri mutlaka tanıdık gelecektir. Zira Türk kavmine olduğu gibi pek çok kavme isim babalığı yapan bu isimler, hem dünya medeniyetini yeniden inşa etmiş, hem temel kültürleri oluşturmuş hem de Dünyanın demografik temellerini atmıştır. Bu isimlerden en tanıdık gelenleri Elam’ın başına geçtiği kavim Elamlılar olarak anılmış, Asşur’un başına geçtiği kavim Asurlular olarak anılmış, Aram’ın başına geçtiği kavim Aramiler olarak anılmış, Arpaçşad’ın başına geçtiği kavim Araplar olarak anılmış, Türk’ün başına geçtiği kavimde Türkler olarak günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir.
Aslında bu bilgi yakın zamanda ortaya çıkmamıştır. Binlerce yıldır bilinen, Bozkır Türk’lerince efsane olarak babadan oğula anlatılan bir mitdir ve Selçuklu döneminde Anadolu ya giren Türkler içerisinde bile anlatıla gelmiştir. Öyle ki Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda Atatürk tarafından kurulan Türk Tarih Kurumu da bu bilgiyi Halk dilinden kaleme almış ve gerçekliği üzerinde araştırmalar yaparak itibar etmiştir. Bu bulgular ışığında Atatürk de Türk’lerin kökenini Nuh’un torunu Türk’e dayandırmıştır. Bunun yanında ilginçtir ki Bozkır efsanelerinde söz edilen unsurlara Arap efsanelerinde de rastlanmaktadır. Birbirleriyle ilk teması M.s. 8. Yüzyılda gerçekleşen Türkler ve Araplar, aynı efsaneyi bu ilk temastan yüzlerce yıl önce yazıya dökmüştü. Elbette literatür tarihçileri bu bilgiye efsane ve masal olarak bakmış, itibar etmeyerek ciddiye almamıştır. Oysaki yakın zamanda ortaya çıkartılan Sümer yazıtları, Hatti yazıtları, Gılgamış destanı, Arap tarihçilerinin araştırmaları, Etimolojik ve Arkeolojik bulgular her halükarda bu tezi desteklemekte ve gerçekliğini ortaya çıkartmaktadır.
Artık bugün, tarafgir nitelikleri açıkça ortaya çıkmış, yanlı tezleri birer birer çürütülmüş batılı politik tarihçilerin literatüre geçirdiği kusurlu ve yanıltıcı bilgilere itibar etmek yerine tarihsel bulguların ve kesinlik kazanmış delillerin bizi ulaştırdığı mantıkla ortaya çıkan ve bizzat Halkın Tarihiyle teyitlenen bu bilgiye itibar etmeli ve sahip çıkmalıyız, İslam).
Türk tarihinin başlangıcı
Dünya üzerinde yaşayan insan topluluklarının milletleşme süreci onların avcı-toplayıclıktan çiftçi-çobancılığa geçimesi ile başlar.[3]. Türkleri oluşturacak insan topluluklarının MÖ 6000'lerde koyun yetiştiriciliğine başladığı düşünülmektedir.[4] Bu tarih atlı göçebe Türk kültürünün başlangıcı olarak kabul edilebilir. Bu değişiklikler ile ilk Türk kültürü olan Anav kültürü ortaya çıkmıştır.
Türklerin atalarının MÖ 2500 ile MÖ 1700 yılları arasındaki Afanasiyevo kültürü ile başlayan ve MÖ 1700 ile MÖ 1200 yılları arasındaki Andronovo Kültürü ile devam ettiğini savunurlar. Bu ırkın savaşçı ve göçebe kültüre sahip olduğu, MÖ 1700 yılları sonrasında kitleler halinde Altay Dağları ile Tanrı Dağları arasındaki bölgeye yayıldığı bilinmektedir.[2] Bilinen ilk Türk devleti İskitler'dir.(Sakalar)[4][5][6][7][8]
Milattan Önce 3. yüzyıl
Çu Devleti MÖ 1200
- MÖ 312: Büyük Hun Devleti'nin (Huing nu) kuruluşu ve Çin/Hiung nu arasında Kuzey Şansi Savaşı
- MÖ 240: Bozkır halklarına karşı Çin'in duvar inşası: Çin Seddi
- MÖ 209: Hiung nu lideri Teoman'ın ölümü ve Mete'nin Hiung-nu'ların (Hunların) lideri olması
- MÖ 201: Kırgız halkından ilk kez söz edilmesi
MÖ 201: Pe-Teng Kuşatması
MÖ 2. yüzyıl
- MÖ 187: Çin'in Hiung nu üzerine Pa-i-Teng seferi
- MÖ 177-MÖ 165: Yue-çilerin Hiung nu'lar tarafından Kansu'dan Baktriane'ye sürülmeleri ve oradaki Helen Krallığını ortadan kaldırmaları
- MÖ 177-MÖ 165: Hiung nu'ların Çin'e akınları
- MÖ 138-MÖ 126: Baktria'da Çang Kien elçiliği. Çin-İran ilişkileri
- MÖ 2. yüzyılda: Asya Hun Devleti(Büyük Hun Devleti) yıkıldı
MÖ 1. yüzyıl
- MÖ 49-MÖ 36: Çiçi'nin Talas'a göçü (Batı Hiung-nu)
1. yüzyıl
- 48: Hiung nu'ların ikiye bölünmeleri (Kuzey Hiung-nu ve Güney Hiung-nu)
- 93: Hiung nu'ların Sien Pi'ler tarafından mağlup edilmeleri
2. yüzyıl
- Aşağı İtil'de (Hazar denizi'nin kuzeyi) Hun varlığı
3. yüzyıl
4. yüzyıl
- 304-351: Çin'in kuzeyinde Hiung-nu krallıkları (Han Zhao, Hou Zhao)
- 388-392: Çin'in kuzeyinde Ding ling krallığı (Wei)
- 374-375: Avrupa Hunlarının Don Nehri'ni geçişi
- 386-409: Tabgaçlar Kuzey Çin'de (Kuzey Vey)
- 395: Kavimler Göçü
5. yüzyıl
- 402: Rouran'ın kuruluşu (Yüan Yüan/Avarlar?)
