I. Süleyman Şah: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Makedon (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Makedon (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
32. satır: 32. satır:


== Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurulması ==
== Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurulması ==
Alparslan'ın 1071 [[Malazgirt Savaşı]] galibiyetinden sonra giderek daha çok sayıda Türkmen göçmen boyları Anadolu'ya girip yerleşmeye başlamış ve Süleyman Şah bu Türkmenlerin liderliğini ele geçirmeyi başarmıştır. 1073'te Kutalmışoğlu Süleyman Şah Büyük Selçuklu devleti hükümdarı [[Melikşah]] tarafından Büyük Selçuk Sultanlığı'na bağımlı '''Sultan-ı Rum''' (yani Türkiye Selçuklu Devleti hükümdarı) olarak tayin edilmiştir. Bizans sınırlarında idaresini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Bizans'lılarla bazen savaş yaparak bazen Bizans isyancılarına yardım ederek hükmü altındaki toprakların sınırlarını büyütmeyi başarmıştır. 1075'te Bizans İmparatorluğu'nun Anadolu'da bulunan önemli şehirlerinden [[İznik]] (Nicaea) ile [[İzmit]] (Nicomedia)'i eline geçirmiş ve Güney Marmara bölgesine tamamen hakim olmuştur. Ayrıca Çanakkale boğazından geçen gemilerden vergi almaya başlamıştır. 1077'de ülkesinin özerkliğini ilan edip [[İznik]] merkezli bağımsız bir devlet olarak [[Türkiye Selçuklu Devleti]]'ni kurmuştur.<ref>Cahen, Claude (İng. çev.:J. Jones-Williams) (1968), ''Pre-Ottoman Turkey: a general survey of the material and spiritual culture and history c. 1071-1330'', New York: Taplinger, {{İng}} say.. 73-4.</ref>
Alparslan'ın 1071 [[Malazgirt Savaşı]] galibiyetinden sonra giderek daha çok sayıda Türkmen göçmen boyları Anadolu'ya girip yerleşmeye başlamış ve Süleyman Şah bu Türkmenlerin liderliğini ele geçirmeyi başarmıştır. 1073'te Kutalmışoğlu Süleyman Şah Büyük Selçuklu devleti hükümdarı [[Melikşah]] tarafından Büyük Selçuk Sultanlığı'na bağımlı '''Sultan-ı Rum''' (yani Türkiye Selçuklu Devleti hükümdarı) olarak tayin edilmiştir. Bizans sınırlarında idaresini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Bizans'lılarla bazen savaş yaparak bazen Bizans isyancılarına yardım ederek hükmü altındaki toprakların sınırlarını büyütmeyi başarmıştır. 1075'te Bizans İmparatorluğu'nun Anadolu'da bulunan önemli şehirlerinden [[İznik]] (Nicaea) ile [[İzmit]] (Nicomedia)'i eline geçirmiştir. Ardından Güney Marmara bölgesine tamamen hakim olmuştur. Ayrıca Çanakkale boğazından geçen gemilerden vergi almaya başlamıştır. 1077'de özerkliğini ilan edip [[İznik]] merkezli bağımsız bir devlet olarak [[Anadolu Selçuklu Devleti]]'ni kurmuştur.<ref>Cahen, Claude (İng. çev.:J. Jones-Williams) (1968), ''Pre-Ottoman Turkey: a general survey of the material and spiritual culture and history c. 1071-1330'', New York: Taplinger, {{İng}} say.. 73-4.</ref><ref name="ReferenceA">Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi, s.84</ref><ref name="ReferenceB">Azimi, s.361, A'lak ul-hatira, British Museum, DD. 23334, s.34b.</ref><ref>Anonim Selçuk-name, s.36</ref><ref>Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi, s.75-80</ref>

== Türkiye Selçuklu Devleti'nin gelişmesi ==
== Türkiye Selçuklu Devleti'nin gelişmesi ==
Anadolu'da güçlü bir devlet kuran Süleyman Şah; [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]]'ın içinde bulunduğu taht kavgalarından ve diğer buhranlı durumdan yararlanarak sınırlarını hızla genişletmeye başlamıştır. Gerçekten de Bizans'ın [[Rumeli]] orduları komutanı [[Nikeforos Bryennios (yaşlı)|Bryennios]] 1075 yılında ayaklanmış ve 1077 yılında [[Adrianopolis]]'te imparatorluğunu ilan ederek başkent [[Konstantinopolis]] üzerine yürümüştür. Bunun üzerine harekete geçen [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]]'ın Anadolu'daki ordularının komutanı [[III. Nikiforos|Nikiforos Botaneiates]]; [[Alp Arslan]]'dan kaçarak Bizans'a sığınan [[Selçuk Bey]]'in torunu El-basan (Khrysoskül) ile birleşerek, Süleyman Şah'ın taarruzlarına karşı geceleri ve sapa yollardan ilerlemek suretiyle [[Kütahya]]'dan [[İstanbul]]'a doğru ilerlemeye başlamıştır. Fakat Nikiforos, [[Sakarya]]'daki Atzula mevkisinde Selçuklu kuvvetleri tarafından sarılma riski ortaya çıkınca El-basan'ı amcazadesi Süleyman Şah'a göndermiştir. El-basan Süleyman Şah'a; Nikiforos'un imparatorluğu ele geçirmeyi amaçladığını ve bunu başardığı takdirde kendisine vadettiği menfaatleri anlatmıştır. Süleyman Şah; müttefiki bulunan mevcut Bizans imparatoru yerine daha uygun şartlarla Nikiforos'la ittifak yapmış ve kendisine asker desteği vermiştir. Nitekim 1078 yılında Nikiforos; İstanbul'a girmiş ve buradaki taraftarlarının arka çıkmasıyla Bizans tahtını ele geçirmiştir. Yanında getirdiği Türk askerlerini de [[Rumeli]]'de isyan etmekte olan Bizans'ın Rumeli orduları komutanı [[Nikeforos Bryennios (yaşlı)|Bryennios]]'a karşı göndermiştir <ref>Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi, s.85</ref><ref>N. Bryennios, Fr. trc. Cousin (Historie de Contantinople'de), Paris 1672, III, s.760-761; Zonaras, s.109a; Attaliates, s.266, 276; G. Finlay, s.56; J. Laurent, Sultanat, s.180-181</ref>.


