İlhan Selçuk: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
SAK (mesaj | katkılar)
Dedikodular, dayanağı olmayan, yargıca geriçevrilmiş ama gerçekmiş gibi verilen suçlamalar kaldırıldı. Düzeltildi.
20. satır: 20. satır:
'''İlhan Selçuk''', (d. 11 Mart 1925, [[İstanbul]] – ö. 21 Haziran 2010, [[İstanbul]]) Türk gazeteci, yazar. Düzenli gazetecilik kariyerine 1961'de [[Akşam (gazete)|''Akşam'']]'da başladı; aynı yıl ''Tanin''<nowiki>'</nowiki>e oradan [[Vatan (gazete)|''Vatan'']]'a geçti; ertesi yıl [[Nadir Nadi]]'nin çağrısı üzerine ''[[Cumhuriyet (gazete)|Cumhuriyet]]'' gazetesinde yazmaya başladı.
'''İlhan Selçuk''', (d. 11 Mart 1925, [[İstanbul]] – ö. 21 Haziran 2010, [[İstanbul]]) Türk gazeteci, yazar. Düzenli gazetecilik kariyerine 1961'de [[Akşam (gazete)|''Akşam'']]'da başladı; aynı yıl ''Tanin''<nowiki>'</nowiki>e oradan [[Vatan (gazete)|''Vatan'']]'a geçti; ertesi yıl [[Nadir Nadi]]'nin çağrısı üzerine ''[[Cumhuriyet (gazete)|Cumhuriyet]]'' gazetesinde yazmaya başladı.


İlhan Selçuk, [[12 Mart Muhtırası]]'ndan sonra "[[9 Mart 1971 darbe teşebbüsü|9 Mart Cuntası]]" içerisinde yer almaktan tutuklandı ve Ziverbey Köşkü'nde işkence gördü.
İlhan Selçuk, [[12 Mart Muhtırası]]'ndan sonra "[[9 Mart 1971 darbe teşebbüsü|9 Mart Cuntası]]" içerisinde yer almak savıyla tutuklandı ve Ziverbey Köşkü'nde işkence gördü.


21 Mart 2008 tarihinde saat sabah 04:30 sıralarında [[Ergenekon operasyonu]] kapsamında gözaltına alındı ve iki gün sorgulandıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 21 Haziran 2010 tarihinde ölen yazar, [[Hacıbektaş]] ilçesindeki "Yıldızlar Mezarlığı"na defnedildi.
21 Mart 2008 tarihinde saat sabah 04:30 sıralarında [[Ergenekon operasyonu]] kapsamında gözaltına alındı ve iki gün sorgulandıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 21 Haziran 2010 tarihinde ölen yazar, [[Hacıbektaş]] ilçesindeki "Yıldızlar Mezarlığı"na defnedildi.
27. satır: 27. satır:
İlhan Selçuk, 1950'de [[İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi]]'ni bitirdi. Avukatlık, matbaacılık, dergi ve gazetelerde yazı işleri müdürlüğü yaptı. İlk yazıları 1952 yılında ''41 Buçuk'' isimli mizah dergisinde çıktı. 1963 yılında [[Cumhuriyet]] gazetesinde çalışmaya başladı. Karikatürist [[Turhan Selçuk]]'un ve [[Mengü Ertel]]'in eşi Ülfet Ertel'in kardeşidir.
İlhan Selçuk, 1950'de [[İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi]]'ni bitirdi. Avukatlık, matbaacılık, dergi ve gazetelerde yazı işleri müdürlüğü yaptı. İlk yazıları 1952 yılında ''41 Buçuk'' isimli mizah dergisinde çıktı. 1963 yılında [[Cumhuriyet]] gazetesinde çalışmaya başladı. Karikatürist [[Turhan Selçuk]]'un ve [[Mengü Ertel]]'in eşi Ülfet Ertel'in kardeşidir.


