Yumuşama (uluslararası politika): Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
YBot (mesaj | katkılar)
Spanshow (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
[[Dosya:Leonid_Brezhnev_and_Richard_Nixon_talks_in_1973.png|küçükresim|[[Leonid Brezhnev]] (''left'') and [[Richard Nixon]] (''right'') during Brezhnev's June 1973 visit to Washington, DC, a high-water mark in détente between the United States and the Soviet Union]]
{{Kaynaksız|tarih=Ekim 2018}}
[[Dosya:Press_conference,_Havana.jpg|küçükresim|[[Barack Obama]] and [[Raúl Castro]] at a press conference in [[Havana]], Cuba, in March 2016]]
[[Dosya:President Trump's Trip to Vietnam (40263512073).jpg|küçükresim|[[Donald Trump]] ve [[Kim Jong-un]], Şubat 2019'da [[2019 Amerika Birleşik Devletleri-Kuzey Kore Hanoi Zirvesi|Amerika Birleşik Devletleri-Kuzey Kore Hanoi Zirvesi]]nde.]]
[[Dosya:President_Trump's_Trip_to_Vietnam_(40263512073).jpg|küçükresim|[[Donald Trump]] and [[Kim Jong Un]] [[2019 North Korea–United States Hanoi Summit|at a summit]] in [[Hanoi]], Vietnam, in February 2019]]
'''Yumuşama''', farklı ekonomik ve toplumsal sistemlere sahip ülkeler ya da ülke grupları arasında, son aşamada barış içinde bir arada yaşamayı öngören, yeterli sayıda şarta bağlanmış uzun süreli ve kapsamlı bir iş birliğine varacak, gerginliğin aşamalı ve bilinçli bir biçimde azaltılmasını öngören [[politika (uluslararası politika)|politikad]]ır.
'''Yumuşama''', özellikle siyasi ilişkilerin sözlü iletişim yoluyla gerilimlerin azaltılması anlamına gelen bir diplomasi terimidir. Bu terim, 1912 yılında [[Fransa]] ve [[Almanya|Almanya'nın]] gerilimleri azaltmaya yönelik başarısız girişimleriyle ortaya çıkmıştır.<ref>{{cite book|url=https://books.google.com/books?id=CEFdDwAAQBAJ&pg=PA68|title=France and the Origins of the First World War|pages=69–70|year=1983|isbn=9781349172092|author=John F. V. Keiger}}</ref>


Terim genellikle [[Soğuk Savaş]] döneminde [[Sovyetler Birliği]] ve [[Amerika Birleşik Devletleri]] arasındaki jeopolitik gerilimlerin genel olarak azaldığı bir dönemi ifade etmek için kullanılır. Yumuşama, 1969 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı [[Richard Nixon|Richard Nixon'ın]] dış politikasının temel bir unsuru olarak başlamıştır. [[Doğu Bloku]] ile çatışmanın tırmanmasını önlemek amacıyla, Nixon yönetimi, silah kontrolü ve diğer ikili anlaşmalar üzerine müzakereleri kolaylaştırmak için Sovyet hükümetiyle daha fazla diyalogu teşvik etmiştir.<ref name=":0">{{cite book|title=The world transformed : 1945 to the present: a documentary reader|pages=269–274|location=New York, NY|publisher=Oxford University Press|year=2015|isbn=978-0-19-937103-7|oclc=870439207|last=Hunt|first=Michael}}</ref>
Sözcüğün [[Fransızca]] karşılığı olan '''détente''', 1970'lerin başından itibaren uluslararası siyasette kullanılmıştır. Bu yolla ülkeler sıcak savaşa girmek yerine, sorunları politika üzerinden çözmeye çalışmışlardır. Buna karşın, terim öncelikli olarak [[Sovyetler Birliği]] ile [[Amerika Birleşik Devletleri|ABD]] arasındaki yüksek tansiyonlu dönemde, 1960'ların sonu ile 1980'lerin sonu arasında kullanılmıştır.


== Soğuk savaş ve yumuşama ==
Yumuşama terimi ilk olarak [[Soğuk Savaş]] döneminde kullanılmıştır ve bloklar arasında karşılıklı “söz düellosu” vasıtasıyla savaş tehlikesinin azalmasını ve [[Komünizm|komünist]] ile komünist olmayan devletler arasında siyasal, ekonomik, kültürel ve teknolojik anlaşmaların sayılarındaki artışı ifade etmek için kullanılmıştır.
Yumuşamanın resmi olarak Nixon başkanlığı döneminde başladığı kabul edilse de, Soğuk Savaş döneminde ABD ve Sovyetler Birliği arasında ilişkilerin gevşemesine yönelik önceden yaşanan durumlar da vardı. 1962'deki [[Küba Füze Krizi|Küba Füze Krizi'nden]] sonra, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Sovyetler Birliği, [[Washington, DC|Washington]] ve [[Moskova]] arasında doğrudan bir hat kurmayı kabul etti. Bu hat halk arasında [[kırmızı telefon]] olarak bilinir. Bu hat, her iki ülkenin liderlerinin olası bir felaketle karşılaşma durumunda hızlı iletişim kurmalarını sağlamıştır.


