Tartışma:Topal Osman

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Topal Osman Ağa[kaynağı değiştir]

Selamlar. Giresunlu musunuz? Demin tartışma sayfasına yani buraya yazdığınız gibi Topal Osman Ağa, cumhuriyet tarihin perde arkasında harcanmış adamlardan biri. Kendisini değerlendirmek oldukça güçtür. O yüzden onu araştırmak daha ilginç oluyor. Şimdi düzeltilmesi gereken noktaları yazacağım.

  • 'Doğukaradeniz bölgesinde Rum ve Ermeni çetelerine verdiği zarardan dolayı' Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsuna gönderilmesine sebep olan kişi oluyor mu? Bunu biraz açıklar mısınız?
  • Koçgiri isyanı ile Sakarya Meydan Muharebesi'nin sırası ters.

Dahası var ama şimdilik bu kadar olsun. Nette Topal Osman Ağa'nın adamlarının yazıları vardı, onlardan da istifade edecek misiniz? Saygılarımla, İyi çalışmalar. Takabeg 11:34, 18 Kasım 2007 (UTC) + Karabekir, İnönü ve Dinamo'nun sözlerinin hangi kitapta geçtiğini gösterir misiniz? İyi çalışmalar Takabeg 11:49, 18 Kasım 2007 (UTC)

Uyarınıza ve ilginize teşekkür ederim.Evet Giresunluyum.. H.İ.Dinamo'nun KUTSAL İSYAN kitabı, F.R.ATAY'ın ÇANKAYA kitabı ve KARABEKİR PAŞA'NIN ANILARI kitaplarını okumanızı rica ederim. Ulu Önder Atatürk'ün padişah tarafından Samsuna müfettiş olarak gönderilmesi meselesine gelince! Rusların 18 Nisan 1916'da Trabzon'u işgal etmesi üzerine Osmanlı ordusunun Harşit'e çekilmesi (Görele-Tirebolu-Torul arasında vadi) neticesinde, Topal Osman 21 Ekim 1916'da kendi topladığı gönüllülerle Harşit cephesini kurar. Bu cephe 18 Aralık 1917 Erzincan antlaşması ile Rusların geri çekilme tarihi olan 12 Şubat 1918 tarihine kadar Rusları oyalamış ve durdurmuştur. Topal Osman 1915 Tehcirinde cephede olduğundan tehcirde doğrudan rolü yoktur. Topal Osman cepheden döndükten sonra işler karışıyor. Örnek olarak: Mondros Mütarekesinin imzalanmasından hemen sonra 42 yere telgraf çekerek "Katlimize ferman verilmiştir, silaha sarılalım" diyen ilk kuvvacıdır. İzmirin işgalini kınayan ilk mitingi Giresunda yaptırmıştır. Ruslara casusluk yapan Ermeni Şerik'i alenen vurması Osman'ı bir anda efsane yapıyor! Tabi bu arada Rus ordusunda savaşan yerli Ermeni ve Rumlar çeteleşiyor. Topal Osman bu çetelerle savaşarak 14 Nisan 1918'de Batum'a giren birliğinde komutanıdır. İşte bu savaş esnasında yazılmayan veya yazılamayan hadiseler cerayan ediyor ve batılı devletler Padişaha bu duruma son vermesini adeta emrediyor! Osmanlı sarayı zaten Atatürk'ün Anadoluya gönderilmesi bahanesi ararken bu bahaneyi kucağında buluyor! Ve bilinen netice 19 Mayıs 1919.. Peki neden Samsun? O dönemi araştırıp incelediğimde çok garip bir vakıa gözüme ilişti. O sıralarda Artvin, Rize, Trabzon, Gümüşhane, Giresun ve Ordu'da Ermeni ve Rum çeteleri dağıtılmış ve hemen hepsi Samsun civarında toplanmışlar.. ve sayılarıda 25.000 kişi. Dikkat edin, Atatürk bu 25.000 kişilik Rum Ermeni çetesinin olduğu Samsuna gidiyor. Eminimki bundan da haberi yoktur! Atatürk'ün bu konudan haberdar olduğuna dair hiç bir bilgiye rastlamadım! Teoman ALPASLAN'ın Topal Osman Ağa kitabını, Cemal ŞENER'in Topal Osman'ını da okuyabilirsiniz. Giresun Merkez Saycaköyünden ve Topal Osman'ın yakın arkadaşı olan merhum Gazi Mehmet TÜRKSEVER ile 1977-78 yıllarında Saycaköyünde kendi evinde defalarca bu konuların sohbetini yaptım..Merhumun büyük oğlu Temel ve ikinci hanımı hala hayattadır. Diğer çocukları Süleyman, Bayram ve Abdullah ta hayattadır. Gazi ile yaptığım imzalı görüşme notlarım 13 Eylül 1980 de evimin aranması sırasında alınıp bir daha geri verilmedi! Ben de bu bilgileri şu ana kadar kimseyle paylaşamadım. Geçen sene Anıtkabir ziyaretimde, Sakarya savaşına katılan birliklerin yazılı olduğu leyhayı incelerken 47. Giresun Gönüllü Alayı'nın adının olmadığını ve sırasınında boş geçildiğini görmek beni ziyadesiyle üzdü..Ben baştanbaşa Karadenizliyim, baştanbaşa Anadoluyum,Trakyayım.Sağlıcakla kalın.

