Britanya İmparatorluğu: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
EmausBot (mesaj | katkılar)
k r2.6.4) (Bot: Ekleniyor: ia:Imperio Britannic
çeviri eklendi...
15. satır: 15. satır:
20. yüzyılın geri kalanında Avrupa güçleri tarafından yapılan daha büyük bir küresel [[dekolonizasyon]] hareketi bağlamında imparatorluğun topraklarının çoğu bağımsızlığını kazandı; bu süreç 1997'de [[Hong Kong]]'un [[Çin]]'e geri verilmesiyle sona erdi. Bağımsızlıktan sonra birçok eski Britanya sömürgesi [[İngiliz Milletler Topluluğu]] üyesi oldu. Günümüzde ise 14 bölge hâlâ Britanya'nın egemenliği altındadır; bunlar [[Britanya denizaşırı toprakları]]dır.
20. yüzyılın geri kalanında Avrupa güçleri tarafından yapılan daha büyük bir küresel [[dekolonizasyon]] hareketi bağlamında imparatorluğun topraklarının çoğu bağımsızlığını kazandı; bu süreç 1997'de [[Hong Kong]]'un [[Çin]]'e geri verilmesiyle sona erdi. Bağımsızlıktan sonra birçok eski Britanya sömürgesi [[İngiliz Milletler Topluluğu]] üyesi oldu. Günümüzde ise 14 bölge hâlâ Britanya'nın egemenliği altındadır; bunlar [[Britanya denizaşırı toprakları]]dır.


== Tarihçe ==
== Kökeni ==
[[Dosya:Matthew-BristolHarbour-Aug2004.jpg|thumb|upright|[[John Cabot]]'un [[Yeni Dünya]]'ya yaptığı ikinci yolculukta kullandığı gemi olan ''The Matthew''<nowiki>'</nowiki>ın bir kopyası.]]
Britanya İmparatorluğu'nun temelleri henüz [[İngiltere Krallığı|İngiltere]] ve [[İskoçya Krallığı|İskoçya]] iki ayrı krallıkken atıldı. 1496 yılında denizaşırı keşiflerde [[İspanyol İmparatorluğu|İspanya]] ve [[Portekiz İmparatorluğu|Portekiz]]'in başarılarının ardından İngiltere kralı [[VII. Henry]], Asya'ya Kuzey [[Atlas Okyanusu]]'ndan ulaşan bir rota bulması için [[John Cabot]]'u görevlendirdi.<ref name="ferguson3">[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s.&nbsp;3.</ref> Cabot 1497 yılında, Amerika'nın keşfinden beş yıl sonra yola çıktı ve [[Newfoundland (ada)|Newfoundland]] kıyısına başarılı bir şekilde ulaşsa da (bu sırada [[Kristof Kolomb]] gibi Asya'ya ulaştığını sanmaktaydı)<ref>[[#refAndrews1985|Andrews 1985]], s.&nbsp;45.</ref> koloni kurmaya yönelik bir çalışma yapıldı. Cabot ertesi yıl Amerika'ya bir seyahat daha düzenledi; ama gemilerinden bir daha haber alınamadı.<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s.&nbsp;4.</ref>


Bunun ardından Amerika'da İngiliz kolonileri kurmaya yönelik herhangi bir deneme 16. yüzyılın sonlarında, [[I. Elizabeth]] dönemine kadar yapılmadı.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s.&nbsp;35.</ref> İngiltere'deki [[İngiliz Reformu|Protestan Reformu]], ülkeyle Katolik İspanya'yı karşı karşıya getirmişti.<ref name="ferguson3"/> 1562 yılında Atlantik ticaret sistemine girmek amacıyla [[John Hawkins]] ve [[Francis Drake]]'e [[Batı Afrika]] açıklarında köle taşıyan İspanyol ve Portekiz gemilerine saldırma yetkisi verdi.<ref>[[#refThomas|Thomas]], s. 155–158</ref> Bu çabalar sonuçsuz kaldı ve daha sonra, [[İngiliz-İspanyol Savaşı (1585-1604)|İngiliz-İspanyol Savaşı]] şiddetlenince Elizabeth Amerika'daki İspanyol limanlarına ve [[Yeni Dünya]]'nın hazineleriyle geri dönen gemilere saldırı izni verdi.<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 7.</ref> Bu sırada [[Richard Hakluyt]] ve "Britanya İmparatorluğu" ismini ilk kullanan yazar olan [[John Dee]]<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 62.</ref> gibi etkili yazarlar İngiltere'nin kendi imparatorluğunun kurulması iin baskı yapmaya başladı. Bu dönemde İspanya Amerika'ya yerleşmiş, Portekiz Afrika'dan [[Brezilya]] ve Çin kıyılarına ticaret merkezleri ve limanlar kurmuş ve [[Fransız Sömürge İmparatorluğu|Fransa]] daha sonra [[Yeni Fransa]] adını alacak olan [[Saint Lawrence Nehri]] bölgesine yerleşmeye başlamıştı.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 4–8.</ref>
[[Dosya:British Empire evolution3.gif|350px|thumb|Britanya İmparatorluğu'nun gelişimi]]
1490'larda tek bir ada olan İngiltere 19.yy'da büyük bir sömürge sistemine sahip olmuştu. İstila hareketi özellikle [[17. yüzyıl]]da ağırlık kazanmıştır. 17.yüzyılın başında Doğu Hindistan şirketi kurulmuştur.


=== İrlanda Plantasyonları ===
[[Britanyalı]]ların dünyaya yayılması sonucu oluşmuş imparatorluk. [[İngiltere]] Kralı/Kraliçesi tarafından yönetilirdi. Bu kral/kraliçeler bir zaman Hindistan imparator(-içe)si ünvanı da taşımışlardır. Toprakları şunlar idi:
İspanya ve Portekiz'e oranla geç olsa da İngiltere 16. yüzyılda İrlanda'ya yerleşmeye başladı. İrlanda'ya önceki yerleşimler 1169 yılındaki [[İrlanda'nın Normanlar tarafından işgali|Norman işgali]] kadar eskiye dayanmaktadır.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 7.</ref><ref>[[#refKenny|Kenny]], s. 5.</ref> "[[West Country men]]" adlı bir grup başta olmak üzere [[İrlanda Plantasyonları]]'nın kurulmasına yardım edenlerin çoğu Kuzey Amerika'nın sömürgeleştirilmesinde de rol aldı.<ref>[[#refTaylor2001|Taylor]], s. 119,123.</ref>


== Birinci Britanya İmparatorluğu (1583-1783) ==
=== Yeni Dünya'da ===
{{ana|İngiliz sömürge imparatorluğu}}
Bugünkü [[Kanada]], [[Belize]], [[Jamaika]], [[Dominica]], [[Guyana]], [[Trinidad ve Tobago]], [[Falkland adaları]], [[Bermuda Adaları]],
1578 yılında Kraliçe I. Elizabeth [[Humphrey Gilbert]]'e denizaşırı keşif için izin verdi.<ref>[[#refAndrews1985|Andrews]], s. 187.</ref> Aynı yıl içerisinde, Humphrey Kuzey Amerika'da korsanlık yapmak ve koloni kurmak amacıyla [[Karayipler|Batı Hint Adaları]]'na gitmek üzere yola çıktı; ama keşif yolculuğu Atlas Okyanusu'nun geçişi tamamlanmadan yarıda kesildi.<ref>[[#refAndrews1985|Andrews]], s. 188.</ref><ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 63.</ref> 1583 yılında bu kez [[Newfoundland (ada)|Newfoundland]] adasına varmak için bir kez daha yola çıktı. Adanın limanında İngiltere için hak iddia etse de geride yerleşimci bırakmadı. Gilbert İngiltere'ye olan dönüş yolculuğunu sağ tamamlayamadı ve onu 1584'te kraliçeden izin alan üvey kardeşi [[Walter Raleigh]] takip etti. 1584 yılı içerisinde Raleigh günümüzde [[Kuzey Carolina]] topraklarında olan [[Roanoke Kolonisi|Roanoke]] kolonisini kurdu; ama ikmal eksikliği nedeniyle koloni uzun ömürlü olamadı.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 63–64.</ref>
[[Doğu Amerika]]


1603 yılında İngiltere tahtına kral [[I. James (İngiltere)|I. James]] geçti ve 1604 yılında İspanya ile devam eden savaşı bitiren [[Londra Antlaşması (1604)|Londra Antlaşması]] imzalandı. Artık en büyük düşmanıyla barışmış olan İngiltere, diğer ülkelerin koloni altyapılarına saldırmaktansa kendi denizaşırı kolonilerini kurmaya odaklandı.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 70.</ref> Britanya İmparatorluğu; 17. yüzyılın başlarında Kuzey Amerika ve [[Karayipler]]'deki bazı küçük adalara [[Amerika'nın Britanya tarafından sömürgeleştirilmesi|İngiliz yerleşimleri]] yapılması ve [[Doğu Hindistan Şirketi|İngiliz Doğu Hindistan Şirketi]] başta olmak üzere kolonileri ve denizaşırı ticareti yönetmek amacıyla özel şirketler kurulmasıyla şekillenmeye başladı. 18. yüzyılın sonlarına doğru [[Amerikan Bağımsızlık Savaşı]]'nın sonucu olarak [[On Üç Koloni]]'nin kaybedilmesine kadar süren bu dönem, daha sonraki kaynaklarda "Birinci Britanya İmparatorluğu" olarak anılmaktadır.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 34.</ref>
=== Afrika'da ===


=== Amerika, Afrika ve köle ticareti ===
[[Nijerya]], [[Güney Afrika Cumhuriyeti]], [[Mısır]], [[Sudan]], [[Kenya]], [[Uganda]], [[Tanzanya]], [[Zaire]]
{{ana|Amerika'nın Britanya tarafından sömürgeleştirilmesi|Britanya Amerikası|Britanya Kuzey Amerikası|On Üç Koloni}}
İlk başlarda İngiltere'nin en önemli ve kazançlı kolonileri [[Karayipler]]'deydi;<ref>[[#refJames2001|James]], s. 17.</ref> ama bu birkaç sömürgeleştirme denemesi başarısızlıkla sonuçlanmadan önce gerçekleşmedi. 1604 yılında [[Guyana]]'da bir koloni kurma denemesi yapılsa da koloni sadece iki yıl varlığını sürdürebildi ve asıl amacı olan [[altın]] yatakları bulma hedefine ulaşamadı.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 71.</ref> [[Saint Lucia]] (1605) ve [[Grenada]]'daki (1609) yerleşimler de kısa süre içerisinde terk edildi; ama [[Saint Kitts]] (1624), [[Barbados]] (1627) ve [[Nevis]]'te yerleşimler başarıyla kuruldu.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 221.</ref> Koloniler kısa süre içerisinde Portekizliler tarafından Brezilya'da başarıyla uygulanan ve [[kölelik]]le -ilk dönemlerde- köle satıp şeker alan Hollanda gemilerine dayanan şeker [[plantasyon]]ları sistemini kullanmaya başladı.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 22–23.</ref> Bu gittikçe kârlılaşan ticaretin İngiliz denetiminde kalması için 1651 yılında Parlamento İngiliz kolonilerinde sadece İngiliz gemilerinin ticaret yapmaya devam edebileceğini ifade eden bir [[Gemicilik Yasaları|yasa]] çıkardı. Bu [[Hollanda Cumhuriyeti|Birleşik Hollanda Vilayetleri]]'yle sonunda İngiltere'nin Amerika'daki konumunu sağlamlaştıracak bir [[Hollanda-İngiltere Savaşları|savaş]]lar dizisine yol açtı.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 32.</ref> 1655 yılında İngiltere [[Jamaika]] adasını İspanya'dan devraldı ve 1666 yılında [[Bahamalar]]'ı sömürgeleştirmeyi başardı.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 33, 43.</ref>


[[Dosya:British colonies 1763-76 shepherd1923.PNG|thumb|left|Kuzey Amerika'daki Britanya kolonilerinin haritası, c. 1763–1776]]
=== Uzak Doğu, Okyanusya ve Asya'da ===
İngiltere'nin Amerika'daki ilk kalıcı yerleşimi olan [[Jamestown, Virginia|Jamestown]], 1607 yılında kaptan [[John Smith (kaşif)|John Smith]] önderliğinde, [[Londra Şirketi|Virginia Şirketi]]'nin yönetiminde kuruldu.


[[Bermuda]] üzerinde 1609 yılında Virginia Şirketi'nin sancak gemisinin adalarda batması sonucu İngiltere tarafından yerleşim kuruldu ve hak iddia edildi. 1615 yılında yeni kurulmuş olan [[Somers Adaları Şirketi]]'ne devredildi.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 15–20.</ref> Virginia Şirketi'nin imtiyazları 1624 yılında iptal edildi ve Virginia'nın kontrolü doğrudan [[Kraliyet kolonisi|kraliyet]]e geçti, böylece [[Virginia Kolonisi]] kurulmuş oldu.<ref>[[#refAndrews1985|Andrews]],s. 316, 324–326.</ref> Aynı şekilde 1684 yılında Somers Adaları Şirketi'nin imtiyazları da iptal edilince Bermuda başarısızlığa uğramış tarımsal bir ekonomiden İngiliz Amerikası'nın gelişmesi için öneme sahip bir deniz bölgesine dönüştü. [[Londra ve Bristol Şirketi|Newfoundland Şirketi]] 1610 yılında Newfoundland adasında koloni kurmak amacıyla kurulsa da büyük ölçüde başarısız oldu.<ref>[[#refAndrews1985|Andrews]], s. 20–22.</ref> 1620 yılında [[Plymouth Kolonisi|Plymouth]] [[püriten]] dinî ayrılıkçılar için bir barınak olarak kuruldu.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 8.</ref> Bunun ardından dini zulümden kaçmak, pek çok İngiliz sömürgecinin riskli trans-Atlantik seyahatini göze almasının sebebi oldu. [[Maryland Kolonisi|Maryland]] 1634 yılında [[Katolikler]] için bir sığınak, [[Rhode Island ve Providence Plantasyonları Kolonisi|Rhode Island]] 1636 yılında tüm dinlere hoşgörü gösteren bir koloni ve [[Connecticut]] 1639 yılında [[cemaatçilik|cemaatçiler]]e bir barınak olarak kuruldu. [[Carolina Kolonisi]] 1663 yılında kuruldu. 1664 yılında [[Fort Amsterdam]]'ın teslim olmasıyla Britanya Hollanda'ya bağlı [[Yeni Hollanda]] kolonisini ele geçirmiş oldu ve New York olarak yeniden adlandırdı. Bu, İkinci Hollanda-İngiltere Savaşı sonrası müzakerelerde, [[Surinam]]'ın Hollandalılara teslimi karşılığında resmileştirildi.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 40.</ref> 1681 yılında [[Pensilvanya Kolonisi]] [[William Penn]] tarafından kuruldu. Amerikan kolonileri Karayiplerdekilere kıyasla finansal olarak daha başarısızdı; ama büyük tarımsal arazilere sahipti ve ılıman iklimlerini tercih eden çok daha fazla sayıda İngiliz göçmen çekiyordu.<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 72–73.</ref>
[[Hong Kong]], [[Hindistan]], [[Avustralya]], [[Yeni Zelanda]], [[Fiji]]


[[Dosya:Tobacco.JPG|thumb|17. yüzyılda [[Virginia Kolonisi|Virginia]]'da çalışan Afrikalı köleler (bilinmeyen bir sanatçının eseri, 1670)]]
Özellikle Hindistan'da etkili olunmuştur. Hindistan'daki [[Babür İmparatorluğu]] ortadan kaldırılarak bölgede [[Britanyalı]] dönemi başlamıştır. Bugün bile sömürünün etkileri sürmektedir. [[Hindistan]] ve [[Pakistan]]'ın resmî dillerinden biri de [[İngilizce]]'dir.
1670 yılında kral [[II. Charles (İngiltere)|II. Charles]] [[Hudson's Bay Company|Hudson Körfezi Şirketi]]'ne imtiyazlar verdi ve o dönem [[Rupert Toprakları]] olarak bilinen, daha sonra [[Kanada]]'nın bir parçası olacak büyük bir yüzölçümüne sahip topraklarda kürk ticaretinde [[tekel]] olmalarını sağladı. Şirket tarafından kurulan korunaklı yerleşimler ve ticaret merkezleri, sık sık bölgeye komşu olan [[Yeni Fransa]]'da kendi kürk ticareti kolonilerini kurmuş olan Fransızların saldırılarına uğramaktaydı.<ref name="buckner25">[[#refBuckner2008|Buckner]], s. 25.</ref>


Bundan iki yıl sonra, kral Charles tarafından Karayiplerdeki İngiliz kolonilerine yapılan köle ticareti alanında tekel verilen [[Kraliyet Afrika Şirketi]] kuruldu.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 37.</ref> Kölelik, kuruluşlarından beri Batı Hint Adaları'ndaki İngiliz kolonilerinin temeliydi. 1807 yılında köleliğin kaldırılışına kadar Britanya Afrika'dan Amerika'ya 3.5 milyon köle götürülmesinden sorumluydu. Amerika'daki kölelerin toplam nüfusunun üçte biri [[Atlantik köle ticareti|Atlas Okyanusu'nu geçti]].<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 62.</ref> Bu ticareti kolaylaştırmak için [[Batı Afrika]] kıyısında [[James Adası]], [[Accra]] ve [[Bunce Adası]] gibi yerleşimler kuruldu. Britanya yönetimindeki Karayip topraklarında Afrika kökenlilerin toplam nüfusa oranı 1650'de %25'ten 1780'de yaklaşık %80'e, On Üç Koloni'deyse bu oran aynı dönemde %10'dan %40'a yükseldi (güney kolonilerde Afrika kökenliler çoğunluğu oluşturuyordu).<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 228.</ref> Köle tacirleri için ticaret oldukça kârlıydı ve Afrika ile Amerika arasındaki [[üç köşeli ticaret]]in üçüncü köşesini oluşturan [[Bristol]] ve [[Liverpool]] gibi şehirlerde önemli bir geçim kaynağı hâline geldi. Taşınan köleler ise gemilerde sert ve hijyenik olmayan koşullarda tutulmakta ve yetersiz bir biçimde beslenmekteydi, bu nedenle Atlas Okyanusu'nun geçişindeki ölüm oranı yedide birdi.<ref>[[#refOHBEv2|Marshall]], s. 440–64.</ref>
== 20. yüzyıl ==


1695 yılında [[İskoçya Parlamentosu]] [[İskoçya Şirketi]]'ne imtiyazlar sağladı, şirket 1698 yılında [[Panama Kıstağı]]'na bir kanal açmak amacıyla yerleşti. Ancak bu koloni, yakınlarda bulunan [[Yeni Granada Krallığı|Yeni Granada]]'daki İspanyolların saldırıları ve [[sıtma]] salgını nedeniyle iki yıl sonra terk edildi. [[Darien planı]] İskoçya için mali bir felaketti, planın başarısızlığı sonucunda İskoç sermayesinin dörtte biri kaybedildi<ref>[[#refMagnusson2003|Magnusson]], s. 531.</ref> ve denizaşırı bir İskoç imparatorluğu kurma umutları suya düştü. Olayın aynı zamanda önemli siyasal etkileri de oldu, İngiliz ve İskoç hükümetleri bu sayede iki ülkenin sadece krallıklarını değil, ülkelerin kendilerini de birleştirmeye karar verdi.<ref>[[#refMacaulay1979|Macaulay]], s. 509.</ref> Bu, 1707 yılında [[Büyük Britanya Krallığı]]'nı kuran [[Birleşme Antlaşması]]'yla gerçekleşti.
[[1921]] itibariyle, Britanya İmparatorluğu 470 ile 570 milyon arası kişiye hükmetmekteydi, bu sayı dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birine denk gelmekteydi. 36,6 milyon km²'den fazla (14,3 milyon mil kare) bir alan kaplamaktaydı, Dünya'nın topraklarının yaklaşık dörtte biri.


=== Asya'da Hollanda'yla rekabet ===
== İngiliz Milletler Topluluğu ==
[[Dosya:Fort St. George, Chennai.jpg|thumb|right|200px|[[Fort St. George]] 1639 yılında [[Madras]]'ta kuruldu.]]
{{Ana|İngiliz Milletler Topluluğu}}
16. yüzyılın sonlarında İngiltere ve Hollanda, Portekiz'in Asya'yla olan ticaret alanındaki tekelini seyahatlere finansal kaynak sağlamak amacıyla özel [[anonim şirketi|anonim şirketleri]] kurarak yok etmeye başladı. Bu şirketler 1600 yılında kurulan İngiliz [[Doğu Hindistan Şirketi]] ve 1602'de kurulan [[Hollanda Doğu Hindistan Şirketi]]'ydi. Bu şirketlerin asıl amaçları kârlı bir iş olan [[Baharat Yolu|baharat ticareti]]ne girmekti; bu bağlamda [[Doğu Hint Adaları]] ve ticaret ağında önemli bir merkez olan Hindistan olmak üzere iki bölgeye odaklandılar. Ticaret üzerinde egemenlik için hem Portekiz, hem de birbirleriyle yarışmaktaydılar.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 13.</ref> Zaman içerisinde Britanya sömürgeci bir güç olarak Hollanda'yı geride bıraksa da kısa vadede Hollanda'nın daha gelişmiş olan mali sistemi<ref name="ferguson19">[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 19.</ref> ve 17. yüzyılda yaşanan üç [[Hollanda-İngiltere Savaşları|Hollanda-İngiltere]] savaşı Hollanda'nın Asya'da daha güçlü bir konum edinmesiyle sonuçlandı. Çatışmalar 1688 yılında [[Şanlı Devrim]] sonucu [[III. William|Oranje prensi William]]'ın İngiliz tahtına geçmesi ve Hollanda'yla İngiltere arasına barış getirmesiyle sona erdi. İki devlet arasında yapılan bir anlaşma Doğu Hint Adaları'ndaki baharat ticaretini Hollandalılara, Hindistan'daki tekstil endüstrisini ise İngilizlere bıraktı; ama tekstil kısa sürede kârlılık bakımından baharatları geride bıraktı ve 1720 yılına kadar olan süreçte Britanya şirketleri satış alanında Hollanda şirketlerini geçti.<ref name="ferguson19"/>


=== Fransa'yla küresel çekişme ===
[[Dosya:BritishEmpire1919.png |thumb|200px|upright=2.0|Tarihi boyunca en az bir kere Britanya İmparatorluğu'nun bir parçası olan topraklar. Günümüzdeki [[İngiliz denizaşırı toprakları]] kırmızı altçizgilidir.]]
1688 yılında İngiltere ile Hollanda arasında sağlanan barış, iki ülkenin [[Dokuz Yıl Savaşı]]'na müttefik olarak girmesiyle sonuçlandı; ama Avrupa ve denizaşırı bölgelerde Fransa ve İspanya ile Hollanda-İngiliz ittifaki arasında gerçekleşen savaş, Hollanda'nın askeri bütçesinin daha büyük bir bölümünü Avrupa'daki kara savaşına ayırmak zorunda kalmasıyla İngilizlerin daha önemli bir sömürgeci güç hâline gelmesiyle sonuçlandı.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 441.</ref> 18. yüzyılda İngiltere dünyanın en önemli sömürgeci gücü hâline gelecek, Fransa ise bu konudaki en büyük rakibi olacaktı.<ref>[[#refPagden2003|Pagden]], s. 90.</ref>


[[Dosya:The Defeat of the French Fireships attacking the British Fleet at Anchor before Quebec.jpg|thumb|left|200px|1759 yılında, [[Quebec]]'te Fransız ateş gemilerinin yenilişi]]
Tarihte Britanya İmparatorluğu'nun parçası veya sömürgesi olmuş devletler bugün [[İngiliz Milletler Cemiyeti]] ([[Commonwealth]]) adı verilen bir uluslararası topluluğu oluşturur.
1700 yılında İspanya kralı [[II. Carlos]]'un ölümü ve tahtı Fransız kralının torunu olan [[V. Felipe|Anjou dükü Philippe]]'e bırakması Fransa, İspanya ve kolonilerinin birleşmesi olasılığını doğurdu, bu da İngiltere ve Avrupa'daki diğer güçler için kabul edilemez bir durum oluşturdu.<ref name="shennan11"/> 1701 yılında İngiltere, Portekiz, Hollanda ve [[Kutsal Roma İmparatorluğu]]; Fransa ve İspanya'ya karşı 1714 yılına kadar sürecek [[İspanya Veraset Savaşı]]'nı başlattı. Savaşı sonlandıran [[Utrecht Antlaşması]]'nda Felipe kendisinin ve soyunun Fransa ve Avrupa'daki diğer krallıklarda olan haklarından vazgeçti, bu da İspanya'nın imparatorluğunun Avrupa'daki bölümünün sonunu getirdi.<ref name="shennan11">[[#refShennan1995|Shennan]], s. 11–17.</ref> Britanya İmparatorluğu toprak açısından genişledi: Fransa'dan [[Newfoundland (ada)|Newfoundland]] ve [[Acadia]]'yı, İspanya'dan ise [[Cebelitarık]] ve [[Minorka]]'yı aldı. Halen bir Britanya kolonisi olan Cebelitarık, Britanya'ya [[Akdeniz]]'e Atlas Okyanusu'ndan giriş ve çıkışı kontrol edebilme imkanı veren kritik öneme sahip bir deniz üssü haline geldi. Minorka iki kez el değiştirdikten sonra 1802 yılında [[Amiens Antlaşması]]'yla İspanya'ya geri verildi. İspanya bunların yanı sıra kârlı bir iş olan Amerika'daki İspanyol kolonilerine köle satmaya izin veren ''[[asiento]]'' hakkını Britanya'ya verdi.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 58.</ref>


1756 yılında başlayan [[Yedi Yıl Savaşı]] küresel bir ölçekte gerçekleşen ilk savaştı; Avrupa, Hindistan, Kuzey Amerika, Karayipler, [[Filipinler]] ve Afrika'nın kıyı bölgelerinde gerçekleşti. 1763 yılında [[Paris Antlaşması (1763)|Paris Antlaşması]]'nın imzalanmasının Britanya İmparatorluğu'nun geleceği üzerinde önemli bir etkisi oldu. Kuzey Amerika'da Fransa'nın sömürgeci güç olarak varlığı [[Rupert Toprakları]] üzerinde Britanya'nın iddia ettiği hakların kabul edilmesi,<ref name="buckner25"/> [[Yeni Fransa]]'nın Fransızca konuşan önemli miktardaki nüfusu bırakarak Britanya'ya ve [[Louisiana]]'nın İspanya'ya verilmesiyle fiilen sona erdi. İspanya ise [[Florida]]'yı Britanya'ya verdi. Hindistan'daysa [[Karnatik Savaşları]] sonucunda Fransa [[Fransız Hindistanı|anklavları]] üzerindeki egemenliğini korudu; ama bu askeri sınırlamalar ve Britanya'ya bağımlı devletlere destek verme yönünde verilen bir sözle gerçekleşebildi, bu da Fransa'nın Hindistan'ı ele geçirme konusundaki umutlarını sona erdirdi.<ref>[[#refSekhara2004|Bandyopādhyāẏa]], s. 49–52</ref> Böylece, Britanyalıların Yedi Yıl Savaşı'nda Fransa'yı yenmesi Britanya'yı denizcilik alanında dünyanın en büyük gücü konumuna getirdi.<ref name="refpagden1">[[#refPagden2003|Pagden]], s. 91.</ref>
== Ayrıca bakınız ==


== İkinci Britanya İmparatorluğu'nun yükselişi (1783-1815) ==
{{CommonsKat|British Empire}}
[[Dosya:Clive.jpg|thumb|[[Robert Clive]]'ın [[Plassey Muharebesi]]'ndeki zaferi Şirket'in sadece ticari değil, askeri bir güç de olmasını sağladı.]]
* [[Birleşik Krallık tarihi]]
=== Hindistan'da şirket yönetimi ===
* [[İngiliz Şövalyelik Nişanı]]
{{ana|Hindistan'da şirket yönetimi}}
* [[İngiliz Milletler Cemiyeti]]
Kuruluşunun ardından geçen ilk yüzyılda, [[Doğu Hindistan Şirketi]] kendisine 1617 yılında ticaret hakları veren [[Babür İmparatorluğu]]'yla mücadele edecek güce sahip olmadığından [[Hint altkıtası]] ile ticarete odaklandı.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 93.</ref> Bu 18. yüzyılda Babürlerin duraklamaya girmesiyle değişti ve 1740'larla 50'lerdeki [[Karnatik Savaşları]] sırasında şirket [[Fransız Doğu Hindistan Şirketi]]'yle mücadele etti. 1757 yılındaki [[Plassey Muharebesi]]'nde [[Robert Clive]] önderliğindeki Britanyalıların [[Bengal navabı]] ve Fransız müttefiklerini yenmesi şirketin [[Bengal]]'de kontrolü ele geçirmesini ve Hindistan'da önemli bir askeri ve siyasi güç haline gelmesini sağladı.<ref>[[#refrefSmith1998|Smith]], s. 17.</ref> Bunu takip eden onyıllarda kontrolü altındaki bölgelerin yüzölçümü gittikçe arttı. Şirket kontrolü altındaki bölgeleri ya doğrudan, ya da çoğunluğu [[sepoy]]lardan oluşan [[Britanya Hint Ordusu]]'yla tehdit ettikleri yerel yöneticiler aracılığıyla yönetmekteydi. [[Britanya Hindistanı]] zaman içerisinde imparatorluğun en önemli bölgesi haline geldi ve "Kraliyetin Mücevheri" takma adıyla bilinmeye başladı. [[Roma İmparatorluğu]]'ndan daha büyük bir alanı kapsayan koloni Britanya'nın dünyanın en büyük gücü olmasını sağlayan gücün en önemli kaynağıydı.<ref name=Brown5>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 5.</ref>


=== On Üç Amerika Kolonisi'nin kaybı ===
== Dipnotlar ==
{{ana|Amerikan Devrimi}}
1760 ve 70'lerde [[On Üç Koloni]] ile Britanya arasındaki ilişkiler gittikçe gerginleşti. Bunun ana sebebi Amerika'daki kolonicilerin Britanya Parlamentosu'nun kendilerini izinleri olmadan yönetme ve vergilendirmeye yönelik denemelerine olan tepkisiydi,<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 84.</ref> bu tepkiler o dönemde "[[No taxation without representation]]" ("Temsil olmadan vergilendirme yok") sloganıyla özetlendi. Amerika'daki kolonilerde yaşayanların İngilizlere sağlanan haklar konusundaki statüsünde yaşanan anlaşmazlıklar [[Amerikan Devrimi]]'ne ve 1775 yılında [[Amerikan Bağımsızlık Savaşı]]'nın çıkmasına yol açtı. Ertesi yıl, Amerika'daki kolonilerde yaşayanlar [[Amerika Birleşik Devletleri]]'nin (ABD) [[Amerikan Bağımsızlık Bildirisi|bağımsızlığını ilan etti]]. Fransa, İspanya ve Hollanda'nın yardımıyla ABD 1783 yılında savaşı kazandı.


