Zulüm

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Nazi Almanyası'nın Litvanya'yı işgali sırasında kaunas pogromu, Haziran 1941
Boşnak Müslümanlara karşı yapılan Srebrenitsa Katliamı sırasında bir toplu mezar

Zulüm ya da kıygı, bir kişiye veya gruba başka bir kişi veya grup tarafından ısrarlı olarak kötü davranılmasıdır. En sık görülen biçimleri dini zulüm, etnik zulüm ve siyasi zulümdür, ancak bu terimler kendi aralarında örtüşebilirler.

En sık görülen örnek, çoğunluk grubun azınlık gruplara zulmetmesidir, tersinin uygulaması genellikle zordur fakat Güney Afrika'daki apartheid bir istisna olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte çoğunluk grupları yerel olarak azınlık oldukları yerlerde sinirlenebilirler ve kendilerine zulmedilmiş gibi hissedebilirler; etnik çoğunluğa dahil olan bir kişi, çevresindeki büyük bir azınlığın içine girdiğinde onlara karşı düşmanlık hissedebilir.

Nedenleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Zulümcü davranışın çeşitli muhtemel kökenleri bulunmaktadır. Örneğin, açıkça veya dolaylı olarak azınlık bir grupla ilişkilendirilen bir hareket — din, genetik miras, bölge veya diğer geleneksel farklılıklar gibi — statükonun bozulmasına yetecektir veya vahşi hareketlerle ilişkilendirilebilecektir. Daha sonra, bu hareketin parçası olsun olmasın ayırt etmeksizin çoğunluk tarafından zulüm hareketinden zarar görürler. Bu zulüm hareketi azınlık grubunu radikalleştirebilir.

Sözde fırsatçı davranış zulüm, bir kişinin var olan kızgınlığı istismar ederek ve kışkırtarak kendi siyasi gücü için kullanması durumunda olur. Bu fırsatçılığın tersi de geçerlidir, azınlık bir grubun sözcüsü azınlık hareketini birleştirmek amacıyla zulmü provokasyon için kullanabilir.

Zulmetme ve kimlik[değiştir | kaynağı değiştir]

Eski zulümler zulme uğramış grubun kimliğinde önemli bir unsur durumuna gelebilir. Çoğu etnik grubun ve dinlerin üyeleri en azından bir defa diğerleri tarafından zulme uğramışlardır. Zulüm devirlerinde zulüm eden grup tarafından öldürülen kişi şehitlik durumuna düşebilir ve bu durumda zulme uğrayan grup içerisinde güçlü kültürel bir sembol durumuna gelebilir.

Zulmün tarihi hafızası, grubun durumunun uzun süre sıkıştırılmış azınlık olarak kalmasına sebep olur ve bu grup üyeliğinin bir sembolü olur. Örneğin, Hristiyanlığın en çok bilinen iki sembolü, haç ve ichthys, zulmün kalıntılarıdır. Haç İsa'nın şehit edildiği yer olarak düşünülmektedir, ichthys ise Roma zulmü altında Hristiyanların birbirlerini tanımak için kullandıkları gizli semboldür. Hristiyanların çoğunluk olduğu ve daha fazla güce sahip oldukları yerlerde bile bu zulüm sembolleri ezici geçmişi hatırlatır.