Sovyetler Birliği: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
238. satır: 238. satır:
Kadın, bütün üretim faaliyetlerine katılmaktadır: Kadınlar, kolhozlarda, tarımsal yaşamda çok etkin rol oynarlardı, maden ve sanayide çalışanların %30’da kadındı.
Kadın, bütün üretim faaliyetlerine katılmaktadır: Kadınlar, kolhozlarda, tarımsal yaşamda çok etkin rol oynarlardı, maden ve sanayide çalışanların %30’da kadındı.
Başta, bu doğumların fazla olmasından ileri geliyordu. Çocuk, devletin ücretsiz doğumevlerinde doğardı. Çocuğun bakımına, çok sayıda kreş ve çocuk bahçesiyle devlet destek olurdu. Kreş ve çocuk bahçeleri kentlerden köylere ve kolhozlara kadar yayılmıştı.
Başta, bu doğumların fazla olmasından ileri geliyordu. Çocuk, devletin ücretsiz doğumevlerinde doğardı. Çocuğun bakımına, çok sayıda kreş ve çocuk bahçesiyle devlet destek olurdu. Kreş ve çocuk bahçeleri kentlerden köylere ve kolhozlara kadar yayılmıştı.

=== Eğitim ve Bilimsel Araştırma ===
[[dosya:Milovice soviet pupils.jpg|thumb|Sovyet okul çocukları, 1985.]]
Çarlık Rusyasında çocukların ve yetişkinlerin hemen hemen beşte dördü okuma olanaklarından yoksundu. Rusya’da yapılan 1897 genel nüfus sayımına göre, dokuz yaşında ve daha yukarı yaşta olup okuma yazması olmayanların oranı, nüfusun %76’sını buluyordu. Kadınlarda bu oran %88’e yükseliyordu.
Ekim Devrimi’nden sonra, eğitim sorununa, rejimin gelişmesi ve sağlamlaşmasına doğrudan etkisi olan bir sorun olarak bakıldı.

Sovyetler Birliği’nin son dönemlerinde okuma yazma bilen insan sayısı %100'e yaklaşmıştı.
14 yaşına dek kişinin bütün eğitim masraflarını devlet karşılardı. Yüksek öğretimde, geniş bir burs sistemi uygulanırdı. Üniversite ögrencilerinin dörtte üçü civarı devletten burs alırdı. Üniversite öğrencilerinin yarıya yakını işçi ve köylü çocuklarıydı.


== Coğrafya ==
== Coğrafya ==
278. satır: 270. satır:
Olaylar 1924’te yatıştı. 1929 yılında, bir dine inananlara toplantı yapma ve dernek kurma hakkı verildi.
Olaylar 1924’te yatıştı. 1929 yılında, bir dine inananlara toplantı yapma ve dernek kurma hakkı verildi.
1943’de Ortdoks Kilisesinin kendisine patrik seçmesi ve ruhani meclis kurmasına müsade edildi. Sovyetler Birliği'nde, kilise ve devlet arasındaki ilişkiler özel bir kurum tarafından düzenlenirdi.
1943’de Ortdoks Kilisesinin kendisine patrik seçmesi ve ruhani meclis kurmasına müsade edildi. Sovyetler Birliği'nde, kilise ve devlet arasındaki ilişkiler özel bir kurum tarafından düzenlenirdi.

Sovyetler Birliği’nin son dönemlerinde okuma yazma bilen insan sayısı %100'e yaklaşmıştı.
14 yaşına dek kişinin bütün eğitim masraflarını devlet karşılardı. Yüksek öğretimde, geniş bir burs sistemi uygulanırdı. Üniversite ögrencilerinin dörtte üçü civarı devletten burs alırdı. Üniversite öğrencilerinin yarıya yakını işçi ve köylü çocuklarıydı.

=== Eğitim ===
{{ana|Sovyetler Birliği'nde eğitim}}
[[Resim:Milovice soviet pupils.jpg|thumb|Sovyet öğrencilerin [[Milovice (Nymburk)|Milovice]], [[Çekoslovakya]] ziyareti. (1985)]]
1917 öncesinde [[Rusya İmparatorluğu]]'nda eğitim zorunlu değildi ve bu nedenle alt sınıf işçi ve köylü ailelerinden olan birçok çocuk için zorlukla erişilebiliyordu veya hiç erişilemiyordu. 1917 tahminlerine göre nüfusun %75-80'i [[okuryazarlık|okuma yazma]] bilmiyordu.

[[Anatoly Lunaçarski]], Sovyet Rusya'nın ilk Eğitim [[Halk Komiseri]] oldu. Başlangıçta, Sovyet otoriteleri cehaletin ortadan kaldırılmasına büyük önem vermekteydiler. Okuma yazma bilenler doğrudan öğretmen yapıldı. Kısa bir süre için kaliteden bir miktar ödün verildi. 1940 yılında Josef Stalin cehaletin ortadan kaldırıldığını ilan etti. Büyük Vatanseverlik Savaşı sonrasında ülkenin eğitim sistemi önemli ölçüde genişledi. Bu genişleme büyük bir etki yarattı. 1960'larda tek istisna uzak bölgelerde yaşayanlar hariç neredeyse tüm Sovyet çocukları eğitime erişebiliyordu. [[Nikita Kruşçev]], eğitimi daha erişilebilir hale getirmek için çocuklara açıktan toplumun ihtiyaçlarına yakından bağlı hale getirmeye çalıştı. Eğitim aynı zamanda [[Yeni Sovyet insanı]]'nı yaratma konusunda önemli oldu.<ref>{{kitap kaynağı|yazar=Law, David A.|başlık=Russian Civilization|yayımcı=Ardent Media|yıl=1975|sayfalar=300–1| url=http://books.google.com/books?id=f3ky9qBavl4C&dq|isbn=0-8422-0529-2}}</ref>

