Diz artriti

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Diz artriti
İnsan dizi
UzmanlıkRomatoloji

Diz artriti genellikle insanı güçten düşüren bir artrit şeklidir.[1] Diz hemen hemen her türlü artritten etkilenebilir.[2]

Artrit kelimesi eklem iltihabı anlamındadır.[3][4]

Artrit türleri, osteoartrit gibi kıkırdak aşınması ve yıpranması ile aşırı aktif bağışıklık sisteminden kaynaklanan iltihaplanma ile ilişkili olanları (romatoid artrit gibi) içerir.[5][6]

Artroz veya osteoartroz (OA), sonuçsal, çok faktörlü, ortopedik ve immüno-romatolojik, yüzden fazla birincil veya ikincil osteoartrit nedeninden kaynaklanan osteo-kıkırdak eklem aşınmasıyla sonuçlanan bir engellilik olup poliartiküler veya monoartiküler dejeneratif bir ağrı sendromudur.

Osteoartroz, mekanik, doğuştan gelen, edinilmiş, immünolojik, metabolik, indüklenmiş, yaşlanmanın yanı sıra özellikle eklem yüzünün kenarlarında osteofitlerin ortaya çıkması nedeniyle subkondral kemiğin kalınlaşmasıyla birlikte eklem kıkırdağının kademeli kaybıyla nitelenen bir patoloji'dir. Ayrıca osteoartrit kronik sinovyal inflamasyonla da ilişkili olabilir.[7] Osteoartrit vücudun farklı eklemlerinde ortaya çıkabilir. En yaygın olanı diz, kalça, distal interfalangeal ve trapeziometakarpal eklemlerdir.

Diz, her eklem için bir tane olmak üzere, orta, yanal tibiofemoral eklem ve patellofemoral eklem olmak üzere 3 bölmeden oluşan karmaşık bir eklemdir. Bu bölmeler osteoartritten hem tek tek hem de birlikte etkilenebilir. Bu patoloji için en sık görülen bileşimler izole medial kompartman ve medial artı patellofemoral kompartmandır.[8]

Epidemiyoloji[değiştir | kaynağı değiştir]

Eklem osteoartriti, hipertrofik artriti veya dejeneratif hastalık da denilen osteoartrit (OA), insanlarda en sık görülen eklem sendromudur. Kireçlenme osteoartrit değildir. Dünyadaki yetişkin bireylerin %25'ini etkileyen yaygın bir durumdur. Altmış yaşlarındaki insanların %80'inden fazlasının en az bir eklemde OA belirtileri gösterdiği tahmin edilmektedir. Bu belirtiler kadınlarda özellikle menopoz sonrasında daha sık görülür.[9][10][11][12][13]

Rastlanma olasılığı[değiştir | kaynağı değiştir]

Diz OA'sı ile ilgili dünyadaki epidemiyolojik veriler az olmasına rağmen, Şili sağlık bakanlığının (Minsal) son araştırmalarına göre semptomatik diz OA'nın insidansını 100.000 kişi/yılda 240 kişi olarak tahmin etmektedir. Ayrıca Minsal, görülme sıklığının yaşla birlikte arttığını, özellikle 50 yaş üzerindeki kadınlarda erkeklere göre daha fazla olduğunu belirtir.[9]

Yaygınlık[değiştir | kaynağı değiştir]

Kolombiya'da yaklaşık 3 milyon insan OA'dan muzdariptir. Latin Amerika'da OA'nın yaygınlığı %7,3'tür. 2050 yılına kadar dünyada en az 700 milyon insanda OA'nın görüleceği tahmin edilmektedir.

Hastaların yüzde 50'sinin 60 yaş üstü, yüzde 80'inin ise 75-80 yaş arası olduğu tahmin edilmektedir ancak 8 yaş ve üzeri kişilerde artrit sorunları nedeniyle %5-7 oranında erken ortaya çıkar. OA, bağ dokusunu etkileyen hematolojik, genetik hastalıklar veya kemik displazileri veya osteokondral madde ve kıkırdak kaybını içeren eklem travması gibi metabolik, endokrinolojik ve mekanik sorunlar ikincil olarak ortaya çıkar. Kıkırdak, büyük ölçüde kollajen tip II'den oluşan, kemiklerin uçlarını tamponlayan ve koruyan, eklem hareketini destekleyen bir dokudur.

Şili'de ulusal düzeyde yapılan bir rapora göre yetişkin nüfusun %3,8'i osteoartritten muzdariptir. Osteoartritin prevalans'ı yaşla birlikte giderek artar ve kadınlarda daha sık görülür.[9][10]

Minsal'e göre 1990 yılında yapılan tahminlerinde "Dizlerdeki OA özellikle kadınlarda hareket bozukluğunun baş nedeni olup bir yıllık sürenin %2,8'isi engellilik'le geçirilir." Diz aynı zamanda 55 yaş üstü nüfusun yaklaşık %10'unda engelliliğe yol açan semptomlar da gösterir.[9][11]

Etiyoloji[değiştir | kaynağı değiştir]

Etiyolojiye bağlı olarak osteoartrit, birincil, idiyopatik ve ikincil olarak ayrılabilir.

Birincil osteoartrit[değiştir | kaynağı değiştir]

Birincil osteoartritin çok unsurlu olması nedeniyle belirsiz bir etiyolojisi vardır. Birincil osteoartrit, patolojinin ortaya çıkma şekline bağlı olarak yerel veya genel olarak alt sınıflara ayrılır.

Yerel birincil osteoartrit, yalnızca bir eklemi etkileyen ve el, ayak, diz, kalça ve omurga eklemlerinde yaygın olan bir osteoartrittir. Omuz, temporomandibular, sakroiliak, ayak bileği ve el bileği eklemlerini etkilemesi daha az yaygındır. Birincil genel osteoartrit, iki veya daha çok eklem bölgesini etkileyen bir osteoartrittir.[8]

İkincil osteoartrit[değiştir | kaynağı değiştir]

İkincil osteoartrit, doğrudan patolojiye neden olabilecek veya görünümü için önemli bir risk faktörü olabilecek özel durumlar nedeniyle oluşur.[14] Bu koşullar şunlardır:

Osteoartritin özel başlangıç nedeni hala tam net değildir ancak yerel, sistemik, genetik ve çevresel faktörlerin etkisinin olduğu bilinmektedir. Deneysel olarak, eklem kıkırdağı üzerine uygulanan basınçtaki artışın hücre dışı matrislerde değişikliklere yol açtığı kanıtlanmıştır. Bu da obez kişilerde diz osteoartritinin çok görülme sıklığını kısmen açıklar. Yıllar geçtikçe eklem çevresindeki bağlar daha gevşekleşir, bu ise dengesizliğe ve yaralanmaya neden olur ve güç giderek azalır. Bu sonuçta kıkırdak üzerindeki basıncın anormal dağılımına katkıda bulunur, böylece patolojiyi tetikleyen stres üretilir.

Osteoartrit ayrıca subkondral kemiğin (eklem kıkırdağının altında bulunan kemik) yapısındaki değişikliklerle de tetiklenebilir. Eklem, subkondral kemikte mikro kırıklara neden olabilecek mikrotravmadan tekrar tekrar etkilenirse, kemik, kırık bölgeleri çevresinde bulunan kıkırdağın biyomekanik kalitesini değiştirebilir. Bu kıkırdak değişiklikleri kemikte büyüme faktörlerinin sentezini oluşturabilir ve bu da osteofit veya osteoskleroz oluşumuna neden olabilir.

