Türkiye'de işsizlik

Vikipedi, özgür ansiklopedi
14.29, 18 Ocak 2021 tarihinde 85.97.251.122 (mesaj) tarafından oluşturulmuş 24684233 numaralı sürüm (→‎Türkiye'de yıllara göre işsizlik oranları)
Türkiye'de yıllara göre işsizlik oranları (IMF istatistiklerine göre)

Türkiye'deki resmî işgücü ve işsizlik istatistikleri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından araştırılıp raporlanmaktadır.[1]

İşgücü ve işsizlik istatistikleri

Güncel işgücü ve işsizlik istatistikleri

Ekim 2019 verileriyle[2]

İşgücü verileri Veri İşsizlik verileri Veri
Toplam işgücü 32.740.000 kişi Türkiye'deki işsizlik oranı %13,4
İşgücüne katılım oranı (toplam) %53,0 Türkiye genelinde işsiz sayısı 4.438.000 kişi
İşgücüne katılım oranı (erkeklerde) %71,9 Tarım dışı işsizlik oranı %15,7
İşgücüne katılım oranı (kadınlarda) %34,6 Genç nüfusta işsizlik oranı %25,3

Türkiye'de yıllara göre işsizlik oranları

Ekim 2019 verileriyle[2]

Yıl İşgücü

(bin kişi)

İşsiz sayısı

(bin kişi)

İşsizlik % Yıl İşgücü

(bin kişi)

İşsiz sayısı

(bin kişi)

İşsizlik % Yıl İşgücü

(bin kişi)

İşsiz sayısı

(bin kişi)

İşsizlik %
1990 20.150 1.611 8,0 2000 23.078 1.497 azalış 6,5 2010 25.641 3.046 azalış 11,9
1991 21.010 1.722 artış 8,2 2001 23.491 1.967 artış 8,4 2011 26.725 2.615 azalış 9,8
1992 21.264 1.805 artış 8,5 2002 23.818 2.464 artış 10,3 2012 24.821 2.518 azalış 9,2
1993 20.314 1.814 artış 8,9 2003 23.818 2.493 artış 10,5 2013 25.524 2.747 artış 9,7
1994 21.876 1.870 azalış 8,5 2004 22.016 2.385 artış 10,8 2014 28.786 2.853 artış 9,9
1995 22.286 1.700 azalış 7,6 2005 22.454 2.388 azalış 10,6 2015 29.678 3.057 artış 10,3
1996 22.697 1.502 azalış 6,6 2006 22.751 2.328 azalış 10,2 2016 30.535 3.330 artış 10,9
1997 22.755 1.551 artış 6,8 2007 23.114 2.377 artış 10,3 2017 31.643 3.454 10,9
1998 23.385 1.606 artış 6,9 2008 23.805 2.611 artış 11,0 2018 32.274 3.537 artış 11,0
1999 23.878 1.829 artış 7,7 2009 24.748 3.471 artış 14,0 2019* 33.180 4.650 artış 13,4

İşsizliğin nedenleri

  • Şirketlerin maliyet odaklı yaklaşımları: Kalite odaklı yaklaşımda maliyetleri bir miktar artırmayı göze alarak detaylı planlama ve üretim yapılır. Türkiye'deki işletmeler ise standart bir işi yaparken maliyetleri olabildiğince düşürmeyi tercih etmekte, bu da çoğu zaman kalite ve işgücünden feragat ederek karşılanmaktadır. Bu durum da kişi başına çalışma saatlerini yükseltirken, iş başına çalışan sayısını düşürmektedir.
  • İşverenlerin çalışanlara dair vergi ve prim yükünü yüksek bulması: Bazı ülkelerde çalışanların vergi ve primleri yine çalışanların kendisi tarafından hesaplanıp karşılanmakta, işverenin mali olarak tek yükü maaş ödemeleri olmaktadır. Türkiye'de ise bu konuda uygulanan mevzuatlar bu tip ödemeleri işveren tarafında da oldukça yoğun biçimde uygulamakta, dolayısıyla işverenler bu tip maliyetleri de göz önünde bulundurarak çalışan sayısında kısıntıya gitmektedir.
  • Dezavantajlı grupların işgücüne katılımı: Kadın, engelli, vb. cinsiyet ve toplumsal sınıfların işgücünde dezavantajlı olduğu dönemden eşit haklara sahip olduğu döneme geçişin 2008 sonrasında hız kazanmasıyla, bu konuda çalışmalar yapan diğer ülkelerin daha uzun zamana yaydığı süreç Türkiye'de dar bir zaman dilimine sıkışmıştır.
  • Yüksek genç nüfus: Gelişmiş ülkelere oranla yüksek sayıda genç nüfusa sahip olan Türkiye, aynı oranda üretim ve istihdam büyümesi sağlayamamaktadır.
  • Eğitim sistemi: Türkiye'de eğitim sisteminin kalifiye eleman yetiştirme odaklı olmaması, dünyadaki güncel gelişmelere yavaş ayak uydurması gibi etkenler, ulusal çıktıları ve işgücünü dünyada daha az rekabetçi hale getirmekte, bu da istihdam ve üretim artışının yeterli oranda sağlanamamasında başlıca sebebi teşkil etmektedir.[3][4]

Sosyal destekler

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bir kuruluş olan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), 21 Ocak 1946 tarihinde 4837 sayılı kanun ile “İş ve İşçi Bulma Kurumu” adıyla kurulmuştur. Kurumun hizmetleri arasında iş ve meslek danışmanlığı, istihdam, işsizlik ödeneği, işgücü eğitim kursları ve girişimcilik programları yer almaktadır.

İşsizlik sigortası

Türkiye'de işsizlik sigortası 4447 sayılı kanunla Mart 2002 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. İşsizlik sigortasından yararlanabilmek için son üç yıl içinde en az 600 gün, işten ayrılmadan önceki son 120 gün kesintisiz prim ödemiş olma şartı aranmaktadır. Hizmet akdinin sona ermesinden sonra 30 gün içerisinde, işten ayrılma belgesiyle Türkiye İş Kurumuna şahsen başvurulması gerekir. İşsizlik sigortası bağlanan kişiler, prim ödeme gün sayılarına bağlı olarak 180 ila 300 gün arasında işsizlik ödeneğinden yararlanabilirler. İşsizlik ödeneğinin devam ettiği süre boyunca Genel Sağlık Sigortası primleri de ödenir ve sağlık hizmetlerinden yararlanılabilir.

İstihdamı artırıcı önlemler

Ayrıca bakınız

Kaynakça