Muhammed ve Hristiyanlar

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Muhammed'in Hristiyanlar hakkındaki görüşleri onlarla olan temasları yoluyla şekillendi. Muhammed, Hristiyanlar hakkında genel olarak yarı olumlu bir görüşe sahipti ve onları İbrahim'den gelen vahyin alıcıları (Ehl-i kitap) olarak görüyordu. Ancak onları bazı inançlarından dolayı da eleştirmiştir.

Muhammed'in Hristiyanlarla ilk temasının, 9 ila 12 yaşları arasında Suriye'nin güneyindeki Busra'ya yolcuğunda Nesturi bir rahip olan Bahira ile olduğu bilinmektedir.

Muhammed, vahiy aldıktan sonraki dönemde Azize Katerina Manastırı'nın rahipleriyle bir aştiname yapmış ve bu aştinameyle de onlara bazı ayrıcalıklar tanımıştır.

Muhammed daha sonraki dönemlerde, içlerinde Bizans İmparatoru Herakleios'un da olduğu bazı devlet yöneticilerine onları, İslama davet eden mektuplar göndermiştir. Her ne kadar, Herakleios kendisine gelen bu teklifi kabul etmek istese de Bizans Senatosu tarafından eleştirilmiş ve bu sebepten ötürü de bu isteğinden vazgeçmiştir.

Peygamber Muhammed Mekke'de vahiy aldığı dönem Mekke'deki Müslümanlar zulüm ve baskı görmeye başlayınca ashabına Habeşistan'a hicret etmesini tavsiye etmiş ve Habeşistan'ın o dönemki necaşisi olan Ashame bin Ebcer'e kendisini İslama davet eden ve kendisine gönderdiği Müslüman grubu korumasını talep eden bir mektup yollamıştır. Habeş necaşisinin de Müslüman grubu ülkesine kabul ettiği ve daha sonra Müslüman olduğu bazı İslâmi kaynaklarda yer almaktadır. Ayrıca Muhammed'in necaşinin ölümünün ardından, onun gıyabında cenaze namazı kıldırdığı da rivayet edilir.

Muhammed tüm bu olaylardan sonra gözünü o dönemde bir ticaret merkezi olan Necran'a (günümüzde Uhdud olarak bilinir) çevirdi. Buradaki yerli halkla bir anlaşma yaparak onları himayesi altına aldı.

İlk vahiyden önce[değiştir | kaynağı değiştir]

Muhammed'in Bahira ile karşılaşması, Câmiu't-Tevârîh, 1315.

Muhammed, on iki yaşındayken[1][2] amcası Ebu Talib ile birlikte Suriye'nin Şam kentine doğru yolculuğa çıktı ve Busra kentinin yakınlarındaki Kefer köyünde[2] Nesturi rahip Bahira ile karşılaştılar. Bu karşılaşmanın sonucunda Bahira Muhammed'in peygamber olduğunu kabul etmiştir.[1][2][3][4]

İbn Sa'd'dan nakledilen bir başka anlatım, Hatice'nin Meysere adındaki kölesini Muhammed'in emrine verip birlikte onları Suriye'nin Şam kentine bir yolculuğa çıkardığını söylüyor.[1][2][4][5] Suriye'nin güneyindeki Busra'ya vardıklarında Muhammed'in bir ağacın altına yaslandığı söylenir.[1][2][4][5] Bir keşiş o esnada Meysere'ye yaklaştı ve ona ağacın altındaki adamın kim olduğunu sordu.[1][2][4][5] Meysere de keşişe "O, Kureyş kabilesinden bir adamdır," dedi ve keşişte ona "Onun gözünde kırmızılık var mı?" diye sordu.[2][4][5] Meysere'den de evet cevabını alınca keşiş: "O ağacın altında peygamberden başkası oturmamıştır. Dolayısıyla O, bir peygamberdir ve peygamberlerin sonuncusudur." dedi.[1][2][4][5][6][7]

Varaka bin Nevfel, Muhammed'in karısı Hatice'nin birinci dereceden kuzeni[8] olan Nesturi bir keşiş ve bazı kaynaklara göre de Mekke'nin rahibi veya vaiziydi.[9] Varaka, Hira Mağarası'nda aldığı ilk vahye dayanarak Muhammed'e onun bir peygamber olduğunu söyleyen ilk insandır.[7][8][9][10][11][12]

Aştiname[değiştir | kaynağı değiştir]

