İçeriğe atla

Dinyeper Taarruzu

Vikipedi, özgür ansiklopedi
09.59, 15 Ocak 2021 tarihinde Sp1dey (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 24653632 numaralı sürüm (top: Düzenleme, değiştirildi: harekat → harekât)
Dinyeper Taarruzu
II. Dünya Savaşı Doğu Cephesi
Tarih24 Ağustos 1943 – 23 Aralık 1943
Bölge
Sonuç Sovyet zaferi
Taraflar
 Almanya
 Romanya
 Sovyetler Birliği
Komutanlar ve liderler
Nazi Almanyası Erich von Manstein
Romanya Krallığı Romano Eroscú
Sovyetler Birliği Konstantin Rokossovski
Sovyetler Birliği İvan Konev
Güçler
1.250.000 asker
12.600 top
2.100 tank
2.000 uçak
2.650.000 asker
51.000 top
2.400 tank
2.850 uçak
Kayıplar
Tahminler: 400,000+ - 1.000.000 toplam kayıp 550.000 ölü
1.500.000 toplam kayıp[1]

Dinyeper Taarruzu (Rusça: Битва за Днепр / "Dinyeper için muharebe"), II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde gerçekleşen bir Sovyet genel taarruzudur. Aşağı Dinyeper Savaşı olarak da bilinir.

Dört ay süren harekât sırasında, Dinyeper'in doğu kıyıları, beş Kızıl Ordu "Cephe"si tarafından, birkaç nehir geçiş taarruzu ile geri alındı. Harekât sırasında nehrin batı kıyılarında birkaç köprübaşı da oluşturulmuştur. Harekâtın devamında bağımsız bir taarruzla Kiev geri alınmıştır.

Savaşın en yüksek kayıplı harekâtlarından biri olan bu muharebelerde her iki tarafın toplam kayıpları 1,7 milyon - 2,7 milyon olarak tahmin edilmektedir. Operasyon, birkaç daha küçük harekâttan oluşmaktadır.

Harekât öncesi

Kursk Savaşı sonrasında Alman Yüksek Komutanlığı, Doğu'da Kızıl Ordu'ya karşı büyük ölçekli bir harekâta girişecek durumda değildi. Kursk'tan uzun çekiliş sırasında Wehrmacht ordusunu ve onları destekleyen Luftwaffe kuvvetleri Dinyeper'in batısında Wotan Hattı'nı gerisine çekildiler. Dinyeper geçişi, izleyen Sovyet kuvvetlerinin sürekli hava ve kara saldırıları altında, binlerce Alman askeri tarafından sallar ve ufak teknelerle başarıldı. Alman kayıpları insan ve malzeme olarak hatırı sayılır miktardaydı ve deneyimli birliklerin çoğu yorgundu. Bu durumda, Wehrmacht kuvvetleri, Sovyet "Cephe"leri karşısında sürekli olarak operatif savunmada kalmak zorundaydılar. Uygun zamanlamalarla girişilen Wehrmacht'ın taktik karşı taarruzları büyük başarılar kazandı, fakat Kursk'da yitirilen stratejik inisiyatifin yeniden kazanılmasını sağlayamadı. Wehrmacht'ın personel, malzeme ve lojistik destek gücü giderek azalırken Kızıl Ordu'nunki arttı. Bu gelişme, Kızıl Ordu'nun daha büyük sayısal üstünlük kullanan taarruzlar yapabilmesine olanak sağladı.

Ağustos başlarında Hitler, Sovyet taarruzlarının durdurulamayacağını anladı ve Kızıl Ordu taarruz kapasitesini yavaşlatmak için bir dizi tahkimatın inşa edilmesi emrini verdi. Bu emir, Wehrmacht'ın ne pahasına olursa olsun, Dinyeper gerisindeki Wotan Hattı'ndaki mevzileri savunacağı anlamına geliyordu.

Sovyet tarafında Stalin, 1943 yılı başlarında başlayan işgal altındaki toprakların geri alınması sürecinin peşini bırakmama kararını kesinleştirmişti. Ukrayna endüstri bölgesi ilk öncelikti. Sovyet devleti için, yoğun yerleşik nüfusu ile, kömür ve diğer cevherler gibi değerli kaynakları sağlayacak olması dolayısıyla öncelikliydi.