- 407-431: Çin'in kuzeyinde Hiung-nu krallığı (Xia)
- 422: Lo-yang'ın Tabgaçlar tarafından alınışı
- 427: Romalılar ve Hunların ittifakı
- 434: Bizans ile Hunlar arasında Margos Antlaşması
- 440: Ak Hun (Eftalit) istilalarının başlaması
- 451: Attila Galya'da (bugün Fransa)
- 452: Attila'nın Roma seferi ve Papa I. Leo ile görüşmesi
- 480: Hazar denizi ile Tuna nehri arasında Ön Bulgarlar
- 480: Mazdek İsyanları'nda Sasaniler'e Ak Hunların yardım etmesi
Orta Çağ/Türkler
6`ncı yüzyıl
- 531-578: Kafkas Surları'nın İranlı Hüsrev tarafından dikilmesi
- 534: Tabgaçların (Vey Hanedanlığı) dağılması
- 552: Tu-kiu'lerin (Türküt'ler/Göktürkler) Rouran egemenliğe karşı ayaklanması. Birinci Göktürk Kağanlığı'nın kuruluşu.
- 565: Ak Hunların (Eftalitler) Göktürkler tarafından ortadan kaldırılmaları
- 582: Birinci Göktürk Kağanlığının bölünmesi
7. yüzyıl
Orta Asya
- 630: Doğu Göktürk Kağanlığı'nın Çin egemenliğine girmesi, Batı Göktürk Kağanlığı'nın Çin etkisine girmesi
- 639: Göktürk prensi Kürşad'ın Çin sarayında ihtilal denemesi
- 659: Batı Göktürk Kağanlığı'nın Çin egemenliğine girmesi
- 673-674: Arapların Maveraünnehir'e ulaşması ve Buhara'yı kuşatması.
- 674: Paralı Türk askerlerinin (Memlûkler) Arap ordularında görülmeye başlanması
- 681: İkinci Göktürk Kağanlığı'nın kuruluşu
- 699: Türgiş Hanlığı'nın kuruluşu (bugünkü Kırgızistan topraklarında)
Doğu Avrupa
- 616: Avarların İstanbul'u birinci kez kuşatması
- 621: Avarlar'ın yönetimindeki Slavların ayaklanması, Balkanların Slavlaşmasının hızlanması
- 626: Avarların İstanbul'u ikinci kez kuşatması ve ağır kayıplar sonucunda gerilemeye başlaması
- 626-627: Doğu Roma İmparatoru Herakleios'un Hazarlar'dan yardım istemesi, Hazarların Sasaniler'i yenerek Kafkasya'yı işgali
- 630: Batı Göktürk Kağanlığı'na bağlı Don-Volga havzasında yerleşik Hazarların bağımsız olması, Karadeniz'in kuzeyinde ise Büyük Bulgar Hanlığı'nın kurulması
- 651-652: Sasaniler'i yıkarak tüm İran'ı ele geçiren Arap İmparatorluğu ile Hazarların savaşı
- 678: Hazarların batıya doğru baskısıyla Büyük Bulgar Hanlığı'nın bölünmesi
- 680: Balkanlara inen Bulgarların Birinci Bulgar Devleti'nu kurmaları
Bulgarların bölünmesi:
8. yüzyıl
Orta Asya
- 705-715: Arapların Maveraünnehir'i alması
- 720-735: Ötüken'de Orhun Anıtlarının dikilmesi
- 721-737: Türgişlerin Araplara karşı saldırısı
- 744: İkinci Göktürk Kağanlığı'nın ayaklanan Uygurlar, Karluklar ve Basmiller tarafından yıkılması
- 745: Uygur Kağanlığı'nın kuruluşu, Kimeklerin bugünkü Kazakistan'da bağımsız hanlık kurmaları
- 750: Arap İmparatorluğu'nun başına Abbasilerin geçmesiyle Türk-Arap ilişkilerinin yumuşamaya başlaması
- 751: Çinlilerin Orta Asya'ya girişi, Arapların Talas Muharebesi'nde Karluklar'ın yardımıyla Çinlileri mağlup etmesi, Karlukların İslamiyete geçmeye başlaması
- 762: Uygur Kağanlığı'nın Çin'deki Tang hanedanına An-Lu-Şan ayaklanmasının bastırılmasına yardımı
- 765: Uygur Hanı Bögü'nün Mani dinini benimsemesi
- 766: Türgiş Hanlığı'nın Uygur Kağanlığı'na bağlı Karluklar'a yenilerek dağılması, özerk Karluk Hanlığı'nın kurulması, Karluklardan kaçarak Hazar ve Aral gölleri civarına göçeden Oğuzlar'ın Oğuz Yabgu Devleti'nin temellerini atmaları
- 789-795 Uygur Kağanlığı'nda taht mücadeleleri ve gerileme
Doğu Avrupa
- 713-737 Hazar-Arap Savaşı, Hazarların Kafkasya'yı kaybı
- 716: Tuna Bulgar Hanlığı'nın Bizans İmparatorluğu ile ilk yazılı anlaşması ve vergi almaya başlaması
- 717-718: Arapların İstanbul Kuşatması'na karşı Bulgarların Bizans'a yardımı
- 740: Hazarların Yahudiliği resmi din olarak kabulü
- 745-775: Bulgar-Bizans mücadelesi
- 764: Hazarların Abbasiler'i yenerek Kafkasya ve İran'ın batısını istilası
- 780: İtil Bulgar Hanlığı'nın kuruluşu
- 792: Markeli Muharebesi sonrası Bizans'ın Bulgarlara tekrar vergi vermeye başlaması
- 796: Macar ovasına sıkışmış Avar Kağanlığı'nın Franklar tarafından işgali