Postmenopozal kadınlarda osteoartritin prevalansına ilişkin epidemiyolojik çalışmalar, patolojinin başlangıcında bir veya daha çok hormonal faktörün rol oynadığını düşündürür. Kondrositler, östrojenler için membran reseptörlerine sahiptir ve bu reseptörlerin uyarılması, büyüme faktörlerinin sentezini aktifleştirir. Menopoz sonrasında, plazma östrojen seviyeleri belirgin şekilde azalır. Bu, kondrositlerin büyüme faktörlerinin sentezinin azalmasına neden olur. Bu teori, özellikle diz ve el osteoartriti vakalarında araştırılmaya devam edilmektedir çünkü bunlar nüfusta en yüksek prevalansa sahip bölgelerdir.[7]

Risk faktörleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Eskiden osteoartritin yaşlanmanın normal bir sonucu olduğu düşünülüyordu ve bu nedenle eklem dejenerasyonuna neden olan bir patoloji olduğu düşünülürdü. Günümüzde osteoartritin farklı ve birden fazla faktörün toplamı olarak ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu risk faktörleri epidemiyolojik çalışmalara dayanarak oluşur ve özetle şunlardır:

  • Yaş: Osteoartrit için en önemli risk faktörüdür.
  • Kadın cinsiyetinin erkeğe göre üstünlüğü: Kadınlarda erkeklere göre daha güçlü bir risk faktörü olmasının nedeni henüz bilinmemektedir ancak hormonlar, genetik ve diğer belirlenemeyen faktörlerle ilişkili olduğu düşünülür.
  • Obezite: Osteoartrit gelişimi için en değiştirilebilir risk faktörüdür. Obezitenin osteoartrit için risk faktörü olarak önem derecesi eklemden ekleme değişir.
  • Meslek: Mesleğin görülme derecesi, meslek türüne ve bu işten en çok etkilenen eklemde farklılık gösterir. Diz söz konusu olduğunda, çoğunlukla sürekli esneme ve kas uzaması gerektiren faaliyetlerden diz etkilenir; bunun bir örneği tesisatçılık mesleğidir.
Bisiklete binmek, ikincil diz osteoartriti gelişimi için risk faktörü kabul edilir.
  • Spor faaliyetleri: Spor aktiviteleri, eklemi doğrudan etkileyen bir aktivite olduğunda her zaman risk faktörü olur ve ekleme ve yapılan spor türüne göre değişiklik gösterir. Boks, bisiklet, paraşütle atlama ve futbol gibi sporlar diz osteoartriti için risk faktörleridir.
  • Önceki yaralanmalar: Eklemde önceden yaralanmalar ve/veya anormallikler olduğunda, özellikle dizde osteoartritin görünümü tercih edilir. Yaralanmalar hem eklemde hem de ona bitişik alanlarda olabilir. Osteoartrit hastalarında menisküs anormallikleri sık görülür.
  • Kas eksikliği: Diz osteoartriti durumunda, kuadriseps kas kuvveti ile birlikte hastalık arasında da bir ilişki olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Bazı hastalarda kuadriseps kas güçsüzlüğünün etiyolojik olarak osteoartritin başlangıcı veya ilerlemesi ile ilişkili olabileceği sonucuna varılmıştır.
  • Genetik unsurlar: Diz osteoartriti durumunda çalışmalar, 13. kromozom üzerindeki LRCH1 geninin polimorfizminin osteoartrit ile bir ilişkisi olduğunu göstermiştir. LRCH1 ürününün işlevi hala bilinmemektedir ancak hücre şeklini düzenleyen ve hücre içi sinyallemeye katılan aktin bağlayıcı proteinleri kodlayanlara benzer kısımları olduğu bilinmektedir.
  • Akromegali: İkincil osteoartrit gelişimi ile ilişkilidir.
  • Kondrokalsinoz: Osteoartritli hastalarda eklem içi kalsiyum kristallerinin varlığı, kıkırdak hasarına eşlik eder ancak her iki olay arasındaki ilişki henüz kurulamamıştır.

Diz osteoartriti, eklem içi kalsiyum kristallerinin görülme sıklığı en çok olanıdır ancak bunlar aynı zamanda omuz, dirsek ve el bileği eklemlerinde de vardır.[15] Yaş, cinsiyet, obezite, meslek ve spor aktiviteleri, kendi başlarına patolojiyi tetikleyemedikleri için, birincil osteoartritten muzdariplik riski olarak ortaya çıkış faktörleri olacaklardır. Öte yandan, faktörlerin geri kalanı doğrudan patolojiyi başlattığı bilinen açık fenomenler olacağından ikincil osteoartritle daha fazla ilişkilidir.

Patofizyoloji[değiştir | kaynağı değiştir]

Kıkırdağın histolojik kesiti. 1 numarayla işaretlenmiş, hipertrofik kondrosit görülebilir.

Kondrositler, eklem kıkırdağının fizyolojik homeostazisinin korunmasından, hücre dışı matrisin bir parçası olan kolajenlerin, proteoglikanların ve proteinazların sentezlenmesinden sorumlu hücrelerdir. Ancak kondrosit farklılaşma sürecindeki değişiklikler, sentezi ve bozulması arasındaki dengesizliğe ek olarak, daha az dirençli ve elastik bir hücre dışı matris üretir. Bunun etkisi, tip II kolajen ve agrekanın ekspresyonunda azalmayı da içeren kondrosit hipertrofisinden kaynaklanır. Metaloproteinaz 13 (MMP-13) üretiminin artması, kolajen ve proteoglikanların parçalanmasını katalize eden, doğal proteinaz engelleyicilerinin azalmasıyla birlikte hücre dışı matrisin sentezi ve bozulması arasında dengesizliğe ve patolojik kireçlenmenin teşvikine neden olur.[10][13]

Kondrositlerin anormal faaliyeti, sitokinler, lipit medyatörleri (esasen prostaglandinler), serbest radikaller (NO, H2O2) ve fibronektin fragmanları gibi diğer matris bileşenleri tarafından doku aktivasyonundan kaynaklanır. Kondrositler etkinleştirildikten sonra belirli proteinazları ve proinflamatuar aracıları üretme kapasitesine sahiptirler.[10]

Sinovyal hücreler eklem içine salınan kıkırdak parçalarını fagosite ederek sinovyal iltihaplanmaya neden olur. Daha sonra bu hücreler, kıkırdak matrisini değiştiren ve kondrositlerin aktivasyonunu sürdüren proteinazlar ve sitokinler gibi eklem boşluğuna salınan aracıları üretme kapasitesine sahiptir.[10]

Son olarak, osteoartritte subkondral kemiğin değişmiş fenotipe sahip osteoblastları daha fazla alkalin fosfataz, osteokalsin, IGF-1 ve ürokinaz üretir. Bu değiştirilmiş hücreler, kıkırdak bileşenlerinin sentezini engelleyerek ve eklem kıkırdağındaki kondrositler tarafından proteinazların sentezini artırarak kıkırdak matrisinin bozulmasına katkı yapar.[10]

Göstergebilim[değiştir | kaynağı değiştir]

Osteoartrit (OA), insanlarda en sık görülen eklem sendromudur. Aynı zamanda odak bir eklem hastalığıdır çünkü iltihaplı artropatilerden farklı olarak her zaman eklemin tamamını etkilemez ve ciddi metabolik süreçleri etkileyebilir veya kapsayabilir. Örneğin dizde en çok etkilenen kısımlar orta tibiofemoral ve yanal patellofemoral bölmeleridir.[10][12]

Diz osteoartrozunun çeşitli belirtileri vardır ve bunlar tutulumun derecesine bağlıdır. Ancak bazı yazarlar OA'nin eklem hareketlerinde kısıtlılıkla özellikle sabahları eklemin harekete geçirilmesinden yaklaşık 30 dakika sonra kaybolan bir süre hareketsizlikten sonra sertlik; eklem çatırdaması; subkondral kemik sklerozu; kemik çıkıntılarının veya marjinal osteofitlerin oluşumu; eklem istikrarsızlığı; ödem varlığı ve özellikle egzersiz sonrası eklem ağrısı ile nitelendiği konusunda hemfikirdir. Bir veya her iki dizde de valgus veya varus şekil bozukluğu oluşabilir ancak bu, hastalığın doğal seyrinde geç bir olgudur.[9][12][13][16]

Ayrıca diz OA'nın orta, yanal veya her iki femorotibial eklem aralığında azalma ile karakterize olduğu ve daha ileri vakalarda subkondral kistler ve ikincil dizilim bozukluğu olabileceği belirtilmiştir.[9]

Sebepler[değiştir | kaynağı değiştir]

Diz artritinin nedeni her zaman kesin değildir. Diz, diz yapılarının mekanik hasarı (osteoartrit ve travma sonrası artrit), artritin çeşitli otoimmün (doğuştan olan bağışıklıkla ilgili) formları (romatoid artrit, jüvenil artrit ve SLE ile ilişkili artrit, psöriatik artrit ve ankilozan spondilit dahil), enfeksiyöz nedenlere bağlı artrit (Lyme hastalığı’na bağlı artrit dahil), gut artriti veya reaktif artrit ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere hemen hemen her türlü artritten etkilenebilir.[1][2]

Diz osteoartriti[değiştir | kaynağı değiştir]