[[Sovyetler Birliği'nde eğitim|Ülkenin eğitim sistemi]] son derece merkezi olup tüm vatandaşlar için evrensel olarak erişilebiliyordu ve kültürel gerilik ile ilişkili halklardan gelen adaylar için [[pozitif ayrımcılık]] uygulanıyordu. Anayasal olarak vatandaşların doğrudan iş gücüne katılma ve ücretsiz [[mesleki eğitim]] hakkı vardı. Brejnev yönetimi tüm üniversiteler için gerekli başvuruları sunmak için yerel [[Komsomol]] parti sekreterinin önerisinin gerekliliği kuralını koydu.<ref>{{kitap kaynağı|yazar=Şlapentoh, Vladimir|başlık= Soviet Intellectuals and Political Power: The post-Stalin Era|sayfa=26|yayımcı=[[I.B. Tauris]]|yıl=1990|url=http://books.google.com/books?id=7VFqqE5995UC&dq|isbn=978-1-85043-284-5}}</ref> 1986 istatistiklerine göre, yükseköğretimde nüfus başına düşen öğrenci sayısı 10.000 kişide SSCB için 181, ABD için ise 517 idi.<ref name="education">{{kitap kaynağı|yazar=Pejovich, Svetozar|başlık=The Economics of Property Rights: Towards a Theory of Comparative Systems|url=http://books.google.com/?id=ocQKHRReKdcC|yıl=1990|yayımcı=[[Springer Science+Business Media]]|isbn=978-0-7923-0878-2|sayfa=130}}</ref>

=== Sağlık ===
{{ana|Sovyetler Birliği'nde sağlık hizmeti}}
[[Resim:RussianAbortionPoster.jpg|thumb|Sovyetler Birliği'nde güvensiz [[kürtaj]] uygulamalarını caydırma amaçlı hazırlanmış bir poster.]]
1917 yılında devrim öncesinde, sağlık koşullarının gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde idi. Lenin bu durumu "Ya sosyalizm biti yenecek, ya da bit sosyalizmi" diye belirtmiştir.<ref name="lane">Lane 1992, p. 353.</ref> Sovyet sağlık prensibi 1918 yılında [[Sağlık Halk Komiserliği]] tarafından oluşturulmuştu. Sağlık hizmetleri devlet tarafından kontrol edilecekti ve devrimci bir kavram olan ücretsiz sağlık hizmeti tüm vatandaşlara sağlanacaktı. [[1977 SSCB Anayasası]]'nın 42. maddesi tüm yurttaşların sağlığı koruma altına alınmış ve SSCB'de herhangi bir sağlık kurumuna ücretsiz erişim hakkı veriyordu. Ancak, Sovyetler Birliği'nin sağlık sistemi halkının tüm ihtiyaçlarını yerine getirmesi mümkün değildi.<ref>Lane 1992, p. 360.</ref> [[Leonid Brejnev]] devlet başkanı olmadan önce Sovyetler Birliği'nin sağlık sistemini birçok yabancı uzmanlar tarafından yüksek bir itibara sahip olmuştu. Ancak Brejnev ve [[Mihail Gorbaçov]] döneminde, Sovyet sağlık sisteminin hizmet kalitesi ve sunumunda eşitsizlik gibi ağır ve çok temel hatalar yüzünden eleştirildi.<ref>Lane 1992, p. 352.</ref> [[Sağlık Bakanlığı (Sovyetler Birliği)|Sağlık Bakanı]] [[Yevgeni Çazov]], [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi 19. Kongresi]] sırasında, dünyanın en doktorlarına ve hastanelerine sahip olmak, bunun iyileştirilmesi için sistem alanlarının tanınması ve milyarlarca [[Sovyet ruble]]si harcanması gibi başarıları vurgulamıştır.<ref>Lane 1992, p. 352–53.</ref>

Sosyalist devrimin ardından, tüm yaş grupları için yaşam beklentisi yükseldi. Bu kendi istatistikleri içinde bazıları tarafından [[Sosyalizm|sosyalist sistem]]in [[Kapitalizm|kapitalist sistem]]e göre daha üstün olduğu görüldü. Bu gelişmeler 1960'larda da devam ederek Sovyetler Birliği'nde yaşam beklentisi ABD'yi geçti. 1970'lerde ortalama yaşam beklentisi muhtemelen [[Rusya'da Alkolizm|alkol bağımlılığı]] yüzünden çoğu yıl boyunca sabit kaldı. Aynı zamanda bebek ölüm oranları yükselmeye başladı. 1974 yılından sonra hükümet bu konudaki yayın istatistiklerinin yayımlanmasını durdurdu. Bu eğilim Sovyetler Birliği'nin daha gelişmiş Avrupa kısmında belirgin bir şekilde gerilerken ülkenin bebek ölüm oranlarının en yüksek olduğu Asya yakasındaki büyük ölçüde artan gebelik sayısı ile açıklanabilir.<ref name="SeemingParadox">{{kitap kaynağı|yazar=Dinkel, R.H.|başlık=The Seeming Paradox of Increasing Mortality in a Highly Industrialized Nation: the Example of the Soviet Union|sayfalar=155–77|erişimtarihi=24 Ekim|yıl=1990}}</ref>


== Kültür ==
== Kültür ==

Sayfanın 14.22, 19 Ekim 2014 tarihindeki hâli

SSCB
Союз Советских Социалистических Республик (Rusça)
Soyuz Sovetskih Sotsialistiçeskih Respublik
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği
1922-1991
{{{arma_açıklaması}}}
Arma
Slogan
Пролетарии всех стран, соединяйтесь!
"Dünyanın Bütün İşçileri, Birleşin!"
BaşkentMoskova
Yaygın dil(ler)Rusça (de facto),
diğer 14 cumhuriyetin dili ve bölgesel diller eşit statüdedir.
HükûmetSovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği
SBKP Genel Sekreteri 
• 1924-1953 (ilk)
Josef Stalin
• 1985-1991 (son)
Mihail Gorbaçov
SSCB Başbakanı 
• 1922–1924 (ilk)
Vladimir İlyiç Lenin
• 1991 (son)
Ivan Silayev
Yasama organıYüksek Sovyet
Tarihçe 
• Kuruluşu
1922
• Dağılışı
1991
Yüzölçümü
• Toplam
22402200 km2
Nüfus
• Sayılan
293047571
Para birimiSovyet Rublesi
Telefon kodu7
İnternet alan adı.su
Öncüller
Ardıllar
Rusya İmparatorluğu
Rusya
Beyaz Rusya
Ukrayna
Moldova
Gürcistan