9. yüzyıl
Orta Asya
- 821: Uygurların Tibetlileri püskürtmesi
- 832: Uygur Kağanlığı'nın kargaşaya sürüklenmesi
- 840: Kırgızların saldırısı sonucu Uygur Kağanlığı'nın yıkılması, Kırgız Kağanlığı'nın kurulması, Uygurların güneybatıya kaçmaları, Kırgız egemenliğini tanımayan Karluklar'ın bağımsızlıklarını ilan ederek Karahanlı Devleti'nin temelini atmaları
- 848: Güneybatıya göçeden Uygurların Kansu Uygur Krallığı'nı kurmaları
- 856: Güneybatıya göçeden bir diğer Uygur kolunun Karahoca Uygur Krallığı'nı kurması
Doğu Avrupa
- 804: Frankların darbeleri sonucunda dağılan Avar Kağanlığı'nın Tuna Bulgar Devleti tarafından yıkılması
- 811-814: Tuna Bulgar Devleti'nin Bizans İmparatorluğu'nu yenilgiye uğratması
- 860: Güneye inen Ruslar'ın Hazar Kağanlığı'nın aleyhine Kiev'e ulaşmaları
- 861: Sri Derya civarındaki Peçeneklerin Oğuzlar, Kimekler ve Karluklar'ın baskısıyla Karadeniz'in kuzeyine göçleri
- 864-865: Bulgar kralı I. Boris'in hıristiyanlığı kabul etmesi, Tuna Bulgarlarının tamamen slavlaşarak Türk dünyasından kopmaları
- 889: Karadeniz'in kuzeyindeki Peçeneklerin, Hazarlar ve Kıpçaklar'ın baskısıyla batıya ilerlemeleri
- 892: Batıya ilerleyen Peçenekler'in Dinyeper boylarındaki Macarlar'ıKarpatlar'ın ötesine göçe zorlamaları, Bizans İmparatorluğu ile ittifak kurmaları
Ön Asya ve Afrika
- 833-842: Halife Mutasım döneminde Türk kölemen askerlerin Abbasi sarayında etkilerinin artması
- 836: Abbasilerin başkentinin Bağdat'tan Türk kölemen garnizonunun bulunduğu Samerra'ya taşınması
- 868: Tolunoğulları'nın Abbasi halifesine bağlı kalarak Mısır, Suriye, Filistin ve Irak'ın kuzeyine egemenlikleri
10. yüzyıl
Orta Asya
- 923: Çin'in kuzeyinde Göktürk soyundan gelen Şato Türklerinin Hou Tang hanedanını kurması
- 924: Moğol Hitayların Kırgız Devletini yıkması, Ötüken'de Türk egemenliğinin bitmesi, Kırgızların bugünkü anayurtlarına göçü
- 934: Satuk Buğra Han'ın İslamı kabul etmesiyle, Karahanlı Devleti'nin müslümanlığı benimsemesi
- 979: Şato Türklerinin Kuzey Song Hanedanı'nın egemenliğine girmesi, Çin'in kuzeyinde Türk varlığının erimesi
- 990-999: Karahanlı Devleti'nin Samanoğulları'nı yıkması, Maveraünnehir'in 300 yıl sonra yeniden Türk egemenliğine girmesi
Doğu Avrupa
- 920: Rus-Peçenek savaşı
- 922: İbn Fadlan'ın İslamiyeti kabul eden İdil Bulgar Hanlığı'nı elçi olarak ziyareti
- 940: Hazarlar'a karşı Rus-Bizans ittifakı, Hazarlar'ın Kırım'ı yitirmesi
- 943: Peçenekler'in Bizans İmparatorluğu'na karşı Ruslarla ittifak kurması
- 965: Oğuz Yabgu Devleti'nin Hazarlara karşı Ruslarla ittifak kurması
- 968-972: Peçenekler'in Ruslara saldırıları
- 969: Hazar başkentinin Rus kralı I. Svyatoslav tarafından alınışı, Hazarların Kafkasya'nın kuzeyine çekilmesi
- 985: Oğuz Yabgu Devleti'nin Volga Bulgar Devleti'ne karşı Ruslarla ittifak kurması
- 986: Selçukluların Oğuz Yabgu Devleti'nden koparak Kazakistan'ın güneyine yerleşmeleri
Ön Asya ve Afrika
- 905: Mısır'da Tolunoğulları hanedanına Abbasiler tarafından son verilmesi
- 935: Bir başka Türk kökenli haneden Akşitler'in Mısır'da iktidarı ele geçirmesi ve Suriye, Filistin, Hicaz ile Sudan'ın kuzeyine egemen olması
- 963: Gazne Devleti'nin kurulması, Türk egemenliğinin Afganistan ve Pakistan'a yayılması
- 969: Akşitler'in egemenliğinin Fâtımî Devleti tarafından sonlandırılması
11. yüzyıl
Orta Asya
- 1036: Kansu Uygur Krallığı'nın Moğol Tankut Krallığı'nın egemenliğine girmesi
- 1042: Karahanlı Devleti'nin Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmesi
- 1050: Kimek Hanlığı'nın Kıpçakların istilasına uğrayarak yıkılması
- 1089: Semerkant merkezli Batı Karahanlı Devleti'nin Selçuklu tabiyetine girmesi
- 1091: Kaşgar merkezli Doğu Karahanlı Devleti'nin Selçuklu tabiyetine girmesi
- 1092: Büyük Selçuklu Devleti'nin iç karışıklıklara sürüklenmesi sonucu iki Karahanlı devletinin tekrar bağımsız olması
Doğu Avrupa
