İçeriğe atla

Alevilik: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Metal Militia (mesaj | katkılar)
k 88.238.214.214 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, 88.255.212.20 tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
261. satır: 261. satır:


== Dış bağlantılar ==
== Dış bağlantılar ==
*[http://www.adamfakililar.xm.com 'Alevilikle ilgili bilgiler, yazılar, haberler, tartışmalar, videolar', FUAF - Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu]
*[http://www.alevi-fuaf.com/index.php 'Alevilikle ilgili bilgiler, yazılar, haberler, tartışmalar, videolar', FUAF - Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu]
*[http://www.adamfakililar.xm.com ŞEYH HASAN (SULTAN ONAR) OCAĞI]
*[http://www.habitat.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=197:seyhhasanocaklari&catid=78:yazilar&Itemid=91 ŞEYH HASAN (SULTAN ONAR) OCAĞI]
*[http://www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Sayi&SayiNo=62 ''Köprü'' dergisi, Sayı: 62 (98 Bahar) Alevilik]
*[http://www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Sayi&SayiNo=62 ''Köprü'' dergisi, Sayı: 62 (98 Bahar) Alevilik]
*[http://www.adamfakililar.xm.com Ahmet Yaşar Ocak, 'Türkiye'de Alevilik-Bektaşilik araştırmalarında tarihi bozma, yaklaşım ve perspektif yanlışları', ''Pir Sultan Abdal'', Sayı:32, Mayıs 1999, s.2-8.]
*[http://lidya.hacettepe.edu.tr/~b0152631/turkiye.htm Ahmet Yaşar Ocak, 'Türkiye'de Alevilik-Bektaşilik araştırmalarında tarihi bozma, yaklaşım ve perspektif yanlışları', ''Pir Sultan Abdal'', Sayı:32, Mayıs 1999, s.2-8.]
*[http://meria.biu.ac.il/journal/1999/issue4/jv3n4a5.html David Zeidan, 'The Alevi of Anatolia', ''Middle East Review of International Affairs'', Vol. 3, No. 4 (December 1999)]
*[http://meria.biu.ac.il/journal/1999/issue4/jv3n4a5.html David Zeidan, 'The Alevi of Anatolia', ''Middle East Review of International Affairs'', Vol. 3, No. 4 (December 1999)]
*[http://w3.gazi.edu.tr/~iarslan/aleviligintârihsel.pdf "Alevilik'in Târihsel-Sosyal Temelleri", Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu, Gazi Üniversitesi]
*[http://w3.gazi.edu.tr/~iarslan/aleviligintârihsel.pdf "Alevilik'in Târihsel-Sosyal Temelleri", Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu, Gazi Üniversitesi]
272. satır: 272. satır:
*[http://www.aleviislamdinhizmetleri.org/index.php?link=islamalevi3.htm&adi=Alevili%F0in%20Tarihi&ustmenu=%DDslamiyet%20ve%20Alevilik&ust=%DDslamiyet%20ve%20Alevilik "Aleviliğin Tarihi", Alirıza Uğurlu, Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı]
*[http://www.aleviislamdinhizmetleri.org/index.php?link=islamalevi3.htm&adi=Alevili%F0in%20Tarihi&ustmenu=%DDslamiyet%20ve%20Alevilik&ust=%DDslamiyet%20ve%20Alevilik "Aleviliğin Tarihi", Alirıza Uğurlu, Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı]
*[http://tr.qantara.de/webcom/show_article.php/_c-670/_nr-349/i.html/ Günter Seufert, "Dinde yeni açılımlar" '''(Qantara.de)]'''
*[http://tr.qantara.de/webcom/show_article.php/_c-670/_nr-349/i.html/ Günter Seufert, "Dinde yeni açılımlar" '''(Qantara.de)]'''
*[http://www.adamfakililar.xm.com Fransa'daki Aleviler (Qantara.de)]
*[http://tr.qantara.de/webcom/show_article.php/_c-674/_nr-225/i.html Fransa'daki Aleviler (Qantara.de)]
*[http://tr.qantara.de/webcom/show_article.php/_c-670/_nr-349/i.html Dinde yeni açılımlar (Qantara.de)]
*[http://tr.qantara.de/webcom/show_article.php/_c-670/_nr-349/i.html Dinde yeni açılımlar (Qantara.de)]



Sayfanın 20.44, 5 Temmuz 2009 tarihindeki hâli

Şablon:İslam Alevilik

Alevilik (Arapça: علویون), Türkiye'de Sünnilik'ten sonra en fazla mensubu olan ikinci İslamî mezheptir. Türkiye'de en çok Alevi yerleşimi yaklaşık 540 Alevi köyü ile Sivas ilindendir. Ardından da Erzincan, Tunceli ve Malatya illeri gelmektedir.