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, (Rusça: Bu ses hakkındaСоюз Советских Социалистических Республик , Soyuz Sovetskikh Sotsialisticheskikh Respublik, Şablon:UFA; kısaca СССР, SSSR) Sovyetler Birliği ya da SSCB olarak da bilinir, Rusya İmparatorluğu'nın 1917'deki Büyük Ekim Devrimi'yle yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde kurulan ve 1991'e değin varlığını koruyan devlet. Avrupa'nın doğu kesimiyle, Asya'nın kuzey kesimi boyunca yayılan SSCB, son yıllarında 22.403.000 km²'lik yüzölçümüyle dünyanın en büyük ülkesiydi. Nüfus bakımından da 293.047.571 (Haziran 1991) kişiyle 3. sırada yer alıyordu. Aynı zamanda dünyanın başlıca siyasî ve askerî güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, batısında Norveç, Finlandiya, Baltık Denizi, Polonya, Çekoslovakya, Macaristan ve Romanya, güneyinde Karadeniz, Türkiye, İran, Afganistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Moğolistan ve Kuzey Kore yer alıyordu. Kuzey ve doğu sınırlarını ise Kuzey Buz Denizi ve Büyük Okyanus çiziyordu. Birliğin başkenti Moskova, para birimi ise Sovyet Rublesiydi.

1917 Ekim Devrimi, başka bir deyişle Bolşevik İhtilali ile kurulan SSCB, Soğuk Savaş sürecinde Amerika Birleşik Devletleri'nin karşısındaki güç konumunda idi. 1985 yılında Gorbaçov'un iktidarı sırasında başlayan Glasnost ve Perestroyka ile başlayıp 6 yıl süren reformların ardından 1991 yılının sonunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği resmen dağıldı ve birliğe bağlı bazı ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettiler. Birliği oluşturan şimdi bağımsız olan 15 devletten 12'si bir araya gelerek Bağımsız Devletler Topluluğu'nu oluşturdular.

SSCB Yönetimi

Merkezi

Dosya:Lenin-Trotsky 1920-05-20 Sverdlov Square (original).jpg
Vladimir Lenin 1920'de topluluğa hitap ediyor.

SSCB Yüksek Sovyeti iki meclisten oluşur: Birlik Sovyeti ve Milliyetler Sovyeti. Her iki mecliste de 750 üye vardır ve her iki meclisin de yasa önerme gücü eşittir. Bir yasa her iki Mecliste çoğunlukla kabul edildiğinde yürürlüğe girer. Birlik Sovyeti’ne tüm halkın nüfusunun eşit biçimde temsilci seçtiği bir organken (300.000 kişiye bir temsilci); Milliyetler Sovyeti’ne seçilecek üye sayısı, Birlik Cumhuriyetleri için 32, Özerk Cumhuriyetler için 11, Özerk Bölgeler için 5, Özerk Topraklar için 1 olarak önceden saptanmıştır. SSCB Yüksek Sovyeti, genellikle yılda iki kez ve iki-üç gün süreyle toplanır. Ne ki her toplantıdan önce ve sonra milletvekili komisyonlarının ve sürekli organ olan Yüksek Sovyet Prezidyumu’nun çalışmaları nedeniyle yoğun bir yasama etkinliği gösterirdi. Yüksek Sovyet toplantıları arasındaki dönemde Prezidyum, komisyon çalışmalarını eşgüdümlü kılar, milletvekillerinin etkinliklerine yardımcı olur ve devlet başkanlığı işlevlerini yerine getirir. Prezidyum'un 1'i SSCB'nin başkanı, 15'i birlik cumhuriyetlerinin başkanları, 1'i sekreter, 20'si üyeler olmak üzere 37 üyesi var ve iki meclisin ortak toplantısında seçilirler. Her meclis, yönetim dallarına ve etkinlik alanına göre uzmanlaşmış 16’şar milletvekili komisyonu oluşturur. Bu 32 komisyonda yaklaşık 1.000 milletvekili görev alır. Birlik Cumhuriyetleri’nin ve Özerk Cumhuriyetlerin Yüksek Sovyetleri, her cumhuriyetin en yüksek devlet organlarıdır. Tek meclisten oluşurlar ve seçimleri 5 yılda bir yapılır. Milletvekili sayısı cumhuriyetin nüfusuna bağlıdır. Örneğin; RSFSC Yüksek Sovyet’inde 975, Türkmensitan Yüksek Sovyeti’nde 330 üye vardır. Yerel sovyetler, belli bir yönetsel birimde devlet otoritesini uygularlar. İki buçuk yılda bir seçim yapılır ve yaklaşık 2.300.00 temsilci belirlenir.

Cumhuriyetler

1977 Anayasasına göre SSCB, ulusların kendi yazgılarını özgürce belirlemeleri ve hak eşitliğine sahip Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri’nin özgürce birleşmesine dayalı sosyalist federalizm ilkesi temeli üzerinde kurulmuş ve on beş egemen federe cumhuriyeti kapsayan birleşik federal çok uluslu bir devletti. Federe cumhuriyetlerden her birinin, Birlik Anayasası temeline dayalı ve ulusal özelliklerine göre düzenlenen kendi anayasası ve yüksek devlet erki organları vardır: Yüksek Sovyet, Yüksek Sovyet Prezidyumu, Bakanlar Konseyi, Yüksek Mahkeme, Emekçi Temsilcileri sovyetleri ve onların yürütme komiteleri. Her Cumhuriyet’in Yurttaş ve Ceza Yasası, İş Yasası vb. de içlerinde yasaları, ulusal marşı, bayrağı ve başkenti vardır. Her cumhuriyet yabancı bir devletle doğrudan ilişkiye geçme, antlaşma imzalama, diplomatik temsilci değiş-tokuşunda bulunma ve SSCB’den ayrılma hakkına sahiptir. Kimi birlik cumhuriyetlerinin içinde özerk cumhuriyetler yer alır. 20 Özerk Cumhuriyet’ten 16’sı RSFSC’de, 2’si Gürcistan’da, 1’i Özbekistan’da, 1’i de Azerbaycan’dadır. Özerk cumhuriyetler, federe cumhuriyetin bütünleyici parçası olan bir siyasal oluşumdur; her birinin kendi anayasası ve yüksek erk organları vardır ve toprakları Özerk Cumhuriyet’in kendi onayı olmaksızın değişikliğe uğratılamaz. Toplamı 8 tane olan özerk bölgelerden 5'i RSFSC’de, 1’i Gürcistan’da, 1’i Azerbaycan’da, 1’i de Tacikistan’dadır. Bunlar, yönetsel özerklikten yararlanan ulusal ve mekansal oluşumlardır. 10’u RSFSC’de 1’i Gürcistan’da, 1’i Azerbaycan’da, 1’de Tacikistan’da yeralan özerk topraklar ise ulusal azınlıklara ayrılmıştır. 1977 Anayasası’na göre SSCB, tüm halkın sosyalist devletidir. Tüm erk halka aittir.

