İstanbul Futbol Ligi: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Futboltarihcisi (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Görsel Düzenleyici Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Futboltarihcisi (mesaj | katkılar)
k Türk Spor Tarihçilerinin en önemlilerinden olan Rüştü Dağlaroğlunun notlarını ekledik
Etiketler: Görsel Düzenleyici Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
21. satır: 21. satır:


{{Çift resim istifi|sol|Fenerbahce SK 1911-1912.JPG|Fenerbahçe SK 1913-1914.JPG|220|[[1911-12 İstanbul Futbol Ligi|1911-12]] (üstte) ve [[1913-14 İstanbul Futbol Ligi|1913-14]] sezonlarını şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe kadroları, şampiyonluk şildi ile birlikte.}}
{{Çift resim istifi|sol|Fenerbahce SK 1911-1912.JPG|Fenerbahçe SK 1913-1914.JPG|220|[[1911-12 İstanbul Futbol Ligi|1911-12]] (üstte) ve [[1913-14 İstanbul Futbol Ligi|1913-14]] sezonlarını şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe kadroları, şampiyonluk şildi ile birlikte.}}
Savaşın sona ermesinin ardından düzenlenen [[1913-14 İstanbul Futbol Ligi|1913-14]] sezonunda Cadi-Keuy ligden çekilirken, [[İstanbul Telefon Şirketi]]'nde çalışan İngilizlerin oluşturduğu [[Telefoncular]] adlı takım lige katılsa da bu takım ligin ikinci yarısındaki maçlara çıkmadı. Sezon şampiyonu Fenerbahçe olurken, ismini üçüncü kez şilde kazıdı.{{Kdş|Yüce|2009|p=81}} Öte yandan sezon ortalarında Progres takımı isim değişikliğine gitti ve Altınordu adını aldı. [[1914-15 İstanbul futbol ligleri|Ertesi sezon]] ise tüm yabancı takımlar kapanmasıyla birlikte diğer Türk takımları da lige katılmak istedi.{{Kdş|Yüce|2009|p=81}} Diğerlerine göre güçlü takımlar olan Galatasaray, Fenerbahçe, Altınordu, [[Üsküdar Anadolu SK|Anadolu]] ve [[Anadolu Hisarı İdman Yurdu]] kulüplerinin katılımıyla İstanbul Futbol Birliği Ligi adı altında bir lig düzenlenmeye başlandı.{{Kdş|Yüce|2009|p=82}} Başta, kadrosunun zayıflığı sebebiyle lige katılamayacağını belirten ve yerine [[Küçükçekmecespor|Süleymaniye]]'nin lige dahil edildiği Fenerbahçe; sezon ortalarına doğru katılmak istedi.{{Kdş|Yüce|2009|p=82}} Fakat diğer kulüpler buna karşı çıktı. Bunun üzerine ekip; [[Türk İdman Ocağı]], [[Darüşşafaka]], [[Göztepe Hilal SK|Hilâl]] ve [[Dârülmuallimîn]]'in mücadele ettiği İstanbul Futbol Şampiyonluğu Ligi'ne katıldı.{{Kdş|Yüce|2009|p=82}} Bu ligde şampiyonluğu Fenerbahçe, diğerinde ise Galatasaray elde etti. Bu sayede 1914-15 sezonunda İstanbul'un iki şampiyonu olmuş oldu.{{Kdş|Yüce|2009|p=82}} Galatasaray; kendi liginin, önceden düzenlenen liglerin devamı niteliğinde olduğunu ve şilde kendi isminin kazınması gerektiğini belirterek, Fenerbahçe'de bulunan şildi almak istedi.{{Kdş|Yüce|2009|p=82}} Kulübün şildi vermemesi üzerine Galatasaray başkanı [[Ali Sami Yen]], rakip takıma gönderdiği mektupla iki takım arasında bir maç yapılmasını ve kazananın gerçek şampiyon olarak kabul edilmesini teklif etti. Fakat bu teklifi reddeden Fenerbahçe, şilde dördüncü kez ismini kazıdı.{{Kdş|Yüce|2009|p=82-83}}
Savaşın sona ermesinin ardından düzenlenen [[1913-14 İstanbul Futbol Ligi|1913-14]] sezonunda Cadi-Keuy ligden çekilirken, [[İstanbul Telefon Şirketi]]'nde çalışan İngilizlerin oluşturduğu [[Telefoncular]] adlı takım lige katılsa da bu takım ligin ikinci yarısındaki maçlara çıkmadı. Sezon şampiyonu Fenerbahçe olurken, ismini üçüncü kez şilde kazıdı.{{Kdş|Yüce|2009|p=81}} Öte yandan sezon ortalarında Progres takımı isim değişikliğine gitti ve Altınordu adını aldı.