1078'de Süleyman Şah Bizans İmparatoru [[VII. Mihail]] ile Bizans tahtını eline geçirmek üzere isyan eden ''[[Anatolikon|Anatolikon Theması]]'' vali generali ("[[Stratigos]]") [[III. Nikiforos|Nikiforos Botaneiates]]'e karşı askerî yardım anlaşması yapmıştır. Fakat Süleyman Şah ordusu ile İznik ile Kütahya arasında ''Nikeforus Botaeiates'' ile karşılaşınca asi generalin sağladığı daha uygun şartlar nedeniyle taraf değiştirip ''Nikiforos Botaeiates''{{'}}a askeri yardım sağlamış ve onun III. Nikiforos ismi ile Bizans İmparatoru olmasına önayak olmuştur. Bu yardım dolayısıyla Bizanslılar göçmen Türkmenlerin Anadolu'da da Boğaz kıyılarına kadar gelip yerleşmelerini kabul etmişlerdir.<ref name="norwich1">Norwich, John Julius (1991), ''Byzantium: The Apogee'', Londra:Penguin ISBN 0-140011448-3 {{İng}}s.1081</ref><ref>Vryonis, Speros (1972) ''The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century'' University of California Press, say. 112-3.</ref>
1078'de Süleyman Şah Bizans İmparatoru [[VII. Mihail]] ile Bizans tahtını eline geçirmek üzere isyan eden ''[[Anatolikon|Anatolikon Theması]]'' vali generali ("[[Stratigos]]") [[III. Nikiforos|Nikiforos Botaneiates]]'e karşı askerî yardım anlaşması yapmıştır. Fakat Süleyman Şah ordusu ile İznik ile Kütahya arasında ''Nikeforus Botaeiates'' ile karşılaşınca asi generalin sağladığı daha uygun şartlar nedeniyle taraf değiştirip ''Nikiforos Botaeiates''{{'}}a askeri yardım sağlamış ve onun III. Nikiforos ismi ile Bizans İmparatoru olmasına önayak olmuştur. Bu yardım dolayısıyla Bizanslılar göçmen Türkmenlerin Anadolu'da da Boğaz kıyılarına kadar gelip yerleşmelerini kabul etmişlerdir.<ref name="norwich1">Norwich, John Julius (1991), ''Byzantium: The Apogee'', Londra:Penguin ISBN 0-140011448-3 {{İng}}s.1081</ref><ref>Vryonis, Speros (1972) ''The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century'' University of California Press, say. 112-3.</ref>
47. satır: 47. satır:


Her ikisi de Selçuklu hanedanından olan ve [[Büyük Selçuklu İmparatorluğu|Büyük Selçuklu Devleti]]'ne ismen bağımlı bu iki taraf arasındaki askeri çekişmeye bu devletin başkenti [[İsfahan]]'da bulunan Sultan [[Melikşah]]'in bir bağlantısı olup olmadığı daha belgelenmemiştir. Ama bazı tarihçiler Tutuş'un Sultan Melikşah emirleriyle hareket ettiğini bildirmektedirler.
Her ikisi de Selçuklu hanedanından olan ve [[Büyük Selçuklu İmparatorluğu|Büyük Selçuklu Devleti]]'ne ismen bağımlı bu iki taraf arasındaki askeri çekişmeye bu devletin başkenti [[İsfahan]]'da bulunan Sultan [[Melikşah]]'in bir bağlantısı olup olmadığı daha belgelenmemiştir. Ama bazı tarihçiler Tutuş'un Sultan Melikşah emirleriyle hareket ettiğini bildirmektedirler.
==== Süleyman Şah Döneminde Büyük Selçuklu - Anadolu Selçuklu İlişkileri ====
Kutalmışoğulları; [[Büyük Selçuklu İmparatorluğu|Büyük Selçuklu Devleti]] egemenliği konusundaki taht kavgalarında mağlup olmuş ve [[Kutalmış]] ölmüş, [[Alp Arslan]]'ın ölümüyle beraber serbest kalan başta Süleyman Şah ve Mansur olmak üzere Kutalmış'ın oğulları önce Suriye'de faaliyet göstermiş, daha sonra Anadolu'ya geçerek İznik'e kadar ilerlemiş ve İznik başkent olmak üzere Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuşlardı. Öte yandan Yabgulu Türkmenleri'nin Güney Suriye ve Filistin'e gelerek burada [[Atsız Bey]]'in idaresine girerek bir beylik kurmaları Büyük Selçuklu sultanı [[Melikşah]]'ı endişelendirmekteydi. Çünkü Melikşah, bu devlet ve beyliklerin güçlenmesi durumunda kendisine rakip hale gelebileceğini düşünmekteydi. Bu yüzden Melikşah; kardeşi [[Tutuş]]'u Suriye'ye göndermek suretiyle Atsız Bey idaresinde teşkilatlanan Yabgulu Türkmenleri'ni itaat altına almıştır. Daha sonra Porsuk Bey idaresindeki bir orduyu Anadolu'ya göndermek suretiyle Süleyman Şah, Mansur ve tüm Kutalmışoğulları'nı bertaraf etmeyi amaçlamıştır. Bu yüzden 1075 yılı Temmuz ayında (468 Zilkaade) Afşin, Saltuk <ref>Bizans ve Ermeni kaynaklarında Samuk, Arap kaynaklarındaki Sanduk isminin aslı.</ref>, Dilmaç oğlu Mehmed, Tarank oğlu ve Tutı oğlu <ref>M. H. Yınanç ve ondan nakil yapanlar yanlış olarak Davdav şeklinde okumuşlardır. Halbuki Tutı malum bir Türkmen ismidir.</ref> gibi Oğuz beyleri askerleriyle birlikte Anadolu'dan [[Halep]]'e dönüyorlardı. Çünkü bu beyler Melikşah'a bağlıydılar ve Melikşah'a olan sadakatlerinden dolayı onun emrine uygun olarak [[Tutuş]]'a iltihak etmişlerdir.<ref>İbn ul-'Adim, Buğyat ut-taleb ft Tarih Haleb, Bibl. Nationale, Ar.2138, s.96b; aynı müel, Tarih Haleb, II, ss.56</ref>