Halk temsilcileri

Halk devlet erkini, SSCB’nin siyasal temelini oluşturan Halk Temsilcileri Sovyetleri aracılığıyla yürütür. Devletin diğer organlarının tümü, Sovyetler’in denetimine tabidir ve onlara karşı sorumludur. Devletin örgütlenmesi ve etkinliği, demokratik merkeziyetçilik ilkesine uygun olarak gerçekleşir. Bir başka deyişle, devlet erk organlarının tümü seçimle gelir ve etkinlikleri konusunda halka hesap vermek zorundadırlar; üst organların kararlarını alt organlar uygulamak durumundaır. Devlet yaşamındaki en önemli sorunlar halkın tartışmasına açılır ve bu konularda halk oylamasına gidilir. Anayasa’ya göre siyasal sistemin gelişmesindeki ana yönelim, sosyalist demokrasinin sürekli derinleştirilmesidir. SSCB’nin siyasal temelini oluşturan Halk Temsilcileri Sovyetleri, hem yasama, hem de yürütme erkine sahiptir. Etkinlik gösterdiği bölgede Sovyetler yalnızca yasa çıkarmakla ve karar almakla kalamaz, aynı zamanda siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişmeye ilişkin her sorun konusundaki kararları yürütürler. Her halk temsilcisinin, Sovyet’in etki alanındaki devlet kurumlarının tümünü, işletmeleri, devlet çiftliklerini ve kolhozları denetleme yetkisi vardır; Sovyet içinde yürüttüğü çalışmalar konusunda da, seçmenlerine rapor vermek durumundadır. Çalışmaları konsunda seçmenlerin çoğunluğu kendisini yetersiz görürlerse, diledikleri zaman onu görevden alır ve bir başkasını seçebilirler. Her Sovyet kendi etkinlik alanında en yüksek otoriteye sahiptir ve Sovyetler’in tümü tek bir devlet otoritesi sistemi oluşturur. Bu sistem, SSCB Yüksek Sovyeti'ni, 15 Birlik Cumhuriyeti’nin yüksek sovyetlerini, 20 Özerk Cumhuriyeti ve 59.991 yerel Sovyeti kapsar. Her Sovyette devlet yönetim organları olarak hem Bakanlar Konseyleri, hem de Yürütme Komiteleri vardır.

İdari bölümler

Anayasal olarak Sovyetler Birliği, kurucu Birlik Cumhuriyetleri olan üniter Ukrayna ve Beyaz Rusya (SSC'ler) ile federal Transkafkasya ve Rusya'nın (SFSC'ler) federasyonu olup, SSCB Kuruluş Antlaşması Kasım 1922'de bu dört kurucu cumhuriyet tarafından imzalanmıştır. 1924 yılında Orta Asya'da ulusal sınırlandırma ile RSFSC'nin Türkistan ÖSSC'nin bazı topraklarından ve iki Sovyet bağımlılığı olan Harezm ve Buhara SSC'lerinin topraklarından Özbek ve Türkmenistan SSC'leri kuruldu. 1929 yılında Tacik SSC, Özbek SSC'den ayrıldı. 1936 anayasası ile, Transkafkasya SFSC'nin bileşenleri olan Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan SSCleri birlik cumhuriyeti sıfatına yükseltildi ve Kazak ve Kırgız SSC'leri RSFSC'den ayrıldı.[1] Ağustos 1940'ta, Ukrayna SSC ve Romanya'dan ilhak edilen Besarabya'nın bazı toprakları ile Moldova SSC kuruldu. Ayrıca Estonya, Letonya ve Litvanya gibi Baltık devletleri topraklarına katıldı. Finlandiya'dan alınan bazı topraklar ile Mart 1940'ta kurulan Karelo-Fin SSC, 1956'da RSFSC'ye tekrar dahil edildi.[2] Aynı zamanda II. Dünya Savaşı'ndan sonra yine Finlandiya'ya bağlı Doğu Karelya, Salla ve Kuusamo'nun bir kısmı, Petsamo bölgesi ve Finlandiya Körfezi'ndeki dört ada, Japonya'nın Kuril adaları, Almanya'nın Könisberg bölgesi, Polonya'nın doğusu ve 11 Ekim 1944'te de Tuva Halk Cumhuriyeti[3][4] SSCB topraklarına katıldı. Temmuz 1956'dan Eylül 1991'e kadar 15 Sovyet cumhuriyeti bulunmaktaydı.[5]

# Republic 1956–1991 yılları arasında Sovyetler Birliği'nin cumhuriyetlerinin haritası
1  Rusya SFSC
2  Ukrayna SSC
3  Beyaz Rusya SSC
4  Özbekistan SSC
5  Kazakistan SSC
6  Gürcistan SSC
7  Azerbaycan SSC
8  Litvanya SSC
9  Moldova SSC
10  Letonya SSC
11  Kırgizistan SSC
12  Tacikistan SSC
13  Ermenistan SSC
14  Türkmenistan SSC
15  Estonya SSC

