Erdal Eren: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
1980OmerYilmaz (mesaj | katkılar)
→‎Dava süreci: "mahkum" değil "mahkûm".
91. satır: 91. satır:
Erdal Eren, 17 Mart 1980 tarihinde mahkeme heyetine sunduğu ve dava dosyasının 86. dizininde yer alan el yazısında, ''"Askerlerin hepsi hedef sınırlarım içerisinde olmasına rağmen ne öleni ne de başkasını öldürme kastım olmadığından ateş etmedim."'' ifadelerini kullanmıştı.
Erdal Eren, 17 Mart 1980 tarihinde mahkeme heyetine sunduğu ve dava dosyasının 86. dizininde yer alan el yazısında, ''"Askerlerin hepsi hedef sınırlarım içerisinde olmasına rağmen ne öleni ne de başkasını öldürme kastım olmadığından ateş etmedim."'' ifadelerini kullanmıştı.


Erdal Eren, idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteciler [[Savaş Ay]] ve [[Emin Çölaşan]]'a ise ''"avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18'den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, öldürdüğü iddia edilen jandarma erine ([[Zekeriya Önge]])''
Erdal Eren, idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteciler [[Savaş Ay]] ve [[Emin Çölaşan]]'a ise ''"avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18'den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, öldürdüğü iddia edilen jandarma erine ([[Zekeriya Önge]])'' ''çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını"'' söyledi.<ref>Savaş Ay, [http://www.takvim.com.tr/2007/12/15/yaz1711-3140-119.html A benim canım kürkünü giy] {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20080601094329/http://www.takvim.com.tr/2007/12/15/yaz1711-3140-119.html |tarih=1 Haziran 2008 }}, ''Takvim'', 15 Aralık 2007, URL erişim tarihi: 18 Mayıs 2008.</ref><ref>Emin Çölaşan "Önce İnsanım Sonra Gazeteci" Sayfa 125.</ref>

''çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını"'' söyledi.<ref>Savaş Ay, [http://www.takvim.com.tr/2007/12/15/yaz1711-3140-119.html A benim canım kürkünü giy] {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20080601094329/http://www.takvim.com.tr/2007/12/15/yaz1711-3140-119.html |tarih=1 Haziran 2008 }}, ''Takvim'', 15 Aralık 2007, URL erişim tarihi: 18 Mayıs 2008.</ref><ref>Emin Çölaşan "Önce İnsanım Sonra Gazeteci" Sayfa 125.</ref>


Erdal Eren'in idam cezası 13 Aralık 1980'de [[Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi]]nde infaz edildi. Son sözleri, ''"Kahrolsun faşist diktatörlük, yaşasın TDKP!''" sloganı oldu.<ref name="eda">{{Web kaynağı | soyadı1 = Yıldırım | ad1 = Eda | başlık = Mücadele Sürdükçe Erdallar Yaşayacak | url = https://www.evrensel.net/haber/99706/mucadele-surdukce-erdallar-yasayacak | yayıncı = Evrensel.net 13 Aralık 2014 | erişimtarihi = 3 Ocak 2021 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20160926170602/https://www.evrensel.net/haber/99706/mucadele-surdukce-erdallar-yasayacak | arşivtarihi = 26 Eylül 2016}}</ref> Cenazesi Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi.
Erdal Eren'in idam cezası 13 Aralık 1980'de [[Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi]]nde infaz edildi. Son sözleri, ''"Kahrolsun faşist diktatörlük, yaşasın TDKP!''" sloganı oldu.<ref name="eda">{{Web kaynağı | soyadı1 = Yıldırım | ad1 = Eda | başlık = Mücadele Sürdükçe Erdallar Yaşayacak | url = https://www.evrensel.net/haber/99706/mucadele-surdukce-erdallar-yasayacak | yayıncı = Evrensel.net 13 Aralık 2014 | erişimtarihi = 3 Ocak 2021 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20160926170602/https://www.evrensel.net/haber/99706/mucadele-surdukce-erdallar-yasayacak | arşivtarihi = 26 Eylül 2016}}</ref> Cenazesi Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi.

Sayfanın 07.02, 3 Mart 2021 tarihindeki hâli

Erdal Eren
Erdal Eren (13 Aralık 1980)
Doğum25 Eylül 1961(1961-09-25)
Şebinkarahisar, Giresun
Ölüm13 Aralık 1980 (19 yaşında)
Ulucanlar, Altındağ, Ankara
Ölüm sebebiİdam
Defin yeriKarşıyaka Mezarlığı

Erdal Eren (25 Eylül 1961 veya Mart 1962[1][a], Şebinkarahisar, Giresun - 13 Aralık 1980, Ankara), Türkiye'de 12 Eylül Darbesi'nden sonra 1980-1984 arasında idam edilen 50 kişiden biridir.

Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi sol görüşlü Erdal Eren, Yurtsever Devrimci Gençlik Derneğinin üyesiydi. 12 Eylül Darbesi öncesinde 2 Şubat 1980 günü silahlı olarak katıldığı protesto eylemi sırasında çıkan çatışmada hayatını kaybeden askerî inzibat eri Zekeriya Önge'yi öldürme suçundan yargılanarak 19 Mart 1980 tarihinde idam cezasına çaptırılmış, hakkındaki idam kararı Yargıtay tarafından iki kere iptal edilmesine rağmen tekrar idama mahkûm olmuş, karar darbeden sonra Millî Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmış [1][4][5] ve Eren 13 Aralık 1980 günü Ulucanlar Cezaevinde asılarak idam edilmiştir.[1][4][5]

Arka plan

Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi ve Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi Sinan Suner, 30 Ocak 1980 tarihinde Milliyetçi Hareket Partili bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürüldü.[6] Erdal Eren, olayı protesto etmek için Suner'in öldürüldüğü Ayrancı Mahallesi'ndeki Hoşdere Caddesi'nde 2 Şubat 1980 günü düzenlenen, üç bini aşkın kişinin katıldığı[7] eyleme katıldı. Gruba müdahale etmek için Zekeriya Önge'nin de aralarında bulunduğu 12 kişilik askerî tim olay yerine geldi. Araçtan inen askerler slogan atan topluluğu dağıtmak ve eylemcileri yakalamak için harekete geçti. Grup sağa sola dağıldı. Askerler slogan atan grubun peşine düştü. Mahkeme belgesinde olayın devamı şöyle anlatılmıştır:[1]

8 numaralı Ayyıldız Apartmanının bahçesinde sanık elindeki tabancayla inzibat erlerine 3 veya 4 el ateş etti. İnzibat eri Zekeriya Önge yaralanıp yere düştü. Kalaslar arasında gizlenen sanık Erdal Eren, etrafının çevrilmesi üzerine ellerini kaldırarak teslim oldu. Kalaslar arasında yapılan aramada tabanca bulundu. Er Zekeriya Önge hastaneye kaldırılırken yolda vefat etti. Yapılan otopsisinde sırtından mermi giriş deliği tespit edildi. Merminin sanık Erdal Eren'in tabancasından atıldığına dair tereddüde yer verecek hiçbir durum bulunmadığı kanaatine varıldı.

Erdal Eren, 17 Mart 1980 tarihinde mahkeme heyetine sunduğu ve dava dosyasının 86. dizininde yer alan el yazısında şöyle demiştir:[1]

Askerlerin hepsi hedef sınırlarım içerisinde olmasına rağmen ne öleni ne de başkasını öldürme kastım olmadığından ateş etmedim.

Erdal Eren, idamından önce kendisiyle görüşen gazetecilere de şöyle demiştir:[8]

Balistik raporunda yanlışlık yaptılar, bana kitlemi koruma görevi verilmişti, birden saldırı gelince ben çektim, bize doğru ateş edeceklerini görünce mecburen ateş ettim. Ben ateş ettim ama o arkadan kendi arkadaşlarının ateşiyle de vurulmuş. O yakın hatta neredeyse bitişik atışmış, çok üzgünüm genç bir askerin ölmesine ama yaptıklarımdan dolayı asla pişman değilim çünkü bunu halk adına yaptık.

Dava süreci

2 Şubat 1980'de silahı ile birlikte yakalanan Erdal Eren, iddialara göre emniyetteki sorgusu sırasında işkenceye maruz kalmıştır.[7] Askerî savcılık tarafından idam istemiyle açılan davanın ilk duruşması 13 Şubat'ta gerçekleşti. Yargılama üç celsede karara bağlandı.[9] Sıkıyönetim Askerî Mahkemesi Erdal Eren'i 19 Mart'ta idama mahkûm etti. Askerî Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararı önce "delillerin noksanlığı" nedeniyle esastan bozdu, ardından da idamın müebbet hapse çevrilmesini gerektiren "TCK’nin 59. maddesinin uygulanmaması" nedeniyle usulden bozdu.[10] 3. Ceza Dairesi üyesi hâkim Albay Ahmet Turhan, olay ile ilgili gerekli balistik incelemenin yapılmadığını, ayrıca Erdal Eren'in inzibat erini öldürdüğüne dair bir kanıt bulunmadığını ifade etmiştir.[11][12] 3. Ceza Dairesinin bozma kararı Askerî Yargıtay Daireler Kurulunda oy çokluğuyla bozuldu ve idam onandı.