Teklif: Küçük başlıkları[kaynağı değiştir]

Çok teşekkür ederim. Biraz daha aydınlanmış oldum. Şimdi bu maddedede 'Resmî tarih anlatımına göre Topal Osman Ağa' ve 'Tanıkların ağzından Topal Osman Ağa' olmak üzere iki küçük başlık oluştursak bu konuda tartışmaya katılacak arkadaşlarımıza da yardımcı olacağını düşünüyorum. Bunun dışında, 'Ayrıca Bakınız' yani içbağlantı kısmını geçici olarak geniş tutarak Topal Osman Ağa ile alakalı ve ya alakalı olma ihtimali yüksek olduğu kişileri göstersek yine yardımcı olacaktı. Ne dersiniz? Önce, karşı çıkan kişinin olmayacağını düşündüğüm içbağlantı yazmaya başlıyorum. Bu madde gerçekten zor maddedir. Yavaş yavaş pekiştirelim. İtifar etmem gerekirse ben bu konuda fazla emin olmadığı için şimdilik fazla yazamacağım. Bilenler arkadaşlarımız ilave etsinler. İyi çalışmalar. Takabeg 08:26, 19 Kasım 2007 (UTC)

Şimdi bahsettiğini Dinamo'nun kitabı evimde yok. Teoman Alparslan'ınki Kum'dan yeni çıkmıştı sanırım. Atay'ın 'Çankaya' tamamdır. Kâzım Karabekir'in 'Anıları' dediğiniz hangi kitabındadır acaba? Yardımcı olursanız sevineceğim. Siz Ayşe Hür'ün 'Çağımızın Bir (Başka) Kahramanı: Topal Osman', Birikim,(19.02.2006) okudunuz mu? Aktüel dergisinde çıkan '83yıllık sır'a cevaben yazılan Ahmet Gürsoy (Arkadaşınız? Yoksa siz?) imzalı yazıları okumak istedim fakat www.giresungazete.net'te sayfaları bulamadım. http://www.nahnu.org dan atılan linkten girmeye çalıştım. Yine olmadı. Gördüğüm kadarıyla 17 Ağustos 2006'dan önceki yazıları kaldırılmıştır. Bunu bulduğumda okuyacağım. İyi çalışmalar. Takabeg 12:48, 19 Kasım 2007 (UTC)

