Muhacirun: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
9. satır: 9. satır:
<small>Kur'an-ı Kerîm, Tevbe Suresi, 100. Ayet ([[Diyanet]] Meali)</small>
<small>Kur'an-ı Kerîm, Tevbe Suresi, 100. Ayet ([[Diyanet]] Meali)</small>


Müfessirlerin ortak görüşlerine göre, bu "''İslam'ı ilk önce kabul eden muhâcirler''" ( المهاجرون الأولون ''Muhacirun el-evvelun''), Peygamber Muhammed ile birlikte Mekke'den Medine'ye hicret edip 627 yılına kadarki tebliğ çalışmalarına katılanları sayarken, bazıları kıble yönünün [[Kudüs]]'ten Mekke'ye değiştirildiği 624 yılının Ocak ayına kadar henüz Müslüman olmuş olanlar saymaktadır. <ref> Muranyi (1973), s. 40-41 </ref>
Müfessirlerin ortak görüşlerine göre, bu "''İslam'ı ilk önce kabul eden muhâcirler''" ( المهاجرون الأولون ''muhacirun el-evvelun'') olarak, Peygamber Muhammed ile birlikte Mekke'den Medine'ye hicret edip 627 yılına kadarki tebliğ çalışmalarına katılanları sayarken, bazıları [[kıble]] yönünün [[Kudüs]]'ten Mekke'ye değiştirildiği 624 yılının Ocak ayından önce Müslüman olmuş olanları saymaktadır.<ref> Muranyi (1973), s. 40-41 </ref>


Ibn Hacer el-Askalani, İbn Abdulberr v.d. tarihçilerin eserlerinde yer alan sahabe menkıbelerinde, Mekke'nin ilk Müslümanları, putperest Mekkelilerin sosyal baskısından kaçarak Erkam ibn Ebu el-Erkam'ın evine sığınanlar olduğu ortaya konularak, bir Kur'an terimi olan ''es-sabikun'' ''السابقون '' olarak tanımlanmaktadır.<ref> Paret, ''a.a.O.'' Muranyi (1973), s. 32-40 </ref> Sahip oldukları düşük sosyal konumlarından dolayı, 'Sınıfların Kitabı" yazarı Muhammed İbn Sa'd (? - 845) onlara ''mustazaf'' مستضعفون demiştir. <ref> Watt (1953), S. 88 und 96 </ref>
Ibn Hacer el-Askalani, İbn Abdulberr ve diğer bazı tarihçiler, eserlerinde yer alan [[sahabe]] [[Menkıbe|menkıbelerinde]], Mekke'nin ilk Müslümanlarını, [[putperest]] Mekkelilerin [[sosyal baskı|sosyal baskısından]] kaçarak Erkam ibn Ebu Erkam'ın evine sığınanlar olarak tanımlayıp, onlar için bir Kur'an terimi olan ''es-sabikun'' ''السابقون '' terimini kullanmaktadır.<ref> Paret, ''a.a.O.'' Muranyi (1973), s. 32-40 </ref> Sahip oldukları düşük sosyal konumlarından dolayı, 'Sınıfların Kitabı" yazarı Muhammed İbn Sa'd (? - 845) onlara ''mustazaf مستضعفون ''demiştir. <ref> Watt (1953), S. 88 und 96 </ref>


Muhacirun'u Medine'de karşılayan Ensar ile Muhacir arasında genelde eşitlik ilkesi uygulandıysa da, Muhacir olarak daha az varlıklı olduklarından olsa gerek, [[Beni Nadir]] ve [[Beni Kuraiza]] kabilelerinin yenilgiye uğratılmasından sonra elde edilen ganimetler sadece "fakir Muhacirun" arasında paylaştırılmıştı (bkz. [[Haşr]] suresi, 8. ayet)<ref> Marco Schöller (2000), s. 34-35 </ref>
Muhacirun'u Medine'de karşılayan Ensar ile Muhacir arasında genelde eşitlik ilkesi uygulandıysa da, yurdunu terk edenler olarak daha az varlıklı olduklarından olsa gerek, [[Beni Nadir]] ve [[Beni Kuraiza]] kabilelerinin yenilgiye uğratılmasından sonra elde edilen ganimetler sadece "fakir Muhacirun" arasında paylaştırılmıştır (bkz. [[Haşr]] suresi, 8. ayet)<ref> Marco Schöller (2000), s. 34-35 </ref>
Die Verteilung der [[Dotation]]en unter dem zweiten Kalifen [[Umar ibn al-Chattab]] erfolgte „nach dem Vorrang im Islam und nicht nach der edlen Abkunft“, d. h.nach dem frühen oder späteren Bekenntnis zum Islam zur Zeit Mohammeds.<ref> Puin (1970), S. 94ff und 105-106 </ref>
İkinci [[halife]] [[Ömer]] altında ise, hibeler "kişinin soyu yerine, İslam'daki öncelik sırasına göre" paylaştırılırdı", yani Muhammed'in sağlığında ne kadar erken bir zamanda İslam'ı kabul ettiğine bağlı olarak.<ref> Puin (1970), S. 94ff und 105-106 </ref>