[[Dosya:Surrender of Lord Cornwallis.jpg|thumb|left|''Cornwallis'in Yorktown'da Teslim Oluşu''. Amerikan kolonilerinin kaybı "birinci Britanya İmparatorluğu"nun sonu kabul edilir.]]
{{kaynakça|2}}
Britanya'nın o dönemde en fazla nüfusa sahip olan kolonisi olma özelliğine sahip [[Britanya Amerikası]]'nın önemli bir bölümünün kaybı tarihçiler tarafından Britanya'nın Amerika'ya odaklandığı "birinci" imparatorluktan bunun yerine Asya, Pasifik ve daha sonra Afrika'ya odaklandığı "ikinci" imparatorluğa geçiş tarihi olarak kabul edilir.<ref>[[#refOHBEv1|Canny]], s. 92.</ref> [[Adam Smith]], 1776 yılında yayınlanan eseri ''[[Ulusların Zenginliği]]''{{'}}nde kolonilerin gereksiz olduğunu, [[serbest ticaret]]in sömürgeci genişlemenin ilk döneminde izlenmiş ve İspanya'yla Portekiz'in [[korumacılık|korumacılığı]]na dayanan [[merkantilizm]] politikasının yerini alması gerektiğini savunmuştır.<ref name="refpagden1"/><ref>[[#refJames2001|James]], s. 120.</ref> 1783'ten sonra bağımsız ABD ile Britanya arasındaki ticaretin büyümesi görünürde politik kontrolün ekonomik başarı için şart olmadığını şart olmadığını savunan Adams'ın görüşlerini doğruladı.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 119.</ref><ref>[[#refOHBEv2|Marshall]], s. 585.</ref> İki ülke arasındaki gerginlik [[Napolyon Savaşları]] döneminde yükseldi. Bu dönemde Britanya ABD'nin Fransa'yla olan ticaretini kesmeye ve Britanyalı denizciler Amerikan gemilerine girip Britanya doğumlu kişileri zorla Kraliyet Donanması'na almaya çalıştı. 1812 yılında ABD [[1812 Savaşı|savaş]] ilan etti ve taraflar birbirlerinin topraklarını işgal etti; ama 1815 yılında imzalanan [[Ghent Antlaşması]] savaş öncesindeki sınırlarına geri dönülmesini sağladı.<ref>[[#refLatimer|Latimer]], s. 8, 30–34, 389–92.</ref>


Amerika'daki olaylar, ABD'nin bağımsızlığını kazanmasının ardından ülkeden kaçan 40 bin ila 100 bin<ref>[[#refZolberg2006|Zolberg]], s. 496.</ref> Britanya'ya sadık insanın göç etmiş olduğu Kanada'ya yönelik Britanya'nın politikalarının değişmesine neden oldu.<ref>[[#refGames2002|Games]], s. 46–48.</ref> 14 bin göçmenin yerleştiği ve o dönem [[Yeni İskoçya]]'nın bir parçası olan [[Saint John Nehri (New Brunswick)|Saint John]] ve [[Saint Croix Nehri (Maine - New Brunswick)|Saint Croix]] nehir vadilerindeki halk [[Halifax]]'taki merkezi hükümetten uzak kaldığından şikayet edince 1784 yılında [[New Brunswick|Yeni Brunswick]] ayrı bir koloni olarak kuruldu.<ref>[[#refKelley2010|Kelley & Trebilcock]], s. 43.</ref> [[1791 Anayasal Yasası]] Fransız ve Britanyalı halk arasındaki gerginliği düşürmek için çoğunluğu Fransızca konuşan [[Aşağı Kanada]] ve çoğunluğu İngilizce konuşan [[Yukarı Kanada]] illerini oluşturdu ve Britanya'da kullanılanlara benzer idari sistemler kullanmaya başladı. Bu imparatorluğun otoritesini göstermek ve Amerikan Devrimi'nin liderliğini yapan halk yönetimine benzer bir yönetimin oluşumuna izin vermemek amacını taşımaktaydı.<ref>[[#refSmith1998|Smith]], s. 28.</ref>
== Referanslar ==


=== Pasifik Okyanusu'ndaki keşifler ===
* {{kitap belirt|son=Ferguson|ilk=Niall|yıl=2004|başlık=Colossus: The Price of America's Empire|url=http://books.google.com/books?id=Uy23kBDD7WcC|yayımcı=Penguin|id=ISBN 1-59420-013-0|ref=Ferguson 2004}}
[[Dosya:Captainjamescookportrait.jpg|thumb|160px|[[James Cook]]'un görevi güneyde var olduğu iddia edilen ''[[Terra Australis]]'' kıtasını bulmaktı.]]
* {{kitap belirt|son=Maddison|ilk=Angus|yıl=2001|başlık=The World Economy: A Millennial Perspective|url=http://books.google.com/books?id=6D01BTuzScwC|yayımcı=Organisation for Economic Co-operation and Development|id=ISBN 92-64-18654-9|ref=Maddison 2001}}
1718'den beri Amerika'daki kolonilere sürgün Britanya'daki çeşitli suçlar için bir ceza olarak kullanılmaktaydı, yılda yaklaşık bin suçlu bu sebepten dolayı Amerika'ya gönderilmekteydi<ref>[[#refSmith1998|Smith]], s. 20.</ref>. 1783 yılında On Üç Koloni'nin kaybından sonra Britanya hükümeti Amerika yerine bu iş için alternatif bir yer aramaya başladı ve yeni keşfedilen Avustralya'ya odaklandı.<ref>[[#refrefSmith1998|Smith]], s. 20–21.</ref> Avustralya'nın batı kıyısı 1606 yılında Hollandalı kaşif [[Willem Janszoon]] tarafından keşfedilmiş ve [[Hollanda Doğu Hindistan Şirketi]] tarafından [[Yeni Hollanda]] olarak adlandırılmıştı; ama bölgeyi sömürgeleştirilmeye yönelik bir çaba sarf edilmemişti.<ref name>[[#refMulligan2001|Mulligan & Hill]], s. 20–23.</ref> 1770 yılında Güney [[Pasifik Okyanusu]]'na doğru bilimsel bir seyahatte olan [[James Cook]] Avustralya'nın doğu kıyısını keşfetti, bölge üzerinde Britanya adına hak iddia etti ve [[Yeni Güney Galler]] olarak adlandırdı.<ref>[[#refPeters2006|Peters]], s. 5–23.</ref> 1778 yılında Cook'un seyahatindeki bir botanikçi olan [[Joseph Banks]], hükümete [[Botany Körfezi]]'nin bir [[ceza kolonisi]] için uygun bir yer olduğunu belirten kanıtlar sundu. 1787 yılında körfeze gönderilen ilk mahkumlar yola çıktı, 1788 yılında karaya ayak bastılar.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 142.</ref> Britanya 1840 yılına kadar Yeni Güney Galler'e suçlu göndermeye devam etti.<ref>[[#refBrittain|''Brittain and the Dominions'']], s. 159.</ref> Avustralya kolonileri özellikle [[Victoria, Avustralya|Victoria]] kolonisindeki altına hücum edilmesi sonucu<ref name="RobertCervero320"/> yün ve altın ihracatından büyük kâr elde etmeye başladı,<ref>[[#refFieldhouse1999|Fieldhouse]], s. 145–149</ref> bu sayede Victoria'nın başkenti [[Melbourne]] dünyanın en zengin şehri haline geldi<ref name="RobertCervero320">{{cite book|son=Cervero|ilk=Robert B.|başlık=The Transit Metropolis: A Global Inquiry|yayımcı=Island Press|yıl=1998|yer=Chicago|sayfalar=320|isbn=1-55963-591-6}}</ref> ve [[Londra]]'dan sonra Britanya İmparatorluğu'ndaki en büyük şehir oldu.<ref>Statesmen's Year Book 1889</ref>

Seyahati sırasında Cook bunun yanında 1642 yılında Hollandalı kaşif [[Abel Tasman]] tarafından keşfedilen [[Yeni Zelanda]]'yı da ziyaret etti ve [[Kuzey Adası (Yeni Zelanda)|Kuzey]] ve [[Güney Adası (Yeni Zelanda)|Güney]] adaları üzerinde Britanya kraliyeti adına sırasıyla 1769 ve 1770 yıllarında hak iddia etti. İlk başlarda Avrupalılar ile yerel [[Maori]] halkı arasındaki ilişki ticaretten ibaretti. Avrupalıların yerleşimi 19. yüzyılın başlarında hızlandı, özellikle Kuzey Adası'nda çok sayıda ticaret istasyonu kuruldu. 1839 yılında [[Yeni Zelanda Şirketi]] büyük araziler alıp koloniler kurmaya ilişkin planlarını açıkladı. 6 Şubat 1840 tarihinde kaptan [[William Hobson]] ile yaklaşık kırk Maori şefi [[Waitangi Antlaşması]]'nı imzaladı.<ref>[[#refrefSmith1998|Smith]], s. 45.</ref> Bu antlaşma çoğu araştırmacı tarafından Yeni Zelanda'nın kuruluş belgesi olarak kabul edilse<ref>{{Cite web 2|url=http://www.nzhistory.net.nz/politics/treaty/waitangi-day|title=Waitangi Day|publisher=Yeni Zelanda Kültür ve Miras Bakanlığı, Tarih Grubu|language=İngilizce|accessdate=13 Aralık 2008}}</ref> de belgenin İngilizce ve Maorice versiyonlarına ilişkin yorumlarda var olan farklılıklar<ref>[[#refOHBEv3|Porter]], s. 579.</ref> nedeniyle bu bir tartışma konusu olmayı sürdürmektedir.<ref>[[#refMeinSmith|Mein Smith]], s. 49.</ref>

=== Napolyon Fransası ile savaş ===
{{ana|Napolyon Savaşları}}
Britanya, [[Napolyon]] yönetimi altındaki Fransa'yla yeniden mücadele etmek zorunda kaldı, bu kez savaşta iki taraf arasında ideoloji çatışmaları da mevcuttu.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 152.</ref> Tehdit altında olan sadece Britanya'nın dünya çapındaki konumu değildi, Napolyon yönetimindeki Fransa diğer [[kıta Avrupası]] ülkeleri gibi Britanya'yı işgal etme konusunda tehdit oluşturmaktaydı.

[[Dosya:Sadler, Battle of Waterloo.jpg|thumb|[[Waterloo Muharebesi]] [[Napolyon]]'un yeniliş sürecini sona erdirdi.]]
Bu nedenle Britanya Napolyon Savaşları'nı kazanmak için büyük miktarda para ve kaynak harcadı. Fransız limanları 1805 yılında [[Trafalgar Muharebesi|Trafalgar]]'da Fransız ve İspanyol donanmalarına karşı kesin bir zafer kazanan [[Kraliyet Donanması]] tarafından abluka altına alındı. Britanya 1810 yılında Napolyon Fransası tarafından ilhak edilen Hollanda'nınkiler da dahil olmak üzere denizaşırı kolonilere saldırdı ve ele geçirdi. Fransa 1815 yılında bir takım Avrupa ülkelerinin kurduğu bir ittifakla mağlup edildi.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 115–118.</ref> Britanya barış antlaşmalarından yine kârlı çıktı: Fransa 1797 yılında işgal ettiği [[İyonya Adaları]]'nı, 1798 yılında işgal ettiği [[Malta]]'yı, bunların yanı sıra [[Mauritius]], [[St. Lucia]] ve [[Tobago]]'yu; İspanya [[Trinidad]]'ı; Hollanda ise [[Guyana]] ve [[Cape Kolonisi]]'ni Britanya'ya verdi. Britanya ise [[Guadeloupe]], [[Martinique]], [[Fransız Guyanası]] ve [[Réunion]]'u Fransa'ya, [[Cava]] ve [[Surinam]]'ı ise Hollanda'ya geri verdi; ama [[Sri Lanka|Seylan]]'ın kontrolünü kazandı (1795-1815).<ref name="refjames182">[[#refJames2001|James]], s. 165.</ref>

=== Köleliğin kaldırılması ===
Britanya'daki [[kölelik karşıtlığı|kölelik karşıtı]] hareketten gelen artan baskılar sonucu Britanya yönetimi 1807 yılında imparatorlukta köle ticaretini yasaklayan [[1807 Köle Ticareti Yasası]]'nı çıkardı. 1808 yılında [[Sierra Leone]] azat edilen köleler için resmi Britanya kolonisi olarak belirlendi.<ref>[[#refOHBEv3|Porter]], s. 14.</ref> 1833 yılında kabul edilen [[1833 Köleliği Kaldırma Yasası|Köleliği Kaldırma Yasası]] ile 1 Ağustos 1834 tarihinde Britanya İmparatorluğu'nda kölelik kaldırıldı (ilk başlarda [[St. Helena]], Seylan ve Doğu Hindistan Şirketi tarafından yönetilen bölgeler yasanın kapsamı dışında bırakılsa da sonradan bu bölgeler de yasanın kapsamı içerisine alındı). Yasaya göre kölelere 4 ila 6 yıllık bir "çıraklık" döneminin ardından özgürlükleri verildi.<ref>[[#refHinks|Hinks]], s. 129.</ref>

== Britanya'nın imparatorluk yüzyılı (1815-1914) ==
{{bakınız|Sanayi Devrimi|Victoria devri}}
[[Dosya:British Indian Empire 1909 Imperial Gazetteer of India.jpg|thumb|300px|Britanya Hindistanı, 1909]]
[[Dosya:Imperial Federation, Map of the World Showing the Extent of the British Empire in 1886 (levelled).jpg|thumb|250px|Britanya İmparatorluğu'nun 1886 tarihli bir haritası. İmparatorluk Britanya kolonileri için geleneksel renk olan pembe renkle gösterilmiştir.]]
Bazı tarihçiler olarak Britanya'nın "imparatorluk yüzyılı" olarak anılan<ref>[[#refHyam2002|Hyam]], s. 1.</ref><ref>[[#refSmith1998|Smith]], s. 71.</ref> 1815 ile 1914 yılları arasındaki dönemde yaklaşık 26,000,000 kilometrekarelik toprak ve yaklaşık 400 milyonluk nüfus imparatorluğun bir parçası haline geldi.<ref>[[#refParsons|Parsons]], s. 3.</ref> Napolyon'a karşı elde edilen zafer Britanya'yı [[Büyük Oyun|Orta Asya'daki Rusya]] dışında herhangi bir uluslararası rakibi olmayan bir güç konumunda bıraktı.<ref name="#refOHBEv3|Porter, p. 401">[[#refOHBEv3|Porter]], s. 401.</ref> Denizlerde herhangi bir rakibi olmayan İngiltere, daha sonra ''[[Pax Britannica]]'' olarak bilinecek olan küresel bir polislik politikasını yürürlüğe koydu,<ref>[[#refOHBEv3|Porter]], s. 332.</ref> dış politikadaysa "[[muhteşem yalnızlık]]" olarak bilinen bir politika uyguladı.<ref>[[#refLee1994|Lee 1994]], s. 254–257.</ref> Kolonilerinde sahip olduğu resmi kontrolün yanı sıra Britanya'nın küresel ticaretteki egemenliği [[Çin]], [[Arjantin]] ve [[Siyam]] gibi pek çok ülkenin ekonomilerini kontrol edebilmesini sağladı, bu da bazı tarihçiler tarafından "[[Gayriresmi İmparatorluk]]" olarak adlandırılmaktadır.<ref>[[#refOHBEv3|Porter]], s. 8.</ref><ref>[[#refMarshall|Marshall]], s. 156–57.</ref>

Britanya'nın bir imparatorluk olarak gücünün kaynağı olan faktörlerden biri de 19. yüzyılda icat edilen ve Britanya'ya imparatorluğu kontrol etme ve savunma olanağı sağlayan buharlı gemiler ve [[telgraf]]tı. 1902 yılı itibarı ile Britanya İmparatorluğu "[[All Red Line]]" adı verilen bir telgraf ağıyla bağlanmıştı.<ref>[[#refDalziel2006|Dalziel]], s. 88–91.</ref>

=== Asya'da Doğu Hindistan Şirketi ===
{{ana|Britanya Hindistanı}}
[[Dosya:Victoria Disraeli cartoon.jpg|left|thumb|upright|[[Benjamin Disraeli]]'yi [[Britanya İmparatoriçesi, Kraliçe Victoria|Kraliçe Victoria]]'yı Hindistan İmparatoriçesi yaparken gösteren 1876 tarihli bir siyasi karikatür. Altyazı "Eski kraliyetler için yenileri!" şekilndeydi.]]
[[Doğu Hindistan Şirketi]] Britanya İmparatorluğu'nun Asya'daki genişlemesini yürüttü. Şirketin ordusu Kraliyet Donanması ile güçlerini ilk olarak Yedi Yıl Savaşı sırasında birleştimişti, daha sonra iki silahlı güç Napolyon'un [[Mısır]]'dan çıkarılması (1799), [[Cava]]'nın Hollanda'dan alınması (1811), [[Singapur]] (1819) ve [[Malakka]]'nın (1824) ele geçirilmesi ve [[Burma]]'nın mağlup edilmesi (1826) sırasında iş birliği yaptılar.<ref name="#refOHBEv3|Porter, p. 401"/>

Şirket, Hindistan'daki üssünden ayrıca Çin'e 1730'lardan beridir [[afyon (narkotik)|afyon]] ihracatı yapmaktaydı. [[Qing Hanedanı]]'nın 1729 yılında koyduğu yasaktan dolayı yasadışı olan bu ticaret, Britanya'dan Çin'e büyük miktarda gümüş akmasını sağlayan [[çay]] ithalatını dengelemekteydi.<ref>[[#refMartin2007|Martin]], s. 146–148.</ref> 1839 yılında Çinli yetkililerin [[Guangzhou|Kanton]]'da 20 bin sandık afyona el koyması, Britanya'nın Çin'e saldırarak [[Afyon Savaşı|Birinci Afyon Savaşı]]'nı başlatmasına neden oldu, savaş sonucunda Britanya o dönemde küçük bir yerleşim olan [[Hong Kong]] Adası'nı ele geçirdi.<ref>[[#refJanin1999|Janin]], s. 28.</ref>

1857 yılında Britanyalı subayların emri altında bulunan Hint askerler olan [[sepoy]]ların ayaklanması geniş çaplı bir çatışmaya dönüştü ve şirketin feshedilip yerine Hindistan'daki kontrolün doğrudan Britanya kraliyetine bağlanmasına yol açtı.<ref>[[#refParsons|Parsons]], s. 44–46.</ref> [[1857 Hint Ayaklanması|Hint Ayaklanması]]'nın bastırılması altı ay sürdü ve her iki tarafta da büyük miktarda can kaybına sebep oldu. Bunun ardından Britanya hükümeti Hindistan üzerindeki kontrolü eline aldı, hükümet tarafından atanan bir genel vali Hindistan'ı yönetmeye başladı ve [[Britanya İmparatoriçesi, Kraliçe Victoria|Kraliçe Victoria]] Hindistan İmparatoriçesi olarak taç giydi. Doğu Hindistan Şirketi ertesi yıl feshedildi.<ref>[[#refrefSmith1998|Smith]], s. 50–57.</ref>

19. yüzyılın sonunda Hindistan'da bir dizi ürün bereketsizliği yaşandı, bu da tahmini olarak 15 milyon kişinin hayatını kaybettiği geniş çaplı kıtlıklara neden oldu. Hindistan'ı yönettiği dönemde Doğu Hindistan Şirketi kıtlıklarla başa çıkmak için herhangi bir politika uygulayamadı. Bu kraliyetin kontrolü ele almasından sonra değişti, her kıtlığın ardından sebeplerini araştırmak ve yeni politikalar yürürlüğe koymak amacıyla bir komisyon kuruldu, bunun ise etkili olması 1900'lü yılların başlarını buldu.<ref>[[#refMarshall|Marshall]], s. 133–34.</ref>

=== Rusya'yla Rekabet ===
{{ana|Büyük Oyun}}
19. yüzyılda Britanya ve [[Rusya İmparatorluğu|Rusya]], gerileyen [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]], [[Kaçar Hanedanı|Fars]] ve [[Qing Hanedanı|Çin]] imparatorluklarından doğan güç boşluğunu doldurmak için birbirleriyle mücadele etmeye başladılar. Avrasya'daki bu rekabet "[[Büyük Oyun]]" olarak bilinmektedir.<ref>[[#refHopkirk1992|Hopkirk]], s. 1–12.</ref> Britanya'nın bakış açısında göre Rusya'nın [[1826-1828 Fars-Rus Savaşı|Farslar]] ve [[1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı|Osmanlılar]]a karşı elde ettikleri zaferler Rusya'nın emperyal hedeflerini ve kapasitesini göstermekteydi, bu nedenle Britanya'da Rusya'nın karadan Hindistan'ı işgal edeceğine dair bir endişe baş gösterdi.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 181.</ref> Britanya [[Afganistan]]'ı işgal ederek bunu önceden önlemek istedi; ama [[Birinci Afgan-İngiliz Savaşı]] Britanya için felaketle sonuçlandı.<ref name="refjames182">[[#refJames2001|James]], s. 182.</ref> Rusya 1853 yılında Türklere ait olan Balkanlar'ı işgal edince Britanya Akdeniz ve Orta Doğu üzerinde Rusların egemen olmasından korktu, bunun üzerine Britanya ve Fransa Rusların deniz gücünü etkisiz hale getirmek için [[Kırım]] Yarımadası'nı işgal etti.<ref name="refjames182"/> Sonuç olarak ortaya çıkan [[Kırım Savaşı]]'nda yeni [[modern savaş]] teknikleri kullanıldı.<ref>[[#refRoyle2000|Royle]], önsöz.</ref> Savaş ''Pax Britannica'' sırasında Britanya ile bir diğer [[emperyalizm|emperyal güç]] arasında yapılan tek savaştı ve Rusların yenilmesiyle sonuçlandı.<ref name="refjames182"/> Orta Asya'da durum yirmi yıl kadar daha çözümsüz kaldı, bu süre içerisinde Britanya 1876 yılında [[Belucistan]]'ı, Rusya ise [[Kırgızistan]], [[Kazakistan]] ve [[Türkmenistan]]'ı topraklarına kattı. Bir süreliğine bir diğer savaşın kaçınılmaz olduğu düşünülse de 1878 yılında iki ülke [[etki alanı|etki alanları]] üzerinde bir anlaşmaya vardı ve 1907 yılında imzalanan [[Britanya-Rusya Antantı]] ile diğer öne çıkan sorunlar da çözüme kavuşturuldu.<ref>{{cite journal|last=Williams|first=Beryl J.|title=The Strategic Background to the Anglo-Russian Entente of August 1907|journal=The Historical Journal|year=1966|volume=9|pages=360–373 |jstor=2637986|doi=10.1017/S0018246X00026698|issue=03}}</ref> 1904-1905 yıllarındaki [[Rus-Japon Savaşı]] sırasında [[Port Arthur Baskını]]'nda Rus donanmasının yok olması da Britanya'ya bu yönden oluşturduğu tehdidi sınırladı.<ref name="hodge47">[[#refhodge47|Hodge]], s. 47.</ref>

=== Cape'ten Kahire'ye ===
[[File:Punch Rhodes Colossus.png|thumb|''Rhodes Heykeli'' (Özgün adı: ''The Rhodes Colossus''. "Rhodes" sözcüğü İngilizcede [[Rodos]] anlamına gelmektedir, bu karikatürde de Cecil Rhodes [[Rodos Heykeli]]'ne benzer biçimde resmedilmiştir.) - [[Cecil Rhodes]] "Cape'ten Kahire'ye" uzanırken.]]
Hollanda Doğu Hindistan Şirketi, [[Cape Kolonisi]]'ni 1652 yılında [[Doğu Hint Adaları]]'na gidip gelen gemileri için bir durak olarak kurmuştu. Britanya, Hollanda'nın Fransızlar tarafından işgal edilmesi üzerine koloninin Fransızların eline geçmesini önlemek için 1795 yılında koloniyi işgal etti ve 1806 yılında [[Afrikaner]] (veya [[Boer]]) yerleşimcileriyle birlikte resmen topraklarına kattı.<ref>[[#refSmith1998|Smith]], s. 85.</ref> 1820 yılından sonra artmaya başlayan Britanya'dan göç, Britanya hakimiyetinden memnun olmayan çok sayıda Afrikaneri 1830'lu yıllarda ve 1840'lı yılların başlarındaki süreçte kuzeye göç edip çoğunlukla kısa süre yaşayabilen kendi cumhuriyetlerini kurmaya itti.<ref>[[#refSmith1998|Smith]], s. 85–86.</ref> Bu süreçte göçmenlerle Güney Afrika ve [[Sotholar]]la [[Zulular]]ın genişlemeye ilişkin kendi planları olan Britanyalılar arasında sıkça çatışmalar yaşandı. Sonuç olarak Boerler daha uzun ömürlü iki cumhuriyet kurdu: [[Güney Afrika Cumhuriyeti (19. yüzyıl)|Güney Afrika Cumhuriyeti]] veya diğer adıyla Transvaal Cumhuriyeti (1852-77; 1881-1902) ve [[Oranj Bağımsız Devleti]] (1854-1902).<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 168, 186, 243.</ref> 1902 yılında Britanya 1899-1902 yıllarındaki [[II. Boer Savaşı]]'nın sonucu olarak iki devleti de işgal etti.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 255.</ref>

