2017 İstanbul yağmur ve dolu felaketi

Vikipedi, özgür ansiklopedi

2017 İstanbul yağmur ve dolu felaketi, İstanbul'da 18 Temmuz 2017 ve 27 Temmuz 2017 tarihlerinde gerçekleşen aşırı yağmur ve dolu yağışının neden olduğu doğal afettir.

18 Temmuz 2017[değiştir | kaynağı değiştir]

Amerika'nın Sesi objektifinden 18 Temmuz felaketi

Metrekareye düşen 91 kilogram yağışla 18 Temmuz 2017'de yağan yağmur, 20 Temmuz 1951'deki 165,8 ve 6 Temmuz 1987'deki 100,5 kilogram yağışın ardından en büyük yağmur olma özelliğine sahip oldu. Silivri, Üsküdar, Beykoz, Sarıyer ve Fatih, en çok yağış alan ilçeler oldu.[1] Şiddetli yağış, metro istasyonlarını dahi su basmasına neden oldu.[2] Otoyollarda oluşan sellerden dolayı, araçlarında mahsur kalan kişiler gözlemlenirken metro ve metrobüs seferleri de aksamıştır. Bağcılar-Kabataş tramvay seferleri ise yapılamamıştır.[3] Aynı zamanda Avrasya Tüneli çift taraflı trafiğe kapatılmıştır. Başbakan Binali Yıldırım olanlar hakkında "Bu bir afet" yorumunda bulunmuştur. Sabah saatlerinde başlayan yağış için Türkiye Cumhuriyeti İstanbul Valiliği saat 10.03'te, "Özel araçlarınızla dışarı çıkmayın" uyarısında bulunmuştur.[4] Bir meteoroloji uzmanının "1,60'dan kısa olanlar mümkünse dışarı çıkmasın" açıklaması[5] ise kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştır.[6] Afet, 2009 Marmara sel dizisini anımsatmıştır.[7]

27 Temmuz 2017[değiştir | kaynağı değiştir]

Amerika'nın Sesi objektifinden 27 Temmuz felaketi

Dokuz gün önce gerçekleşen yağışın aksine, öğlen havanın aniden kapanmasıyla başlayan yağış, metrekareye 30-40 kilogram yağış bırakmıştır. İlk yağıştaki gibi ulaşımın durmasına neden olan yağmura dolu da eklenmiştir.[8] Bunun sonucunda, Haydarpaşa'da bir vinç devrilmiş ve bunun sonucunda yangın çıkmış Kanarya.'da bir caminin minaresi ve Kurtuluş'ta mezarlık duvarı yıkılmış, Eyüp'e ise yıldırım düşmüştür. Uçaklar da yağıştan etkilenmiştir.[9] Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekili Gülay Yedekci, afetle ilgili "İstanbul İstanbul olalı böyle bir zulüm görmedi" demiştir.[10] Pek çok kimse yaşananları "kıyamet" olarak yorumlamıştır.[11] Yaşanan afetin faturası yaklaşık 1 milyar Türk lirası olarak tahmin edilmektedir.[12]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]