Soğuk Savaş dönemindeki yumuşama süreci, [[Anti-Balistik Füze Antlaşması|Anti-Balistik Füze Anlaşması]] gibi önemli silahsızlanma antlaşmalarının onaylanmasını ve Helsinki Antlaşması gibi sembolik anlaşmaların oluşturulmasını gördü. Tarihçiler arasında hala yumuşama döneminin barışı sağlama konusunda ne kadar başarılı olduğu konusunda devam eden bir tartışma bulunmaktadır.<ref>{{cite web|url=http://slantchev.ucsd.edu/courses/nss/lectures/detente-malaise.pdf|title=The Rise and Fall of Détente, Professor Branislav L. Slantchev, Department of Political Science, University of California – San Diego 2014|access-date=22 July 2014|archive-date=23 October 2014|archive-url=https://web.archive.org/web/20141023220026/http://slantchev.ucsd.edu/courses/nss/lectures/detente-malaise.pdf}}</ref><ref>{{cite book|url=https://books.google.com/books?id=8h9fXsdwov4C&q=reagan+radio+address+Detente&pg=PA53|title=The Crisis of Détente in Europe|access-date=22 July 2014|date=11 November 2008|isbn=9780203887165|last1=Nuti|first1=Leopoldo}}</ref>
Yumuşama, ayrıca, Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı ilişkilerinde çatışma ve gerginliğin azaldığı tarihsel bir dönemi tanımlamak için de kullanılmaktadır. “Dönem” kavramının aksine bir “süreç” olarak düşünüldüğünde yumuşama, anlaşma ve iş birliği aşamalarından oluşan bir ilişki türü olmaktadır. Böylece uluslararası politikada yumuşama bir siyasal amaç biçimine dönüşmektedir.


Yumuşama, 1980 Moskova Olimpiyatlarına Amerika'nın boykotuyla sonuçlanan Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesi sonrasında sona erdiği kabul edilmektedir. Ronald Reagan'ın 1980'de başkan seçilmesi, büyük ölçüde yumuşama karşıt kampanyasına dayanması nedeniyle gerilimin arttığı bir dönemi tetikledi.<ref>{{cite web|url=http://www.vmi.edu/uploadedFiles/Archives/Adams_Center/EssayContest/AdamsCenterEssay_MartinJD.pdf|title=Ronald Reagan, radio broadcast on August 7th, 1978|access-date=22 July 2014}}</ref> Reagan ilk basın toplantısında, ABD'nin yumuaşamayı takip etmesinin Sovyetler Birliği'nin çıkarlarını ilerletmek için kullanıldığını iddia etti.<ref>{{cite web|url=http://www.presidency.ucsb.edu/ws/index.php?pid=44101|title=Ronald Reagan. January 29, 1981 press conference|access-date=22 July 2014|date=29 January 1981|publisher=Presidency.ucsb.edu}}</ref>
Yumuşama son olarak, “görüşmeler çağı” denilen günümüzün temel özelliği ve çağdaş gelişmelerin doğal bir sonucu olarak da değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, “küreselleşen bir dünyada uluslararası sistemin parçalarını oluşturan birimlerin, yeryüzünün neresinde olursa olsun çıkabilecek çatışmalar ve uzun süren anlaşmazlıkların global bir savaşa yol açabileceğinin bilincinde olarak daha tedbirli ve belli kurallara uygun hareket etmeleri” biçiminde tanımlanmaktadır.

İlişkiler, Polonya'daki olaylar, ABD'nin [[Stratejik Silahların Sınırlandırılması Görüşmeleri|SALT II]] silah anlaşmasından çekilmesi ve [[NATO|NATO'nun]] Able Archer tatbikatıyla birlikte giderek daha da gerilmeye devam etti.<ref>{{Cite news|url=https://www.washingtonpost.com/archive/politics/1980/10/19/detente-wanes-as-soviets-quarantine-satellites-from-polish-fever/e84b1496-5175-491b-a709-1cfabd4cbc0f|title=Detente Wanes as Soviets Quarantine Satellites from Polish Fever|date=19 October 1980|newspaper=Washington Post}}</ref><ref>{{Cite journal|title=The Death of Detente?|issue=1|pages=3–25|journal=International Security|year=1980|volume=5|doi=10.2307/2538471|last1=Simes|first1=Dimitri K.|jstor=2538471|s2cid=154098316}}</ref>

Gerilimlerin artması karşısında Dışişleri Bakanı [[George P. Shultz]], Reagan yönetiminin Sovyetler Birliği ile bir başka dönemde-gerilim politikasına yönelik değişikliğe gitti, özellikle de [[Mihail Gorbaçov|Mikhail Gorbaçov'un]] iktidara gelmesinden sonra. Gorbaçov'un liderliği sırasında, [[START I|START]] silah indirme anlaşması üzerine yapılan diyalog anlamlı ilerleme kaydetti. Diplomatik girişimler, Sovyetler Birliği'nin 1991'de çöküşüne kadar devam eden Bush yönetimi tarafından sürdürüldü, bunlar arasında START anlaşmasının onaylanması da bulunuyordu. 1983'ten 1991'e kadar süren bu yeniden-gerilim dönemi bazen ikinci bir dönemde-gerilim olarak adlandırılır.<ref>{{Cite news|url=https://www.washingtonpost.com/archive/politics/1988/05/29/reagan-gorbachev-two-paths-to-detente/8bec251e-7160-4599-a6e4-f527c4ff885a/|title=Reagan, Gorbachev Two Paths to Detente|date=May 29, 1988|newspaper=Washington Post|first=Lou|last=Cannon}}</ref><ref>{{Cite web|url=https://militaryhistorynow.com/2013/05/20/the-cold-war-heats-up-new-documents-reveal-the-able-archer-war-scare-of-1983/|title=The Cold War Heats up – New Documents Reveal the "Able Archer" War Scare of 1983|date=20 May 2013|website=Military History Now}}</ref>

Eric Grynaviski'ye göre, "Sovyet ve ABD karar vericileri, yumuşama kavramının ne anlama geldiği konusunda iki farklı anlayışa sahipti" ve aynı zamanda "her iki tarafın da gelecekteki davranışları için ortak ilkeler ve beklentileri paylaştığı yanlış bir inanca sahipti."<ref>{{Cite book|title=Constructive Illusions: Misperceiving the Origins of International Cooperation|date=2014|pages=49|publisher=Cornell University Press|isbn=978-0-8014-5206-2|last=Grynaviski|first=Eric|jstor=10.7591/j.ctt1287f2s}}</ref>