Melikşah'ın Anadolu ve Kutalmışoğulları'nı itaat altına almak maksadıyla gönderdiği Porsuk Bey'in Anadolu'daki faaliyetleri hakkında kaynakların verdikleri bilgiler karışık ve kifayetsizdir. Bu rivayetlerden birine göre Melikşah, cihan hakimiyeti davasıyla <ref>Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Tarihi, s.154-156</ref>, Porsuk Bey'i Anadolu'ya göndermiş ve Porsuk Bey Bizans'ı sıkıştırarak imparatoru yıllık 300.000 altun (dinar) haraca bağlamış hatta bizzat Melikşah'da İstanbul'a kuşatmış ve Bizans'ın vergisini 1.000.000 kızıl altına çıkarmış; Konya, Kayseri, Aksaray, İznik ve tüm Anadolu beldelerini fethederek Süleyman Şah'ı Anadolu'ya melik yapmış ve [[Antakya]]'yı da alarak kendisine teslim etmiş, [[Tutuş]]'u da [[Şam]]'a göndererek kendisini [[Mısır]] ve [[Magrip]]'in fethiyle görevlendirmiştir.<ref>'İmad ud-din İsfahani (Bundari), Zubdat un-Nusra, nşr. Th. Houtsma, s.55, 70; Sadr ud-din el-Hüseyni, s.71-72</ref>
Başka bir müellife göreyse [[Kutalmış]] ölünce oğlu Mansur Anadolu'ya gitmiş ve birçok beldeyi fethetmiştir. Melikşah tahta çıkınca Mansur'un üstüne Porsuk Bey'i göndermiş ve Porsuk Bey Mansur'u mağlup ederek onu ortadan kaldırmıştır. Ayrıca bu müellife göre Mansur öldüğü zaman kardeşi Süleyman'ın yaşı çok küçüktür ama Türkmenler'in kendisine iltihakıyla Süleyman'da birçok beldenin fethine muvaffak olmuştur.<ref>Cenabi, el-'Aylem üz-zahir, Ayasofya No: 3033, s.470a</ref> Yine başka bir müellife göre Melikşah; Porsuk Bey'i Kutalmışoğlu'nu <ref>Selçuklu hanedanına mensup bulunan Kutalmış'ın Süleyman ve Mansur'dan başka ismi bilinmeyen çocukları da vardır.</ref> yakalatmak üzere Anadolu'ya göndermiş ve Porsuk Bey, İstanbul'a sığınmış olan Kutalmışoğlu'nu Bizans imparatoru [[III. Nikiforos|Nikiforos Botaneiates]]'ten istese de Kutalmışoğlu kendisine teslim edilmemiştir. Daha sonra Porsuk Bey ile Kutalmışoğlu arasında şiddetli savaşlar yaşanmış, iki tarafta çok ağır kayıplar vermiş, nitekim Porsuk Bey bir hileyle hasmını ortadan kaldırarak durumu Melikşah'a bildirmiştir. Bunun üzerine Anadolu'da bulunan Türkmenler'de Kutalmış'ın diğer oğlu olan Süleyman'a sığınmıştır. <ref>Ebu'l-Ferec, s.227</ref>

Modern tarihçiler ise Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurulmasından sonra Süleyman Şah ve Mansur arasında taht kavgalarının başladığını, bu yüzden Süleyman Şah'ın yardım istemesi üzerine Melikşah'ın Porsuk Bey'i Anadolu'ya gönderdiğini ve iki ordunun birleşerek Mansur'u ortadan kaldırdığını, böylece Anadolu melikliğinin Süleyman Şah'a verildiğini yazarlar.<ref>J. Laurent, Sultanat, s.179; M. H. Yınanç, Anadolu'nun Fethi, s.105; Kafesoğlu, Melikşah, İA, s.668</ref>

Ancak kesin olan şudur ki Porsuk Bey'in liderliğinde düzenlenen bu sefer Kutalmışoğulları'na karşıdır ve bu sefer, Süleyman Şah'ın kardeşi Mansur'un ölümüyle nihayete ermiştir. Bu seferle beraber Süleyman Şah kuvvetlenmiştir.<ref>Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.86-90</ref> Ayrıca Prof. Dr. Osman Turan; [[Porsuk Çayı]]'nın isminin, Porsuk Bey'in bu havalideki hareketlerinin hatırası olarak kaldığını iddia eder.<ref>Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.87</ref>.
==== Süleyman Şah'ın Bizans'la İlişkileri ====
Süleyman Şah; [[Bizans İmparatorluğu]] ile ittifak ederek Melikşah tarafından üzerine gönderilen Porsuk Bey'in, kardeşi Mansur'u öldürmekten başka hiçbir şey elde edemeden geri dönmesini sağlamış ve bu suretle Melikşah'a, dolayısıyla da Büyük Selçuklular'a karşı istiklalini korumuş ve kuvvetlenmiştir. Bu sıralarda Bizans'a ait [[İstanköy|İstanköy Adası]]'nda bulunan [[Nikiforos Melissenos|Melissenos]] ise; yeni imparator Botaneiates'in iktidarını tanımamakta ve [[Ege Denizi]] kıyılarına kadar gelen Türk akıncılarının başbuğlarıyla görüşmekteydi. Bu teşebbüsünde muvaffak olmak için Süleyman Şah'a; tahtı ele geçirdiği takdirde [[Frigya]] ve [[Galatya]] havalilerinde Bizans'ın elinde bulunan şehirleri teslim etmeyi vadetmekteydi. Bu siyaset değişikliği dolayısıyla da Bizans ve Anadolu Selçuklular'ın arası açılmış ve Botaneiates, Anadolu üzerine bir ordu sevk etmiştir. Bu ordu; Anadolu Selçukluları'nın payitahtı [[İznik]]'i kuşatmak veya bu esnada Dorileon (Eskişehir) havalisinde bulunan Süleyman Şah ve Melissenos'a taarruz etmek konusunda tereddüt etmiş, nitekim İznik'in muhasarasına karar verilmiştir. İznik'te bulunan Türk garnizonu Bizanslılar'ı oyalamaktayken Süleyman Şah ve Melissenos'ta hızla ilerlemişlerdir. Nitekim Süleyman Şah ve Melissenos'tan çekinen Bizanslılar kaçmış ve Süleyman Şah ile Melissenos [[Kadıköy]]'e (Domalis) yerleşmiştir. Fakat Melissenos'tan erken davranan ünlü Bizans generali [[I. Aleksios|Aleksios Komnenos]]; Nikiforos Botaneiates'i tahttan indirmiş ve imparatorluğunu ilan etmiştir (1081)
<ref>Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.90</ref><ref>Bryennios, s.794-796; Anna Komnini, I, s.94; Attakiates, s.307; G. Finlay, s.87-88</ref>.