Azize Katerina Manastırı
Muhammed'in Aştinamesi'nin bir nüshası

Muhammed'in Aştinamesi (Barış Kitabı), Azize Katerina Manastırı'nın Hristiyan rahiplerine verilen, İsa'nın takipçilerine korunma ve diğer ayrıcalıklar tanıyan ve Muhammed tarafından onaylanan bir belgedir.[13] Muhammed'in elini temsil eden bir damga ile mühürlenmiştir. Rahiplerin anlattığına göre Muhammed, manastırı sık sık ziyaret ediyor ve Sina'nın ileri gelenleriyle harika tartışmalar yaşıyordu ve onlarla iyi ilişkilere sahipti.[14][15]

Aştinamenin kısaltılmış hali şu şekildedir:[13][16][17]

"Bu, Allah'ın bütün yarattıklarına bir emaneti olarak, hiçbir itirazları olmasın diye bütün insanlara gönderilen, Elçi, Nebi, Mü'min olan Abdullah'ın oğlu Muhammed'in yayınladığı bir mektuptur. Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir ve hikmet sahibidir. Bu mektup, Doğu ve Batı'daki Nasıralı İsa'nın takipçilerine, uzak ve yakınlara, Araplara ve yabancılara, bilinen ve bilinmeyenlere verilen bir antlaşma olarak İslâmı kucaklayanlara yöneliktir.

Bu mektup, onlara verilen yemini içermektedir ve kim bu yemine itaat etmezse kâfir ve kendisine emredilenlere karşı gelen biri olur.

Hristiyan rahipler, dine adananlar ve hacılar, ister bir dağda, ister bir vadide, ister bir mağarada, ister uğrak bir alanda, ister düzlükte, ister bir kilisede, ister ibadethanelerinde bir araya geldiklerinde biz onların arkasındayız. Onlar, ve onların malları ve ahlâkları benim, dostlarım ve yardımcılarım tarafından korunacaktır; zira onlar benim kullarımdandır ve benim korumam altındadır.

Sadakat yemini gibi başkaları tarafından verilen sorumluluklara benzer rahatsızlık verebilecek şeylerden onları muaf tutacağım. Onların hâkimleri değiştirilmemeli, görevlerini yapmaları engellenmemeli, keşişler dini emirlerini yerine getirirken rahatsız edilmemeli, inzivadakilerin hücrelerinde yaşamaları engellenmemelidir. Hiç kimsenin bu Hristiyanların mallarını yağmalamasına, kiliselerini ve ibadethanelerini yıkmasına ya da yağmalamasına, onların evlerindeki eşyaları alıp kendi evlerine getirmesine izin verilmez. Kim bu eylemleri gerçekleştirmeye kalkarsa o, Allah'ın yeminini bozan ve gerçekten Allah'ın elçisine isyan eden kimse olur.

Hiç kimse onları yaşadığı bölgenin dışına çıkmaya, savaşa gitmeye ya da silah taşımaya zorlamayacaktır; çünkü Müslümanlar onlar için savaşmak zorundadır. Onlarla çekişmeyin ve tartışmayın; ancak Kur'an'da vahyedilen şu ayete göre davranın: "İçlerinden haksızlığa sapanlar dışında Ehl-i kitap’la mücadelenizi sadece en güzel yolla sürdürün ve deyin ki: “Bize indirilene de size indirilene de inandık. Bizim tanrımız da sizin tanrınız da birdir. Biz O’na teslim olmuşuzdur.”[18] Böylece nerede olurlarsa olsunlar ve nerede ikamet ederlerse etsinler, dine (İslam'a) çağıranların kendilerini rahatsız edebilecek her şeyden uzak bir şekilde yaşamaları ve korunmaları sağlanır.

Herhangi bir Hristiyan kadın bir Müslümanla evlenecekse, bu evlilik onun rızası dışında yapılmamalı ve kilisesine dua etmek için gitmesi engellenmemelidir. Onların kiliseleri onurlandırılmalı ve onlar kilise inşa etmekten veya manastırlarını onarmaktan alıkonulmamalıdır.

Onlar silah veya taş taşımaya zorlanmamalılar ama Müslümanların onları koruması ve başkalarına karşı savunması gerekir. Kıyamet gününe ve dünyanın sonuna kadar bu yemine aykırı davranmamak veya itaatsizlik etmemek, İslam'a inanan her bireyin üzerinde kesinlikle farzdır."[16][17]

Bizanslılar[değiştir | kaynağı değiştir]

İslam kaynaklarına göre, Muhammed 628 yılında Herakleios'a kendisini İslam'a davet eden bir mektup göndermiştir.[19] Herakleios'a yazılan mektubun metni şu şekildedir:[20][21][22]

Muhammed'in İmparator Herakleios'a gönderdiği mektup; Reprodüksiyon Majid Ali Khan, Muhammed The Final Messenger İslâmi Kitap Servisi, Yeni Delhi (1998).