SORULMAMIŞ SORULAR İLE TOPAL OSMAN Başka bir tez ise M.Kemalin Meclisten aldığı yetki ve salahiyetleri düşürmek için,ve M.Kemalin görüşmeler sürüyor açıklamasına rağmen(Ozamanlarda görüşmeler gerçekten sürmekteydi)Meclise silahla girip çevresinde toplanan 60 a varan vekil ile M.Kemal e karşı sert muhalefetler yapan Ali Şükrü,(Karadenizlilerin silah göstermenin bir tehdit etme olarak kabul edeceklerini bilerek) M.Kemale silah gösterme cürretini göstermesine Topal Osman görevi gereği (Muhafızı olarak)M.Kemalin canına kast edileceğini anlamıştır.Bu durum kendisinde büyük bir kızgınlık yaratır ve Meclis bahçesinde Ali Şükrü Bey e silahını çekerek "Ulan fazla ileri gidiyorsun,seni vururum!" diyerek tehditde bulunmuştur.Araya giren diğer vekiller sayseinde olay yatıştırlmıştır. Ancak bir hafta kadar sonra Ali Şükrü beyin cesedi bulunur.Meclis ve Köşkte bu işi kimin yapabileceğine dair konuşmalarda, bir hafta önceki olay hatırlatılarak Topal Osman olabileceği,onun birini tehdit eder ise mutlaka bunu yapacağı söylerler.M.Kemal hemen Köşke getirilmesini emreder.Topal Osman sürekli yakın muhafızı olduğu M.Kemalin emrine uymamazlık yaptığı vaka değilken, özellikle "kimileri tarafından bir müfreze asker yollanması gerektiği telkinin de bulunur ve eklenir "sizin bu olay karşısında sert çıkacağınızı düşünerek karşı gelebilir",ısrarı ile M.Kemal e müfreze gönderilmesi kabul ettirilir.Burada düşünülmesi gereken şey,neden müfreze yollandığı,M.Kemal için eğer Ali Şükrüyü vurduysa neden M.Kemale gitmekten çekinecektir Topal Osman,daha öncede M.Kemal ve Cumhuriyet için onca savaşa/çatışmaya girmiştir).Giresun Muhafız Alayı Kale/Samanpazarı konuşlanmıştır(yaklaşık 500 kişilik yakın koruma Topal Osmanla beraberdir,-o sırada diğerleri Köşk Meclis ve kritik yerleri korumakta nöbettelerdir,bir Müfreze askerle cebri alınması mümkün değildir), ve Osman bey daha çok Uşaklar dediği bu yakın silah arkadaşlarıyla vakit geçirmektedir.Topal Osmanı refuse etmek isteyenlere gün doğmuştur.Bir müfreze gidecek,Paşa acil çağırıyor diyecek,yanına bir kaç adamını alan Topal Osmanı ters yoldan Dikmen/Ayrancı sırtından köşke gidiyormuş gibi yaparak yolda önce Topal Osmanın korumalarını daha sonrada kendisini katledeceklerdir.O müfreze özeldir.Oysa Saman Pazarından Köşke gitmek için Seyran Bağları daha kestirme ve tekindir.(Burada neden Dikmen/Ayrancı güzergahı? diye sormak lazım).Müfreze Topal Osman ve arkadaşlarını alır,Dikmen sırtları (Katledildiği yer bugün dahi Topal Osman Durağı diye kullanılır dolmuş,otobüs güzergahında)na gelirler önce önde giden korumalar arkadan vurulur,Topal Osman tek bırakılır,önce boğulur sonrada kurşunlanır.Köşke bir haberci yollanır.Topal Osmanın yolda kaçmak istediği,durdurmak için çatışma çıktığı çatışma sonucuda vurulduğu söylenir.M.Kemal artık 1919 dan beri kendisini her yerde korumuş kendine en sadık kişiyi kayıp etmiştir.Oda biliyordur ki,Ali Şükrü bey kendisine silah çekmeye kalktığında her zaman yanında olan ama o gün silahlarına davranmamış onca isim o an Köşkte onunladır.Musta Kemal daha sonra "Cumhuriyet Şehiti" diyecektir Topal Osman için. Yüzlerce ceset görmüş insanların bu ölümün bir çatışma sonucu değil boğulma sonucu olduğunu bilecek kadar asker ve polise sahiptir,sialh sesleri Dikmen Ayrancı ahalisi tarafından duyulmuş,kimileri olaylara tanık olmuşlardır.O yüzden boğulma izlerini kayıp etmek için mezarından çıkarılcak kafası kesilecektir.M.Kemal soru sormaya devam etmektedir çünki. Topal Osman o günün M.Kemal muhaliflerince çok iyi düşünülmüş bir senaryo ile ortadan kaldırılmıştır.M.Kemal artık yalnızdır.Ve Muhafız Alayı kanunu ile Köşk,TBMM ve Atanın yakın korumalığına her bölgeden gelecek askerlerin karmasıyla Orduya verilir.Böylece Karadenizlilerin etkisi M.Kemal ve Cumhuriyet üzerinde azaltılacak,istihbarat rahatlıkla alınabilecektir.

M.Kemalin vefatında 10 Kasım 1938 de ise bir iki kişinin dışında Dolmabehçede odasının kapısında bekleyen kimse yoktur o gün Köşkte "Bu işi Topal Osman yapmıştır" diyenler arasından.

Laz alaylari diye bir alay oldugu dahi tarihsel olarak dogrulanmamisken ve sayfada hic bir gecerli kaynak verilmeden boyle bir tanimlama yanlistir. Giresun, Ordu, Trabzon ve hatta Rize'nin buyuk kesimi Laz degilken ve bu bilgiler Vikipedi'nin kendi sayfalarinda varken boyle bir tanimlama hem bir etnisiteye ayrimcilik olmasi hem de kanitlanmamis, belgelenmemis, kaynagi olmayan bir bilginin kullanimi demektir. Sayfadan "Laz alaylari" teriminin kaldirilmasi dogru olur.