Eine weitere Gruppe von Auswanderern stellen diejenigen Muslime dar, die aus Mekka nach [[Abessinien]] ausgewandert sind und sich erst später der muslimischen Gemeinschaft in Medina angeschlossen haben.<ref> Watt (1953), S. 101ff; Muranyi (1973), S. 42-43 </ref>
Muhacirun'un diğer bir grubunu, Mekke'den önce [[Habeşistan]]'a sığınan ve ancak daha sonra Medine'deki Müslüman topluma katılanlar teşkil etmektedir..<ref> Watt (1953), S. 101ff; Muranyi (1973), s. 42-43 </ref>


Medine'ye hicret, Peygamber Muhammed'in sosyal düzeni kurması için gerekliydi. Bu bağlamda Hicret toplumsal ve siyasi bir gereklilik teşkil etmekteydi. Konunun önemi ile ilgili Kuran'da, Al-i Imran suresinde (195. ayet) şöyle denmektedir:
Auch die Mitglieder der arabischen Stämme, die sich Mohammed in Medina angeschlossen und somit die „Huldigung (zum Zwecke) der Auswanderung“ {{arF|بيعة الهجرة|d=baiʿatu ʾl-hiǧra }} vollzogen haben, verstand man schon zur Zeit Mohammeds als Auswanderer - im Gegensatz zu denjenigen Mitgliedern arabischer Stämme, die lediglich die „nomadische, beduinische Huldigung“ {{arF|البيعة العربية|d=al-baiʿatu ʾl-ʿarabiya}} geleistet haben.<ref> Watt in: ''The Encyclopaedia of Islam'', ''a.a.O'' </ref> Sie hatten keinen Anspruch darauf, Auswanderer genannt zu werden und kommen in den Schriften der [[Islamische Geschichtsschreibung|islamischen Geschichtsschreibung]] in diesem Sinne auch nicht vor. Der Bruch mit Medina nach geleisteter „Huldigung (zum Zwecke) der Auswanderung“ galt allerdings als „Abfall [[Ridda|(Irtidad)]] von der Auswanderung“. Die „beduinische Huldigung“ dagegen war mit einer Übersiedlung nach Medina nicht verbunden.<ref>M. J. Kister: ''Land Property and Jihād.'' In: Journal of the Economic and Social History of the Orient (JESHO), 34 (1992), S. 279-280 </ref>

Die Auswanderung nach Medina diente zur sozialen Festigung der Position Mohammeds und galt somit als eine gesellschaftspolitisch notwendige Maßnahme, die auch in Form der Offenbarung im Koran zum Ausdruck kommt. In Sure 3, Vers 195 heißt es:


:::Darum werde ich denen, die um meinetwillen ausgewandert und aus ihren Häusern vertrieben worden sind und Ungemach erlitten haben, und die gekämpft haben und (dabei) getötet worden sind, ihre schlechten Taten tilgen…
:::Darum werde ich denen, die um meinetwillen ausgewandert und aus ihren Häusern vertrieben worden sind und Ungemach erlitten haben, und die gekämpft haben und (dabei) getötet worden sind, ihre schlechten Taten tilgen…

Sayfanın 01.37, 14 Ekim 2009 tarihindeki hâli

Muhacirun, (Arapça: المهاجرون hicret edenler, göçmenler), İslam Peygamberi Muhammed ile birlikte Mekke'den Medine'ye (Yesrib'e) hicret eden Mekkeli Müslümanlar için kullanılır. İslami Hicri takvim'in başlangıcını teşkil eden bu önemli olaya Hicret denir. Medine'de Muhacirun Müslümanları karşılayıp rivayete göre tüm mallarını onlarla paylaşarak yeni bir hayat kurmalarını sağlayan fedakar Müslümanlara ise Ensar denir.

Tarih

Muhacirun kelimesi, Kur'an'da Tevbe Suresinin (9. Sure) 100. ayetinde geçmektedir:

İslâm’ı ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.
Kur'an-ı Kerîm, Tevbe Suresi, 100. Ayet (Diyanet Meali)

Müfessirlerin ortak görüşlerine göre, bu "İslam'ı ilk önce kabul eden muhâcirler" ( المهاجرون الأولون muhacirun el-evvelun) olarak, Peygamber Muhammed ile birlikte Mekke'den Medine'ye hicret edip 627 yılına kadarki tebliğ çalışmalarına katılanları sayarken, bazıları kıble yönünün Kudüs'ten Mekke'ye değiştirildiği 624 yılının Ocak ayından önce Müslüman olmuş olanları saymaktadır.[1]