=== Zirveler ve anlaşmalar ===
[[Dosya:Kosygin_at_the_Glassboro_Summit.jpg|küçükresim|Soviet Premier [[Alexei Kosygin]] (''front'') next to US President [[Lyndon Johnson]] (''behind'') during the [[Glassboro Summit Conference]]]]
Nixon döneminden önce, yumuşamanın temelleri erken ve orta 1960'ların multilateral silah sınırlama antlaşmalarıyla oluşturulmuştur. Bunlar arasında Ağustos 1963 Kısmi Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması, Ocak 1967 Uzay Antlaşması ve Temmuz 1968 Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması bulunmaktadır. Küba Füze Krizi gibi tarihi gelişmeler ve kıtalararası balistik füze (ICBM) gelişimi gibi teknolojik ilerlemeler bu anlaşmaları teşvik etmiştir.<ref>{{Cite web|url=https://ahf.nuclearmuseum.org/ahf/history/limited-or-partial-test-ban-treaty-ltbtptbt/|title=Limited or Partial Test Ban Treaty (LTBT/PTBT) - Nuclear Museum|access-date=2023-05-04|language=en-US|website=https://ahf.nuclearmuseum.org/}}</ref>

Nixon 1969 yılında göreve gelince, birkaç önemli yumuşama antlaşması geliştirildi. Varşova Paktı'nın Siyasi Danışma Komitesi, Batı'ya ve ABD'ye, "Avrupa'da güvenlik ve işbirliği" konulu bir zirve düzenlenmesini teşvik eden bir teklif gönderdi. Batı bunu kabul etti ve Stratejik Silah Sınırlama Görüşmeleri, her iki süper gücün nükleer yeteneklerine gerçek sınırlamalar getirmek amacıyla başladı ve sonunda 1972'de SALT I antlaşmasının imzalanmasına yol açtı. Bu antlaşma, her iki gücün nükleer silah stoklarını sınırladı, ancak çok hızlı bir şekilde MIRV'lerin geliştirilmesi sonucunda eskimiş hale geldi. Ayrıca, 1972'de Biyolojik Silahlar Sözleşmesi ve Anti-Balistik Füze Antlaşması imzalandı ve aynı yıl SALT II üzerinde görüşmelere başlandı. 1973 Washington Zirvesi, diplomatik işbirliği konusunu tartışarak karşılıklı ve uluslararası ilişkileri ilerletti.

1975 yılında, Avrupa'da Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) toplandı ve ekonomik, siyasi ve insan hakları konularında geniş kapsamlı bir dizi anlaşma olan Helsinki Bildirgesi'ni ortaya çıkardı. AGİK, Sovyetler Birliği tarafından başlatıldı ve Avrupa'da 35 ülkeyi içeren bir sürece dahil oldu.<ref>{{harvnb|Lapennal|1977|page=1}}</ref> Konferansın ardından en yaygın sorunlardan biri, Sovyetler Birliği'ndeki insan hakları ihlalleri sorunuydu. [[Sovyet Anayasası'nın 6. maddesi|Sovyet Anayasası]], [[İnsan Hakları Evrensel Bildirisi|Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi'ni]] doğrudan ihlal etti ve bu konu, Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasında önemli bir ayrılık noktası haline geldi.<ref name="Lapenna14">{{harvnb|Lapennal|1977|pages=14–15}}</ref>

[[Carter Doktrini|Carter]] yönetimi, Sovyetler Birliği içindeki insan hakları gruplarını desteklemişti ve [[Leonid Brejnev]], ABD'yi diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmekle suçladı. Bu durum, temel insan hakları olan ifade özgürlüğü ve din özgürlüğü gibi haklar ihlal edildiğinde diğer ulusların müdahale edip etmeyeceği konusunda yoğun bir tartışmaya yol açtı. Bu süper güçler arasındaki temel anlaşmazlık, bir [[demokrasi]] ile [[tek parti rejimi]] arasında, bu konunun uzlaştırılmasına izin vermedi. Dahası, Sovyetler, kendi iç politikalarını insan hakları konusunda Amerikan desteğini eleştirerek savundu ve aynı insan haklarını ihlal ettiği bilinen [[Güney Afrika]], [[Şili]] ve diğer ülkelerin Amerikan desteğini hedef aldı.<ref name="Lapenna14" />

Temmuz 1975'te [[Apollo-Soyuz Test Projesi]], uluslararası bir uzay misyonu olarak gerçekleşti; üç Amerikalı astronot ve iki Sovyet [[Astronot|kozmonot]], uzay araçlarını birleştirip ortak deneyler gerçekleştirdi. Bu misyon, her iki ülkenin uzay merkezleri arasında beş yıl süren siyasi müzakereler ve teknik işbirliğiyle önceden hazırlanmıştı. Amerikalı ve Sovyet mühendislerinin değişimlerini içeren çalışmalar da yapıldı.

Yumuşama döneminde her iki blok arasındaki ticari ilişkiler önemli ölçüde arttı. En önemli olanı, her yıl Batı'dan Sovyetler Birliği'ne gönderilen büyük tahıl sevkiyatlarıydı ve bu sevkiyatlar Sovyet kolektif çiftlikleri olan [[Kolhoz|kolkhozların]] başarısızlığını telafi etmeye yardımcı oldu.