Bizans'taki imparator değişikliği Anadolu Selçukluları'na yaramış ve Selçuklular; Anadolu'da fethetmedikleri yerleri de fethetmişlerdir. Bu hususu Süryani Mihail gibi müellifler; [[Nikomedia]]'nın (İzmit) Türkler'in elinde bulunduğunu belirterek doğrulamaktadırlar. Nitekim [[İstanbul Boğazı]], Türkler ile Bizanslılar arasında sınır olmuştur. I. Aleksios bu durum karşısında, bir gece baskınıyla Türkler'i boğazlardan uzaklaştırmak istemiş ama başarısız olmuştur. Bu sırada Bizans'ın Balkan topraklarına karşı çok büyük ve acilen bertaraf edilmesi gereken bir Norman tehlikesi belirmiştir. Bu yüzden I. Aleksios, Süleyman Şah'la anlaşmak zorunda kalmış ve anlaşmaya göre Selçuklular'ın Bizanslılar'a; Normanlar'a karşı olan mücadeleleri sırasında asker desteği sağlaması, yine Selçuklular'ın İstanbul Boğazı'ndan çekilmesi ve iki devlet arasındaki sınırın Drakon çayı olması kararlaştırılmıştır. Bu muahedeyle beraber Selçuklular, Marmara kıyılarına kadar bütün Anadolu'nun kendilerine ait olduğunu tasdik ettirmişlerdir. Öyle ki hukuken Bizans'a ait olan Sinop ve Antakya şehirlerinin mahalli hakimler tarafından fethi karşısında Bizans imparatorunun bir itirazda bulunmaması 1081 muahedesiyle Bizans'ın, tüm Anadolu'yu Selçuklular'a terkettiğine delalet etmektedir. 1081 muahedesinde Selçuklu-Bizans hududu olarak belirlenen Drakon çayı; W. Ramsay'a göre İzmit Körfezi'ne dökülen Kırkgeçit çayıdır. Chalandon'a göreyse Drakon çayı, Bozburun yarımadasını ayıran çaydır. [[Osman Turan]]'a göreyse bugünkü Drakos(Orhan)tepe ve onun yanındaki bir dere bahis mevzudur.<ref name="Süryani Mihael, III, s.172"/><ref>Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.90-92</ref><ref>Anna Komnini, I, s.136-138; J. Laurent, Sultanat, s.181-182; aynı müellif, Seldjoucides, s.8, 11, 94; [[Louis Bréhier]], La Vie et la mort de Byzance, Paris 1948, s.287-290</ref><ref>Aleksiad, I, s.146</ref><ref>Aleksiad, II, s.63, 75</ref><ref>W. Ramsay, s.205; Chalandon, Alexis Comnene, s.72, 75</ref>.
Bu muharebeden sonra Süleyman Şah'ın, yapacağı askeri yardımı gerçekleştirdiğine dair bir kayda rastlanmamış ve Anna Komnini, [[Makedonya Cumhuriyeti|Makedonya]]'nın [[Ohri]] bölgesinde oturan ve Tadikios'un emrinde bulunan Türkler'dem bahsetmiştir ki tüm kaynaklar bunların Balkanlar'daki Şamani Türkler'e (Müslüman olmayan Türkler) mensup olduğunu teyid etmektedir <ref>Anna Komnini, I, s.151, 162; J. Laurent, Sultanat. s.182; G. Schlumberger, Sigillographie de l'Emp. Byzantin, Paris 1884, s.569</ref>.

== Süleyman Şah'ın Ölümünden Sonra Türkiye Selçuklu Devleti ==
== Süleyman Şah'ın Ölümünden Sonra Türkiye Selçuklu Devleti ==
Süleyman Şah'ın ölümünden sonra, Süleyman Şah'ın oğulları, [[Kılıçarslan]] ve Kulan Arslan, esir olarak Büyük Selçuk Sultanı [[Melikşah]]'ın başkenti olan İsfehan'a gönderilmiştir. Bu gerçek Süleyman Şah ile Tutuş arasındaki askeri çatışmaya Melikşah'ın bir katkısı olduğuna bir ipucu olarak yorumlanmaktadır. Türkiye Selçuklu Devleti bu nedenle 1086-1092 yılları arasında hükümdarsız geçen bir "fetret dönemi" yaşamış; ve ülkeyi vezir [[Ebu'l-Kasım]] yönetmeye çalışmıştır.
Süleyman Şah'ın ölümünden sonra, Süleyman Şah'ın oğulları, [[Kılıçarslan]] ve Kulan Arslan, esir olarak Büyük Selçuk Sultanı [[Melikşah]]'ın başkenti olan İsfehan'a gönderilmiştir. Bu gerçek Süleyman Şah ile Tutuş arasındaki askeri çatışmaya Melikşah'ın bir katkısı olduğuna bir ipucu olarak yorumlanmaktadır. Türkiye Selçuklu Devleti bu nedenle 1086-1092 yılları arasında hükümdarsız geçen bir "fetret dönemi" yaşamış; ve ülkeyi vezir [[Ebu'l-Kasım]] yönetmeye çalışmıştır.

Sayfanın 10.11, 10 Ocak 2019 tarihindeki hâli

I. Süleyman Şah
سليمان بن قتلمش
Kutalmışoğlu Süleyman Şah anıtı, Tarsus.
Türkiye Selçuklu Sultanı
Hüküm süresi1077-1086
Sonra gelenI. Kılıç Arslan
Ölüm4 Haziran 1086
Halep yakınları
Tam adı
Süleyman bin Kutalmış
HanedanSelçuklu Hanedanı
BabasıKutalmış
DiniSünni İslam

Kutalmışoğlu Süleyman Şah veya kısaca Kutalmışoğlu (Arap alfabesiyle: سليمان بن قتلمش (Süleyman bin Kutalmış)) (d. ? - ö. 4 Haziran 1086), Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusudur. Selçuk Bey'in oğlu Arslan Yabgu'nun torunudur. Babası Kutalmış Bey'dir.

