İçeriğe atla

Saltuklu Beyliği

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Saltuklular
Saltuklu
Saltuklu Beyliği
1071-1202
BaşkentErzurum
Yaygın dil(ler)Türkçe
HükûmetBeylik
• 1071-1102
Ebü’l-Kāsım İzzeddin Saltuk Bey
• 1102-1145
Melik Alaaddin Ali
• 1145-1174
Melik İzzeddin Saltuk
• 1174-1185
Melik Nasreddin Mehmed
• 1185-1202
Melik Rükneddin Melikşah
Tarihçe 
• Kuruluşu
1071
• Dağılışı
1202
Öncüller
Ardıllar
Büyük Selçuklu Devleti
Anadolu Selçuklu Devleti

Saltuklular veya Saltuklu Beyliği, Malazgirt Meydan Muharebesi'nden (1071) sonra kurulan ve merkezi Erzurum olan Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun Anadolu beyliklerinden biridir. Saltuklular, 1071-1202 yılları arasında hüküm sürmüşlerdir. Beylik, Büyük Selçuklu İmparatorluğu hükümdarı Alparslan'ın Türkmen[1] komutanlarından Saltuk Bey tarafından kurulmuştur.[2] Beylik, Kars bölgesinin hakimiyeti için Gürcistan Krallığı'yla sık sık mücadele etti. Beyliğin merkezi olan Erzurum, 1077-1079 yılları arasında kısa bir süre Bizans tarafından işgal edildi ve 1184 yılında Gürcistan Kralı III. Giorgi tarafından kuşatıldı. En parlak döneminde, bugünkü Erzurum ve Bayburt illerinin tamamını, Erzincan'ın doğusundaki toprakları, Kars'ın büyük bölümünü ve Ağrı ve Muş illerinin kuzeyindeki toprakları kapsıyordu.

Saltuklu beyi II. İzzeddin Saltuk'un, Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey'in otoritesi altında Erzurum'da 1146-1176 yıllarında bastırdığı sikke.

Saltuk Bey, 1071 yılında gerçekleşen Malazgirt Meydan Muharebesi'nde Büyük Selçuklu İmparatorluğu ordusunda görev alarak, emrine verilen birlikleri idare etmiştir. Selçuklu ordusunun galibiyetini takiben Sultan Alparslan tarafından Erzurum ve dolaylarının fethiyle görevlendirilmiş olup ele geçireceği topraklarda ikta olarak kendisine verilmiştir. Saltuk Bey, Erzurum dolaylarını ikta olarak alsa da Gürcistan Krallığı himayesindeki eski Bizans komutanınca yönetilen Erzurum'u ancak 1080/1081 senesinde ele geçirerek burayı merkez şehri yapmıştır.[3]

Saltuklular, Büyük Selçuklu beyliği olarak Gürcülerle savaşmayı sürdürerek topraklarını genişletmeye ve onlara karşı korumaya çalıştılar. Saltuklu beyi İzzettin Saltuk 1155 gibi Ani dolaylarında Gürcü kralı Dimitri'ye yenilerek esir düşmüş ve yüklü bir fidye karşılığı serbest kalabilmiştir.

Saltuklular, Danişmendlilerle birlik olup Haçlılara karşı başarılı savaşlar yapmışlardır. Türkiye Selçuklu Sultanı Süleyman Şah, Gürcüler üzerine çıktığı sefere Saltuklu Beyi Alâeddîn Melik Şah'ı da davet etti. Ancak, Alâeddîn Melik Şah bu sefere katılmayı kabul etmeyince Rükneddin Süleyman Şah, 1202'de Erzurum'u alarak beyliğe son verdi.

Saltuklu beyleri, kültüre, sanata ve mimari eserlere çok önem vermişler ve sahip oldukları yerlerde çeşitli mimari eserler yaptırmışlardır. Melik Gâzi; Kale Camii ve Tepsi Minareyi inşa ettirmiştir. 1179'da inşa edilen Erzurum Ulu Camii'ni Nâsıreddin Muhammed yaptırmıştır. Üç kümbetler ismiyle bilinen türbelerden biri, İzzeddin Saltuk'a aittir. Bu türbenin yanında bir de zâviye vardır. Tercan'da, Mama Hatun tarafından bir kervansaray ve türbe yaptırılmıştır. 1232 senesinde, Ebû Mensûr tarafından inşa ettirilen Micingerd Kalesi, Saltuklulara ait önemli eserlerdendir ve bu eserlerin çoğu zamanımıza kadar ulaşmıştır.

1071-1202 yılları arasında Erzurum merkez olmak üzere, en güçlü devrinde Kars, Gümüşhane, Rize ve Bayburt yörelerine egemen olan Türkmen beyliğinin beyleri hüküm sürdükleri yıllar itibarıyla şu şekildedir:

Bey[4] Hüküm Süresi Notlar
Ebü’l-Kāsım İzzeddin Saltuk Bey 1071-1102
Melik Alaeddin Ali 1102-1123
Ebü’l-Muzaffer Ziyâeddin Gazi 1123-1132
Melik İzzeddin Saltuk 1132-1168
Melik Nasreddin Mehmed 1168-1191
Mama Hatun 1191-1200
Alâeddin Melikşah 1200-1202
  1. ^ Bosworth 1996, s. 218.
  2. ^ Özaydın, Abdülkerim (2009). "Saltuklular". İslâm Ansiklopedisi. İslam Ansiklopedisi. s. 54. 29 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi29 Nisan 2020. 
  3. ^ Yinanç, Mükrimin Halil (2013). Türkiye Tarihi Selçuklular Devri I. Cilt (Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Refet Yinanç). Ankara: Türk Tarih Kurumu. s. 65,69,89. ISBN 978-975-16-2534-2. 
  4. ^ Yılmaz Öztuna, "Devletler ve Hanedanlar" Cilt:2, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1996, s. 42