Diz osteoartriti

Diz, osteoartritten en sık etkilenen eklemlerden biridir.[2] Dizdeki kıkırdak, sürekli stres sonrasında parçalanmaya başlayıp diz kemiklerinin birbirine sürtünmesine ve sonuçta osteoartrit (OA) oluşmasına neden olabilir.[17] ABD vatandaşlarının neredeyse üçte biri 70 yaşına geldiğinde diz osteoartritinden etkilenir.[18]

Obezite osteoartrit gelişimi için bilinen ve çok önemli bir risk faktörüdür.[19] Risk vücut ağırlığıyla orantılı olarak artar. Obezite, yalnızca ayakta dururken dizlere uygulanan mekanik stresi artırarak değil, aynı zamanda eklem iltihabına neden olabilecek bileşiklerin üretiminin artmasına da yol açarak OA gelişimine katkı yapar.[17]

Parite (çocuk doğurmuş olma gerçeği veya durumu), artan diz OA riski ve diz protezi olasılığı ile ilişkilidir. Risk, kadının doğurduğu çocuk sayısıyla orantılı olarak artar. Bunun nedeni hamilelikten sonra kilo alımı veya hamilelikte vücut ağırlığının artması ve bunun sonucunda ortaya çıkan eklem stresi olabilir.[20]

Düztabanlık osteoartrit gelişimi için önemli bir risk faktörüdür.[21] Ayrıca yapısal şekil bozuklukları ileri yaş, kadın cinsiyeti, geçmişteki eklem travması, genetik yatkınlık ve bazı risk altındaki mesleklerin tümü genel olarak osteoartrit oluşumuna neden olabilir.[17]

Lyme hastalığına bağlı diz artriti[değiştir | kaynağı değiştir]

Lyme hastalığında sıklıkla etkilenen ilk eklem dizdir.[2]

Sistemik lupus eritematozus (SLE)[değiştir | kaynağı değiştir]

Artrit, SLE'nin yaygın bir belirtisidir. Artrit sıklıkla simetriktir ve daha çok küçük eklemleri tutar. Hemen hemen her eklem etkilenebilse de SLE'de en sık dizler ve el eklemleri etkilenir. Daha büyük eklemlerde (diz dahil), avasküler nekroz daha çok ağrı ve sakatlığa yol açan olası bir komplikasyondur.[22]

Reaktif artrit[değiştir | kaynağı değiştir]

Reaktif artrit sıklıkla diz de dahil olmak üzere alt uzuv oligoartritiyle ortaya çıkar.[23]

Gut[değiştir | kaynağı değiştir]

Alt uzuvların tek eklemindeki hızlı başlayan artrit, büyük oranda gut artritini düşündürür.[24] Bazen diz etkilenebilir. Dizdeki gut artriti vakalarında cilt semptomları daha az görülür ancak ağrı ve şişlik özellikle yoğun olabilir.[25]

Romatoid artrit (RA)[değiştir | kaynağı değiştir]

RA çoğunlukla ilk olarak belirli el veya ayak parmağı eklemlerinde iltihaplanma olarak kendini gösterir ancak dizler de dahil olmak üzere daha büyük eklemlerde ağrı ve şişlik de ilk işaretler olabilir.[26]

Teşhis[değiştir | kaynağı değiştir]

Diz osteoartritinin tanısı çeşitli faktörler nedeniyle karmaşıktır. Bunlardan bazıları hastanın ifade ettiği semptomlar ile radyolojik çalışma arasında var olabilecek tutarsızlıklardır. Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için bu patolojinin tanımı, sınıflandırılması ve tanısı farklı ülkelerde standartlaştırılmıştır. Örneğin Şili'de AUGE Planı (GES) ile (Şili'nin Açık Garantilere İlişkin Evrensel Erişim Planı (ya da AUGE Planı), 19.966 Sayılı Kanun (buna Sağlık Garantileri Genel Rejimi adını verir) her 3 yılda bir yenilerinin eklendiği bir yönetmelikle belirlendiği üzere çeşitli patolojilerden oluşur.) patolojisi olduğu için standartlaşma tamamlanmıştır ve aşağıdaki gibidir.

Dizinde otuz günden fazla süren, fiziksel aktiviteyle (ağırlık taşıma, merdiven çıkma veya inme) artan ve dinlenmeyle azalan kalıcı ağrı hisseden, elli yaşın üzerindeki her hastada diz osteoartritinden şüphelenilir. Diz osteoartritinin şüpheli tanısının konulmasına olanak sağlayan diğer unsurlar ise şunlardır:

  • Sabah eklem sertliğinin 30 dakikadan az olması.
  • Genellikle yürüme başlangıcında daha belirgin olan ve hareketle azalma eğilimi gösteren ağrı.
  • Zamanla sinsice kurulum.
  • Kemik (eklem) şekil bozukluğu ve kuadriseps atrofisi.
  • Risk altındaki eklemin kontraktürü (kasların, tendonların veya diğer dokuların kısalması ve sertleşmesi durumudur; sıklıkla eklemlerde deformasyona ve sertliğe neden olur) veya sertliği.
  • Hareketli eklemde çatırdama.
  • Soğuk veya inflamatuar olmayan eklem efüzyonu.

Diz osteoartritinin tanısını koymak için sadece klinik unsurlar kullanılabileceği gibi bunlarla birlikte tamamlayıcı olarak laboratuvar çalışmalarından da yararlanılabilir.

Tanı koymak için yalnızca klinik unsurlar kullanılıyorsa aşağıdaki altı kriterden en az üçünün varlığı gerekir (Amerikan Romatoloji Koleji kriterleri):

  • 50 yaş üstü.
  • 30 dakikadan az süren sabah tutukluğu.
  • Kemik çatırtıları.
  • Kemik hassasiyeti (eklem kenarlarının elle muayene edilmesiyle ağrı).
  • Dizde kemik kalınlaşması.
  • Dokunduğunuzda yerel sıcaklık artışı olmaz.

Röntgen ile tamamlanan klinik unsurlar kullanılıyorsa osteofitlerin ortaya çıkması, yani söz konusu eklem çevresinde veya içinde aşırı kemik dokusu büyümesinin ortaya çıkması ve aşağıdaki kriterlerden en az birinin varlığı yeterlidir:

  • 50 yaş üstü olmak
  • 30 dakikadan az sertlik
  • Eklem çıtırdaması

Klinik unsurların tek başına kullanılması %95 duyarlılık ve %69 özgüllük sağlar ancak röntgen ile tamamlandığında duyarlılık %91, özgüllük ise %86'ya çıkar.[9]

Diz osteoartriti[değiştir | kaynağı değiştir]

Diz osteoartritinin tanısı genellikle fizik muayeneyi, semptomların değerlendirilmesini ve hastanın tıbbi öyküsünü gerektirir ancak aynı zamanda tıbbi görüntüleme ve kan tahlilini de içerebilir.[1] Kalıcı diz ağrısı, sınırlı sabah sertliği ve azalmış fonksiyon, krepitus (kemik ile kıkırdak veya kemiğin kırık kısımları arasındaki sürtünmeden kaynaklanan sürtünme sesi veya hissi), hareket kısıtlılığı ve kemik büyümesi, diz osteoartritinin tanısı için en yararlı belirtileridir.[27]

Diz yaralanma ve Osteoartrit Sonuç Skoru (KOOS) [28] ve kısa form KOOS JR.[29] gibi standartlaştırılmış tıbbi anketler veya Western Ontario ve McMaster Üniversiteleri Osteoartrit İndeksi (WOMAC)[30] diz osteoartritinin teşhis ve ilerleyişinin izlenmesi için de kullanılabilir.

Tamamlayıcı kontroller[değiştir | kaynağı değiştir]

Radyografi[değiştir | kaynağı değiştir]

Osteoartrit ile birlikte sol diz röntgeni.

Bu patolojinin tamamlayıcı çalışması için yararlı olabilecek çeşitli testler vardır. Bunların başında radyografi kullanımı gelir. Bu, diğer belirli patolojileri dışlarken ve özellikle aşağıda açıklanan durumlarda çok faydalıdır:[9]

  • Travma öyküsü olanlarda kırığı dışlamak için.
  • Çok büyük eklem efüzyonları ile.
  • Fizik muayenede osteoartrit, bursit veya bağlara bağlanamayacak derecede ağrı.
  • Önceden bilinen bir durum olmaksızın hareket aralık kaybı.
  • Daha önceden tanı almış olsanız bile şiddetli ağrı.
  • Özellikle gençlerde şiddetli, inatçı ağrılar.
  • Konservatif tedavide başarısızlık.
  • Uzman bir doktora başvurmadan önce

Diz osteoartritinin röntgen yoluyla tanınabilmesi için eklem aralığının azalması ve osteofitlerin varlığı gözlemlenmelidir.[9]

Kellgren ve Lawrence ölçeğine göre osteoartritin ilerlemesi incelenebilir, böylece osteofitlerin varlığı, subkondral kemikteki değişiklikler ve diğerleri gibi farklı kriterlere göre farklı dereceler belirlenebilir.