Planlar, kuvvetler

Sovyetler Birliği

Harekât 24 Ağustos 1943 tarihinde, Smolensk ile Azak Denizi arasında yer alan 1.400 km'lik bir cephe hattında başladı. Harekâta katılacak olan beş "cephe" şunlardır:

Sonuçta harekât 36 kombine ordu, 4 tank ve 5 hava ordusu tarafından yürütülecekti. Bütün harekât için 2.650.000 personel ayrılmış olup, 2.400 tank, 51 bin top ve 2.850 uçakla başlanmıştır.

Wehrmacht

"Doğu Duvarı" olarak bilinen Dinyeper savunma kompleksiyle ilgili emir, 11 Ağustos 1943 tarihinde yayımlandı ve inşaasına derhal başlandı.

Tahkimat, Dinyeper kıyıları boyunca inşa edilmiştir. Bununla birlikte önlerindeki kısa zaman süresi içinde böyle kapsamlı bir savunma hattının tamamlanacağı umudu yoktu. Bu nedenle Doğu Duvarı, tahkimat derinliği ve yoğunluk yönünden standart olmadı. Bunun yerine tahkimat, Sovyet nehir geçiş taarruzlarının büyük olasılıkla beklendiği kesimlerde yoğunlaştı. Buralar, Kremençug, Zaporijya ve Nikopol hattıydı.

Ayrıca 7 Eylül'de SS kuvvetleri ve Wehrmacht, bölgede "yanmış toprak" uygulaması için emir aldı. Kızıl Ordu'nun ikmal kaynağı olarak kullanılabilecek her şey yok edilecekti.

Alman geri çekilmesi

Sahip oldukları sayısal üstünlüğe karşın Sovyet kuvvetleri için taarruz hızlı gelişmedi. Her kent ya da kasabada şiddetli Alman direnişiyle karşılaşıldı. Wehrmacht, Sovyet taarruzunu her kasaba ve her tepede artçı birlikler bırakarak yavaşlatmaya çalışarak çekiliyordu. Bununla birlikte taarruzun başlamasından üç hafta sonra, ağır Sovyet kayıplarına karşın, açıkça görüldü ki Wehrmacht'ın açık arazide baskın gelen Sovyet sayısal üstünlüğü dolayısıyla taarruzu durdurma umudu yoktu.

Manstein, Sovyet taarruzunu durdurma umuduyla 12 yeni tümen istedi. Fakat Alman ihtiyatları tehlikeli biçimde azalmıştı.

Yıllar sonra Manstein anılarında şunları yazdı.[2]

Durumu inceledikten sonra şu an için sahip olduğumuz kuvvetlerle Don Bölgesi'ni elimizde tutamayacağımıza karar verdim. Grubun kuzey kanadında oluşan tehlike, tüm Doğu Cephesi için büyük bir tehlike oluşturuyor. Sovyet taarruzu, 8. ve 4. Ordular tarafından uzun süre durdurulamayacak.

Sonuçta Hitler, 14 Eylül 1943 günü kendi karargahı olan Rastenburg'taki kendi karargahında (Kurtini) Mareşal Manstein'le yaptıkları toplantıda, Güney Ordular Grubu'na Dinyeper hattına çekilme emri verdi.[3] Mareşal von Manstein, 15 Eylül 1943 tarihinde çekilme emrini yayınladı.[4]

Poltava muharebesi özellikle sert geçmiştir. Kent, güçlü biçimde tahkim edilmişti ve buradaki garnizon iyi hazırlanmıştı. Kente yönlen Sovyet taarruzlarının hızının giderek düştüğü birkaç günün ardından General Konev, birliklerinin bir bölümünü ayırarak kentin yanından dolaşıp geçmeye ve Dinyeper yönünde ilerlemeye karar verdi. Sarılan Poltova, iki günlük şiddetli sokak çatışmalarının ardından Kızıl Ordu kuvvetlerinin eline geçti.