Laz alayları hususu[kaynağı değiştir]

Hayir ideolojik boyutu değil benim kastım ama tabi o etnik saldırı nedenleri de önemli, halkları dusmanlastirma acısından. Ne var ki benim bahsettigim ne Giresun ne civarının Laz olmadığı ve bu birliklerin Laz olma ihtimali sıfır iken bu bilgiye dayanmayan ve Vikipedinin kendi sayfalarındaki Laz tanımı ve bölgesi ile çelişen bilginin kaldırılması. Elbette her bilgi kaynak yok diye kaldirilmayip kaynak belirtilmeli şablonu eklenebilir ancak bu söylem o kulvarda dahi degil yukarıdaki yazdığım nedenlerle. Laz alayları bir çok yerde de karadeniz alayları geçer o zaman karadeniz diye değiştirilip kaynak şablonu eklenebilir. Sayın @Tuğkan buyurun efendim. chanseyMesajYaz 19:06, 2 Ağustos 2017 (UTC)

Sana da ping atalım @Rapsar chanseyMesajYaz 19:34, 2 Ağustos 2017 (UTC)

  • Yorum Yorum Bu arada "Laz Alayları" isminin Koçgiri ve Tunceli bölgesindeki olaylarla ilgili olarak ideolojik bir çağrışım yaptığı kanaatindeyseniz (taraflı olduğunu düşündüğüm kaynaklarda bu alaylar hakkında hiç iyi şeyler yazılmıyor) ve maddeyi düzenlemeniz bu çağrışım üzerine ise ben bu tartışmadan affımı isteyerek diğer kullanıcılarımıza topu atacağım. Tecrübemle sabittir ki bu tip ideolojik tartışmalar -genelde- olumlu bir sonuç vermemekte... chanseyMesajYaz 19:21, 2 Ağustos 2017 (UTC)
Laz alaylari diye bir alay oldugu dahi tarihsel olarak dogrulanmamisken ve sayfada hic bir gecerli kaynak verilmeden boyle bir tanimlama yanlistir. Giresun, Ordu, Trabzon ve hatta Rize'nin buyuk kesimi Laz degilken ve bu bilgiler Vikipedi'nin kendi sayfalarinda varken boyle bir tanimlama hem bir etnisiteye ayrimcilik olmasi hem de kanitlanmamis, belgelenmemis, kaynagi olmayan bir bilginin kullanimi demektir. Sayfadan "Laz alaylari" teriminin kaldirilmasi dogru olur. — Bu imzasız görüş Johngodel (mesajkatkılar) tarafından eklenmiştir.
Burada itiraz olunan husus "Laz" kelimesi mi, yoksa bu tür bir oluşumun olup olmadığı mı sayın @Johngodel? Bir görüşe sahip kaynaklardan edindiğim izlenime göre bu oluşum "cani, katil vb." gibi aşırı tepki verilen bir grup. Sonuçta bu tip bir oluşumdan bahsediliyor; gerekirse bilginin kaynak belirtilmeli şablonu konularak muhafaza edilebileceği kanaatindeyim. Ayrıca bldiğiniz üzere kaynaksız her bilgiyi doğrudan çıkartmıyoruz, tartışma açmak istememin sebebi de bu.:) chanseyMesajYaz 19:28, 2 Ağustos 2017 (UTC)
Kaynaklarda "Laz Alayları" ismi geçiyorsa, bünyesindekilerin tamamının Laz olup olmadığına bakmaksızın bu adı kullanmamız gerekir. Yok eğer kaynaklarda bu oluşum için kullanılan özel bir ad yoksa ve sırf hepsi ya da çoğunluğu Laz olduğundan Vikipedi icadı bir adlandırmaysa tercih etmememiz lazım.--RapsarEfendim? 21:15, 2 Ağustos 2017 (UTC)

Kaynaklarda "Laz Alayları" ismi geçmiyor, bunyesinde Laz oldugu dahi belli degil, Vikipedi icadi-kullanici icadi bir adlandirma. Johngodel (mesaj) 00:26, 3 Ağustos 2017 (UTC)

Kimseyi itham etmeye gerek yok, sakin olunuz... chanseyMesajYaz 04:36, 3 Ağustos 2017 (UTC)
İki adet (Biri Yüksek Lisans Tezi, biri de kitap) kaynak eklendi. @Chansey, @Johngodel--Pragdonmesaj 09:39, 3 Ağustos 2017 (UTC)
İlgin için VP:D adına teşekkürler @Pragdon! İbarenin çıkartılması hususunda ısrar eden kullanıcılarımız sanırım müsait değil (Sn.Tuğkan buraya henüz yorum yapmadı), bir miktar daha beklemenin uygun olacağını düşünüyorum. Zaten değişikliğin bu ibareyi destekler nitelikte. chanseyMesajYaz 09:50, 3 Ağustos 2017 (UTC)