İlhan Selçuk [[12 Mart Muhtırası]]'ndan sonra, [[9 Mart 1971 darbe teşebbüsü]]ne katılan<ref>http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1072874&AuthorID=63&Date=19.03.2009&b=Mustafa%20Balbay%20gunlukleri,%20Hasan%20Cemal%20gunlukleri&a=Hasan%20Cemal&ver=61</ref> [[Milli Demokratik Devrim]]cilerden olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.<ref>http://taraf.com.tr/makale/9410.htm</ref> [[12 Mart 1971 muhtırası]]na giden süreçte [[Doğan Avcıoğlu]]'nun çıkardığı [[Devrim (gazete)]]si etrafında toplanan ve içlerinde [[27 Mayıs Darbesi]]ni yapan [[Milli Birlik Komitesi]]'nin gerçek lideri Emekli [[Korgeneral]] [[Cemal Madanoğlu]]'nun da bulunduğu "[[Milli Demokratik Devrim]]ciler", o dönemin siyasi partilerinin [[demokrasi]] anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek<ref>http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2009/05/09/ilerici_esekler</ref> ''ulusçu-devrimci yöntem'' olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savunuyorlardı. Türkiye'de [[Baas]] benzeri "Kemalist" bir [[askeri darbe]] yaptırmak için [[Doğan Avcıoğlu]] ve İlhan Selçuk'un başını çektiği çok ciddi faaliyetlerin olduğu ileri sürülmüştür. ''Devrim'' gazetesinin genel yayın yönetmeni [[Hasan Cemal]] çok sonraları anılarını anlattığı ''[[Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim]]'' adlı kitabında o zamanki maksatlarının "ulusalcı" subayları ikna ederek onlarla birlikte Şubat-1917'de [[Rusya]]'da yapılmış olan [[bolşevik]] [[devrim]] öncesi [[askeri darbe]] benzeri bir "Milli Demokratik Devrim" yapmak olduğunu yazdı.<ref>http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=509167&AuthorID=63&Date=25.03.2008&ver=66</ref> 1971’de Oktay Kurtböke ile beraber sıkıyönetim mahkemesinde yargılandı. Selçuk, 12 Mart döneminde "Ziverbey Köşkü"nde yaşadığı sorgulama günleri üzerine açıklamalar yapmayı düşünmediğini belirtse de daha sonra burada yaşadıklarından yola çıkarak köşkün adını taşıyan bir kitap yazdı. Kitapla birlikte Ziverbey Köşkü’nün işkence iddiaları ilk defa anlatılmış oldu.<ref>http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalHaberDetay&Date=29.03.2009&ArticleID=928490</ref> Selçuk, Köşk’teki işkence iddiasını ifadesinin içine [[akrostiş]] yöntemiyle gizlice yerleştirmişti, yazdığı her cümlenin sondan ikinci kelimesinin baş harfi yukarıdan aşağı sıralandığında "işkence altındayım" cümlesi çıkıyordu <ref>[http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=508239&AuthorID=75&Date=23.03.2008 Milliyet 23.03.2008]</ref>.
İlhan Selçuk [[12 Mart Muhtırası]]'ndan sonra, [[9 Mart 1971 darbe teşebbüsü]]ne katılan<ref>http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1072874&AuthorID=63&Date=19.03.2009&b=Mustafa%20Balbay%20gunlukleri,%20Hasan%20Cemal%20gunlukleri&a=Hasan%20Cemal&ver=61</ref> [[Milli Demokratik Devrim]]cilerden olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.<ref>http://taraf.com.tr/makale/9410.htm</ref> [[12 Mart 1971 muhtırası]]na giden süreçte [[Doğan Avcıoğlu]]'nun çıkardığı [[Devrim (gazete)]]si etrafında toplanan ve içlerinde [[27 Mayıs Darbesi]]ni yapan [[Milli Birlik Komitesi]]'nin gerçek lideri Emekli [[Korgeneral]] [[Cemal Madanoğlu]]'nun da bulunduğu önesürülen "[[Milli Demokratik Devrim]]ciler", o dönemin siyasi partilerinin [[demokrasi]] anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek<ref>http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2009/05/09/ilerici_esekler</ref> ''ulusçu-devrimci yöntem'' olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savunuyorlardı.''Devrim'' gazetesinin genel yayın yönetmeni [[Hasan Cemal]] çok sonraları anılarını anlattığı ''[[Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim]]'' adlı kitabında o zamanki maksatlarının "ulusalcı" subayları ikna ederek onlarla birlikte Şubat-1917'de [[Rusya]]'da yapılmış olan [[bolşevik]] [[devrim]] öncesi [[askeri darbe]] benzeri bir "Milli Demokratik Devrim" yapmak olduğunu yazdı.<ref>http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=509167&AuthorID=63&Date=25.03.2008&ver=66</ref> 1971’de Oktay Kurtböke ile beraber sıkıyönetim mahkemesinde yargılandı. Selçuk, 12 Mart döneminde "Ziverbey Köşkü"nde yaşadığı sorgulama günleri üzerine açıklamalar yapmayı düşünmediğini belirtse de daha sonra burada yaşadıklarından yola çıkarak köşkün adını taşıyan bir kitap yazdı. Kitapla birlikte Ziverbey Köşkü’nün işkence iddiaları ilk defa anlatılmış oldu.<ref>http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalHaberDetay&Date=29.03.2009&ArticleID=928490</ref> Selçuk, Köşk’teki işkence iddiasını ifadesinin içine [[akrostiş]] yöntemiyle gizlice yerleştirmişti, yazdığı her cümlenin sondan ikinci kelimesinin baş harfi yukarıdan aşağı sıralandığında "işkence altındayım" cümlesi çıkıyordu <ref>[http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=508239&AuthorID=75&Date=23.03.2008 Milliyet 23.03.2008]</ref>.