Güney Ordular Grubu, Dinyeper üzerine çekilmek için 1.000 km'lik bir cephe hattını tahliye edecektir. Bu genişlikteki cephe hattındaki tüm birlikler, "..dört orduya bağlı 64 tümen, savaşan birlikleri ve geri hizmetleri ile birlikte 1 milyon asker, ortalama 200 kilometre mesafeyi adım adım savaşarak geriye çekilecek ve 6 köprü üzerinden nehrin öbür yakasına geçecekti." [5] Bu birlikler altı köprü üzerinden Dinyeper gerisine geçtikten sonra, yeni savunma düzeni alabilmek için yaklaşık 700 kilometrelik bir savunma hattına yayılmak zorunda olacaklardır.[5] "…Manstein'in Kurmay Başkanı General Busse… yanındakilere düşüncelerini şöyle açıklıyordu. … Köprülere ulaşıldığı anda birliklerimizin savaş düzenini bozmalarıyla zorunlu olarak doğacak gediklere çullanacak olan düşman zırhlı birlikleri, köprülere birliklerimizden önce ulaşacaktır. Eğer karşı tarafın elinde bir Guderian varsa, tanrı yardımcımız olsun." [5]

Geride bırakılan bu topraklarda, Kızıl Ordu'nun işine yarayabilecek her şey imha edildi. Hitler adına Mareşal Hermann Göring'in imzaladığı emirle,[5] eli silah tutan bütün erkekler, tüm işçiler, Dinyeper gerisine götürüldü. Bölgeden alınan bu erkek nüfus, yaklaşık 200 bindir. Aileleri de onları izledi. Yanlarına alabilecekleri tüm eşyalara, erzağa ve hayvanlara izin verildi. Ayrıca Kızıl Ordu'nun işine yarayabilecek her şey, motorlu - motorsuz araçlar, torna tezgâhları, fabrikalarının sökülüp taşınabilir tüm parçaları, tüm yiyecek maddeler, nakliye hayvanları ve çiftlik hayvanları çekilmeyle birlikte bölgeden boşaltıldı. Öte yandan nehrin doğu kısımında 20–40 km'lik bir band boyunca her şey yakıldı ya da bir şekilde imha edildi. "Hamburglu bir teğmen annesine şunları yazıyordu, Bütün bir ülke, bütün bir ordu akıp gidiyor." [5][6]

Sovyet Dinyeper taarruzu

Hava indirme harekâtı

Hava indirme harekâtı için hedef alınan bölge, Kiev'in güneyindeki Velikyin Bukrin'de, Bukrin Kıvrımı olarak bilinen bölgeydi. Burada Dinyeper geniş ve keskin köşeli bir dirsek yapmaktadır. Harekât, Mareşal Jukov tarafından 19 Eylül'de onaylandı.[7]

Sovyet komutanlığının bölgedeki Alman kuvvetleri hakkında fazlaca bilgisi yoktu. Hava koşullarının kötü gidiyor olması, hava keşfi için olanak vermemişti. Fakat Alman kuvvetlerinin bu bölgede zayıf olduğu kabul ediliyordu. Aslında 22 Eylül'e kadar bu yaklaşım hiç de yanlış sayılmazdı. 4. Panzer Ordusu Dinyeper' ve Kiev'e çekiliyordu. Hemen güneydeki 8. Ordu ise Kiev'in güneyini savunma durumundaydı ve büyük kısmı nehrin doğu kıyılarındaydı. Gerçekten de 22 Eylül'e kadar nehrin batı kesiminde önemli bir Alman kuvveti yoktu, Alman kuvvetlerinin büyük kısmı, henüz Dinyeper gerisine çekilmiş değildi. 8. Ordu, 24. Panzer Kolordusu'na Dinyeper gerisine çekilme emrini 21 Eylül akşamı vermiştir. Kolordu, 23 Eylül saat 15:00'de muharebeyi kesim nehrin gerisine çekilmeye başladı. 24 Eylül sabahı geçiş tamamlandı ve Kanev köprüsü atıldı.[8]

Aşağıdaki açıklama, Glantz'ın, Staskov tarafından da desteklenen bir anlatımından geniş özettir.[9]

