İçeriğe atla

Kurtlar Vadisi karakterleri listesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
00.10, 2 Şubat 2021 tarihinde Dr. Coal (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 24771542 numaralı sürüm (46.154.208.138 (mesaj) tarafından yapılan değişiklikler geri döndürülerek, Madrox tarafından değiştirilmiş son sürüm geri getirildi.)
Mehmet Karahanlı
Kurtlar Vadisi karakteri
Dosya:Mehmet Karahanlı.jpg
Zafer Ergin, Mehmet Karahanlı rolünde
İlk görünümKurtlar Vadisi 1. bölüm
Son görünümKurtlar Vadisi 74. bölüm
YaratanRaci Şaşmaz
Bahadır Özdener
Ahmet Yurdakul
CanlandıranZafer Ergin
Bilgileri
CinsiyetErkek
Meslekİş adamı
İstihbaratçı (eskiden)
Mafya'nın en büyük babası
Kurtlar Konseyinin Baronu
UnvanBaron
AileNergiz Karahanlı (öldü)
Efe Yakup Karahanlı
Safiye Karahanlı
Önemli ilişkileriKılıç (öldü)
Testere Necmi (öldü)
Laz Ziya (öldü)
Hüsrev Ağa (öldü)
Nizamettin Güvenç (öldü)
Samuel Vanunu (öldü)

Mehmet Karahanlı (1947 - 3 Mart 2005, Yedikule Zindanları, İstanbul), Kurtlar Vadisi dizisinde Zafer Ergin tarafından canlandırılmış karakter.

Olay örgüsü

Kurtlar Konseyi'nin baronudur ve mafyanın en tepesindeki kişidir. Büyük Orta Doğu'nun en büyük baronudur. Yüce Seçilmişler tarafından seçilen, 10 hamle sonrasını görebilen Baron görevine 1983 yılında getirildi. Selefi İran yüzünden aforoz edilmişti. Çok zeki ve aristokrat bir karakterdir.

Gençlik yıllarında Doğu Eşrefoğlu tarafından eğitilmiş bir istihbaratçıydı. Devlet için ortağı Aslan Akbey ile Kıbrıs'ta Türk Mukavemet Teşkilatı adına çeşitli görevlerde bulunmuştur. Bu görevlerinin en önemlisi Türk Mukavemet Teşkilatını silahlandırmaktır. Adada portakal tüccarı rolüyle silah dağıtmıştır.

Mehmet Karahanlı'nın tek zaafı, henüz çocukken kaçırılan oğlu Efe Yakup Karahanlı'dır. Hayattaki tek başarısızlığı, oğlunu bulamayışıdır.

Doğu Bey tarafından Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra aldığı ikinci görevi olan gizli güçleri çökertme görevi sırasında güce olan zaafı nedeniyle saf değiştirmiş ve devlete ihanet etmiştir. Gizemli güçlerin tarafına geçen Karahanlı, çeşitli kademeleri başarıyla geçerek Büyük Orta Doğu'nun Büyük Baronu olmuştur. Oğlu Efe için büyük bir imparatorluk kurmuştur.

Mehmet Karahanlı, Esther Hirch ile evlendirerek yükselttiği Tombalacı Mehmet Çolak'ı konseyine alır. Konsey üyelerinin de yeni üye hakkındaki izlenimleri olumludur. İlk başlarda konseyde uluslarası ilişkiler, siyasi meseleler ve dengeler konuşulurdu. Konseydeki herkes herkesle en az 20 yıllık dostluk içerisindeydi. Ancak daha sonra başka şeyler de konuşulmaya başlandı: Şevko'nun sefirliği, Süleyman Çakır'ın gidişatını konsey ile paylaşır bu ikilinin durumu için karara varırdı.

Tombalacı kafasına göre kararlar alıp Çakır'ın kumarhanesini taratmış ve birçok insanı öldürtmüştür. Bunun üzerine Baron Mehmet Karahanlı, Tombalacı Mehmet'i Konsey'den uzaklaştırmıştır. Baron'un emriyle Kılıç, Tombalacı'yı ülkeyi terk etmesi için bir tekneye bindirmiş ama Tombalacı'nın Ruslarla iş yaptığını öğrenince Kılıç'a, Tombalacı'nın teknesinin yerini Çakır'a bildirmesini emretmiştir. Böylece Çakır, Tombalacı'yı yakalayarak tarattığı kumarhanesinde beyzbol sopasıyla döverek öldürmüştür.

Polat Alemdar'ın yaptıkları kendi emirlerine ve konseydekilerin yaptığı şeylere ters düşünce öldürülme emri çıkması için kalemini kıracağı zaman Laz Ziya buna engel olmak için kızıyla nişanladığını söyler ve Baron, Polat'ın kalemini kırmaktan vazgeçer. Baron'un ilerleyen zamanlarda verdiği kararlar Laz Ziya ve Hüsrev Ağa'nın istekleri dışında gerçekleşir ve Laz Ziya ile Hüsrev Ağa, Baron'a karşı müttefik olur.

Uyuşturucu sehemindeki başarısızlığından dolayı Testere Necmi'nin kalemini kırmıştır. Polat'ı Testere hakkında sorgulamak için çağırır. Tam kalemini kıracakken Polat, afyonu patladığı için üç kez hapşırır. Bu, sadece Karahanlı ailesine özgü bir durumdur. Bunu gören Karahanlı, kalemi kırmaktan vazgeçer ve Polat'ın kendisine çalışmasını ister.

Testere'den sonra Baron Karahanlı, konseye 2 yeni üye getirmiştir: Bunlar Tuncay Kantarcı ve Nedim Malik'tir.

Hüsrev Ağa'nın Barona saygısızlık ve hakaret etmesi ve Ruslarla ittifak yapmasından dolayı Kılıç, Hüsrev Ağa'yı öldürür.

Irak Savaşı'nda Amerika'ya destek olması için 1 Mart tezkeresi'ni meclisten geçiremediği ve Yüce Seçilmişler'e inanmadığı gerekçesiyle 3 Mart 2005'te Sultanahmet'teki Mabet'te arkasından kılıç saplanmak suretiyle öldürülmüştür. Onun ölümü dünyada yeni bir sayfa açmıştır.