İçeriğe atla

Müfide Kadri

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Müfide Kadri
Otoportre Kağıt / Pastel 12 x 9 cm.
Genel bilgiler
Doğum1890
İstanbul
Ölüm1912 (21-22 yaşlarında)
İstanbul
Defin yeriKaracaahmet Mezarlığı, İstanbul
UyrukTürk
AlanıResim
Sanat eğitimiSanayi-i Nefise Mektebi
Kitap Okuyan Kadın, 40 x 58 cm.
Müfide Kadri, Natürmort, 53 x 72 cm.
Peyzaj, “Müfidé” imzalı 17,5 x 40 cm.

Müfide Kadri (d. 1890 Çamlıca/İstanbul ö. 1912 İstanbul) Türk ressam, besteci.

İlk Türk kadın ressamlardandır. Çeşitli kız okullarında öğretmenlik yapan sanatçı, Osmanlı İmparatorluğu'nun bilinen ilk profesyonel müslüman kadın resim öğretmenidir.[1] Münih’te bir sergide altın madalya kazanarak Osmanlı İmparatorluğu'nun yurt dışındaki bir sergide resmi yer almış ve ödül kazanmış ilk kadın sanatçısı olmuştur (kaynaklarda bu serginin yılı ve adı belirtilmemektedir.)[1]

Resim yapmadığı zamanlarda müzikle uğraşan sanatçı, besteler yapmıştır. Sözleri Selahattin Bey'e ait olan "Tenan-i Şebap" adındaki bestesi müzik alanında en başarılı eseridir.[1]

1890 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Doğumundan hemen sonra annesini, küçük yaşta babasını kaybetti. Şehremaneti mümeyyizlerinden Kadri Bey tarafından evlat edinildi. Müfide’nin annesi Kadri Bey’in eşinin süt kardeşiydi. Çocukları olmayan çiftin Müfide’yi evlat edinmelerinden bir yıl sonra Kadri Bey’in eşi de öldü. İkinci bir evlilik yapan Kadri Bey’in bu evlilikten de çocuğu olmadı ve Müfide, Kadri Bey’in Çamlıca’daki evinde tek çocuk olarak büyüdü.[2] Eve gelen özel hocalardan ders alarak eğitim gördü; hiç okula devam etmedi. Yalnız resim değil; güzel sanatların tümüne karşı yeteneği keşfedildi. On yaşında resme başlayan Müfide Kadri; Osman Hamdi Bey’den özel ders aldı.[2] Güzel Sanatlar Akademisi’nde görev yapan İtalyan sanatçı Salvatore Valeri de kendisine karakalem ve suluboya dersleri verdi.[2] Müzik yeteneği de olan Müfide piyano, keman ve ud gibi enstrümanları çalmayı öğrendi.

Hamdi Bey’in teşviki ile bir sergide yer almak üzere Münih’e gönderdiği resimleri ona altın madalya kazandırdı. Bu madalya onu motive etti ve resme dört elle sarıldı. Daha çok portre ve figür alanında eser üretti.

1911 yılında 21 yaşına gelen Müfide Kadri, Beyoğlu’nda o sıralarda İtalyan bir cemiyete ait olan salonların birinde (İstanbul Opera Cemiyeti Salonu) açılan sergide, üç yağlı boya ve bir pastel boya çalışmasını sergilemiştir. Bunun ardından, Kadri’nin tablolarından biri Ressam Valöry tarafından Münih Sergisi’ne gönderilmiştir ve gönderilen bu eser bir madalya kazanmıştır.[3]

Ek olarak, sanatçı portrelerinin yanı sıra natürmort ve peyzaj konularında da çalışmalar yapmıştır. Bunun sonucu olarak, İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde bulunan “Natürmort” adlı çalışmasının akademik bir anlatıma sahip olduğu söylenmektedir. Kadri'nin ilk eserlerinde 19. Yüzyıl Fransız resminden esintiler görülmektedir. Ayrıca, Barbizon ressamlarından ve Corot'dan da esintilere sahip olan resimlerden de yola çıkıp sanatını icra ettiği düşünülmektedir. Bu çalışmalar genel olarak sanatçının resim tekniği ve malzeme kullanmındaki becerileriyle ortaya çıkan eserler olarak görülmektedir. Bunların yanı sıra, Müfide Kadri aynı Mihri Müşfik Hanım gibi Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’ne üye olan ve cemiyetin düzenlemiş olduğu sergilere düzenli olarak katılan sanatçılardan birisidir.[3]

Genç yaşta Şimdiki adıyla İstanbul Kız Lisesi olan dönemin Dersaadet İnas İdadisi’nde resim ve müzik öğretmeni olarak çalıştı. Taha Toros’a göre "İlk kadın resim öğretmeni” olan Müfide Kadri, ilk önce Numune Mektepleri’ne sonra da Süleymaniye’deki Nümune-i İnas adlı kız okulunun öğretmenliğine atanmış, İnas Rüşdiyesi ile İnas İdadisi’nde resim, nakış ve musiki öğretmenliği yapmıştır. II. Abdülhamit’in kızı Adile Sultan’a sarayda resim dersleri vermiştir.[1]

Resim yapmadığı zamanlarında beste yapan Müfide Kadri’nin sözleri Selahattin Bey'e ait olan "Tenan-i Şebap" adındaki bestesi, dönemindeki sanat dergilerinde yayınlanmıştır.

Genç sanatçının vereme yakalandığı, boyanın verem hastalığı üzerindeki olumsuz etkilerine aldırmadan resim yaptığı rivayet edilir. Müfide Kadri, yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak 1912 yılında İstanbul’da öldü. Cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.[4] Osmanlı Ressamlar Cemiyeti onun mezarını yaptırmış ve mezartaşını bir palet ile süslemiştir. Bu kitabe Tuğrakeş İsmail Hakkı’nın eseridir.[2]

Müfide Kadri’nin kırk kadar eseri, aile ahbapları tarafından sergilenip satılmak üzere Donanma Cemiyeti’ne verildi ve 1912’de sergilenen eserlerden elde edilen gelir cemiyete bağışlandı. Müfide Kadri’nin ölümünden kısa bir süre sonra babası Kadri Bey Hicaz’a gidip Mekke’ye yerleşmiş ve orada ölmüştür; Hicaz’ın İngilizler tarafından işgalinden sonra dönen eşi ise gözlerini kaybederek hayatını sefalet içinde tamamlamıştır[2]

Ressamın İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde iki eseri bulunur. Biri, 1907 yılında yaptığı “Sahilde Aşk" isimli romantik bir tablodur. Diğeri, sonraları Güzel Sanatlar Akademisinin ilk öğrencilerinden olan tanınmış kadın ressam Güzin Duran'ın 13 yaşındaki portresidir.[2]

Müfide Kadri'nin yaşamı, Halide Edip Adıvar'ın 1913 yılında Tanin gazetesinde yayımlanan Son Eseri adlı romanına esin kaynağı olmuştur. Yazar eseri Müfide Kadri'ye ithaf etmiştir.[5]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]