Ertesi sezon ise tüm yabancı takımların kapanması ve Türk takımlarının sayısının artmasıyla anlaşmazlıklar ortaya çıktı. 1914-15 sezonunda İstanbul Futbol Ligleri, iki grup halinde düzenlendi. Galatasaray, Üsküdar Anadolu SK, Anadolu Hisarı İdman Yurdu, Altınordu İdman Yurdu ve Süleymaniye takımları İstanbul Futbol Birliği Ligi'ni; Fenerbahçe, Türk İdman Ocağı, Darüşşafaka, Hilal ve Darülmuallimin takımları ise İstanbul Şampiyonluğu Ligi'ni oluşturdu. Fenerbahçe başta Istanbul futbol birliği liginde olsa da daha sezon başlamadan kadrosunun eksik ve zayıf olması sebebiyle ligden çekilti.Ligin ortalarına doğru kadrosunu güçlendiren Fenerbahçe lige katılmak istese de lig yönetimi bunu kabul etmedi. Böylelikle Fenerbahçe daha zayıf olduğu için lige alınmayan diğer takımlarla birlikte İstanbul şampiyonluğu ligini oluşturdu ve tüm maçlarını kazanarak şampiyon oldu. İstanbul Futbol Birliği Ligi'nde şampiyonluğa Galatasaray ulaşdı. Galatasaray kendi liginin geçmiş ligin devamı olduğunu ve daha zor rakiplerle karşılaştığını söyleyerek şildi Fenerbahçe'den istese de Fenerbahçe şildi vermedi. Tarihçi Rüştü Dağlaroğlunun notlarına göre Galatasaray başkanı Ali Sami Yen ve Fenerbahçe Teknik direktörü Galip Kulaksızoğlu arasında uzun süre devam eden mektuplaşmalar sonucunda bir maç yapılmasına karar verildi. Bu maç için 1 sezon sonra oynanacak olan Cuma ligi maçında karar kılındı. 11 Şubat 1916 günü İttihat spor sahasında yapılan maçı Fenerbahçe 3-1 kazanarak şildin sahibi oldu.


Bu sayede şildin üzerinde dört Fenerbahçe, üç Galatasaray, iki Cadi-Keuy, bir de Moda kulüplerinin ismi yazılı oldu. Bu bağlamda şilt Fenerbahçe'de kaldı ve kulübün müzesinde sergilenmeye başlandı.{{Kdş|Yüce|2009|p=83}}
Bu sayede şildin üzerinde dört Fenerbahçe, üç Galatasaray, iki Cadi-Keuy, bir de Moda kulüplerinin ismi yazılı oldu. Bu bağlamda şilt Fenerbahçe'de kaldı ve kulübün müzesinde sergilenmeye başlandı.{{Kdş|Yüce|2009|p=83}}

Sayfanın 15.30, 27 Mart 2020 tarihindeki hâli

Dosya:İdman Dergisi - Fenerbahçe 1. Takımı (1912).jpg
10 sezonun sonunda şilde (4) kez ismini yazdırarak şildin sahibi olan Fenerbahçe takımı

İstanbul Futbol Ligi ya da özgün adıyla Constantinople Football Association League, 1904 yılında, İstanbul'da düzenlenmeye başlayan eski bir futbol ligidir. Cadi-Keuy kulübünün de kurucularından James LaFontaine'in önderliğinde, Henry Pears ve Horace Armitage'ın yardımlarıyla kuruldu. Lig şampiyonuna verilmek üzere İngiltere'den getirtilen ve üzerinde kalp şeklinde 10 gümüş levha çakılı şilde, sezon sonunda şampiyon olan takımların isimleri yazılacak ve şampiyon olan takım şildi ertesi sezonun sonuna kadar muhafaza edecek ve her sezonun şampiyonuna birer kupa verilecekti. On sezon sonunda şiltte ismi en çok yazılan takım ise bu şildin sahibi olacaktı.


