İçeriğe atla

Erciyes

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Erciyes
Yılkı atları ve Erciyes Dağı
Harita
En yüksek noktası
Yükseklik3.917 m (12.851 ft 12 in)
Çıkıntı2.419 m (7.936 ft 4 in)
Koordinatlar38°31′48″K 35°27′0″D / 38.53000°K 35.45000°D / 38.53000; 35.45000
Coğrafya
KonumMelikgazi, Kayseri, Türkiye
Jeoloji
Kayaç yaşı30 milyon yıl
Dağ türüStratovolkan
Tırmanma
En kolay rotaKayseri ilinin güneybatısı, Kayseri-Erkilet Havaalanı
Türkiye üzerinde Erciyes
Erciyes
Erciyes (Türkiye)

Erciyes, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan sönmüş bir yanardağ. Kayseri'nin 25 km güneybatısındaki Sultansazlığı ovaların'ın yanından yükselen büyük kütleli bir stratovolkandır.[1]

Yüksek derecede aşınmaya uğramış olan volkanın son olarak, Roma dönemi madeni paralarındaki betimlemelere dayanarak, MÖ. 253 yılında püskürdüğü söylenebilir.[2] Erciyes, 3.917 metreye ulaşan zirvesi ile İç Anadolu'nun en yüksek dağıdır. 3300 kilometrekarelik alanı kaplar.[3] Torosların kuzeydoğu uzantısı olan Aladağlar'ın en yüksek noktası olduğu kabul edilmektedir ve Alpin kuşağına dahildir.[4]

Dağ Türkçedeki adını, Antik Yunancadaki adı olan Argaeus (Ἀργαῖος) kelimesinden almıştır. Ünlü gezgin ve coğrafyacı Strabon, Geographika eserinde zirvesinin hiçbir zaman kardan arınmadığını ve açık bir günde zirvesinden Karadeniz ve Akdeniz'in görülebildiğini yazmıştır.[5] Günümüzde zirvesinin sadece kuzey yamacında bir buzulu kalan Erciyes'in zirvesinden Dünya'nın yuvarlaklığı sebebi ile Akdeniz ve Karadeniz'i görmek mümkün değildir.

Erciyes Dağı, 3300 kilometrekarelik bir alanı kaplayan büyük kütleli bir stratovolkandır. Kenarlarında en az 64 monogenetik baca yer almaktadır. Zirvesi deniz seviyesinden 3.917 metre, etrafındaki Sultansazlığı havzasından ise yaklaşık 3.000 metre yüksekliktedir.[6]

Erciyes Dağı'nın kuzey tarafının havadan görüntüsü.

3917 m'lik yükseltisi ile Türkiye'nin beşinci, İç Anadolu Bölgesi'nin ise en yüksek dağıdır.[7]

Erciyes Dağı, Neojen (Miyosen-Alt Pliyosen) döneminden günümüze kadar aktivitesini sürdüren İç Anadolu Volkanik Bölgesinin (CAVP) önemli bir üyesi, kuvaterner yaşlı bir stratovolkandır. Erciyes Volkanı, Ecemiş-Kayseri-Yukarı Kızılırmak-Sivas bölgelerinden geçen Neojen yaşlı İç Anadolu Fay Zonu üzerinde bulunmaktadır.[8]

Jeologlar, Erciyes'in tarihini 20 milyon yıl öncesine kadar götürürler. Yapılan araştırmalara göre, bugünkü dağ ve çevresi 20 milyon yıl önce denizle kaplıydı. Zamanla yer kabuğundaki çatlamalar sonucu deniz çevresindeki kara parçaları oluştu ve çevre göl halini aldı. Bu iş için milyonlarca yıl geçti ve nihayet 15 milyon yıl kadar önce, bu gölde volkanik patlamalar oldu. "Neojen Dönemi" adı verilen bu devrede meydana gelen bu patlamalar, gölün ortasında bugünkü Erciyes'ten 400 metre daha yüksek koni şeklinde bir dağın oluşmasına sebep oldu. Tepede bulunan krateri iki baca beslediği için, buradan fışkıran lavların iri parçaları göl içerisinde tortullaşarak yeni bir tabaka; ince toz parçaları ise dağın 100 km ötesine kadar savrularak buralarda kül yığınları meydana getirdi.[9]