- 1016: Hazar Kağanlığı'nın Ruslar ve Bizans İmparatorluğu tarafından ortadan kaldırılması
- 1037: Ruslar tarafından mağlup edilen Peçenekler'in Romanya'ya yerleşmeleri
- 1061-1068: Ruslar'ı mağlup eden Kıpçaklar'ın Karadeniz'in kuzeyi ve Ukrayna'yı ele geçirmesi
- 1091: Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra zor durumda bulunan Bizans İmparatorluğu'na karşı saldırıya geçen Peçeneklerin Enez civarında Bizans-Kıpçak ittifakınca imha edilmesi
- 1093: Kıpçaklar'ın Ruslar'ı kesin yenilgiye uğratması
Ön Asya
- 1038 Selçuklu Devleti'nin Horasan'da kurulması
- 1040: Dandanakan Muharabesi'nde Selçukluların Gaznelileri yenerek İran'a doğru yayılmaları
- 1048: Bizans-Gürcü ittifakını Pasinler Muharebesi'nde mağlup eden Selçukluların Doğun Anadolu'ya girmesi
- 1055: Selçukluların Bağdat'ı fethederek Abbasiler'i egemenliği altına alması
- 1064: Selçukluların Ani Kalesini fethederek Ermeni-Gürcü direnişini kırması
- 1071: Malazgirt Muharabesi'nde Bizans İmparatorluğu'nu yenen Selçuklular Anadolu'ya yayılmaları
- 1072: Sivas'ta Danişmentliler Beyliği'nin kuruluşu (Büyük Selçuklulara bağlı)
- 1077: Başkenti İznik olan Anadolu Selçuklu Devleti'nin kuruluşu (Büyük Selçuklulara bağlı)
- 1081: Çaka Beyliği'nin Ege kıyılarında donanma inşası ile Türk Deniz Kuvvetleri'nin kuruluşu
- 1085: Suriye Selçuklu Devleti'nin kuruluşu
- 1092: Sultan Melikşah'ın Haşhaşiler tarafından öldürülmesi sonucu Büyük Selçuklu Devleti'nin iç karışıklıklara sürüklenmesi
- 1096: Birinci Haçlı Seferi'nin öncülerinin Anadolu Selçuklu Devleti tarafından İznik'te imhası
- 1096-1099: Birinci Haçlı Seferi sonucunda İznik ve Batı Anadolu'nun Bizans tarafından geri alınması, Suriye ve Filistin kıyılarında Haçlı devletçiklerinin oluşması
Güney Asya
- 1001-1027: Gazne Devleti Hakanı Gazneli Mahmud'un Hindistan'a seferleri, Türk egemenliğinin ve İslamiyetin Hindistan'ın kuzeyi ve Bangladeş'e yayılması
- 1037-1059: Gazne Devleti'nin Büyük Selçuklu Devleti'yle mücadelesi, Horasan ve İran'ın Selçukluların egemenliğine geçmesi
- 1059: Gazneliler ve Büyük Selçuklular arasında barış anlaşması
- 1079-1080: Gazne Devleti'nin Afganistan'da güç kazanan Gurlular'ı mağlup etmesi
12. yüzyıl
Ön Asya
- 1100: Danişmendlilerin Antakya Prensliği'ni Malatya'da yenerek Haçlıların Güneydoğu Anadolu'ya ilerlemelerini kesin olarak durdurmaları
- 1101: Anadolu Selçuklu Devleti ve Danişmendlilerin Haçlılar'ı Kastamonu ve Merzifon'da mağlup edişleri
- 1104: Büyük Selçuklu Devleti'nin Harran'da Haçlılar'ı yenerek Fırat'a ilerlemelerinin önünü kesmesi
- 1104: Şam'da Börüoğulları Atabeyliğinin kuruluşu
- 1105-1128: Suriye'de Selçuklular'ın Haçlılarla mücadelesi, Şam ve Halep'in Haçlı kuşatmalarına direnişi
- 1127: Musul'da Zengi Atabeyliği'nin kuruluşu
- 1127-1174: Zengiler'in Haçlılar'la mücadelesi
- 1144: Zengiler'in Urfa'yı fethi
- 1144: Erbil'de Beyteginliler Atabeyliğinin kuruluşu
- 1147-1149: Urfa'nın düşüşü üzerine düzenlenen II. Haçlı seferinde Anadolu Selçuklu Devleti'nin Eskişehir ve Ladik'te Haçlılar'ın Alman kolunu mağlup etmeleri, Zengiler'in Haçlılar'ın Şam Kuşatmasını püskürtmeleri
- 1150: Zengiler'in dört Haçlı devletinden biri olan Urfa Kontluğu'nu ortadan kaldırmaları
- 1154: Zengiler'in Börüoğulları Atabeyliğini ortadan kaldırmaları
- 1173-1178: Anadolu Selçuklu Devleti'nin Danişmendliler'in tüm topraklarını ele geçirerek Anadolu'da tek güç haline gelmesi
- 1174-1183: Selahaddin Eyyubi'nin Zengiin Suriye'deki egemenliğini sonlandırması
- 1176: Miryakefalon Savaşı'nda Bizanslıların Anadolu Selçuklu Devleti tarafından bozguna uğratılması, Anadolu'da Selçuklu egemenliğinin kesinleşmesi
- 1190: III. Haçlı Seferi'nde Haçlılar'ın Alman kolunun Konya'yı istilası, Silifke'de Alman İmparatorunun boğulması sonrasında Alman ordusunun dağılması
İran ve Orta Asya
- 1092-1118: Büyük Selçuklu Devleti'nde iç karışıklıklar ve yarı bağımsız atabeyliklerin ortaya çıkması