Tarihçe

1908-09 sezonu şampiyonu Galatasaray, şampiyonluk şildi ile birlikte.

Cadi-Keuy kulübünün de kurucularından James LaFontaine'in önderliğinde, Henry Pears ve Horace Armitage'ın yardımlarıyla kuruldu.[1] LaFontaine ayrıca, lig şampiyonuna verilmek üzerine İngiltere'den özel bir şilt ısmarlamıştı.[2] Abanoz ağacı üzerine işlenmiş, üzerinde kalp şeklinde 10 gümüş levha çakılı şilde, sezon sonunda şampiyon olan takımların isimleri yazılacak ve şampiyon olan takım şildi ertesi sezonun sonuna kadar muhafaza edecekti. On sezon sonunda şiltte ismi en çok yazılan takım ise bu şildin sahibi olacaktı.[2] Öte yandan sezonu şampiyonlukla tamamlayan takımlara, bir de kupa verilecekti.[3] Ligin ilk sezonu olan 1904-05 sezonuna İngiliz takımları Imogene, Cadi-Keuy ve Moda ile Rum takımı Elpis katıldı. Imogene'nin şampiyon olduğu sezon şilt henüz İstanbul'a getirilmediğinden, Imogene'in ismi şiltte yer alan kalplerin üstüne kazınamadı.[3] Bu yüzden ilk sezonu, deneme sezonu olarak da kabul edilmektedir.[3]

1905-06 sezonunda, bir önceki sezondaki dört takım mücadele etti. Bir önceki sezon gibi Papazın Çayırı'nda oynanan sezonu Cadi-Keuy şampiyon olarak bitirdi. Bu sayede şilde ismini yazdıran ilk kulüp Cadi-Keuy oldu.[4] Ertesi sezon bu dört takıma ek olarak lige dahil olan Galatasaray, herhangi bir futbol liginde mücadele eden ilk Türk takımı oldu.[4] Tek devreli olarak yapılan sezonu Cadi-Keuy, ikinci kez şampiyon olarak tamamlayarak şilde ikinci kez ismini kazıdı.[4] Dördüncü sezonda ise Moda, ilk ve tek şampiyonluğunu kazandı. Fakat Cadi-Keuy; lig tertip edilmeye başlanmadan belirlenen kurallar çerçevesinde, bir sezon boyunca elinde bulundurduğu şildi Moda takımına vermeyi reddetti. Bu sebeple Moda'nın ismi üçüncü gümüş kalbe kazınamadı.[5]

1909-10 sezonu şampiyonu Galatasaray, şampiyonluk şildi ile birlikte.

İkinci Meşrutiyet'in ilân edilmesinden birkaç ay sonra başlayan 1908-09 sezonunda tüm maçlarını kazanarak şampiyon olan Galatasaray, lig şampiyonluğunu kazanan ilk Türk takımı oldu.[5] Geçen sezon şilde el koyan Cadi-Keuy, bu sezonun sonunda şildi Galatasaray'a teslim etti.[5] Galatasaray ise kendi ismiyle birlikte Moda'nın da ismini şilde kazıdı.[5] Öte yandan bu sezonda Galatasaray ile Cadi-Keuy arasında oynanan maçta Union Club, maçı kazanan taraf için Union Club Kupası isimli bir kupa da hazırlattı.[5] 31 Ocak 1909'daki maçı 4-0 kazanan Galatasaray, bu kupanın da sahibi oldu.[5] Bu kupa, Galatasaray Spor Kulübü'nün herhangi bir spor dalında kazandığı ilk kupa olarak tarihe geçti.[5]

