Resim

Vikipedi, özgür ansiklopedi
A detail of the earliest know oil paintings in the world (circa. 650 AD) located in Bamiyan, Afghanistan.
Afganistan, Bamiyan'da oluşturulan dünyanın en eski yağlı boya tablosundan (~ MS 650) bir detay
Leonardo da Vinci'ye ait Mona Lisa tablosu
Gentile Bellini tarafından yapılan II. Mehmed tablosu

Resim, herhangi bir yüzey üzerine çizgi ve renklerle yapılan, günümüzde kavramsal bir boyutta ele alınması açısından hemen her tür malzemenin kullanılabildiği bir anlatım tekniğidir. Resim yapma sanatıyla meşgul kişiler, ressam olarak adlandırılırlar.

Keten tohumu yağı, haşhaş tohumu yağı, ceviz yağı ve aspir yağı yaygın kullanılan kurutucu yağlardır. Yağ seçimi, sararma miktarı veya kuruma süresi gibi yağlı boya tabloya bir dizi özellik kazandırır. Yağa bağlı olarak bazı farklılıklar da boyanın parlaklığında görülür. Bir sanatçı istenen belirli pigmentlere ve efektlere bağlı olarak aynı tabloda birkaç farklı yağ kullanabilir. Boyanın kendi de ortama bağlı olarak belirli bir tutarlılık geliştirir. Yağ, gövdesi ve parlaklığı için değerli bir vernik oluşturmak için çam reçinesi veya buhur gibi bir reçine ile kaynatılabilir.

Bilinen en eski yağlı boya tablolar Budist Afganistan 'daki sanatçılar tarafından yapılmıştır ve MS 7. yüzyıla kadar uzanır.[1] Pigmentleri yağda bağlama tekniği Avrupa'da en azından 12. yüzyılda biliniyordu. Avrupalılar tarafından yağlı boyanın benimsenmesi, Kuzey Avrupa'da Erken Hollanda resmi ile başladı ve Rönesans 'ın başlamasıyla yağlı boya teknikleri neredeyse Avrupa'nın çoğunluğunda tempera boya kullanımının yerini geçti.

Son yıllarda su bazlı yağlı boya kullanılmaya başlandı. Suda çözünen boyalar ya mühendislik ürünüdür ya da boya inceltici yerine su ile inceltilmelerine imkan veren bir emülgatör eklenir ve yeterince seyreltildiğinde geleneksel yağlarda 1-3 hafta olan boya kuruma süresi 1-3 güne iner.

Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]

Tarihte keşfedilen ilk resimler; kesin bir bilgi içermemekle birlikte, ortalama 30 bin yıllık oldukları varsayılan, 1994 yılında, Fransa'nın Vallon-Pont-d'Arc bölgesinde yer alan ve adını, mağarayı keşfeden Jean-Marie Chauvet'den alan, Chauvet Mağarası'nda keşfedilmişlerdir. Tarih öncesi resimler, kimileri açıkta yer alan, pek çoğu ise mağaralarda olmak üzere, kaya duvarlarına çizilmiş hayvan, av sahneleri ve boyalı ellerle oluşturulmuş izlerden meydana gelirler. Bu resimler, tarihi önemleri dışında, insanoğlunun soyut düşünme yeteneğinin o dönemlerde de gelişmiş olduğunu kanıtlamaları bakımından ayrıca değer taşırlar. İlk resimlerin yapılış amaçları arasında, dönem insanının, kendilerini kuşatan doğa karşısında oluşturdukları mistik eğilimler doğrultusunda, kabileye kötülük getirdiğine inanılan olguları uzak tutmak, örneğin, ava dair bereketin arttırılması, topluluğun gelişimi ve güvenliği bakımından genç avcı adaylarına dönük eğitim, doğaya duyulan hayranlık ve keşfetme ihtiyacının yer aldığı kabul edilir.

Resim yapmakta kullanılan teknikler; malzemelerin gelişimini de etkilemiş, örneğin, bitki kökü gibi doğal yollarla elde edilen boyaların yerini, endüstriyel, sağlığa daha az zararlı, kalıcı ve kullanımı daha kolay boyalar almıştır.