Ibn Hacer el-Askalani, İbn Abdulberr ve diğer bazı tarihçiler, eserlerinde yer alan sahabe menkıbelerinde, Mekke'nin ilk Müslümanlarını, putperest Mekkelilerin sosyal baskısından kaçarak Erkam ibn Ebu Erkam'ın evine sığınanlar olarak tanımlayıp, onlar için bir Kur'an terimi olan es-sabikun السابقون terimini kullanmaktadır.[2] Sahip oldukları düşük sosyal konumlarından dolayı, 'Sınıfların Kitabı" yazarı Muhammed İbn Sa'd (? - 845) onlara mustazaf مستضعفون demiştir. [3]

Muhacirun'u Medine'de karşılayan Ensar ile Muhacir arasında genelde eşitlik ilkesi uygulandıysa da, yurdunu terk edenler olarak daha az varlıklı olduklarından olsa gerek, Beni Nadir ve Beni Kuraiza kabilelerinin yenilgiye uğratılmasından sonra elde edilen ganimetler sadece "fakir Muhacirun" arasında paylaştırılmıştır (bkz. Haşr suresi, 8. ayet)[4] İkinci halife Ömer altında ise, hibeler "kişinin soyu yerine, İslam'daki öncelik sırasına göre" paylaştırılırdı", yani Muhammed'in sağlığında ne kadar erken bir zamanda İslam'ı kabul ettiğine bağlı olarak.[5]

Muhacirun'un diğer bir grubunu, Mekke'den önce Habeşistan'a sığınan ve ancak daha sonra Medine'deki Müslüman topluma katılanlar teşkil etmektedir..[6]

Medine'ye hicret, Peygamber Muhammed'in sosyal düzeni kurması için gerekliydi. Bu bağlamda Hicret toplumsal ve siyasi bir gereklilik teşkil etmekteydi. Konunun önemi ile ilgili Kuran'da, Al-i Imran suresinde (195. ayet) şöyle denmektedir:

Darum werde ich denen, die um meinetwillen ausgewandert und aus ihren Häusern vertrieben worden sind und Ungemach erlitten haben, und die gekämpft haben und (dabei) getötet worden sind, ihre schlechten Taten tilgen…

Nach dem Sieg über Mekka verlor die Auswanderung nach Medina selbstverständlich an Bedeutung; an ihre Stelle trat der Dschihad, der bewaffnete Kampf gegen die Ungläubigen. [7]

Weitere Bedeutungen

Als Muhadschir bezeichneten die frühen Charidschiten diejenigen, die als Anhänger der Bewegung sich ihrem Lager (mu'askar) angeschlossen haben. Nach ihrer Auffassung galt nicht mehr Medina, sondern das Militärlager der Bewegung als „Haus der Auswanderung“. Şablon:ArF [8] Diese Ideologie aus dem späten 7. Jahrhundert ist in der Zusammenfassung: „Die dogmatischen Lehren der Anhänger des Islam und die kontroversen Lehren der Gläubigen“ von Abu l-Hasan al-Asch'ari († 935) erhalten.

Einzelnachweise

  1. ^ Muranyi (1973), s. 40-41
  2. ^ Paret, a.a.O. Muranyi (1973), s. 32-40
  3. ^ Watt (1953), S. 88 und 96
  4. ^ Marco Schöller (2000), s. 34-35
  5. ^ Puin (1970), S. 94ff und 105-106
  6. ^ Watt (1953), S. 101ff; Muranyi (1973), s. 42-43
  7. ^ Handwörterbuch des Islam, S. 519
  8. ^ The Encyklopaedie of Islam. New Edition. Bd. 3, S. 366

Literatur

  • W. Montgomery Watt: Muhammad at Mecca. Oxford University Press 1953
  • W. Montgomery Watt: Muhammad at Medina. Oxford University Press 1956
  • M. Muranyi: Die Prophetengenossen in der frühislamischen Geschichte. Bonn 1973
  • M. Muranyi: The First Muslims in Mecca: a Social Basis for a New Religion? In: Uri Rubin (ed.) The Life of Muhammad. Ashagte Variorum. Aldeshot 1998. S. 95-104 ISBN 0-86078-703-6
  • Rudi Paret: Der Koran. Kommentar und Konkordanz. Kohlhammer, Stuttgart 1980
  • Gerd-Rüdiger Puin: Der Dīwān von ʿUmar ibn al-Ḫaṭṭāb. Ein Beitrag zur frühislamischen Verwaltungsgeschichte. Bonn 1970
  • Marco Schöller: Sīra and Tafsīr. In: Harald Motzki (ed.): The Biography of Muhammad. The Issue of the Sources. Brill, Leiden 2000. S. 18ff ISBN 90-04-11513-7
  • A. J. Wensinck und J. H. Kramers: Handwörterbuch des Islam. Brill, Leiden 1941, S. 518-519
  • The Encyclopaedia of Islam. New Edition. Brill, Leiden. Bd. 7, S. 356

Siehe auch

Kategorie:Geschichte des Islam Kategorie:Personengruppe