1869 yılında Akdeniz ile Hint Okyanusu'nu birbirine bağlayan [[Süveyş Kanalı]], Fransa imparatoru [[III. Napolyon]]'un yönetimi altında açıldı. Britanya kanala ilk başlarda karşı çıktı;<ref>[[#refTilby2009|Tilby]], s. 256.</ref> ama açıldıktan sonra stratejik değerinin kısa sürede farkına vardı. 1875 yılında [[Muhafazakâr Parti (Birleşik Krallık)|Muhafazakar]] [[Benjamin Disraeli]] başbakanlığındaki Britanya hükümeti borç içerisindeki [[Mısır]] [[hıdiv]]i [[İsmail Paşa]]'nın kanaldaki %44'lük payını 4 milyon sterline (2012'de 280 milyon sterlin) satın aldı. Bu stratejik suyolunun doğrudan kontrolünü sağlamasa da Britanya'ya bir baskı gücü verdi. Mısır üzerindeki İngiliz-Fransız ortak denetimi 1882 yılındaki Britanya işgaliyle sona erdi.<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 230–33.</ref> Fransızlar halen kanalın büyük hissedarlarıydı ve Britanya'nın denetimini zayıflatmaya çalıştılar;<ref>[[#refJames2001|James]], s. 274.</ref> ama 1888 yılındaki [[İstanbul Anlaşması]] ile anlaşma sağlandı ve kanal tarafsız bir bölge yapıldı.<ref>{{cite web 2|title=Treaties|url=http://www.mfa.gov.eg/MFA_Portal/en-GB/Foreign_Policy/Treaties/Convention+Respecting+the+Free+Navigation+of+the+Suez+Maritime+Canal.htm|publisher=Mısır Dışişleri Bakanlığı|accessdate=20 Ekim 2010}}</ref>

Aşağı [[Kongo Nehri]]'nde Fransa, [[Belçika]] ve [[Portekiz]]'in faaliyetlerinin tropikal Afrika'ya Britanya'nın sistemli bir şekilde nüfuz etmesini tehlikeye atmasından dolayı 1884-85 yıllarındaki [[Berlin Konferansı]] Avrupa'daki güçler arasında "[[Afrika Yarışı]]" olarak adlandırılan rekabeti düzenlemek amacıyla topraklar üzerindeki iddiaların uluslararası olarak tanınması için "fiili işgal"i kriter olarak belirledi.<ref>[[#refHerbst2000|Herbst]], s. 71–72.</ref> Yarış 1890'larda da devam etti ve Britanya'nın 1885 yılında aldığı [[Sudan]]'dan geri çekilme kararını gözden geçirmesine neden oldu. Britanyalı ve Mısırlı birliklerden oluşan bir askeri güç, 1896 yılında [[Mahdist Savaşı]]'nda Mahdist birlikleri yendi ve 1898 yılında [[Faşoda Buhranı|Faşoda]]'daki bir Fransız işgal denemesini püskürttü. Sudan kağıt üzerinde bir Britanya-Mısır [[kondominiyum]]u yapıldı; ama gerçekte bir Britanya sömürgesi haline geldi.<ref>[[#Vandervort1998|Vandervort]], s. 169–183.</ref>

Güney ve doğu Afrika'da Britanya'nın kazandığı topraklar, Britanya'nın Afrika'daki genişlemesinin öncülerinden olan [[Cecil Rhodes]]'un "[[Cape-Kahire Demiryolu|Cape'ten Kahire'ye]]", stratejik öneme sahip Süveyş Kanalı'yla maden açısından zengin olan Güney Afrika'yı birbirine bağlayan bir demiryolu yapılması için baskı yapmasına yol açtı.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 298.</ref> Rhodes, 1888 yılında sahibi olduğu [[Britanya Güney Afrika Şirketi]] ile günümüzde [[Zambiya]] ve [[Zimbabve]]'yi oluşturan, o dönem kendi adından yola çıkılarak "Rodezya" olarak adlandırılan bölgeyi işgal ve ilhak etti.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 215.</ref>

=== Beyaz kolonilerinin değişen statüleri ===
18. yüzyıldan itibaren Britanya İmparatorluğu'nun beyazların yaşadığı kolonilerle beyaz olmayan yaşadığı kolonilerdeki tavırları arasında belirgin bir fark bulunmaktaydı. Beyaz olmayanların yaşadığı kolonilerde [[otokrasi|otokratik]] ("[[aydınlanmış mutlakiyet]]") bir yönetim şekli kullanan imparatorluk, beyazların yaşadığı kolonilerde özgür düşünce ve kendi kendini yönetmenin destekleyicisi haline geldi.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 7.</ref>

[[Dosya:Horses hauling timber Ontario.jpg|thumb|210px|[[Kanada]]'nın istihdam ve ürün değeri açısından en önemli endüstrisi kereste ticaretiydi. Ontario, 1900 civarı.]]
Britanya İmparatorluğu'ndaki beyaz kolonilerinin bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlanan süreç 1839 yılında Kanada'daki siyasi huzursuzluğu sona erdirmek için [[Yukarı Kanada|Yukarı]] ve [[Aşağı Kanada]]'nın birleşmesi ve kendi kendini yönetmesini öneren [[Britanya Kuzey Amerikası'nın Sorunları üzerine Rapor|Durham Raporu]]'yla başladı.<ref>[[#refSmith1998|Smith]], s. 28–29.</ref> Bu önerinin gerçekleşmesi [[Kanada Eyaleti]]'ni oluşturan [[1840 Birleşme Yasası]]'yla başladı. [[Sorumlu hükümet]] yetkisi ilk olarak 1848 yılında [[Nova Scotia]]'ya sağlandı, daha sonra bu yetki Britanya'nın diğer Kuzey Amerika kolonilerine de verildi. [[İngiliz Kuzey Amerika Yasası|1867 Britanya Kuzey Amerikası Yasası]]'nın Britanya Parlamentosu tarafından kabul edilmesiyle Yukarı ve Aşağı Kanada, New Brunswich ve Nova Scotia [[uluslararası ilişkiler]] hariç her alanda kendi kendini yöneten bir konfederasyon olan [[Kanada|Kanada Dominyonu]] çatısı altında birleştirildi.<ref>[[#refOHBEv3|Porter]], s. 187</ref> Avustralya ve Yeni Zelanda'ysa 1900'den sonra aynı şekilde kendi kendini yönetme hakkını kazandı, Avustralya kolonileri 1901 yılında tek bir [[Avustralya|federasyon]] çatısı altında birleştirildi.<ref>[[#refrefSmith1998|Smith]], s. 30.</ref> "Dominyon statüsü" terimi [[Emperyal Konferans|1907 Sömürgecilik Konferansı]]'nda resmi olarak kullanılmaya başlandı.<ref name="rhodes5"/>

19. yüzyılın son yıllarında [[İrlanda]]'nın idari bağımsızlığı için siyasi kampanyalar yapıldı. İrlanda, Büyük Britanya Birleşik Krallığı'yla [[1798 İrlanda Ayaklanması]]'ndan sonra [[1800 Birleşme Yasaları]] ile birleştirilmiş ve 1845 ile 1852 yılları arasında büyük bir [[Büyük İrlanda Patates Kıtlığı|kıtlık]] yaşamıştı. Britanya başbakanı [[Willam Ewart Gladstone|William Gladstone]], İrlanda'nın Kanada gibi imparatorluk içerisinde bir dominyon statüsü alacağını ummakta ve İrlanda'nın idari bağımsızlığına destek vermekteydi; ama 1886 yılında parlamentoya sunduğu idari bağımsızlığı öngören [[1886 İrlanda Hükümeti Yasa Tasarısı|yasa tasarısı]] reddedildi. Yasa tasarısı İrlanda'ya Birleşik Krallık içerisinde Kanada'daki eyaletlerin kendi federasyonları içerisinde sahip olduklarından daha az özerklik sağlamayı öngörmüş olmasına<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 213</ref> rağmen çok sayıda parlamenter kısmen bağımsız olan bir İrlanda'nın Büyük Britanya'ya bir güvenlik tehdidi oluşturmasından veya imparatorluğun parçalanma sürecini başlatmasından korkmaktaydı.<ref name="James, p. 315">[[#refJames|James]], s. 315.</ref> İkinci bir [[1886 İrlanda Hükümeti Yasa Tasarısı|idari bağımsızlık yasa tasarısı]] da benzer sebeplerden dolayı reddedildi.<ref name="James, p. 315"/> Üçüncü bir [[1914 İrlanda Hükümeti Yasası|yasa tasarısı]] parlamento tarafından 1914 yılında kabul edildi; ama [[İkinci Dünya Savaşı]]'nın patlak vermesi ve bunun ardından 1916 yılında [[Paskalya Ayaklanması]]'nın çıkması nedeniyle uygulamaya konulmadı.<ref>[[#refrefSmith1998|Smith]], s. 92.</ref>

== Dünya savaşları (1914-1945) ==
20. yüzyıla girilmesiyle Britanya'da "[[muhteşem yalnızlık]]" politikasını sürdürerek imparatorluğun tamamının korunamayacağına dair korkular büyümeye başladı.<ref>[[#refOBrien|O'Brien]], s. 1.</ref> Almanya askeri ve endüstriyel bir güç olarak giderek yükselmekte ve muhtemel bir savaşta Britanya'nın en olası düşmanı olarak görülmekteydi. Pasifik'te uzanan topraklara sahip olunmasını<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 667.</ref> ve Britanya adalarının [[Kaiserliche Marine|Alman Donanması]]'nın tehdidi altında bulunmasını göz önünde bulunduran Britanya, 1902 yılında [[İngiliz-Japon İttifakı|Japonya]] ile bir ittifak kurdu. Bunu eski düşmanları [[İngiltere-Fransa Dostluk Antlaşması|Fransa]] (1904) ve [[Britanya-Rusya Antantı|Rusya]] (1907) takip etti.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 275.</ref>

=== Birinci Dünya Savaşı ===
{{ana|I. Dünya Savaşı'nda Birleşik Krallık}}
[[Dosya:Australian 53rd Bn Fromelles 19 July 1916.jpg|thumb|190px|[[Fromelles Muharebesi]] sırasında saldırı emrini bekleyen [[5. Tümen (Avustralya)|Avustralya 5. Tümen]] askerleri (19 Temmuz 1916).]]
Britanya'nın Almanya'yla bir savaşa ilişkin korkuları 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla gerçeğe dönüştü. Britanya'nın Almanya ve müttefiklerine karşı savaş ilan etmesi, ölçülemeyecek değerde askeri, mali ve malzeme alanında destek sağlayan koloni ve dominyonları da kapsamaktaydı. Dominyonların ordularında bulunan 2.5 milyon askerin savaşa katılmasının yanı sıra [[Kraliyet kolonisi|kraliyet kolonileri]]nden de binlerce gönüllü savaşta yer aldı.<ref>[[#refMarshall|Marshall]], s. 78–79.</ref> Almanya'nın Afrika'daki denizaşırı kolonilerinin çoğu kısa süre içinde işgal edildi, Pasifik'teyse Avustralya ve Yeni Zelanda [[Alman Yeni Ginesi]] ve [[Samoa]]'yı işgal etti. [[Osmanlı İmparatorluğu]]'na karşı 1915 yılında [[Çanakkale Savaşı]]'nda Avustralya, Newfoundland ve Yeni Zelanda'dan gelen birliklerin katkıları bu bölgelerdeki ulusal bilinç üzerinde önemli bir etki yarattı ve Avustralya'yla Yeni Zelanda'nın kolonilikten bağımsızlığa geçiş süreçlerinde önemli bir dönüm noktası oluşturdu. Bu iki ülkede bu olay halen [[Anzac Günü]] adı verilen özel bir günde anılmaktadır. Kanadalılar ise [[Vimy Ridge Muharebesi]]'ne benzer bir bakış açısıyla yaklaşmaktadırlar.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 277.</ref> Dominyonların savaşa olan önemli katkısı 1917 yılında Britanya başbakanı [[David Lloyd George]]'un dominyon başbakanlarını 1917 yılında emperyal politikaları düzenlemek için toplanan [[Emperyal Savaş Kabinesi]]'ne çağırmasıyla hükümet tarafından da onaylanmış oldu.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 278.</ref>

1919 yılında imzalanan [[Versailles Antlaşması]]'yla imparatorluk eklenen 4,700,000 kilometrekarelik toprak ve 13 milyonluk nüfus ile en geniş sınırlarına ulaşmış oldu.<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 315.</ref> Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu'nun kolonileri [[İtilaf Devletleri]] arasında [[manda (diplomasi)|Milletler Cemiyeti mandaları]] olarak paylaştırıldı. Britanya [[Birleşik Krallık Filistin Mandası|Filistin, Ürdün]], [[Birleşik Krallık Mezopotamya Mandası|Irak]], [[Britanya Kamerunu|Kamerun'un bazı bölgeleri]], [[Togo]] ve [[Tanganyika]]'yı aldı. Dominyonlara da kendi mandaları verildi: [[Güney Afrika Birliği]] [[Güney Batı Afrika]]'yı (günümüzde [[Namibya]]), Avustralya [[Alman Yeni Ginesi]]'ni ve Yeni Zelanda [[Samoa|Batı Samoa]]'yı aldı. [[Nauru]] ise Britanya ve Pasifik'teki iki dominyonun ortak mandası yapıldı.<ref>[[#refFox2008|Fox]], s. 23–29, 35, 60.</ref>

=== Savaşlar arasındaki dönem ve İrlanda Bağımsızlık Savaşı ===
Savaşın getirdiği değişen dünya düzeni, özellikle ABD ve Japonya'nın denizde güçlenmesi ve Hindistan ile İrlanda'da bağımsızlık hareketlerinin yükselmesi Britanya'nın emperyal politikalarında önemli değişikliklere yol açtı.<ref>[[#refGoldstein|Goldstein]], s. 4.</ref> ABD ile Japonya arasında seçim yapmak zorunda olan Britanya, Japonya ile olan ittifakını yenilememeyi tercih etti ve Britanya'nın ABD ile denizcilik alanında eşit olmayı kabul ettiği [[Washington Denizcilik Antlaşması]]'nı imzaladı.<ref name="reflouis302">[[#refLouis2006|Louis]], s. 302.</ref> Bu karar, Japonya ve Almanya'da [[1929 Dünya Ekonomik Bunalımı|Büyük Buhran]]'ın da etkisiyle militarist hükümetlerin iktidarı ele geçirmesi ve imparatorluğun bu iki ülkeden gelecek saldırıları dayanamayacağı yönündeki korkular nedeniyle<ref>[[#refLouis2006|Louis]], s. 303.</ref> 1930'larda Britanya'da büyük tartışmaların konusu oldu.<ref>[[#refLouis2006|Louis]], s. 294.</ref> Britanya'da imparatorluğun güvenliği önemli bir endişe konusu olsa da imparatorluk bunun yanı sıra Britanya'nın ekonomisi için varlığı zorunlu olan bir konumdaydı.<ref>[[#refLee1996|Lee 1996]], s. 305.</ref>

1919 yılında İrlanda'nın idari bağımsızlığını kazanması sürecinin yürümemesinden kaynaklanan hayal kırıklığı sonucunda 1918 yılındaki [[1918 İrlanda genel seçimleri|genel seçimler]]de parlamentoda İrlanda'ya ayrılan koltukların çoğunu kazanmış olan ayrılıkçı [[Sinn Féin]] partisinin üyeleri, [[Dublin]]'de İrlanda'nın bağımsızlığının ilan edildiği bir [[Dáil Éireann (1919-1922)|İrlanda Meclisi]] kurdu. Bununla eşzamanlı olarak [[İrlanda Cumhuriyet Ordusu]] Britanya yönetimine karşı bir [[gerilla savaşı]] başlattı.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 143.</ref> [[İrlanda Bağımsızlık Savaşı|İngiliz-İrlanda Savaşı]] 1921 yılında savaşın her iki taraf için de çıkmaza girmesiyle sona erdi ve [[İngiliz-İrlanda Antlaşması]]'nın imzalanmasıyla fiili olarak içte bağımsız; ama anayasal olarak Britanya Kraliyeti'yle bağlantılı olan, Britanya İmparatorluğu içerisinde bir dominyon statüsünde olan [[Serbest İrlanda Devleti]] kuruldu.<ref>[[#refrefSmith1998|Smith]], s. 95.</ref> İrlanda'nın 32 [[İrlanda'nın kontlukları|kontluğu]]nun altısından oluşan ve [[1920 İrlanda Hükümeti Yasası]]'yla ayrı bir bölge olarak kurulan [[Kuzey İrlanda]] ise, antlaşmadan hemen sonra Birleşik Krallık içerisindeki mevcut konumunu korumayı seçti.<ref>[[#refMagee|Magee]], s. 108.</ref>

[[Dosya:ImperialConference.jpg|thumb|left|Kral [[V. George]], Britanya ve dominyon başbakanlarıyla birlikte [[1926 Emperyal Konferansı]]'nda]]
Benzer bir mücadele [[1919 Hindistan Hükümeti Yasası]] bağımsızlık isteklerini tatmin etmeyince Hindistan'da da başladı.<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 330.</ref> [[Ghadar Komplosu]]'nun ardından ortaya çıkan komünist ve dış güçlerin planlarına ilişkin endişeler savaş sırasındaki sınırlamaların süresini süresiz bir şekilde uzatan [[Rowlatt Yasası]]'nın geçmesiyle sonuçlandı. Bunun üzerine Pencap başta olmak üzere bölgede gerginlik baş gösterdi,<ref name="refjames416">[[#refJames2001|James]], s. 416.</ref> Pencap'ta alınan baskıcı önlemler [[Amritsar Katliamı]]'na yol açtı. Britanya'da halkın olayın etiği üzerindeki görüşü olayın Hindistan'ı anarşiden koruduğunu düşünenlerle olaya sert tepki gösterenler arasında bölündü.<ref name="refjames416"/> Bunun ardından yapılan bir [[iş birliği durdurma hareketi]] [[Chauri Chaura]] olayı nedeniyle Mart 1922'de iptal edildi; ama huzursuzluk bunu takip eden 25 yıl boyunca devam etti.<ref>{{cite journal|last=Low|first=D.A.|title=The Government of India and the First Non-Cooperation Movement-—1920–1922|journal=The Journal of Asian Studies|date=Şubat 1966|volume=25|issue=2|pages=241–259|doi=10.2307/2051326}}</ref> Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında Britanya [[himaye|protektora]]sı ilan edilmiş olan Mısır'a 1922 yılında [[Tek Taraflı Mısır Bağımsızlık İlanı|resmi olarak bağımsızlık verilse]] de 1954 yılına kadar Britanya'ya siyasi olarak bağımlı bir devlet olmaya devam etti. Britanya birlikleri 1936 yılında birliklerin ülkeden Süveyş Kanalı bölgesi dışında çekilmesini sağlayan [[1936 İngiliz-Mısır Antlaşması|1926 Britanya-Mısır Antlaşması]]'na kadar ülkede kaldı.<ref>[[#refrefSmith1998|Smith]], s. 104.</ref> Bunun karşılığında Mısır'a [[Milletler Cemiyeti]]'ne girmesi için yardım edildi.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 292.</ref> 1920 yılından itibaren Britanya mandası olan [[Birleşik Krallık Mezopotamya Mandası|Irak]] da 1932 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra Milletler Cemiyeti'ne girdi.<ref>[[#refrefSmith1998|Smith]], s. 101.</ref>

Dominyonların kendi dış politikalarını uygulama hakları 1923 Emperyal Konferansı'nda kabul edildi.<ref>[[#refMcIntyre|McIntyre]], s. 187.</ref> Bir önceki yıl yaşanan [[Çanakkale Krizi]]'nde Britanya'nın askeri yardım talebi Kanada ve Güney Afrika tarafından reddedilmiş, Kanada 1923 yılında imzalanan [[Lozan Antlaşması]]'na tabi olmayı kabul etmemişti.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 68.</ref><ref>[[#refMcIntyre|McIntyre]], s. 186.</ref> İrlanda ve Güney Afrika'nın baskıları üzerine [[1926 Emperyal Konferansı]] dominyonları "Britanya [[İngiliz Milletler Topluluğu|Millletler Topluluğu]]" içerisinde, "Britanya İmparatorluğu sınırları dahilinde bulunan, birbirleriyle eşit statüye sahip, hiçbirinin diğerinden daha üstün olmadığı özerk topluluklar" olarak tanımlayan [[1926 Balfour Bildirisi|Balfour Bildirisi]]'ni yayınladı.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 69.</ref> Bu bildirinin yasal temelleri 1931 yılında kabul edilen [[1931 Westminster Yasası|Westminster Yasası]]'yla sağlandı.<ref name="rhodes5">[[#refRhodes2009|Rhodes, Wanna & Weller]], s. 5–15.</ref> Böylece Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika Birliği, Serbest İrlanda Devleti ve Newfoundland parlamentoları Britanya'nın yasal denetiminden çıkmış, Britanya'nın yasalarını geçersiz kılma hakkı kazanmış oldu; bu nedenle Britanya bu kuruluşlardan izin almadan bu bölgeleri kapsayacak yasalar geçirememeye başladı.<ref>[[#refTurpin2007|Turpin & Tomkins]], s. 48.</ref> Büyük Buhran sırasında ekonomik sıkıntılar yaşayan Newfoundland 1922 yılında koloni statüsüne geri döndü.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 300.</ref> İrlanda ise 1937 yılında yeni bir [[İrlanda Anayasası|anayasa]]nın kabul edilmesiyle Britanya denetiminden daha da uzaklaştırdı, yeni anayasayla İrlanda "cumhuriyet" olarak adlandırılmasa da bir cumhuriyet olmuş oldu.<ref>[[#refKenny|Kenny]], s. 21.</ref>

=== İkinci Dünya Savaşı ===
{{ana|II. Dünya Savaşı'nda Birleşik Krallık}}
[[Dosya:El Alamein 1942 - British infantry.jpg|thumb|[[Sekizinci Ordu (Birleşik Krallık)|Sekizinci Ordu]] imparatorluğun çeşitli bölgelerinden toplanan birliklerden oluşmaktaydı ve [[Kuzey Afrika Cephesi (II. Dünya Savaşı)|Doğu Çölü]] ile [[İtalya Cephesi (II. Dünya Savaşı)|İtalya]]'da mücadele etti.]]
Britanya'nın 1939 yılının eylül ayında [[Nazi Almanyası]]'na savaş ilan etmesi [[Kraliyet kolonisi|kraliyet kolonileri]] ve Hindistan'ı kapsasa da dominyonları otomatikman savaşa sokmadı. Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve Güney Afrika kısa süre içerisinde savaş ilan etti; ama [[Serbest İrlanda Devleti]] savaş boyunca tarafsız kalmayı tercih etti.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 313–14.</ref> 1940 yılında [[Fransa Seferi|Almanya'nın Fransa'yı işgal etmesi]]nin ardından 1941 yılında [[Sovyetler Birliği]] savaşa girene dek Birleşik Krallık Nazi Almanyası'na karşı tek başına kaldı. [[Winston Churcill]] ABD'nin askeri yardımı için ABD başkanı [[Franklin D. Roosevelt]]'i ikna etmek üzere başarılı lobicilik çalışmaları yürüttü; ama Roosevelt henüz [[ABD Kongresi|Kongre]]'den ülkenin savaşa sokulmasını istemeye hazır değildi.<ref>[[#refGilbert2005|Gilbert]], s. 234.</ref> Ağustos 1941'de Roosevelt ve Churcill tüm halkların kendi yönetim biçimlerini seçmeye hakları olduğunu belirten [[Atlantik Bildirisi]]'ni imzaladı. Bu ifade Almanya tarafından işgal edilmiş olan Avrupa ülkelerini mi, yoksa Avrupa ülkeleri tarafından sömürgeleştirilen bölgeleri mi kast ettiği net olmadığından daha sonraları Britanya, ABD ve milliyetçi hareketler tarafından farklı biçimlerde yorumlandı.<ref name="reflloyd316">[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 316.</ref><ref>[[#refJames|James]], s. 513.</ref>

Aralık 1941'de [[Japon İmparatorluğu|Japonya]] Britanya'ya bağlı [[Malaya Cephesi|Malaya]]'ya, [[Pearl Harbor Saldırısı|Pearl Harbor]]'daki Amerikan deniz üssüne ve [[Hong Kong Muharebesi|Hong Kong]]'a birbirinin hemen ardından gerçekleşen saldırılarda bulundu. Bunun sonucu olarak ABD'nin savaşa girmesini Churcill Britanya'nın zaferinin artık kaçınılmaz olduğu ve imparatorluğun geleceğinin güvence altına alındığı şeklinde yorumladı;<ref>[[#refGilbert2005|Gilbert]], s. 244.</ref> ama Britanya'nın Japonya'ya karşı muharebelerde kısa sürede teslim olması emperyal bir güç olarak itibarını geri döndürülemez biçimde zedeledi.<ref>[[#refLouis2006|Louis]], s. 337.</ref><ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 319.</ref> Bunlardan en zarar verici olanı geçmişte ele geçirilemez bir kale ve doğunun Cebelitarık'ı olarak nitelenmiş olan [[Singapur Savaşı|Singapur'un düşmesi]]ydi.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 460.</ref> Britanya'nın tüm imparatorluğu koruyamayacağının fark edilmesi, Japon tehdidi altında olan Avustralya ve Yeni Zelanda'yı ABD'yle yakınlaştırmaya zorladı; bu yakınlaşma savaştan sonra, 1951'de imzalanan [[ANZUS|ANZUS Paktı]]'yla sonuçlandı.<ref name="reflloyd316"/>

== Dekolonizasyon ve gerileme (1945-1997) ==
Britanya ve imparatorluk [[İkinci Dünya Savaşı]]'ndan galip çıksa da savaşın verdiği zararlar hem Britanya'da, hem de imparatorluğa bağlı diğer bölgelerde büyüktü. Yüzyıllarca dünya üzerinde hakimiyet süren Avrupa'nın önemli bölümü harabeye dönmüştü ve küresel gücün kaymış olduğu ABD ve Sovyetler Birliği'nin ordularına ev sahipliği yapmaktaydı.<ref>[[#refAbernethy2000|Abernethy]], s. 146.</ref> Britanya iflastan 1946 yılında ABD'den aldığı [[Birleşik Krallık'ın ABD'ye borcu|3.5 milyar dolarlık borç]] ile kurtuldu.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 331.</ref> Bu borcun geri ödenmesi 2006 yılında tamamlandı.<ref>{{Cite news|url=http://news.bbc.co.uk/2/hi/uk_news/magazine/4757181.stm|başlık=What's a little debt between friends?|yayımcı=BBC|tarih=10 Mayıs 2006|erişimtarihi=20 Kasım 2008}}</ref>

Aynı dönemde Avrupa ülkelerinin kolonilerinde sömürgecilik karşıtlığı yükselişe geçti. Durum [[Soğuk Savaş]] sırasında ABD ile Sovyetler Birliği'nin gittikçe artan rekabeti ile daha da zorlaştı. Prensipte her iki ülke de Avrupa ülkelerinin sömürgeciliğine karşı olsa da pratikte ABD'nin [[antikomünizm|anti-komünizm]]i [[anti emperyalizm|anti-emperyalizm]]ine baskın çıktı ve böylece komünistlerin genişlemesini kontrol altında tuttuğu bölgelerde imparatorluğun devamlılığını desteklemeye başladı.<ref>[[#refLevine|Levine]], s. 193.</ref>

"[[Değişim rüzgarı (konuşma)|Değişim rüzgarı]]" Britanya İmparatorluğu'nun günlerinin sayılı olduğu anlamına geliyordu. Britanya komünist olmayan, istikrarlı hükümetler oluşturulduğu sürece kolonilerinden barışçıl biçimde geri çekilmeye yönelik bir politika uygulamaya başladı. Bu, imparatorluklarını korumak için maliyetli, ama başarısız savaşlara giren Fransa ve Portekiz gibi<ref>[[#refAbernethy2000|Abernethy]], s. 148.</ref> diğer Avrupa ülkelerinin politikalarının tersiydi. 1945 ile 1965 yılları arasında Birleşik Krallık dışında Britanya yönetimi altında bulunan nüfus 700 milyondan beş milyona düştü, bu nüfusun üç milyonu da [[Hong Kong]]'da bulunmaktaydı.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 330.</ref>

=== İlk geri çekilme süreci ===
[[Dosya:Partition of Punjab, India 1947.jpg|thumb|right|1947 yılında [[Britanya Hindistanı]]'nın bölünmesi sonucu en az 250 bin kişi öldü, 14.5 milyon kişi evlerini kaybetti.]]
[[1945 Birleşik Krallık genel seçimleri]]nden [[Clement Attlee]] başkanlığındaki dekolonizasyon yanlısı [[İşçi Partisi (Birleşik Krallık)|İşçi Partisi]] galip çıktı ve imparatorluğun en önemli sorunu olan [[Hindistan bağımsızlık hareketi|Hindistan'ın bağımsızlığı]] sorununu halletmek üzere işe koyuldu.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 322.</ref> Hindistan'daki iki bağımsızlık hareketi olan [[Hindistan Ulusal Kongresi]] ve [[Tüm Hindistan Müslüman Birliği|Müslüman Birliği]] onyıllardır bağımsızlık için kampanya yürütse de bağımsızlığın nasıl uygulanması gerektiği konusunda fikir ayrılıkları vardı. Kongre birleşik ve seküler bir Hindistan devletini savunurken Hindu çoğunluğun egemenliğinden korkan Müslüman Birliği Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgeler için ayrı bir İslam devleti talep etmekteydi. Halkta gittikçe artan huzursuzluk ile 1946 yılındaki [[Bombay isyanı|Hindistan Kraliyet Donanması isyanı]] Attlee'nin 1948 yılından önce bağımsızlık sözü vermesine yol açtı. İç savaş olasılığıyla birlikte durumun aciliyeti ortaya çıkınca yeni atanan (ve son) genel vali [[Louis Mountbatten|Lord Mountbatten]] tarihi 15 Ağustos 1947'ye çekti.<ref>[[#refSmith1998|Smith]], s. 67.</ref> Hindistan'ın Hindu ve Müslüman bölgelerine [[Hindistan'ın bölünmesi|bölünmesi]] için Britanya tarafından çizilen sınırlar milyonlarca kişilik azınlıkları yeni oluşturulan Hindistan ve [[Pakistan]] devletleri sınırları içerisinde bıraktı.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 325.</ref> Bunu müteakiben milyonlarca Müslüman Hindistan'dan Pakistan'a, Hindularsa Pakistan'dan Hindistan'a geçti; iki toplum arasındaki çatışmalar binlerce kişinin ölümüne neden oldu. [[Sri Lanka|Seylan]] ve [[Britanya Hindistanı]]'nın bir parçası olarak yönetilen [[Burma]] 1948'de bağımsızlıklarını kazandı. Hindistan, Pakistan ve Seylan [[İngiliz Milletler Topluluğu]]'nun üyeleri oldu; ama Burma katılmamayı tercih etti.<ref>[[#refMcIntyre|McIntyre]], s. 355–356.</ref>

Arap bir çoğunlukla Yahudi bir azınlığın bulunduğu [[Birleşik Krallık Filistin Mandası|Britanya Filistin Mandası]] da Hindistan'la benzer bir sorun oluşturuyordu.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 327.</ref> [[Holokost]] sonrasında Filistin'e yerleşmek isteyen çok sayıdaki Yahudi göçmenin varlığı durumu daha da zorlaştırıyordu. Sorunun çözülmezliğinden, Yahudi milislerin saldırılarından ve askeri gücünü barındırmanın gittikçe artan maliyetinden bıkan Britanya, 1947 yılında ertesi yıl çekileceğini ve sorunu çözmesi üzere [[Birleşmiş Milletler]]'e bırakacağını açıkladı.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 328.</ref> [[Birleşmiş Milletler Genel Kurulu|Genel Kurul]] Filistin'de bir Yahudi ve bir Arap devleti kurulmasını öneren bir [[Birleşmiş Milletler Paylaşım Planı|paylaşım planı]]nı oylayarak kabul etti.

İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya'nın mağlup edilmesinin ardından Malaya'daki Japonlara karşı kurulmuş olan direniş hareketleri mücadelelerini koloniyi önemli bir kauçuk ve kalay kaynağı olarak gören ve hemen geri almak isteyen Britanya'ya kaydırdı.<ref name="ReferenceA">[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 335.</ref> Gerillaların büyük bölümünün Çinli-Malayalı komünistler olması ve isyanın bastırılmasıyla birlikte bağımsızlığın verileceğinin anlaşılmasıyla birlikte Müslüman çoğunluk isyanın bastırılmasını desteklemeye başladı.<ref name="ReferenceA"/> [[Malaya Krizi]] 1948 yılından 1960 yılına kadar sürdü; ama 1957'de Britanya [[Malaya Federasyonu]]'na İngiliz Milletler Topluluğu dahilinde bağımsızlık verilmesine hazır olunduğuna karar verdi. 1963 yılında federasyonun on bir eyaleti ile [[Singapur]], [[Saravak]] ve [[Kuzey Borneo]] [[Malezya]]'yı oluşturmak üzere birleşti; ama 1965 yılında Çinli ve Malay topluluklar arasındaki gerginlikler sonucunda Çinlilerin ağırlıkta olduğu Singapur birlikten atıldı.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 364.</ref> 1888 yılından beridir Britanya'nın bir protektorası olan [[Brunei]] birliğe girmeyi kabul etmedi<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 396.</ref> ve 1984 yılındaki bağımsızlığına kadar statüsünü korudu.

=== Süveyş Krizi ve sonrası ===
{{ana|Süveyş Krizi}}
[[Dosya:Eden, Anthony.jpg|thumb|upright|left|Britanya başbakanı [[Anthony Eden]]'ın [[Süveyş Krizi]] sırasında [[Mısır]]'ı işgal etme yönünde aldığı karar siyasi kariyerini bitirdi ve Britanya'nın emperyal bir güç olarak zayıflığını ortaya koydu.]]
1951 yılında [[Muhafazakâr Parti (Birleşik Krallık)|Muhafazakar Parti]] [[Winston Churchill]] liderliğinde Britanya'da iktidara geri döndü. Churchill ve Muhafazakarlar Britanya'nın küresel bir güç oluşunun imparatorluğun devamına bağlı olduğunu düşünüyordu, [[Süveyş Kanalı]]'ysa Hindistan'ın kaybına karşın Britanya'nın Orta Doğu'daki rakipsiz pozisyonunu korumasını sağlayan bir üs olarak görülüyordu. Buna rağmen Churchill Mısır'ın [[Cemal Abdülnasır]] önderliğindeki [[1952 Mısır Devrimi|1952 yılında iktidara gelen]] devrimci hükümetini yok sayamazdı, bunun sonucu olarak ertesi yıl Britanya'nın birliklerinin Süveyş Kanalı'ndan çekilmesi ve [[Sudan]]'a 1955 yılında [[self determinasyon]] hakkının verilmesi üzerinde anlaşmaya varıldı.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 339–40.</ref> Sudan'a 1 Ocak 1956 tarihinde bağımsızlığı verildi.

1956 yılının temmuz ayında Nasır tek taraflı olarak Süveyş Kanalı'nı millileştirdi. Churchill'den sonra başbakanlık koltuğuna oturan [[Anthony Eden]]'ın buna tepkisi Fransa ile gizlice iş birliği yapıp [[İsrail]]'in Mısır'a saldırmasını sağlamak, böylece kanalın kontrolünü yeniden ele geçirmek için bir askeri müdahaleye bahane yaratmak oldu.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 581.</ref> Eden'ın bu kararı alırken ABD'ye danışmaması Amerikan başkanı [[Dwight Eisenhower]]'ı öfkelendirdi ve ABD işgale destek vermeyi kabul etmedi.<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 355.</ref> Eisenhower'ın endişe ettiği bir diğer konuysa Mısır'ın yanında yer alarak askeri müdahaleyle tehdit eden [[Sovyetler Birliği]]'yle daha büyük bir savaşa yol açması tehlikesiydi. Eisenhower ABD'nin [[İngiliz sterlini]] rezervlerini satarak Britanya'nın para biriminin çöküşünü başlatmayla tehdit ederek ekonomik baskı uyguladı.<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 356.</ref> Operasyon askeri açıdan hedefine ulaşsa da BM müdahalesi ve ABD'nin baskısı Britanya'nın güçlerini utandırıcı olarak görülen bir şekilde geri çekmesine yol açtı, Eden istifa etti.<ref>[[#refCombs2008|Combs]], s. 161–163.</ref><ref>{{cite web|başlık=Suez Crisis: Key players |url=http://news.bbc.co.uk/2/hi/5195582.stm|yayımcı=BBC|erişimtarihi=19 Ekim 2010|tarih=21 Temmuz 2006}}</ref>

[[Süveyş Krizi]] Britanya'nın tabi olduğu sınırlamaları tüm dünyaya açık bir şekilde gösterdi ve ABD'nin tam desteği olmasa bile kabulü olmadan hareket edemeyeceğini göstererek Britanya'nın dünya çapındaki gücünün gerilediğini kanıtladı.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 342.</ref><ref>[[#refSmith1998|Smith]], s. 105.</ref><ref>[[#refBurk2008|Burk]], s. 602.</ref> Süveyş'te yaşanan olaylar Britanyalıların [[yurtseverlik|ulusal gurur]]unu zedeledi; bir parlamenter olayı "Britanya'nın [[Waterloo Muharebesi|Waterloo]]'su" olarak nitelerken<ref name="#refOHBEv4|Brown, p. 343">[[#refOHBEv4|Brown]], s. 343.</ref> bir diğeriyse ülkenin "Amerika'nın bir [[uydu devlet|uydu]]su" haline geldiğini öne sürdü.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 585.</ref> [[Margaret Thatcher]], daha sonra Britanya'nın siyasi düzenine zarar verdiğine ve 1982 yılında [[Falkland Adaları]]'nın [[Arjantin]]'den başarılı biçimde [[Falkland Savaşı|geri alınması]]na kadar etkisinin geçmediğine inandığı zihniyeti "Süveyş sendromu" olarak tanımladı.<ref>[[#refThatcher|Thatcher]].</ref>

Süveyş Krizi Britanya'nın Orta Doğu'daki gücünü zayıflatsa da tamamen yok etmedi.<ref>[[#refSmith1998|Smith]], s. 106.</ref> Britanya [[Umman]] (1957), [[Ürdün]] (1958) ve [[Kuveyt]]'e (1961) müdahale ederek güçlerini bölgeye konuşlandırdı; ama bu kez müdahaleler yeni başbakan [[Harold Macmillan]]'ın ABD'ye dış politikada bağlı kalınması politikası doğrultusunda<ref name="#refOHBEv4|Brown, p. 343"/> ABD'den izin alınarak gerçekleşebildi.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 586.</ref> [[Aden]]'den 1967'de, [[Bahreyn]]'den 1971'de çekilen Britanya, böylece bölgedeki askeri varlığını on yıl daha korumuş oldu.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 370–371.</ref>

=== Değişim rüzgarı ===
{{ana|Afrika'nın dekolonizasyonu}}
Macmillan 1960 yılının şubat ayında Güney Afrika'da bulunan [[Cape Town]]'da kıtada değişim rüzgarı estiğini belirten bir [[Değişim Rüzgarı (konuşma)|konuşma]] yaptı.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 616.</ref> Macmillan Fransa'nın [[Cezayir Bağımsızlık Savaşı|Cezayir'de yaptığı]]nın aksine savaşa girmekten kaçınmak gerektiğini düşünüyordu, bu doğrultuda başbakanlığı döneminde dekolonizasyon süreci hızlandı.<ref>[[#refLouis2006|Louis]], s. 46.</ref> 1950'lerde üç koloniye bağımsızlık verilirken ([[Sudan]], [[Altın Kıyısı]] ve [[Malaya]]) bu sayı 1960'larda neredeyse on katına çıktı.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 427–433.</ref>

[[Dosya:British Decolonisation in Africa.png|right|thumb|Afrika'da Britanya'nın dekolonizasyonu. 1960'ların sonlarına kadar [[Rodezya]] (günümüzdeki [[Zimbabve]]) ve Güney Afrika mandası olan [[Güney Batı Afrika]] (günümüzdeki [[Namibya]]) dışındaki tüm koloniler bağımsızlıklarını kazanmıştı.]]
[[Güney Rodezya]] dışında Britanya'nın Afrika'daki kalan tüm kolonilerine 1968 yılına kadar bağımsızlık verildi. Britanya'nın kıtanın güney ve doğu bölgelerinden çekilmesi barışçıl bir süreç içerisinde gerçekleşmedi. [[Kenya]]'nın bağımsızlığı sekiz yıllık [[Mau Mau İsyanı]]'nın ardından gerçekleşti. [[Rodezya]]'da beyaz Avrupalı yerleşimciler ile yerliler arasında yaşanan gerginlikler başbakan [[Ian Smith]]'in 1965 yılında tek taraflı olarak Rodezya'nın Britanya İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını ilan etmesine yol açtı.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 618.</ref> Ülkedeki siyahlarla beyazlar 1979'daki [[Lancaster House Anlaşması]]'na kadar iç savaş halinde kaldı. Bu anlaşma kapsamında Britanya'nın denetimi altında seçimler gerçekleştirilene kadar koloni yönetimi geri getirildi. Seçimler ertesi yıl yapıldı ve bağımsızlığını kazanan [[Zimbabve]] devletinin başbakanlığına [[Robert Mugabe]] seçildi.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 620–621.</ref>

Akdeniz'de, [[Kıbrıslı Rumlar|Kıbrıslı Rum]] [[EOKA]] örgütü tarafından yürütülen bir gerilla savaşı 1960 yılında [[Kıbrıs Cumhuriyeti|Kıbrıs]]'ın bağımsızlığıyla sonuçlandı, Birleşik Krallık adadaki [[Ağrotur ve Dikelya]] askeri üslerinde egemenliğini sürdürdü. [[Malta]] ve [[Gozo]] adaları için 1955 yılında Britanya'yla entegrasyon önerisi yapılmış olsa da 1964 yılında barışçıl yollarla bağımsızlıkları verildi.<ref>[[#refSpringhall2001|Springhall]], s. 100–102.</ref>

Britanya'nın [[Karayipler|Batı Hint Adaları]]'ndaki topraklarının çoğu; 1958 yılında bölgedeki Britanya kolonilerini tek bir yönetim altında toplamak için kurulmuş olan [[Batı Hint Adaları Federasyonu]]'nun, en büyük üyeleri olan [[Jamaika]] ve [[Trinidad]]'ın 1961 ve 1962 yıllarında federasyondan ayrılması sonucu çökmesi üzerine bağımsızlığını kazandı.<ref name="knight14">[[#refKnight1989|Knight & Palmer]], s. 14–15.</ref> [[Barbados]] 1966 yılında bağımsız oldu ve onu 1970 ve 80'lerde doğu Karayip adalarının geri kalanı takip etti;<ref name="knight14"/> ama [[Anguilla]] ile [[Turks ve Caicos Adaları]] Britanya yönetimine geri dönmeyi tercih etti.<ref>[[#refClegg2005|Clegg]], s. 128.</ref> [[Britanya Virgin Adaları]],<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 428.</ref> [[Cayman Adaları]] ve [[Montserrat]] da Britanya ile olan bağlarını korumayı seçti.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 622.</ref> [[Guyana]] bağımsızlığını 1966 yılında kazandı. Britanya'nın Amerika anakarasında kalan son kolonisi olan [[Britanya Hondurası]] 1964 yılında kendi kendini yönetme hakkını elde etti, 1973'te [[Belize]] olarak yeniden adlandırıldı ve 1981'de tam bağımsızlığını kazandı. [[Guatemala]]'nın Belize üzerinde hak iddia etmesinden kaynaklanan [[Belize-Guatemala sorunu|sorun]] ise çözümsüz bırakıldı.<ref>[[#refLloyd1996|Lloyd]], s. 401, 427–429.</ref>

Britanya'nın Pasifik'teki topraklarıysa bağımsızlıklarını 1970 ([[Fiji]]) ile 1980 ([[Vanuatu]]) yılları arasında elde etti. Fransa'yla bir [[kondominiyum]] olarak ortak yönetilen Vanuatu'nun bağımsızlığı İngilizce ve Fransızca konuşan topluluklar arasındaki siyasi çatışma yüzünden gecikmeli olarak gerçekleşti.<ref>[[#refMacdonald1994|Macdonald]], s. 171–191.</ref> Fiji, [[Tuvalu]], [[Solomon Adaları]] ve [[Papua Yeni Gine]] "[[Commonwealth realm]]" olmayı tercih etti.

=== İmparatorluğun sonu ===
{{ayrıca bakınız|Falkand Savaşı|Hong Kong üzerindeki egemenliğin devri}}
Rodezya (Zimbabwe) ve Yeni Hebridler'in (Vanuatu) 1980, Belize'nin 1981 yılında bağımsızlığını kazanması, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra başlamış olan dekolonizasyon sürecinin bir takım adalar (1955'te insan yaşamı barındırmayan bir kayalık olan [[Rockall]]'un ilhakı dahil)<ref>{{Cite news|başlık=1955: Britain claims Rockall|yayımcı=BBC |url=http://news.bbc.co.uk/onthisday/hi/dates/stories/september/21/newsid_4582000/4582327.stm|erişimtarihi=13 Aralık 2008|tarih=21 Eylül 1955}}</ref> ve üsler dışında büyük oranda tamamlanmış olduğu anlamına geliyordu. 1982 yılında Britanya'nın kalan denizaşırı topraklarını savunma kabiliyeti [[Arjantin]]'in [[İspanyol İmparatorluğu]] döneminden beridir üzerinde hak iddia ettiği [[Falkland Adaları]]'nı [[Falkland Savaşı|işgal etmesi]]yle sınandı.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 624–625.</ref> Britanya'nın [[Falkland Savaşı]] sırasında adaları geri alma konusundaki başarısı çok sayıda araştırmacı tarafından Birleşik Krallık'ın bir dünya gücü olarak düşen itibarının tersine çevrilmesine katkıda bulunan bir faktör olarak görülmektedir.<ref>[[#refJames2001|James]], s. 629.</ref> Aynı yıl içerisinde Kanada hükümeti Britanya'yla olan son yasal bağını anayasasını Birleşik Krallık'tan bağımsız hale getirerek kopardı. Birleşik Krallık parlamentosu tarafından kabul edilen [[1982 Kanada Yasası]] Kanada anayasasında yapılan değişiklikler için Britanya'nın onayının alınması zorunluluğunu kaldırdı.<ref name="refohbev594">[[#refOHBEv4|Brown]], s. 594.</ref> Benzer yasalar 1986 yılında Avustralya ve Yeni Zelanda için de kabul edildi.<ref>[[#refOHBEv4|Brown]], s. 689.</ref>

Eylül 1982'de başbakan [[Margaret Thatcher]] Çin yönetimiyle Britanya'nın kalan en önemli ve en kalabalık denizaşırı bölgesi olan Hong Kong'un geleceğini tartışmak için Pekin'e gitti.<ref>[[#refBrendon|Brendon]], s. 654.</ref> 1842 [[Nanking Antlaşması]] gereğince [[Hong Kong Adası]] "ebediyen" Britanya'ya verilmişti; ama koloninin büyük çoğunluğunu 1898 yılında 99 yıllığına (1997'ye kadar) [[Hong Kong Bölgesinin Genişletilmesine ilişkin Anlaşma|kiralanan]] [[Yeni Bölgeler]]'den oluşmaktaydı.<ref>[[#refJoseph2010|Joseph]], s. 355.</ref><ref>[[#refRothermund2006|Rothermund]], s. 100.</ref> Falkland Adaları'yla benzerlikler gören Thatcher ilk başlarda Hong Kong'u elde tutmak istedi ve Çin egemenliği altında Britanya yönetiminin devam etmesini önerdi; ama bu öneri Çin tarafından reddedildi.<ref>[[#refBrendon|Brendon]], s. 654–55.</ref> 1984 yılında anlaşma sağlandı, [[Çin-Britanya Ortak Bildirisi]] gereğince Hong Kong en az elli yıl boyunca Çin Halk Cumhuriyeti'nin bir özel idari bölgesi olacaktı.<ref>[[#refBrendon|Brendon]], s. 656.</ref> 1997 yılındaki [[Hong Kong devir teslim töreni|devir teslim töreni]] [[Galler Prensi Charles]] da dahil olmak üzere<ref>{{Cite news|url=http://news.bbc.co.uk/2/hi/uk_news/4740684.stm|başlık=Charles' diary lays thoughts bare|yayımcı=BBC|erişimtarihi=13 Aralık 2008 |tarih=22 Şubat 2006}}</ref> büyük bir kesim tarafından<ref>[[#refBrendon|Brendon]], s. 660.</ref> imparatorluğun sonu kabul edildi.<ref name="refohbev594"/><ref>{{Cite web|url=http://www.bbc.co.uk/history/british/modern/endofempire_overview_07.shtml|başlık=BBC - History - Britain, the Commonwealth and the End of Empire|yayımcı=BBC|erişimtarihi=13 Aralık 2008}}</ref>

== Mirası ==
Birleşik Krallık Britanya Adaları dışında 2002 yılında [[Britanya denizaşırı toprakları]] olarak yeniden adlandırılan toplam on dört bölgede egemenliğini korumaktadır.<ref>[[#refFAC|Avam Kamarası Dışişleri Komitesi Denizaşırı Topraklar Raporu]], s. 145–147</ref> Bir kısmı geçici askeri veya bilimsel personel dışında insan barındırmamakta, bir kısmıysa belirli ölçüde kendi kendini yönetip savunma ve dış ilişkiler alanında Britanya'ya bağlı kalmaktadır. Britanya hükümeti bağımsızlığın bir seçenek olduğu durumlarda bağımsızlık isteyen tüm denizaşırı topraklara bu süreçte yardım etme yönündeki isteğini ifade etmiştir.<ref>[[#refFAC|Avam Kamarası Dışişleri Komitesi Denizaşırı Topraklar Raporu]], s. 146, 153</ref> Denizaşırı toprakların bazıları üzerindeki Britanya egemenliği bölgelere komşu olan ülkeler tarafından tartışma konusu yapılmıştır: [[İspanya]] [[Cebelitarık]], [[Arjantin]] [[Falkland Adaları]]'yla [[Güney Georgia ve Güney Sandwich Adaları]], [[Mauritius]] ve [[Seyşeller]] ise [[Britanya Hint Okyanusu Toprakları]] üzerinde hak iddia etmektedir.<ref>{{Cite web|url=https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/io.html|başlık=British Indian Ocean Territory|iş=[[The World Factbook]]|yayımcı=CIA|erişimtarihi=13 Aralık 2008}}</ref> [[Britanya Antarktika Toprakları]] Arjantin ve [[Şili]]'nin üzerinde hak iddia ettiği bölgelerle çakışsa da çoğu ülke bu iddiaların hiçbirini tanımamaktadır.<ref>[[#refFAC|Avam Kamarası Dışişleri Komitesi Denizaşırı Topraklar Raporu]], s. 136</ref>

[[Dosya:Location of the BOTs.svg|left|thumb|On dört bölgeden oluşan [[Britanya Denizaşırı Toprakları]]]]
Çoğu eski Britanya kolonisi eşit üyelerden oluşan, politik olmayan ve katılımı gönüllülüğe bağlı [[İngiliz Milletler Topluluğu]]'nun üyesidir. Bu ülkelerden "[[Commonwealth realm|Commonwealth realms]]" olarak adlandırılan on beşi Birleşik Krallık ile aynı [[devlet başkanı]]na sahiptir.<ref>{{Cite web|url=http://www.thecommonwealth.org/Internal/150757/head_of_the_commonwealth/|başlık=Head of the Commonwealth|yayımcı=İngiliz Milletler Topluluğu Sekreterliği|erişimtarihi=9 Ekim 2010}}</ref>

Onyıllar, bazı bölgelerde yüzyıllar süren Britanyalıların yönetimi ve göçü Britanya İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazanan ülkeler üzerinde iz bırakmıştır. İmparatorluk dünyanın çeşitli bölgelerinde İngilizcenin yaygınlaşmasını sağladı. Günümüzde İngilizce 400 milyona yakın insanın ana dilidir ve toplamda bir buçuk milyar kişi tarafından ana veya yabancı dil olarak konuşulmaktadır.<ref>[[#refHogg|Hogg]], s. 424, 9. bölüm, ''English Worldwide'' ([[David Crystal]]): "approximately one in four of the worlds population are capable of communicating to a useful level in English."</ref> 20. yüzyılın ikinci yarısından beridir İngilizcenin yaygınlaşmasına kendisi de Britanya İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazanan ABD'nin kültürel etkisi de katkıda bulunmuştur. İngiliz parlamenter sistemi ve [[İngiliz hukuku]] pek çok eski koloni için bir esas oluşturmuştur.<ref>[[#refFergusonEmpire2004|Ferguson 2004]], s. 307.</ref> [[Danışma Konseyi Adliye Komitesi]] halen Karayipler ve Pasifik'teki bazı eski kolonilerin en yüksek temyiz mahkemesidir. Askerler ve sivil yetkililerden önce giden ve dünya çapında faaliyet gösteren [[Protestan]] [[misyoner]]ler [[Anglikanizm]]i tüm kıtalara yaymıştırlar. Kilislerde, demiryolu istasyonlarında ve hükümet binalarında görülebilen Britanya koloni mimarisi Britanya İmparatorluğu'nun parçası olmuş pek çok şehirde varlığını korumaktadır.<ref>[[#refMarshall|Marshall]], s. 238–40.</ref> Britanya'da ortaya çıkan ve gerek bireysel, gerekse takım halinde oynanan sporlar (özellikle [[futbol]], [[kriket]], [[tenis]] ve [[golf]]) dünyaya yayıldı.<ref>[[#refTorkildsen2005|Torkildsen]], s. 347.</ref> Britanya'nın ölçü sistemi olan [[imparatorluk birimleri]] çeşitli biçimlerde bazı ülkelerde kullanılmaya devam etmektedir. [[Sağdan ve soldan akan trafik|Trafiğin soldan akması]]na ilişkin gelenek imparatorluğun eski topraklarının çoğunda korunmuştur.<ref>[[#refParsons|Parsons]], s. 1.</ref>

Britanya tarafından çizilen siyasi sınırlar daima homojen etnik veya dini yapılar sağlamadıklarından eski kolonilerde çatışmalara yol açtılar. Britanya İmparatorluğu büyük miktarda insan göçünden sorumludur. Milyonlarca kişi Britanya Adaları'nı bırakrarak ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda topraklarına yerleşti. Bu ülkelerde beyaz yerleşimci çoğunluk ile yerli azınlık arasında, Güney Afrika ve Zimbabve'deyse yerli çoğunlukla beyaz yerleşimci azınlık arasında gerginlikler yaşanmaktadır. İrlanda'ya Büyük Britanya'dan gelen yerleşimciler [[Kuzey İrlanda]]'daki milliyetçi topluluklarla Birleşik Krallık'la birleşmeyi savunan topluluklar arasındaki bölünmeyle izlerini bırakmışlardır. Britanya kolonileri büyük miktarda göç aldı ve verdi, çok sayıda Hintli [[Malezya]] ve [[Fiji]] gibi imparatorluğun diğer bölgelerine göç etti. Güney Çin'den gerçekleşen Çinli göçü Singapur'da Çinli bir çoğunluğun ve Karayiplerde Çinli azınlıkların oluşmasına yol açtı. Britanya'nın kendi demografisi de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kolonilerden gerçeklen göç ile değişti.<ref>[[#refDalziel2006|Dalziel]], s. 135.</ref>