Bu durum, bugünkü Kayseri'nin çevresindeki bulunan taş ocaklarının teşekkülüne ve Göreme çevresindeki Peri Bacalarının oluşmasına ve özellikle de bims dediğimiz krater küllerinin çevrede büyük kütleler halinde bulunmasına sebep oldu. Tomarza ve Develi bölgesindeki bims yatakları, Cırgalan, Güzelyurt, Gesi çevresindeki taş ocakları, Ürgüp ve Göreme'deki rüzgârın aşındırarak oluşturduğu Peri Bacaları, Erciyes Dağı'nın bu dönemde püskürttüğü lav ve küllerin sonucu meydana geldi.[9]

Erciyes dağı, bu ilk oluşumundan sonra uzun bir sessizlik dönemine girdi. Bu dönemde, çevresindeki gölün suları çekildi ve kara parçası oluşarak bunda da kırılma ve kaymalar meydana geldi. Tekir Yaylası, Koç Dağı, Sultan Sazlığı teşekkül etti.[9]

Dağ daha sonra yeniden faaliyete geçti. Bunun tarihi de takriben, 2 ya da 2,5 milyon yıl önceye rastlar. Bu yeni volkanik hareket, Ali Dağı, Yılanlı Dağı, Beşparmak Dağını meydana getirdi. Bu dönemdeki patlamalarda küçük taş parçaları dağın etrafındaki volkanik tepelerin oluşmasını sağladı. Artık çevre, tamamen kara parçasıdır. Sular çekilerek oluşan arazinin tek bekçisi ise Erciyes'tir.[9]

Erciyes Dağı, bu ikinci hareketinden sonra derin bir sessizliğe büründü. Bundan takriben bir milyon yıl önceye rastlayan bu dönem buzul çağıdır. Erciyes'i de kalın bir buzul tabakası kapladı. Dağın buzullaşma dönemi dördüncü zamanın başlangıcıdır. İnsanoğlu da bu dönemde ortaya çıktı. Erciyes kendisini insanoğluna buzlarla kaplanmış bir halde takdim etti. Bugün o dönemden kalma buz parçalarının yükseklerdeki iki bazalt yatağında bulunduğu ifade edilir. Yer kabuğunun oluşumu üzerinde araştırma yapan uzmanlar, Erciyes dağının meydana gelişini böylece anlatırken, onun üçüncü defa ateş püskürttüğü ve bunun da oldukça yeni olduğunu söylerler. Bu konuda en önemli kaynakta Miladi takvimin başlangıç dönemine rastlayan yıllarda Kayseri'ye gelen Strabon adında bir coğrafyacı, Erciyes dağında kızgın ateş bacalarının bulunduğunu buradan geceleri lavların çevreye ateş yağdırdığını söyler. Araştırmacılar, bu söylenenlerin doğru olduğunu Erciyes'in volkanik yapısının bunu gösterdiğini ifade ederler. Bu dönemdeki püskürtmeler sonucu Büyük ve Küçük Kızıltepe’ler meydana gelir. Artık ''Sönmüş bir Volkan'' ya da ''İhtiyar bir Yanardağ'' olarak adlandırılan Erciyes ilk harekete geçtiği dönemin izlerini tamamen kaybetmiştir. İlk bacalar şimdiki iki büyük zirvenin bulunduğu yerde kaybolmuş ve dağ bugünkü şeklini üçüncü ve son faaliyet döneminde almıştır. Dağın, ilk oluşumundaki yüksekliğinden de takriben 400 metre kaybettiği sanılmaktadır. Bu durumun dağın tek bir volkan yerine çeşitli volkanlardan meydana gelen bir ''volkanlar topluluğu'' oluşundan kaynaklandığı ayrıca işaret edilmektedir. Günümüzde, heybetine rağmen cazip görünüşü, büyüleyici silueti Kayseri’yi kucaklayan ihtişamı onu tabiattan çok Kayseri'nin vazgeçilmez tek sembolü haline getirmektedir. Üzerine yazılan sayısız şiir de bunun en güzel göstergesidir.[9]

Uzmanlar, son yıllarda dünyanın çeşitli bölgelerindeki yanardağlarda görülen volkan püskürtmelerinden hareket ederek Erciyes Dağı için de öyle bir durumun söz konusu olup olmayacağı sorusuna ''Çok uzak, hatta çok zayıf bir ihtimal'' diye cevap veriyorlar ve ilave ediyorlar: “Jeolojik araştırmalar, Erciyes'in tamamen sönmüş bir dağ olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.”[9]

Erciyes'e "uzaklaştıkça yakınlaşan, yakınlaştıkça uzaklaşan dağ" yakıştırması yapılır. 2.150 m yükseklikte, Kayseri'den ulaşılabilen kış spor tesisleri bulunmaktadır.[10]