STAVKA, Merkez Cephe'ye bağlı 3. Tank Ordusu'nu Voronej Cephesi emrine aldı. Bu tank ordusu, Dinyeper yönünde çekilmekte olan Alman kuvvetlerini, buğday tarlalarını ateşe vermelerini engellemek için izlemekle görevliydi. Ayrıca, Alman kuvvetlerinin nehir geçişlerine ulaşmalarından önce bu geçişleri kontrol altına almalıydı. 3. Tank Ordusu, 21 - 22 Eylül tarihinde nehre ulaştı. Sovyet piyade kuvvetlerine bağlı küçük gruplar, yüzerek ve derme çatma sallarla ırmağı geçti ve küçük, kırılgan köprübaşları elde etti. Bu kuvvetlere karşı koyan sadece 120 hava savunma astsubay adayı ve 19. Panzer Tümeni keşif taburuydu. Bu kuvvetler, Dinyeper kıvrımının 60 km içindeki tek kuvvetti. Köprübaşı oluşturan Sovyet birliklerinin köprü donanımları yoktu. Bu yüzden bir de, ağır Alman hava saldırıları, köprübaşının genişletilmesini ve Sovyet ağır silahlarının karşıya geçirilmesin önleyebildi. STAVKA, kritik bir durum algıladı ve hava indirme kolordusunun, Alman karşı saldırısından önce köprübaşını genişletmek için hızla harekete geçmesi için emir verdi. Voronej Cephesi'nin 1., 3. ve 5. Muhafız Hava İndirme Tugayları 21 Eylül günü köprübaşlarını güven altına almak için harekete geçirildi.
Personelin havaalanlarına ulaşmasında gecikmelerle başlayan düzensizlik, daha da yaygın kargaşalık halini aldı. Hava koşulları nedeniyle bazı uçaklar havalanamadı, uçuş güvenlik subayları uçakların tam yüklenmesine izin vermedi, bunun sonucunda birçok radyo ve destek malzemesi, zırhlı araçlara karşı kullanılacak ağır silahlar ve tanksavar mayınları uçaklara yüklenemedi. En kötüsü de planlanandan çok daha geniş bir alana atıldılar. Sonuçta bölgeye ulaşan Alman mekanize unsurları, bu birlikleri imha etti.

Nehir geçiş taarruzu

Dinyeper, Avrupa'daki üçüncü büyük ırmaktır. Daha aşağı bölümünde genişliği rahatlıkla 3 km'yi bulur ve hatta bazı yerlerde daha da geniştir. Üstelik sağ kıyıları, doğu kıyılara göre daha yüksek ve daha diktir. Bu haliyle Sovyet taarruzunu güçleştiren bir durumdadır. Ayrıca Wehrmacht tarafından savunulan batı kıyıları, derinliğine tahkimatlarla savunmaya hazırlanmıştı.

Cephenin bu durumunda Sovyet komutanların iki seçeneği vardı. Birincisi savunmanın zayıf bir noktasını bulmak için taarruzları sürdürecekler, ya da ikincisi, bir yarma hareketinden yararlanarak Alman savunma hattının gerisine sızmaya çalışacaklardır. Bu, Almanlara daha fazla ihtiyat kuvvetleriyle cepheyi takviye etmek için zaman verecek ve ayrıca, Sovyet birliklerinin kanatlarını mekanize kuvvetlerin taarruzları karşısında korumasız bırakabilecekti. Böyle bir senaryo 1943 yılında tüm Sovyet komutanların kabusuydu.

İkinci seçenek hiç beklemeden, Dinyeper'i toplu bir cephe taarruzuyla zorlamaktı. Bu seçenek Alman savunmasına hazırlıkları geliştirmek için ek bir zaman tanımıyordu. Fakat, çok büyük kayıpları da göze almayı gerektirecekti. Politik nedenlerle (Stalin, Kiev'in 7 Kasım'da geri alınmış olmasını istiyordu), ikinci seçenekte karar kılındı.

Taarruz, 300 km'lik cephe hattı boyunca aynı anda başlatıldı. Nehir geçişinde kullanılabilecek tüm araçlar, balıkçı kayıkları, derme çatma sallar, keresteler ve dubalar, sahil kesimine taşındı. Köprü yapımı için gerekli tüm malzeme de -kuşkusuz ki ağırdır- bölgeye getirildi.