- 1132: Moğol Karahıtaylar'ın Karahoca Uygur Krallığı'nı ortadan kladırarak Türk topraklarına doğru ilerlemeye başlamaları
- 1134: Karahıtaylar'ın Doğu Karahanlılar'ı yıkmaları
- 1137: Karahıtaylar'ın Batı Karahanlılar'ı yıkmaları ve Orta Asya'da hâkim güç olmaları
- 1141: Katvan Muharebesi'nde Karahitaylar'a mağlup olan Büyük Selçuklu Devleti'nin çöküşe geçmesi
- 1154-1157: Oğuzların isyanı sonrasında Büyük Selçuklu Devleti'nin dağılması, Harezmşahlar Devleti'nin bağımsız olması
- 1182-1194: Harezmşahlar Devleti'nin İran, Horasan ve Karahitaylar'ı yenerek Maveraünnehir'i ele geçirmesi
- 1188: Büyük Selçuklu Devleti'nin ardıllarından Kirman Selçuklu Devleti'nin Oğuzlar tarafından ortadan kaldırılması
- 1194: Büyük Selçuklu Devleti'nin ardıllarından Irak Selçuklu Devleti'nin Harezmşahlar Devleti tarafından ortadan kaldırılması
Güney Asya
- 1117: Büyük Selçuklu ordusunun Gazne'ye girmesi ve Gazne Devleti'ni vergiye bağlaması
- 1119: Gazne Devleti'nin kuzey Hindistan'daki egemenliğinin pekişmesi
- 1135: Büyük Selçuklu ordusunun tekrar Gazne'ye girmesi ve Gazne Devleti'ni yeniden vergiye bağlaması
- 1148-1151: Gurlular'ın Gazne'yi ele geçirerek büyük yıkım yapmaları
- 1152: Büyük Selçukluların Gazne'yi Gurlular'dan kurtarması
- 1157-1163: Büyük Selçuklu Devleti'nin dağılmasıyla Gazne ve Afganistan'ın tekrar Gurlular'ın eline geçmesi
- 1186: Başkenti Lahor olmak üzere Pencap'a egemen olmaya devam eden Gazne Devleti'nin Gurlular tarafından yıkılışı
Doğu Avrupa
- 1111-1116: Ruslar'a yenilen Kıpçak boylarının Gürcistan'a göçü ve Gürcüler ile ittifakı
- 1123: Kıpçaklar'ın desteklediği Gürcüler'in Büyük Selçukluları'ı Tiflis'ten çıkarması
- 1150: Kıpçaklar'ın Dinyeper boylarında yeniden güçlenmeye başlamaları
- 1154: Ruslar'ı püskürten Kıpçaklar'ın Harkov civarında yeniden egemenliklerini kurmaları
- 1157-1174: İdil Bulgarları'nın Ruslar'la mücadeleleri
- 1174-1185: Kıpçaklar'ın Ruslar'a karşı askeri başarıları
13. yüzyıl
Ön Asya ve Ortadoğu
- 1202: Anadolu Selçuklu Devleti'nin Saltuklu Beyliği'ni ortadan kaldırarak Doğu Anadolu'ya genişlemesi
- 1207: Antalya'nın fethiyle Anadolu Selçuklu Devleti'nin Akdeniz'e açılması
- 1214: Sinop'un fethiyle Anadolu Selçuklu Devleti'nin Karadeniz'e açılması
- 1228: Anadolu Selçuklu Devleti'nin Mengüçlü Beyliği'ni ortadan kaldırması
- 1230: Moğol istilasından kaçarak Anadolu'ya ilerleyen Harezmşahlar'ın Yassı Çemen Muharebesi'nde Anadolu Selçuklu Devleti tarafından durdurulması
- 1239: Baba İshak ayaklanması'nın Anadolu Selçuklu Devleti'ni güçten düşürmesi
- 1243: Kösedağ Muharebesi'nde Anadolu Selçuklu Devleti'nin Moğollar karşısında bozguna uğraması
- 1250: Mısır'da Türk kökenli Kölemenler'in Eyyubiler'e son vererek iktidarı ele geçirmeleri
- 1299: Osmanlı Devleti'nin kuruluşu
Orta Asya
- 1212: Fergana'da hüküm süren Karahanlılar'ın Harezmşahlar Devleti tarafından ortadan kaldırılması
Güney Asya
- 1206: Türk kökenli kölemen komutanlar tarafından Delhi Sultanlığı'nın kuruluşu
- 1236: Delhi Sultanlığı'nın tüm kuzey Hindistan, Keşmir ve Bangladeş'e egemen olması
- 1290: Delhi Sultanlığı'nda yönetimi Türk kökenli Halaciler'in ele geçirmesi
Doğu Avrupa
.
14. yüzyıl
Çağatay Hanlığı 1350 yılından itibaren tamamen Türkleşmiş oluyor.
- 1320-1424: Delhi'de Tuğluk Hanedanlığı
- 1346: Osmanlıların Avrupaya geçişi
- 1361: Edirne'nin Osmanlılar tarafından alınışı
- 1370: Timur'un iktidarı ele alması
- 1382: Toktamış'ın Altın Ordu'nun başına geçmesi ve Moskovayı ateşe vermesi
- 1389: Kosova: Osmanlıların Balkanlar'da egemenlik sağlaması
- 1389-1403: I. Bayezid hükümdarlığı
- 1398: Timur'un Hindistan seferi
15. yüzyıl
Ön Asya
- 1402: Timur ile I. Bayezid arasında Ankara Muharebesi
- 1406: Akkoyunlular ile Karakoyunluların tekrar tarih sahnesine çıkışı
- 1453: Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethi
- 1453-1504: Akkoyunlu devleti'nin altın çağı.