Erdal Eren, idama mahkûm edildiği süreçte Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) üyeliğine kabul edilmiş, idam kararının ardından infazın önlenmesi için "Erdal idam edilemez." kampanyası düzenlenmiştir.[13]

Gerçek yaşı üzerine tartışmalar

Erdal Eren'in Ankara Karşıyaka Mezarlığında bulunan kabri

İdam kararından sonra Erdal Eren'in ailesi, nüfustaki doğum kaydı 25 Eylül 1961 olan oğullarının nüfusa büyük yazdırılmış olduğu yönünde ifade vermiş ve fizyolojik olarak 18 yaşından küçük olduğunu iddia ederek gerçek yaşının tespiti için kemik grafilerinin çekilerek tıbbi tespit yapılmasını talep etmiştir. Askerî Yargıtay Daireler Kurulu, "doğum tarihinde bir ihtilaf olmadığı" gerekçesiyle bu talebi kabul etmedi ve cezayı onayladı.[14][15]

1980 darbesi

Erdal Eren'in dava sürecinde 12 Eylül 1980'de gerçekleşen askerî darbe ile TBMM ortadan kaldırıldı. 1972'den beri infaz edilmeyen ölüm cezaları Millî Güvenlik Konseyinin onaylaması ile infaz edilmeye ve yeni ölüm cezası hükümleri verilmeye başlandı. İlk infaz, 1977 yılında bir kahvehanenin taranması olayına karıştığı gerekçesiyle tutuklanmış ve 2 Ekim 1979'da idamına karar verilmiş olan Kurtuluş Hareketi mensubu Necdet Adalı'nın; ikincisi, 1978 yılında Ülkücüler tarafından Ankara'da gerçekleştirilen ve "Balgat Katliamı" olarak bilinen kahvehane baskınında suçlu bulunarak darbe öncesinde idamına karar verilmiş olan ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun idamı idi. Her ikisi de 8 Ekim 1980'de Ulucanlar Cezaevinde idam edildiler.[16] Ardından Türkiye Halk Kurtuluş Partisi üyesi Serdar Soyergin, 14 Eylül 1980'deki çatışmada bir yüzbaşıyı öldürmekten mahkûm edildi ve Adana Cezaevinde 25 Ekim'de idamı gerçekleşti. 1980 darbesinden sonra infaz edilen dördüncü idam kararı Erdal Eren'in idamı oldu.

İdamı

Erdal Eren, 17 Mart 1980 tarihinde mahkeme heyetine sunduğu ve dava dosyasının 86. dizininde yer alan el yazısında, "Askerlerin hepsi hedef sınırlarım içerisinde olmasına rağmen ne öleni ne de başkasını öldürme kastım olmadığından ateş etmedim." ifadelerini kullanmıştı.

Erdal Eren, idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteciler Savaş Ay ve Emin Çölaşan'a ise "avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18'den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, öldürdüğü iddia edilen jandarma erine (Zekeriya Önge) çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını" söyledi.[17][18]

Erdal Eren'in idam cezası 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevinde infaz edildi. Son sözleri, "Kahrolsun faşist diktatörlük, yaşasın TDKP!" sloganı oldu.[13] Cenazesi Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi.

Erdal Eren'in Mamak Askerî Cezaevinde tutuklu kaldığı dönemde gördüğü ağır işkencenin izlerine tanık olduğunu dile getiren[19] ve idam edildiği tarihte yaşının 18'den küçük olduğunu belirten ağabeyi Erkan Eren, ailesinin infazı radyodan öğrendiğini ve Erdal'ın kimsesizler mezarlığına gömülmek istendiğini söylemiştir.[19]

Ölümünden sonra

Eren'in idamını onaylayan Millî Güvenlik Konseyi Başkanı Kenan Evren, yazdığı Kenan Evren'in Anıları adlı kitap serisinin 1991 yılında yayımlanan ikinci cildinde Erdal Eren'in idamı hakkında şu satırları yazdı:[20]

12 ARALIK CUMA

12 Eylül'den kısa bir süre önce Ankara Ayrancı bölgesinde bir inzibat erini arkadan vurup öldüren 19 yaşındaki Erdal Eren adındaki terörist hakkında verilen idam cezasını bugün onayladık. İdam gece yarısı infaz edildi.

12 Eylül belgeseli için yapılan röportajda ​​Kenan Evren, darbenin ardından gerçekleştirilen infazlar hakkında şöyle söyledi:

İlk idam kararı geldi önümüze. Ve dedik ki: Sağcı solcu yok. Mümkünse bir sağcı bir solcu, iki sağcı iki solcu. Neyse, kaç tane çıkmışsa ikisini beraber yapalım. Sonra demesinler ki bize: "Bu gelen yönetim efendim sağı tutuyor, solu tutuyor." gibi... Töhmet altında kalmayalım. Üzülüyoruz tabii. Bir insanı idam etmek kolay değil. Fakat o idam ettiğimiz kişi, belki 15-20 kişinin hayatına son vermiş. Öyle kimseler geliyor önümüze. Onun için kılımız kıpırdamadan bunu yapıyorduk.