== Kaynakça ==
=== Dipnotlar ===
{{Kaynakça|3}}

=== Kaynaklar ===
{{Refbegin}}
{{MultiCol}}
*{{Cite book|ilk=David|son=Abernethy|başlık=The Dynamics of Global Dominance, European Overseas Empires 1415–1980|yayımcı=Yale University Press|yıl=2000|isbn=0-300-09314-4|url=http://books.google.com/?id=ennqNS1EOuMC|ref=refAbernethy2000|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Kenneth|son=Andrews|başlık=Trade, Plunder and Settlement: Maritime Enterprise and the Genesis of the British Empire, 1480–1630|yayımcı=Cambridge University Press|yıl=1984|isbn=0-521-27698-5|url=http://books.google.com/?id=iTZSFcfBas8C|ref=refAndrews1985|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Bandyopādhyāẏa|ilk=Śekhara|başlık=From Plassey to partition: a history of modern India|yıl=2004|isbn=81-250-2596-0|ref=refSekhara2004|yayımcı=Orient Longman}}
*{{Cite book|ilk=Piers|son=Brendon|yazarlink=Piers Brendon|başlık=The Decline and Fall of the British Empire, 1781–1997|yayımcı=Random House|yıl=2007|isbn=0-224-06222-0|url=http://books.google.com/?id=cbqkQgAACAAJ&dq=editions:NnSn4TwzubsC|ref=refBrendon|erişimtarihi=6 Ekim 2010}}
*{{cite book|başlık=Brittain and the Dominions|yıl=n.d.|yayımcı=Cambridge University Press|ref=refBrittain}}
*{{Cite book|ilk=Judith|son=Brown|başlık=The Twentieth Century, The Oxford History of the British Empire Volume IV|yayımcı=Oxford University Press|yıl=1998|isbn=0-19-924679-3|url=http://books.google.com/?id=CpSvK3An3hwC|ref=refOHBEv4|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Phillip|son=Buckner|başlık=Canada and the British Empire|yayımcı=Oxford University Press|yıl=2008|isbn=0-19-927164-X|url=http://books.google.com/?id=SJA7OIinf4MC|ref=refBuckner2008|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Kathleen|son=Burk|başlık=Old World, New World: Great Britain and America from the Beginning|yayımcı=Atlantic Monthly Press|yıl=2008|isbn=0-87113-971-5|url=http://books.google.com.ua/books?id=UxGnPvSe_n8C&printsec=frontcover&hl=ru#v=onepage&q&f=true|ref=refBurk2008|erişimtarihi=22 Ocak 2012}}
*{{Cite book|ilk=Nicholas|son=Canny|başlık=The Origins of Empire, The Oxford History of the British Empire Volume I|yayımcı=Oxford University Press|yıl=1998|isbn=0-19-924676-9|url=http://books.google.com/?id=eQHSivGzEEMC|ref=refOHBEv1|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Clegg|ilk=Peter|başlık=Extended Statehood in the Caribbean|yıl=2005|yayımcı=Rozenberg Publishers|isbn=90-5170-686-3|editör=de Jong, Lammert; Kruijt, Dirk|ref=refClegg2005|chapter=The UK Caribbean Overseas Territories}}
*{{cite book|son=Combs|ilk=Jerald A.|başlık=The History of American Foreign Policy: From 1895|yıl=2008|yayımcı=M.E. Sharpe|isbn=978-0-7656-2056-9|ref=refCombs2008}}
*{{Cite book|ilk=Nigel|son=Dalziel|başlık=The Penguin Historical Atlas of the British Empire|yayımcı=Penguin|yıl=2006|isbn=0-14-101844-5|url=http://books.google.com/?id=u0wUAQAAIAAJ&dq=The+Penguin+Historical+Atlas+of+the+British+Empire|ref=refDalziel2006|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Saul|son=David|yazarlink=Saul David|başlık=The Indian Mutiny|yayımcı=Penguin|yıl=2003|isbn=0-670-91137-2|url=http://books.google.com/?id=H2KOAAAACAAJ|ref=refDavid2003|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Elkins|ilk=Caroline|başlık=Imperial Reckoning: The Untold Story of Britain's Gulag in Kenya|yıl=2005|yayımcı=Owl Books|isbn=0-8050-8001-5|ref=refElkins2005}}
*{{Cite book|ilk=Niall|son=Ferguson|yazarlink=Niall Ferguson|başlık=Colossus: The Price of America's Empire|yayımcı=Penguin|yıl=2004|isbn=1-59420-013-0|url=http://books.google.com/?id=Uy23kBDD7WcC|ref=refFerguson2004|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Niall|son=Ferguson|yazarlink=Niall Ferguson|başlık=Empire|yayımcı=Basic Books|yıl=2004|isbn=0-465-02329-0|url=http://books.google.com/?id=luSjXeSByHEC|ref=refFergusonEmpire2004|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Fieldhouse|ilk=David Kenneth|başlık=The West and the Third World: trade, colonialism, dependence, and development|yıl=1999|yayımcı=Blackwell Publishing|isbn=0-631-19439-8|ref=refFieldhouse1999}}
*{{cite book|son=Fox|ilk=Gregory H.|başlık=Humanitarian Occupation|yıl=2008|yayımcı=Cambridge University Press|isbn=978-0-521-85600-3|ref=refFox2008}}
*{{cite book|son=Games|ilk=Alison|başlık=The British Atlantic world, 1500–1800|yıl=2002|yayımcı=Palgrave Macmillan|isbn=0-333-96341-5|ref=refGames2002|editör=Armitage, David; Braddick, Michael J}}
*{{Cite book|başlık=HC Paper 147-II House of Commons Foreign Affairs Committee: Overseas Territories, Volume II|yayımcı=The Stationery Office|yıl=2008|isbn=0-215-52150-1|url=http://books.google.com/?id=HhsZSMEH5DoC|ref=refFAC|erişimtarihi=22 Temmuz 2009|author1=Gapes, Mike}}
*{{Cite book|ilk=Sir Martin|son=Gilbert|yazarlink=Martin Gilbert|başlık=Churchill and America|isbn=0-7432-9122-0|yayımcı=Simon and Schuster|yıl=2005|url=http://books.google.com/?id=vF7wGAzgwfQC|ref=refGilbert2005|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Erik|son=Goldstein|başlık=The Washington Conference, 1921–22: Naval Rivalry, East Asian Stability and the Road to Pearl Harbor|yayımcı=Routledge|yıl=1994|isbn=0-7146-4559-1|url=http://books.google.com/?id=dDmJPPGjfJMC|ref=refGoldstein|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|son=Goodlad|ilk=Graham David|başlık=British foreign and imperial policy, 1865–1919|yayımcı=Psychology Press|yıl=2000|isbn=0-415-20338-4|url=http://books.google.com/books?id=clnBkEo7za4C|ref=refGoodlad|erişimtarihi=18 Eylül 2010}}
*{{cite book|son=Herbst|ilk=Jeffrey Ira|başlık=States and power in Africa: comparative lessons in authority and control|yıl=2000|yayımcı=Princeton University Press|isbn=0-691-01028-5|ref=refHerbst2000}}
*{{Cite book|ilk=Peter |son=Hinks|başlık=Encyclopedia of antislavery and abolition|yayımcı=Greenwood Publishing Group|yıl=2007|isbn=0-313-33143-X|url=http://books.google.com/books?id=_SeZrcBqt-YC|ref=refHinks|erişimtarihi=1 Ağustos 2010}}
*{{Cite book|son=Hodge|ilk=Carl Cavanagh|başlık=Encyclopedia of the Age of Imperialism, 1800–1914|yayımcı=Greenwood Publishing Group|yıl=2007|isbn=0-313-33404-8|url=http://books.google.com/?id=-hOkx7Gi4OoC&printsec=frontcover|ref=refhodge47|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Richard|son=Hogg|başlık=A History of the English Language|yayımcı=Cambridge University Press|yıl=2008|isbn=0-521-71799-X|url=http://books.google.com/?id=U5FDi8WksqYC|ref=refHogg|erişimtarihi=13 Nisan 2010}}
*{{Cite book|ilk=Peter|son=Hopkirk|başlık=The Great Game: The Struggle for Empire in Central Asia|yayımcı=Kodansha International|yıl=2002|isbn=4-7700-1703-0|ref=refHollowell2002|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Jonathan|son=Hollowell|başlık=Britain Since 1945|url=http://books.google.com/?id=VxQxFMV_3IUC|yayımcı=Blackwell Publishing|yıl=1992|isbn=0-631-20968-9|ref=refHopkirk1992}}
*{{Cite book|ilk=Ronald|son=Hyam|başlık=Britain's Imperial Century, 1815–1914: A Study of Empire and Expansion|yayımcı=Palgrave Macmillan|yıl=2002|isbn=0-333-99311-X|url=http://books.google.com/?id=2eMoHQAACAAJ|ref=refHyam2002|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Lawrence|son=James|yazarlink=Lawrence James|başlık=The Rise and Fall of the British Empire|yıl=2001|yayımcı=Abacus|isbn=0-312-16985-X|url=http://books.google.com/?id=4DMS3r_BxOYC|ref=refJames2001|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Janin|ilk=Hunt|başlık=The India–China opium trade in the nineteenth century|yıl=1999|yayımcı=McFarland|isbn=0-7864-0715-8|ref=refJanin1999}}
*{{cite book|son=Joseph|ilk=William A.|başlık=Politics in China|yıl=2010|yayımcı=Oxford University Press|isbn=978-0-19-533530-9|ref=refJoseph2010}}
*{{cite book|son=Kelley|ilk=Ninette|başlık=The Making of the Mosaic (2nd ed.)|yıl=2010|yayımcı=University of Toronto Press|isbn=978-0-8020-9536-7|ref=refKelley2010|yardımcıyazarlar=Trebilcock, Michael}}
*{{Cite book|ilk=Kevin|son=Kenny|başlık=Ireland and the British Empire|yayımcı=Oxford University Press|yıl=2006|isbn=0-19-925184-3|url=http://books.google.com/?id=qhW7-vYt8PsC|ref=refKenny|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Knight|ilk=Franklin W.|başlık=The Modern Caribbean|yıl=1989|yayımcı=University of North Carolina Press|isbn=0-8078-1825-9|ref=refKnight1989|yardımcıyazarlar=Palmer, Colin A.}}
*{{Cite book|ilk=Jon|son=Latimer|yazarlink=Jon Latimer|başlık=War with America|yayımcı=Harvard University Press|yıl=2007|isbn=0-674-02584-9|url=http://books.google.com/?id=wneIGAAACAAJ|ref=refLatimer|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
{{ColBreak}}
*{{cite book|son=Lee|ilk=Stephen J.|başlık=Aspects of British political history, 1815–1914|yıl=1994|yayımcı=Routledge|isbn=0-415-09006-7|ref=refLee1994}}
*{{cite book|son=Lee|ilk=Stephen J.|başlık=Aspects of British political history, 1914–1995|yıl=1996|yayımcı=Routledge|isbn=0-415-13102-2|ref=refLee1996}}
*{{Cite book|ilk=Philippa |son=Levine|başlık=The British Empire: Sunrise to Sunset|yayımcı=Pearson Education Limited|yıl=2007|isbn=978-0-582-47281-5|url=http://books.google.com/books?id=igb1-UL5Pd0C|ref=refLevine|erişimtarihi=19 Ağustos 2010}}
*{{Cite book|ilk=Trevor Owen|son=Lloyd|başlık=The British Empire 1558–1995|yayımcı=Oxford University Press|yıl=1996|isbn=0-19-873134-5|url=http://books.google.com/?id=gIBgQgAACAAJ&dq=The+British+Empire+1558-1995|ref=refLloyd1996|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Wm. Roger|son=Louis|başlık=Ends of British Imperialism: The Scramble for Empire, Suez and Decolonization|yayımcı=I. B. Tauris|yıl=2006|isbn=1-84511-347-0|url=http://books.google.com/?id=NQnpQNKeKKAC|ref=refLouis2006|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Thomas|son=Macaulay|yazarlink=Thomas Babington Macaulay|başlık=[[The History of England from the Accession of James the Second]]|yayımcı=Penguin|yıl=1848|isbn=0-14-043133-0|ref=refMacaulay1979}}
*{{cite book|son=Macdonald|ilk=Barrie|başlık=Tides of history: the Pacific Islands in the twentieth century|yıl=1994|yayımcı=University of Hawaii Press|isbn=0-8248-1597-1|editör=Howe, K.R.; Kiste, Robert C.; Lal, Brij V|chapter=Britain|ref=refMacdonald1994}}
*{{Cite book|ilk=W. Donald|son=McIntyre|başlık=The Commonwealth of Nations|yayımcı=University of Minnesota Press|yıl=1977|isbn=0-8166-0792-3|url=http://books.google.com/?id=EbojMikATQwC|ref=refMcIntyre|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Iain|son=McLean|başlık=Rational Choice and British Politics: An Analysis of Rhetoric and Manipulation from Peel to Blair|yayımcı=Oxford University Press|yıl=2001|isbn=0-19-829529-4|url=http://books.google.com/?id=_O_ADWrESYQC|ref=refMcLean2001|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Angus|son=Maddison|başlık=The World Economy: A Millennial Perspective|yayımcı=Organisation for Economic Co-operation and Development|yıl=2001|isbn=92-64-18654-9|url=http://books.google.com/?id=6D01BTuzScwC|ref=refMaddison2001|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=John|son=Magee|başlık=Northern Ireland: Crisis and Conflict|yayımcı=Taylor & Francis|yıl=1974|url=http://books.google.com/?id=S5c9AAAAIAAJ|isbn=0-7100-7947-8|ref=refMagee|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Magnus|son=Magnusson|başlık=Scotland: The Story of a Nation|yayımcı=Grove Press|yıl=2003|isbn=0-8021-3932-9|url=http://books.google.com/?id=sEV4zgXOJLsC|ref=refMagnusson2003|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=PJ|son=Marshall|başlık=The Eighteenth Century, The Oxford History of the British Empire Volume II|yayımcı=Oxford University Press|yıl=1998|isbn=0-19-924677-7|url=http://books.google.com/?id=G3_GI-K7aWAC|ref=refOHBEv2|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=PJ|son=Marshall|başlık=The Cambridge Illustrated History of the British Empire|yayımcı=Cambridge University Press|yıl=1996|isbn=0-521-00254-0|url=http://books.google.com/?id=S2EXN8JTwAEC|ref=refMarshall|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Martin|ilk=Laura C|başlık=Tea: the drink that changed the world|yıl=2007|yayımcı=Tuttle Publishing|isbn=0-8048-3724-4|ref=refMartin2007}}
*{{Cite book|ilk=Philippa|son=Mein Smith|başlık=A Concise History of New Zealand|yayımcı=Cambridge University Press|yıl=2005|url=http://books.google.com/?id=wisr4OGPjwoC&dq=A+Concise+History+of+New+Zealand|isbn=0-521-54228-6|ref=refMeinSmith|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Mulligan|ilk=Martin; Hill, Stuart|başlık=Ecological pioneers|yıl=2001|yayımcı=Cambridge University Press|isbn=0-521-81103-1|ref=refMulligan2001}}
*{{Cite book|ilk=Anthony|son=Pagden|yazarlink=Anthony Pagden|başlık=Peoples and Empires: A Short History of European Migration, Exploration, and Conquest, from Greece to the Present|yayımcı=Modern Library|yıl=2003|isbn=0-8129-6761-5|url=http://books.google.com/?id=-RCeAAAACAAJ|ref=refPagden2003|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Timothy H|son=Parsons|başlık=The British Imperial Century, 1815-1914: A World History Perspective|yayımcı=Rowman & Littlefield|yıl=1999|isbn=0-8476-8825-9|url=http://books.google.com/?id=81ZlzUsO8EYC|ref=refParsons|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Phillips|son=Payson O'Brien|başlık=The Anglo–Japanese Alliance, 1902–1922|yayımcı=Routledge|yıl=2004|isbn=0-415-32611-7|url=http://books.google.com/?id=LNbDqOzSvpkC|ref=refOBrien|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Peters|ilk=Nonja|başlık=The Dutch down under, 1606–2006|yıl=2006|yayımcı=University of Western Australia Press|ref=refPeters2006|isbn=1-920694-75-7}}
*{{Cite book|ilk=Andrew|son=Porter|başlık=The Nineteenth Century, The Oxford History of the British Empire Volume III|yayımcı=Oxford University Press|yıl=1998|isbn=0-19-924678-5|url=http://books.google.com/?id=oo3F2X8IDeEC|ref=refOHBEv3|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Rhodes|ilk=R.A.W.|başlık=Comparing Westminster|yıl=2009|yayımcı=Oxford University Press|isbn=978-0-19-956349-4|ref=refRhodes2009|yardımcıyazarlar=Wanna, John; Weller, Patrick}}
*{{cite book|son=Rothermund|ilk=Dietmar|başlık=The Routledge companion to decolonization|yıl=2006|yayımcı=Routledge|isbn=0-415-35632-6|ref=refRothermund2006}}
*{{Cite book|ilk=Trevor|son=Royle|başlık=Crimea: The Great Crimean War, 1854–1856|yayımcı=Palgrave Macmillan|yıl=2000|isbn=1-4039-6416-5|url=http://books.google.com/?id=MrBnHQAACAAJ|ref=refRoyle2000|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Shennan|ilk=J.H|başlık=International relations in Europe, 1689–1789|yıl=1995|yayımcı=Routledge|isbn=0-415-07780-X|ref=refShennan1995}}
*{{Cite book|ilk=Simon|son=Smith|başlık=British Imperialism 1750–1970|yayımcı=Cambridge University Press|yıl=1998|isbn=0-521-59930-X|url=http://books.google.com/?id=D0BbYZPczhQC&dq=British+Imperialism+1750-1970|ref=refSmith1998|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Springhall|ilk=John|başlık=Decolonization since 1945: the collapse of European overseas empires|yıl=2001|yayımcı=Palgrave|isbn=0-333-74600-7|ref=refSpringhall2001}}
*{{Cite book|ilk=Alan|son=Taylor|yazarlink=Alan Taylor (historian)|başlık=American Colonies, The Settling of North America|yayımcı=Penguin|yıl=2001|isbn=0-14-200210-0|url=http://books.google.com/?id=SOqfIAAACAAJ|ref=refTaylor2001|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Margaret|son=Thatcher|yazarlink=Margaret Thatcher|başlık=The Downing Street Years|yayımcı=Harper Collins|yıl=1993|isbn=0-06-017056-5|url=http://books.google.com/?id=Ar0Yvc3-ukAC|ref=refThatcher|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{Cite book|ilk=Hugh|son=Thomas|yazarlink=Hugh Thomas|başlık=The Slave Trade: The History of The Atlantic Slave Trade|yayımcı=Picador, Phoenix/Orion|yıl=1997|isbn=0-7538-2056-0|url=http://books.google.com/?id=mRFTZ3iz_ncC&q|ref=refThomas|erişimtarihi=22 Temmuz 2009}}
*{{cite book|son=Tilby|ilk=A. Wyatt|başlık=British India 1600–1828|yıl=2009|yayımcı=BiblioLife|isbn=978-1-113-14290-0|ref=refTilby2009}}
*{{cite book|son=Torkildsen|ilk=George|başlık=Leisure and recreation management|yıl=2005|yayımcı=Routledge|isbn=978-0-415-30995-0|ref=refTorkildsen2005}}
*{{cite book|son=Turpin|ilk=Colin|başlık=British government and the constitution (6th ed.)|yıl=2007|yayımcı=Cambridge University Press|isbn=978-0-521-69029-4|ref=refTurpin2007|yardımcıyazarlar=Tomkins, Adam}}
*{{cite book|son=Vandervort|ilk=Bruce|başlık=Wars of imperial conquest in Africa, 1830–1914|yıl=1998|yayımcı=University College London Press|isbn=1-85728-486-0|ref=refVandervort1998}}
*{{cite book|son=Zolberg|ilk=Aristide R|başlık=A nation by design: immigration policy in the fashioning of America|yıl=2006|yayımcı=Russell Sage|isbn=0-674-02218-1|ref=refZolberg2006}}

{{EndMultiCol}}
{{Refend}}


{{Büyük Britanya denizaşırı yönetimleri}}
{{Büyük Britanya denizaşırı yönetimleri}}

Sayfanın 21.57, 9 Mart 2012 tarihindeki hâli

Britanya İmparatorluğu
British Empire
Britanya İmparatorluğu bayrağı
Britanya İmparatorluğu haritadaki konumu

Britanya İmparatorluğu (İngilizce: British Empire), Birleşik Krallık tarafından yönetilen dominyonlar, sömürgeler, protektoralar ve mandalar ve diğer bağımlı bölgelerden oluşan imparatorluktu. 16. ve 17. yüzyıllarda Birleşik Krallık tarafından kurulan deniz aşırı sömürgeler ve ticaret merkezleri olarak başlamıştır. En güçlü döneminde dünya tarihinde en geniş topraklara sahip olmuş imparatorluktu, bir yüzyıl boyunca dünyanın en önde gelen küresel gücü idi. 1922'de 458 milyon kişi, yani dünya nüfusun dörtte biri, Britanya İmparatorluğu'nun egemenliği altında idi[1] ve toprakları 13.000.000 milkare (33.000.000 km2) kapsadı.[2] Sonuç itibarıyla siyasî, dilsel ve kültürel kalıtı yaygındır. Gücün doruklarındayken, sıkça "Britanya İmparatorluğu'nda güneşin batmadığı"nı söylendi, çünkü dünya genelindeki genişliği nedeniyle her zaman en az bir tane toprağında günışığı vardı.

15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafi keşifler boyunca İspanya ve Portekiz Avrupa'nın dünyanın keşfetmesinin öncüleri idi ve süreçte büyük denizaşırı imparatorluklar kurdular. Bu imparatorluklarda bulunan büyük servetten kıskanan İngiltere, Fransa ve Hollanda, Amerika ve Asya'da kendi sömürgeleri ve ticaret ağlarını kurmaya başladılar. 17. ve 18. yüzyıllarda Hollanda ve Fransa ile sürdürdüğü birkaç tane savaşın sonucu itibarıyla İngiltere (İskoçya ile yapılan 1707 Birleşme Yasası'ndan sonra Britanya), Kuzey Amerika ve Hindistan'daki üstün gücü oldu. Mamâfih, 1783'te bir bağımsızlık savaşından sonra Kuzey Amerika'da On Üç Koloni'nin kaybedilmesi Britanya için büyük bir hasardı, ve en yoğun nüfuslu olan kolonisini kaybetti. Bu gerilemeye karşın Britanya'nın dikkatı sonradan Afrika, Asya ve Büyük Okyanus'a çekildi. 1815'te Napolyon Fransası'nın yenilmesinden sonra Britanya, bir yüzyıl boyunca dışardan herhangi bir direnişin yer alınmayan bir öncülüğü vardı, ve dünya genelinde topraklarını genişletmeye devam etti. Beyaz yerleşimci sömürgelere daha çok özerklik veriliyordu; bazı sömürgeler de dominyon olarak yeniden sınıflandırıldı.

19. yüzyılın sonuna doğru Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin gelişmesi Britanya'nın iktisadî öncülüğünü aşındırdı. Britanya ve Almanya arasındaki müteakip askerî ve ekonomik gerilimler, Birinci Dünya Savaşı'nın en büyük nedenlerindendi ve Britanya, imparatorluğuna çok yüksek bir seviyede bağımlı olarak bu savaşı geçti. Finansal bir bakımdan bu çatışma Britanya için çok gerilimli bir etkisi vardı, ve savaştan hemen sonra imparatorluk en büyük genişliğini kazanmasına karşın artık eşsiz bir sanayî ya da askerî bir güç değildi. İkinci Dünya Savaşı'ndan galip çıkmasına karşın Britanya, savaş boyunca Güneydoğu Asya'daki toprakları Japonya tarafından işgâl edildi ve bu böylece Britanya'nın prestijine zarar verip imparatorluğunun dağılmasına hız verdi. Savaşın bitmesinden iki sene sonra Britanya, en yoğun nüfuslu ve en değerli sömürgesi olan Hindistan'a bağımsızlığını verdi.

20. yüzyılın geri kalanında Avrupa güçleri tarafından yapılan daha büyük bir küresel dekolonizasyon hareketi bağlamında imparatorluğun topraklarının çoğu bağımsızlığını kazandı; bu süreç 1997'de Hong Kong'un Çin'e geri verilmesiyle sona erdi. Bağımsızlıktan sonra birçok eski Britanya sömürgesi İngiliz Milletler Topluluğu üyesi oldu. Günümüzde ise 14 bölge hâlâ Britanya'nın egemenliği altındadır; bunlar Britanya denizaşırı topraklarıdır.

Kökeni

John Cabot'un Yeni Dünya'ya yaptığı ikinci yolculukta kullandığı gemi olan The Matthew'ın bir kopyası.

Britanya İmparatorluğu'nun temelleri henüz İngiltere ve İskoçya iki ayrı krallıkken atıldı. 1496 yılında denizaşırı keşiflerde İspanya ve Portekiz'in başarılarının ardından İngiltere kralı VII. Henry, Asya'ya Kuzey Atlas Okyanusu'ndan ulaşan bir rota bulması için John Cabot'u görevlendirdi.[3] Cabot 1497 yılında, Amerika'nın keşfinden beş yıl sonra yola çıktı ve Newfoundland kıyısına başarılı bir şekilde ulaşsa da (bu sırada Kristof Kolomb gibi Asya'ya ulaştığını sanmaktaydı)[4] koloni kurmaya yönelik bir çalışma yapıldı. Cabot ertesi yıl Amerika'ya bir seyahat daha düzenledi; ama gemilerinden bir daha haber alınamadı.[5]

Bunun ardından Amerika'da İngiliz kolonileri kurmaya yönelik herhangi bir deneme 16. yüzyılın sonlarında, I. Elizabeth dönemine kadar yapılmadı.[6] İngiltere'deki Protestan Reformu, ülkeyle Katolik İspanya'yı karşı karşıya getirmişti.[3] 1562 yılında Atlantik ticaret sistemine girmek amacıyla John Hawkins ve Francis Drake'e Batı Afrika açıklarında köle taşıyan İspanyol ve Portekiz gemilerine saldırma yetkisi verdi.[7] Bu çabalar sonuçsuz kaldı ve daha sonra, İngiliz-İspanyol Savaşı şiddetlenince Elizabeth Amerika'daki İspanyol limanlarına ve Yeni Dünya'nın hazineleriyle geri dönen gemilere saldırı izni verdi.[8] Bu sırada Richard Hakluyt ve "Britanya İmparatorluğu" ismini ilk kullanan yazar olan John Dee[9] gibi etkili yazarlar İngiltere'nin kendi imparatorluğunun kurulması iin baskı yapmaya başladı. Bu dönemde İspanya Amerika'ya yerleşmiş, Portekiz Afrika'dan Brezilya ve Çin kıyılarına ticaret merkezleri ve limanlar kurmuş ve Fransa daha sonra Yeni Fransa adını alacak olan Saint Lawrence Nehri bölgesine yerleşmeye başlamıştı.[10]

İrlanda Plantasyonları

İspanya ve Portekiz'e oranla geç olsa da İngiltere 16. yüzyılda İrlanda'ya yerleşmeye başladı. İrlanda'ya önceki yerleşimler 1169 yılındaki Norman işgali kadar eskiye dayanmaktadır.[11][12] "West Country men" adlı bir grup başta olmak üzere İrlanda Plantasyonları'nın kurulmasına yardım edenlerin çoğu Kuzey Amerika'nın sömürgeleştirilmesinde de rol aldı.[13]

Birinci Britanya İmparatorluğu (1583-1783)

1578 yılında Kraliçe I. Elizabeth Humphrey Gilbert'e denizaşırı keşif için izin verdi.[14] Aynı yıl içerisinde, Humphrey Kuzey Amerika'da korsanlık yapmak ve koloni kurmak amacıyla Batı Hint Adaları'na gitmek üzere yola çıktı; ama keşif yolculuğu Atlas Okyanusu'nun geçişi tamamlanmadan yarıda kesildi.[15][16] 1583 yılında bu kez Newfoundland adasına varmak için bir kez daha yola çıktı. Adanın limanında İngiltere için hak iddia etse de geride yerleşimci bırakmadı. Gilbert İngiltere'ye olan dönüş yolculuğunu sağ tamamlayamadı ve onu 1584'te kraliçeden izin alan üvey kardeşi Walter Raleigh takip etti. 1584 yılı içerisinde Raleigh günümüzde Kuzey Carolina topraklarında olan Roanoke kolonisini kurdu; ama ikmal eksikliği nedeniyle koloni uzun ömürlü olamadı.[17]

1603 yılında İngiltere tahtına kral I. James geçti ve 1604 yılında İspanya ile devam eden savaşı bitiren Londra Antlaşması imzalandı. Artık en büyük düşmanıyla barışmış olan İngiltere, diğer ülkelerin koloni altyapılarına saldırmaktansa kendi denizaşırı kolonilerini kurmaya odaklandı.[18] Britanya İmparatorluğu; 17. yüzyılın başlarında Kuzey Amerika ve Karayipler'deki bazı küçük adalara İngiliz yerleşimleri yapılması ve İngiliz Doğu Hindistan Şirketi başta olmak üzere kolonileri ve denizaşırı ticareti yönetmek amacıyla özel şirketler kurulmasıyla şekillenmeye başladı. 18. yüzyılın sonlarına doğru Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nın sonucu olarak On Üç Koloni'nin kaybedilmesine kadar süren bu dönem, daha sonraki kaynaklarda "Birinci Britanya İmparatorluğu" olarak anılmaktadır.[19]

Amerika, Afrika ve köle ticareti

İlk başlarda İngiltere'nin en önemli ve kazançlı kolonileri Karayipler'deydi;[20] ama bu birkaç sömürgeleştirme denemesi başarısızlıkla sonuçlanmadan önce gerçekleşmedi. 1604 yılında Guyana'da bir koloni kurma denemesi yapılsa da koloni sadece iki yıl varlığını sürdürebildi ve asıl amacı olan altın yatakları bulma hedefine ulaşamadı.[21] Saint Lucia (1605) ve Grenada'daki (1609) yerleşimler de kısa süre içerisinde terk edildi; ama Saint Kitts (1624), Barbados (1627) ve Nevis'te yerleşimler başarıyla kuruldu.[22] Koloniler kısa süre içerisinde Portekizliler tarafından Brezilya'da başarıyla uygulanan ve kölelikle -ilk dönemlerde- köle satıp şeker alan Hollanda gemilerine dayanan şeker plantasyonları sistemini kullanmaya başladı.[23] Bu gittikçe kârlılaşan ticaretin İngiliz denetiminde kalması için 1651 yılında Parlamento İngiliz kolonilerinde sadece İngiliz gemilerinin ticaret yapmaya devam edebileceğini ifade eden bir yasa çıkardı. Bu Birleşik Hollanda Vilayetleri'yle sonunda İngiltere'nin Amerika'daki konumunu sağlamlaştıracak bir savaşlar dizisine yol açtı.[24] 1655 yılında İngiltere Jamaika adasını İspanya'dan devraldı ve 1666 yılında Bahamalar'ı sömürgeleştirmeyi başardı.[25]

Kuzey Amerika'daki Britanya kolonilerinin haritası, c. 1763–1776

İngiltere'nin Amerika'daki ilk kalıcı yerleşimi olan Jamestown, 1607 yılında kaptan John Smith önderliğinde, Virginia Şirketi'nin yönetiminde kuruldu.