Orta Asya
- 1405: Timur'un ölümü
- 1405-1447: Şahruh'un Herat'a gelişi
- 1412-1460: Ebu'l Hayr'ın Özbek gücünü kuruşu.
- 1447-1449: Uluğ Bey
- 1456: Kazak Hanlığı'nın kuruluşu
Güney Asya
- 1414-1517: İranileşmiş Türk Hanedanlığı Delhi Seyyidleri
Doğu Avrupa
- 1430: Kırım Hanlığı'nın kuruluşu
- 1445: Kazan Hanlığı'nın kuruluşu
- 1462-1505: Astrahan Hanlığı'nın kuruluşu
- 1473: Hüseyin Baykara: Timur Rönesansı
Yeni Çağ
16. yüzyıl
Doğu Avrupa
- 1502: Kırım Hanlığı'nın Altın Ordu Devleti'ni yıkması
- 1552: Rusya'nın Kazan Hanlığı'nı ilhakı
- 1556: Rusya'nın Astrahan Hanlığı'ın ilhakı
- 1557: Rusya'nın Nogay Hanlığı'nı ilhakı
- 1571: Kırım Hanlığıı'nın Moskova'yı yakması
- 1580-1598: Rusya'nın Sibir Hanlığı'nı ortadan kaldırması
Orta Asya
- 1500: Muhammed Şeybani ve Maveraünnehir'de Özbekler
- 1510: Muhammed Şeybani'nin İsmail tarafından mağlup edilmesi
Ön Asya
- 1502: İsmail'in İran'da Safevi Hanedanlığını kurması
- 1514: Çaldıran Muharebesi, Osmanlıların Doğu Anadolu'ya yerleşmesi
- 1516: Ridaniye Muharebesi, Osmanlıların Suriye ve Filistin'i Kölemen Devleti'nden alması
- 1517: Osmanlıların Hicaz'da egemenlik kurmaları
- 1534: Osmanlıların Irak'ı Safevilerden alması
- 1538: Osmanlıların Yemen'de egemenlik kurmaları
- 1546: Osmanlıların Basra Körfezi'ne çıkışı
- 1551: Osmanlı egemenliğinin Katar ve Umman'a ulaşması
- 1578: Osmanlıların Hazar Denizi'ne ulaşması
- 1590: Osmanlıların tüm Kafkasya ve Batı İran'ı almaları
Güney Asya
- 1526: Babür İmparatorluğu'nun kuruluşu
Afrika
- 1516: Cezayir'de Osmanlı idaresinin kuruluşu
- 1516-1517: Osmanlıların Kölemen Devleti'ni yıkması, Mısır'da Osmanlı egemenliği
- 1551: Libya'da Osmanlı egemenliğinin başlangıcı
- 1557: Osmanlıların Habeş Eyaleti'ni kurması
- 1574: Tunus'ta Osmanlı egemenliğinin başlangıcı
- 1577: Osmanlı egemenliğinin Fizan'a yayılması
- 1576-1580: Fas'ta Osmanlı nüfuzu
17. yüzyıl
Doğu Avrupa
- 1600: Sibir Hanlığının mağlup edilmesi.
- 1606: Osmanlı İmparatorluğunun zirveye ulaşmasını simgeleyen Zitvatorok Antlaşması
- 1683: Viyana'nın Osmanlılar tarafından kuşatılması.
- 1699: Karlofça Antlaşması. Osmanlıların gerilemeye başlaması.
Ön Asya
Orta Asya
- 1605: Rusya'nın Yenisey'i işgali
- 1615-1650: Kırgızların Ruslara karşı mücadelesi
- 1620: Rusya'nın Yakut topraklarını ilhakı
- 1628: Dolganlar'ın Rusya egemenliğine girmesi
- 1628-1630: Doğu Moğollarına yenilen bir diğer Moğol kavmi Kalmukların Kazakistan'ı çiğneyerek Volga havalisine yerleşmesi
- 1634-1642: Rusya'nın Yakut isyanlarını bastırması
- 1639: Rusya'nın Büyük Okyanus'a ulaşması
- 1680: Moğol Çungarların Doğu Türkistan'ı ele geçirmesi, Çağatay Hanlığı'nın sonu
- 1680-1698: Çungarların Kazak Hanlığı'nı istilası
Güney Asya
Afrika
18. yüzyıl
Doğu Avrupa
- 1742-1775: Rusya'da Pugaçev Savaşı (Tatar ayaklanması)
- 1783: Kırım'ın Ruslar tarafından ilhakı.
Ön Asya
- 1717-1730: Osmanlıların Lâle Devri
- 1736-1747: Nadir Şah akını
- 1794: İran'da Kacar Hanedanlığı'nın bir Türk tarafından kuruluşu.
Orta Asya
- 1709: Hokand Hanlığı'nın kuruluşu
- 1709-1718: Çungarlar-Kazak Hanlığı mücadelesi
- 1718: Kazak Hanlığı'nın üçe bölünmesi
- 1721: Rusya'nın Hakasya'yı ilhakı
- 1731: Kazak Hanlığı'nın küçük cüzünün Rus himayesine girmesi
- 1740-1747: Hive Hanlığı'nda İran egemenliği
- 1755-1759: Çin'de yönetimi ele geçiren Mançu Hanedanı'nın Çungarlar'ın elindeki Doğu Türkistan'ı ele geçirmesi
- 1755: Çungarlar'a bağlı Tuva'nın Çin'de yönetimi ele geçiren Mançu Hanedanı'nın egemenliğine girmesi
- 1756: Rusya'nın Altay bölgesini ele geçirmesi
- 1785: Buhara Hanlığı'nda Mangıtların yönetimi ele geçirmesi
Güney Asya
Afrika
- 1705: Osmanlı Devleti'ne bağlı Tunus'ta Hüseyni Hanedanı
- 1798-1799: Napoleon Bonaparte'ın Mısır seferi. Türk-Fransız mücadelesi.