Toplumsal etkiler

Anısına bestelenen şarkılar

Film ve diziler

  • Hatırla Sevgili adlı dizide Erdal Eren'in hikâyesi de anlatılmıştır. 6 Haziran 2008 tarihinde yapılan dizinin finalinde Erdal Eren'in idamı konu edilmiştir.
  • Zincirbozan adlı sinema filminde Erdal Eren'in idam sahnesi canlandırılmıştır.
  • Oğlunuz Erdal adlı belgesel film Sinan Suner, Zekeriya Önge, Erdal Eren ve Ercan Koca'nın öyküsü üzerinden Türkiye’nin 1977-1984 dönemini anlatır.[21]

Notlar

  1. ^ Nüfus kağına göre 25 Eylül 1961 doğumludur.[2] Babası Ahmet Eren oğlunun Mart 1962'de doğduğunu, okula erken başlasın diye diye yaşını 6 ay kadar büyük yazdırdığını iddia etmiştir[3]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e "Erdal Eren'in Gerçek Yaşı". Sözcü. 
  2. ^ Öztürk, Saygı (12 Mayıs 2015). "Evren, bu zalimliği yaptı mı?". Sözcü. 16 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2020. 
  3. ^ Akdemir, Özer. "Erdal Eren ve intihar eden asker". Evrensel.net 13 Aralık 2020. 13 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  4. ^ a b "Başbakan Erdoğan ağladı". Haber Türk. 20 Temmuz 2010. 21 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2020. 
  5. ^ a b "Erdal Eren kimdir? 17 yaşında idam edilen Erdal Eren 37. yıl dönümünde anılıyor!". Yaşı büyütülerek 17 yaşında idam edilen Erdal Eren ölümünün 37. yıl dönümünde anılıyor. Peki çocuk yaşta idam edilen Erdal Eren kimdir? İşte ayrıntılar. Sözcü. 13 Aralık 2017. 23 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2020. 
  6. ^ Yıldırım Türker, "Erdal'ı unutmadık" 24 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Radikal, 11 Aralık 2006, URL erişim tarihi: 18 Mayıs 2008.
  7. ^ a b Gökdemir, Nurcan. "Avukatı, Erdal Eren'i anlatıyor: Yürüdü, gitti çocuk..." Birgün.net, 13 Aralık 2014. 15 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  8. ^ "Erdal Eren'in Savaş Ay ve Emin Çölaşan'a Söyledikleri". 
  9. ^ "Delilsiz, tanıksız idam kararı". Evrensel.net 13 Aralık 2010. 25 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  10. ^ Can, Celalettin. "Selam! Masumiyetin sembolü Erdal Eren'e bin selam!". Independent Türkçe sitesi, 13 Aralık 2019. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  11. ^ ""Erdal Eren haksız yere asıldı"". Hürriyet. 12 Eylül 2007. 18 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2020. 
  12. ^ Özdil, Yılmaz (20 Nisan 2012). "Doktor". Hürriyet. 17 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2020. 
  13. ^ a b Yıldırım, Eda. "Mücadele Sürdükçe Erdallar Yaşayacak". Evrensel.net 13 Aralık 2014. 26 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  14. ^ Öztürk, Saygı. "Evren, bu zalimliği yaptı mı?". Sözcü gazetesi, 20 Mayıs 2015. 13 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  15. ^ "30 yıl sonra ceketine kavuştu!". http://www.sabah.com.tr/. 12 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2015.  |website= dış bağlantı (yardım)
  16. ^ "12 Eylül darbecilerinin ilk idamları: 'Soldan' Necdet, 'sağdan' Mustafa". Yenisafak.com, 8 Ekim 2018. 8 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  17. ^ Savaş Ay, A benim canım kürkünü giy 1 Haziran 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Takvim, 15 Aralık 2007, URL erişim tarihi: 18 Mayıs 2008.
  18. ^ Emin Çölaşan "Önce İnsanım Sonra Gazeteci" Sayfa 125.
  19. ^ a b Mesut Hasan Benli, "Erdal Eren'in ailesi devletten özür bekliyor" 14 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Radikal, 12 Eylül 2007, URL erişim tarihi: 18 Mayıs 2008.
  20. ^ Kenan Evren'in Anıları 2. 
  21. ^ "Oğlunuz Erdal, 30. İstanbul Film Festivali web sayfası, Erişim tarihi:11.12.2014". 13 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Aralık 2014. 

Dış bağlantılar