Günümüzden 1,5-2 milyon yıl önce başlayan ve "Buzul Çağı" olarak da adlandırılan (Kuaterner) IV. Zamanın sonlarında yurdumuzdaki yüksek dağlarda olduğu gibi, Erciyes Dağı'nın yüksek kesimlerinde de buzullar oluşmuştur.[11]

Erciyes Volkanı'nda buzullaşma iki ana ve üç tali vadide gelişmiştir.[10] Ana vadiler kuzeybatıda Aksu Vadisi ve doğuya uzanan Üçker Vadisi'dir. Bu vadiler birbiri ardına sıralanmış iyi korunmuş morenler içerirler. Dağın kuzeydoğusunda, güney ve güneybatısında sırası ile Öksüzdere, Topaktaş ve Saraycık Vadileri bulunur. Bu vadiler diğer vadilerde olduğu gibi buzul çökellerine sahip olmalarına rağmen buzullaşmanın boyutu nispeten daha küçüktür. Ayrıca, Aksu Vadisi aktif bir buzulu, Üçker Vadisi ise bir kaya buzulunu barındırmaktadır.[12]

Buzulların yerleştikleri doruk çevresinde aşındırma etkisiyle dokuz büyük sirk (buz yalağı) oluşmuştur. Bunların en büyüğü dağın doğu kesimindeki Tekir Yaylası'nın yukarısındaki Üçker Buzyalağı'dır. Doruk çevresine yerleşen buzullar, buz yalakları ve vadiler içerisinde daha alçak kesimlere doğru sarkmışlardır. Erciyes Dağı'nın buralardaki büyük krateri, buzulların aşındırması ile silinmiş, dağın, herhalde 400 metre kadar daha yüksekte bulunan doruk bölümü böylece yıpranmalara uğramıştır.[11]

Erciyes ve çevresinin iklimi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Erciyes Volkanı'nı da kapsayan bölge, yazları sıcak ve kuru, kışları soğuk ve orta nemli bir iklim ile temsil edilir. Denizden yüksekligi 1068 m olan Kayseri meteoroloji istasyonunda ölçülen ortalama sıcaklık yaz aylarında (Haziran, Temmuz ve Ağustos ortalaması) 19 °C olup, kış ortalaması (Aralık, Ocak ve Şubat) yaklaşık 0 °C'dir. Uzun yıllar (1961-1990) yıllık ortalama yağış toplamı ise aynı istasyonda 383 mm'dir. Bunun %85'i güz, kış ve bahar aylarında, geri kalan %15'i ise yazın oluşmaktadır.[13]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ "Global Volcanism Program (İngilizce)". 19 Ağustos 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2007. 
  2. ^ "Record 60952 (İngilizce". 14 Temmuz 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2011. 
  3. ^ Kuzucuoğlu, Çiner, Kazancı 2019, s. 565.
  4. ^ "Britannica Ansiklopedisi, Toros Dağları (İngilizce)". 7 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2011. 
  5. ^ Strabo, Geographica 12.2.7.
  6. ^ Kuzucuoğlu, Çiner, Kazancı 2019, s. 566.
  7. ^ Ünaldı, Ü. E., (2003) Erciyes Dağı"nın Fiziki Coğrafyası. Erciyes Dağı’nın jeomorfolojik, klimatolojik, toprak, hidrografik ve bitki örtüsü özellikleri
  8. ^ Bozkurt E., 2001. Neotectonics of Turkey–a synthesis. Geodinamica
  9. ^ a b c d e f http://www.kayserierciyes.com.tr/tr/contents.asp?cid=119 
  10. ^ a b Sarıkaya, M.A., Çiner, A. & Zreda, M., 2003. Late Quaternary glacial deposits of the Erciyes Volcano, (in turkish). Hacettepe University Bulletin of Earth Sciences, 27, 59-74.
  11. ^ a b Kayseri Yıllığı 1998; İl Çevre Değerlendirme Raporu
  12. ^ Güner, Y., Emre, Ö., 1983. Erciyes dağında Pleyistosen buzullaşması ve volkanizma ile ilişkisi. Jeomorfoloji Dergisi, 11, 23-34
  13. ^ Global Historical Climatology Network, version 2, http://www.ncdc.noaa.gov/oa/climate /ghcnmonthly/index.php, accessed in January 2008
  • Kuzucuoğlu, Catherine; Çiner, Attila; Kazancı, Nizamettin (2019). "In the Footsteps of Strabon: Mount Erciyes Volcano—The Roof of Central Anatolia and Sultansazliği Basin". Landscapes and Landforms of Turkey. İsviçre: Springer Nature. ISBN 978-3-030-03515-0. 

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]