19. yüzyıl
Doğu Avrupa
- 1829: Yunanistan'ın bağımsız olması
- 1878: Berlin Antlaşması, Sırbistan, Karadağ, Romanya'nın bağımsızlıklarını, Bulgaristan'ın özerkliğini kazanması
- 1881: Yunanistan'ın Tesalya'yı ilhakı
- 1885: Bulgaristan'ın Şarkî Rumeli'yi ilhakı
Ön Asya
- 1813: Rusya'nın Dağıstan ve Azerbaycan'ı ilhakı
- 1827: Balkarlar'ın Rus egemenliğine girmesi
- 1828: Karaçaylar'ın Rus egemenliğine girmesi
- 1828: Rusya'nın Revan ve Nahçıvan'ı ilhakı
- 1829: Rusya'nın Ahıska'yı ilhakı
- 1839: Osmanlı Devleti'nde Tanzimat Fermanı
- 1876: Osmanlı Devleti'nde ilk anayasa
- 1881:Gazi Mareşal Mustafa Kemal Paşa'nın doğumu.
Orta Asya
- 1820: Kazak Hanlığı'nın Büyük cüzünün Hokand Hanlığı'nın egemenliğine girmesi
- 1847: Kazak Hanlığı topraklarının tamamen Rusya'nın eline geçmesi
- 1851-1854: Hive Hanlığı'nın Ruslara yenilgisi
- 1864: Rusya'nın Batı Türkistan'a yönelik seferlerinin başlaması
- 1865: Doğu Türkistan'da Kaşgar Hanlığı'nın kuruluşu
- 1866: Buhara Emirliği'nın Rus egemenliğine girmesi
- 1868: Hokand Hanlığı'nın Rus egemenliğine girmesi
- 1871: Rusların Balkaş Gölücivarını işgali
- 1873: Hive Hanlığı'nın Rus egemenliğine girmesi
- 1876: Rusya'nın Hokand Hanlığı'nı ilhakı
- 1877-1878: Çin'in Kaşgar Hanlığı'nı ortadan kaldırması
- 1881-1884: Rusya'nın Türkmenistan'ı ilhakı
Güney Asya
- 1805: Babür Devleti'nin Maratha Konfederasyonu'nu yenen İngilizlerin himayesine girmesi
- 1857: İngilizlerin Babür Devleti'ni ortadan kaldırmaları, Hindistan'daki dokuz yüzyıllık Türk idaresinin/varlığının sonu
Afrika
- 1801-1815: ABD'nin Garp ocakları ile mücadelesi
- 1822: Sudan'ın Osmanlı idaresine girmesi
- 1830-1842: Fransa'nın Cezayir'i işgali
- 1831-1840: Osmanlı-Mısır mücadelesi, Mısır'ın özerklik kazanması
- 1869: Süveyş Kanalı'nın açılması
- 1881':Fransa'nın Cezayir'i işgali
- 1882: İngiltere'nin Mısır'ı işgali
- 1885: İtalya'nın Habeş Eyaleti'ni işgali
- 1885: Sudan'daki Türk yönetiminin sonu
- 1888: İngiltere'nin Somali'yi işgali, Afrika Boynuzu'nda Türk varlığının sonu
20. yüzyıl
- 1905: Cedidcilik hareketlerinin başlaması.
- 1910-1920: Kazakların ve Kırgızların Alaş Orda Hükümeti
- 1911-1912: Trablusgarp'ın İtalya tarafından işgali
- 1912: Balkan savaşları
- 1915-1916: Çanakkale Savaşı
- 1915-1918: Osmanlı'da Ermeni Kırımı'ndaki olayları
- 1917: Türkistan'ın özerkliğini ilan etmesi
- 1918: Türkiye ile İtilaf Devletleri arasında Mondros Mütarekesiimzalandı.
- 1919-1922: Kurtuluş Savaşı gerçekleşti.
- 1919-1928: Sovyetlere karşı Basmacı mücadelesi
- 1921-1944: Tannu Tuva Halk Cumhuriyeti
- 1922: Türklerin Yunanlara karşı zaferi.
- 1923: Cumhuriyet'in ilan edilmesi
- 1932-1934: Çin'de Uygurların Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti
- 1938: Mustafa Kemal Paşa'nın vefatı.
- 1944: Rus ordusunun yardımı ile kısa ömürlü bir Doğu Türkistan Cumhuriyeti ilan edilmesi.
- 1955: Sincan Uygur Özerk Bölgesi: Sincan'ın (Doğu Türkistan'ın) özerk bölge ilan edilmesi
- 1971: Avrupalıların Orta Asya'dan çekilmeye başlaması
- 1974: Türkiye'nin Kıbrıs çıkartması
- 1983: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etmesi.
- 1988: Azeri-Ermeni ihtilafının başlaması
- 1990: Sovyetlerin Bakü baskını
- 1991: SSCB'nin dağılması. BDT'nin ortaya çıkması.
- 1992: BDT Türk Cumhuriyetlerinin BM'ye kabülü:
- 1992: 30 Ekim 1992'de Ankara'da ilk Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi'nin yapılması.