İnanç

Temel inanç

Alevilik, Allah-Muhammed-Ali üçlemesi ve Ehl-i Beyt, Oniki İmamları önemseyen Şiiliğin Onikicilik ile ortak noktalara sahip bir yoldur.[kaynak belirtilmeli]

Alevilikte incelenmesi gereken asıl inanç varlığın birliğidir.

Alevîlik'te tanrının insan dâhil evrendeki her şeyin içinde olduğu inanışı vardır.[kaynak belirtilmeli]

Alevilik Tanrı korkusu yerine sevgisini benimseyen, Kuran'ın şekline değil, özünü kabul ettiklerini belirten, amacı "Seyr-ü süluk" (Ruhsal olgunlaşma) olan bir tasavvuf yoludur.[kaynak belirtilmeli] Özünü insan sevgisinde bulan, Tanrı’nın insanda tecelli ettiğine ve zerresinden oluştuğuna, onun için de insanın ölümsüzlüğüne inanan, ibadetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan, kendi öz diliyle, musikisiyle, semahıyla inancını icra etme biçimine denir.[kaynak belirtilmeli] En-el Hak (Arapça: أنا الحق, Anal Haq), Arapça "Ben Hakkım" anlamına gelir. "Haktan gayrı degilim" demektir. "Ben Tanrı'yım" anlamına gelmez. Başka bir şekilde söylemek gerekirse, "Ben Haktan ibaretim, ancak Hak benden ibaret degil" denebilir.

Hayatın amacını insanın ham ervahlıktan çıkarak, insan-ı kâmil olup, özüne dönmek olarak tanımlamaktadır. [kaynak belirtilmeli]

Mürşid, Pîr ve Rehber huzurunda ikrar verilerek Dört Kapı Kırk Makam aşamasından geçilir. Alevi ibadedinin uygulandığı mekân Cemevidir.

Tarihsel Gelişimi

Anadolu'nun İslamlaşmasını sağlayan Hacı Bektaş-ı Veli'yi, Yunus Emre'yi, Abdal Musa'yı, Ebul Vefa'yı, Hoca Ahmet Yesevi'yi Şah İsmail (Hatai)'yi önemser. Ayrıca Aleviler Mustafa Kemal Atatürk'e bağlılıklarıyla tanınır. Şah İsmail Alevilik inancının Türkmenler arasında yayılmasında büyük etkisi olmuştur[1]. Öncelikli hedef Doğu anadolu olduğundan burada ise özellikle Zazaların büyük bir çoğunluğu ve bir kısım Kürt topluluklarınında Alevi inancını kabul etmelerinde büyük etkileri olmuştur[2]

Anadolu’ya gelen Hazret-i Pîr’le ve ozanların nefesleriyle hayat bulduğuna inanılmaktadır.

'Dört Kapı Kırk Makam' İnancı

Dosya:Shia Imam.jpg
Ali bin Ebu Talib betimlemesi. Alevi İslam inancında Ali'nin çok özel bir yeri vardır ve Alevi-Şii amentüsünde bulunan imamet anlayışına göre Muhammed öldüğünde yerine imam olması gereken kişi Ali'dir ve imamet Ali'nin soyundan devam eder.
Dosya:Zulfikar.png
Alevîlik'te ve Şiîlik'te önemli bir yere sahip olan Zülfikar isimli kılıcın temsîlî bir resmi.

Dört Kapı Kırk Makam şeklindeki kâmil insan olma ilkelerini Hacı Bektâş-ı Velî’nin tespit ettiğine inanılır. Hacı Bektaş, "Kul Tanrı’ya kırk makamda erer, ulaşır, dost olur" demiştir. [kaynak belirtilmeli]

Dört Kapı şunlardır:

Her kapının on makâmı vardır.