Hristiyanlıkta Batı resmi, milattan sonra dini konuları sembolik bir şekilde resmetmeye odaklanmıştır. Ancak figürler hareketsiz, kompozisyonlar ise kuralcıdır.

İslam dininde ve medeniyetinde iki boyutlu ve üç boyutlu (ve benzeri araçlar); Allah'ın, yarattıklarını taklit etmeyi insanoğluna yasakladığı için İslami resimler 18. yüzyılın ortalarına kadar daha çok soyut desenler ve yazının şekillendirilmesi hat sanatı, ebru ve minyatür ile sınırlı kalmıştır.

Rönesans'tan sonra dini konuların dışına çıkılmaya başlanmış, ressamlar eserlerine vermek istedikleri anlamlara göre nüanslar katmaya başlamışlardır. Rönesans ile canlanan ve doğayı inceleyerek, detaylı şekilde, olduğu gibi resmetme arzusu perspektif tekniğinin geliştirilmesine yol açmıştır. Leonardo da Vinci'nin anatomi analizleri eşsiz kabul edilir.

Osmanlı'da resim sanatının yerleşmesi: 1860-1869 döneminde, Paris’te Gérôme’un öğrencisi olan Osman Hamdi Bey, ülkesine döndükten sonra gerçekleştirdiği yapıtlar ve Sanayii Nefise Mektebi'ni kurmasıyla birlikte, resim sanatı Doğu toplumlarında yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüzde, dünya resim tarihinin önemli bir parçası olarak kabul edilen pek çok Türk ressam bulunmaktadır.

Modern resim sanatı: 1880'lerde, kimine göre Tonalizm, kimine göre Sembolizm akımlarıyla başlayan modern resim konusunu, genel olarak avam tabakasında, başka bir deyişle, sıradan insanda, onun gündelik yaşamında, psikolojisinde bulur. Dönemin resminde, kompozisyon, ışık, renk, kontur, perspektif konularında konmuş kuralları yıkma, sanatsal ifadeyi özgürleştirme arzusu öne çıkar. 1945'lerde ortaya çıkan Soyut Ekspresyonizm akımı ile resim sanatı, tamamen insanın iç dünyasına inerek somut dünyadan, kurallardan ve kalıplardan uzaklaşır; mutlak gerçeği arar, böyle bir şey olmadığına karar verir ve Fluxus akımından sonra kendini kavramsal sanata bırakır. Artık resim, sadece bir soru haline gelmiştir ve daha büyük bir bütünün ufak bir parçasını oluşturmaktadır (bkz. Enstalasyon).

Resim sanatının etkisi: Resim, bilinen en eski ve köklü sanat dallarından biridir. Bu sebeple diğer bazı sanatların odak noktasında bulunmaktadır. Diğer sanatlar fikir üslup vb. açılardan genellikle resim sanatına benzerlik gösterirler. Bunun sebebi, resim sanatının erken dönemlerde gelişmeye başlaması ve ileri seviyeye ulaşmasıdır.

Resim sanatının günümüzdeki yeri: Bugün, resmin (ve sanatın) öldüğü iddialarına rağmen günümüz yaşam şekline uygun, birçok çeşitli geleneğin egemenliği sürmektedir.

Resim ve fotoğraf: Resim bir isimdir, ancak sanatçılar resim kelimesini kavramsal olarak kullandığı için fotoğrafla resim aynı değil diye benimsenir, işin doğrusu farklı aletler kullanılmasının dışında ortaya çıkan aynı gerçektir. Fırça ve kalemle yapılan resimse, bir makinenin işlemiş olduğu görüntü de resimdir, ancak sanatsal bakımdan değerlendirip resim kelimesi sanat anlayışı üslubuyla kavramsallaştırılırsa bu durum ortaya çıkar ve fotoğraf resim değildir denir.