- 1993: Azerbaycan'ın bir kısmının Ermeniler tarafından işgali.
- 1993: 1993 yılında, Türk Dili Konuşan Ülkelerin kültür ve sanat alanlarında işbirliğini sağlayan Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi'nin Almatı'da kurulması.
- 1993: Kültürel, ekonomik ve siyasi nitelikte bir forum olan ve tüm Türk devlet ve toplulukları ile akraba toplulukların katıldığı ilk Türk Kurultayı'nın yapılması.
21. yüzyıl
- 2005: Kırgızistan'da Lale devrimi.
- 2005: Kazak lider Nursultan Nazarbayev'in yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Orta Asya'da ortak pazar kurulması teklifi.
- 2005: Özbekistan'da Andican olayları
- 2006: Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının hizmete girmesi.
- 2007: Hazar denizinin statüsünün belirlenmesi için kıyıdaş ülkelerin ilk defa bir araya gelmesi.
- 2008: 21 Kasım 2008 tarihinde Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi kurulması.
Kitaplar
Türkçe kitaplar
- Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca Türkler Ansiklopedisi, Adana, 2002.
- İbrahim Kafesoğlu, Türk Millî Kültürü, Ankara, 1983.
- Zeki. Velidi Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul, 1970.
- Faruk Sümer, Oğuzlar, İstanbul, 1980.
- Bahaeddin Ögel, İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, Ankara, 1962.
- Bahaeddin Ögel, Türk Kültür Tarihine Giriş, İstanbul, 1978.
- Bahaeddin Ögel, Büyük Hun İmparatorluğu Tarihi, Ankara, 1981.
- Çeçen Anıl, Tarihte Türk Devletleri, İstanbul, 1986.
- O. Esad Arseven, Türk Sanat Tarihi, İstanbul, 1955.
- Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, İstanbul, 1977.
- Erol Güngör, Tarihte Türkler, İstanbul, 1989.
- Abdülkadir İnan, Eski Türk Dini Tarihi, İstanbul, 1976.
- A. Nimet Kurat, Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara, 1972.
- Hüseyin Namık Orkun, Eski Türk Yazıtları, İstanbul, 1986.
- Hüseyin Namık Orkun, Türk Tarihi, Ankara, 1946.
- Osman Turan, Türk Cihan Hakimiyeti Mefrukesi Tarihi, İstanbul, 1978.
- Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi, Ankara, 1971.
- Yusuf Hikmet Bayur, Hindistan Tarihi, Ankara, 1946.
- İbrahim Kafesoğlu, Selçuklu Tarihi, İstanbul, 1972.
- İbrahim Kafesoğlu, Harzemşahlar Devleti Tarihi, Ankara, 1956.
- M. Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, Ankara, 1954.
- Çağatay Uluçay, İlk Müslüman Türk Devletleri, İstanbul, 1977.
- Faruk Sümer, Karakoyunlular, Ankara, 1984.
- A.N. Kurat, Peçenek Tarihi, İstanbul, 1937.
- B. Yenilmez, Yenilmez, Rize, 2002.
Yabancı kitaplar
- R. Grousset, L'Empire des steppes, Paris, 1960 (Türkçe çevirisi: Reşat Uzmen-Bozkır İmparatorluğu, 1996.)
- DE. Guignes, Histoire generale des Huns des Turcs et des Mongols, Paris, 1756.
- Jean-Paul Roux, Historie des Turcs, 1984.
- Jean-Paul Roux, Timur, 1994.
- Fayard Paris, Historie des Turcs, 1984.
- D.Sinor, Aspects of Altaic Civilization, 1963.
- M. Barthold, Turkestan down to the Mongol Invansıon, Londra, 1968.
- E. Berl, Historie de l'Europe d'Attila a Tamerlan, Paris, 1946.
- M.A. Czaplıcka, The Turks of Central Asia in History and at the Present Day, Oxford, 1918.
- W. Eberhard, Kultur und Siedlung der Randvölker China, 1942.
- L. Hambis, La Haute-Asie, Paris, 1953.
- Hammer-Purgstall, Von, Historie de l'Empire ottoman depuis son origine jusqu!a nos jours, Paris, 1835.
- H.H. Howorth, History of the Mongols, Londra, 1876.
- Jean-Paul Roux, Türklerin Tarihi - Pasifikten Akdenize 2000 Yıl, 2004
Ayrıca bakınız
- Ön Türkler
- Türk tarihi edebiyatı
- Tarihteki Türk devletleri
- Kurtuluş Savaşı
- Anadolu tarihi
- Türk tarihi araştırmaları
Kaynakça
- ^ Sina Akşin, Ana Çizgileriyle Türkiyenin Yakın Tarihi, İmaj Yayınevi, Ankara, 1996, ISBN 975-7852-18-X, s.1.
- ^ a b Büyük Larousse, Türkler maddesi, İnterpress
- ^ Jared Diamond Tüfek, Mikrop ve Çelik Tübitak yayınları ISBN 975-403-271-81997
- ^ a b Mirfatih Zekiyev Türklerin ve Tatarların kökeni syf; 143-178 Selenge yayınları Ağustos 2007
- ^ Tarhan, M. Taner - "Ön Asya Dünyası'nda İlk Türkler Kimmerler ve İskitler" Türkler Ansiklopedisi, C. I, Ankara 2002, s. 597
- ^ Kazi Laypanov/ İsmail Miziyev Türk Halklarının kökeni Selenge yaınları 2008 syf 77-101
- ^ GÜLER, Ali 2001 Türklük Bilgisi, Tamga Yayıncılık, ANKARA 34
- ^ MEMİŞ, Ekrem1987 İskitler’ in Tarihi, Selçuk Üniversitesi Yayınları, KONYA syf 79-80