Şeriat kapısının makamları:

  1. İman etmek,
  2. İlim öğrenmek,
  3. İbâdet etmek,
  4. Haramdan uzaklaşmak,
  5. Ailesine faydalı olmak,
  6. Çevreye zarar vermemek,
  7. Peygamberin emirlerine uymak,
  8. Şefkatli olmak,
  9. Temiz olmak ve
  10. Yaramaz işlerden sakınmak.

Tarîkat kapısının makamları:

  1. Tövbe etmek,
  2. Mürşidin ögütlerine uymak,
  3. Temiz giyinmek,
  4. İyilik yolunda savaşmak,
  5. Hizmet etmeyi sevmek,
  6. Haksızlıktan korkmak,
  7. Ümitsizliğe düşmemek,
  8. İbret almak,
  9. Nîmet dağıtmak,
  10. Özünü fakir görmek

Marifet kapısının makamları:

  1. Edepli olmak,
  2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak,
  3. Perhizkârlık,
  4. Sabır ve kanaat,
  5. Haya,
  6. Cömertlik,
  7. İlim,
  8. Hoşgörü,
  9. Özünü bilmek,
  10. Ariflik.

Hakikat kapısının makamları:

  1. Alçakgönüllü olmak,
  2. Kimsenin ayıbını görmemek,
  3. Yapabileceğin hiçbir iyiliği esirgememek,
  4. Allah’ın her yarattığını sevmek,
  5. Tüm insanları bir görmek,
  6. Birliğe yönelmek ve yöneltmek,
  7. Gerçeği gizlememek,
  8. Mânâyı bilmek,
  9. Tanrısal sırrı öğrenmek ve
  10. Tanrısal varlığa ulaşmak.

Alevilikte İbadet

Aleviler, Muhammed'in son Peygamber olduğuna, Ali'nin ise Veliliğine (ya da İmamlığına) inanırlar.Türk Alevileri,ibadetlerini cem evinde yaparlar. Kadir Gecesi 'ni bağlayan günlerde üç gün ve Muharrem ayında ise 12 gün oruç tutarlar. Muharremden sonra da üç gün Hızır Orucu tutarlar. Muharrem orucundan evvel 3 gün Masumu Paklar orucunu tutarlar.[kaynak belirtilmeli]

Türk Alevileri kendi içinde bir çeşit hiyerarşi oluşturmuştur. Örneğin "yol"a gönül vermiş olana "talip" denir. Kişi, yolun kurallarını yerine getirip bilgi düzeyini arttırdıkça yükselir. Alevilik'te "yol" denen deyimin temelini 4 kapı 40 makam anlayışı oluşturmaktadır. Sırasıyla şeriat, tarikat, marifet ve hakikat 4 kapıyı oluşturmaktadır. Bu kapıların hepsinin "alt bölüm" olarak niteleyebileceğimiz on'ar tane makamı vardır. Bütün kapı ve makamların kendi içinde bir anlamı bulunmaktadır. Şeriat kapısı, özetle doğru inanç ve doğru yaşam tarzıdır ve toplumdaki her bireyin inanç ve yaşam kurallarını düzenler. Tarikat kapısı ise tarikata hizmet etmek, Aleviliğin kurallarına özen göstermektir. Marifet kapısı ise bir nevi kendisi için kuralları aşıp başkaları için de birşeyler yapabilmek, fedakar olabilmektir. Hakikat kapısı, bütün dünyevi kaygıları aşıp kişinin Tanrı ile arasındaki sırra nail olması demektir. [kaynak belirtilmeli]

Cem

Cem toplu halde ettikleri ibadetin adıdır. Kavram olarak Cem Arapça bir kelime olup toplanma, birikme, bir araya gelme manasına gelmektedir.

Türk Alevilerinde cemde bulunan bir kişi başka bir kişiye dargınsa, bu iki kişinin dargınlıkları giderilmeden, barışmaları sağlanmadan Cem’e başlanmaz.

Alevilerin toplu anlamda temel ibadeti olan Cem, bir Dede nin gözetiminde, önderliğinde yerine getirilir.