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Allah'ın kulu ve elçisi Muhammed'den Romalıların öncüsü Herakleios'a:

Hidayet yolunda ilerleyenlere selam olsun!

Bu nedenle, doğrusu ben senin iradeni Allah'a teslim olmaya çağırıyorum. İradeni Allah'a teslim et, emniyette olacaksın. Allah bunun sevabını misliyle verir. Ama yüz çevirirsen, o zaman [senin] köylülerinin günahları da sizin üzerinize olacaktır.

"Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda eşit bir noktaya gelin ki, yalnızca Allah'a ibadet edelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'tan başka hiçbir kimseyi Rab edinmeyelim." (Allah, buyuruyor ki) Ama eğer yüz çevirirlerse, o zaman de ki: Bizim (Allah'a) teslim olanlar (müslümanlar) olduğumuza şahit olun."[23]

İslam kaynakları, Herakleios'un mektubun kendisine okunmasından sonra kendisinin bundan etkilendiğini ve elçiye elbise ve madeni para hediye ettiğini belirtmektedir.[24] Heraklios'un bu çağrı metnini kucağına koyduğu ve daha sonra Muhammed'in peygamberlik iddiasının meşru olup olmadığını doğrulamak için Roma'daki bir din görevlisine mektup yazdığı ve mektubuna yanıt aldıktan sonra da Bizans Senatosu'nu toplayıp şöyle dediği söylenir:[24]

"Eğer kurtuluşu ve imparatorluğunuzun sağlam bir şekilde yeniden kuruluşu için ortodoks yolu arzuluyorsanız bu peygambere uyun"[24]

Herakleios'a ait bir solidus

Bizans Senatosu ise bu karara itiraz etti.[24][25] Herakleios en sonunda din değiştirmemeye karar verdi ancak elçi, imparatorun nazik tutumu ve tebrikleriyle Medine'ye geri döndü.[26] Bazı tarihçiler, İslâmi kaynaklar dışında Herakleios'un İslam hakkında herhangi bir bilgiye sahip olduğunu gösteren başka hiçbir kaynak bulunmadığını ileri sürerek bu açıklamaya katılmıyorlar.[27]

Bilinene göre 629'da Muhammed, Kerek yakınlarında 100.000[28][29][30][31][32] (Bizans kuvvetlerinin 100.000 kişi olup olmadığı tartışmalıdır. Bazı kaynaklara göre bu sayı yalnızca 10.000 iken[33] bazı kaynaklara göre de bu sayı 200.000i bulmaktadır.[34][35][36][37][38]) Bizanslıyla savaşmak için 3.000 kişilik bir kuvvet gönderdi.[28][29][39] Mu'te Savaşı İslâmi kaynaklara göre İslam ordusunun kendilerinden kat ve kat büyük olan bir orduyla planlı bir şekilde muharebe ettikleri ve ordu Medine'ye emniyetle ulaştığı için bir zafer[40] Hristiyan kaynaklara göre de Müslümanların mağlubiyetiyle sona erdi.[41][42]

Etiyopya[değiştir | kaynağı değiştir]

İbn-i İshak (Temsili)

Kabul edilen görüşe göre, Mekke'deki ilk Müslüman topluluğun üyeleri zulümle karşı karşıya kaldı ve bu da Muhammed'in onları Habeşistan'a sığınmalarını tavsiye etmesine yol açtı.[43] En eski açıklama 8. yüzyıl tarihçisi İbn-i İshak tarafından verilmektedir:[44][45]

Peygamber, ashabının sıkıntısını görünce onlara şöyle dedi: "Eğer Allah bizi bu sıkıntıdan kurtarıncaya kadar Habeşistan'a giderseniz bu sizin için daha iyi olur, çünkü kral adaletsizliğe tahammül etmez ve orası dost bir ülkedir." Bunun üzerine ashabı, irtidattan korkarak dinleriyle Allah'a kaçarak Habeşistan'a gittiler. Bu, İslam'daki ilk hicrettir.[44][45]

Muhammed, Müslümanları ülkesine kabul etmesi için Habeş necaşisi Ashame'ye mektup yazdı:[46]

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Allah’ın elçisi Muhammed’den Habeş necaşisi Ashame’ye.