Aynı zamanda, Jackson-Vanik Değişikliği, Amerikan Başkanı [[Gerald Ford]] tarafından 3 Ocak 1975'te imzalanan ve ABD Kongresi'nin her iki kanadında oybirliğiyle kabul edilen bir yasa idi. Bu yasa, Amerikalılar ve Sovyetler arasındaki ticari ilişkileri dengelemeyi amaçlıyordu. İnsan haklarının Sovyetler Birliği'nde iyileştirilmesine bağlı olarak, özellikle reddedilen göçmenlerin göç etmesine izin vererek işlem yapma imkanı sağladı. Aynı zamanda, en çok tercih edilen millet statüsüne direnen hiçbir ülkenin bu statüyü alamayacağı bir madde ekleyerek jeopolitiği insan haklarıyla ilişkilendirmenin bir yolunu sağladı.<ref>{{cite book|title=Diplomacy|title-link=Diplomacy (book)|year=1995|isbn=0-671-51099-1|oclc=32350622|last=Kissinger|first=Henry|author-link=Henry Kissinger}}</ref>

=== Vietnam savaşı ===
[[Richard Nixon]] ve Ulusal Güvenlik Danışmanı [[Henry Kissinger]], 1970'lerin başında Sovyetler Birliği ile yumuşamaya doğru ilerledi. Karşılığında, Sovyetlerin ABD'nin [[Vietnam Savaşı|Vietnam'dan]] çıkmasına yardım etmesini veya ABD'nin kendisini oradan çekmesini istediler. İnsanlar, o zamanlarda ABD siyasetçilerinin nasıl bilinçli hareket etmeye başladıklarını fark etmeye başladı.<ref>{{harvnb|Rhodes|2008|p=61}}</ref>

=== Stratejik silahların sınırlandırılması görüşmeleri ===
[[Dosya:Ford_signing_accord_with_Brehznev,_November_24,_1974.jpg|alt=Two men in suits are seated, each signing a document in front of them. Six men, one in a military uniform, stand behind them.|küçükresim|US President [[Gerald Ford]] meets with Soviet Premier [[Leonid Brezhnev]] to sign a joint [[communiqué]] on the [[Strategic Arms Limitation Talks|SALT]] treaty during the [[Vladivostok Summit Meeting on Arms Control|Vladivostok Summit]] in November 1974.]]
Richard Nixon ve Leonid Brezhnev, 26 Mayıs 1972 tarihinde Moskova'da bir ABM anlaşması ile birlikte Geçici Anlaşma (SALT I) imzaladı. Bu anlaşmalar, stratejik silahların (MIRV'ler, SLBM'ler ve ICBM'ler) geçici olarak sınırlandırılmasını sağladı. Bu, nükleer balistik silahların yayılmasının başladığı bir dönemde, askeri anlamda bir yumuşama örneğiydi.<ref>{{harvnb|Rhodes|2008|p=112}}</ref>

Nixon ve Kissinger'ın amacı, silah kontrolünü kullanarak daha geniş bir détente politikasını teşvik etmek ve ardından Nixon'ın "linkage" olarak adlandırdığı şekilde diğer acil sorunların çözümüne izin vermekti. David Tal, şöyle iddia etti:
{{blockquote|Stratejik silah sınırlamaları ve Orta Doğu, Berlin ve özellikle Vietnam gibi çözülmemiş sorunlar arasındaki bağlantı, Nixon ve Kissinger'ın détente politikasının merkezine yerleşti. Bağlantıyı kullanarak, ABD'nin dış politikasının doğasını ve seyrini, Nixon'ın önceki haleflerinin uyguladığı politikalardan ayrıştırmayı ve değiştirmeyi umuyorlardı. Ayrıca, bağlantıyı kullanarak, ABD'nin silah kontrol politikasını détente'nin bir parçası haline getirmeyi amaçladılar. Ancak, bağlantı politikası başarısız oldu. Başarısızlık, hatalı varsayımlar ve yanlış temellere dayanıyordu. En önemlisi, Sovyetler Birliği'nin ABD'den çok daha fazla stratejik silah sınırlama anlaşmasına ihtiyaç duyduğu düşüncesiydi.<ref>David Tal, "'Absolutes' and 'Stages' in the Making and Application of Nixon's SALT Policy." ''Diplomatic History'' 37.5 (2013): 1090–1116, quoting pp. 1091, 1092. Nixon himself later wrote that "we decided to link progress in such areas of Soviet concern as strategic arms limitation and increased trade with progress in areas that were important to us–Vietnam, the Mideast, and Berlin. This concept became known as linkage."{{cite book|author=Richard Nixon|title=RN: The Memoirs of Richard Nixon|url=https://books.google.com/books?id=UyfcLYY9F0gC&pg=RA1-PT388|year=1978|page=346|isbn=9781476731834}}</ref>}}

=== Apollo-Soyuz işbirliği ===
[[Dosya:Portrait_of_ASTP_crews_-_restoration.jpg|alt= The five crew members of ASTP sit around a miniature model of their spacecraft.|küçükresim|The [[Apollo–Soyuz Test Project|Apollo-Soyuz]] crew in 1975]]
Yumuşamaya katkıda bulunan önemli bir olayın uzayda gerçekleşen bir tokalaşma olduğu söylenebilir. Temmuz 1975'te gerçekleşen [[Apollo-Soyuz Test Projesi]] ile ilk Sovyet-Amerikan ortak uzay uçuşu gerçekleştirildi.<ref>{{cite web|url=https://www.nasa.gov/topics/people/features/mccall01.html|title=NASA – Handshake in Space|access-date=30 September 2018|date=1 March 2010|publisher=Nasa.gov}}</ref> Temel hedefi, farklı iki uzay aracının yörüngede birleşmesine izin veren uluslararası bir kenetlenme sistemi oluşturulmasıydı. Bu, her iki mürettebatın uzay keşfi konusunda işbirliği yapmasına olanak sağlayacaktı.<ref>{{cite news|url=https://edition.cnn.com/2015/07/15/world/space-handshake-anniversary/index.html|title=Celebrating historic handshake in space, 40 years later|access-date=30 September 2018|date=15 July 2015|publisher=CNN|last=Morgan|first=Kellie}}</ref> Proje, 1957'de [[Sputnik 1|Sputnik 1'in]] fırlatılmasıyla başlayan Uzay Yarışı'nın sonunu getirdi ve Amerikalılar ile Sovyetler arasındaki gerilimi önemli ölçüde azaltmaya imkân sağladı.<ref>Samuels, Richard J., ed. (21 December 2005). Encyclopedia of United States National Security (1st ed.). SAGE Publications. p. 669. {{ISBN|978-0-7619-2927-7}}. Retrieved 25 May 2016. Most observers felt that the U.S. moon landing ended the space race with a decisive American victory.&nbsp;... The formal end of the space race occurred with the 1975 joint Apollo-Soyuz mission, in which U.S. and Soviet spacecraft docked, or joined, in orbit while their crews visited one another's craft and performed joint scientific experiments.</ref>