Bermuda üzerinde 1609 yılında Virginia Şirketi'nin sancak gemisinin adalarda batması sonucu İngiltere tarafından yerleşim kuruldu ve hak iddia edildi. 1615 yılında yeni kurulmuş olan Somers Adaları Şirketi'ne devredildi.[26] Virginia Şirketi'nin imtiyazları 1624 yılında iptal edildi ve Virginia'nın kontrolü doğrudan kraliyete geçti, böylece Virginia Kolonisi kurulmuş oldu.[27] Aynı şekilde 1684 yılında Somers Adaları Şirketi'nin imtiyazları da iptal edilince Bermuda başarısızlığa uğramış tarımsal bir ekonomiden İngiliz Amerikası'nın gelişmesi için öneme sahip bir deniz bölgesine dönüştü. Newfoundland Şirketi 1610 yılında Newfoundland adasında koloni kurmak amacıyla kurulsa da büyük ölçüde başarısız oldu.[28] 1620 yılında Plymouth püriten dinî ayrılıkçılar için bir barınak olarak kuruldu.[29] Bunun ardından dini zulümden kaçmak, pek çok İngiliz sömürgecinin riskli trans-Atlantik seyahatini göze almasının sebebi oldu. Maryland 1634 yılında Katolikler için bir sığınak, Rhode Island 1636 yılında tüm dinlere hoşgörü gösteren bir koloni ve Connecticut 1639 yılında cemaatçilere bir barınak olarak kuruldu. Carolina Kolonisi 1663 yılında kuruldu. 1664 yılında Fort Amsterdam'ın teslim olmasıyla Britanya Hollanda'ya bağlı Yeni Hollanda kolonisini ele geçirmiş oldu ve New York olarak yeniden adlandırdı. Bu, İkinci Hollanda-İngiltere Savaşı sonrası müzakerelerde, Surinam'ın Hollandalılara teslimi karşılığında resmileştirildi.[30] 1681 yılında Pensilvanya Kolonisi William Penn tarafından kuruldu. Amerikan kolonileri Karayiplerdekilere kıyasla finansal olarak daha başarısızdı; ama büyük tarımsal arazilere sahipti ve ılıman iklimlerini tercih eden çok daha fazla sayıda İngiliz göçmen çekiyordu.[31]

17. yüzyılda Virginia'da çalışan Afrikalı köleler (bilinmeyen bir sanatçının eseri, 1670)

1670 yılında kral II. Charles Hudson Körfezi Şirketi'ne imtiyazlar verdi ve o dönem Rupert Toprakları olarak bilinen, daha sonra Kanada'nın bir parçası olacak büyük bir yüzölçümüne sahip topraklarda kürk ticaretinde tekel olmalarını sağladı. Şirket tarafından kurulan korunaklı yerleşimler ve ticaret merkezleri, sık sık bölgeye komşu olan Yeni Fransa'da kendi kürk ticareti kolonilerini kurmuş olan Fransızların saldırılarına uğramaktaydı.[32]

Bundan iki yıl sonra, kral Charles tarafından Karayiplerdeki İngiliz kolonilerine yapılan köle ticareti alanında tekel verilen Kraliyet Afrika Şirketi kuruldu.[33] Kölelik, kuruluşlarından beri Batı Hint Adaları'ndaki İngiliz kolonilerinin temeliydi. 1807 yılında köleliğin kaldırılışına kadar Britanya Afrika'dan Amerika'ya 3.5 milyon köle götürülmesinden sorumluydu. Amerika'daki kölelerin toplam nüfusunun üçte biri Atlas Okyanusu'nu geçti.[34] Bu ticareti kolaylaştırmak için Batı Afrika kıyısında James Adası, Accra ve Bunce Adası gibi yerleşimler kuruldu. Britanya yönetimindeki Karayip topraklarında Afrika kökenlilerin toplam nüfusa oranı 1650'de %25'ten 1780'de yaklaşık %80'e, On Üç Koloni'deyse bu oran aynı dönemde %10'dan %40'a yükseldi (güney kolonilerde Afrika kökenliler çoğunluğu oluşturuyordu).[35] Köle tacirleri için ticaret oldukça kârlıydı ve Afrika ile Amerika arasındaki üç köşeli ticaretin üçüncü köşesini oluşturan Bristol ve Liverpool gibi şehirlerde önemli bir geçim kaynağı hâline geldi. Taşınan köleler ise gemilerde sert ve hijyenik olmayan koşullarda tutulmakta ve yetersiz bir biçimde beslenmekteydi, bu nedenle Atlas Okyanusu'nun geçişindeki ölüm oranı yedide birdi.[36]

1695 yılında İskoçya Parlamentosu İskoçya Şirketi'ne imtiyazlar sağladı, şirket 1698 yılında Panama Kıstağı'na bir kanal açmak amacıyla yerleşti. Ancak bu koloni, yakınlarda bulunan Yeni Granada'daki İspanyolların saldırıları ve sıtma salgını nedeniyle iki yıl sonra terk edildi. Darien planı İskoçya için mali bir felaketti, planın başarısızlığı sonucunda İskoç sermayesinin dörtte biri kaybedildi[37] ve denizaşırı bir İskoç imparatorluğu kurma umutları suya düştü. Olayın aynı zamanda önemli siyasal etkileri de oldu, İngiliz ve İskoç hükümetleri bu sayede iki ülkenin sadece krallıklarını değil, ülkelerin kendilerini de birleştirmeye karar verdi.[38] Bu, 1707 yılında Büyük Britanya Krallığı'nı kuran Birleşme Antlaşması'yla gerçekleşti.

Asya'da Hollanda'yla rekabet

Fort St. George 1639 yılında Madras'ta kuruldu.

16. yüzyılın sonlarında İngiltere ve Hollanda, Portekiz'in Asya'yla olan ticaret alanındaki tekelini seyahatlere finansal kaynak sağlamak amacıyla özel anonim şirketleri kurarak yok etmeye başladı. Bu şirketler 1600 yılında kurulan İngiliz Doğu Hindistan Şirketi ve 1602'de kurulan Hollanda Doğu Hindistan Şirketi'ydi. Bu şirketlerin asıl amaçları kârlı bir iş olan baharat ticaretine girmekti; bu bağlamda Doğu Hint Adaları ve ticaret ağında önemli bir merkez olan Hindistan olmak üzere iki bölgeye odaklandılar. Ticaret üzerinde egemenlik için hem Portekiz, hem de birbirleriyle yarışmaktaydılar.[39] Zaman içerisinde Britanya sömürgeci bir güç olarak Hollanda'yı geride bıraksa da kısa vadede Hollanda'nın daha gelişmiş olan mali sistemi[40] ve 17. yüzyılda yaşanan üç Hollanda-İngiltere savaşı Hollanda'nın Asya'da daha güçlü bir konum edinmesiyle sonuçlandı. Çatışmalar 1688 yılında Şanlı Devrim sonucu Oranje prensi William'ın İngiliz tahtına geçmesi ve Hollanda'yla İngiltere arasına barış getirmesiyle sona erdi. İki devlet arasında yapılan bir anlaşma Doğu Hint Adaları'ndaki baharat ticaretini Hollandalılara, Hindistan'daki tekstil endüstrisini ise İngilizlere bıraktı; ama tekstil kısa sürede kârlılık bakımından baharatları geride bıraktı ve 1720 yılına kadar olan süreçte Britanya şirketleri satış alanında Hollanda şirketlerini geçti.[40]

Fransa'yla küresel çekişme

1688 yılında İngiltere ile Hollanda arasında sağlanan barış, iki ülkenin Dokuz Yıl Savaşı'na müttefik olarak girmesiyle sonuçlandı; ama Avrupa ve denizaşırı bölgelerde Fransa ve İspanya ile Hollanda-İngiliz ittifaki arasında gerçekleşen savaş, Hollanda'nın askeri bütçesinin daha büyük bir bölümünü Avrupa'daki kara savaşına ayırmak zorunda kalmasıyla İngilizlerin daha önemli bir sömürgeci güç hâline gelmesiyle sonuçlandı.[41] 18. yüzyılda İngiltere dünyanın en önemli sömürgeci gücü hâline gelecek, Fransa ise bu konudaki en büyük rakibi olacaktı.[42]

1759 yılında, Quebec'te Fransız ateş gemilerinin yenilişi

1700 yılında İspanya kralı II. Carlos'un ölümü ve tahtı Fransız kralının torunu olan Anjou dükü Philippe'e bırakması Fransa, İspanya ve kolonilerinin birleşmesi olasılığını doğurdu, bu da İngiltere ve Avrupa'daki diğer güçler için kabul edilemez bir durum oluşturdu.[43] 1701 yılında İngiltere, Portekiz, Hollanda ve Kutsal Roma İmparatorluğu; Fransa ve İspanya'ya karşı 1714 yılına kadar sürecek İspanya Veraset Savaşı'nı başlattı. Savaşı sonlandıran Utrecht Antlaşması'nda Felipe kendisinin ve soyunun Fransa ve Avrupa'daki diğer krallıklarda olan haklarından vazgeçti, bu da İspanya'nın imparatorluğunun Avrupa'daki bölümünün sonunu getirdi.[43] Britanya İmparatorluğu toprak açısından genişledi: Fransa'dan Newfoundland ve Acadia'yı, İspanya'dan ise Cebelitarık ve Minorka'yı aldı. Halen bir Britanya kolonisi olan Cebelitarık, Britanya'ya Akdeniz'e Atlas Okyanusu'ndan giriş ve çıkışı kontrol edebilme imkanı veren kritik öneme sahip bir deniz üssü haline geldi. Minorka iki kez el değiştirdikten sonra 1802 yılında Amiens Antlaşması'yla İspanya'ya geri verildi. İspanya bunların yanı sıra kârlı bir iş olan Amerika'daki İspanyol kolonilerine köle satmaya izin veren asiento hakkını Britanya'ya verdi.[44]

1756 yılında başlayan Yedi Yıl Savaşı küresel bir ölçekte gerçekleşen ilk savaştı; Avrupa, Hindistan, Kuzey Amerika, Karayipler, Filipinler ve Afrika'nın kıyı bölgelerinde gerçekleşti. 1763 yılında Paris Antlaşması'nın imzalanmasının Britanya İmparatorluğu'nun geleceği üzerinde önemli bir etkisi oldu. Kuzey Amerika'da Fransa'nın sömürgeci güç olarak varlığı Rupert Toprakları üzerinde Britanya'nın iddia ettiği hakların kabul edilmesi,[32] Yeni Fransa'nın Fransızca konuşan önemli miktardaki nüfusu bırakarak Britanya'ya ve Louisiana'nın İspanya'ya verilmesiyle fiilen sona erdi. İspanya ise Florida'yı Britanya'ya verdi. Hindistan'daysa Karnatik Savaşları sonucunda Fransa anklavları üzerindeki egemenliğini korudu; ama bu askeri sınırlamalar ve Britanya'ya bağımlı devletlere destek verme yönünde verilen bir sözle gerçekleşebildi, bu da Fransa'nın Hindistan'ı ele geçirme konusundaki umutlarını sona erdirdi.[45] Böylece, Britanyalıların Yedi Yıl Savaşı'nda Fransa'yı yenmesi Britanya'yı denizcilik alanında dünyanın en büyük gücü konumuna getirdi.[46]

İkinci Britanya İmparatorluğu'nun yükselişi (1783-1815)

Robert Clive'ın Plassey Muharebesi'ndeki zaferi Şirket'in sadece ticari değil, askeri bir güç de olmasını sağladı.

Hindistan'da şirket yönetimi

Kuruluşunun ardından geçen ilk yüzyılda, Doğu Hindistan Şirketi kendisine 1617 yılında ticaret hakları veren Babür İmparatorluğu'yla mücadele edecek güce sahip olmadığından Hint altkıtası ile ticarete odaklandı.[47] Bu 18. yüzyılda Babürlerin duraklamaya girmesiyle değişti ve 1740'larla 50'lerdeki Karnatik Savaşları sırasında şirket Fransız Doğu Hindistan Şirketi'yle mücadele etti. 1757 yılındaki Plassey Muharebesi'nde Robert Clive önderliğindeki Britanyalıların Bengal navabı ve Fransız müttefiklerini yenmesi şirketin Bengal'de kontrolü ele geçirmesini ve Hindistan'da önemli bir askeri ve siyasi güç haline gelmesini sağladı.[48] Bunu takip eden onyıllarda kontrolü altındaki bölgelerin yüzölçümü gittikçe arttı. Şirket kontrolü altındaki bölgeleri ya doğrudan, ya da çoğunluğu sepoylardan oluşan Britanya Hint Ordusu'yla tehdit ettikleri yerel yöneticiler aracılığıyla yönetmekteydi. Britanya Hindistanı zaman içerisinde imparatorluğun en önemli bölgesi haline geldi ve "Kraliyetin Mücevheri" takma adıyla bilinmeye başladı. Roma İmparatorluğu'ndan daha büyük bir alanı kapsayan koloni Britanya'nın dünyanın en büyük gücü olmasını sağlayan gücün en önemli kaynağıydı.[49]

On Üç Amerika Kolonisi'nin kaybı

1760 ve 70'lerde On Üç Koloni ile Britanya arasındaki ilişkiler gittikçe gerginleşti. Bunun ana sebebi Amerika'daki kolonicilerin Britanya Parlamentosu'nun kendilerini izinleri olmadan yönetme ve vergilendirmeye yönelik denemelerine olan tepkisiydi,[50] bu tepkiler o dönemde "No taxation without representation" ("Temsil olmadan vergilendirme yok") sloganıyla özetlendi. Amerika'daki kolonilerde yaşayanların İngilizlere sağlanan haklar konusundaki statüsünde yaşanan anlaşmazlıklar Amerikan Devrimi'ne ve 1775 yılında Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nın çıkmasına yol açtı. Ertesi yıl, Amerika'daki kolonilerde yaşayanlar Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) bağımsızlığını ilan etti. Fransa, İspanya ve Hollanda'nın yardımıyla ABD 1783 yılında savaşı kazandı.

Cornwallis'in Yorktown'da Teslim Oluşu. Amerikan kolonilerinin kaybı "birinci Britanya İmparatorluğu"nun sonu kabul edilir.

Britanya'nın o dönemde en fazla nüfusa sahip olan kolonisi olma özelliğine sahip Britanya Amerikası'nın önemli bir bölümünün kaybı tarihçiler tarafından Britanya'nın Amerika'ya odaklandığı "birinci" imparatorluktan bunun yerine Asya, Pasifik ve daha sonra Afrika'ya odaklandığı "ikinci" imparatorluğa geçiş tarihi olarak kabul edilir.[51] Adam Smith, 1776 yılında yayınlanan eseri Ulusların Zenginliği'nde kolonilerin gereksiz olduğunu, serbest ticaretin sömürgeci genişlemenin ilk döneminde izlenmiş ve İspanya'yla Portekiz'in korumacılığına dayanan merkantilizm politikasının yerini alması gerektiğini savunmuştır.[46][52] 1783'ten sonra bağımsız ABD ile Britanya arasındaki ticaretin büyümesi görünürde politik kontrolün ekonomik başarı için şart olmadığını şart olmadığını savunan Adams'ın görüşlerini doğruladı.[53][54] İki ülke arasındaki gerginlik Napolyon Savaşları döneminde yükseldi. Bu dönemde Britanya ABD'nin Fransa'yla olan ticaretini kesmeye ve Britanyalı denizciler Amerikan gemilerine girip Britanya doğumlu kişileri zorla Kraliyet Donanması'na almaya çalıştı. 1812 yılında ABD savaş ilan etti ve taraflar birbirlerinin topraklarını işgal etti; ama 1815 yılında imzalanan Ghent Antlaşması savaş öncesindeki sınırlarına geri dönülmesini sağladı.[55]

Amerika'daki olaylar, ABD'nin bağımsızlığını kazanmasının ardından ülkeden kaçan 40 bin ila 100 bin[56] Britanya'ya sadık insanın göç etmiş olduğu Kanada'ya yönelik Britanya'nın politikalarının değişmesine neden oldu.[57] 14 bin göçmenin yerleştiği ve o dönem Yeni İskoçya'nın bir parçası olan Saint John ve Saint Croix nehir vadilerindeki halk Halifax'taki merkezi hükümetten uzak kaldığından şikayet edince 1784 yılında Yeni Brunswick ayrı bir koloni olarak kuruldu.[58] 1791 Anayasal Yasası Fransız ve Britanyalı halk arasındaki gerginliği düşürmek için çoğunluğu Fransızca konuşan Aşağı Kanada ve çoğunluğu İngilizce konuşan Yukarı Kanada illerini oluşturdu ve Britanya'da kullanılanlara benzer idari sistemler kullanmaya başladı. Bu imparatorluğun otoritesini göstermek ve Amerikan Devrimi'nin liderliğini yapan halk yönetimine benzer bir yönetimin oluşumuna izin vermemek amacını taşımaktaydı.[59]

Pasifik Okyanusu'ndaki keşifler

James Cook'un görevi güneyde var olduğu iddia edilen Terra Australis kıtasını bulmaktı.

1718'den beri Amerika'daki kolonilere sürgün Britanya'daki çeşitli suçlar için bir ceza olarak kullanılmaktaydı, yılda yaklaşık bin suçlu bu sebepten dolayı Amerika'ya gönderilmekteydi[60]. 1783 yılında On Üç Koloni'nin kaybından sonra Britanya hükümeti Amerika yerine bu iş için alternatif bir yer aramaya başladı ve yeni keşfedilen Avustralya'ya odaklandı.[61] Avustralya'nın batı kıyısı 1606 yılında Hollandalı kaşif Willem Janszoon tarafından keşfedilmiş ve Hollanda Doğu Hindistan Şirketi tarafından Yeni Hollanda olarak adlandırılmıştı; ama bölgeyi sömürgeleştirilmeye yönelik bir çaba sarf edilmemişti.[62] 1770 yılında Güney Pasifik Okyanusu'na doğru bilimsel bir seyahatte olan James Cook Avustralya'nın doğu kıyısını keşfetti, bölge üzerinde Britanya adına hak iddia etti ve Yeni Güney Galler olarak adlandırdı.[63] 1778 yılında Cook'un seyahatindeki bir botanikçi olan Joseph Banks, hükümete Botany Körfezi'nin bir ceza kolonisi için uygun bir yer olduğunu belirten kanıtlar sundu. 1787 yılında körfeze gönderilen ilk mahkumlar yola çıktı, 1788 yılında karaya ayak bastılar.[64] Britanya 1840 yılına kadar Yeni Güney Galler'e suçlu göndermeye devam etti.[65] Avustralya kolonileri özellikle Victoria kolonisindeki altına hücum edilmesi sonucu[66] yün ve altın ihracatından büyük kâr elde etmeye başladı,[67] bu sayede Victoria'nın başkenti Melbourne dünyanın en zengin şehri haline geldi[66] ve Londra'dan sonra Britanya İmparatorluğu'ndaki en büyük şehir oldu.[68]

Seyahati sırasında Cook bunun yanında 1642 yılında Hollandalı kaşif Abel Tasman tarafından keşfedilen Yeni Zelanda'yı da ziyaret etti ve Kuzey ve Güney adaları üzerinde Britanya kraliyeti adına sırasıyla 1769 ve 1770 yıllarında hak iddia etti. İlk başlarda Avrupalılar ile yerel Maori halkı arasındaki ilişki ticaretten ibaretti. Avrupalıların yerleşimi 19. yüzyılın başlarında hızlandı, özellikle Kuzey Adası'nda çok sayıda ticaret istasyonu kuruldu. 1839 yılında Yeni Zelanda Şirketi büyük araziler alıp koloniler kurmaya ilişkin planlarını açıkladı. 6 Şubat 1840 tarihinde kaptan William Hobson ile yaklaşık kırk Maori şefi Waitangi Antlaşması'nı imzaladı.[69] Bu antlaşma çoğu araştırmacı tarafından Yeni Zelanda'nın kuruluş belgesi olarak kabul edilse[70] de belgenin İngilizce ve Maorice versiyonlarına ilişkin yorumlarda var olan farklılıklar[71] nedeniyle bu bir tartışma konusu olmayı sürdürmektedir.[72]

Napolyon Fransası ile savaş

Britanya, Napolyon yönetimi altındaki Fransa'yla yeniden mücadele etmek zorunda kaldı, bu kez savaşta iki taraf arasında ideoloji çatışmaları da mevcuttu.[73] Tehdit altında olan sadece Britanya'nın dünya çapındaki konumu değildi, Napolyon yönetimindeki Fransa diğer kıta Avrupası ülkeleri gibi Britanya'yı işgal etme konusunda tehdit oluşturmaktaydı.

Waterloo Muharebesi Napolyon'un yeniliş sürecini sona erdirdi.

Bu nedenle Britanya Napolyon Savaşları'nı kazanmak için büyük miktarda para ve kaynak harcadı. Fransız limanları 1805 yılında Trafalgar'da Fransız ve İspanyol donanmalarına karşı kesin bir zafer kazanan Kraliyet Donanması tarafından abluka altına alındı. Britanya 1810 yılında Napolyon Fransası tarafından ilhak edilen Hollanda'nınkiler da dahil olmak üzere denizaşırı kolonilere saldırdı ve ele geçirdi. Fransa 1815 yılında bir takım Avrupa ülkelerinin kurduğu bir ittifakla mağlup edildi.[74] Britanya barış antlaşmalarından yine kârlı çıktı: Fransa 1797 yılında işgal ettiği İyonya Adaları'nı, 1798 yılında işgal ettiği Malta'yı, bunların yanı sıra Mauritius, St. Lucia ve Tobago'yu; İspanya Trinidad'ı; Hollanda ise Guyana ve Cape Kolonisi'ni Britanya'ya verdi. Britanya ise Guadeloupe, Martinique, Fransız Guyanası ve Réunion'u Fransa'ya, Cava ve Surinam'ı ise Hollanda'ya geri verdi; ama Seylan'ın kontrolünü kazandı (1795-1815).[75]

Köleliğin kaldırılması

Britanya'daki kölelik karşıtı hareketten gelen artan baskılar sonucu Britanya yönetimi 1807 yılında imparatorlukta köle ticaretini yasaklayan 1807 Köle Ticareti Yasası'nı çıkardı. 1808 yılında Sierra Leone azat edilen köleler için resmi Britanya kolonisi olarak belirlendi.[76] 1833 yılında kabul edilen Köleliği Kaldırma Yasası ile 1 Ağustos 1834 tarihinde Britanya İmparatorluğu'nda kölelik kaldırıldı (ilk başlarda St. Helena, Seylan ve Doğu Hindistan Şirketi tarafından yönetilen bölgeler yasanın kapsamı dışında bırakılsa da sonradan bu bölgeler de yasanın kapsamı içerisine alındı). Yasaya göre kölelere 4 ila 6 yıllık bir "çıraklık" döneminin ardından özgürlükleri verildi.[77]

Britanya'nın imparatorluk yüzyılı (1815-1914)

Britanya Hindistanı, 1909
Britanya İmparatorluğu'nun 1886 tarihli bir haritası. İmparatorluk Britanya kolonileri için geleneksel renk olan pembe renkle gösterilmiştir.

Bazı tarihçiler olarak Britanya'nın "imparatorluk yüzyılı" olarak anılan[78][79] 1815 ile 1914 yılları arasındaki dönemde yaklaşık 26,000,000 kilometrekarelik toprak ve yaklaşık 400 milyonluk nüfus imparatorluğun bir parçası haline geldi.[80] Napolyon'a karşı elde edilen zafer Britanya'yı Orta Asya'daki Rusya dışında herhangi bir uluslararası rakibi olmayan bir güç konumunda bıraktı.[81] Denizlerde herhangi bir rakibi olmayan İngiltere, daha sonra Pax Britannica olarak bilinecek olan küresel bir polislik politikasını yürürlüğe koydu,[82] dış politikadaysa "muhteşem yalnızlık" olarak bilinen bir politika uyguladı.[83] Kolonilerinde sahip olduğu resmi kontrolün yanı sıra Britanya'nın küresel ticaretteki egemenliği Çin, Arjantin ve Siyam gibi pek çok ülkenin ekonomilerini kontrol edebilmesini sağladı, bu da bazı tarihçiler tarafından "Gayriresmi İmparatorluk" olarak adlandırılmaktadır.[84][85]

Britanya'nın bir imparatorluk olarak gücünün kaynağı olan faktörlerden biri de 19. yüzyılda icat edilen ve Britanya'ya imparatorluğu kontrol etme ve savunma olanağı sağlayan buharlı gemiler ve telgraftı. 1902 yılı itibarı ile Britanya İmparatorluğu "All Red Line" adı verilen bir telgraf ağıyla bağlanmıştı.[86]

Asya'da Doğu Hindistan Şirketi

Benjamin Disraeli'yi Kraliçe Victoria'yı Hindistan İmparatoriçesi yaparken gösteren 1876 tarihli bir siyasi karikatür. Altyazı "Eski kraliyetler için yenileri!" şekilndeydi.