Degerli arkadaslar Yuksek Lisan Tezi zaten eklediginiz tarihi hic bir deger olmayan 2. kaynagi "kaynak gosteriyor". Tekrar ediyorum, ne meclis tutanaklari, ne donemin tarihcileri, ne donemi yazan gunun guvenilir tarihcileri, ne de yabanci bir kaynakta yok boyle bir sey. Bakin kaynak gosterilen kitap dahi bir duyumdan bahseder sekilde yaziyor. Bunun nedeni ozellikle Kurdistan bolgesinde Trabzon, Giresun, Samsun gibi bolgelerin Laz sanilmasi ve o bolge insanindan cikan bir soylemin tarihsel bir gercek gibi yazilmasi dogru degil. Sunu da bir kere daha tekrar edeyim, guvenilir kaynak verilemiyor ve Lazlar bu bolgede yasamiyor, Giresun ve civarindan toplanan Cepni, Rum, Turklerden olusan bu birliklere sadece doguda Laz alaylari denmistir. Selamlar. Johngodel (mesaj) 13:37, 3 Ağustos 2017 (UTC)

İlginiz için teşekkürler @Johngodel! Peki siz bu tanım için nasıl bir değişiklik önerirsiniz? Kişisel bir kaç sıkıntı var kaynakları detaylı inceleyemedim ancak akşama... chanseyMesajYaz 15:49, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Benim onerim Laz Alaylarinin hic kullanilmamasi, kullanilirsa da parantez icinde veya bir dip notta bu alaylarin Giresun ve civari insanlardan olustugunun, ve ulkede karadenizlilere genelde Laz denilmesinden kaynakli olma ihtimali anlatilmali. Nasil olacagini bir sekilde belirler izahini kaynak da vererek yapabiliriz. Ancak oncelikle bu alaylarin Lazlardan olusmadigi konusunda bir zeminde uzlasabilmek lazim. Giresun ve civarina Trabzon, Samsun vb dogu illerinde Laz dendigi, hatta tum karadenize ulkede Laz dendigi bilinen bir gercek. Haliyle bunun kaynagini nasil tespit ederiz ben de ona bakacagim. Johngodel (mesaj) 16:52, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Makul bir teklif. Çalışmalarınızın sonucunu merakla bekliyorum efendim... chanseyMesajYaz 16:55, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Yorumunuz için teşekkürler @Johngodel, ikinci kaynak yüksek lisans tezinin de kaynağı olan ana kaynak evet. Birbirinin sağlamasını yapması için eklendi. "...sadece doguda Laz alaylari denmistir." demişsiniz ya bu sebeple cümleyi düzenleyip "..."laz alayları" adı da verilen gruba..." kısmı eklendi. "Adı budur" gibi bir dayatmadan çıkarıldı. Bu isimle anıldığını siz de kabul ediyorsunuz bu sözünüzle yanlış mıyım? Kaynaklandırılmış her bilgi değerlidir vikipedi için. Burada söylediğiniz "Kurdistan bolgesinde Trabzon, Giresun, Samsun gibi bolgelerin Laz sanilmasi" söyleminizin bir kaynakçası var mıdır? Konuya hiç hakim değilim bu sebeple sizden de bu konudaki söylemler yerine kaynak rica/talep ediyorum. Bu konuda biraz daha ayrıntılı kaynak da bulabileceğimiz bilgi verebilirseniz çok daha iyi olur. --Pragdonmesaj 16:03, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Soyle bir makale de var: http://www.pilliblog.com/ugur-guclu/diger-karadenizlilerle-karistirilan-topluluk-lazlar Johngodel (mesaj) 17:03, 3 Ağustos 2017 (UTC)
İlgili sitenin güvenirliği konusunda endişelerim var Johngodel... Bu bir özgün araştırma gibi, sizce? chanseyMesajYaz 17:09, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Verdiğiniz makale bir blog sitesinden @Johngodel, makalenin dayandığı kaynaklar da yine bloglar ve vikipedi. Yazan kişi akademisyen vs. olsaydı kabul edilebilir ama bu haliyle özgün araştırma gibi sevgili chnaseyin de söylediği gibi. Bunun dışında yukarıdaki önerinizi ben de düşünmüştüm en başta ama karşıt tezin de kaynaklandırılması gerekir bunun için.--Pragdonmesaj 17:22, 3 Ağustos 2017 (UTC)