=== Eşzamanlı çatışmalar ===
Doğrudan ilişkilerin yumuşadığı bir dönemde, süper güçler arasında gerilimler artarak devam etti, özellikle [[Üçüncü dünya ülkesi|Üçüncü Dünya'da]]. 1973'te [[Güney Asya]] ve [[Orta Doğu|Ortadoğu'daki]] çatışmalar, [[Afganistan]] gibi yerlerde Sovyetler Birliği ve ABD'nin savaş malzemesi ve diplomatik tutumlarla destekledikleri vekiller aracılığıyla gerçekleşti. [[Latin Amerika|Latin Amerika'da]] ABD, bölgedeki sol eğilimli seçim değişikliklerini engellemeye devam ederek, sağcı askeri darbeleri ve askeri diktatörlükleri destekledi. Bu arada, bölgede Sovyetler Birliği, Çin ve Küba tarafından askeri ve ekonomik olarak desteklenen birçok komünist veya solcu gerilla bulunuyordu.

Erken dönemdeki büyük bir kısmında Vietnam Savaşı devam etti. Her iki taraf da birbirine hâlâ güven duymuyordu ve nükleer savaş olasılığı sürekli bir tehdit olarak kalmaya devam ediyordu, özellikle 1973 Yom Kippur Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri'nin Küba Füze Krizi'nden bu yana en yüksek seviye olan [[DEFCON|DEFCON III'e]] yükseldiği dönemde.<ref>[https://historynewsnetwork.org/article/153159 "The Long Arm of the October War" History News Network, 12 September 2013.]</ref>

Her iki taraf da binlerce nükleer başlık taşıyan kıtalararası balistik füzelerle (ICBM'ler) birbirlerinin şehirlerini hedef almaya devam etti, dünyanın okyanuslarında uzun menzilli nükleer silah kapasitesine sahip denizaltılarını (denizaltıdan fırlatılan balistik füzeler veya SLBM'ler) sürdürdü, sürekli alarma hazır yüzlerce nükleer silahlı uçak bulundurdu ve Kore ve Avrupa'daki anlaşmazlık yaratan sınırlarını büyük karasal kuvvetlerle korudu. Casusluk çabaları yüksek öncelikli olarak devam etti ve firarlar, keşif uyduları ve sinyal dinlemeleri, birbirlerinin niyetlerini ölçerek stratejik bir avantaj elde etmeye çalıştı.


== Ayrıca bakınız ==
== Ayrıca bakınız ==


* [[Yatıştırma politikası]]
{{Soğuk Savaş}}
{{Soğuk Savaş}}

{{Siyaset-taslak}}


{{Otorite kontrolü}}
{{Otorite kontrolü}}

Sayfanın 11.12, 11 Haziran 2023 tarihindeki hâli

Leonid Brezhnev (left) and Richard Nixon (right) during Brezhnev's June 1973 visit to Washington, DC, a high-water mark in détente between the United States and the Soviet Union
Barack Obama and Raúl Castro at a press conference in Havana, Cuba, in March 2016
Donald Trump and Kim Jong Un at a summit in Hanoi, Vietnam, in February 2019

Yumuşama, özellikle siyasi ilişkilerin sözlü iletişim yoluyla gerilimlerin azaltılması anlamına gelen bir diplomasi terimidir. Bu terim, 1912 yılında Fransa ve Almanya'nın gerilimleri azaltmaya yönelik başarısız girişimleriyle ortaya çıkmıştır.[1]

Terim genellikle Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki jeopolitik gerilimlerin genel olarak azaldığı bir dönemi ifade etmek için kullanılır. Yumuşama, 1969 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Richard Nixon'ın dış politikasının temel bir unsuru olarak başlamıştır. Doğu Bloku ile çatışmanın tırmanmasını önlemek amacıyla, Nixon yönetimi, silah kontrolü ve diğer ikili anlaşmalar üzerine müzakereleri kolaylaştırmak için Sovyet hükümetiyle daha fazla diyalogu teşvik etmiştir.[2]

Soğuk savaş ve yumuşama

Yumuşamanın resmi olarak Nixon başkanlığı döneminde başladığı kabul edilse de, Soğuk Savaş döneminde ABD ve Sovyetler Birliği arasında ilişkilerin gevşemesine yönelik önceden yaşanan durumlar da vardı. 1962'deki Küba Füze Krizi'nden sonra, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Sovyetler Birliği, Washington ve Moskova arasında doğrudan bir hat kurmayı kabul etti. Bu hat halk arasında kırmızı telefon olarak bilinir. Bu hat, her iki ülkenin liderlerinin olası bir felaketle karşılaşma durumunda hızlı iletişim kurmalarını sağlamıştır.