Kendisinden başka ilah bulunmayan gerçek Melik (hükümdar), Kuddûs (mukaddes), Selâm, Mü’min ve Müheymin (koruyucu ve kurtarıcı) olan Allah’a hamd ederim. Tasdik edip şehadet ederim ki; Meryem oğlu İsa Allah’ın ruhu ve kelimesidir. Bu kelime kendisine dokunulmamış olan Meryem’e ilka edilmiştir. Böylece Meryem İsa’ya hamile kalmış, Allah Ruh ve Nefesinden olmak üzere Âdem’i nasıl yarattıysa onu da öylece yaratmıştır. Seni tek olan, eşi ve ortağı bulunmayan Allah’a davet ediyorum. O’na itaat konusunda karşılıklı yardıma çağırıyorum. Beni takip et, bana uy ve bana gelen şeye iman et. Muhakkak ki ben, Allah’ın Resûlüyüm. Bu nedenle seni ve etrafında bulunan askerlerini Allah’a iman etmeye çağırıyorum. Nasihat ve sözlerimi kabul etmenizi tavsiye ederim. Amca tarafından yeğenim olan Cafer’i yanında az sayıda Müslüman grubuyla beraber sana doğru yola çıkarıyorum. O sana ulaşır ulaşmaz gurur ve azameti bir kenara bırakıp onlara konukseverlik göster. Selam gerçek hidayet yolu üzerinde bulunanlara olsun”.[46][47]

Kureyşliler, Muhammed'in yakınlarının Aksum Krallığı'nda dinlerini güvenle yaşayabileceklerini öğrendiğinde, kaçakların teslim olmasını talep etmek için necaşi'ye bir heyet göndermeye karar verdiler.[48][49]

Heyetin içinde Ebû Cehil de vardı. Mekkeliler, Müslüman göçmenlerin, ne Mekkelilerin ne de Aksumluların duymadığı yeni bir din icat eden "aptal gençler" olduğunu ve onları akrabalarının merak ettiğini söyleyerek Habeşistan'ın ileri gelenlerine başvurdu.[48][49] Necaşi ile görüştüler ve necaşi Müslümanlara yanlarında Tanrı'dan gelen bir şey olup olmadığını sordu. Müslümanlardan biri olan Cafer, Kuran'ın Meryem Suresi'nden bir parçayı okudu.[50] Necaşi de bunu duyduğunda şöyle haykırdı: "Gerçekten bu Kur'an ve İsa'nın getirdiği şey (İncil) aynı kaynaktan gelmiştir."[48][49] Necaşi daha sonra Kureyşlilere Müslümanlardan asla vazgeçmeyeceğini söyledi.[51]

Bu olaylardan sonra Ashame, Muhammed'e bir cevap mektubu yazdı. Mektuba verdiği cevaba dair Seküler kaynaklar bulunmamakla beraber bazı İslâmi kaynaklar necaşi'nin şöyle bir cevabının olduğundan bahseder:[46][47][51][52][53]

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Necâşî Ashame bin Ebcer’den Allah'ın elçisi Muhammed'e.

Ey Allah’ın elçisi! Kendisinden başka ilah olmayan ve beni İslam’la şereflendiren Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun. İsa’dan bahsettiğin mektubun bana ulaştı. Göğün ve yerin rabbine andolsun ki, İsa senin anlattığın gibidir. Bize gönderdiğin mesajı aldık. Amcazâdeni (amca oğlunu) ve yakınlarını ağırladık. Ben senin Allah’ın elçisi olduğunu tasdik ederek şehadet ediyorum. Amcazâdene ve yakınlarına sana olan bağlılığımı bildirdim. Onların huzurunda âlemlerin rabbi olan Allah için Müslüman oldum. Sana oğlum Erha’yı gönderiyorum. Ben sadece kendimden sorumluyum. Ey Allah’ın elçisi! Gelmemi istersen gelirim ve senin her sözünün hak olduğuna şehadet ederim. Selam sana Yâ Resûlallah!”[46][51][52][53]

Ayrıca bazı kaynaklara göre İslam peygamberi Muhammed Medine'de necaşi'nin gıyabi cenaze namazını kıldırmıştır.[46][51][54][55][56][57][58]

Necran'daki Hristiyanların Medine döneminde Muhammed'le etkileşimi[değiştir | kaynağı değiştir]