Siyasal Sistem

Çok Uluslu Devlet

Rus Çarlığı, sınırları içerisinde birbirinden ırk, dil, din bakımından farklı toplulukları barındırırdı. Bunların arasında Ruslar diğerlerini yönetir konumdaydı. Bütün bu halkları merkezi otoriteye bağlı kılabilmek için Ruslaştırma politikası izlenirdi. Devrimden sonra diğer uluslar Ruslarla eşit konuma geldi. Bağımsızlıkları kabul edilen uluslar federalizm ilkeleri içinde bir araya getirildi. Sovyetler Birliği, 15 birlik cumhuriyetinden meydan gelmekteydi. Ayrıca bunların içinde özerk cumhuriyet, eyalet ve bölgeler vardı. Cumhuriyetlerden her biri, federal devletin yetkisine girmeyen konularda bağımsızdı. Federal devletin yetkileri arasında: -Sovyetler Birliği’nin uluslarası ilişkileri ile savunulması -Sovyetler Birliği’nin iç örgütlenişi -Ekonominin genel yönetimi -Hukuksal örgütlenme ile kültürel örgütlenmenin genel yönetimi

Sosyalist Demokrasi

Kremlin, Sovyetler Birliği'nin hükümet merkezi.

Devlet iktidarının temel kurumu, iki meclisli Yüce Sovyet’ti. Bu meclislerden biri (Birlik Sovyeti) Sovyetler Birliği’ndeki halkların bütününü, ötekisi (Ulusal Topluluklar Sovyeti) ise federe cumhuriyetleri ve özerk bölgeleri temsil eder. Yüce Sovyet bir yasama organıdır. Yürütme organını oluşturan Bakanlar Kurulu’nu seçen de bu Yüce Sovyettir. Sovyetler Birliği’nde, Batı demokrasilerinde çeşitli biçimlerde uygulanan güçler ayrılığı ya da görev bölünmelerine benzeyen bir durum yoktu. Güçler birliği ve dikey bir yetki paylaşımı vardı. Bütün yetki Yüce Sovyet’in elindeydi. Prezidyum, ondan aldığı yetkileri onun adına kullanıyordu. Bakanlar Kurulu da alınan kararları uyguluyordu.

Tek parti anlayışı

Batı demokrasilerinden farklı olarak, Sovyet demokrasisi tek partiliydi. Bu parti, Sovyetler Birliği Komünist Partisi adını taşıyordu. Komünist Parti’nin kendi kongrelerindeki kararları, Sovyetler Birliği’nin siyasal yaşamında bir aşama niteliği taşırdı. Devlet mekanizmasının ve tüm halkın gerçek dinamosu bu partiydi. Kurulan mahalle, ilçe, il konseyleri ile tüm Sovyet yurttaşları aynı zamanda yönetime katılıyor ve SBKP üyesi sayılıyordu. Tek parti anlayışının ideolojik boyutu ise, sermaye ve emek çelişkisi yok edildiği için, tüm halkın emekçi olması ve bu partinin tüm emekçileri yönetimde temsilî değil, fiilî bir birey olarak görmesidir.

Özgürlüklerin Anlamı

Sovyetlerde özgürlüklerin anlamı Batı’dakinden farklıydı. Marksist anlayışa uygun olarak, özgürlükler, soyut ve mutlak veriler olarak değil, toplum yapısında belli bir sürece göre yapılacak değişikliklerle gerçekleşecek şeyler olarak kabul edilirdi.

Sosyal Tablo

Sosyalist ilkelere dayanan üretim biçimi ve ilişkilerinden dolayı Sovyetler Birliği'nde toplum, bütün kurumlarıyla Batı'dakinden farklı bir toplum yapısı olarak ortaya çıkmıştı.

Sınıfsız Toplum

Sovyetler Birliği'nde, devrimden önceki eski sınıf ve zümreler kalmamıştı; "Soylular" sınıfı bütünüyle ortadan kalkmıştı; "Ruhban" ise sosyal planda sadece bir meslekti; "Burjuvazi" bütün biçimleriyle tasviye edilmişti. Sovyetler Birliği'nde bir işçinin, bir mühendisin, bir opera sanatçısının topluma verdiklerinin birbirinden farklı şeyler olduğu kabul edilir ve buna göre emekleri karşılanırdı. Bu farklılıklar bir takım sınırlamalara bağlıydı:

  • Spekülasyon yoluyla kazanç elde etmek olası değildi. Çünkü Sovyetler Birliği'nde borsa veya tahvil piyasası yoktu.
  • Zorunlu gereksinim maddelerinin fiyatları düşük, onun dışında kalanların fiyatları ise yüksek tutulmuştu. Böylece herkes, kısa dönemde zorunlu gereksinimleri karşılandığına ve onun dışında kalanların satın alınması da büyük tasarrufları gerektirdiğine göre para biriktirmek büyük bir önem taşımamaktaydı.
  • Bireyin sosyal planda yükselme olanakları -herkese açık eğitim örgütü ile- geniş ölçülere vardırılmıştı. Bir işçi ya da köylü çocuğu kapitalist ülkedekilerden daha kolaylıkla istediği mesleğe sahip olabilirdi

Aile, Kadın ve Çocuk

1917 Ekim Devrimi’nden hemen sonra, aile kurumu parçalanır duruma geldi: Bir yandan, bütün baskıların ortadan kaldırılması ve özgür aşkı savunan bazı anarşistler; öte yandan toplumun içinde bulunduğu iktisadi ve sosyal koşullar, aileyi bir süre sarstı. Evlenme ve boşanma işleri yalınlaştırıldı. Çocuk aldırmak serbest bırakıldı. Zamanla, koşullar iyileştikçe, ailenin güçlendirilmesine önem verildi: 1936’da çocuk düşürmek yasaklandı ve aynı zamanda gebe kadınlara devletin ilgisi ve yardımı artmaya başladı. 1944 yılında aile ile ilgili olarak çıkarılan bir kanunla, evlenme kurumuna verilen değer arttı. Bunun dışında evlilik dışı olan çocuk ve anası maddi ve manevi olarak korundu ve yardım gördü. Kadın, bütün üretim faaliyetlerine katılmaktadır: Kadınlar, kolhozlarda, tarımsal yaşamda çok etkin rol oynarlardı, maden ve sanayide çalışanların %30’da kadındı. Başta, bu doğumların fazla olmasından ileri geliyordu. Çocuk, devletin ücretsiz doğumevlerinde doğardı. Çocuğun bakımına, çok sayıda kreş ve çocuk bahçesiyle devlet destek olurdu. Kreş ve çocuk bahçeleri kentlerden köylere ve kolhozlara kadar yayılmıştı.