Ultrason[değiştir | kaynağı değiştir]

Ultrason patolojinin tanısal olarak doğrulanması için başka bir yararlı görüntüleme tekniğidir. Ultrason, alt uzuvlardaki herhangi bir eklemin (bu durumda diz) kıkırdaklarını görmemize olanak tanır.[31]

Manyetik rezonans görüntüleme[değiştir | kaynağı değiştir]

Diz MRI.

Bu özel teknik, kemik dokuların yanı sıra kıkırdak gibi yumuşak dokuları da gösterdiği için osteoartritte duyarlılığı ve özgüllüğü en yüksek tekniktir. Osteofitlerin varlığı, hiyalin kıkırdak incelmesi ve subkondral ödem gibi dejeneratif değişikliklerin ve periartiküler ve kemik komplikasyonlarının erken tespitine olanak tanır ve özellikle tanıda kesinlik olmadığında faydalıdır. Ne yazık ki kamu sektöründe yüksek maliyeti ve erişilebilirliğinin zayıf olması nedeniyle yaygın olarak kullanılmaz.[14]

Artrosentez: Eklem sıvısının incelenmesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Son olarak eğer hastanın dizinde sinovyal sıvıda artış varsa analiz için örnek alınması yani Artrosentez yapılması önerilir. Osteoartrit durumunda sinoviyal sıvı berrak, şeffaf veya hafif sarımsı renkte olmalı, normal filansı 3 cm olmalıdır ve kristal tuzların varlığı söz konusu olabilir.[9]

Ayırıcı tanı[değiştir | kaynağı değiştir]

Osteoartrite benzer semptomatoloji nedeniyle tanısı, kalsiyum pirofosfat kristal birikimi hastalığı, romatoid artrit ve septik artrit gibi diğer patolojilerle karıştırılabilir.[9]

Kalsiyum pirofosfat kristal birikim hastalığı veya kondrokalsinoz, bu tür kristallerin içinde birikmesi nedeniyle kıkırdağı zayıflatır ve böylece kıkırdağın daha fazla aşınmasını kolaylaştırır. Öte yandan romatoid artrit otoimmün bir hastalıktır, yani bu durumda bağışıklık sistemi yanlışlıkla sağlıklı dokuya, bu durumda kıkırdak dokusuna saldırır.

Septik artritt, bu patolojinin sınıflandırılmasını belirleyecek olan bakteri veya virüs gibi mikroorganizmaların neden olduğu artrittir.[14]

Bu patolojiler genellikle osteoartritten daha ciddi olduğundan, ikincisinin tanısı dışlayıcı bir tanıdır. Bu nedenle GES kılavuzuna göre bir hastada aşağıdaki belirtilerden herhangi biri mevcutsa diz osteoartriti dışında bir tanının önceden düşünülmesi gerekir:

  • Ateş veya titreme
  • Kırmızılık
  • Yerel ateş
  • Büyük dökülmeler
  • Eklem tıkanıklığı veya dengesizliği
  • Alt uzuvlarda parestezi veya parezi

Aynı şekilde, hasta osteoartrit için tüm klinik kriterleri karşılamıyorsa veya 4 ila 6 haftalık başlangıç terapötik tedavisinden sonra semptomlarda herhangi bir iyileşme elde edilemiyorsa, o zaman diz osteoartritinde ayırıcı tanı da düşünülmelidir.[9]

Tedavi[değiştir | kaynağı değiştir]

Doktor semptomların şiddetine göre bir tedavi rejimi önerir. Diz artritinin tedavisine yönelik genel öneriler durumu kötüleştiren aktivitelerden kaçınmayı, soğuk veya sıcak sargıların uygulanmasını ve semptomları hafifletmek için merhem ve kremlerin kullanılmasını içerebilir.[1]

Tedavi, ortopedi ve travmatolojide uzman doktorlar, tercihen rekonstrüktif cerrahiler ve kalça ve diz eklem protezi konusunda uzman kişiler tarafından yönetilen disiplinler arası tedaviye odaklanılmalıdır. Çünkü bu eklemler istatistiksel olarak en çok etkilenen eklemler olup ilaçsız veya ilaçlı tıbbi tedaviden minimal invazif ameliyatlar veya yöntemlerle cerrahi tedaviye kadar değerlendirilip tedavi edilmeleri gerçeğiyle ilişkili osteoartrit sendromundan etkilenir.

İmmüno-romatolojik süreçleri içeren durumlarda romatologlar, fizyoterapistler veya rehabilitasyon doktorları gibi klinik uzman doktorlar ortak tedaviye dahil olmalıdır.

En az terapötik yanıt olarak, hastaların tedaviye başlamadan önceki durumlarına göre ağrıda en az %20 iyileşme ve bir fonksiyonel kategoride iyileşme elde etmeleri önerilir. 4 ila 6 haftalık iyi uygulanan tedaviden sonra tedavi hedeflerine ulaşılamazsa, alternatif tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi için hasta tedaviyi yapan doktor tarafından yeniden değerlendirilmelidir.[9]

İlaçsız tedaviler[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Hasta eğitimi

Bilgi ve eğitimin sağlanması genellikle sağlık ekiplerinin bir yükümlülüğü olduğu kadar hastalarla da ortak bir sorumluluktur. Bu, özellikle osteoartrit veya osteoartrit (OA) gibi kronik hastalıklarda önemlidir ve hastalığın önemi, çalışma biçimleri, durumu, gelişimi, terapötik tedavi alternatifleri ve prognozu ile ilgili hususları içermelidir.

Farklı klinik çalışmalar ve meta-analizler diz OA tedavisinde çeşitli eğitim tekniklerinin yararlılığını ve hastaya faydasını ortaya koymuştur. Öncelikle bu kavramın sadece hastanın değil, aile grubunun da eğitimini kapsadığını unutmamak gerekir. Böylece bireysel veya grup eğitim programlarının, periyodik telefon görüşmelerinin ve başa çıkma teknikleri eğitiminin faydalı olduğu gösterilmiştir.[7]

  • Egzersiz programı

Farklı çalışmaların sonuçlarına göre, alt uzuvların kas güçlendirme egzersizlerinin ayakta dururken oluşan ağrıyı ve genel fonksiyonel durumu azaltmanın yanı sıra, yürürken veya merdiven çıkarken oluşan ağrıyı ve tutukluğu azaltmada da yararları vardır. Ancak bunların hastanın tahammülüne göre ilerleyici ve kademeli olarak yapılması tavsiye edilir.[9]

Diz veya kalça OA'si olan her hasta, alt uzuv kaslarının durumunu iyileştirmek için bir egzersiz programı izlemelidir. Bu egzersiz programı, günde 30-60 dakika su aerobiği veya yürüyüş gibi bireysel veya grup halinde yapılabilir. Bu egzersizler, her kişinin yeteneklerine uyum sağladığından ve daha az çaba gerektirdiğinden, daha yoğun egzersiz proğramlarına göre bırakma oranı daha az olduğundan diz osteoartritinin tedavisinde daha faydalıdır.

İzometrik egzersizler yoluyla kuadriseps kaslarının güçlendirilmesi (eklem hareketlerini, kasın kısalmasını veya uzatılmasını (hareketsiz kalır ancak gerilim oluşturur) veya izotonik (eklem hareketlerini ve kasın kısalmasını ve uzamasını içerir) içermezler) aynı zamanda kas gücünde önemli bir iyileşmenin yanı sıra diz ağrısında azalma ve fonksiyonda iyileşme ile de ilişkilidir.[9]

  • Kilo verme

Obezite, diz osteoartritinin gelişimi ve ilerlemesi için en büyük risk faktörüdür. Kilo vermenin OA gelişme riskini azalttığına dair kanıtlar vardır. Ayrıca aşırı kilolu veya obez diz OA'li hastalarda özellikle orta derecede egzersizle ilişkiliyse en az %5'lik bir kilo kaybının ağrı ve işlevselliği önemli ölçüde iyileştirdiğini gösteren çalışmalar vardır.