Teknikler[değiştir | kaynağı değiştir]

Boya uygulamak veya çıkarmak için kullanılan ince bıçak. Çeşitli pigmentlerin karışımını yapmak için de kullanılabilir.
Tablo ön planda gevşek beyaz bir kıyafeti ve boyalarıyla ahşap bir palet tutan bıyıklı bir adamı gösterir. Sağ üstte bir çift kadınsı bacak görülebilir.
Kendi-portresi, İşte, Anders Zorn, 1897

Geleneksel yağlı boya resim tekniği genellikle sanatçının karakalem veya inceltilmiş boya ile konuyu tuvale çizmesiyle başlar. Yağlı boya, boyayı daha ince, daha çabuk veya daha yavaş kuruması için genellikle keten tohumu yağı, ressam Beyaz ispirto’su veya diğer çözücülerle karıştırılır. Çözücüler boyadaki yağı incelttikleri için boya fırçalarını temizlemek için de kullanılır. Yağlı boya uygulamasının temel bir kuralı 'fat over lean' (Türkçe:'yağsız') dır yani her ek boya tabakası daha çok kurumaya imkan vermek için alttaki tabakadan daha çok yağ içermelidir. Her ilave kat daha az yağ içeriyorsa son kat boya çatlar ve soyulur. Bu kural kalıcılığı sağlamaz; güçlü ve sabit boya eden olan yağın kalitesi ve türüdür.

Yağla kullanılabilen soğuk mum, reçine ve vernik gibi başka malzemeler de vardır. Bu ek malzemeler ressama boyanın yarı saydamlığını, boyanın parlaklığını, yoğunluğunu ve boyanın fırça darbesini tutma veya gizleme yeteneğini ayarlamasına yardımcı olur. Boyanın bu yönleri yağlı boyanın ifade kapasitesi ile yakından ilgilidir.

Geleneksel olarak boya, boyama yüzeyine genellikle resim fırçası kullanılarak aktarılırdı ancak palet bıçakları ve paçavra kullanmak gibi başka yöntemler de vardır. Yağlı boya diğer birçok ressam malzemesinden daha uzun süre ıslak kalır ve ressamın figürün rengini, dokusunu veya biçimini değiştirmesini sağlar. Zaman zaman ressam tüm boya katmanını kaldırıp yeniden resme başlayabilir. Bu, boya ıslakken bir süre için bir bez ve biraz terebentin ile yapılır ancak bir süre sonra sertleşen boya tabakası kazınmalıdır. Yağlı boya buharlaşma değil oksidasyon ile kurur ve genellikle iki hafta içinde dokunulduğunda kuru hale gelir (bazı renkler günler içinde kurur). Genelde vernik uygulanacak kadar kuruması altı aydan bir yıla kadar zaman alır.

Malzemeler[değiştir | kaynağı değiştir]

A close-up of glistening, golden flax seeds.
Keten tohumu, keten tohumu yağının kaynağıdır.

Keten tohumu yağı yaygın bir lif ürünü olan keten tohumundan gelir. Yağlı boya resme "yüzey" olan Keten de keten bitkisinden gelir. Aspir yağı veya ceviz veya haşhaş yağı bazen kurutmada keten tohumu yağından daha az "sarı" oldukları için beyaz gibi daha açık renklerin oluşturulmasında kullanılır ancak daha fazla kuruma gibi hafif dezavantajları vardır yavaş yavaş ve en güçlü boya filmini sağlamayabilir. Keten tohumu yağı sararma eğilimindedir ve renk tonunu değiştirebilir.

Kimya’ daki gelişmelerle suyla kullanılabilen ve temizlenebilen modern suyla karışabilen yağlı boyalar üretildi. Yağın molekül yapısındaki küçük değişiklikler bu suyla karışabilir özelliğini oluşturur.

Yağlı boya tablo yüzeyleri[değiştir | kaynağı değiştir]

A square canvas rests on top of another with its back showing a thick frame of wood.
Oluklu tuval

En eski yağlı boya tabloların neredeyse tamamı ahşap üzerine yapılmış pano resimleriydi. Bu tür bir yüzeyin çarpılma eğilimi olmasına rağmen, birkaç ahşap parçasından yapılan pano karmaşık ve oldukça pahalı bir işlemle terbiye edilir ve hazırlanırdı. Panolar, ahşap üzerine büyük resimler yapan Rubens de dahil olmak üzere 17. yüzyılda kullanılmaya devam edildi. İtalyan sanatçıları 16. yüzyılın başlarında kısmen panolar kadar ağır olan daha büyük resimler yapma isteğiyle yelken bezi kullanmaya başladılar. Yelken bezi Venedik'te yapıldı ve bu nedenle kolayca bulunur ve tahtadan daha ucuzdur.