Malazgirt Savaşı'ndan önceki yaşamı

Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın babası Kutalmış, Selçuk Sultanı Tuğrul Bey ile Çağrı Bey'in amcaoğluydu. Kutalmış önce Tuğrul Bey'e karşı isyan etmiş ; sonra Büyük Selçuklu Sultanlığı tahtına geçen Alparslan'ın sultanlığını kabul etmemiş ve onun ile başarısız bir çatışmaya girişmiş ve bu sırada, 1064 yılında öldürülmüştür.[1] Bazı yazarlar Kutalmış’ın dört oğlunun, bazı yazarlar ise büyük oğlunun Alp Arslan tarafından tutuklandığını ileri sürmektedir. Alp Arslan, Nizamülmülk’ün önerisiyle Suriye gazasıyla görevlendirilmiştir. Ancak Suriye’deki emirlerin kendisini öldürmek istemesi üzerine Süleyman Şah Anadolu gazasına girişmiştir. Diğer yandan Osman Turan, Kutalmışoğulları’nın Suriye’ye gönderildiğini kabul etmez, Melikşah’ın ölümünden sonra Anadolu’ya geldiklerini ileri sürer. Bizans kaynakları ise Melikşah tarafından Anadolu’nun fethiyle görevlendirildikleri ve feth edecekleri topraklar üzerinde hakimiyetlerinin sultan tarafından tanındığı belirtilir.[2] Mehmet Altay Köymen, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kuruluşuna Melikşah’ın bir fermanıyla izin verildiğini, fermanın Kutalmışoğullarının herhangi birine değil, hepsi için çıkarıldığını söylemektedir.[3] Bununla birlikte Alp Arslan döneminde Anadolu’ya gelen Kutalmışoğulları’nın Alparslan'ın devamlı baskısı altında kalmışlar ve Alparslan’ın zaman zaman akıncı birlikleri göndererek tahtını tehdit edebilecek olan kardeşleri bertaraf etmeye çalışmıştır. Dört kardeşten en son Süleyman Şah hayatta kalmıştır.[1]

Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurulması

Alparslan'ın 1071 Malazgirt Savaşı galibiyetinden sonra giderek daha çok sayıda Türkmen göçmen boyları Anadolu'ya girip yerleşmeye başlamış ve Süleyman Şah bu Türkmenlerin liderliğini ele geçirmeyi başarmıştır. 1073'te Kutalmışoğlu Süleyman Şah Büyük Selçuklu devleti hükümdarı Melikşah tarafından Büyük Selçuk Sultanlığı'na bağımlı Sultan-ı Rum (yani Türkiye Selçuklu Devleti hükümdarı) olarak tayin edilmiştir. Bizans sınırlarında idaresini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Bizans'lılarla bazen savaş yaparak bazen Bizans isyancılarına yardım ederek hükmü altındaki toprakların sınırlarını büyütmeyi başarmıştır. 1075'te Bizans İmparatorluğu'nun Anadolu'da bulunan önemli şehirlerinden İznik (Nicaea) ile İzmit (Nicomedia)'i eline geçirmiştir. Ardından Güney Marmara bölgesine tamamen hakim olmuştur. Ayrıca Çanakkale boğazından geçen gemilerden vergi almaya başlamıştır. 1077'de özerkliğini ilan edip İznik merkezli bağımsız bir devlet olarak Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuştur.[4][5][6][7][8]

Türkiye Selçuklu Devleti'nin gelişmesi

Anadolu'da güçlü bir devlet kuran Süleyman Şah; Bizans'ın içinde bulunduğu taht kavgalarından ve diğer buhranlı durumdan yararlanarak sınırlarını hızla genişletmeye başlamıştır. Gerçekten de Bizans'ın Rumeli orduları komutanı Bryennios 1075 yılında ayaklanmış ve 1077 yılında Adrianopolis'te imparatorluğunu ilan ederek başkent Konstantinopolis üzerine yürümüştür. Bunun üzerine harekete geçen Bizans'ın Anadolu'daki ordularının komutanı Nikiforos Botaneiates; Alp Arslan'dan kaçarak Bizans'a sığınan Selçuk Bey'in torunu El-basan (Khrysoskül) ile birleşerek, Süleyman Şah'ın taarruzlarına karşı geceleri ve sapa yollardan ilerlemek suretiyle Kütahya'dan İstanbul'a doğru ilerlemeye başlamıştır. Fakat Nikiforos, Sakarya'daki Atzula mevkisinde Selçuklu kuvvetleri tarafından sarılma riski ortaya çıkınca El-basan'ı amcazadesi Süleyman Şah'a göndermiştir. El-basan Süleyman Şah'a; Nikiforos'un imparatorluğu ele geçirmeyi amaçladığını ve bunu başardığı takdirde kendisine vadettiği menfaatleri anlatmıştır. Süleyman Şah; müttefiki bulunan mevcut Bizans imparatoru yerine daha uygun şartlarla Nikiforos'la ittifak yapmış ve kendisine asker desteği vermiştir. Nitekim 1078 yılında Nikiforos; İstanbul'a girmiş ve buradaki taraftarlarının arka çıkmasıyla Bizans tahtını ele geçirmiştir. Yanında getirdiği Türk askerlerini de Rumeli'de isyan etmekte olan Bizans'ın Rumeli orduları komutanı Bryennios'a karşı göndermiştir [9][10].

1078'de Süleyman Şah Bizans İmparatoru VII. Mihail ile Bizans tahtını eline geçirmek üzere isyan eden Anatolikon Theması vali generali ("Stratigos") Nikiforos Botaneiates'e karşı askerî yardım anlaşması yapmıştır. Fakat Süleyman Şah ordusu ile İznik ile Kütahya arasında Nikeforus Botaeiates ile karşılaşınca asi generalin sağladığı daha uygun şartlar nedeniyle taraf değiştirip Nikiforos Botaeiates'a askeri yardım sağlamış ve onun III. Nikiforos ismi ile Bizans İmparatoru olmasına önayak olmuştur. Bu yardım dolayısıyla Bizanslılar göçmen Türkmenlerin Anadolu'da da Boğaz kıyılarına kadar gelip yerleşmelerini kabul etmişlerdir.[11][12]

1080'de ise Süleyman Şah bir diğer Bizans tahtına geçmek isteyen, bu sefer başarısız, isyancıya (Nikiforos Melissenos)'a yardım etmiştir. Türkiye Selçuklu Devleti'nin hızlı bir biçimde büyümesinden çekinen Bizans İmparatorluğu, (Balkanlardaki karışıklığın etkisiyle de) Türkiye Selçuklu Devleti ile bir antlaşma yapmış ve bu antlaşmaya göre Bizans, Türkiye Selçuklu Devleti'ne yıllık tazminat ödemeyi kabul etmiştir.[13]

