Mehmet Lütfullah Bilgin: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
57. satır: | 57. satır: | ||
- Beyler, komediler |
- Beyler, komediler |
||
gülmek içindir." |
gülmek içindir." (sf.126-128) |
||
{{Kiraz kaymakamları}} |
{{Kiraz kaymakamları}} |
Sayfanın 07.34, 26 Haziran 2009 tarihindeki hâli
Mehmet Lütfullah Bilgin (d. 1957, Yayladağı, Hatay, Türkiye), Türk bürokrat.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Altınözü, Genç ve Nallıhan Kaymakam Vekilliği, Kiraz, Şiran, Ardahan Kaymakamlığı, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulunda Mülkiye Başmüfettişliği, Hakkâri, Kilis, Elazığ, Sivas, Gaziantep Valiliği yaptı. 30 Aralık 2005 tarihinden Kırşehir Valiliğine atanmıştır. İçişleri Bakanlığının 10 Haziran 2009 tarihli 10030 numaralı yazısı ve Bakanlar Kurulunun 11 Haziran 2009 tarihli kararıyla Merkez Valiliği görevine atanmıştır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.
Hakkâri
Osman Pamukoğlu'nun Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok adlı kitabından;
"Her harekattan sonra benim ağzımdan bir değerlendirme yapmamı, döndüğümde beklerlerdi. Bu defa yüzlerinde bir durgunluk seziliyordu. Ara ara gözleri Kurmay Baskanına kayıyordu.
- Hayrola Baskan, bir sey mi var? Biraz tereddüt geçirdi, zorlanıyordu. Söyleyeceklerin ne olabilir ki, yasadıklarımız yanında, bizi sasırtacak veya daha kötü olacak?
- Komutanım yeni vali göreve basladı.
- Tamam, bir sey mi var? Bunu mu söyleyecektin?
- Bazı durumlar var komutanım.
- Ne durumu? Ne söyleyeceksen söyle, uzatmayın!
- Gelir gelmez malum bir derneğe para yardımı yaptı. Bazı subayların mezheplerini arastırıyor.
- Baskan, senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Vali daha dün gelmedi mi? Nasıl böyle bir sey olabilir? Yanlısınız var.
- Komutanım, incelemediğimiz, doğru olmayan bir konuyu size arz etmemiz mümkün değil.
İstihbarat Sube Müdürü kısaca özetledi.
Üç ayın her günü, her günün uykusuz ve gergin geçen neredeyse 24 saati; tüm yasadıklarımız, simsek gibi zihnimden geçti. Hakkari gibi, altımızdan toprağın çekildiği zehabına kapıldığımız bir yerde, böyle bir sey olamazdı. Yazık..."
(...)
"1994 Subat'ının sonlarıydı. Harekat Merkezine girdiğimde subayların bir gazeteye bakarak güldüklerini gördüm. Gülünecek sebebin az olduğu buralarda; "nedir" diye sordum. Gazeteyi uzattılar.
Hakkari'de yayımlanan "Doğunun Sesi" gazetesiydi. Baslıktan verilen haber suydu:
"Valimiz ilk kez Çukurca'da. Yoğun islerinden dolayı bir türlü gidemediği!.. Çukurca ilçemize nihayet 150 gün [5 ay] aradan sonra gidebildi! T.C. memurlarıyla beraber, yoldaki köylere bol bol çikolata dağıtmayı da ihmal etmediler."
Hakkari'nin zaten topu topu üç ilçesi vardı. Yüksekova, Semdinli ve Çukurca'dan ibaretti.
Hakkari gazetesi; mülki idarenin vurdumduymazlığı, uyusukluğu ve devlet ünvanlanyla açıktan dalga geçiyordu. Subaylara döndüm:
- Beyler, komediler gülmek içindir." (sf.126-128)