Her aşırı kilolu veya obez hastaya en az %5 oranında kilo vermesi önerilmelidir. Bu, diğerlerinin yanı sıra, diyetin yeniden eğitimi ve durumlarına uygun egzersiz yoluyla sağlanabilir.[9]

Ortez, atel, şoku emen viskoelastik tabanlı ayakkabılar veya dizdeki biyomekanik anormallikleri düzelten boşaltma tabanlıkları gibi nöromüsküloskeletal sistemin fonksiyonel veya yapısal yönlerini değiştirmek için vücuda uygulanan bir destek veya başka harici bir cihaz olarak tanımlanır. Örneğin, etkilenen dizin karşı tarafındaki elde uygun bir baston kullanılması eklem üzerindeki yük kuvvetini azaltır ve ağrıda azalma ve fonksiyonda iyileşme ile ilişkilidir.[9]

Diz osteoartritinde semptomların giderilmesi için dizlik gibi destekleyici aletler kullanılabilir.[32][33] Ancak dizlikler rahatsızlığa, ciltte tahrişe ve şişmeye neden olabilir ve herkese fayda sağlamayabilir.[33]

Baston, şok emici ayakkabılar ve elastik bandajlar ve diz kılıfları kullanmak da artrit semptomlarının tedavisinde yararlı olabilir. Yalnızca bir diz etkilendiğinde dizlikler özellikle etkili olabilir.[1]

Düztabanlığı düzeltmek için takılan ayakkabı iç tabanları, ileri düzeyde düztabanlığı olan kişileri rahatlatır.[34] Ancak daha yaygın medial diz osteoartritini düzeltmek için kullanılan tabanlıkların ağrıyı fazla gidermeyebileceği bulunmuştur.[18][35]

Ağırlıklı olarak medial kompartmanı tutan diz OA'li hastalarda valgus ortezlerinin kullanımı ağrıyı önemli ölçüde azaltır ve fonksiyonu iyileştirir. Bu yönün kullanımını destekleyecek kanıtlar olmasına rağmen, muhtemelen tedaviye uyumun az olması ve buna bağlı maliyetler nedeniyle yaygın bir uygulama değildir.[9]

Kızılötesi ısı, ultrason, mikrodalgalar, diatermi veya sıvı parafin kullanımı da hastanın ağrısının hafifletilmesine yardımcı olur. Ancak diz osteoartritinin akut fazında topikal bir analjezik olarak soğuk önerilir.[9]

İlaç tedavisi[değiştir | kaynağı değiştir]

İlaç tedavisi genellikle artrite neden olan altta yatan durumun doğasına bağlıdır.

Asetaminofen (parasetamol) ve ibuprofen, naproksen ve diğer NSAID'ler gibi reçetesiz satılan ilaçlar genellikle ağrının giderilmesi ve/veya iltihap tedavisi için birinci basamak tıbbi tedaviler olarak kullanılır.

İltihaplanma, şişlik ve ağrının daha belirgin şekilde giderilmesini sağlamak için kortikosteroidler doğrudan eklem boşluğuna enjekte edilebilir.

Diz artritin tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar hastalık değiştiren antiromatizmal ilaç’lar, biyofarmasötik’ler, viskoz takviyesi (hyalüronik asit enjeksiyonları dahil) ve glukozamin ve kondroitin sülfattır.[1]

Ağrı kesiciler[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Ağızdan alınan ilaçlar
Parasetamolün kimyasal formülü (N asetil-para-aminofenol)

Dikkate alınması gereken ilk farmakolojik seçenek, uygun doz ve sürede kullanılması gereken parasetamol olmalıdır. Bu, Romatizmaya Karşı Avrupa Ligi ve Amerikan Romatoloji Koleji'nin OA yönetimi kılavuzlarında önerilen ilk farmakolojik seçenektir.

Çeşitli çalışmalar parasetamol'ün etkinliğini, steroidal olmayan anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID'ler'lerden daha iyi toleransla göstermiştir.[9] Önerilen doz 8 saatte bir 1 gramdır ancak cevaba göre günde 4 grama kadar da kullanılabilir.[9]

Nadir de olsa olumsuz etki hepatotoksisitedir bu nedenle karaciğer hasarı olduğu bilinen hastalarda parasetamol kullanımı dikkatlice kullanılmalı ve kronik alkol bağımlılığı olan hastalardan kaçınılmalıdır.[9] Yanıt yetersizse ve herhangi bir kontrendikasyon yokluğunda doktor günde 2 veya 3 kez metamizol (dipyrone) 500 mg kullanımını değerlendirebilir.

İkinci bir seçenek olarak anti-inflamatuar ve antipiretik olan ve etki mekanizması siklooksijenaz 2'nin engellemesi ve dolayısıyla iltihaplı mediatörlerin salınımında azalma olan analjezik aktiviteli ilaçlar olan steroidal olmayan antiinflamatuar ilaçlar veya NSAID'ler vardır. Bunlar parasetamolden daha etkilidir ancak başta ishal ve mide bulantısı gibi mide-bağırsak olmak üzere daha çok sayıda yan etkileri vardır ve aböbrek yetmezliği ve kan basıncında artış gibi yan etkilerine de neden olabilirler.

Steroidal olmayan anti-inflamatuar ilaçlar etkinlikleri nedeniyle ara sıra ortaya çıkan iltihaplanmada ve ağrı tedavisinde sık kullanılır.

İbuprofen 200 mg tabletleri.

Semptomatik kontrol açısından birinin diğerinden daha iyi olduğu gösterilmemiştir ancak toksiklik açısından en az zararlısı İbuprofen, ardından Naproksen ve Diklofenak gelir. En toksiteliler ise Piroksikam, Ketorolak, Ketoprofen ve Tolmetín‘dir. Bunlar yan etkilerden kaçınarak mümkün olan en az etkili dozda kullanılmalıdır. Ancak NSAID'ler yalnızca parasetamolün hastanın ağrısının hafifletilmesinde tutarlı bir değişiklik göstermemesi durumunda kullanılır.

Ağızdan kullanılabilecek 2 analjezik opioid vardır: Kodein ve Tramadol. Diz OA'sında kullanımını destekleyen kanıtlar az olmasına rağmen, diz OA'lı hastalarda bu tür ilaçların analjeziklere veya NSAID'lere eklenmesinin yararlılığını gösteren çeşitli klinik çalışmalar vardır.

NSAID'lerin kullanımına kontrendikasyonları olan veya birinci basamak hekiminin olumsuz olay riskinin yüksek olduğunu düşündüğü hastalar (son yıl içinde peptik ülser veya sindirim sistemi kanaması öyküsü, kötü kontrol edilmiş yüksek kan basıncı, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği diğerleri arasındadır) dikkate alınacak tedaviyi belirlemek için romatoloğa yönlendirilmelidir.

Mide-bağırsak hasar riski yüksek olan ve NSAİİ gerektiren, aynı zamanda önemli kardiyovasküler risk faktörlerinin de bulunmadığı (yüksek tansiyon, ICC, hacim azalması, böbrek hasarı vb.) hastalarda, alternatif olarak COXIB (ticari adı CELEBRA’dır) kullanılabilir veya geleneksel bir NSAID'nin omeprazol veya benzer ilaçlarla birlikte kullanılması mümkündür.[9]

  • Topikal ilaçlar

Bu tür ilaçların kanıtlanmış etkinliği ve yüksek güvenliği göz önüne alındığında basit analjeziklerin kullanımına yanıt vermeyen diz osteoartriti hastalarında bunların kullanılması önerilir.