Coğrafya

Aral Gölü, 1985 yılında.

22,402,200 kilometrekarelik bir alana sahip Sovyetler Birliği, dünyanın yüzölçümü bakımından en büyük devleti idi ve dağıldıktan sonra bu ünvanı ardılı olan Rusya Federasyonu almıştır.[6] SSCB, Dünya yüzölçümünün altıda birini kaplamaktaydı ve büyüklüğü Kuzey Amerika ile karşılaştırılmaktaydı.[7] Avrupa'daki kısmı, ülkenin yüzölçümünün çeyreği kadardı ve ülkenin kültürel ve ekonomik merkeziydi. Asya'nın doğu kısmında Pasifik Okyanusu'na uzanırken güneyinde ise Afganistan bulunmaktaydı ve bu bölgeler daha seyrek nüfusluydu. SSCB, 11 zaman dilimi arasında doğudan batıya 10.000 km ve kuzeyden güneye 7200 km boyunca yayılmaktaydı. Ülkede beş iklim bölgesi bulunmaktaydı: tundra, tayga, bozkırlar, çöller ve dağlar.

Sovyetler Birliği, 60.000 kilometre ile dünyanın en uzun sınırına sahip olup bunun üçte ikisi Arktik Okyanusu kıyı şeridiydi. Bering Boğazı üzerinden Amerika Birleşik Devletleri ve La Pérouse Boğazı üzerindende Japonya'ya komşuydu. Sovyetler Birliği, 1945'ten 1991'e kadar Afganistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Çekoslovakya, Finlandiya, Macaristan, İran, Moğolistan, Kuzey Kore, Norveç, Polonya, Romanya ve Türkiye ile sınırdı.

Sovyetler Birliği'nin en uzun nehri İrtiş Nehri'ydi. En yüksek dağ, günümüzde Tacikistan sınırları içerisinde yer alan Komünizm Zirvesi (şimdiki adıyla Somoni Zirvesi) olup 7495 m yüksekliğindeydi. Dünyanın en büyük gölü olan Hazar Denizi'nin büyük bir kısmı ve Dünyanın en büyük tatlı su ve en derin gölü olan Baykal Gölü Sovyetler Birliği'nde yer alıyordu.

Ekonomi

DneproGES, 1932'de yapımı tamamlanan Sovyet hidroelektrik santrali.

Merkezî sosyalist plana dayalı bir ekonomiye sahip olan SSCB'nin ekonomik temelini üretim araçlarının toplumsal mülkiyeti oluşturur. Marksist teori, sosyalist toplumda üretim araçlarının toplumsal mülkiyetini, üretimin ve bölüşümün tamamen merkezi planlama doğrultusunda gerçekleştirileceğini söyler. Ekim Devrimi'nin hemen ardından tüm devlet yönetimine el koyan ve burjuva-kapitalist devlet mekanizmasını parçalamayı hedefleyen Bolşevikler, ülkedeki tüm bankaları, fabrikaları, belirli bir değerlemenin üzerindeki üretim araçlarını bedelsiz kamulaştırmış, tüm dış borçları reddetmişlerdir. Ancak kısa süre sonra, İngiliz destekli Çar yanlılarının Bolşevikler ile tutuştukları iç savaş, Lenin tarafından Savaş Komünizmi kararlarının uygulanmasına sebep olmuştur. Bu dönemde köylünün tarımsal üretiminin bir kısmına devrimciler tarafından el konulmuş, yıllık üretim birikimi ve tüketim miktarı planlanmış ve paranın pazar içerisinde dönüşümü kısıtlanmıştır. İç savaş ekonomiye ağır bir darbe indirmiş, 1920'de üretim birikimi 1914 öncesi dönemin bile gerisine düşmüştür[8]. 1921'de iç savaşın Bolşevikler lehine sonuçlanmasının ardından, Lenin tarafından "bir adım geri, iki adım ileri" şeklinde formüle edilmiş Yeni Ekonomi Politikası yürürlüğe sokulmuştur. Sovyetlerin sermaye birikimi sağlaması, üretimin canlanması ve endüstriyel kalkınma hamleleri için bir dayanak noktası olması planlanan bu politika ile, köylünün üretim fazlasını pazarda satabilmesine olanak sağlanmış, küçük işletmelere ve küçük burjuvaziye izin verilmiştir. Suikast sonucu sağlığını yitiren Lenin'in 1924'te ölümü üzerine parti genel sekreteri olan Stalin tarafından 1928'e kadar devam ettirilen Yeni Ekonomi Politikası, sonuç itibariyle başarıya ulaşmış ve ekonominin hızla kalkınmasını sağlamıştır[9].

Stalin dönemi, SSCB'nin kısa sürede muazzam bir endüstriyel kalkınma gerçekleştirdiği ve dünyanın en büyük sanayilerinden birisi haline geldiği bir süreçtir. 1928'de Politbüro içerisinde yaşanan sert tartışmalar sonucunda Stalin, Yeni Ekonomi Politikası'nın artık gereksiz olduğunu, komünizme geçiş için modern kapitalist ülkelerin endüstriyel gelişmişlik düzeylerinin hızla yakalanması gerektiğini belirtmiş ve fikirlerini kabul ettirmiştir. Bunun sonucu olarak kesin olarak planlı ekonomiye geçiş yapılmış, tarım kollektifleştirilmiş ve 1928'le başlayan 5 yıllık kalkınma planları uygulamaya konulmuştur. Bu kalkınma planları, ülke kaynaklarının hızlı endüstriyel kalkınma için mobilize edilmesi üzerine kuruluydu. Batı kapitalizmi, 1929-1936 arasında tarihinin en derin talep yetersizliğine bağlı iktisadi krizlerinden birini yaşarken, SSCB liderliğindeki sosyalist dünya zaman/performans açısında medeniyet tarihinin en başarılı kalkınmalarından birini gerçekleştirmiş, 1936'da Avrupa'nın en büyük sanayiisi konumuna yükselmiştir.

