Emzirme

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bebeğin emzirilmesi.

Emzirme, memeli hayvanların dişilerinin memesindeki sütü yavrularına vermesidir. Bebeklerin içgüdüsel olarak sahip oldukları emzirme refleksi sayesinde bir öğrenme süreci gerekli değildir.

İnsanda anne sütü ile beslemenin 6 ay ile 2 yıl arasında değişen emzirme önerileri değişkenlik göstermektedir. Anne sütü ile besleme için doğal emzirme yerine, bir kapta biriktirilerek biberon ile besleme yöntemi de izlenebilmektedir. Bunun için tirle gibi meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yardımcı olan araçlar kullanılır.

Uluslararası emzirme sembolü.

Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]

Gerek Çin, gerekse Batı kaynaklarında antik çağlara ait çalışmalarda doğumdan sonra bebeğin hayatta kalıp, büyümesi ve gelişmesi için anne sütü verilmesi gerektiği vurgulanır.[1] Anne sütü alamayan bebeklerin beslenmesinde Babil, Mısır, Yunan ve Roma toplumlarında sütanneler ya da günümüzdeki biberona benzer kapların kullanıldığına dair kanıtlar da vardır.[1] Eski Mezopotamya'da Babil tanrıçası İştar, bebeğini emzirirken tasvir edilmiş; Eski Mısır'da Güneş Tanrıçası İsis’in oğlu Horus’u emzirirken ona anne sütü ile birlikte sevgi ve ölümsüzlük verdiğine inanılmıştır. Bazı Türk boylarında anne sütünün cennetten geldiğine inanıldı.[2] Yakut Türklerinde güzellik ve analık tanrıçası Ayzıt’ın yeni doğan bebeğin ağzına süt gölünden getirdiği sütünü damlatarak can verdiğine inanıldı.[3]

Roma toplumunda bebeklerin ilk altı ay emzirilmesi zorunlu idi ve 1,5-2 yaşından sonra sütten kesilmeleri öngörülürdü. Ne var ki yeni doğan bebeklerin anneleri tarafından değil de farklı kadınlar tarafından emzirilirlerse daha dirençli olacaklarına inanılır; sütannenin Yunan olması gerektiği, böylece çocuğun her dili öğrenebileceği düşünülürdü.[1]

Avrupa'da Orta Çağ döneminde emzirmeye kutsal bir rol verildi.[1] Meryem'in İsa'yı emzirmesi maneviyatın da sembolü oldu ve bu ‘Maria Lactans’ (oğluna meme veren Meryem Ana.) olarak sembolleştirildi. İslamiyet'te de anne sütüne değer verildi. Lokman suresinde "emzirmeyi tamamlamak isteyen anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler” diye belirtilmiştir.[3]

Rönesans'ta meme, cinsel bir obje olarak anlam kazandı.[1] Memelerin sarkmaması ve bozulmaması için çocukların sütannelere gönderilmesi ve sütannelik yaygınlaştı. Bebek ölümlerinin artması üzerine emzirmenin reddi, özellikle Almanya'da ve İngiltere'de Protestan reformcular tarafından günah olarak ilan edildi.

18.yy.'da süt anne kullanımı reddedildi ve bebek ölümleri düştü.[1] 19. yüzyılda, sanayi devriminin gelişmesiyle birlikte pastorize sütler yaygın bir şekilde kullanılmış; “formül mama” üretilmeye başlanmıştı ve çalışan anneler günde sadece birkaç saatlerini bebekle geçirebildikleri için bebeklerini formül mama ile beslemeyi tercih ediyorlardı. Gerek hijyen yetersizliği, gerekse başta D vitamini olmak üzere diğer önemli vitaminler bakımından yetersiz olan bebek mamalarının tüketilmesiyle başta raşitizm, büyüme-gelişme geriliği olmak üzere kimi yeni hastalıklar ortaya çıktı.

20. yüzyılın başında biberonlar kadın özgürlüğü ve modern anneliğin simgesi olarak görüldü.[1] Tıp dünyası da, bebeklerin biberon ve mama ile beslenmesinin savunucusu idi. Mama ile beslenen çocuklarda ölüm oranlarının yüksek olması ve bebeklerin enfeksiyona bağlı ishaller sonucuyla kaybedilmesi üzerine emzirme ve anne sütün yeniden önem kazandı. 1919'da ILO annelere günde iki kez, yarımşar saat emzirme izni vermeyi onayladı; ayrıca annelere doğumdan sonra izin verilmesi, maaşlarının ödenmesi yüzden fazla ülkenin katılımıyla kabul edildi. UNICEF ve DSÖ gibi kuruluşlar da bebeklerin doğumdan itibaren iki yıl emzirilmesini teşvik etmiştir.

Gelişmiş ülkelerde anne sütünün önemi 21. yüzyılda giderek arttı. DSÖ (2017), Amerikan Pediatri Akademisi (2012), Neonatoloji Hemşireleri Derneği (2015) ve Yenidoğan Hemşireleri Ulusal Birliği (2015), yeni doğanların ilk altı ay yalnızca anne sütü ile beslenmesini ve iki yıl boyunca emzirilmesini önermektedir.[1]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c d e f g h SUR ÜNAL, Ülkü; ÇİFÇİLİ, Saliha Serap. "Emzirme ve Anne Sütünün Tarihsel Süreçteki Yeri". İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt 6, Sayı 1, Yıl: 2021. 13 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ Küçük, Mehmet Alparslan. "İşlevsellik Bağlamında Türk Mitlerinde "Annelik Olgusu"". Millî Folklor dergisi. 13 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ a b Kılıç, Melek. "Emzirmenin anne ve bebek arasındaki duygusal bağa etkileri". Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yenidoğan Dergisi (100Gün Anne Sütü Çalışması, Ankara). 13 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]