Cemevi

Alevilerin ibadet ettiği yere “toplanma” anlamında “cemevi” denir; bir olma, bütünleşme yeri, Yaratan’la bir olma, bütünleşme anlamındadır.Cem herhangi bir yerde yapılabilir.Evde ya da temiz olan her yerde yapılabilir.Önemli olan Allah'a sığınmak ve ibadet etmektir. Cemevi ise sadece ibadet amaçlı kullanılmıyor,Cemevleri, salt tapınma maksadı ile kullanılmamış ve kullanılmamaktadır.Türk Alevi topluluğunun tapınma gereksinimi dışında toplumsal, bireysel sorunların çözüme kavuşturulduğu bir meclis işlevi de görmüş ve görmektedir.

Duaz ve deyiş

Duaz, Duazdeh'in kısaltılmış halidir. Duazdeh Farsça olup oniki (12) anlamına gelmektedir.

Duaz, cem âyinlerinde söylenen ve Oniki İmamlar'ın adlarının geçtiği deyişlerdir. Bazen dua olarak da nitelendirilirler. Bu deyişlerde ayrıca Oniki İmamlar'ın yanı sıra başta Peygamber(s.a.v) ve Hacı Bektaş Veli olmak üzere Alevî ulularının adları geçmektedir.

Alevîlik ve Alevîler hakkında biraz bilgi sahibi olan kişiler için duazın, nefesin, türkünün, deyişin farklı anlamlara sahiptir.Fakat günümüz gerçekliği doğrultusunda genel bir tanım olması ve bu tanımın yaygınlaşıp kabul görmesi için Deyiş tanımı en uygun olanıdır. Deyiş Alevîliği çağrıştıran her melodinin adıdır. Türkü, nefes, duaz bunlar da alt adlardır.

Alevilikte Duaz ve Deyişlerin ibadet dili Türkçe'dir.

Mersiye

Mersiye, bir edebiyat terimidir.

Divan edebiyatında ölen bir kimsenin yiğitliğini, cömertliğini, iyiliğini, yaptıklarını övmek ve ölümünden duyulan acıyı dile getirmek için yazılan şiir türüne mersiye adı verilir. Kutsal günlerde, ölüm törenlerinde mersiye okuyan kişiye de mersiyehan denir. Mersiyeler genellikle mesnevi ve terkib-i bent nazım biçimlerinde yazılmıştır. Ünlü divan şairi Baki'nin Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümü üstüne yazdığı Kanuni Mersiyesi, bu türün en güzel örneklerindendir. 8 beyitten oluşur. Arapça ve Farsça kelimeler çok olduğundan dili ağırdır. Aruz ölçusüyle yazılmıştır.

Semah

Semah, Cemlerde deyişler eşliğinde yapılan dinsel törenin adıdır. Ulu Hünkâr Hacı Bektaşı Veli bu konuda şöyle söyler: "Semah, ariflerin aleti, muhiplerin ibâdeti, taliplerin maksududur. Bizim Semahımız oyuncak değil, ilahi bir sırdır. Bir kimse ki Semahı oyuncak sayar o cahildir".

Semahın kaynağı Kırklar meclisine dayanır. Bu meclise gelen Muhammed’e Salmanı Farisi tarafından bir üzüm tanesi verilir ve Salmanı Farisi kendisinden bunu paylaştırmasını ister. Muhammed Cebrail’in getirdiği tabakta bu üzüm tanesini sıkar. Bunu içen Kırklar "Ya Allah" deyip Semah dönmeye başlarlar.

Geçmişte sadece Cemlerde dönülen semahlar, günümüzde özüne aykırı düşmedikçe izleyiciler önünde de icra edilmektedir.

Muharrem Orucu

10 Ekim 680 de Ali'nin oğlu ve Muhammed’in torunu Hüseyin ile ailesi ve takipçileri (toplam 72 kişi) Kerbela’da şehit edildiler.

Aleviler bu olayı anmak için, her yıl Muharrem Ayında 12 gün oruç tutarak yas tutarlar. Aleviler Muharrem orucu ile Hüseyin (RA)`in şahsında Ehlibeyt'e bağlılıklarını dile getirirler ve aynı zamanda zalimin zulmü olarak nitelendirdikleri bu olayı lanetlerler .