2. Dünya Savaşı'nda 20 milyon vatandaşını kaybeden SSCB, aynı zamanda ağır şekilde tahrip edilmişti. Savaşın ardından Berlin'e kadar genişleyen sosyalist cumhuriyetler sonucunda, o zamana kadar içe kapanık ve kendi kendine yeterliliği öne çıkaran Sovyet ekonomisi, hızla dışa açılmış ve Sosyalist ülkeler arasında Comecon adı verilen ekonomik işblrliği organını oluşturmuştur. Ancak yine de dünya ekonomisinin SSCB içerisindeki etkisi zayıftı ve ülke içerisindeki tüm tüketici fiyatlamaları, devlet tarafından planlanıyordu.

1960'larda hemen hemen en önemli ihracat kalemleri son tüketim malları ve tahıl ürünleriyken, ABD ile başlayan silahlanma yarışı SSCB'yi de büyük bir silah ihracatçısı konumuna getirmiştir. Ülke içerisinde planlanmamış ve "ikinci ekonomi" şeklinde tanımlanan bir yasadışı ekonominin ortaya çıkışı, 1965'te yapılan reformizasyon sonucunda hafifletilmeye çalışılmıştır.

1980'de Japonya tarafından ekonomik büyüklük bakımından geçilen ve dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi durumuna gelen SSCB'de, Gorbaçov 1987'de Prestroyka denilen iktisadi reform paketini açıkladı. SSCB'nin dağılışının iktisadi sebeplere dayandığı iddia edilse de, Yalçın Küçük gibi Sovyetologlar dağılışın ardında siyasi ihanetin olduğu vurgulamışlardır.

Demografi

Din

Sovyet yönetimi, devletle kiliseyi birbirinden ayırdı. Ne var ki, uygulamada, Çarlık rejimini tutan bir kısım ruhban, sert yaptırımlarla karşılaşırken, yoğun bir din aleyhtarı propaganda yürütüldü. Olaylar 1924’te yatıştı. 1929 yılında, bir dine inananlara toplantı yapma ve dernek kurma hakkı verildi. 1943’de Ortdoks Kilisesinin kendisine patrik seçmesi ve ruhani meclis kurmasına müsade edildi. Sovyetler Birliği'nde, kilise ve devlet arasındaki ilişkiler özel bir kurum tarafından düzenlenirdi.

Sovyetler Birliği’nin son dönemlerinde okuma yazma bilen insan sayısı %100'e yaklaşmıştı. 14 yaşına dek kişinin bütün eğitim masraflarını devlet karşılardı. Yüksek öğretimde, geniş bir burs sistemi uygulanırdı. Üniversite ögrencilerinin dörtte üçü civarı devletten burs alırdı. Üniversite öğrencilerinin yarıya yakını işçi ve köylü çocuklarıydı.

Eğitim

Sovyet öğrencilerin Milovice, Çekoslovakya ziyareti. (1985)

1917 öncesinde Rusya İmparatorluğu'nda eğitim zorunlu değildi ve bu nedenle alt sınıf işçi ve köylü ailelerinden olan birçok çocuk için zorlukla erişilebiliyordu veya hiç erişilemiyordu. 1917 tahminlerine göre nüfusun %75-80'i okuma yazma bilmiyordu.

Anatoly Lunaçarski, Sovyet Rusya'nın ilk Eğitim Halk Komiseri oldu. Başlangıçta, Sovyet otoriteleri cehaletin ortadan kaldırılmasına büyük önem vermekteydiler. Okuma yazma bilenler doğrudan öğretmen yapıldı. Kısa bir süre için kaliteden bir miktar ödün verildi. 1940 yılında Josef Stalin cehaletin ortadan kaldırıldığını ilan etti. Büyük Vatanseverlik Savaşı sonrasında ülkenin eğitim sistemi önemli ölçüde genişledi. Bu genişleme büyük bir etki yarattı. 1960'larda tek istisna uzak bölgelerde yaşayanlar hariç neredeyse tüm Sovyet çocukları eğitime erişebiliyordu. Nikita Kruşçev, eğitimi daha erişilebilir hale getirmek için çocuklara açıktan toplumun ihtiyaçlarına yakından bağlı hale getirmeye çalıştı. Eğitim aynı zamanda Yeni Sovyet insanı'nı yaratma konusunda önemli oldu.[10]

Ülkenin eğitim sistemi son derece merkezi olup tüm vatandaşlar için evrensel olarak erişilebiliyordu ve kültürel gerilik ile ilişkili halklardan gelen adaylar için pozitif ayrımcılık uygulanıyordu. Anayasal olarak vatandaşların doğrudan iş gücüne katılma ve ücretsiz mesleki eğitim hakkı vardı. Brejnev yönetimi tüm üniversiteler için gerekli başvuruları sunmak için yerel Komsomol parti sekreterinin önerisinin gerekliliği kuralını koydu.[11] 1986 istatistiklerine göre, yükseköğretimde nüfus başına düşen öğrenci sayısı 10.000 kişide SSCB için 181, ABD için ise 517 idi.[12]

Sağlık

Sovyetler Birliği'nde güvensiz kürtaj uygulamalarını caydırma amaçlı hazırlanmış bir poster.