Bugün Uhdûd olarak adlandırılan antik Necran şehri,[59] Medine'nin yaklaşık 1200 mil güneyinde, bugünkü Necran'ın hemen dışında yer almaktadır.[60] Eski Necran, iki ana kervan yolunun kesiştiği yerde bulunan bir Hristiyan şehriydi. Şehir aynı zamanda bölgede tarım ve sanayinin gelişmesini sağlayan ve bölgeyi ideal bir ticaret merkezi haline getiren uygun bir coğrafi konuma sahipti.[59] Muhammed'in şehre olan ilgisinde bunun önemli bir rol oynadığı sonucuna varılabilir.[60] Bu ilgi nedeniyle Hristiyan kültürü ilk olarak Mekke döneminde Arap Yarımadası'nda Kur'an'ın yaygınlaşmasıyla birlikte İslam karşısında savunmasız hale gelmiştir. Ancak Necran'daki Hristiyanlar ile Muhammed arasındaki ilk temaslar Medine dönemi'ne kadar gerçekleşmedi.[60]

Muhammed Medine'de bulunduğu dönemde bazı grupları İslam'a davet etmeye başladı. Necran'a tahmini olarak hicri 9 yılında[10] özel olarak iki elçi gönderdi; Bu elçilerden biri, halkın İslâmi hükûmet altında Hristiyan kültürü yaşayabileceğini vadeden Halid bin Velid[61] bir diğeri ise Necranlılara davet mektubunu ileten Mugire bin Şu'be idi.[10]

Necranlılara gönderilen çağrı metni şu şekildeydi:[10][62][63][64]

“İbrahim, İshak ve Yakub’un İlâhı olan Allah’ın ismiyle! Bu mektup, Peygamber ve Allah'ın Resûlü Muhammed’den Necrân halkı ile onların piskoposunadır! Siz barış ehlisiniz. Ben İbrahim, İshak ve Yakub’un İlâhına hamdediyorum. Bundan sonra ben sizi, kullara ibadeti bırakıp Allah’a ibadete ve yine kulların velâyetini bırakıp Allah’ın velâyetine dönmeye davet ediyorum. Eğer bunu yapmazsanız o zaman haraç veriniz. Yok bunu da yapmazsanız, size harp ilan ediyorum. Vesselâm.”[10][62][63][64]

Bunun üzerine Necran bu davete cevaben peygamberin vahiylerini araştırmak amacıyla Şurahbîl bin Vedâa el-Hemdânî, Abdullah bin Şurahbîl el-Esbahî ve Cebbâr bin Feyz el-Hâris adlı 3 Hristiyan alimden oluşan 60 kişilik[59] bir heyet gönderdi.[10] Heyet Muhammed tarafından misafirperverlik ve güvenlikle karşılandı. Bazı kaynaklara göre heyet ve Muhammed iki veya üç gün boyunca bir araya gelerek dinleri hakkında barışçıl bir şekilde tartıştılar. Tartışmalar her dinin diğerini yalnız bırakacağı anlayışıyla sonuçlandı.[10][65][66]

Muhammed ile Necranlılar arasındaki sözleşmenin şartları şunlardı:[16][67][68][69]

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Bu, Allah’ın elçisi Muhammed’in Necranlılar ile antlaşma metnidir.

Allah elçisinin onların her çeşit meyve, altın, gümüş ve kölesi ile ilgili her türlü hakkı bulunmakla beraber o bundan vazgeçerek onlara sadece 1.000’i her yılın recep ayında, 1.000’i de safer ayında olmak üzere 2.000 elbise cizye ödemelerini kararlaştırdı. Gönderdiğim elçiler bir ayı geçmemek üzere misafir edilecektir, bunun sorumluluğu Necranlılara aittir. Yemen’de bir cürüm (suç) işlendiği veya bir savaş çıktığı zaman, onlar (Necranlılar) gönderdiğim elçilere, 30 zırhlı gömlek, 30 at, 30 deve ödünç olarak temin etmek mecburiyetindedirler. Bu zırhlı gömleklerden, atlardan, bineklerden ve elçilerime temin edilip verilen diğer şeylerden telef olup kaybolanların, Necranlılara iade edileceğine dair elçilerim teminat verecektir. Necran ve civarında yaşayan herkesin malları, canları, dinleri, aşiretleri, mabetleri, az veya çok sahip oldukları her şey Allah’ın ve onun elçisi Muhammed’in himayesi altındadır. Hiçbir piskopos, kâhin, papaz ve rahibin görevlerini yapmasına engel olunamaz ve onlar mabetlerinden uzaklaştırılamaz. Almış oldukları borçlar için faiz istenemez ve onlara karşı Câhiliye’den kalma kan davası güdülemez. Onlar askere alınamaz ve kendilerinden öşür talep edilemez. Topraklarına askerler ayak basamaz. Onlardan herhangi bir hak talebinde bulunan olursa insaf ile hareket edilecek, ne zulmedecek, ne de zulme maruz bırakılacaklardır. Anlaşmadan sonra faiz yiyenler benim himayem altında değildir. Onlardan hiç kimse, başkasının yaptığı haksızlıktan dolayı cezalandırılamaz. Onlar antlaşma hükümlerine samimi olarak bağlı kaldıkları sürece kıyamete kadar Allah’ın ve onun peygamberi Muhammed’in himayesi altında olup hiçbir zulme uğramayacaklardır.”[16][67][68][69]