Dinyeper'i geçiş, son derece zor koşullar altında yapıldı. Askerler nehri geçmek için yoğun Alman ateşi altında ve ağır kayıplara uğrayarak, her türlü yüzebilen aracı kullandılar.

Alman kuvvetleri kısa süre içinde şiddetli bir karşı saldırı başlattılar. Ağır silahlar Dinyeper'i geçmeden bu Sovyet birliklerini ihma etmeyi amaçlıyorlardı.

Örneğin, Borodaevsk köprübaşı, General Konev'in anılarında söz edildiği gibi ağır hava ve zırhlı taarruzlarına uğradı. Konev, Sovyet hava desteğindeki, köprübaşına yaklaşan Alman hava unsurlarının önlenmesi için hava devriyeleri düzenlenmesindeki organizasyon eksikliklerinden şikayet etmektedir. Konev, bu eksikliklere karşı karşıdaki tank taarruzlarına daha fazla topçu sevk edilmesini emretmiştir. Sonunda, Sovyet hava unsurları daha iyi organize edildiğinde, yüzlerce top ve Katyuşa ateşe başladığında Sovyet kuvvetlerinin durumu gelişmeye ve köprübaşı güven altına alınmaya başlandı.

Batı kıyısı harekâtları

Aşağı Dinyeper taarruzu

Ekim ayı ortalarında, aşağı Dinyeper köprübaşlarında bulunan Sovyet kuvvetleri, Dinyeper'in batı kıyılarını kesin olarak kontrol altına alacak bir genel saldırı için yeterli güçte değildi. Bu nedenle güçlü bir saldırı Kremençug - Dnepropetrovsk hattında sergilendi. Aynı anda güneyde, Kiev ve Dinyeper'den çekilmekte olan Alman kuvvetlerine karşı büyük çaplı bir şaşırtma taarruzu yapıldı.

Taarruzun sonunda Sovyet kuvvetleri 300 km genişlikte, bazı yerlerde 80 km derinliğe ulaşan bir köprübaşı oluşturdu. Güneyde Kırım Alman kuvvetlerinden temizlendi. Dinyeper'e ulaşmış olan Kızıl Ordu kuvvetlerinin burada durdurulabileceği yönündeki umutlar kaybolmuştu.

Kiev Muharebesi

Kiev'in geri alınarak bu bölgede de Dinyeper kıyılarına dayanmak için General Vatutin, kentin kuzey kesiminde taarruz etmeye karar vermişti. Bu amaçla, kentin güney kesimindeki kuvvetlerinin bir kısmını bu kesime, gece karanlığından yararlanarak kaydırmıştır. Bir yandan da bir dizi çatışmayla bu bölgedeki mevzilerini genişletmekteydi. Gerekli hazırlıkların tamamlanması ardından General Vatutin'in 1. Ukrayna Cephesi kuvvetleri, 3 Kasım 1943 sabahı taarruza başladılar. Kentin kuzeyinden, güney - güneybatı yönünde ilerleyip yayılan Kızıl Ordu birlikleri, kenti batı yönünden de kuşatmış oldular. Kuşatma tamamlanmadan önce Alman birlikleri kenti tahliye etmeye başladılar. Sonuçta Kiev, 6 Kasım 1943 tarihinde Kızıl Ordu birliklerinin kontrolüne geçti.

Sonuçları

Dinyeper Savaşı, Wehrmacht için bir diğer bozgundu. Hitler'in Dinyeper'de durdurulacağını umduğu Kızıl Ordu, Alman savunmasını geri atmıştı. Kiev Kızıl Ordu tarafından geri alınmıştı ve Alman kuvvetleri, Dinyeper köprübaşlarını tutan Sovyet birliklerini yok edebilecek güçte değildi. Ayrıca Dinyeper Savaşı, Sovyet partizan hareketinin gücünü gösterdi. Jukov'un "demiryolu savaşı" olarak tanımladığı harekât, 1943 yılının Eylül ve Ekim ayları boyunca Alman hatlarını fazlasıyla sarstı ve çok miktarda ikmal malzemesi kaybına yol açtı.