Yazar, Ziverbey Köşkündeki "ilişki ağı" konusundaki bir soruyu şöyle yanıtlamıştır:
Yazar, Ziverbey Köşkündeki "ilişki ağı" konusundaki bir soruyu şöyle yanıtlamıştır:

Sayfanın 15.39, 7 Haziran 2011 tarihindeki hâli

İlhan Selçuk
Yazarın Kadıköy Özgürlük Parkı'nda bulunan heykeli
Doğum11 Mart 1925
Aydın, Türkiye
Ölüm21 Haziran 2010 (85 yaşında)
İstanbul
MeslekTürk gazeteci, yazar

İlhan Selçuk, (d. 11 Mart 1925, İstanbul – ö. 21 Haziran 2010, İstanbul) Türk gazeteci, yazar. Düzenli gazetecilik kariyerine 1961'de Akşam'da başladı; aynı yıl Tanin'e oradan Vatan'a geçti; ertesi yıl Nadir Nadi'nin çağrısı üzerine Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladı.

İlhan Selçuk, 12 Mart Muhtırası'ndan sonra "9 Mart Cuntası" içerisinde yer almak savıyla tutuklandı ve Ziverbey Köşkü'nde işkence gördü.

21 Mart 2008 tarihinde saat sabah 04:30 sıralarında Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alındı ve iki gün sorgulandıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 21 Haziran 2010 tarihinde ölen yazar, Hacıbektaş ilçesindeki "Yıldızlar Mezarlığı"na defnedildi.

Biyografi

İlhan Selçuk, 1950'de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Avukatlık, matbaacılık, dergi ve gazetelerde yazı işleri müdürlüğü yaptı. İlk yazıları 1952 yılında 41 Buçuk isimli mizah dergisinde çıktı. 1963 yılında Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başladı. Karikatürist Turhan Selçuk'un ve Mengü Ertel'in eşi Ülfet Ertel'in kardeşidir.

İlhan Selçuk 12 Mart Muhtırası'ndan sonra, 9 Mart 1971 darbe teşebbüsüne katılan[1] Milli Demokratik Devrimcilerden olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.[2] 12 Mart 1971 muhtırasına giden süreçte Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Devrim (gazete)si etrafında toplanan ve içlerinde 27 Mayıs Darbesini yapan Milli Birlik Komitesi'nin gerçek lideri Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun da bulunduğu önesürülen "Milli Demokratik Devrimciler", o dönemin siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek[3] ulusçu-devrimci yöntem olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savunuyorlardı.Devrim gazetesinin genel yayın yönetmeni Hasan Cemal çok sonraları anılarını anlattığı Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim adlı kitabında o zamanki maksatlarının "ulusalcı" subayları ikna ederek onlarla birlikte Şubat-1917'de Rusya'da yapılmış olan bolşevik devrim öncesi askeri darbe benzeri bir "Milli Demokratik Devrim" yapmak olduğunu yazdı.[4] 1971’de Oktay Kurtböke ile beraber sıkıyönetim mahkemesinde yargılandı. Selçuk, 12 Mart döneminde "Ziverbey Köşkü"nde yaşadığı sorgulama günleri üzerine açıklamalar yapmayı düşünmediğini belirtse de daha sonra burada yaşadıklarından yola çıkarak köşkün adını taşıyan bir kitap yazdı. Kitapla birlikte Ziverbey Köşkü’nün işkence iddiaları ilk defa anlatılmış oldu.[5] Selçuk, Köşk’teki işkence iddiasını ifadesinin içine akrostiş yöntemiyle gizlice yerleştirmişti, yazdığı her cümlenin sondan ikinci kelimesinin baş harfi yukarıdan aşağı sıralandığında "işkence altındayım" cümlesi çıkıyordu [6].