1909-10 sezonunda, lide ikinci Türk takımı olarak Fenerbahçe katıldı. Diğer taraftan Rumlar tarafından kurulan Strugglers ile geçen sezona katılmayan Elpis bu sezon ligdeki yerini alırken; şimdiye kadarki tüm sezonlarda yer alan Imogene kulübü kapatıldı.[6] Sezonu Galatasaray şampiyonlukla tamamlarken, 9 Ocak 1909 tarihinde Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki ilk resmî maç oynandı.[6] Şampiyonluk için verilen kupa ise, Galatasaray oyuncularından Raşit Bey tarafından kaybedildi.[6] Bir sonraki sezonda Elpis ve Moda takımları yer almazken; Galatasaray'dan ayrılan oyuncular tarafından kurulan ve bazı kaynaklara göre Galatasaray'ın ikinci takımı olarak gösterilen Progres dahil oldu.[7] Bu sezonda tekrar şampiyonluğa ulaşan Galatasaray, üçüncü kez bu sevinci yaşadı.[7]

1910-11 sezonu şampiyonu Galatasaray, şampiyonluk şildi ile birlikte.

1911-12 sezonunda lige, kapatılan Elpis ve Moda kulüplerinin oyuncuların kurduğu Rumblers katıldı. Bu kulübün verdiği destekle Fenerbahçe, iki sayfalık bir bildiri yayımladı.[8] Bildiriye göre aynı kulübün iki farklı takımı lige katılamayacak ve sert oyunundan dolayı Galatasaray oyuncusu Adnan İbrahim bir sezonluğuna ligden uzaklaştırılacaktı.[8] Bu şartları kabul etmeyen Galatasaray, ligden çekilme kararı aldı. Fenerbahçe sezonu şampiyonlukla sonlandırdı ve ismini şilde kazımak için Galatasaray'dan istedi.[8] Fakat Galatasaraylı bazı yöneticiler Fenerbahçe'nin haksız yere şampiyonluk elde ettiği ve bu şampiyonluğu hak etmediği gerekçeleriyle bu duruma karşı çıktı.[8] En nihayetinde şildin sahibi olan Fenerbahçe, ismini ilk kez şilde kazıdı. 1912-13 sezonu başlarında ise Birinci Balkan Savaşı'nın başlamasıyla maçlar yarım kaldı. Buna rağmen şildin son sahibi Fenerbahçe, ikinci kez ismini gümüş kalplerden birinin üstüne kazıdı.[9]

1911-12 (üstte) ve 1913-14 sezonlarını şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe kadroları, şampiyonluk şildi ile birlikte.
 
1911-12 (üstte) ve 1913-14 sezonlarını şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe kadroları, şampiyonluk şildi ile birlikte.
1911-12 (üstte) ve 1913-14 sezonlarını şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe kadroları, şampiyonluk şildi ile birlikte.

Savaşın sona ermesinin ardından düzenlenen 1913-14 sezonunda Cadi-Keuy ligden çekilirken, İstanbul Telefon Şirketi'nde çalışan İngilizlerin oluşturduğu Telefoncular adlı takım lige katılsa da bu takım ligin ikinci yarısındaki maçlara çıkmadı. Sezon şampiyonu Fenerbahçe olurken, ismini üçüncü kez şilde kazıdı.[9] Öte yandan sezon ortalarında Progres takımı isim değişikliğine gitti ve Altınordu adını aldı.

