Zeki Faik İzer
Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. (Temmuz 2024) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
cinsiyeti | erkek |
---|---|
vatandaşlığı | Türkiye |
doğum tarihi | 15 Nisan 1905 |
doğum yeri | İstanbul |
ölüm tarihi | 12 Aralık 1988 |
defin yeri | Aşiyan Mezarlığı |
ana dili | Türkçe |
konuştuğu, yazdığı diller | Türkçe |
mesleği | ressam |
öğrenim gördüğü okul | Vefa Lisesi |
telif hakkı temsilcisi | reproduction right not represented by CISAC member |
eserlerin telif hakkı durumu | telif haklarıyla korunan eser |
Zeki Faik İzer (15 Nisan 1905 İstanbul - 12 Aralık 1988), Türk ressam.
İlköğretimini Beykoz Ahmet Mithat Efendi Mektebi’nde tamamladı. İlk resim eğitimini ilkokul sıralarında Agah Efendi’den aldı. 13 yaşında şiir yazmaya başladı. Şiirleri İnsan ve Akbaba dergilerinde yayımlandı. 1923 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi’ne (bugünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) girdi. Önce Hikmet Onat ve ardından İbrahim Çallı’nın öğrencisi oldu. 1928 yılında okulu birincilikle bitirerek gittiği Paris’te Andre Lhote ve Othon Friesz’in atölyelerinde gördüğü eğitimin yanı sıra, genel sanat ortamı, müzeler, sergiler ve sanat içerikli yayınları takip ederek ufkunu açtı. Paris’te geçen üç yılın ardından 1932’de yurda dönen sanatçı, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü (Gazi Muallim mektebi ve Terbiye Enstitüsü)’ne resim öğretmeni olarak atandı. Bu dönemde kendisi gibi yurt dışından eğitimlerini bitirip dönen genç sanatçı arkadaşlarıyla sanatlarını toplumla paylaşmak dürtüsüyle İstanbul Cihangir’deki o zaman adı Yavuz Apartmanı olan binanın beşinci katındaki evinde Nurullah Berk, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino ve heykeltıraş Zühtü Müridoğlu ile D Grubu’nun temelini attı.
Türk resim sanatı açısından hâlen tartışılmakta olan bu sanatçı birliği 8 Ekim 1933'te İstanbul Beyoğlu’nun Narmanlı Yurdu’ndaki boş bir mağazada “Resmin Alfabesi” olarak niteledikleri karakalem desenlerinden oluşan ilk sergisini açtı. Hem D Grubu’nun içinde çalışmalarını sürdürmekte hem de Cumhuriyet’in onuncu yılı olan 1933’e denk gelen “İnkılap Sergisi” için Cumhuriyet İlke ve İnkılapları’nı ifade eden bir çalışmaya yoğunlaşan Zeki Faik İzer, 1934 yılında ikinci kez gittiği Paris’te Tiziano Vecellio, Paolo Veronese ve Pous-sin gibi eski ustalardan kopyalar yaparken bir taraftan da yeni sanat akımlarını inceleme olanağını buldu.
1936 yılında yurda dönünce “Akademi”de oluşturulan “Fotoğraf Atölyesi”nin başına geçti. Fotoğraf ve afiş hocalığı yaptı. D Grubu’nun 1939’da Akademi salonlarında açtığı sergiye katıldı. Halkevleri aracılığıyla düzenlenen “Yurt Gezileri” kapsamında Eskişehir’e gitti. II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle ikinci kez askere alındı.
1939’da ilki gerçekleşen Devlet Resim ve Heykel Sergileri’nin 4’üncüsünde birincilik ödülü aldı. Davetiye metnini Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yazdığı ilk kişisel sergisini 1945’te açtı. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Müdürlüğü görevini 1948 ile 1952 yıları arasında sürdürürken İstanbul Fransız Konsolosluğu’nda ikinci kişisel sergisini açtı. Bu sergi aynı zamanda onun D Grubu’ndan da kopuşunun ifadesi oldu.
Sanat akımlarını izleyerek değil, kendi yapısına uygun olanı yapmaya çalıştığı için soyut resme geç başladı. 1950’li yıllarda nonfigüratif eserler üretmeye başladı. 1968 yılında emekli oldu.
Osman Hamdi Bey onur ödülünü 1983 yılında Akademi’nin 100. kuruluş yılı nedeniyle alan sanatçı, 1988 yılında öldü.
Dış bağlantılar
[değiştir | kaynağı değiştir]- Zeki Faik İzer hakkında20 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Zeki Faik İzer resimleri17 Aralık 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.