Soyle bir kaynagi ciddiye alabiliriz. Lazuri.com ve Ismail Bucaklishi Laz Enstitusu kurucularindan ve Laz aydinlarindandir. http://www.lazuri.com/tkvani_ncarepe/i_b_lazlar_kimdir.html Ayrica Giresun, tarihi ve etnik kimligi ile ilgili olarak da vikiepdinin kaynaklarina bakilabilir. https://tr.wikipedia.org/wiki/Giresun_(il) Suraya da bakabiliriz: 42. ve 47. Giresun Gonullu Alaylarinin Bati cephesi emrine gonderilecegi bildirildi. Kockiri harekatindan donmek uzere olan 47.Alay’in 42. Alay’la Kavak’ta birlesmeleri saglandi(* MENTESOGLU, Erden, Yakin Tarihimizde Osman Aga ve Giresunlular, Yesilgiresun Gazetesi Yayinlari, Giresun 1997 – s.123). 42. ve 47. Giresun Gonullu Alaylarina dair cok kaynak bulunabilir. Haliye tekrar olacak ozur dileyerek yazayim, "Laz Alaylari" dersim ve dogu olaylari ile ilgili internet sitelerinden yayilmadir, bahsi gecen kitaba oradan, kitaptan da yuksek lisans tezine gecmis. Meclis kaynaklarinda da bol miktarda var. https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_b_sd.birlesim_baslangic?P4=4240&P5=B&page1=9&page2=9 Selamlar Johngodel (mesaj) 19:01, 3 Ağustos 2017 (UTC)

Kaynaklar için teşekkür ederim. İnceleyip net bir bir şey söylerim bu akşam. --Pragdonmesaj 11:20, 4 Ağustos 2017 (UTC)

Tesekkur ederim, tabi inceleyin, ayrica Sayin Pragdon, Ismail Avci Bucaklishi bir akademisyendir: 2009-2013 akademik döneminde Boğaziçi Üniversitesi, Batı Dilleri bölümünde Lazca informant olarak görev aldı. Eylül 2011'den beri Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri bölümünde öğretim üyesi olarak Lazca dersler vermektedir. Ayrica Laz Enstutusu ve Lazika yayinevi kurucularindan olup, Lazca yayinlanmis kitaplari ve sozlukleri vardir. http://www.lazuri.com/tkvani_ncarepe/i_b_lazlar_kimdir.html Ek bilgi olarak sunayim. Selamlar Johngodel (mesaj) 20:09, 5 Ağustos 2017 (UTC)

Madde içeriği[kaynağı değiştir]

Yo gayet müsaitim @Chansey. Maddeyi bir kere okumamışsınız. Okumadan tartışma sayfasına gelmişsiniz. Cevap mı istiyorsunuz? Maddeyi okuyunuz, bilgi sahibi olunuz, o zaman tartışırız. Neden birlik denmesi gerektiğini çok iyi anlayacaksınız. Madde kendi kendini tekrar ettirirken burada bunu tartışalım diyorsunuz. Maddeyi okumadığınız çok belli. İkinci cümlede Giresunlular, sonra Laz Alayları. Okuyan insanın ne anlayacağı meçhul. Bir okusanız iyi olur, iyi okumalar. --Tuğkan (mesaj) 13:54, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Konumuz maddenin tekrar etmesi mi, yoksa Laz Alayları kelimesinin bulunup bulunmaması mı önce buna karar vermeliyiz. Diğer yandan müsaitliğinizi sorgulamak benim haddime değil; Sn.@Tuğkan ping atmamdan sonra online olmanıza rağmen cevap yazmadığınız için müsaitlik kelimesini kullandım, özür dilerim. Maddenin içeriği hakkında yorum yapmak yerine, bizzat benim şahsıma, bilgi birikimime, anlayışıma ve kavrayışıma yaptığınız yorumları, iyi okuma dileklerinizi maddenin salahiyeti ve doğruluğu açısından iyi niyetli varsayıyorum ve yeniden sizi içerik hakkında tartışmaya davet ediyorum. Maddeyi okudum ama herkesin anladığı bir olmuyor; çeşitliliğin güzelliği de bu değilmidir? Neyse içeriğe bakarsak yukarıda dört satır yazmışsınız ama neden Laz Alayları değil ve neden Sayın @Pragdon'un eklediği kaynakları kabul etmediğinizi belirtmemişsiniz. Herkesin kavrayışının ve öngörüsünün yüksek olamayacağını; tartışma sayfalarında imalardan ziyade açık olunması gerektiğini, en tecrübesiz kullanıcıların bile anlayacağı şekilde tartışılması gerektiğini bir kaç yerde daha belirtmiştim. Rica etsem madde hakkındaki görüşlerinizi tıpkı @Johngodel ve @Rapsar gibi belirtir misiniz? Sadece ölüler ve aptallar fikir değiştirmez sözüne binaen fikrimin bu ve bunun gibi herhangi bir maddede değişebileceğini biliniz... Kolay gelsin. chanseyMesajYaz 14:24, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Mesele ne ara laz alaylarından madde geneline geçti @Tuğkan? Kaynaklandırmaya dair, laz alaylarına dair söyleyeceğiniz bir şey varsa dinlemeye hazırım ama yoksa bu meselenizi başka bir tartışma başlığı altında değerlendirmek gerekir. --Pragdonmesaj 15:42, 3 Ağustos 2017 (UTC)
@Chansey, konu maddenin kendisi değil, maddeyi bir kere okumamış cımbızla Laz Alaylarını seçen kişilerle neyi tartışayım ben? Madde hakkında görüş sahibi olan kullanıcılar burada tartışır, fikrini ortaya koyar ama hiçbir şey bilmeyen kullanıcıya ne dersek diyelim değişmez bir şey. İkinci cümlede Giresunlular, sonra Laz Alayları oluyor. Maddede geçen her kelime maddenin kendisini etkiliyor zaten ama ben burada başka şeyin üstünde duruyorum. Bu konu farklı. Madde okunmadan burada tartışılmaya çalışılıyor, böyle tartışma mı olur? Okumadığı şeyi tartışmaya sırf karşıt görüş diye geliyor resmen. Madde dokuz bin bayt tekrar ederken görmeyenler tekrar ettiği yere kaynak koyanlar CTRL+F ile kaynak mı ekliyor? Bu Vikipedi için normal mi? Acaba CTRL+F ile kaynak koyanlar, koydukları kaynağı da okuyorlar mı? @Pragdon, sana gelince. Ben seninle veya pardon "siz"inle, bu sayfada herhangi bir tartışma içine girdiğimi hatırlamıyorum. Zaten cevap beklediğim yok Chansey ile konuşuyorum. Cevap vermenize veya dinlemenize gerek yok. --Tuğkan (mesaj) 16:03, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Gerçekten gereksiz bir gerginliğin içinde tartışmaktayız. Hiç bunlara gerek yok, ibare silinir veya kalır mühim olan üslubumuzu korumak olmalıdır. Siz argümanlarınızı sundunuz. Bir süre bekleyelim ki tartışmaya diğer kullanıcılarımız da müdahil olsun. Sırf karşıt görüş diye kullanıcılarımızın birbirine yüklenmesi zararlı ve yanlış.
Madde okunmasına gelince, tamamen teknik bir hata bu durumda ilk iki paragrafın okunması araştırma yapmaya yeter ve artar bile Sayın @Tuğkan. Vur abalıya durumunun oluşturulması tartışmamızın sağlıklı yürümesine engel olacaktır. Bu kapsamsa konulan kaynakları da kasıtlı çıkardığınızı düşünmüyorum. Yine de tartışma sürerken yapılacak değişikliklerde nezaket gereği dikkatli olmak gerek. Teşekkürler! chanseyMesajYaz