Diz osteoartritli ve parasetamole yetersiz tepki veren veya kontrendike olan hastalarda topikal NSAID'ler veya topikal kapsaisin kullanılabilir. Bu tür tedavi yaygın kullanılır, iyi tolere edilir ve genellikle hastalar tarafından beğenilir.[9]

Kapsaisin, orta dozda analjezik işlevi olan biber gibi baharatlı elementlerin aktif bileşenidir ve yalnızca 3 aylık tedavide işlevsellikte iyileşme ve ağrıda azalma gösterir.[36]

Hafif diz OA'sı olan 235 hasta üzerinde yapılan bir klinik araştırmada, topikal Piroksikam'ı (antiinflamatuar) oral ibuprofenle (NSAID) karşılaştırıldı ve ağrının giderilmesinde en az %60 oranında anlamlı bir fark bulunamadı.[9]

Kondroprotektif fonksiyon[değiştir | kaynağı değiştir]

  • OA için yavaş etkili semptomatik ilaçlar

Bu isim altında semptomatik etkileri olan ve yavaş etkili bir grup ilaç gruplandırılmıştır. Bunlar arasında glukozamin sülfat, kondroitin sülfat ve diaserin vardır.[37]

Hafif ila orta dereceli diz osteoartritli hastalarda 6 hafta süreyle kullanıldığında etkilidirler ve ağrı kontrolü ve dizin fonksiyonel iyileşmesini gösterirler. Ancak 2 ila 3 aylık daha uzun dönemlerde, 6 haftada olduğu gibi fonksiyonel bir iyileşme veya ağrı kontrolü olmaz.[9]

  • Eklem içi tedavi

Hastanın ağızdan ileçlı tedavilere yanıt vermemesi ve ağrının devam etmesi ve/veya diz eklem hacminde artış olması durumunda eklem içi tedavi uygulanmasının düşünülmesi için bir uzmana yönlendirilmesi gerekir. Akut eklem ağrı ataklarında özellikle de eklem efüzyonunun eşlik ettiği durumlarda, eklem içi kortikosteroidlerin yararlılığını destekleyen kanıtlar vardır. Etki süresi 16 ila 24 hafta gibi nispeten kısadır ve işlem romatolog tarafından gerçekleştirilir.

Eklem içi kortikosteroidlerin güvenliği konusunda 2 yıllık dönemde en fazla 3 ayda bir yapılan infiltrasyonların eklem hasarına neden olmayacağını gösteren klinik araştırma vardır.[9]

  • Viskosuplementasyon

Viskosuplemantasyon, Hyaluronik asit veya benzeri yüksek molekül ağırlıklı bir maddenin eklem içine enjeksiyonundan oluşan bir tekniktir. Sinoviyal sıvının biyomekanik fonksiyonlarını iyileştirir, proinflamatuar enzimlerin ve ağrı üreten nöropeptitlerin salınımını azaltır. Klinik çalışmalar diz OA'sinde viskosuplementasyon altı aya kadar süren anlamlı ancak orta derecede bir fayda olduğunu göstermektedir. İşlem bir hafta arayla 3 ila 5 enjeksiyon gerektirir, eklem dışına çıkarsa doku nekrozu olasılığı vardır, bu nedenle uzman bir kişi tarafından yapılmalıdır.[9]

Hyalüronik asit (HA) normalde diz dahil tüm eklemlerde vardır ve diğer fonksiyonların yanı sıra yağlayıcı görevi yapar ve şok emilimi sağlar. Osteoartritte eklem hyalüronik asit aktivitesinde kayıp vardır ve bu durum muhtemelen bunla ilişkili ağrı ve sertliğe neden olur. Hyalüronik asit enjeksiyonları diz osteoartriti için FDA onaylı bir tedavi yöntemidir ve bazen diğer eklemler için de kullanılır.

Ancak HA enjeksiyonlarının yararları hala tartışmalıdır. HA enjeksiyonları diğer ilaçların yeterli semptom giderme sağlayamadığı durumlarda endikedir. HA enjeksiyonlarıyla ilişkili semptomların azalması, enjeksiyondan sonra 2 yıla kadar sürebilir. HA enjeksiyonları bazı hastalarda ağrıyı önemli ölçüde hafifletirken diğerleri hiçbir fayda görmeyebilir.[38][39][40][41] Fazla kıkırdak bulunmayan şiddetli osteoartritte hyalüronik'in faydaları görülmez.

  • Eklem yıkama

İlaçlı ve ilaçsız tedavilere yanıt vermeyen veya cerrahi tedaviyi reddeden ilerlemiş ve semptomatik osteoartrit hastalarına eklem yıkama yapılır. Çok agresif değildir ve hastanın çok ilaçlı tedavisini önler, 6 aylık semptomatik iyileşme sunar.

Eklemin yıkanması fizyolojik serumla yapılır ve lokal anestezi altında ayaktan tedavi temelli yapılabilir, geçici eklem gerginliği elde edilir, olası eklem yapışıklıkları serbest bırakılır, döküntülerin, iltihaplı sitokinlerin ve mikrokristallerin uzaklaştırılmasına katkıda bulunur.[42]

Cerrahi tedavi[değiştir | kaynağı değiştir]

Başka hiçbir tedavi tekniği yeterli rahatlama sağlamazsa cerrahi müdahale yapılabilir. Cerrahi yöntemler artroskopi (tek taraflı osteoartrit için nadiren kullanılır), osteotomi (yalnızca tek taraflı erken evre osteoartrit için yapılır) veya artroplasti gerektirebilir.[1]

Diz protezi, osteoartritle ilişkili semptomlar ve sakatlık için en kesin tedavi yöntemidir.[17][20] Bu bir tür artroplastidir ve protezin kısmen veya tamamen değiştirilmesini içerebilir.[1] Özellikle şiddetli semptomatik osteoartritli, ağrısı medikal tedaviye yanıt vermeyen ve günlük yaşamda kısıtlılıkların arttığı hastalarda endikedir.[42]

  • Osteotomi

Cerrahın pozisyonunda değişiklik yapabilmesi için tibia veya femurda kesikler yapılmasından oluşur.[9] Bu, eğer tutulum tek bölmeli ve içten ise proksimal tibianın valgusu olabilir veya tutulum dış bölmede ise femoral suprakondiler açıklık olabilir. Bu işlemlerle, yüklerin en çok etkilenen bölmeden normal veya daha az etkilenen bölmeye yeniden dağıtılmasını sağlamak için uzvun ekseni yeniden düzenlenir. Böylece ağrı azalır ve fonksiyon artar.[43]

Varus-valgus yanlış hizalaması 20°'den az olan, başlangıç radyolojik evrim evreleri olan, en az 90° esnemeli ve tibial dikenlerde altçıkık (subluksasyon) veya belirgin eklem esnemesi olmayan 60 yaşın altındaki genç hastalarda endikedir. Semptomatik rahatlama sağlar ve hastalığın ilerlemesini önler.[42]

  • Artroplasti veya eklem değişimi

Daha önceki tedavilerin başarısız olduğu ve ciddi eklem hastalığı olan hastalarda uygulanan, geri dönüşü olmayan bir girişimdir. Bu, diz eklemindeki ciddi şekilde hasar görmüş kıkırdağın metal alaşımları (titanyum) ve plastik (ultra yüksek yoğunluklu polietilen) ile değiştirilmesinden oluşur. Bunlar kusurlu alanlar çıkarıldıktan sonra femoral ve tibial kemik uçlarına yapıştırılır. Bileşenler, metalin plastiğe dayanacağı ve en az aşınmayla düzgün hareket sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

Artroplasti toplam veya kısmi olabilir. Dizin bir kısmının (iç veya dış) yaralanması durumunda, boyutu küçük olan ve dizde sadece küçük bir kesi gerektiren tek bölmeli bir protezin yerleştirildiği durumlar kısmidir. Üç bölüm tutulumu olan ileri osteoartrit vakalarında ve 65 yaş üstü hastalarda total artroplasti endikedir. İmplante protez ile diz hareketliliği 0° ila 115° arasındadır, bu da engelli hastalarda yaşam kalitesinin iyileşmesine, ağrının azalmasına ve fonksiyonun iyileşmesine yol açar.[42]

Diz artrodezi, uyluk kemiğinin dizdeki bacak kemiğine kaynaştırıldığı bir işlemdir. Birleştirilen kemiklerin plakalar ve vidalarla bir arada tutulması gerekebilir. Bu destek yöntemine “iç tespit” denir ve kemikler kaynaşırken destek sağlar. Bu önlem en uç ölçüdür çünkü bundan sonra diz tekrar bükülemez.[44]

Önleme[değiştir | kaynağı değiştir]

Birincil önlemler[değiştir | kaynağı değiştir]

Mevcut bilgilere göre, sağlıklı ve dengeli beslenme, fazla kilo ve obeziteden kaçınılması, her bireyin yaşına ve fiziksel durumuna göre düzenli egzersiz içeren sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının teşvik edilmesi önerilebilir.