Bu sözleşme, Muhammed'in ölümünden sonra ikinci halife olan Ömer'in Necran'ın barışı ihlal ettiği gerekçesiyle Necran'daki Hristiyanları sınır dışı etmesine kadar bozulmadan kaldı.[59] Ömer onları sığınmacı olarak götürülmek üzere Irak'ta Necrâniye adını verdikleri bir yerleşim yerine göndererek orada yerleşmelerini sağladı.[59][70] Necranlılardan bazıları da Necran'da yaşamaya devam etti.[59]

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c d e f Güngör, Zeynep (2018). Manastırlı Mehmed Rıfat'ın Tuhfet'ül-İslam'ı (PDF) (Yüksek Lisans). Bartın Üniversitesi. s. 73. 13 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 24 Eylül 2023. 
  2. ^ a b c d e f g h Demircili, Hatice (2020). XVIII. Asır Osmanlı Ulemasından Abdulbaki Arif Efendi ve Siyer-i Nebi Adlı Eseri (PDF) (Yüksek Lisans). Uludağ Üniversitesi. ss. 98-101. Erişim tarihi: 24 Eylül 2023. 
  3. ^ Haykal, Muhammed'in Hayatı, American Trust Publications, ss.54
  4. ^ a b c d e f Demil, Emine (2018). Peygamberin Risalet Öncesi Hayatına Dair Rivayetler (Doktora). Ankara Üniversitesi. ss. 232-247. Erişim tarihi: 24 Eylül 2023. 
  5. ^ a b c d e "Hatice'nin Evliliği ve İlgili Rivayetlerin Değerlendirilmesi". Dergipark. s. 7. 15 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  6. ^ Abdülmelik b. Hişâm b. Eyyûb el-Humeyrî Cemalüddîn İbn Hişâm, es-Sîretü’n-Nnebeviyye, thk. Mustafa es-Sekkâ ve İbrahim el-Ebyârî, (Mısır: Matba‘atu Mustafa el-Bâbî el-Halebî, 1375/1955), 1: 188
  7. ^ a b Mücahit Yüksel (Haziran 2022). "Varaka Bin Nevfel'in Hayatı Ve Peygamber İle İlişkilerine Dair Rivayetlerin Tahlili". Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi. ss. 6-7. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023. 
  8. ^ a b "Varaka Bin Nevfel". TDV İslam Ansiklopedisi. 27 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023. 
  9. ^ a b Özcan Hıdır (2004). "İlk Vahyin Gelişi Hadisi Bağlamında Varaka Bin Nevfel'in Peygambere Dini-Kültürel Etkisine Dair İddiaların Değerlendirilmesi". Marife. s. 3. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023. 
  10. ^ a b c d e f g Zekiye Sönmez (2017). "Necran'da Hristiyanlık ve Muhammed'in Necran Hristiyan Din Adamlarıyla Münasebetleri". DergiPark. 30 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ağustos 2023. 
  11. ^ İbn-i Hişâm, Sîre: 1/254; İbn-i Kesîr, Sîre: 1/404
  12. ^ "Vahyin Başlangıcı - ihya.org". web.archive.org. 9 Nisan 2014. 9 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2023. 
  13. ^ a b Brandie Ratliff (2008). "Sina Dağı'ndaki Azize Katerina Manastırı ve Halifenin Hristiyanlarla İletişimi" (PDF). The bulletin of the Saint Catherine Foundation. 13 Şubat 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  14. ^ "Sina'nın Kutsal Manastırı ve Muhammed". 13 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2013. 
  15. ^ İsmail Hakkı Göksoy (2014). "Peygamberin Bazı Hristiyan Topluluklara Verdiği Kabul Edilen Ahidnamelerle İlgili İngilizce Bir Kitap". Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. ss. 1-10. 10 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023. 
  16. ^ a b c d Muhammad. "Peygamber Muhammed'in Sina'daki Hristiyanlarla Sözleşmesi". 11 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2013. 
  17. ^ a b Anton F. Haddad (1902). "Peygamber Muhammed'in Nasıralı Takipçilerine Yemini". New York City: Board of Counsel, 1902. 13 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2018. 