Soğuk Savaş dönemindeki yumuşama süreci, Anti-Balistik Füze Anlaşması gibi önemli silahsızlanma antlaşmalarının onaylanmasını ve Helsinki Antlaşması gibi sembolik anlaşmaların oluşturulmasını gördü. Tarihçiler arasında hala yumuşama döneminin barışı sağlama konusunda ne kadar başarılı olduğu konusunda devam eden bir tartışma bulunmaktadır.[3][4]

Yumuşama, 1980 Moskova Olimpiyatlarına Amerika'nın boykotuyla sonuçlanan Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesi sonrasında sona erdiği kabul edilmektedir. Ronald Reagan'ın 1980'de başkan seçilmesi, büyük ölçüde yumuşama karşıt kampanyasına dayanması nedeniyle gerilimin arttığı bir dönemi tetikledi.[5] Reagan ilk basın toplantısında, ABD'nin yumuaşamayı takip etmesinin Sovyetler Birliği'nin çıkarlarını ilerletmek için kullanıldığını iddia etti.[6]

İlişkiler, Polonya'daki olaylar, ABD'nin SALT II silah anlaşmasından çekilmesi ve NATO'nun Able Archer tatbikatıyla birlikte giderek daha da gerilmeye devam etti.[7][8]

Gerilimlerin artması karşısında Dışişleri Bakanı George P. Shultz, Reagan yönetiminin Sovyetler Birliği ile bir başka dönemde-gerilim politikasına yönelik değişikliğe gitti, özellikle de Mikhail Gorbaçov'un iktidara gelmesinden sonra. Gorbaçov'un liderliği sırasında, START silah indirme anlaşması üzerine yapılan diyalog anlamlı ilerleme kaydetti. Diplomatik girişimler, Sovyetler Birliği'nin 1991'de çöküşüne kadar devam eden Bush yönetimi tarafından sürdürüldü, bunlar arasında START anlaşmasının onaylanması da bulunuyordu. 1983'ten 1991'e kadar süren bu yeniden-gerilim dönemi bazen ikinci bir dönemde-gerilim olarak adlandırılır.[9][10]

Eric Grynaviski'ye göre, "Sovyet ve ABD karar vericileri, yumuşama kavramının ne anlama geldiği konusunda iki farklı anlayışa sahipti" ve aynı zamanda "her iki tarafın da gelecekteki davranışları için ortak ilkeler ve beklentileri paylaştığı yanlış bir inanca sahipti."[11]

Zirveler ve anlaşmalar

Soviet Premier Alexei Kosygin (front) next to US President Lyndon Johnson (behind) during the Glassboro Summit Conference

Nixon döneminden önce, yumuşamanın temelleri erken ve orta 1960'ların multilateral silah sınırlama antlaşmalarıyla oluşturulmuştur. Bunlar arasında Ağustos 1963 Kısmi Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması, Ocak 1967 Uzay Antlaşması ve Temmuz 1968 Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması bulunmaktadır. Küba Füze Krizi gibi tarihi gelişmeler ve kıtalararası balistik füze (ICBM) gelişimi gibi teknolojik ilerlemeler bu anlaşmaları teşvik etmiştir.[12]

Nixon 1969 yılında göreve gelince, birkaç önemli yumuşama antlaşması geliştirildi. Varşova Paktı'nın Siyasi Danışma Komitesi, Batı'ya ve ABD'ye, "Avrupa'da güvenlik ve işbirliği" konulu bir zirve düzenlenmesini teşvik eden bir teklif gönderdi. Batı bunu kabul etti ve Stratejik Silah Sınırlama Görüşmeleri, her iki süper gücün nükleer yeteneklerine gerçek sınırlamalar getirmek amacıyla başladı ve sonunda 1972'de SALT I antlaşmasının imzalanmasına yol açtı. Bu antlaşma, her iki gücün nükleer silah stoklarını sınırladı, ancak çok hızlı bir şekilde MIRV'lerin geliştirilmesi sonucunda eskimiş hale geldi. Ayrıca, 1972'de Biyolojik Silahlar Sözleşmesi ve Anti-Balistik Füze Antlaşması imzalandı ve aynı yıl SALT II üzerinde görüşmelere başlandı. 1973 Washington Zirvesi, diplomatik işbirliği konusunu tartışarak karşılıklı ve uluslararası ilişkileri ilerletti.

1975 yılında, Avrupa'da Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) toplandı ve ekonomik, siyasi ve insan hakları konularında geniş kapsamlı bir dizi anlaşma olan Helsinki Bildirgesi'ni ortaya çıkardı. AGİK, Sovyetler Birliği tarafından başlatıldı ve Avrupa'da 35 ülkeyi içeren bir sürece dahil oldu.[13] Konferansın ardından en yaygın sorunlardan biri, Sovyetler Birliği'ndeki insan hakları ihlalleri sorunuydu. Sovyet Anayasası, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi'ni doğrudan ihlal etti ve bu konu, Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasında önemli bir ayrılık noktası haline geldi.[14]

Carter yönetimi, Sovyetler Birliği içindeki insan hakları gruplarını desteklemişti ve Leonid Brejnev, ABD'yi diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmekle suçladı. Bu durum, temel insan hakları olan ifade özgürlüğü ve din özgürlüğü gibi haklar ihlal edildiğinde diğer ulusların müdahale edip etmeyeceği konusunda yoğun bir tartışmaya yol açtı. Bu süper güçler arasındaki temel anlaşmazlık, bir demokrasi ile tek parti rejimi arasında, bu konunun uzlaştırılmasına izin vermedi. Dahası, Sovyetler, kendi iç politikalarını insan hakları konusunda Amerikan desteğini eleştirerek savundu ve aynı insan haklarını ihlal ettiği bilinen Güney Afrika, Şili ve diğer ülkelerin Amerikan desteğini hedef aldı.[14]

Temmuz 1975'te Apollo-Soyuz Test Projesi, uluslararası bir uzay misyonu olarak gerçekleşti; üç Amerikalı astronot ve iki Sovyet kozmonot, uzay araçlarını birleştirip ortak deneyler gerçekleştirdi. Bu misyon, her iki ülkenin uzay merkezleri arasında beş yıl süren siyasi müzakereler ve teknik işbirliğiyle önceden hazırlanmıştı. Amerikalı ve Sovyet mühendislerinin değişimlerini içeren çalışmalar da yapıldı.