Eklemin desteklediği ekstra ağırlığın eklem kıkırdağının yıpranmasını hızlandırarak hastanın ağrısını artırması nedeniyle obezitenin diz osteoartriti gelişmesinde ilk risk faktörü olduğu, dolayısıyla bununla mücadele etmenin de ilk yolunun bu olduğu bilinmektedir. Ayrıca ağır cisim taşımak veya yanlış kuvvet uygulamak gibi yoğun fiziksel eforların sınırlandırılmasının bu hastalığın gelişimini azalttığını da söylemek gerekir.

Egzersiz diz eklemini destekleyen kasları güçlendirir, ancak menisküslerin zayıflaması nedeniyle diz osteoartritinin gelişmesinde önemli bir faktör olduğundan basketbol veya futbol gibi temaslı sporlardan kaçınılmalıdır.

65 yaş ve üzeri popülasyonda Yaşlılarda Fonksiyonel Muayene (EFAM)'nin fonksiyonellik kaybını öngörmesi ve dolayısıyla alt uzuvların işlevselliğini değerlendirmesi nedeniyle yılda bir kez uygulanması tavsiye edilir.

İkincil önlemler[değiştir | kaynağı değiştir]

Korumayı hızlandırmak için, tercihen diğer eklemleri kullanarak veya hastalıklı olanların kullanımını sınırlandırarak ağrıya neden olan hareketlerden kaçınılmalı, ancak onları hareketsiz tutmaktan kaçınmalısınız.

Hastalıklı eklemlerle egzersiz yapmak hem hareket kabiliyetini korumak hem de kasları güçlendirmek ve böylece eklemin hareketsiz kalmasını önlemek için önemlidir. Bu egzersiz nazik olmalı ve ağrıya neden olmamalıdır. Gerek zaman, gerek çaba gerekse yoğunluk açısından aşırı olursa sağlığa ve hastalığın gelişimine zarar verir.

Baston veya koltuk değneği kullanmak ve hastalıklı eklemlerdeki stresi azaltmak, hastalığın ağrısını ve dejenerasyonunu önlemenin bir yoludur.

Hastanın düz bir yatakta uyuması ve batık sandalyelerde oturmaktan kaçınması gerektiğinden postüral alışkanlıklar da değinilmesi gereken önemli bir konudur. Sandalyelerde ise kalça ve dizlerin doğal pozisyonunu koruduğu ve ayakların yere temas ettiği düz bir sırt dayanağı olmalıdır, bu sayede eklemler başka şekillerde zorlanmadan doğru pozisyonda kalacaktır.

Soğuk veya sıcak (her iki durumda da yerel olarak) sırasıyla ağrıyı ve eklem sertliği hissini geçici olarak hafifletebilir.

Tahmin[değiştir | kaynağı değiştir]

Diz osteoartriti ölümcül olmayan bir hastalıktır ancak çok ileri durumlarda veya önceki hastalıkları nedeniyle tedavileri kontrendike olan hastalarda sakatlığa neden olabilir.[45]

Rehabilitasyon[değiştir | kaynağı değiştir]

Fonksiyonel kinestetik değerlendirme yapılır. Bireysel veya grup müdahale planı geliştirilir. Hasta ağrısını kontrol altına alıp işlevselliğine kavuştuktan sonra kinezyolog gözetiminde, eğitimli eğitmenler eşliğinde toplu egzersiz gruplarına yönlendirilir.[9]

Yaşam Tarzı[değiştir | kaynağı değiştir]

Vücut ağırlığı[değiştir | kaynağı değiştir]

Obezite, osteoartrit gelişimi için bilinen ve çok önemli bir risk faktörüdür.[19] Ayrıca kilo vermek, ayakta dururken dizlere etki eden mekanik stresi azaltıp muhtemelen ağrıyı azaltır ve diz osteoartritinde fonksiyonu iyileştirir.[1][33] Bununla birlikte bir tedavi tekniği olarak kilo vermeye karar vermeden önce hastanın gerçekten aşırı kilolu olup olmadığını tespit etmek gerekir.[19]

Egzersiz[değiştir | kaynağı değiştir]

Egzersizler hareket aralığını ve esnekliği artırmanın yanı sıra bacaktaki kasları güçlendirmeye de yardımcı olabilir.[46] Fizik tedavi ve egzersiz genellikle ağrının azaltılmasında ve fonksiyonun iyileştirilmesinde etkilidir. Hasta eğitim programıyla karşılaştırıldığında, sekiz haftalık su egzersizi sonrasında ağrı ve fonksiyonda iyileşme, on iki hafta sonra ise fonksiyon faaliyetlerinde iyileşme görülmüştür.[47] Diz osteoartritli hastaların rehabilitasyon paketlerine izokinetik kuadriseps ve diz arka kiriş güçlendirme egzersizlerinin de eklenmesi yaşam kalitesinin artmasına ve düşme riskinin azalmasına da katkı sağlayabilir.[48] Kalça toplayan kaslara (abdüktör) odaklanan yerde yapılan egzersizler semptomatik diz osteoartriti olan kadınlarda performans ve fonksiyonla ilgili iyileşme gösterir.[49]

Yapılan bir Cochrane incelemesi, çok yoğun egzersizlerin az yoğun egzersizlerden daha iyi sonuçlar verip vermediği sonucuna varamadı.[50]

Alternatif tıp[değiştir | kaynağı değiştir]

Diz artritinde ağrıyı hafifletmek için uygulanan alternatif tıp müdahaleleri arasında akupunktur ve manyetik darbe tedavisi vardır.[1]

Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c d e f g h i j "Arthritis of the Knee - OrthoInfo - AAOS". www.orthoinfo.org. 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  2. ^ a b c d "Osteoarthritis Knee | Arthritis In Knee | Knee Diseases". arthritis.org. 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  3. ^ MHC report 27 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The arthritis Association
  4. ^ pmhdev. "Arthritis - National Library of Medicine". PubMed Health. 7 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2017. 
  5. ^ Arthritis Causes, Symptoms, Diagnosis and Treatment Information on MedicineNet.com 9 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Retrieved on 2010-01-22.
  6. ^ "Knee Arthritis". North Yorkshire Orthopaedic Specialists. 17 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2013. 
  7. ^ a b c Berenbaum F. Ostheoarthritis, B. Pathology and Pathogenesis. In: Klippel J. Primer on the Rheumatic Diseases. 13.ª ed. New York: Springer; 2008. p. 229.
  8. ^ a b Dieppe P. Ostheoarthritis: Clinical features and diagnosis problems. In: Klippel J.y Dieppe P. Rheumatology. London: Mosby-Year Book Europe Limited; 1994. p. 4.5.
  9. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad Minsal. Guía Clínica 2009 Tratamiento Médico en Personas de 55 años y más con Artrosis de Cadera y/o Rodilla, Leve o Moderada. Santiago: Minsal, 2009.
  10. ^ a b c d e f g Klippel J. Primer on the Rheumatic Diseases. 13.ª ed. Springer, editor. Nueva York, Estados Unidos 2008.
  11. ^ a b Torres R. Escala de puntuación para evaluar la osteoartritis de la rodilla. Cirugía y Cirujanos. Volumen 74, No. 5, septiembre-octubre 2006.
  12. ^ a b c Méndez C., Camargo C. Patología Humana Básica Aplicada a Rehabilitación. 1.ª ed. Bogotá, Colombia 2002.
  13. ^ a b c García-Palmieri M. Osteoartritis. Lo que debes saber sobre tu salud. Editorial de la Universidad de Puerto Rico. San Juan, Puerto Rico 2000.
  14. ^ a b c Kalunian K. Diagnosis and classification of osteoarthritis. UpToDate [Revista en internet] 2013 [Consultado 7 de noviembre de 2014] Disponible en: http://www.uptodate.com/contents/diagnosis-and-classification-of-ostheoarthritis[ölü/kırık bağlantı]
  15. ^ Kalunian K. Risk factors for and posible causes of osteoarthritis. UpToDate [Revista en internet] 2013 [Consultado 7 de noviembre de 2014] Disponible en: http://www.uptodate.com/contents/risk-factors-for-and-possible-causes-of-osteoarthritis 12 Ocak 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  16. ^ Zapata C. Síndromes dolorosos en extremidades inferiores. Rehabilitación en salud. 2.ª ed. Editorial Universidad de Antioquia. Antioquia, Colombia 2008.
  17. ^ a b c d "Osteoarthritis - Symptoms and causes". Mayo Clinic (İngilizce). 1 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  18. ^ a b Watson, Stephanie (21 Ağustos 2013). "Insoles no help for knee osteoarthritis". Harvard Health Blog (İngilizce). 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  19. ^ a b c "Osteoarthritis : Role of Body Weight in Osteoarthritis - Weight Management". Arthritis Information (İngilizce). 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  20. ^ a b Wise BL, Niu J, Zhang Y, Felson DT, Bradley LA, Segal N, Keysor J, Nevitt M, Lane NE (December 2013). "The association of parity with osteoarthritis and knee replacement in the multicenter osteoarthritis study". Osteoarthritis and Cartilage. 21 (12): 1849-54. doi:10.1016/j.joca.2013.08.025. PMC 3855897 $2. PMID 24029601. 
  21. ^ Gross KD, Felson DT, Niu J, Hunter DJ, Guermazi A, Roemer FW, Dufour AB, Gensure RH, Hannan MT (July 2011). "Association of flat feet with knee pain and cartilage damage in older adults". Arthritis Care & Research. 63 (7): 937-44. doi:10.1002/acr.20431. PMC 3087845 $2. PMID 21717597. 
  22. ^ Grossman JM (August 2009). "Lupus arthritis". Best Practice & Research. Clinical Rheumatology. 23 (4): 495-506. doi:10.1016/j.berh.2009.04.003. PMID 19591780. 
  23. ^ Hamdulay SS, Glynne SJ, Keat A (July 2006). "When is arthritis reactive?". Postgraduate Medical Journal. 82 (969): 446-53. doi:10.1136/pgmj.2005.044057. PMC 2563769 $2. PMID 16822921. 
  24. ^ Tausche AK, Aringer M (November 2016). "[Gouty arthritis]". Zeitschrift für Rheumatologie. 75 (9): 885-898. doi:10.1007/s00393-016-0206-z. PMID 27730304. 
  25. ^ Ragab G, Elshahaly M, Bardin T (September 2017). "Gout: An old disease in new perspective - A review". Journal of Advanced Research. 8 (5): 495-511. doi:10.1016/j.jare.2017.04.008. PMC 5512152 $2. PMID 28748116. 
  26. ^ "Rheumatoid arthritis: Overview". Informed Health Online. Cologne, Germany: Institute for Quality and Efficiency in Health Care (IQWiG). 11 Ağustos 2016. 
  27. ^ Zhang W, Doherty M, Peat G, Bierma-Zeinstra MA, Arden NK, Bresnihan B (2010). "EULAR evidence-based recommendations for the diagnosis of knee osteoarthritis". Ann Rheum Dis. 69 (3): 483-9. doi:10.1136/ard.2009.113100. PMID 19762361. 17 Ekim 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2024. 
  28. ^ "KOOS survey score description and calculator – orthotoolkit". 12 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2018. 
  29. ^ "KOOS Jr. survey score description and calculator – orthotoolkit". 12 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2018. 
  30. ^ McConnell S, Kolopack P, Davis AM (October 2001). "The Western Ontario and McMaster Universities Osteoarthritis Index (WOMAC): a review of its utility and measurement properties". Arthritis and Rheumatism. 45 (5): 453-61. doi:10.1002/1529-0131(200110)45:5<453::AID-ART365>3.0.CO;2-W. PMID 11642645. 
  31. ^ Bernard Pineda, Miguel. Actualización en Artrosis. Madrid: Sanidad y Ediciones, S.L.; 2007.
  32. ^ Phillips S, Li CS, Phillips M, Bischoff M, Ali P, Chahal J, Snider M, Bhandari M (June 2016). "Treatment of Osteoarthritis of the Knee with Bracing: A Scoping Review". Orthopedic Reviews. 8 (2): 6256. doi:10.4081/or.2016.6256. PMC 4933815 $2. PMID 27433297. 
  33. ^ a b c "Knee braces for osteoarthritis - Mayo Clinic". www.mayoclinic.org (İngilizce). 12 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  34. ^ "Athletic shoes for knee osteoarthritis: The best walking and running options". Medical News Today (İngilizce). 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  35. ^ Parkes MJ, Maricar N, Lunt M, LaValley MP, Jones RK, Segal NA, Takahashi-Narita K, Felson DT (August 2013). "Lateral wedge insoles as a conservative treatment for pain in patients with medial knee osteoarthritis: a meta-analysis". JAMA. 310 (7): 722-30. doi:10.1001/jama.2013.243229. PMC 4458141 $2. PMID 23989797. 
  36. ^ Alonso A et al. Enciclopedia de la Sociedad Española de Reumatología, España.
  37. ^ Morgado I, Pérez AC, Moguel M, Pérez-Bustamante FJ, Torres LM. Guide for the clinical management of osteoarthritis of the hip and the knee. Rev. Soc. Esp. Dolor 2005; 12: 289-302.
  38. ^ "Hyaluronic Acid Injections for Osteoarthritis". arthritis.org. 3 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  39. ^ "Hyaluronic Acid (Injection Route) Description and Brand Names - Mayo Clinic". www.mayoclinic.org. 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  40. ^ Bowman S, Awad ME, Hamrick MW, Hunter M, Fulzele S (February 2018). "Recent advances in hyaluronic acid based therapy for osteoarthritis". Clinical and Translational Medicine. 7 (1): 6. doi:10.1186/s40169-017-0180-3. PMC 5814393 $2. PMID 29450666. 
  41. ^ Bowman EN, Hallock JD, Throckmorton TW, Azar FM (April 2018). "Hyaluronic acid injections for osteoarthritis of the knee: predictors of successful treatment". International Orthopaedics. 42 (4): 733-740. doi:10.1007/s00264-017-3731-8. PMID 29299652. 
  42. ^ a b c d Sadler T. Embriología Médica con orientación clínica. 9th ed. Panamericana M, editor. Buenos Aires2005.
  43. ^ Maciel MM, Moreira JF, Lugo RD, Terraes AR. Osteotomía valguizante: resultados y comparaciones. Revista de Postgrado de la VIa Cátedra de Medicina N° 142. Feb 2005;142:32-35
  44. ^ Jubinville M. Knee Arthrodesis with Internal Fixation.
  45. ^ Ballesteros F. Evaluación de discapacidad en artritis reumatoide y en artrosis según DL N 3.500. Sección reumatología, Hospital clínico San Borja- Arriarán.
  46. ^ Arthritis of the Knee - American Academy of Orthopaetic Surgeons 29 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Retrieved on 2010-01-22.
  47. ^ Taglietti, Marcelo; Facci, Ligia Maria; Trelha, Celita Salmaso; de Melo, Fernanda Cristiane; da Silva, Daniela Wosiack; Sawczuk, Geovane; Ruivo, Thamires Marques; de Souza, Thaisley Barbosa; Sforza, Chiarella; Cardoso, Jefferson Rosa (June 2018). "Effectiveness of aquatic exercises compared to patient-education on health status in individuals with knee osteoarthritis: a randomized controlled trial". Clinical Rehabilitation. 32 (6): 766-776. doi:10.1177/0269215517754240. hdl:2434/548022. ISSN 1477-0873. PMID 29417831. 
  48. ^ Gezginaslan, Ömer; Öztürk, Erhan Arif; Cengiz, Mustafa; Mirzaoğlu, Tacettin; Çakcı, Fatma Aytül (December 2018). "Effects of isokinetic muscle strengthening on balance, proprioception, and physical function in bilateral knee osteoarthritis patients with moderate fall risk". Turkish Journal of Physical Medicine and Rehabilitation. 64 (4): 353-361. doi:10.5606/tftrd.2018.2422. ISSN 2587-1250. PMC 6648029 $2. PMID 31453533. 
  49. ^ Wang, Jianxiong; Xie, Yujie; Wang, Li; Lei, Lei; Liao, Peng; Wang, ShiQi; Gao, YaQian; Chen, Yu; Xu, Fangyuan; Zhang, Chi (2020). "Hip abductor strength-based exercise therapy in treating women with moderate-to-severe knee osteoarthritis: a randomized controlled trial". Clinical Rehabilitation. 34 (2): 160-169. doi:10.1177/0269215519875328. ISSN 1477-0873. PMID 31505954. 
  50. ^ Regnaux JP, Lefevre-Colau MM, Trinquart L, Nguyen C, Boutron I, Brosseau L, Ravaud P (October 2015). "High-intensity versus low-intensity physical activity or exercise in people with hip or knee osteoarthritis". The Cochrane Database of Systematic Reviews. 2015 (10): CD010203. doi:10.1002/14651858.CD010203.pub2. PMC 9270723 $2. PMID 26513223. 

Kaynakça2[değiştir | kaynağı değiştir]