  18. ^ "Ankebût Suresi 46. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı". kuran.diyanet.gov.tr. 30 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2023. 
  19. ^ Siddiqui (2007)
  20. ^ "Sahih-i Buhari 2940, 2941 - Allah yolunda mücadele etmek (Cihad) - كتاب الجهاد والسير". sunnah.com. Sunnah.com - Peygamber Muhammed hakkındaki Sözler ve Öğretiler (صلى الله عليه و سلم). 18 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2021. 
  21. ^ "Mishkat al-Masabih 3926 - Cihad - كتاب الجهاد". sunnah.com. Sunnah.com - Peygamber Muhammed hakkındaki Sözler ve Öğretiler (صلى الله عليه و سلم). 19 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  22. ^ "Resimlerde Peygamber Muhammed'in hükümdarlara gönderdiği mektuplar". Al Arabiya English. 14 Mayıs 2017. 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2023. 
  23. ^ "Âl-i İmrân Suresi 64. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri Başkanlığı". kuran.diyanet.gov.tr. 17 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2023. 
  24. ^ a b c d Mubarakpuri, Safi ar-Rahman (2002). Ay Yarıldığında (Peygamber Muhammed'in Biyografisi). Darussalam Publications. ISBN 978-603-500-060-4. 
  25. ^ "Sahih-i Buhari 7 - Vahiy - كتاب بدء الوحى". sunnah.com. Sunnah.com - Peygamber Muhammed hakkındaki sözler ve öğretiler (صلى الله عليه و سلم). 7 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  26. ^ Mubârakpûrî, Safî-ur-Rahmân (2002). Sealed Nectar : Biography of the Noble Prophet. Medine, Saudi Arabistan: Dar-Us-Salam Publications. ISBN 978-1-59144-071-0. 
  27. ^ Kaegi, Walter Emil (2003). Heraklios, Bizans İmparatoru. Cambridge, Birleşik Krallık: Cambridge Üniversitesi Basımı. ISBN 0-521-81459-6. 
  28. ^ a b General A. I. Akram, The Sword of Allah: Khalid bin Al-Waleed, Bölüm 6, sayfa 2
  29. ^ a b Yılmaz Öztuna: Devletler ve Hânedanlar, Kültür Bakanlığı, 2005, ISBN 9751704707, sayfa 57.
  30. ^ El Kâmil Fi't-Tarih, II, 218.
  31. ^ Vakidî, Kitâb'ül-Meğâzi, II, 417.
  32. ^ İbn Kayyim el-Cevziyye, Fıkhu's Siyre, 492.
  33. ^ Kaegi, Walter. Byzantium and the Early Islamic Conquests, Cambridge University Press, 1992, ISBN 0-521-48455-3, p. 79. "The numbers that the Byzantines raised are, of course, uncertain but unlikely to have exceeded 10,000."
  34. ^ İbn-i İshak (2004). Muhammed'in Hayatı. A. Guillaume (trans.). Oxford Üniversitesi Basımı, ABD. ss. 532, 536. ISBN 0-19-636033-1. Yollarına Suriye'deki Ma'an'a kadar gittiler ve burada Herakleios'un, 100.000 Bizanslının yanı sıra Lakhm, Judham, el-Kayn, Bahra, İrashalı Bali ve onun adamı Malik bin Zafila'dan 100.000 adamla birlikte Balqa'daki Ma'ab'a indiğini duydular. 
  35. ^ Haldon 2010, s. 188.
  36. ^ Peters 1994, s. 231.
  37. ^ Buhl 1993, s. 756-757.
  38. ^ İbn Hişam, Siret, IV, 24.
  39. ^ Türkiye Diyanet Vakfı İslam ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, İslam Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü, 1994, sayfa 129.
  40. ^ "Mute Savaşı". TDV İslam Ansiklopedisi. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  41. ^ Kaegi 1992, ss. 67.
  42. ^ Powers, David S. (2009). Muhammad Is Not the Father of Any of Your Men: The Making of the Last Prophet. Pensilvanya Üniversitesi Basımı. ISBN 9780812221497. 
  43. ^ Apak, Adem (22 Haziran 2017). "Habeşistan Hicreti Üzerine Mülahazalar". Siyer Araştırmaları Dergisi (2): 27-44. ISSN 2547-9822. 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023. 
  44. ^ a b İbn-i İshak (2004). Sīratu Rasūlillāh (Alfred Guillaume). Oxford Üniversitesi Basımı. s. 146. 