Süleyman Şah Bizans ile yaptığı bu antlaşma sonucu batı sınırını güvenceye almıştır.[13] Yakın akrabası ve veziri Ebu'l-Kasım'ı İznik'te idareci olarak bırakan Süleyman Şah, doğu sınırlarını genişletme planları ile 1084'te Çukurova (Kilikya)'ya (ve belki de Suriye üzerine) bir sefere çıkmıştır. Bu sefer sonucu Tarsus, Adana ve Antakya'yı devletinin sınırlarına katmış ve Filaret'e karşı olan Antakya halkının davetiyle bu şehri fethetmiştir. Süleyman Şah'ın Antakya'yı fethinden sonra bütün Suriye'ye sahip olma amacıyla Halep'i kuşatmıştır. Halep emiri olan İbn-i Huteyti (ya da Şerif Ebu Hasan), Tutuş'tan yardım istemiştir. Tutuş, Melikşah'ın kardeşi olup Melikşah tarafından Suriye melikliğine getirilerek, bu bölgede Büyük Selçuklu Devleti'nden bağımsız olarak hareket eden Atsız Bey idaresindeki Yabgulu Türkmenleri'ni itaat altına alan, Şam'ı kendisine merkez edimişti. Tutuş yanına Selçuklular’ın yetenekli kumandanlarından (Artuklu Beyliği'nin kurucusu) Artuk Bey'i alarak 4 Haziran 1086 tarihinde Halep'e doğru yola çıkmış ve Süleyman Şah'la 4 Haziran 1086 tarihinde Ayn Seylem mevkisinde karşılaşmış ve savaşı Tutuş kazanmıştır. Bu savaşla beraber Süleyman Şah hayatını kaybetmiş ve Halep'de defnedilmiştir. Ayrıca Anadolu Selçuklu Devleti büyük karışıklıklara sürüklenmiştir.[14]

Anna Komnena ise Aleksiad adlı kitabında, Süleyman Şah’ın Antakya hakimi Philaretos adında ermeni bir domestikos’un oğlu tarafından teşvik edildiğini ileri sürmektedir.[15]

Süleyman Şah; sefere çıkarken yerine vekil olarak Ebu'l Kasım'ı bırakmıştı ve kendisinin ölümüyle beraber Ebu'l Kasım, Anadolu Selçuklu Devleti'ni idare etmeye başlamıştır. Büyük Selçuklu sultanı Melikşah ise; Porsuk Bey'i tekrar Anadolu üzerine göndermek suretiyle Anadolu Selçukluları'nı itaat altına almak istemiştir. Fakat Porsuk Bey başarısız olunca bu sefer de Bozan Bey'i Anadolu üzerine göndermiştir. Bozan Bey'i geri çekmesi için birçok hediyeyle beraber Melikşah'la görüşmek için İran'a giden Ebu'l Kasım; Melikşah'dan Bozan Bey'in iradesiyle kendi iradesinin aynı olacağı, eğer Bozan Bey bu seferden vazgeçerse kendisinin de vazgeçeceğini, bunun için Bozan Bey'le görüşmesi gerektiği şeklinde bir cevap almıştır. Daha sonra Ebu'l Kasım, İznik'e geri dönerken kendisini takip etmekte olan Bozan Bey tarafından yakalatılmış ve boğdurulmuştur. Kendisinin ölümü üzerine kardeşi Ebu'l Gazi Anadolu Selçukluları'nı idare etmeye başlamıştır [16].

Her ikisi de Selçuklu hanedanından olan ve Büyük Selçuklu Devleti'ne ismen bağımlı bu iki taraf arasındaki askeri çekişmeye bu devletin başkenti İsfahan'da bulunan Sultan Melikşah'in bir bağlantısı olup olmadığı daha belgelenmemiştir. Ama bazı tarihçiler Tutuş'un Sultan Melikşah emirleriyle hareket ettiğini bildirmektedirler.

Süleyman Şah Döneminde Büyük Selçuklu - Anadolu Selçuklu İlişkileri

Kutalmışoğulları; Büyük Selçuklu Devleti egemenliği konusundaki taht kavgalarında mağlup olmuş ve Kutalmış ölmüş, Alp Arslan'ın ölümüyle beraber serbest kalan başta Süleyman Şah ve Mansur olmak üzere Kutalmış'ın oğulları önce Suriye'de faaliyet göstermiş, daha sonra Anadolu'ya geçerek İznik'e kadar ilerlemiş ve İznik başkent olmak üzere Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuşlardı. Öte yandan Yabgulu Türkmenleri'nin Güney Suriye ve Filistin'e gelerek burada Atsız Bey'in idaresine girerek bir beylik kurmaları Büyük Selçuklu sultanı Melikşah'ı endişelendirmekteydi. Çünkü Melikşah, bu devlet ve beyliklerin güçlenmesi durumunda kendisine rakip hale gelebileceğini düşünmekteydi. Bu yüzden Melikşah; kardeşi Tutuş'u Suriye'ye göndermek suretiyle Atsız Bey idaresinde teşkilatlanan Yabgulu Türkmenleri'ni itaat altına almıştır. Daha sonra Porsuk Bey idaresindeki bir orduyu Anadolu'ya göndermek suretiyle Süleyman Şah, Mansur ve tüm Kutalmışoğulları'nı bertaraf etmeyi amaçlamıştır. Bu yüzden 1075 yılı Temmuz ayında (468 Zilkaade) Afşin, Saltuk [17], Dilmaç oğlu Mehmed, Tarank oğlu ve Tutı oğlu [18] gibi Oğuz beyleri askerleriyle birlikte Anadolu'dan Halep'e dönüyorlardı. Çünkü bu beyler Melikşah'a bağlıydılar ve Melikşah'a olan sadakatlerinden dolayı onun emrine uygun olarak Tutuş'a iltihak etmişlerdir.[19]