Alevilikte Kutsal Günler ve Anma Günleri:[kaynak belirtilmeli]

  • Muharrem Orucu
  • Aşure Günü
  • Hızır Orucu
  • Hüseyin'in katledilmesi(Kerbela Olayı)
  • 21 Mart- Ali'nin doğum günü ve Nevruz
  • Gadırhum
  • 5-6 Mayıs:Hıdırellez
  • 6-7 Haziran:Abdal Musa Anma Törenleri
  • 2 Temmuz-Sivas Katliamının yıldönümü
  • 16-18 Ağustos:Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma törenleri

Nüfus dağılımı

Türkiye'deki Aleviler. Beyaz renkle gösterilen şehirlerdeki Alevi oranı %10'dan azdır. Renk koyulaştıkça oran artmaktadır.[kaynak belirtilmeli]

Alevilerin %80 Türkmen, %6,1'i Zaza, %8'i Arap, kalanı da diğer etnik kökenlerden gelen kişilerden (Kürt, Arnavut, Boşnak vb.) oluşuyor.[kaynak belirtilmeli]

Üçte biri İstanbul bölgesinde yaşayan Alevilerin daha sonra en yoğun olarak bulundukları iller Ankara, Izmir, Adana, Mersin, Bursa, Antalya, Gaziantep,Adıyaman ayrıca Orta ve Doğu Anadolu (Sivas,Malatya, Tokat, Tunceli, Erzincan, Çorum, Amasya ve Kahramanmaraş). Alevilere yaşadıkları yerde ne kadar zamandır bulundukları sorulduğunda, Türkiye geneline göre daha hareketli bir nüfusa sahip oldukları anlaşılıyor. Türkiye genelinde her 10 kişinin 6'sı, doğduğundan beri aynı yerde oturuyor. Halbuki bu her 10 Alevinin sadece dördü için geçerli. Diğer bir deyişle her 10 Aleviden 6'sı doğduğu yerde oturmuyor.

Milliyet Aleviyim diyenlerin sayısı 40 milyon (23/03/2007)</ref> Başka kaynaklar, alevilerin 40 milyon olduğunu savunurlar.[3]


şuandaki tahmini alevi sayısı 20-25 milyon dur.. Alevilerin nüfus oranı Cumhuriyet’in ilk yıllarında da bu oranda bulunuyor.Bu konuda üç kaynak verilebilinir.Birincisi; İttihat Terakki’nin Baha SaitBey’e yaptırdığı araştırmada Alevi nüfus yaklaşık; 4 milyondur. İkinci kaynak Atatürk’ün yanında Erzurum veSivas kongrelerini izleyen Mazhar Müfit Kansu’da Alevi nüfusu; 3-4 milyon olarak belirtir. Üçüncü kaynak ise; EnverBehnan Sapalyo, Mezhep veTarikatler kitabında Alevi nüfusu 6 milyon civarında belirtmesidir. O yıllarda yani 1920 yıllarında Türkiye’deki toplam nüfus; 13,5 milyondur. Alevi nüfusun ezici çoğunluğu Türkmen’dir




>AB Basın Açıklamaları (İngilizce)</ref>[4]

Tunceli Alevileri

Alevi nufusun en yoğun yaşadığı Tunceli'de ki nüfusu Sivas ve Tokatta olduğu gibi Türkmen kökenli değil Zaza kökenli Alevilerden oluşturmaktadır[5].

Malatya Alevileri

Malatya nın yaklaşık % 30 u alevi nüfusa sahiptir.. Şu ana kadar resmi kaynak olmadığını düşünerek, Malatya ilinde yaşayan alevilerin nüfusu sadece oy dağılımına bakarak rakam çıkartılır. Malatya'da oyların %90'i üç partiye bölünür : Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi[kaynak belirtilmeli].

Malatya yöresinin dağlık kesiminde yaşayan alevilerin köken olarak bakıldığında Horasan'dan geldikleri söylenebilir[kaynak belirtilmeli]. Malatyanın yeşilyurt ve merkez ilçelerinde Kürt kökenli alevi vatandaşlarımızda yaşamaktadırlar.