Çok ince ayrıntılı küçük resimleri sert yüzeye yapması daha kolaydı ve baskı resim 'den yeniden kullanılan ahşap pano veya bakır plaka 19. yüzyılda bile küçük kabin resim yapımında kullanıldı. Portre minyatürü normalde fildişi veya sert kağıt kart dahil çok sağlam yüzeyler kullanılır.

Geleneksel sanatçıların tuvalleri keten'den yapılır ancak daha ucuz pamuk kumaşı kullanılır. Ressam önce "gergi, ingilizce:stretcher" veya "süzgeç, ingilizce:strainer" denilen ahşap bir çerçeve hazırlar. İki isim arasındaki fark "gergilerin" biraz ayarlanabilir olması "süzgeçlerin" sert olması ve ayarlanabilir köşe çentiklerinin olmamasıdır. Sonra Kanvas ahşap çerçeve boyunca çekilir ve arka kenara sabitlenir veya zımbalanır. Daha sonra sanatçı tuvali boyanın asidik özelliklerinden ayırmak için tuvale astar sürer. Geleneksel olarak tuval astarlamada hayvan tutkalı, (modern ressamlar tavşan derisi tutkalı kullanır) tabakasıyla kaplanır, bazen tuval tebeşir eklenmiş kurşun beyaz boyayla astarlandı. Panolar gesso, tutkal ve tebeşir karışımı ile hazırlanır.

Modern akrilik "gesso" akrilik bağlayıcı ile titanyum dioksit'den yapılır. Sıklıkla tuval üzerine kullanılırken gerçek gesso tuvale uygun değildir. Sanatçı, kuruduktan sonra her birini düzleştirerek birkaç kat gesso sürebilir. Akrilik gesso'nun zımparalanması çok zordur. Bir üretici "zımparalanabilir" bir akrilik gesso yapar ancak bu kanvas için değil yalnızca panolar için tasarlanmıştır. Gesso'yu belirli bir renk yapmak mümkündür ancak çoğu mağazadan satın alınan gesso beyazdır. Gesso tabakası kalınlığına bağlı olarak yağlı boyayı gözenekli yüzeye çekme eğilimindedir. Aşırı veya düzensiz gesso katmanları bazen boyadan farklı bir değişiklik olarak bitmiş resimlerin yüzeyinde görülebilir.

19. yüzyılda Fransa'da yağlı boya tablo için standart ölçüler belirlendi. Standartlar sadece Fransızlar değil çoğu sanatçı tarafından olduğu gibi kullanıldı ve hâlâ da kullanılır ve ana tedarikçiler tarafından desteklenir. Boyut 0 (toile de 0) dan boyut 120 (toile de 120) ye kadar figürler (şekil), manzaralar (peyzaj) ve denizler (marin) ile köşegeni aşağı yukarı koruyan ayrı "gösterimlere" bölünmüştür. Dolayısıyla 0 figürü bir peyzaj 1 ve bir deniz 2 ile bir yüksekliğe karşılık gelir.[2]

Linolyum, ahşap pano, kağıt, kayrak, preslenmiş ahşap, Masonit ve karton kullanılmış, 16. yüzyıldan beri en popüler yüzey tuval olmuştur ancak birçok sanatçı 17. yüzyıl ve sonrasında pano kullanmıştır. Pano daha pahalı, daha ağır, taşınması daha zor ve kötü koşullarda eğrilmeye veya parçalanmaya eğilimlidir. Ancak ince ayrıntılar için ahşap pano sağlamdır.