Melikşah'ın Anadolu ve Kutalmışoğulları'nı itaat altına almak maksadıyla gönderdiği Porsuk Bey'in Anadolu'daki faaliyetleri hakkında kaynakların verdikleri bilgiler karışık ve kifayetsizdir. Bu rivayetlerden birine göre Melikşah, cihan hakimiyeti davasıyla [20], Porsuk Bey'i Anadolu'ya göndermiş ve Porsuk Bey Bizans'ı sıkıştırarak imparatoru yıllık 300.000 altun (dinar) haraca bağlamış hatta bizzat Melikşah'da İstanbul'a kuşatmış ve Bizans'ın vergisini 1.000.000 kızıl altına çıkarmış; Konya, Kayseri, Aksaray, İznik ve tüm Anadolu beldelerini fethederek Süleyman Şah'ı Anadolu'ya melik yapmış ve Antakya'yı da alarak kendisine teslim etmiş, Tutuş'u da Şam'a göndererek kendisini Mısır ve Magrip'in fethiyle görevlendirmiştir.[21] Başka bir müellife göreyse Kutalmış ölünce oğlu Mansur Anadolu'ya gitmiş ve birçok beldeyi fethetmiştir. Melikşah tahta çıkınca Mansur'un üstüne Porsuk Bey'i göndermiş ve Porsuk Bey Mansur'u mağlup ederek onu ortadan kaldırmıştır. Ayrıca bu müellife göre Mansur öldüğü zaman kardeşi Süleyman'ın yaşı çok küçüktür ama Türkmenler'in kendisine iltihakıyla Süleyman'da birçok beldenin fethine muvaffak olmuştur.[22] Yine başka bir müellife göre Melikşah; Porsuk Bey'i Kutalmışoğlu'nu [23] yakalatmak üzere Anadolu'ya göndermiş ve Porsuk Bey, İstanbul'a sığınmış olan Kutalmışoğlu'nu Bizans imparatoru Nikiforos Botaneiates'ten istese de Kutalmışoğlu kendisine teslim edilmemiştir. Daha sonra Porsuk Bey ile Kutalmışoğlu arasında şiddetli savaşlar yaşanmış, iki tarafta çok ağır kayıplar vermiş, nitekim Porsuk Bey bir hileyle hasmını ortadan kaldırarak durumu Melikşah'a bildirmiştir. Bunun üzerine Anadolu'da bulunan Türkmenler'de Kutalmış'ın diğer oğlu olan Süleyman'a sığınmıştır. [24]

Modern tarihçiler ise Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurulmasından sonra Süleyman Şah ve Mansur arasında taht kavgalarının başladığını, bu yüzden Süleyman Şah'ın yardım istemesi üzerine Melikşah'ın Porsuk Bey'i Anadolu'ya gönderdiğini ve iki ordunun birleşerek Mansur'u ortadan kaldırdığını, böylece Anadolu melikliğinin Süleyman Şah'a verildiğini yazarlar.[25]

Ancak kesin olan şudur ki Porsuk Bey'in liderliğinde düzenlenen bu sefer Kutalmışoğulları'na karşıdır ve bu sefer, Süleyman Şah'ın kardeşi Mansur'un ölümüyle nihayete ermiştir. Bu seferle beraber Süleyman Şah kuvvetlenmiştir.[26] Ayrıca Prof. Dr. Osman Turan; Porsuk Çayı'nın isminin, Porsuk Bey'in bu havalideki hareketlerinin hatırası olarak kaldığını iddia eder.[27].

Süleyman Şah'ın Bizans'la İlişkileri

Süleyman Şah; Bizans İmparatorluğu ile ittifak ederek Melikşah tarafından üzerine gönderilen Porsuk Bey'in, kardeşi Mansur'u öldürmekten başka hiçbir şey elde edemeden geri dönmesini sağlamış ve bu suretle Melikşah'a, dolayısıyla da Büyük Selçuklular'a karşı istiklalini korumuş ve kuvvetlenmiştir. Bu sıralarda Bizans'a ait İstanköy Adası'nda bulunan Melissenos ise; yeni imparator Botaneiates'in iktidarını tanımamakta ve Ege Denizi kıyılarına kadar gelen Türk akıncılarının başbuğlarıyla görüşmekteydi. Bu teşebbüsünde muvaffak olmak için Süleyman Şah'a; tahtı ele geçirdiği takdirde Frigya ve Galatya havalilerinde Bizans'ın elinde bulunan şehirleri teslim etmeyi vadetmekteydi. Bu siyaset değişikliği dolayısıyla da Bizans ve Anadolu Selçuklular'ın arası açılmış ve Botaneiates, Anadolu üzerine bir ordu sevk etmiştir. Bu ordu; Anadolu Selçukluları'nın payitahtı İznik'i kuşatmak veya bu esnada Dorileon (Eskişehir) havalisinde bulunan Süleyman Şah ve Melissenos'a taarruz etmek konusunda tereddüt etmiş, nitekim İznik'in muhasarasına karar verilmiştir. İznik'te bulunan Türk garnizonu Bizanslılar'ı oyalamaktayken Süleyman Şah ve Melissenos'ta hızla ilerlemişlerdir. Nitekim Süleyman Şah ve Melissenos'tan çekinen Bizanslılar kaçmış ve Süleyman Şah ile Melissenos Kadıköy'e (Domalis) yerleşmiştir. Fakat Melissenos'tan erken davranan ünlü Bizans generali Aleksios Komnenos; Nikiforos Botaneiates'i tahttan indirmiş ve imparatorluğunu ilan etmiştir (1081) [28][29].

Bizans'taki imparator değişikliği Anadolu Selçukluları'na yaramış ve Selçuklular; Anadolu'da fethetmedikleri yerleri de fethetmişlerdir. Bu hususu Süryani Mihail gibi müellifler; Nikomedia'nın (İzmit) Türkler'in elinde bulunduğunu belirterek doğrulamaktadırlar. Nitekim İstanbul Boğazı, Türkler ile Bizanslılar arasında sınır olmuştur. I. Aleksios bu durum karşısında, bir gece baskınıyla Türkler'i boğazlardan uzaklaştırmak istemiş ama başarısız olmuştur. Bu sırada Bizans'ın Balkan topraklarına karşı çok büyük ve acilen bertaraf edilmesi gereken bir Norman tehlikesi belirmiştir. Bu yüzden I. Aleksios, Süleyman Şah'la anlaşmak zorunda kalmış ve anlaşmaya göre Selçuklular'ın Bizanslılar'a; Normanlar'a karşı olan mücadeleleri sırasında asker desteği sağlaması, yine Selçuklular'ın İstanbul Boğazı'ndan çekilmesi ve iki devlet arasındaki sınırın Drakon çayı olması kararlaştırılmıştır. Bu muahedeyle beraber Selçuklular, Marmara kıyılarına kadar bütün Anadolu'nun kendilerine ait olduğunu tasdik ettirmişlerdir. Öyle ki hukuken Bizans'a ait olan Sinop ve Antakya şehirlerinin mahalli hakimler tarafından fethi karşısında Bizans imparatorunun bir itirazda bulunmaması 1081 muahedesiyle Bizans'ın, tüm Anadolu'yu Selçuklular'a terkettiğine delalet etmektedir. 1081 muahedesinde Selçuklu-Bizans hududu olarak belirlenen Drakon çayı; W. Ramsay'a göre İzmit Körfezi'ne dökülen Kırkgeçit çayıdır. Chalandon'a göreyse Drakon çayı, Bozburun yarımadasını ayıran çaydır. Osman Turan'a göreyse bugünkü Drakos(Orhan)tepe ve onun yanındaki bir dere bahis mevzudur.[30][31][32][33][34][35]. Bu muharebeden sonra Süleyman Şah'ın, yapacağı askeri yardımı gerçekleştirdiğine dair bir kayda rastlanmamış ve Anna Komnini, Makedonya'nın Ohri bölgesinde oturan ve Tadikios'un emrinde bulunan Türkler'dem bahsetmiştir ki tüm kaynaklar bunların Balkanlar'daki Şamani Türkler'e (Müslüman olmayan Türkler) mensup olduğunu teyid etmektedir [36].