Adıyaman Alevileri

Adıyaman merkeze bağlı (BALYAN)Yaylakonak beldesi belediye başkanlığı vr.Aynı zamanda bu belde bir aşirettir.Bu şiret kürt kökenlilidir.Bu aşiretin cıvarında da bazı köyler ve besni ilçesi,gölbaşı ilçesi,kahta ilçesindede kürt kökenli aleviler var.Balyan aşitetine mensup mersinde,gaziantepte.malatyada.adanada,çorumda,ankarada,istanbulda insanlar var.yurt dışında örneğin almanyada,fransada,isviçrede ve ingilterede balyan aşiretine bağlı insanlar mevcup.Balyan belediyesinde okul,toplu taşıma araçları,cemevi mevcut.belden nufusu seçmen olarak 2300 kişidir.sadece mersin ilinde 800 hane ev mevcuttur.Balyan aşireti aslen türkmen oldukları iranın horosan bölgesinden geldikleri yavuz sultan selim bu alevileri sürgün ederek adıyaman bölgesine geldikleri bu bölgedeki kürt alevileriyle karştırırak tamamen kürt olduklar.Kurtuluş savaşında sadece bir aileden 21 akraba bunların çoğu kardeş ve amca ve çocukları oldukları söyleniyor.bu aşiret sol görüşlü bir yapıya sahiptir.

Sivas Alevileri

Sivas, Türkiye'de en çok Alevi köyü bulunan il'dir. 638.585 kişilik Sivas ilinde aleviler sünnilere göre daha azdır.bunun nedeni de alevi köyleri sünni köylere göre çok yoğun göç vermiştir..bu göçlerde sivasın merkezi ve ilçelerine değil büyükşehirlere ve yurtdışına olmuştur... gerek İstanbul gerek Ankara, İzmir ve yurtdışında Almanya, Hollanda, Fransa gibi yerlerde alevi sivas'lılar, sunni sivas'lılardan daha fazladır.[kaynak belirtilmeli]

Erzurum Alevileri

Bir bolümü Horasan bir bölümü de Tunceli'den göçmedir. Merkezde pek olmamalarına karşı güney ilçe ve köylerinde yaşarlar. Erzurumun , Tekman / Hınıs / Aşkale / Şenkaya / Pasinler / Çat/ ilçelerinde orta yoğunlukta bulunmakla beraber Erzurum merkez ve diğer ilçelerinde de azınsanmayacak ölçüde alevi ^^ ler ^^ mevcuttur.

Sıraçlar

Sıraçlar bir Türkmen boyunun ismidir. Sıraç sözcüğü Kuran da geçmektedir.nur saçan ışık saçan yol ışık anlamlarına gelir. bu güne kadar tam türk ibadetlerini ve geleneklerini sürdürler. [kaynak belirtilmeli] Aleviler arasındaki bazı topluluklara da "sıraçlar" denmektedir. Örneğin Hubyar yöresindeki Alevi topluluklarından bazılarına "sıraçlar" denilmektedir. Sıraçlar Alevilikte "Dede" olarak adlandırılan rehbere "Baba" derler. Anadolu'nun başka bölgelerinde de "sıraçlar" olarak nitelenen Alevi toplulukları mevcuttur. [kaynak belirtilmeli] Anadolu'da yaşayan kendini türk diye tanomlayan boylar arasında en saf ve katıksız öz be öz türk boyu sıraç türkmenleridir nedeni ise günümüzde bile kendi içlerinden evlenmeleri sünnilerle ve diğer etnik gruplarla kan karışımı olmamasıdır.

Tahtacılar

Eskiden orman işleriyle uğraşan göçebe Türkmen aşiretidir, Tamamı Alevidir. Bugün çoğu Tahtacı yerleşiktir. Kazdağları Tahtacı Türkmenlerinin merkezidir. Ancak Gaziantep'e kadar uzanan kıyı hattında, Toroslar'da ve özellikle Ege Bölgesinde pek çok Tahtacı köyü vardır.

Çepniler

Çepniler Aleviliği seçen ilk Türkmen boylarından biridir. Eski bir çepni yerleşimi olan Görelenin eski adı ise Eleviye'dir. Karadeniz çepnileri bugün ezici olarak Sünnidirler, Sünnileşmişlerdir tarihi süreç içerisinde. Sünni çepniler Trabzon, Ordu ve Giresundan başlayarak bu bölge ve çevresinde yerleşiktirler. Sünnileşmeleri Osmanlı Alevi çatışmaları ile başlamıştır.Cumhuriyetten sonra da pek çok çepni köyü sünnileşmiştir.