Yumuşama döneminde her iki blok arasındaki ticari ilişkiler önemli ölçüde arttı. En önemli olanı, her yıl Batı'dan Sovyetler Birliği'ne gönderilen büyük tahıl sevkiyatlarıydı ve bu sevkiyatlar Sovyet kolektif çiftlikleri olan kolkhozların başarısızlığını telafi etmeye yardımcı oldu.

Aynı zamanda, Jackson-Vanik Değişikliği, Amerikan Başkanı Gerald Ford tarafından 3 Ocak 1975'te imzalanan ve ABD Kongresi'nin her iki kanadında oybirliğiyle kabul edilen bir yasa idi. Bu yasa, Amerikalılar ve Sovyetler arasındaki ticari ilişkileri dengelemeyi amaçlıyordu. İnsan haklarının Sovyetler Birliği'nde iyileştirilmesine bağlı olarak, özellikle reddedilen göçmenlerin göç etmesine izin vererek işlem yapma imkanı sağladı. Aynı zamanda, en çok tercih edilen millet statüsüne direnen hiçbir ülkenin bu statüyü alamayacağı bir madde ekleyerek jeopolitiği insan haklarıyla ilişkilendirmenin bir yolunu sağladı.[15]

Vietnam savaşı

Richard Nixon ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger, 1970'lerin başında Sovyetler Birliği ile yumuşamaya doğru ilerledi. Karşılığında, Sovyetlerin ABD'nin Vietnam'dan çıkmasına yardım etmesini veya ABD'nin kendisini oradan çekmesini istediler. İnsanlar, o zamanlarda ABD siyasetçilerinin nasıl bilinçli hareket etmeye başladıklarını fark etmeye başladı.[16]

Stratejik silahların sınırlandırılması görüşmeleri

Two men in suits are seated, each signing a document in front of them. Six men, one in a military uniform, stand behind them.
US President Gerald Ford meets with Soviet Premier Leonid Brezhnev to sign a joint communiqué on the SALT treaty during the Vladivostok Summit in November 1974.

Richard Nixon ve Leonid Brezhnev, 26 Mayıs 1972 tarihinde Moskova'da bir ABM anlaşması ile birlikte Geçici Anlaşma (SALT I) imzaladı. Bu anlaşmalar, stratejik silahların (MIRV'ler, SLBM'ler ve ICBM'ler) geçici olarak sınırlandırılmasını sağladı. Bu, nükleer balistik silahların yayılmasının başladığı bir dönemde, askeri anlamda bir yumuşama örneğiydi.[17]

Nixon ve Kissinger'ın amacı, silah kontrolünü kullanarak daha geniş bir détente politikasını teşvik etmek ve ardından Nixon'ın "linkage" olarak adlandırdığı şekilde diğer acil sorunların çözümüne izin vermekti. David Tal, şöyle iddia etti:

Stratejik silah sınırlamaları ve Orta Doğu, Berlin ve özellikle Vietnam gibi çözülmemiş sorunlar arasındaki bağlantı, Nixon ve Kissinger'ın détente politikasının merkezine yerleşti. Bağlantıyı kullanarak, ABD'nin dış politikasının doğasını ve seyrini, Nixon'ın önceki haleflerinin uyguladığı politikalardan ayrıştırmayı ve değiştirmeyi umuyorlardı. Ayrıca, bağlantıyı kullanarak, ABD'nin silah kontrol politikasını détente'nin bir parçası haline getirmeyi amaçladılar. Ancak, bağlantı politikası başarısız oldu. Başarısızlık, hatalı varsayımlar ve yanlış temellere dayanıyordu. En önemlisi, Sovyetler Birliği'nin ABD'den çok daha fazla stratejik silah sınırlama anlaşmasına ihtiyaç duyduğu düşüncesiydi.[18]

Apollo-Soyuz işbirliği

The five crew members of ASTP sit around a miniature model of their spacecraft.
The Apollo-Soyuz crew in 1975

Yumuşamaya katkıda bulunan önemli bir olayın uzayda gerçekleşen bir tokalaşma olduğu söylenebilir. Temmuz 1975'te gerçekleşen Apollo-Soyuz Test Projesi ile ilk Sovyet-Amerikan ortak uzay uçuşu gerçekleştirildi.[19] Temel hedefi, farklı iki uzay aracının yörüngede birleşmesine izin veren uluslararası bir kenetlenme sistemi oluşturulmasıydı. Bu, her iki mürettebatın uzay keşfi konusunda işbirliği yapmasına olanak sağlayacaktı.[20] Proje, 1957'de Sputnik 1'in fırlatılmasıyla başlayan Uzay Yarışı'nın sonunu getirdi ve Amerikalılar ile Sovyetler arasındaki gerilimi önemli ölçüde azaltmaya imkân sağladı.[21]

Eşzamanlı çatışmalar

Doğrudan ilişkilerin yumuşadığı bir dönemde, süper güçler arasında gerilimler artarak devam etti, özellikle Üçüncü Dünya'da. 1973'te Güney Asya ve Ortadoğu'daki çatışmalar, Afganistan gibi yerlerde Sovyetler Birliği ve ABD'nin savaş malzemesi ve diplomatik tutumlarla destekledikleri vekiller aracılığıyla gerçekleşti. Latin Amerika'da ABD, bölgedeki sol eğilimli seçim değişikliklerini engellemeye devam ederek, sağcı askeri darbeleri ve askeri diktatörlükleri destekledi. Bu arada, bölgede Sovyetler Birliği, Çin ve Küba tarafından askeri ve ekonomik olarak desteklenen birçok komünist veya solcu gerilla bulunuyordu.