Ertesi sezon ise tüm yabancı takımların kapanması ve Türk takımlarının sayısının artmasıyla anlaşmazlıklar ortaya çıktı. 1914-15 sezonunda İstanbul Futbol Ligleri, iki grup halinde düzenlendi. Galatasaray, Üsküdar Anadolu SK, Anadolu Hisarı İdman Yurdu, Altınordu İdman Yurdu ve Süleymaniye takımları İstanbul Futbol Birliği Ligi'ni; Fenerbahçe, Türk İdman Ocağı, Darüşşafaka, Hilal ve Darülmuallimin takımları ise İstanbul Şampiyonluğu Ligi'ni oluşturdu. Fenerbahçe başta Istanbul futbol birliği liginde olsa da daha sezon başlamadan kadrosunun eksik ve zayıf olması sebebiyle ligden çekilti.Ligin ortalarına doğru kadrosunu güçlendiren Fenerbahçe lige katılmak istese de lig yönetimi bunu kabul etmedi. Böylelikle Fenerbahçe daha zayıf olduğu için lige alınmayan diğer takımlarla birlikte İstanbul şampiyonluğu ligini oluşturdu ve tüm maçlarını kazanarak şampiyon oldu. İstanbul Futbol Birliği Ligi'nde şampiyonluğa Galatasaray ulaşdı. Galatasaray kendi liginin geçmiş ligin devamı olduğunu ve daha zor rakiplerle karşılaştığını söyleyerek şildi Fenerbahçe'den istese de Fenerbahçe şildi vermedi. Tarihçi Rüştü Dağlaroğlunun notlarına göre Galatasaray başkanı Ali Sami Yen ve Fenerbahçe Teknik direktörü Galip Kulaksızoğlu arasında uzun süre devam eden mektuplaşmalar sonucunda bir maç yapılmasına karar verildi. Bu maç için 1 sezon sonra oynanacak olan Cuma ligi maçında karar kılındı. 11 Şubat 1916 günü İttihat spor sahasında yapılan maçı Fenerbahçe 3-1 kazanarak şildin sahibi oldu.

Bu sayede şildin üzerinde dört Fenerbahçe, üç Galatasaray, iki Cadi-Keuy, bir de Moda kulüplerinin ismi yazılı oldu. Bu bağlamda şilt Fenerbahçe'de kaldı ve kulübün müzesinde sergilenmeye başlandı.[10]

Ligin sonlanmasının ardından

Fenerbahçe'nin sahip olduğu ve kulüp müzesinde sergilenen şilt, 1932 yılında müze binasında çıkan yangınla birlikte yandı.[11] Olayın ardından kulüp tarafından şildin bir kopyası yaptırıldı. Bu kopya halen müzede sergilenmektedir.

Şampiyonluklar

Sezonlara göre şampiyonlar

1907-08 sezonu şampiyonu Moda'nın kadrosu
Sezon Şampiyon
1904-05 Imogene[B]
1905-06 Cadi-Keuy
1906-07 Cadi-Keuy
1907-08 Moda
1908-09 Galatasaray
1909-10 Galatasaray
1910-11 Galatasaray
1911-12 Fenerbahçe
1912-13 Balkan Savaşları sebebiyle düzenlenmedi.
1913-14 Fenerbahçe
1914-15[A] Galatasaray (İstanbul Futbol Birliği Ligi)
Fenerbahçe (İstanbul Futbol Şampiyonluğu Ligi)

Takımlara göre şampiyonlar

Takım Şampiyonluk
Galatasaray 4[A]
Fenerbahçe 3[A]
Cadi-Keuy 2
Imogene 1[B]
Moda 1

Notlar

B. ^ Bir bakıma deneme sezonu olan 1904-05 sezonunda şampiyon olan Imogene'in ismi, henüz İstanbul'da olmayan şildin üzerine kazınmadı.

Kaynakça

Genel
Özel
  1. ^ Yüce 2009, s. 74.
  2. ^ a b Erdoğan Arıpınar (Haziran 1992). Türk Futbol Tarihi (1904-1991). Türkiye Futbol Federasyonu Yayınları. s. 28. 
  3. ^ a b c Yüce 2009, s. 75.
  4. ^ a b c Yüce 2009, s. 76.
  5. ^ a b c d e f g Yüce 2009, s. 77.
  6. ^ a b c Yüce 2009, s. 78.
  7. ^ a b Yüce 2009, s. 79.
  8. ^ a b c d Yüce 2009, s. 80.
  9. ^ a b Yüce 2009, s. 81.
  10. ^ Yüce 2009, s. 83.
  11. ^ Yüce 2009, s. 85.