  45. ^ a b W. Montgomery Watt (1980). Muhammed Mekke'deyken. Oxford Üniversitesi Basımı. ss. 110-111. 
  46. ^ a b c d e "Peygamber Muhammed'in Habeş Necaşisine Mektubu". byvm.kapadokya.edu.tr. Kapadokya Üniversitesi. 22 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  47. ^ a b Takvimi, Mevlana (17 Mayıs 2019). "Peygamberin Habeş Necaşisine Gönderdiği Mektup". Mevlana Takvimi. 2 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023. 
  48. ^ a b c Martin Lings (2006). Muhammad: His Life Based on the Earliest Sources. Inner Traditions. ss. 81-84. 
  49. ^ a b c İbn-i İshak (2004). Sīratu Rasūlillāh (Alfred Guillaume). Oxford Üniversitesi Basımı. ss. 150-153. 
  50. ^ "İki Hicret Sahibi: Ca'fer b. Ebû Tâlib – Siyer Dergisi". 15 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Eylül 2023. 
  51. ^ a b c d "Necaşi Ashame". TDV İslam Ansiklopedisi. 8 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  52. ^ a b Zâdü'l-Meâd, 3:71-72
  53. ^ a b Taberî, 3:89
  54. ^ Muhammed el-Buhari (2013). Sahih-i Buhari islam'ın Erken Yılları. Muhammed Esad tarafından çevrildi. The Other Press. s. 179. ISBN 978-967-506-298-8. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2020. 
  55. ^ Sahih-i Buhari 5.58.220 22 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  56. ^ Müslim, Cenâiz, 62-68
  57. ^ Ahmed, III, 319; IV, 7
  58. ^ Mehmet Ayhan. "Necaşi Rivayetleri Bağlamında Gıyabi Cenaze Namazı İle İlgili Tartışmalar". s. 17. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023. 
  59. ^ a b c d e f "Necran". TDV İslam Ansiklopedisi. 9 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2023. 
  60. ^ a b c Şahid, İrfan. "Necran". islam Ansiklopedisi, İkinci baskı. Brill Online, 2013. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2013. 
  61. ^ Tobi, Joseph (1999). Yemen'deki yahudiler: Onların Tarihleri ve Kültürleri Hakkındaki Eğitimler. Leiden, Hollanda: Koninklijke Brill NV. s. 20. ISBN 9004112650. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  62. ^ a b Kandehlevî, Hayâtu’s-Sahâbe, I, ss.126
  63. ^ a b Neşet Çağatay. "İslam İlimleri Enstitüsü Dergisi" (PDF). s. 5. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023. 
  64. ^ a b Mustafa Fayda. "Muhammed'in Necranlı Hristiyanlarla Görüşmesi ve Mübahele" (PDF). s. 3. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023. 
  65. ^ Acar, İsmail. "Peygamber Muhammed ve Hristiyanlar Arasındaki Etkileşimler". The Fountain on Life, Knowledge, and Belief. 5 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2013. 
  66. ^ Sönmez, Zekiye (20 Eylül 2017). "Necrân'da Hıristiyanlık ve Muhammed'in Necrân Hıristiyan Din Adamlarıyla Münasebetleri". Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. 26 (2): 117-149. ISSN 1301-3394. 30 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ağustos 2023. 
  67. ^ a b Salahi, Adil. "Peygamber Muhammed'in Necran'daki Hristiyanlarla Buluşması". OnIslam. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2013. 
  68. ^ a b Bidaye V/55
  69. ^ a b "Alev Alatlı'nın derlemesiyle Bizi Biz Yapan Metinler". byvm.kapadokya.edu.tr. 9 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023. 
  70. ^ Abdül Muhsin Madʼaj (1988). Erken İslâmi Dönemde (9-233/630-847) Yemen: Bir Politik Tarih. Londra: Ithaca Press. s. 112. ISBN 9780863721021. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 

Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]