1917 yılında devrim öncesinde, sağlık koşullarının gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde idi. Lenin bu durumu "Ya sosyalizm biti yenecek, ya da bit sosyalizmi" diye belirtmiştir.[13] Sovyet sağlık prensibi 1918 yılında Sağlık Halk Komiserliği tarafından oluşturulmuştu. Sağlık hizmetleri devlet tarafından kontrol edilecekti ve devrimci bir kavram olan ücretsiz sağlık hizmeti tüm vatandaşlara sağlanacaktı. 1977 SSCB Anayasası'nın 42. maddesi tüm yurttaşların sağlığı koruma altına alınmış ve SSCB'de herhangi bir sağlık kurumuna ücretsiz erişim hakkı veriyordu. Ancak, Sovyetler Birliği'nin sağlık sistemi halkının tüm ihtiyaçlarını yerine getirmesi mümkün değildi.[14] Leonid Brejnev devlet başkanı olmadan önce Sovyetler Birliği'nin sağlık sistemini birçok yabancı uzmanlar tarafından yüksek bir itibara sahip olmuştu. Ancak Brejnev ve Mihail Gorbaçov döneminde, Sovyet sağlık sisteminin hizmet kalitesi ve sunumunda eşitsizlik gibi ağır ve çok temel hatalar yüzünden eleştirildi.[15] Sağlık Bakanı Yevgeni Çazov, Sovyetler Birliği Komünist Partisi 19. Kongresi sırasında, dünyanın en doktorlarına ve hastanelerine sahip olmak, bunun iyileştirilmesi için sistem alanlarının tanınması ve milyarlarca Sovyet rublesi harcanması gibi başarıları vurgulamıştır.[16]

Sosyalist devrimin ardından, tüm yaş grupları için yaşam beklentisi yükseldi. Bu kendi istatistikleri içinde bazıları tarafından sosyalist sistemin kapitalist sisteme göre daha üstün olduğu görüldü. Bu gelişmeler 1960'larda da devam ederek Sovyetler Birliği'nde yaşam beklentisi ABD'yi geçti. 1970'lerde ortalama yaşam beklentisi muhtemelen alkol bağımlılığı yüzünden çoğu yıl boyunca sabit kaldı. Aynı zamanda bebek ölüm oranları yükselmeye başladı. 1974 yılından sonra hükümet bu konudaki yayın istatistiklerinin yayımlanmasını durdurdu. Bu eğilim Sovyetler Birliği'nin daha gelişmiş Avrupa kısmında belirgin bir şekilde gerilerken ülkenin bebek ölüm oranlarının en yüksek olduğu Asya yakasındaki büyük ölçüde artan gebelik sayısı ile açıklanabilir.[17]

Kültür

Felsefe

Sovyetler Birliği’nde felsefi araştırmalar resmi olarak Marksist düşünce odaklıydı. Bu, kuramsal olarak nihai felsefi doğru ve nesnellik temeliydi. 1920’ler ve 1930’lar boyunca, Rus düşüncesinin diğer eğilimleri baskılandı (pek çok filozof göç etti, başkaları sürüldü). Stalin 1931’de diyalektik materyalizm’i Marksizm Leninizm ile özdeşleştiren bir karar çıkartarak, bütün komünist devletlerde ve Comintern aracılığıyla çoğu Komünist partide geçerli olacak resmî felsefe haline getirdi. Bolşevik yönetimin başlangıcından itibaren Sovyet felsefesinin resmî amacı (her derste yer alması zorunlu bir öğretim konusuydu), Komünist düşüncelerin kuramsal olarak anlatılmasıydı. Bununla birlikte, 1917 Ekim Devrimi'nden sonra, hem felsefi hem siyasi mücadeleler damgasını vurmuş ve artık eskisi gibi dogmatik olunmayıp daha ilerici ve olumlu konular tartışılır hale getirmiştir. Evald Vasilevich Ilyenkov 1960’ların önde gelen filozoflarından biriydi, Leninist Diyalektik ve Positivizmin Metafizikliği (Leninist Dialectics & Metaphysics of Positivism) (1979) kitabında, 1920’lerin “mekanikçiler ile “diyalektikçiler” tartışmasını yeniden açtı. 1960’lar ve 1970’lerde analitik felsefe (analytical philosophy) ve mantık deneyciliği (logical empiricism) dahil Batı felsefeleri Sovyet düşüncesi üzerinde iz bırakmaya başladılar.

Ayrıca bakınız

Kaynaklar

Şablon:Portal

  1. ^ Adams, Simon (2005). Russian Republics. Black Rabbit Books. s. 21. ISBN 978-1-58340-606-9. 
  2. ^ Birnhaum 1966: 81–82.
  3. ^ Immanuel 1966: 90–92, tarihinde 21 Eylül 2014 erişilmiştir.
  4. ^ http://www.schudak.de/timelines/tannutuva1911-1944.html The World at War - Tannu Tuva
  5. ^ Feldbrugge, Ferdinand Joseph Maria (1993). Russian Law: The Rnd of the Soviet system and the Role of Law. Martinus Nijhoff Publishers. s. 94. ISBN 0-7923-2358-0. 
  6. ^ Russia - Encyclopedia Britannica. Britannica.com (27 Nisan 2010). 21 Eylül 2014 tarihinde erişilmiştir.
  7. ^ http://pages.towson.edu/thompson/courses/regional/reference/sovietphysical.pdf
  8. ^ http://www.historylearningsite.co.uk/new_economic_policy.htm
  9. ^ Gregory, Paul R. (2004). The Political Economy of Stalinism: Evidence from the Soviet Secret Archives. Cambridge University Press. pp. 218–20. ISBN 0-521-53367-8.
  10. ^ Law, David A. (1975). Russian Civilization. Ardent Media. ss. 300–1. ISBN 0-8422-0529-2. 
  11. ^ Şlapentoh, Vladimir (1990). Soviet Intellectuals and Political Power: The post-Stalin Era. I.B. Tauris. s. 26. ISBN 978-1-85043-284-5. 
  12. ^ Pejovich, Svetozar (1990). The Economics of Property Rights: Towards a Theory of Comparative Systems. Springer Science+Business Media. s. 130. ISBN 978-0-7923-0878-2. 
  13. ^ Lane 1992, p. 353.
  14. ^ Lane 1992, p. 360.
  15. ^ Lane 1992, p. 352.
  16. ^ Lane 1992, p. 352–53.
  17. ^ Dinkel, R.H. (1990). The Seeming Paradox of Increasing Mortality in a Highly Industrialized Nation: the Example of the Soviet Union. ss. 155–77.  Tarih değerini gözden geçirin: |erişimtarihi= (yardım);

Dış bağlantılar

Şablon:Link SM Şablon:Link SM Şablon:Link SM