Pragdon'un değişiklik özeti[kaynağı değiştir]

@Pragdon, Burada değişiklik özetinde bir soru sormuşsunuz. İçeriği çıkaran olarak cevap vermek bana düştü diye tahmin ediyorum. Kaynağı, tekrar eden yere koyduğunuz için gözümden kaçmış ve silmişim. Bundan sonra maddeyi iyice inceler, tekrar eden yere kaynak koymazsanız böyle bir hata yapacağımı düşünmüyorum. İyi çalışmalar :) --Tuğkan (mesaj) 16:15, 3 Ağustos 2017 (UTC)

Kullanıcılara maddeyi iyi inceleyiniz derken aynı hataya kendimiz düşmeyelim değil mi? Madde temizliği yaparken iyi inceleyip yapmak gerekir ;) --Pragdonmesaj 16:21, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Evet Pragdon, son cümlemi iki üç kez daha okursan böyle bir hata yapacağımı düşünmüyorum demişim. Hatamı kabul etmişim. --Tuğkan (mesaj) 16:22, 3 Ağustos 2017 (UTC)
O zaman konu dışı kişisel ve lüzumsuz bir tartışma açmanın anlamı da yok. Anlamışsanız, ki öyle olduğunu iddia ediyorsunuz bunun için ayrı başlık açmaya gerek yoktu. ;) --Pragdonmesaj 16:26, 3 Ağustos 2017 (UTC)
Hata kabul etmek erdemdir. Bu erdemi paylaşmak istedim. Görüyorum ki yanlış yapmışım. Önce konuyla ilgili değil diye kılıf buldunuz. Sonra konuya uygun tartışınca da neden açtınız diyorsunuz. Kesinlikle hata yapmışım. --Tuğkan (mesaj) 16:32, 3 Ağustos 2017 (UTC)

İsmail Hakkı Tekçe'nin itirafları ve farklı dildeki sayfalar[kaynağı değiştir]

Merhaba farklı bir başlık altında atılması daha uygun olabilirdi ancak önce bizdeki sürümünü daha verimli hale getirebilirsek farklı dillerdeki sürümlerine yönelebileceğimizi düşünmekteyim.