Aleviliğini bırakmayan çepniler ise daha çok Balıkesir, Manisa, İzmir, Çanakkale, Burdur, Gaziantep gibi illerde yerleşiktirler. Çepniler Hacı Bektaşi Velinin ilk müritliğini yapan Türkmen Aşiretidir. Tokat, Çorum, Amasya gibi illerdeki Alevi köyleri de Çepnidir.

Balkan Alevileri

Osmanlı devletinin kuruluşundan önce Deliorman ve Dobruca bölgelerine Seyyid Sarı Saltuk önderliğinde Alevi-Türkmenler yerleşmişlerdir, Osmanlı devletinin kuruluşundan sonrada yine aynı bölgelere gönüllü Alevi yerleşimleri ve isyana katılan Alevilerin sürgünleri gerçekleşmiştir. Deliorman ve Dobrucada 2.Mahmud'dan önce hemen hemen tüm Türk köyleri Alevi-Bektaşi ve Bedreddini iken, 2.Mahmud'un Bektaşi tekkelerine Nakşibendi şeyhleri atamasıyla ve kuzeyden gelen Sünni-Tatar göçleriyle Sünnilik yayılmıştır. Günümüzde Bulgaristanın bu iki bölgesinde Aleviler halen oldukça etkindirler, bölge Sünnileride Nakşi-Bektaşisi olduklarından kültürel bir ayrışma ve farklılık görülmemektedir. Hatta Sünniler ve Bektaşiler sorunsuz bir şekilde yaşarken,Hacı Bektaş-ı Veli'nin yoluna bağlanmayan ve kendilerini diğer Türklerden ayrı gören, kendilerine Kızılbaş diyen birkaç köy vardır. Yani Anadoludaki Kızılbaş-Bektaşi özdeşleşmesi Bulgaristan ve Romanya'da yoktur, hatta Bektaşi ve Kızılbaşların aralarında hiçbir ilişki bulunmaz. Balkanlarda yasayan ve kendilerini Kizilbas olarak tanımlayan insanların tamamı Türkce konusur ve kendilerini Türk sayarlar.

Ayrıca Makedonya ve Kosova taraflarında da Arnavut kökenli Bektaşi inancına ait gruplar bulunmaktadır. Bu gruplar Bulgaristan, Yunanistan ve Romanyadaki Alevilerle aynı geçmişe sahip değildirler, Arnavut,Sırp,Makedon devşirmesi olan Yeniçeriler Hristiyan ailelerinden toplanıp Bektaşi tekkelerinde yetişiyorlardı, emekli olup memleketlerine döndüklerinde ise buralarda Bektaşiliği yaydılar ve tekkelerin başında bulundular. Arnavut, Boşnak ve Makedon Bektaşileri, Türkmen kökenli olmadıklarından Alevi-Bektaşi değil yalnızca Bektaşidirler yani Beloğlu diye tarif edilmezler.

Tarihçe

Erenler

Alevilik tarihinde yer edinmiş bilgili kişiler Kelime anlamı : Bilgili kişi , önder ...

Ahilik ve Alevilik

Kendi kural ve kurulları vardır. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir. "Ahilik Teşkilatı" ile, Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde Anadolu'da sosyal yapının gelişmesinde önemli katkılarda bulundu.

Babai İsyanı

Baba İshak ve Baba İlyas'ın çıkardığı bugünkü Alevi yerleşim yerlerini belirleyen isyandır. İsyan Alevilerin çoğunlukta olduğu bölgeler başta olmak üzere, Anadolu'da etkili olmuştur.

Kızılbaş ve Safeviler

Anadolu'dan Safevi(İran) topraklarına göç eden Türkmen Alevilerin başlarına giymiş olduğu kızıl renkli mihverin etrafına Oniki İmam inancını simgeleyen oniki kıvrımlı kumaş ile sarılmış bandı taktıkları için kızılbaş olarak adlandırılmış topluluk.

Kaynakça

  1. ^ Jurdi Abisaab, Converting Persia: Religion and Power in the Safavid Empire, London, 2004
  2. ^ Jurdi Abisaab, Converting Persia: Religion and Power in the Safavid Empire, London, 2004
  3. ^ Milli Güvenlik Komitesi (06/06/2008)
  4. ^ İngilizce Vikipedi, Alevî maddesi
  5. ^ http://www.jstor.org/pss/4030804 Victoria Arakelova, Iran & the Caucasus, 3. Cilt, 1999 - 2000, s. 397

Dış bağlantılar