Yazar, Ziverbey Köşkündeki "ilişki ağı" konusundaki bir soruyu şöyle yanıtlamıştır:

"Erenköy Köşkü Cevdet Sunay-Memduh Tağmaç-Faik Türün cuntasının işkence merkeziydi. 12 Mart yapısı içinde özel bir yeri vardı. Çünkü 1. Ordu'nun bulunduğu İstanbul bölgesinde Faik Türün, kendi yetkilerini kullanarak özel operasyonlar yaptırabiliyordu. Basın da İstanbul'da olduğuna göre, burada yaşandı birçok şey. İnsanlar tutuklanmaya, gözaltına alınmaya, kovuşturulmaya başlandı, davalar birbirini izledi. Bu karmaşa içinde aydınlık olan şudur: 12 Mart döneminde Erenköy'de, Ziverbey'de Zihni Paşa Köşkü diye anılan (ya da Ziverbey Köşkü) yerde Faik Türün ve (1991 yılında bir Dev-Sol militanı tarafından öldürülecek olan) Memduh Ünlütürk buyruğunda bir işkence merkezi kurulmuştur. Bu işkence merkezinde de birçok aydın tezgahtan geçirilmiştir."

Selçuk, kitapta yaşadığı işkenceyi şöyle anlatıyordu: [kaynak belirtilmeli]

“Gözlerim bağlı olduğundan hiçbir şey görmüyordum. Birileri beni yere yatırmışlar, çoraplarımı çıkarmışlardı. Ayak bileklerime bir alet geçirilmişti. Bir manivelanın ya da vidanın sıkıştırıldığını duyumsuyordum. Öyle bir an geldi ki, bacaklarımı kıpırdatamaz oldum. Bir yağ mı sıvı mı sürüyorlardı tabanlarıma sonra sopa inip kalkmaya başladı. Kendimi acıya katlanabilir sanırdım (...) ancak falakanın verdiği acı hiçbir acıyla kıyaslanamaz (...) Taa kemiklerine işleyen bir acı duyuyor insan. Başlangıçta bağırmamak için kendimi tutuyor, dişlerimi sıkıyordum. Ama sonra kendimi bıraktım; çünkü ne kadar çabalarsan çabala sesine gem vuramıyorsun. Önce hırıltı başlıyor, ardından feryada dönüşüyor, hayvanlaşıyorsun. Olayın bir de ruhsal yanı var ki, bedensel acının üstüne biniyor. Kendini aşağılanmış olarak görüyorsun..."

Yazarın 1995 senesinde yapılan heykeli Kadıköy'deki Özgürlük Parkı'nda bulunmaktadır

Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHAK) kurucu üyesidir.1997 Sertel Demokrasi Ödülü'ne layık görülmüştür.

İlhan Selçuk, 21 Mart 2008 günü saat sabah 04:30'da Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı[7]. Selçuk'la birlikte gözaltına alınanlar arasında[8] İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhat Bolluk ve gazeteci Adnan Akfırat da bulunmaktaydı. İlhan Selçuk, 22 Mart23 Mart 2008'e bağlayan gece, saat 01:30'da serbest bırakılmıştır.[9]

14 Ağustos 2009 günü, rahatsızlanarak Vehbi Koç Amerikan Hastanesi Yoğun Bakım ünitesinde tedavi altına alınmış beyin damar tıkanıklığına bağlı olarak kısmi felç geçirdiği saptanmıştır. 10 gün yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Selçuk, 24 Ağustos 2009 günü yoğun bakımdan çıkmıştır[10].

21 Haziran 2010 günü çoklu organ yetmezliği nedeniyle 13.35'te hayatını kaybetti.

Eserleri

  • Uzak Komşu Rusya'dan Gezi Notları (1967) - Gezi notları
  • Mustafa Kemal'in Saati (1969) - Belgesel yazılar
  • Yüzbaşı Selahattin'in Romanı (2 cilt, 1973/1975) - Roman
  • Güzel Amerikalı (1976) - Gezi notları
  • Sovyetler, İran, Amerika İzlenimleri (1976) - Gezi notları
  • Yeni Kırallar, Yeni Soytarılar (1976) - Belgesel yazılar
  • Atatürkçülüğün Alfabesi
  • Ağlamak ve Gülmek (1982) - Belgesel yazılar
  • Düşünüyorum Öyleyse Vurun (1984) - Belgesel yazılar
  • Görülmüştür (1986) - Belgesel yazılar
  • Ziverbey Köşkü (1987) - 12 Mart dönemi tutukluluğu anıları
  • Japon Gülü (1988) - Deneme
  • Enel Hakk'ın Hakkı - Cumhuriyet gazetesinde çıkmış, Alevi-Sünni konularında yazılmış çarpıcı yazıları içermektedir. Bazı Bektaşi Fıkraları ile okuyucu eğlenerek bilgilendiriliyor.
  • İskele Sancak Sol - Sağ - Şeriat
  • Düşünüyorum Öyleyse Vurun

Kaynakça

Şablon:Cumhuriyet gazetesi