Bu arada 28 Kasım - 1 Aralık 1943 tarihleri arasında Winston Churchill, Franklin D. Roosevelt ve Stalin arasında Tahran Konferansı düzenlendi. Dinyeper Savaşı, 1943 yılındaki diğer geniş çaplı taarruzlarla birlikte, Stalin'e müttefikleriyle yapacağı bir konferansta kesin olarak başat konum sağladı.

Kayıplar

Dinyeper Savaşı sırasındaki kayıplar, halen yoğun bir tartışma konusudur. Bazı kaynaklar, Kursk Savaşı'dan çok daha az rakamlar verir, toplamda 200 - 300 bin gibi. Bununla birlikte harekât süresinin uzunluğu ve harekât alanının genişliği göz önüne alındığında, bazı tarihçiler çok daha büyük rakamların geçerli olduğunu ileri sürerler. Hatta Stalingrad Savaşı'dan dahi yüksek rakamların söz konusu olduğu düşünülür. Ölenlerin sayısı da, harekât süresi ile ilgili belirlemeye bağlıdır. Ayrıca, Dinyeper Savaşı kayıplarının, Dinyeper'deki bu savaş için bir şaşırtma manevrası olarak kullanılan II. Smolensk Muharebesi'nin kayıplarına da bağlı olup olmadığı düşünülebilir.

Sovyet kayıpları konusunda Nikolay Şefov, 373 bini ölü olmak üzere 1.5 milyon rakamını vermektedir. İngiliz tarihçi John Erickson, 26 Eylül - 20 Kasım tarihleri arasındaki çatışmalarda Sovyet kayıpları için 173.201 ölü olarak rakam vermektedir. 24 Ağustos - 26 Eylül tarihleri arası dikkate alınmamıştır. Glantz / House ise 26 Ağustos - 30 Eylül tarihleri arası için 103 bini ölü olmak üzere 428 bin rakamını verir. 26 Eylül - 20 Kasım için ise 173 bin ölü olmak üzere 754 bin.

Alman kayıpları konusunda bir değerlendirme yapmak daha zordur. Sert bir savunma karşısında yapılan taarruz harekâtlarında 1 / 3 kayıp oranı basit bir kural gibi görünür.

Yine de Dinyeper Savaşı, dünya tarihinin en yüksek kayıplı savaşları arasındadır.

Dipnotlar

  1. ^ Nikolai Shefov, Russian fights, Lib. Military History, Moscow, 2002
  2. ^ Erich von Manstein, Lost Victories, Мoscow, 1957.
  3. ^ İkinci Dünya Savaşı - İbrahim Artuç. Cilt 2, Sh: 30
  4. ^ İkinci Dünya Savaşı - İbrahim Artuç. Cilt 2, Sh: 31
  5. ^ a b c d e İkinci Dünya Savaşı - İbrahim Artuç. Cilt 2, Sh: 32
  6. ^ İkinci Dünya Savaşı - İbrahim Artuç. Cilt 2, Sh: 33
  7. ^ The History of Soviet Airborne Forces, Chapter 8, Across The Dnieper (September 1943), by David M. Glantz, Sh: 270
  8. ^ The History of Soviet Airborne Forces, Chapter 8, Across The Dnieper (September 1943), by David M. Glantz, Sh: 272
  9. ^ The History of Soviet Airborne Forces, Chapter 8, Across The Dnieper (September 1943), by David M. Glantz, Cass, 1994.

Kaynakça

  • David M. Glantz, Jonathan M. House, When Titans Clashed:how the Red Army stopped Hitler, University Press of Kansas, 1995
  • Nikolai Shefov, Russian fights, Lib. Military History, Moscow, 2002
  • History of Great Patriotic War, 1941 — 1945. Мoscow, 1963
  • John Erickson, Barbarossa: The Axis and the Allies, Edinburgh University Press, 1994
  • Marshal Konev, Notes of a front commander', Science, Moscow, 1972.
  • Erich von Manstein, Lost Victories, Мoscow, 1957.
  • İkinci Dünya Savaşı - İbrahim Artuç. Kastaş Yayınları. Ocak 2003

Dış bağlantılar

Galeri