Öncelikle buradaki en büyük eksik ve yanılgıya düşüren durum Osman Ağa'nın ölümü. Bunun hakkında hiçbir bilgi yok desem yeridir çünkü aşırı detaysız. Kaynak kısmına bakıldığında bir Pontus yanlılığı yapan kişiden alındığını açıkça görebilirsiniz. Tarafsız ilkelerle yazılması gereken tarih, Rum kesminin bakış açısıyla yazılmış. Pek vaktim olmamasından ve yazacağım, kaynaklandıracağım yüzlerce şeyin bir yetkilinin iki üç tıkıyla silinmesi beni sinir krizine sokacaktır. Sinir hastası olmam sebepli herhangi bir uğraşta bulunmuyorum ancak açıklık getirilmesi ve ek başlık olarak eklenmesi gereken aklımdaki şeyleri listeleyebilirim: --Topal Osman Ağa'nın Çankaya Köşkü baskınındaki olay içindeki tarihi kişilerin konuşmaları (Atatürkün Muhafız alayı Topal Osman Ağanın askerleri iken Çankaya köşküne baskın yapan Osman Ağanın kendisi gibi bir çelişki olduğundan dolayı buradan bir çıkarım yapabilirsiniz.) --İsmail Hakkı Tekçenin itirafları (Topal Osman Ağa öldükten sonra yerine direkt olarak gelen kişinin İsmail Hakkı Tekçe olması tüm tarih kitaplarında yazar ancak yine kolaydır ki Osman Ağa'yı şehit eden (ya da öldüren) kişinin yıllar sonra Yahya Kahya olayı ve diğer bir çok olay hakkındaki itirafları şehit edilen mebus olayını derinlemesine açık etmektedir.) --Rumların ahvali (Şu şekildedir ki olaylar Osman Ağayla başlayıp onunla bitiyor. Bu olayların öncesi ya da sonrası yazılmadığı için açıklamalar oldukça yetersiz ve yanılgıya düşürücü oluyor. Teorilerden çok öncesi ve sonrası kısmında çokça başlıkla konu açık hale getirilebilir. Yani özetle "birinin bacağına ateş etti" şeklindeki durum açıklanmalıdır. "Bacağına neden ateş etmiştir" sorusuna yanıt olmadığı gibi bilgilerde de aynı şekilde yazıya sorulabilecek çoğu sorunun yanıtı yok.

Farklı dillerdeki sürümler konusunda ise şunu belirtmeliyim ki İngilizce, Yunanca, Ermenice ve bir kaç dilde aşırı derece de vandallık vardır. Ansiklopedi (ya da ansiklopedik bilgi) milliyetçilik yapılacak bir yer değildir. Türkçe dili yetkililerin yabancı dillerdeki sürümleri inceleyip diğer yabancı yetkililer ile iştiare etmesi güzel olacaktır. Neden Osman Ağa üzerinde duruyorum? Burayı kullanan insanların çoğu genç yaştaki insanlar. Eminim işe girmiş çoğu insanda çocukluğunda vikipedide ödevlerini yapmak için dahi olsa girip okumuştur. Yanlış bilgiler tekrarlandıkça doğrulaşır. Yani biz yetişkinler burada okuduklarımızı yine farklı kaynaklardan teyit etme yeteneğine sahibiz ancak genç beyinler bunu yapmaya yeltenmeyecektir. Uzun bir yazı oldu, ancak yabancı dillerdeki vandalizm durumunu yetkililerin irdelemesini talep ederim. Tarzan stili İngilizcem ile gireceğim münakaşalarda rezillikten başka bir şey çıkartamayacağımı bildiğimden ötürü bu konuda yardım talep etmekteyim.

Bu konuda görüşleriniz önemlidir. Teorik bilgilere sığınmayalım. Teoride mantık yürütürsek çokça şey söylenebilir ancak kesin kanıtı olmayan şeyleri Vikipedide kullanmak doğru olmayacaktır. (Örneğin Atatürkün Samsuna çıktığında Osman Ağayla görüşmesi) Teşekkürler. Mor Kuzgun (mesaj) 16.17, 15 Mayıs 2020 (UTC)[yanıtla]

Erol Mültecimler gibi önde gelen tarihciler, bu makalede gecen iddialari yalanliyor ve gülünc buluyor ve hatta yaziklar olsun diyor. Portakal sandigina mi cikilir? Aksam veya gece degil, gün boyu isik mi yakilir, gölge mi görülür. Yakin yerde Rauf Orbay ve yüksek rütbeli askerler varken, Atatürk carsafla mi kacar? Bu nasil bir masaldir? Derhal silinmeli. 2003:C4:C725:C200:859A:3EF7:BAFB:7A52 01.00, 17 Aralık 2023 (UTC)[yanıtla]