Doğu Hindistan Şirketi Britanya İmparatorluğu'nun Asya'daki genişlemesini yürüttü. Şirketin ordusu Kraliyet Donanması ile güçlerini ilk olarak Yedi Yıl Savaşı sırasında birleştimişti, daha sonra iki silahlı güç Napolyon'un Mısır'dan çıkarılması (1799), Cava'nın Hollanda'dan alınması (1811), Singapur (1819) ve Malakka'nın (1824) ele geçirilmesi ve Burma'nın mağlup edilmesi (1826) sırasında iş birliği yaptılar.[81]

Şirket, Hindistan'daki üssünden ayrıca Çin'e 1730'lardan beridir afyon ihracatı yapmaktaydı. Qing Hanedanı'nın 1729 yılında koyduğu yasaktan dolayı yasadışı olan bu ticaret, Britanya'dan Çin'e büyük miktarda gümüş akmasını sağlayan çay ithalatını dengelemekteydi.[87] 1839 yılında Çinli yetkililerin Kanton'da 20 bin sandık afyona el koyması, Britanya'nın Çin'e saldırarak Birinci Afyon Savaşı'nı başlatmasına neden oldu, savaş sonucunda Britanya o dönemde küçük bir yerleşim olan Hong Kong Adası'nı ele geçirdi.[88]

1857 yılında Britanyalı subayların emri altında bulunan Hint askerler olan sepoyların ayaklanması geniş çaplı bir çatışmaya dönüştü ve şirketin feshedilip yerine Hindistan'daki kontrolün doğrudan Britanya kraliyetine bağlanmasına yol açtı.[89] Hint Ayaklanması'nın bastırılması altı ay sürdü ve her iki tarafta da büyük miktarda can kaybına sebep oldu. Bunun ardından Britanya hükümeti Hindistan üzerindeki kontrolü eline aldı, hükümet tarafından atanan bir genel vali Hindistan'ı yönetmeye başladı ve Kraliçe Victoria Hindistan İmparatoriçesi olarak taç giydi. Doğu Hindistan Şirketi ertesi yıl feshedildi.[90]

19. yüzyılın sonunda Hindistan'da bir dizi ürün bereketsizliği yaşandı, bu da tahmini olarak 15 milyon kişinin hayatını kaybettiği geniş çaplı kıtlıklara neden oldu. Hindistan'ı yönettiği dönemde Doğu Hindistan Şirketi kıtlıklarla başa çıkmak için herhangi bir politika uygulayamadı. Bu kraliyetin kontrolü ele almasından sonra değişti, her kıtlığın ardından sebeplerini araştırmak ve yeni politikalar yürürlüğe koymak amacıyla bir komisyon kuruldu, bunun ise etkili olması 1900'lü yılların başlarını buldu.[91]

Rusya'yla Rekabet

19. yüzyılda Britanya ve Rusya, gerileyen Osmanlı, Fars ve Çin imparatorluklarından doğan güç boşluğunu doldurmak için birbirleriyle mücadele etmeye başladılar. Avrasya'daki bu rekabet "Büyük Oyun" olarak bilinmektedir.[92] Britanya'nın bakış açısında göre Rusya'nın Farslar ve Osmanlılara karşı elde ettikleri zaferler Rusya'nın emperyal hedeflerini ve kapasitesini göstermekteydi, bu nedenle Britanya'da Rusya'nın karadan Hindistan'ı işgal edeceğine dair bir endişe baş gösterdi.[93] Britanya Afganistan'ı işgal ederek bunu önceden önlemek istedi; ama Birinci Afgan-İngiliz Savaşı Britanya için felaketle sonuçlandı.[75] Rusya 1853 yılında Türklere ait olan Balkanlar'ı işgal edince Britanya Akdeniz ve Orta Doğu üzerinde Rusların egemen olmasından korktu, bunun üzerine Britanya ve Fransa Rusların deniz gücünü etkisiz hale getirmek için Kırım Yarımadası'nı işgal etti.[75] Sonuç olarak ortaya çıkan Kırım Savaşı'nda yeni modern savaş teknikleri kullanıldı.[94] Savaş Pax Britannica sırasında Britanya ile bir diğer emperyal güç arasında yapılan tek savaştı ve Rusların yenilmesiyle sonuçlandı.[75] Orta Asya'da durum yirmi yıl kadar daha çözümsüz kaldı, bu süre içerisinde Britanya 1876 yılında Belucistan'ı, Rusya ise Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan'ı topraklarına kattı. Bir süreliğine bir diğer savaşın kaçınılmaz olduğu düşünülse de 1878 yılında iki ülke etki alanları üzerinde bir anlaşmaya vardı ve 1907 yılında imzalanan Britanya-Rusya Antantı ile diğer öne çıkan sorunlar da çözüme kavuşturuldu.[95] 1904-1905 yıllarındaki Rus-Japon Savaşı sırasında Port Arthur Baskını'nda Rus donanmasının yok olması da Britanya'ya bu yönden oluşturduğu tehdidi sınırladı.[96]

Cape'ten Kahire'ye

Rhodes Heykeli (Özgün adı: The Rhodes Colossus. "Rhodes" sözcüğü İngilizcede Rodos anlamına gelmektedir, bu karikatürde de Cecil Rhodes Rodos Heykeli'ne benzer biçimde resmedilmiştir.) - Cecil Rhodes "Cape'ten Kahire'ye" uzanırken.

Hollanda Doğu Hindistan Şirketi, Cape Kolonisi'ni 1652 yılında Doğu Hint Adaları'na gidip gelen gemileri için bir durak olarak kurmuştu. Britanya, Hollanda'nın Fransızlar tarafından işgal edilmesi üzerine koloninin Fransızların eline geçmesini önlemek için 1795 yılında koloniyi işgal etti ve 1806 yılında Afrikaner (veya Boer) yerleşimcileriyle birlikte resmen topraklarına kattı.[97] 1820 yılından sonra artmaya başlayan Britanya'dan göç, Britanya hakimiyetinden memnun olmayan çok sayıda Afrikaneri 1830'lu yıllarda ve 1840'lı yılların başlarındaki süreçte kuzeye göç edip çoğunlukla kısa süre yaşayabilen kendi cumhuriyetlerini kurmaya itti.[98] Bu süreçte göçmenlerle Güney Afrika ve Sotholarla Zuluların genişlemeye ilişkin kendi planları olan Britanyalılar arasında sıkça çatışmalar yaşandı. Sonuç olarak Boerler daha uzun ömürlü iki cumhuriyet kurdu: Güney Afrika Cumhuriyeti veya diğer adıyla Transvaal Cumhuriyeti (1852-77; 1881-1902) ve Oranj Bağımsız Devleti (1854-1902).[99] 1902 yılında Britanya 1899-1902 yıllarındaki II. Boer Savaşı'nın sonucu olarak iki devleti de işgal etti.[100]

1869 yılında Akdeniz ile Hint Okyanusu'nu birbirine bağlayan Süveyş Kanalı, Fransa imparatoru III. Napolyon'un yönetimi altında açıldı. Britanya kanala ilk başlarda karşı çıktı;[101] ama açıldıktan sonra stratejik değerinin kısa sürede farkına vardı. 1875 yılında Muhafazakar Benjamin Disraeli başbakanlığındaki Britanya hükümeti borç içerisindeki Mısır hıdivi İsmail Paşa'nın kanaldaki %44'lük payını 4 milyon sterline (2012'de 280 milyon sterlin) satın aldı. Bu stratejik suyolunun doğrudan kontrolünü sağlamasa da Britanya'ya bir baskı gücü verdi. Mısır üzerindeki İngiliz-Fransız ortak denetimi 1882 yılındaki Britanya işgaliyle sona erdi.[102] Fransızlar halen kanalın büyük hissedarlarıydı ve Britanya'nın denetimini zayıflatmaya çalıştılar;[103] ama 1888 yılındaki İstanbul Anlaşması ile anlaşma sağlandı ve kanal tarafsız bir bölge yapıldı.[104]

Aşağı Kongo Nehri'nde Fransa, Belçika ve Portekiz'in faaliyetlerinin tropikal Afrika'ya Britanya'nın sistemli bir şekilde nüfuz etmesini tehlikeye atmasından dolayı 1884-85 yıllarındaki Berlin Konferansı Avrupa'daki güçler arasında "Afrika Yarışı" olarak adlandırılan rekabeti düzenlemek amacıyla topraklar üzerindeki iddiaların uluslararası olarak tanınması için "fiili işgal"i kriter olarak belirledi.[105] Yarış 1890'larda da devam etti ve Britanya'nın 1885 yılında aldığı Sudan'dan geri çekilme kararını gözden geçirmesine neden oldu. Britanyalı ve Mısırlı birliklerden oluşan bir askeri güç, 1896 yılında Mahdist Savaşı'nda Mahdist birlikleri yendi ve 1898 yılında Faşoda'daki bir Fransız işgal denemesini püskürttü. Sudan kağıt üzerinde bir Britanya-Mısır kondominiyumu yapıldı; ama gerçekte bir Britanya sömürgesi haline geldi.[106]

Güney ve doğu Afrika'da Britanya'nın kazandığı topraklar, Britanya'nın Afrika'daki genişlemesinin öncülerinden olan Cecil Rhodes'un "Cape'ten Kahire'ye", stratejik öneme sahip Süveyş Kanalı'yla maden açısından zengin olan Güney Afrika'yı birbirine bağlayan bir demiryolu yapılması için baskı yapmasına yol açtı.[107] Rhodes, 1888 yılında sahibi olduğu Britanya Güney Afrika Şirketi ile günümüzde Zambiya ve Zimbabve'yi oluşturan, o dönem kendi adından yola çıkılarak "Rodezya" olarak adlandırılan bölgeyi işgal ve ilhak etti.[108]

Beyaz kolonilerinin değişen statüleri

18. yüzyıldan itibaren Britanya İmparatorluğu'nun beyazların yaşadığı kolonilerle beyaz olmayan yaşadığı kolonilerdeki tavırları arasında belirgin bir fark bulunmaktaydı. Beyaz olmayanların yaşadığı kolonilerde otokratik ("aydınlanmış mutlakiyet") bir yönetim şekli kullanan imparatorluk, beyazların yaşadığı kolonilerde özgür düşünce ve kendi kendini yönetmenin destekleyicisi haline geldi.[109]

Kanada'nın istihdam ve ürün değeri açısından en önemli endüstrisi kereste ticaretiydi. Ontario, 1900 civarı.

Britanya İmparatorluğu'ndaki beyaz kolonilerinin bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlanan süreç 1839 yılında Kanada'daki siyasi huzursuzluğu sona erdirmek için Yukarı ve Aşağı Kanada'nın birleşmesi ve kendi kendini yönetmesini öneren Durham Raporu'yla başladı.[110] Bu önerinin gerçekleşmesi Kanada Eyaleti'ni oluşturan 1840 Birleşme Yasası'yla başladı. Sorumlu hükümet yetkisi ilk olarak 1848 yılında Nova Scotia'ya sağlandı, daha sonra bu yetki Britanya'nın diğer Kuzey Amerika kolonilerine de verildi. 1867 Britanya Kuzey Amerikası Yasası'nın Britanya Parlamentosu tarafından kabul edilmesiyle Yukarı ve Aşağı Kanada, New Brunswich ve Nova Scotia uluslararası ilişkiler hariç her alanda kendi kendini yöneten bir konfederasyon olan Kanada Dominyonu çatısı altında birleştirildi.[111] Avustralya ve Yeni Zelanda'ysa 1900'den sonra aynı şekilde kendi kendini yönetme hakkını kazandı, Avustralya kolonileri 1901 yılında tek bir federasyon çatısı altında birleştirildi.[112] "Dominyon statüsü" terimi 1907 Sömürgecilik Konferansı'nda resmi olarak kullanılmaya başlandı.[113]

19. yüzyılın son yıllarında İrlanda'nın idari bağımsızlığı için siyasi kampanyalar yapıldı. İrlanda, Büyük Britanya Birleşik Krallığı'yla 1798 İrlanda Ayaklanması'ndan sonra 1800 Birleşme Yasaları ile birleştirilmiş ve 1845 ile 1852 yılları arasında büyük bir kıtlık yaşamıştı. Britanya başbakanı William Gladstone, İrlanda'nın Kanada gibi imparatorluk içerisinde bir dominyon statüsü alacağını ummakta ve İrlanda'nın idari bağımsızlığına destek vermekteydi; ama 1886 yılında parlamentoya sunduğu idari bağımsızlığı öngören yasa tasarısı reddedildi. Yasa tasarısı İrlanda'ya Birleşik Krallık içerisinde Kanada'daki eyaletlerin kendi federasyonları içerisinde sahip olduklarından daha az özerklik sağlamayı öngörmüş olmasına[114] rağmen çok sayıda parlamenter kısmen bağımsız olan bir İrlanda'nın Büyük Britanya'ya bir güvenlik tehdidi oluşturmasından veya imparatorluğun parçalanma sürecini başlatmasından korkmaktaydı.[115] İkinci bir idari bağımsızlık yasa tasarısı da benzer sebeplerden dolayı reddedildi.[115] Üçüncü bir yasa tasarısı parlamento tarafından 1914 yılında kabul edildi; ama İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ve bunun ardından 1916 yılında Paskalya Ayaklanması'nın çıkması nedeniyle uygulamaya konulmadı.[116]

Dünya savaşları (1914-1945)

20. yüzyıla girilmesiyle Britanya'da "muhteşem yalnızlık" politikasını sürdürerek imparatorluğun tamamının korunamayacağına dair korkular büyümeye başladı.[117] Almanya askeri ve endüstriyel bir güç olarak giderek yükselmekte ve muhtemel bir savaşta Britanya'nın en olası düşmanı olarak görülmekteydi. Pasifik'te uzanan topraklara sahip olunmasını[118] ve Britanya adalarının Alman Donanması'nın tehdidi altında bulunmasını göz önünde bulunduran Britanya, 1902 yılında Japonya ile bir ittifak kurdu. Bunu eski düşmanları Fransa (1904) ve Rusya (1907) takip etti.[119]

Birinci Dünya Savaşı

Fromelles Muharebesi sırasında saldırı emrini bekleyen Avustralya 5. Tümen askerleri (19 Temmuz 1916).

Britanya'nın Almanya'yla bir savaşa ilişkin korkuları 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla gerçeğe dönüştü. Britanya'nın Almanya ve müttefiklerine karşı savaş ilan etmesi, ölçülemeyecek değerde askeri, mali ve malzeme alanında destek sağlayan koloni ve dominyonları da kapsamaktaydı. Dominyonların ordularında bulunan 2.5 milyon askerin savaşa katılmasının yanı sıra kraliyet kolonilerinden de binlerce gönüllü savaşta yer aldı.[120] Almanya'nın Afrika'daki denizaşırı kolonilerinin çoğu kısa süre içinde işgal edildi, Pasifik'teyse Avustralya ve Yeni Zelanda Alman Yeni Ginesi ve Samoa'yı işgal etti. Osmanlı İmparatorluğu'na karşı 1915 yılında Çanakkale Savaşı'nda Avustralya, Newfoundland ve Yeni Zelanda'dan gelen birliklerin katkıları bu bölgelerdeki ulusal bilinç üzerinde önemli bir etki yarattı ve Avustralya'yla Yeni Zelanda'nın kolonilikten bağımsızlığa geçiş süreçlerinde önemli bir dönüm noktası oluşturdu. Bu iki ülkede bu olay halen Anzac Günü adı verilen özel bir günde anılmaktadır. Kanadalılar ise Vimy Ridge Muharebesi'ne benzer bir bakış açısıyla yaklaşmaktadırlar.[121] Dominyonların savaşa olan önemli katkısı 1917 yılında Britanya başbakanı David Lloyd George'un dominyon başbakanlarını 1917 yılında emperyal politikaları düzenlemek için toplanan Emperyal Savaş Kabinesi'ne çağırmasıyla hükümet tarafından da onaylanmış oldu.[122]

1919 yılında imzalanan Versailles Antlaşması'yla imparatorluk eklenen 4,700,000 kilometrekarelik toprak ve 13 milyonluk nüfus ile en geniş sınırlarına ulaşmış oldu.[123] Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu'nun kolonileri İtilaf Devletleri arasında Milletler Cemiyeti mandaları olarak paylaştırıldı. Britanya Filistin, Ürdün, Irak, Kamerun'un bazı bölgeleri, Togo ve Tanganyika'yı aldı. Dominyonlara da kendi mandaları verildi: Güney Afrika Birliği Güney Batı Afrika'yı (günümüzde Namibya), Avustralya Alman Yeni Ginesi'ni ve Yeni Zelanda Batı Samoa'yı aldı. Nauru ise Britanya ve Pasifik'teki iki dominyonun ortak mandası yapıldı.[124]

Savaşlar arasındaki dönem ve İrlanda Bağımsızlık Savaşı

Savaşın getirdiği değişen dünya düzeni, özellikle ABD ve Japonya'nın denizde güçlenmesi ve Hindistan ile İrlanda'da bağımsızlık hareketlerinin yükselmesi Britanya'nın emperyal politikalarında önemli değişikliklere yol açtı.[125] ABD ile Japonya arasında seçim yapmak zorunda olan Britanya, Japonya ile olan ittifakını yenilememeyi tercih etti ve Britanya'nın ABD ile denizcilik alanında eşit olmayı kabul ettiği Washington Denizcilik Antlaşması'nı imzaladı.[126] Bu karar, Japonya ve Almanya'da Büyük Buhran'ın da etkisiyle militarist hükümetlerin iktidarı ele geçirmesi ve imparatorluğun bu iki ülkeden gelecek saldırıları dayanamayacağı yönündeki korkular nedeniyle[127] 1930'larda Britanya'da büyük tartışmaların konusu oldu.[128] Britanya'da imparatorluğun güvenliği önemli bir endişe konusu olsa da imparatorluk bunun yanı sıra Britanya'nın ekonomisi için varlığı zorunlu olan bir konumdaydı.[129]

1919 yılında İrlanda'nın idari bağımsızlığını kazanması sürecinin yürümemesinden kaynaklanan hayal kırıklığı sonucunda 1918 yılındaki genel seçimlerde parlamentoda İrlanda'ya ayrılan koltukların çoğunu kazanmış olan ayrılıkçı Sinn Féin partisinin üyeleri, Dublin'de İrlanda'nın bağımsızlığının ilan edildiği bir İrlanda Meclisi kurdu. Bununla eşzamanlı olarak İrlanda Cumhuriyet Ordusu Britanya yönetimine karşı bir gerilla savaşı başlattı.[130] İngiliz-İrlanda Savaşı 1921 yılında savaşın her iki taraf için de çıkmaza girmesiyle sona erdi ve İngiliz-İrlanda Antlaşması'nın imzalanmasıyla fiili olarak içte bağımsız; ama anayasal olarak Britanya Kraliyeti'yle bağlantılı olan, Britanya İmparatorluğu içerisinde bir dominyon statüsünde olan Serbest İrlanda Devleti kuruldu.[131] İrlanda'nın 32 kontluğunun altısından oluşan ve 1920 İrlanda Hükümeti Yasası'yla ayrı bir bölge olarak kurulan Kuzey İrlanda ise, antlaşmadan hemen sonra Birleşik Krallık içerisindeki mevcut konumunu korumayı seçti.[132]

Kral V. George, Britanya ve dominyon başbakanlarıyla birlikte 1926 Emperyal Konferansı'nda

Benzer bir mücadele 1919 Hindistan Hükümeti Yasası bağımsızlık isteklerini tatmin etmeyince Hindistan'da da başladı.[133] Ghadar Komplosu'nun ardından ortaya çıkan komünist ve dış güçlerin planlarına ilişkin endişeler savaş sırasındaki sınırlamaların süresini süresiz bir şekilde uzatan Rowlatt Yasası'nın geçmesiyle sonuçlandı. Bunun üzerine Pencap başta olmak üzere bölgede gerginlik baş gösterdi,[134] Pencap'ta alınan baskıcı önlemler Amritsar Katliamı'na yol açtı. Britanya'da halkın olayın etiği üzerindeki görüşü olayın Hindistan'ı anarşiden koruduğunu düşünenlerle olaya sert tepki gösterenler arasında bölündü.[134] Bunun ardından yapılan bir iş birliği durdurma hareketi Chauri Chaura olayı nedeniyle Mart 1922'de iptal edildi; ama huzursuzluk bunu takip eden 25 yıl boyunca devam etti.[135] Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında Britanya protektorası ilan edilmiş olan Mısır'a 1922 yılında resmi olarak bağımsızlık verilse de 1954 yılına kadar Britanya'ya siyasi olarak bağımlı bir devlet olmaya devam etti. Britanya birlikleri 1936 yılında birliklerin ülkeden Süveyş Kanalı bölgesi dışında çekilmesini sağlayan 1926 Britanya-Mısır Antlaşması'na kadar ülkede kaldı.[136] Bunun karşılığında Mısır'a Milletler Cemiyeti'ne girmesi için yardım edildi.[137] 1920 yılından itibaren Britanya mandası olan Irak da 1932 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra Milletler Cemiyeti'ne girdi.[138]

Dominyonların kendi dış politikalarını uygulama hakları 1923 Emperyal Konferansı'nda kabul edildi.[139] Bir önceki yıl yaşanan Çanakkale Krizi'nde Britanya'nın askeri yardım talebi Kanada ve Güney Afrika tarafından reddedilmiş, Kanada 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması'na tabi olmayı kabul etmemişti.[140][141] İrlanda ve Güney Afrika'nın baskıları üzerine 1926 Emperyal Konferansı dominyonları "Britanya Millletler Topluluğu" içerisinde, "Britanya İmparatorluğu sınırları dahilinde bulunan, birbirleriyle eşit statüye sahip, hiçbirinin diğerinden daha üstün olmadığı özerk topluluklar" olarak tanımlayan Balfour Bildirisi'ni yayınladı.[142] Bu bildirinin yasal temelleri 1931 yılında kabul edilen Westminster Yasası'yla sağlandı.[113] Böylece Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika Birliği, Serbest İrlanda Devleti ve Newfoundland parlamentoları Britanya'nın yasal denetiminden çıkmış, Britanya'nın yasalarını geçersiz kılma hakkı kazanmış oldu; bu nedenle Britanya bu kuruluşlardan izin almadan bu bölgeleri kapsayacak yasalar geçirememeye başladı.[143] Büyük Buhran sırasında ekonomik sıkıntılar yaşayan Newfoundland 1922 yılında koloni statüsüne geri döndü.[144] İrlanda ise 1937 yılında yeni bir anayasanın kabul edilmesiyle Britanya denetiminden daha da uzaklaştırdı, yeni anayasayla İrlanda "cumhuriyet" olarak adlandırılmasa da bir cumhuriyet olmuş oldu.[145]

İkinci Dünya Savaşı

Sekizinci Ordu imparatorluğun çeşitli bölgelerinden toplanan birliklerden oluşmaktaydı ve Doğu Çölü ile İtalya'da mücadele etti.

Britanya'nın 1939 yılının eylül ayında Nazi Almanyası'na savaş ilan etmesi kraliyet kolonileri ve Hindistan'ı kapsasa da dominyonları otomatikman savaşa sokmadı. Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve Güney Afrika kısa süre içerisinde savaş ilan etti; ama Serbest İrlanda Devleti savaş boyunca tarafsız kalmayı tercih etti.[146] 1940 yılında Almanya'nın Fransa'yı işgal etmesinin ardından 1941 yılında Sovyetler Birliği savaşa girene dek Birleşik Krallık Nazi Almanyası'na karşı tek başına kaldı. Winston Churcill ABD'nin askeri yardımı için ABD başkanı Franklin D. Roosevelt'i ikna etmek üzere başarılı lobicilik çalışmaları yürüttü; ama Roosevelt henüz Kongre'den ülkenin savaşa sokulmasını istemeye hazır değildi.[147] Ağustos 1941'de Roosevelt ve Churcill tüm halkların kendi yönetim biçimlerini seçmeye hakları olduğunu belirten Atlantik Bildirisi'ni imzaladı. Bu ifade Almanya tarafından işgal edilmiş olan Avrupa ülkelerini mi, yoksa Avrupa ülkeleri tarafından sömürgeleştirilen bölgeleri mi kast ettiği net olmadığından daha sonraları Britanya, ABD ve milliyetçi hareketler tarafından farklı biçimlerde yorumlandı.[148][149]

Aralık 1941'de Japonya Britanya'ya bağlı Malaya'ya, Pearl Harbor'daki Amerikan deniz üssüne ve Hong Kong'a birbirinin hemen ardından gerçekleşen saldırılarda bulundu. Bunun sonucu olarak ABD'nin savaşa girmesini Churcill Britanya'nın zaferinin artık kaçınılmaz olduğu ve imparatorluğun geleceğinin güvence altına alındığı şeklinde yorumladı;[150] ama Britanya'nın Japonya'ya karşı muharebelerde kısa sürede teslim olması emperyal bir güç olarak itibarını geri döndürülemez biçimde zedeledi.[151][152] Bunlardan en zarar verici olanı geçmişte ele geçirilemez bir kale ve doğunun Cebelitarık'ı olarak nitelenmiş olan Singapur'un düşmesiydi.[153] Britanya'nın tüm imparatorluğu koruyamayacağının fark edilmesi, Japon tehdidi altında olan Avustralya ve Yeni Zelanda'yı ABD'yle yakınlaştırmaya zorladı; bu yakınlaşma savaştan sonra, 1951'de imzalanan ANZUS Paktı'yla sonuçlandı.[148]

Dekolonizasyon ve gerileme (1945-1997)

Britanya ve imparatorluk İkinci Dünya Savaşı'ndan galip çıksa da savaşın verdiği zararlar hem Britanya'da, hem de imparatorluğa bağlı diğer bölgelerde büyüktü. Yüzyıllarca dünya üzerinde hakimiyet süren Avrupa'nın önemli bölümü harabeye dönmüştü ve küresel gücün kaymış olduğu ABD ve Sovyetler Birliği'nin ordularına ev sahipliği yapmaktaydı.[154] Britanya iflastan 1946 yılında ABD'den aldığı 3.5 milyar dolarlık borç ile kurtuldu.[155] Bu borcun geri ödenmesi 2006 yılında tamamlandı.[156]

Aynı dönemde Avrupa ülkelerinin kolonilerinde sömürgecilik karşıtlığı yükselişe geçti. Durum Soğuk Savaş sırasında ABD ile Sovyetler Birliği'nin gittikçe artan rekabeti ile daha da zorlaştı. Prensipte her iki ülke de Avrupa ülkelerinin sömürgeciliğine karşı olsa da pratikte ABD'nin anti-komünizmi anti-emperyalizmine baskın çıktı ve böylece komünistlerin genişlemesini kontrol altında tuttuğu bölgelerde imparatorluğun devamlılığını desteklemeye başladı.[157]

"Değişim rüzgarı" Britanya İmparatorluğu'nun günlerinin sayılı olduğu anlamına geliyordu. Britanya komünist olmayan, istikrarlı hükümetler oluşturulduğu sürece kolonilerinden barışçıl biçimde geri çekilmeye yönelik bir politika uygulamaya başladı. Bu, imparatorluklarını korumak için maliyetli, ama başarısız savaşlara giren Fransa ve Portekiz gibi[158] diğer Avrupa ülkelerinin politikalarının tersiydi. 1945 ile 1965 yılları arasında Birleşik Krallık dışında Britanya yönetimi altında bulunan nüfus 700 milyondan beş milyona düştü, bu nüfusun üç milyonu da Hong Kong'da bulunmaktaydı.[159]

İlk geri çekilme süreci

1947 yılında Britanya Hindistanı'nın bölünmesi sonucu en az 250 bin kişi öldü, 14.5 milyon kişi evlerini kaybetti.

1945 Birleşik Krallık genel seçimlerinden Clement Attlee başkanlığındaki dekolonizasyon yanlısı İşçi Partisi galip çıktı ve imparatorluğun en önemli sorunu olan Hindistan'ın bağımsızlığı sorununu halletmek üzere işe koyuldu.[160] Hindistan'daki iki bağımsızlık hareketi olan Hindistan Ulusal Kongresi ve Müslüman Birliği onyıllardır bağımsızlık için kampanya yürütse de bağımsızlığın nasıl uygulanması gerektiği konusunda fikir ayrılıkları vardı. Kongre birleşik ve seküler bir Hindistan devletini savunurken Hindu çoğunluğun egemenliğinden korkan Müslüman Birliği Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgeler için ayrı bir İslam devleti talep etmekteydi. Halkta gittikçe artan huzursuzluk ile 1946 yılındaki Hindistan Kraliyet Donanması isyanı Attlee'nin 1948 yılından önce bağımsızlık sözü vermesine yol açtı. İç savaş olasılığıyla birlikte durumun aciliyeti ortaya çıkınca yeni atanan (ve son) genel vali Lord Mountbatten tarihi 15 Ağustos 1947'ye çekti.[161] Hindistan'ın Hindu ve Müslüman bölgelerine bölünmesi için Britanya tarafından çizilen sınırlar milyonlarca kişilik azınlıkları yeni oluşturulan Hindistan ve Pakistan devletleri sınırları içerisinde bıraktı.[162] Bunu müteakiben milyonlarca Müslüman Hindistan'dan Pakistan'a, Hindularsa Pakistan'dan Hindistan'a geçti; iki toplum arasındaki çatışmalar binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Seylan ve Britanya Hindistanı'nın bir parçası olarak yönetilen Burma 1948'de bağımsızlıklarını kazandı. Hindistan, Pakistan ve Seylan İngiliz Milletler Topluluğu'nun üyeleri oldu; ama Burma katılmamayı tercih etti.[163]

Arap bir çoğunlukla Yahudi bir azınlığın bulunduğu Britanya Filistin Mandası da Hindistan'la benzer bir sorun oluşturuyordu.[164] Holokost sonrasında Filistin'e yerleşmek isteyen çok sayıdaki Yahudi göçmenin varlığı durumu daha da zorlaştırıyordu. Sorunun çözülmezliğinden, Yahudi milislerin saldırılarından ve askeri gücünü barındırmanın gittikçe artan maliyetinden bıkan Britanya, 1947 yılında ertesi yıl çekileceğini ve sorunu çözmesi üzere Birleşmiş Milletler'e bırakacağını açıkladı.[165] Genel Kurul Filistin'de bir Yahudi ve bir Arap devleti kurulmasını öneren bir paylaşım planını oylayarak kabul etti.

İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya'nın mağlup edilmesinin ardından Malaya'daki Japonlara karşı kurulmuş olan direniş hareketleri mücadelelerini koloniyi önemli bir kauçuk ve kalay kaynağı olarak gören ve hemen geri almak isteyen Britanya'ya kaydırdı.[166] Gerillaların büyük bölümünün Çinli-Malayalı komünistler olması ve isyanın bastırılmasıyla birlikte bağımsızlığın verileceğinin anlaşılmasıyla birlikte Müslüman çoğunluk isyanın bastırılmasını desteklemeye başladı.[166] Malaya Krizi 1948 yılından 1960 yılına kadar sürdü; ama 1957'de Britanya Malaya Federasyonu'na İngiliz Milletler Topluluğu dahilinde bağımsızlık verilmesine hazır olunduğuna karar verdi. 1963 yılında federasyonun on bir eyaleti ile Singapur, Saravak ve Kuzey Borneo Malezya'yı oluşturmak üzere birleşti; ama 1965 yılında Çinli ve Malay topluluklar arasındaki gerginlikler sonucunda Çinlilerin ağırlıkta olduğu Singapur birlikten atıldı.[167] 1888 yılından beridir Britanya'nın bir protektorası olan Brunei birliğe girmeyi kabul etmedi[168] ve 1984 yılındaki bağımsızlığına kadar statüsünü korudu.

Süveyş Krizi ve sonrası

Britanya başbakanı Anthony Eden'ın Süveyş Krizi sırasında Mısır'ı işgal etme yönünde aldığı karar siyasi kariyerini bitirdi ve Britanya'nın emperyal bir güç olarak zayıflığını ortaya koydu.

1951 yılında Muhafazakar Parti Winston Churchill liderliğinde Britanya'da iktidara geri döndü. Churchill ve Muhafazakarlar Britanya'nın küresel bir güç oluşunun imparatorluğun devamına bağlı olduğunu düşünüyordu, Süveyş Kanalı'ysa Hindistan'ın kaybına karşın Britanya'nın Orta Doğu'daki rakipsiz pozisyonunu korumasını sağlayan bir üs olarak görülüyordu. Buna rağmen Churchill Mısır'ın Cemal Abdülnasır önderliğindeki 1952 yılında iktidara gelen devrimci hükümetini yok sayamazdı, bunun sonucu olarak ertesi yıl Britanya'nın birliklerinin Süveyş Kanalı'ndan çekilmesi ve Sudan'a 1955 yılında self determinasyon hakkının verilmesi üzerinde anlaşmaya varıldı.[169] Sudan'a 1 Ocak 1956 tarihinde bağımsızlığı verildi.

1956 yılının temmuz ayında Nasır tek taraflı olarak Süveyş Kanalı'nı millileştirdi. Churchill'den sonra başbakanlık koltuğuna oturan Anthony Eden'ın buna tepkisi Fransa ile gizlice iş birliği yapıp İsrail'in Mısır'a saldırmasını sağlamak, böylece kanalın kontrolünü yeniden ele geçirmek için bir askeri müdahaleye bahane yaratmak oldu.[170] Eden'ın bu kararı alırken ABD'ye danışmaması Amerikan başkanı Dwight Eisenhower'ı öfkelendirdi ve ABD işgale destek vermeyi kabul etmedi.[171] Eisenhower'ın endişe ettiği bir diğer konuysa Mısır'ın yanında yer alarak askeri müdahaleyle tehdit eden Sovyetler Birliği'yle daha büyük bir savaşa yol açması tehlikesiydi. Eisenhower ABD'nin İngiliz sterlini rezervlerini satarak Britanya'nın para biriminin çöküşünü başlatmayla tehdit ederek ekonomik baskı uyguladı.[172] Operasyon askeri açıdan hedefine ulaşsa da BM müdahalesi ve ABD'nin baskısı Britanya'nın güçlerini utandırıcı olarak görülen bir şekilde geri çekmesine yol açtı, Eden istifa etti.[173][174]

Süveyş Krizi Britanya'nın tabi olduğu sınırlamaları tüm dünyaya açık bir şekilde gösterdi ve ABD'nin tam desteği olmasa bile kabulü olmadan hareket edemeyeceğini göstererek Britanya'nın dünya çapındaki gücünün gerilediğini kanıtladı.[175][176][177] Süveyş'te yaşanan olaylar Britanyalıların ulusal gururunu zedeledi; bir parlamenter olayı "Britanya'nın Waterloo'su" olarak nitelerken[178] bir diğeriyse ülkenin "Amerika'nın bir uydusu" haline geldiğini öne sürdü.[179] Margaret Thatcher, daha sonra Britanya'nın siyasi düzenine zarar verdiğine ve 1982 yılında Falkland Adaları'nın Arjantin'den başarılı biçimde geri alınmasına kadar etkisinin geçmediğine inandığı zihniyeti "Süveyş sendromu" olarak tanımladı.[180]

Süveyş Krizi Britanya'nın Orta Doğu'daki gücünü zayıflatsa da tamamen yok etmedi.[181] Britanya Umman (1957), Ürdün (1958) ve Kuveyt'e (1961) müdahale ederek güçlerini bölgeye konuşlandırdı; ama bu kez müdahaleler yeni başbakan Harold Macmillan'ın ABD'ye dış politikada bağlı kalınması politikası doğrultusunda[178] ABD'den izin alınarak gerçekleşebildi.[182] Aden'den 1967'de, Bahreyn'den 1971'de çekilen Britanya, böylece bölgedeki askeri varlığını on yıl daha korumuş oldu.[183]

Değişim rüzgarı

Macmillan 1960 yılının şubat ayında Güney Afrika'da bulunan Cape Town'da kıtada değişim rüzgarı estiğini belirten bir konuşma yaptı.[184] Macmillan Fransa'nın Cezayir'de yaptığının aksine savaşa girmekten kaçınmak gerektiğini düşünüyordu, bu doğrultuda başbakanlığı döneminde dekolonizasyon süreci hızlandı.[185] 1950'lerde üç koloniye bağımsızlık verilirken (Sudan, Altın Kıyısı ve Malaya) bu sayı 1960'larda neredeyse on katına çıktı.[186]

Afrika'da Britanya'nın dekolonizasyonu. 1960'ların sonlarına kadar Rodezya (günümüzdeki Zimbabve) ve Güney Afrika mandası olan Güney Batı Afrika (günümüzdeki Namibya) dışındaki tüm koloniler bağımsızlıklarını kazanmıştı.

Güney Rodezya dışında Britanya'nın Afrika'daki kalan tüm kolonilerine 1968 yılına kadar bağımsızlık verildi. Britanya'nın kıtanın güney ve doğu bölgelerinden çekilmesi barışçıl bir süreç içerisinde gerçekleşmedi. Kenya'nın bağımsızlığı sekiz yıllık Mau Mau İsyanı'nın ardından gerçekleşti. Rodezya'da beyaz Avrupalı yerleşimciler ile yerliler arasında yaşanan gerginlikler başbakan Ian Smith'in 1965 yılında tek taraflı olarak Rodezya'nın Britanya İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını ilan etmesine yol açtı.[187] Ülkedeki siyahlarla beyazlar 1979'daki Lancaster House Anlaşması'na kadar iç savaş halinde kaldı. Bu anlaşma kapsamında Britanya'nın denetimi altında seçimler gerçekleştirilene kadar koloni yönetimi geri getirildi. Seçimler ertesi yıl yapıldı ve bağımsızlığını kazanan Zimbabve devletinin başbakanlığına Robert Mugabe seçildi.[188]

Akdeniz'de, Kıbrıslı Rum EOKA örgütü tarafından yürütülen bir gerilla savaşı 1960 yılında Kıbrıs'ın bağımsızlığıyla sonuçlandı, Birleşik Krallık adadaki Ağrotur ve Dikelya askeri üslerinde egemenliğini sürdürdü. Malta ve Gozo adaları için 1955 yılında Britanya'yla entegrasyon önerisi yapılmış olsa da 1964 yılında barışçıl yollarla bağımsızlıkları verildi.[189]

Britanya'nın Batı Hint Adaları'ndaki topraklarının çoğu; 1958 yılında bölgedeki Britanya kolonilerini tek bir yönetim altında toplamak için kurulmuş olan Batı Hint Adaları Federasyonu'nun, en büyük üyeleri olan Jamaika ve Trinidad'ın 1961 ve 1962 yıllarında federasyondan ayrılması sonucu çökmesi üzerine bağımsızlığını kazandı.[190] Barbados 1966 yılında bağımsız oldu ve onu 1970 ve 80'lerde doğu Karayip adalarının geri kalanı takip etti;[190] ama Anguilla ile Turks ve Caicos Adaları Britanya yönetimine geri dönmeyi tercih etti.[191] Britanya Virgin Adaları,[192] Cayman Adaları ve Montserrat da Britanya ile olan bağlarını korumayı seçti.[193] Guyana bağımsızlığını 1966 yılında kazandı. Britanya'nın Amerika anakarasında kalan son kolonisi olan Britanya Hondurası 1964 yılında kendi kendini yönetme hakkını elde etti, 1973'te Belize olarak yeniden adlandırıldı ve 1981'de tam bağımsızlığını kazandı. Guatemala'nın Belize üzerinde hak iddia etmesinden kaynaklanan sorun ise çözümsüz bırakıldı.[194]

Britanya'nın Pasifik'teki topraklarıysa bağımsızlıklarını 1970 (Fiji) ile 1980 (Vanuatu) yılları arasında elde etti. Fransa'yla bir kondominiyum olarak ortak yönetilen Vanuatu'nun bağımsızlığı İngilizce ve Fransızca konuşan topluluklar arasındaki siyasi çatışma yüzünden gecikmeli olarak gerçekleşti.[195] Fiji, Tuvalu, Solomon Adaları ve Papua Yeni Gine "Commonwealth realm" olmayı tercih etti.

İmparatorluğun sonu

Rodezya (Zimbabwe) ve Yeni Hebridler'in (Vanuatu) 1980, Belize'nin 1981 yılında bağımsızlığını kazanması, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra başlamış olan dekolonizasyon sürecinin bir takım adalar (1955'te insan yaşamı barındırmayan bir kayalık olan Rockall'un ilhakı dahil)[196] ve üsler dışında büyük oranda tamamlanmış olduğu anlamına geliyordu. 1982 yılında Britanya'nın kalan denizaşırı topraklarını savunma kabiliyeti Arjantin'in İspanyol İmparatorluğu döneminden beridir üzerinde hak iddia ettiği Falkland Adaları'nı işgal etmesiyle sınandı.[197] Britanya'nın Falkland Savaşı sırasında adaları geri alma konusundaki başarısı çok sayıda araştırmacı tarafından Birleşik Krallık'ın bir dünya gücü olarak düşen itibarının tersine çevrilmesine katkıda bulunan bir faktör olarak görülmektedir.[198] Aynı yıl içerisinde Kanada hükümeti Britanya'yla olan son yasal bağını anayasasını Birleşik Krallık'tan bağımsız hale getirerek kopardı. Birleşik Krallık parlamentosu tarafından kabul edilen 1982 Kanada Yasası Kanada anayasasında yapılan değişiklikler için Britanya'nın onayının alınması zorunluluğunu kaldırdı.[199] Benzer yasalar 1986 yılında Avustralya ve Yeni Zelanda için de kabul edildi.[200]

Eylül 1982'de başbakan Margaret Thatcher Çin yönetimiyle Britanya'nın kalan en önemli ve en kalabalık denizaşırı bölgesi olan Hong Kong'un geleceğini tartışmak için Pekin'e gitti.[201] 1842 Nanking Antlaşması gereğince Hong Kong Adası "ebediyen" Britanya'ya verilmişti; ama koloninin büyük çoğunluğunu 1898 yılında 99 yıllığına (1997'ye kadar) kiralanan Yeni Bölgeler'den oluşmaktaydı.[202][203] Falkland Adaları'yla benzerlikler gören Thatcher ilk başlarda Hong Kong'u elde tutmak istedi ve Çin egemenliği altında Britanya yönetiminin devam etmesini önerdi; ama bu öneri Çin tarafından reddedildi.[204] 1984 yılında anlaşma sağlandı, Çin-Britanya Ortak Bildirisi gereğince Hong Kong en az elli yıl boyunca Çin Halk Cumhuriyeti'nin bir özel idari bölgesi olacaktı.[205] 1997 yılındaki devir teslim töreni Galler Prensi Charles da dahil olmak üzere[206] büyük bir kesim tarafından[207] imparatorluğun sonu kabul edildi.[199][208]

Mirası

Birleşik Krallık Britanya Adaları dışında 2002 yılında Britanya denizaşırı toprakları olarak yeniden adlandırılan toplam on dört bölgede egemenliğini korumaktadır.[209] Bir kısmı geçici askeri veya bilimsel personel dışında insan barındırmamakta, bir kısmıysa belirli ölçüde kendi kendini yönetip savunma ve dış ilişkiler alanında Britanya'ya bağlı kalmaktadır. Britanya hükümeti bağımsızlığın bir seçenek olduğu durumlarda bağımsızlık isteyen tüm denizaşırı topraklara bu süreçte yardım etme yönündeki isteğini ifade etmiştir.[210] Denizaşırı toprakların bazıları üzerindeki Britanya egemenliği bölgelere komşu olan ülkeler tarafından tartışma konusu yapılmıştır: İspanya Cebelitarık, Arjantin Falkland Adaları'yla Güney Georgia ve Güney Sandwich Adaları, Mauritius ve Seyşeller ise Britanya Hint Okyanusu Toprakları üzerinde hak iddia etmektedir.[211] Britanya Antarktika Toprakları Arjantin ve Şili'nin üzerinde hak iddia ettiği bölgelerle çakışsa da çoğu ülke bu iddiaların hiçbirini tanımamaktadır.[212]

On dört bölgeden oluşan Britanya Denizaşırı Toprakları

Çoğu eski Britanya kolonisi eşit üyelerden oluşan, politik olmayan ve katılımı gönüllülüğe bağlı İngiliz Milletler Topluluğu'nun üyesidir. Bu ülkelerden "Commonwealth realms" olarak adlandırılan on beşi Birleşik Krallık ile aynı devlet başkanına sahiptir.[213]

Onyıllar, bazı bölgelerde yüzyıllar süren Britanyalıların yönetimi ve göçü Britanya İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazanan ülkeler üzerinde iz bırakmıştır. İmparatorluk dünyanın çeşitli bölgelerinde İngilizcenin yaygınlaşmasını sağladı. Günümüzde İngilizce 400 milyona yakın insanın ana dilidir ve toplamda bir buçuk milyar kişi tarafından ana veya yabancı dil olarak konuşulmaktadır.[214] 20. yüzyılın ikinci yarısından beridir İngilizcenin yaygınlaşmasına kendisi de Britanya İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazanan ABD'nin kültürel etkisi de katkıda bulunmuştur. İngiliz parlamenter sistemi ve İngiliz hukuku pek çok eski koloni için bir esas oluşturmuştur.[215] Danışma Konseyi Adliye Komitesi halen Karayipler ve Pasifik'teki bazı eski kolonilerin en yüksek temyiz mahkemesidir. Askerler ve sivil yetkililerden önce giden ve dünya çapında faaliyet gösteren Protestan misyonerler Anglikanizmi tüm kıtalara yaymıştırlar. Kilislerde, demiryolu istasyonlarında ve hükümet binalarında görülebilen Britanya koloni mimarisi Britanya İmparatorluğu'nun parçası olmuş pek çok şehirde varlığını korumaktadır.[216] Britanya'da ortaya çıkan ve gerek bireysel, gerekse takım halinde oynanan sporlar (özellikle futbol, kriket, tenis ve golf) dünyaya yayıldı.[217] Britanya'nın ölçü sistemi olan imparatorluk birimleri çeşitli biçimlerde bazı ülkelerde kullanılmaya devam etmektedir. Trafiğin soldan akmasına ilişkin gelenek imparatorluğun eski topraklarının çoğunda korunmuştur.[218]

Britanya tarafından çizilen siyasi sınırlar daima homojen etnik veya dini yapılar sağlamadıklarından eski kolonilerde çatışmalara yol açtılar. Britanya İmparatorluğu büyük miktarda insan göçünden sorumludur. Milyonlarca kişi Britanya Adaları'nı bırakrarak ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda topraklarına yerleşti. Bu ülkelerde beyaz yerleşimci çoğunluk ile yerli azınlık arasında, Güney Afrika ve Zimbabve'deyse yerli çoğunlukla beyaz yerleşimci azınlık arasında gerginlikler yaşanmaktadır. İrlanda'ya Büyük Britanya'dan gelen yerleşimciler Kuzey İrlanda'daki milliyetçi topluluklarla Birleşik Krallık'la birleşmeyi savunan topluluklar arasındaki bölünmeyle izlerini bırakmışlardır. Britanya kolonileri büyük miktarda göç aldı ve verdi, çok sayıda Hintli Malezya ve Fiji gibi imparatorluğun diğer bölgelerine göç etti. Güney Çin'den gerçekleşen Çinli göçü Singapur'da Çinli bir çoğunluğun ve Karayiplerde Çinli azınlıkların oluşmasına yol açtı. Britanya'nın kendi demografisi de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kolonilerden gerçeklen göç ile değişti.[219]

Kaynakça

Dipnotlar

  1. ^ Maddison 2001, s. 98, 242.
  2. ^ Ferguson 2004, s. 15.
  3. ^ a b Ferguson 2004, s. 3.
  4. ^ Andrews 1985, s. 45.
  5. ^ Ferguson 2004, s. 4.
  6. ^ Canny, s. 35.
  7. ^ Thomas, s. 155–158
  8. ^ Ferguson 2004, s. 7.
  9. ^ Canny, s. 62.
  10. ^ Lloyd, s. 4–8.
  11. ^ Canny, s. 7.
  12. ^ Kenny, s. 5.
  13. ^ Taylor, s. 119,123.
  14. ^ Andrews, s. 187.
  15. ^ Andrews, s. 188.
  16. ^ Canny, s. 63.
  17. ^ Canny, s. 63–64.
  18. ^ Canny, s. 70.
  19. ^ Canny, s. 34.
  20. ^ James, s. 17.
  21. ^ Canny, s. 71.
  22. ^ Canny, s. 221.
  23. ^ Lloyd, s. 22–23.
  24. ^ Lloyd, s. 32.
  25. ^ Lloyd, s. 33, 43.
  26. ^ Lloyd, s. 15–20.
  27. ^ Andrews,s. 316, 324–326.
  28. ^ Andrews, s. 20–22.
  29. ^ James, s. 8.
  30. ^ Lloyd, s. 40.
  31. ^ Ferguson 2004, s. 72–73.
  32. ^ a b Buckner, s. 25.
  33. ^ Lloyd, s. 37.
  34. ^ Ferguson 2004, s. 62.
  35. ^ Canny, s. 228.
  36. ^ Marshall, s. 440–64.
  37. ^ Magnusson, s. 531.
  38. ^ Macaulay, s. 509.
  39. ^ Lloyd, s. 13.
  40. ^ a b Ferguson 2004, s. 19.
  41. ^ Canny, s. 441.
  42. ^ Pagden, s. 90.
  43. ^ a b Shennan, s. 11–17.
  44. ^ James, s. 58.
  45. ^ Bandyopādhyāẏa, s. 49–52
  46. ^ a b Pagden, s. 91.
  47. ^ Canny, s. 93.
  48. ^ Smith, s. 17.
  49. ^ Brown, s. 5.
  50. ^ Ferguson 2004, s. 84.
  51. ^ Canny, s. 92.
  52. ^ James, s. 120.
  53. ^ James, s. 119.
  54. ^ Marshall, s. 585.
  55. ^ Latimer, s. 8, 30–34, 389–92.
  56. ^ Zolberg, s. 496.
  57. ^ Games, s. 46–48.
  58. ^ Kelley & Trebilcock, s. 43.
  59. ^ Smith, s. 28.
  60. ^ Smith, s. 20.
  61. ^ Smith, s. 20–21.
  62. ^ Mulligan & Hill, s. 20–23.
  63. ^ Peters, s. 5–23.
  64. ^ James, s. 142.
  65. ^ Brittain and the Dominions, s. 159.
  66. ^ a b Cervero, Robert B. (1998). The Transit Metropolis: A Global Inquiry. Chicago: Island Press. s. 320. ISBN 1-55963-591-6. 
  67. ^ Fieldhouse, s. 145–149
  68. ^ Statesmen's Year Book 1889
  69. ^ Smith, s. 45.
  70. ^ Şablon:Cite web 2
  71. ^ Porter, s. 579.
  72. ^ Mein Smith, s. 49.
  73. ^ James, s. 152.
  74. ^ Lloyd, s. 115–118.
  75. ^ a b c d James, s. 165. Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "refjames182" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: Kaynak gösterme)
  76. ^ Porter, s. 14.
  77. ^ Hinks, s. 129.
  78. ^ Hyam, s. 1.
  79. ^ Smith, s. 71.
  80. ^ Parsons, s. 3.
  81. ^ a b Porter, s. 401.
  82. ^ Porter, s. 332.
  83. ^ Lee 1994, s. 254–257.
  84. ^ Porter, s. 8.
  85. ^ Marshall, s. 156–57.
  86. ^ Dalziel, s. 88–91.
  87. ^ Martin, s. 146–148.
  88. ^ Janin, s. 28.
  89. ^ Parsons, s. 44–46.
  90. ^ Smith, s. 50–57.
  91. ^ Marshall, s. 133–34.
  92. ^ Hopkirk, s. 1–12.
  93. ^ James, s. 181.
  94. ^ Royle, önsöz.
  95. ^ Williams, Beryl J. (1966). "The Strategic Background to the Anglo-Russian Entente of August 1907". The Historical Journal. 9 (03): 360–373. doi:10.1017/S0018246X00026698. JSTOR 2637986. 
  96. ^ Hodge, s. 47.
  97. ^ Smith, s. 85.
  98. ^ Smith, s. 85–86.
  99. ^ Lloyd, s. 168, 186, 243.
  100. ^ Lloyd, s. 255.
  101. ^ Tilby, s. 256.
  102. ^ Ferguson 2004, s. 230–33.
  103. ^ James, s. 274.
  104. ^ Şablon:Cite web 2
  105. ^ Herbst, s. 71–72.
  106. ^ Vandervort, s. 169–183.
  107. ^ James, s. 298.
  108. ^ Lloyd, s. 215.
  109. ^ Brown, s. 7.
  110. ^ Smith, s. 28–29.
  111. ^ Porter, s. 187
  112. ^ Smith, s. 30.
  113. ^ a b Rhodes, Wanna & Weller, s. 5–15.
  114. ^ Lloyd, s. 213
  115. ^ a b James, s. 315.
  116. ^ Smith, s. 92.
  117. ^ O'Brien, s. 1.
  118. ^ Brown, s. 667.
  119. ^ Lloyd, s. 275.
  120. ^ Marshall, s. 78–79.
  121. ^ Lloyd, s. 277.
  122. ^ Lloyd, s. 278.
  123. ^ Ferguson 2004, s. 315.
  124. ^ Fox, s. 23–29, 35, 60.
  125. ^ Goldstein, s. 4.
  126. ^ Louis, s. 302.
  127. ^ Louis, s. 303.
  128. ^ Louis, s. 294.
  129. ^ Lee 1996, s. 305.
  130. ^ Brown, s. 143.
  131. ^ Smith, s. 95.
  132. ^ Magee, s. 108.
  133. ^ Ferguson 2004, s. 330.
  134. ^ a b James, s. 416.
  135. ^ Low, D.A. (Şubat 1966). "The Government of India and the First Non-Cooperation Movement-—1920–1922". The Journal of Asian Studies. 25 (2): 241–259. doi:10.2307/2051326. 
  136. ^ Smith, s. 104.
  137. ^ Brown, s. 292.
  138. ^ Smith, s. 101.
  139. ^ McIntyre, s. 187.
  140. ^ Brown, s. 68.
  141. ^ McIntyre, s. 186.
  142. ^ Brown, s. 69.
  143. ^ Turpin & Tomkins, s. 48.
  144. ^ Lloyd, s. 300.
  145. ^ Kenny, s. 21.
  146. ^ Lloyd, s. 313–14.
  147. ^ Gilbert, s. 234.
  148. ^ a b Lloyd, s. 316.
  149. ^ James, s. 513.
  150. ^ Gilbert, s. 244.
  151. ^ Louis, s. 337.
  152. ^ Brown, s. 319.
  153. ^ James, s. 460.
  154. ^ Abernethy, s. 146.
  155. ^ Brown, s. 331.
  156. ^ "What's a little debt between friends?". BBC. 10 Mayıs 2006. Erişim tarihi: 20 Kasım 2008. 
  157. ^ Levine, s. 193.
  158. ^ Abernethy, s. 148.
  159. ^ Brown, s. 330.
  160. ^ Lloyd, s. 322.
  161. ^ Smith, s. 67.
  162. ^ Lloyd, s. 325.
  163. ^ McIntyre, s. 355–356.
  164. ^ Lloyd, s. 327.
  165. ^ Lloyd, s. 328.
  166. ^ a b Lloyd, s. 335.
  167. ^ Lloyd, s. 364.
  168. ^ Lloyd, s. 396.
  169. ^ Brown, s. 339–40.
  170. ^ James, s. 581.
  171. ^ Ferguson 2004, s. 355.
  172. ^ Ferguson 2004, s. 356.
  173. ^ Combs, s. 161–163.
  174. ^ "Suez Crisis: Key players". BBC. 21 Temmuz 2006. Erişim tarihi: 19 Ekim 2010. 
  175. ^ Brown, s. 342.
  176. ^ Smith, s. 105.
  177. ^ Burk, s. 602.
  178. ^ a b Brown, s. 343.
  179. ^ James, s. 585.
  180. ^ Thatcher.
  181. ^ Smith, s. 106.
  182. ^ James, s. 586.
  183. ^ Lloyd, s. 370–371.
  184. ^ James, s. 616.
  185. ^ Louis, s. 46.
  186. ^ Lloyd, s. 427–433.
  187. ^ James, s. 618.
  188. ^ James, s. 620–621.
  189. ^ Springhall, s. 100–102.
  190. ^ a b Knight & Palmer, s. 14–15.
  191. ^ Clegg, s. 128.
  192. ^ Lloyd, s. 428.
  193. ^ James, s. 622.
  194. ^ Lloyd, s. 401, 427–429.
  195. ^ Macdonald, s. 171–191.
  196. ^ "1955: Britain claims Rockall". BBC. 21 Eylül 1955. Erişim tarihi: 13 Aralık 2008. 
  197. ^ James, s. 624–625.
  198. ^ James, s. 629.
  199. ^ a b Brown, s. 594.
  200. ^ Brown, s. 689.
  201. ^ Brendon, s. 654.
  202. ^ Joseph, s. 355.
  203. ^ Rothermund, s. 100.
  204. ^ Brendon, s. 654–55.
  205. ^ Brendon, s. 656.
  206. ^ "Charles' diary lays thoughts bare". BBC. 22 Şubat 2006. Erişim tarihi: 13 Aralık 2008. 
  207. ^ Brendon, s. 660.
  208. ^ "BBC - History - Britain, the Commonwealth and the End of Empire". BBC. Erişim tarihi: 13 Aralık 2008. 
  209. ^ Avam Kamarası Dışişleri Komitesi Denizaşırı Topraklar Raporu, s. 145–147
  210. ^ Avam Kamarası Dışişleri Komitesi Denizaşırı Topraklar Raporu, s. 146, 153
  211. ^ "British Indian Ocean Territory". The World Factbook. CIA. Erişim tarihi: 13 Aralık 2008. 
  212. ^ Avam Kamarası Dışişleri Komitesi Denizaşırı Topraklar Raporu, s. 136
  213. ^ "Head of the Commonwealth". İngiliz Milletler Topluluğu Sekreterliği. Erişim tarihi: 9 Ekim 2010. 
  214. ^ Hogg, s. 424, 9. bölüm, English Worldwide (David Crystal): "approximately one in four of the worlds population are capable of communicating to a useful level in English."
  215. ^ Ferguson 2004, s. 307.
  216. ^ Marshall, s. 238–40.
  217. ^ Torkildsen, s. 347.
  218. ^ Parsons, s. 1.
  219. ^ Dalziel, s. 135.

Kaynaklar

Şablon:Link SM Şablon:Link SM Şablon:Link KM Şablon:Link KM Şablon:Link SM