Proses[değiştir | kaynağı değiştir]

İnsanın parmağı büyük ahşap paletteki bir delikten geçer. Ellerinden birisi fırçayı boyaya batırıyor diğeriyse yedekte çok sayıda fırçayı tutuyor.
Geleneksel ahşap palet çalışırken az miktarda boyayı tutup karıştırmak için kullanılır

Yağlı boya tablo, pigment renklerin bir yağ ortamı ile karıştırılmasıyla yapılır. 19. yüzyıldan beri farklı ana renkler boyama başlamadan önce önceden hazırlanmış yağlı boya tüpü’nden satın alınır daha fazla renk tonları genellikle boyama devam ederken küçük boya miktarlarının birbirine karıştırılmasıyla elde edilir. Boyaları tutmak ve karıştırmak için geleneksel olarak elde tutulan plastikten veya ince ahşap tahtadan yapılmış ressam paleti kullanılır.

Pigmentler sarı için sülfit veya mavi için kobalt tuzları gibi renkli herhangi bir sayıda doğal veya sentetik maddeler olabilir. Geleneksel pigmentler minerallerden veya bitkilerden yapılırdı ancak bunların çoğunun uzun sürede kararsız olduğu kanıtlandı. Modern pigmentlerde genellikle sentetik kimyasallar kullanır.

Pigment genellikle keten tohumu yağı ile karıştırılır ancak diğer yağlar da kullanılabilir. Çeşitli yağlar farklı şekilde kurur ve bu da çeşitli etkiler yaratır.

Sanatçı tarafından fırça konunun kabataslak taslağına boyayı sürmede kullanılır. Fırçalar farklı etkiler yaratmak için çeşitli liflerden yapılır. Örneğin domuz kılından (İngilizce:hog bristle) yapılan fırçalar daha kalın vuruşlar ve koyu renkli dokular (İngilizce:impasto textures) için kullanılabilir. Kokarca kılı ve firavun faresi kıl fırçaları ince ve pürüzsüzdürler ve bu nedenle portre ve detay çalışmalarında kullanılır. Daha da pahalı olanı kırmızı samur (gelincik kıl) fırçasıdır. En kaliteli fırçalara "Kolinsky samur fırça" denir; bu fırça lifleri Sibirya gelinciğinin kuyruğundan alınır. Bu kılın çok ince bir noktası vardır, pürüzsüz tutuşlu ve iyi hafızalıdır (yani tuvalden kaldırıldığında ilk noktasına geri döner) bu ressamlar tarafından fırça "çırpınması" olarak bilinir. Sincap kılı gibi kopmayan yumuşak lifler genellikle yağlı boya ressamları tarafından kullanılmaz.

Geçtiğimiz birkaç on yılda birçok sentetik fırça pazarlandı. Bunlar çok dayanıklı, oldukça iyi ve ucuzdur.

Fırçalar birden fazla ölçüdedir ve farklı amaçlar için kullanılır.

Fırçanın tipi de bir fark yaratır. Örneğin "yuvarlak" detay çalışması için kullanılan fırça sivri uçlu bir fırçadır.

"Düz" fırçalar geniş renk alanlarını boyamak için kullanılır.

"Parlak" "fırçalamak" için kullanılan fırça daha kısa fırça kıllı düz fırçadır.

"Fındık" yuvarlatılmış köşeleri olan düz fırçadır.

"Egbert" çok uzun ve nadir görülen bir fındık fırçadır.

Sanatçı düz metal bıçak olan palet bıçağı ile de boyayı sürebilir. Gerektiğinde boyayı tuvalden çıkarmak için palet bıçağı da kullanılabilir. Boyayı sürmek veya çıkarmak için paçavra, süngerler ve pamuklu çubuklar gibi çeşitli alışılmadık araçlar kullanılabilir. Hatta bazı sanatçılar parmakları ile resim yapar.

Boya tüpleri

Eski ustalar boyayı genellikle "sır, ingilizce:glazes" olarak bilinen katmanlar halinde uygularlardı bu da basitçe "dolaylı boyama" denilen bir yöntemdir. Bu yöntem ilk olarak yumurta tempera boyama tekniğinin uyarlanmasıyla mükemmelleştirildi ve Kuzey Avrupa'daki İlk dönem Flaman ressamları tarafından genellikle keten tohumu yağı içinde öğütülmüş pigmentlerle sürüldü. Bu yaklaşıma modern zamanlarda "karma teknik" veya "karma yöntem" denildi. İlk kat (alt boya) sürülür ve genellikle yumurta tempera veya terebentin ile inceltilmiş boya ile boyanır. Bu katman tuvali "tonlamaya" ve gesso'nun beyazını kaplamaya yardımcı olur. Birçok sanatçı kompozisyonu çizmek için bu katmanı kullanır. Fresk tekniğinde kullanılan "karikatürize etme" yöntemine göre avantajlı olan bu ilk katman daha fazla ilerlemeden önce ayarlanabilir. Bu kat kuruduktan sonra sanatçı en karanlıktan en açık renge doğru çalışarak renk örneklerinden oluşan bir "mozaik" resim yaparak ilerler. Renklerin sınırları "mozaik" tamamlandığında birbirine karıştırılır ve detaylar uygulanmadan önce kurumaya bırakılır.