Süleyman Şah'ın Ölümünden Sonra Türkiye Selçuklu Devleti

Süleyman Şah'ın ölümünden sonra, Süleyman Şah'ın oğulları, Kılıçarslan ve Kulan Arslan, esir olarak Büyük Selçuk Sultanı Melikşah'ın başkenti olan İsfehan'a gönderilmiştir. Bu gerçek Süleyman Şah ile Tutuş arasındaki askeri çatışmaya Melikşah'ın bir katkısı olduğuna bir ipucu olarak yorumlanmaktadır. Türkiye Selçuklu Devleti bu nedenle 1086-1092 yılları arasında hükümdarsız geçen bir "fetret dönemi" yaşamış; ve ülkeyi vezir Ebu'l-Kasım yönetmeye çalışmıştır.

1092'de Melikşah'ın ölümü üzerine serbest bırakılan I. Kılıçarslan Anadolu'ya gelerek devletin başına geçmiştir.

Kaynakça

  1. ^ a b Claude Cahen, (İIngilizce'ye çev.:J. Jones-Williams) (1968) Pre-Ottoman Turkey: a general survey of the material and spiritual culture and history c. 1071-1330, New York: Taplinger, say.73-4.
  2. ^ İbrahim Gök, “Türklerin Suriye’ye Girişi ve Süleyman Şah”, SHP.: 225, 226
  3. ^ Deniz Erim, [1] sh.: 7
  4. ^ Cahen, Claude (İng. çev.:J. Jones-Williams) (1968), Pre-Ottoman Turkey: a general survey of the material and spiritual culture and history c. 1071-1330, New York: Taplinger, (İngilizce) say.. 73-4.
  5. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi, s.84
  6. ^ Azimi, s.361, A'lak ul-hatira, British Museum, DD. 23334, s.34b.
  7. ^ Anonim Selçuk-name, s.36
  8. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi, s.75-80
  9. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi, s.85
  10. ^ N. Bryennios, Fr. trc. Cousin (Historie de Contantinople'de), Paris 1672, III, s.760-761; Zonaras, s.109a; Attaliates, s.266, 276; G. Finlay, s.56; J. Laurent, Sultanat, s.180-181
  11. ^ Norwich, John Julius (1991), Byzantium: The Apogee, Londra:Penguin ISBN 0-140011448-3 (İngilizce)s.1081
  12. ^ Vryonis, Speros (1972) The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century University of California Press, say. 112-3.
  13. ^ a b Şablon:Bizans Devleti Tarihi
  14. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi, s.98-102
  15. ^ Aleksiad, sh. 194
  16. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi, s.113-117
  17. ^ Bizans ve Ermeni kaynaklarında Samuk, Arap kaynaklarındaki Sanduk isminin aslı.
  18. ^ M. H. Yınanç ve ondan nakil yapanlar yanlış olarak Davdav şeklinde okumuşlardır. Halbuki Tutı malum bir Türkmen ismidir.
  19. ^ İbn ul-'Adim, Buğyat ut-taleb ft Tarih Haleb, Bibl. Nationale, Ar.2138, s.96b; aynı müel, Tarih Haleb, II, ss.56
  20. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Tarihi, s.154-156
  21. ^ 'İmad ud-din İsfahani (Bundari), Zubdat un-Nusra, nşr. Th. Houtsma, s.55, 70; Sadr ud-din el-Hüseyni, s.71-72
  22. ^ Cenabi, el-'Aylem üz-zahir, Ayasofya No: 3033, s.470a
  23. ^ Selçuklu hanedanına mensup bulunan Kutalmış'ın Süleyman ve Mansur'dan başka ismi bilinmeyen çocukları da vardır.
  24. ^ Ebu'l-Ferec, s.227
  25. ^ J. Laurent, Sultanat, s.179; M. H. Yınanç, Anadolu'nun Fethi, s.105; Kafesoğlu, Melikşah, İA, s.668
  26. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.86-90
  27. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.87
  28. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.90
  29. ^ Bryennios, s.794-796; Anna Komnini, I, s.94; Attakiates, s.307; G. Finlay, s.87-88
  30. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Süryani Mihael, III, s.172 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  31. ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.90-92
  32. ^ Anna Komnini, I, s.136-138; J. Laurent, Sultanat, s.181-182; aynı müellif, Seldjoucides, s.8, 11, 94; Louis Bréhier, La Vie et la mort de Byzance, Paris 1948, s.287-290
  33. ^ Aleksiad, I, s.146
  34. ^ Aleksiad, II, s.63, 75
  35. ^ W. Ramsay, s.205; Chalandon, Alexis Comnene, s.72, 75
  36. ^ Anna Komnini, I, s.151, 162; J. Laurent, Sultanat. s.182; G. Schlumberger, Sigillographie de l'Emp. Byzantin, Paris 1884, s.569

Dış bağlantılar

  • Claude Cahen, (Ing. çev.:J. Jones-Williams) (1968) Pre-Ottoman Turkey: a general survey of the material and spiritual culture and history c. 1071-1330, New York: Taplinger, say.73-4. (İngilizce)
  • Cambridge History of Islam, Cambridge
I. Süleyman Şah
Alt kolu Türkiye
Resmî unvanlar
Önce gelen:
Önce gelen yoktur.
Türkiye Selçuklu Sultanı
1077-1086
Sonra gelen:
Ebu'l-Kasım (İznik Valisi olarak)
(1086-1093)

I. Kılıç Arslan (Sultan olarak)
(1093-1107)