Erken dönemdeki büyük bir kısmında Vietnam Savaşı devam etti. Her iki taraf da birbirine hâlâ güven duymuyordu ve nükleer savaş olasılığı sürekli bir tehdit olarak kalmaya devam ediyordu, özellikle 1973 Yom Kippur Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri'nin Küba Füze Krizi'nden bu yana en yüksek seviye olan DEFCON III'e yükseldiği dönemde.[22]

Her iki taraf da binlerce nükleer başlık taşıyan kıtalararası balistik füzelerle (ICBM'ler) birbirlerinin şehirlerini hedef almaya devam etti, dünyanın okyanuslarında uzun menzilli nükleer silah kapasitesine sahip denizaltılarını (denizaltıdan fırlatılan balistik füzeler veya SLBM'ler) sürdürdü, sürekli alarma hazır yüzlerce nükleer silahlı uçak bulundurdu ve Kore ve Avrupa'daki anlaşmazlık yaratan sınırlarını büyük karasal kuvvetlerle korudu. Casusluk çabaları yüksek öncelikli olarak devam etti ve firarlar, keşif uyduları ve sinyal dinlemeleri, birbirlerinin niyetlerini ölçerek stratejik bir avantaj elde etmeye çalıştı.

Ayrıca bakınız

  1. ^ John F. V. Keiger (1983). France and the Origins of the First World War. ss. 69–70. ISBN 9781349172092. 
  2. ^ Hunt, Michael (2015). The world transformed : 1945 to the present: a documentary reader. New York, NY: Oxford University Press. ss. 269–274. ISBN 978-0-19-937103-7. OCLC 870439207. 
  3. ^ "The Rise and Fall of Détente, Professor Branislav L. Slantchev, Department of Political Science, University of California – San Diego 2014" (PDF). 23 October 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 July 2014. 
  4. ^ Nuti, Leopoldo (11 November 2008). The Crisis of Détente in Europe. ISBN 9780203887165. Erişim tarihi: 22 July 2014. 
  5. ^ "Ronald Reagan, radio broadcast on August 7th, 1978" (PDF). Erişim tarihi: 22 July 2014. 
  6. ^ "Ronald Reagan. January 29, 1981 press conference". Presidency.ucsb.edu. 29 January 1981. Erişim tarihi: 22 July 2014. 
  7. ^ "Detente Wanes as Soviets Quarantine Satellites from Polish Fever". Washington Post. 19 October 1980. 
  8. ^ Simes, Dimitri K. (1980). "The Death of Detente?". International Security. 5 (1): 3–25. doi:10.2307/2538471. JSTOR 2538471. 
  9. ^ Cannon, Lou (May 29, 1988). "Reagan, Gorbachev Two Paths to Detente". Washington Post. 
  10. ^ "The Cold War Heats up – New Documents Reveal the "Able Archer" War Scare of 1983". Military History Now. 20 May 2013. 
  11. ^ Grynaviski, Eric (2014). Constructive Illusions: Misperceiving the Origins of International Cooperation. Cornell University Press. s. 49. ISBN 978-0-8014-5206-2. JSTOR 10.7591/j.ctt1287f2s. 
  12. ^ "Limited or Partial Test Ban Treaty (LTBT/PTBT) - Nuclear Museum". https://ahf.nuclearmuseum.org/ (İngilizce). Erişim tarihi: 2023-05-04.  |website= dış bağlantı (yardım)
  13. ^ Lapennal 1977, s. 1
  14. ^ a b Lapennal 1977, ss. 14–15
  15. ^ Kissinger, Henry (1995). Diplomacy. ISBN 0-671-51099-1. OCLC 32350622. 
  16. ^ Rhodes 2008, s. 61
  17. ^ Rhodes 2008, s. 112
  18. ^ David Tal, "'Absolutes' and 'Stages' in the Making and Application of Nixon's SALT Policy." Diplomatic History 37.5 (2013): 1090–1116, quoting pp. 1091, 1092. Nixon himself later wrote that "we decided to link progress in such areas of Soviet concern as strategic arms limitation and increased trade with progress in areas that were important to us–Vietnam, the Mideast, and Berlin. This concept became known as linkage."Richard Nixon (1978). RN: The Memoirs of Richard Nixon. s. 346. ISBN 9781476731834. 
  19. ^ "NASA – Handshake in Space". Nasa.gov. 1 March 2010. Erişim tarihi: 30 September 2018. 
  20. ^ Morgan, Kellie (15 July 2015). "Celebrating historic handshake in space, 40 years later". CNN. Erişim tarihi: 30 September 2018. 
  21. ^ Samuels, Richard J., ed. (21 December 2005). Encyclopedia of United States National Security (1st ed.). SAGE Publications. p. 669. 978-0-7619-2927-7. Retrieved 25 May 2016. Most observers felt that the U.S. moon landing ended the space race with a decisive American victory. ... The formal end of the space race occurred with the 1975 joint Apollo-Soyuz mission, in which U.S. and Soviet spacecraft docked, or joined, in orbit while their crews visited one another's craft and performed joint scientific experiments.
  22. ^ "The Long Arm of the October War" History News Network, 12 September 2013.