Empresyonist dönemi (19. yüzyılın sonları) gibi daha sonraki dönemlerdeki sanatçılar genellikle katmanlama ve sırlama yaklaşımı olan Rönesans dönemini takip etmeden bu ıslak üzerine ıslak yöntemini kullanarak tuval üzerine ıslak boyayı harmanladılar. Bu yönteme "Alla prima" da denir. Bu yöntem stüdyo içinde değil dışarıda boyamanın gelişmesi nedeniyle oluşturuldu çünkü dışarıdayken sanatçının yeni bir kat eklemeden önce her bir boya katını kurutacak zamanı yoktu. Pek çok çağdaş sanatçı koyu renk (ıslak üzerine ıslak) eklemek ve sırlama yoluyla katmanların derinliğini elde etmek için her iki tekniğin bileşimini kullanır.

Resim bittiğinde ve bir yıl kadar kuruduğunda sanatçı genellikle eserini terebentinde çözülmüş dammar sakızının kristallerinden yapılan vernik tabakasıyla kapatır. Bu tür vernikler resmin temizliği ve korunması için yağlı boya verniği bozmadan çıkarılabilir. Bazı çağdaş sanatçılar verniksiz yüzeyi tercih eder ve resimlerini cilalamazlar.

Resim yapmakta kullanılan malzemeler[değiştir | kaynağı değiştir]

Resim sanatı akımları[değiştir | kaynağı değiştir]

Resim yapma kavramı içinde kullanılan ortak deyimler[değiştir | kaynağı değiştir]

1935 yılında resim yapmayı öğrenen bir çocuk Jacksonville, Florida.

Resim yapma kavramı içinde geçen ve diğer kavramlarla ortak kullanılan deyimler şunlardır:

Resim yapma kavramında kullanılan diğer ortak deyimlerden bazıları: Altarpiece, Broken Color, Karikatür, Chiaroscuro, Kompozisyon, Drybrush, Easel Picture, Foreshortening, Genre, Halo, Highlights, Resim Tarihi, Imprimatura, Peyzaj, Madonna, Maulstick, Portre Minyatürü, Mural Painting, Palet, Panel Painting, Perspektif, Pietá, Plein Air, Portre, Sfumato, Stippling, Teknik, Trompe l'oeil, Underpainting, Varnish, Wet-on-wet ve Dört Boyutlu Resim.

Resim oluşturmakta kullanılan teknikler[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Biçimsel: Kompozisyon, Doluluk-Boşluk oranı, Renk, Ritim, Denge.
  • Grafik yöntemler: İzleyicinin gözünü resim yüzeyinde dolaştırmak, Kompozisyon ve elemanlarda denge sağlamak, Pozitif-Negatif; tüm boşluğu gözönünde bulundurma.
  • Grafik araçlar: Formların Geometrisi (küp-üçgen-kare-dikey çizgi-yatay çizgi vb.), Bakış açısı (Lineer Perspektif, Espas, iki boyutluluk), Düz çizgiler/Eğriler, Proporsiyon/diziliş ve plan.

Ünlü eserlere örnekler[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Archaeology, Current World (6 Temmuz 2008). "World's oldest use of oil paint found in Afghanistan". World Archaeology (İngilizce). 2 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2020. 
  2. ^ Haaf, Beatrix (1987). "Industriell vorgrundierte Malleinen. Beiträge zur Entwicklungs-, Handels- und Materialgeschichte". Zeitschrift für Kunsttechnologie und Konservierung. 1: 7-71.