Mehmed Kemal: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
YBot (mesaj | katkılar)
Otorite kontrolü şablonu eklendi
Tarafgir tarih yazımı düzeltildi. Gereksiz bilgi kirliliği önlendi.
26. satır: 26. satır:


Dönemin padişahı [[VI. Mehmed|Vahdettin]] idam kararını ülkede olaylar çıkabileceğini gerekçe göstererek onaylamak istememiş ve dönemin şeyhülislamından fetva istemiştir. Şeyhülislam [[Mustafa Sabri Efendi]]'nin verdiği fetva ile infaz, 10 Nisan 1919'da İstanbul Beyazıt Meydanı'nda gerçekleştirilir.<!---İdamdan sonra TBMM 14 Ekim 1922’de Kemal Bey’i, Urfa mutasarrıfı Nusret Beyi ve Diyarbakır Valisi Reşit Bey’i ‘şehid-i millî’ ilân eder. Bunun üzerine dede Arif Bey Atatürk’ü makamında ziyaret eder. Orada ‘vatanın babası’ iltifatlarıyla karşılanır. Atatürk, torunlarını evlat edinmek istediğini söyler. Arif Bey ise, “Onlar bana oğlumun bediasıdır. Müsaade edin, bende kalsınlar. Nafakalarını karşılamanız yeterlidir.” der. Bu görüşmenin bir sonucu olarak TBMM’de kanun çıkarılır ve Beşiktaş’ta dört daireli bir apartman, Beyoğlu’nda bir ev ve kayd-ı hayat şartıyla tüm çocuklara maaş bağlanır.--->
Dönemin padişahı [[VI. Mehmed|Vahdettin]] idam kararını ülkede olaylar çıkabileceğini gerekçe göstererek onaylamak istememiş ve dönemin şeyhülislamından fetva istemiştir. Şeyhülislam [[Mustafa Sabri Efendi]]'nin verdiği fetva ile infaz, 10 Nisan 1919'da İstanbul Beyazıt Meydanı'nda gerçekleştirilir.<!---İdamdan sonra TBMM 14 Ekim 1922’de Kemal Bey’i, Urfa mutasarrıfı Nusret Beyi ve Diyarbakır Valisi Reşit Bey’i ‘şehid-i millî’ ilân eder. Bunun üzerine dede Arif Bey Atatürk’ü makamında ziyaret eder. Orada ‘vatanın babası’ iltifatlarıyla karşılanır. Atatürk, torunlarını evlat edinmek istediğini söyler. Arif Bey ise, “Onlar bana oğlumun bediasıdır. Müsaade edin, bende kalsınlar. Nafakalarını karşılamanız yeterlidir.” der. Bu görüşmenin bir sonucu olarak TBMM’de kanun çıkarılır ve Beşiktaş’ta dört daireli bir apartman, Beyoğlu’nda bir ev ve kayd-ı hayat şartıyla tüm çocuklara maaş bağlanır.--->
Ermenilere soykırım yaptığı ileri sürülen dönemin Osmanlı Hükümeti yetkililerinin, aynı Ermenilerin canını ve malını yeteri kadar koruyamadığı gerekçesiyle kendi bürokratı bir kaymakamını yargılayıp idam etmesi ileri sürülen soykırım iddiasını kökten çürütmektedir. Soykırımı benimsemiş ve bu amaçla hareket eden bir devlet soykırıma uğratılması düşünülen topluluğun mal ve can emniyetini korumayı düşünmez ve bunun için gerekli tedbiri almadı diye bir kamu görevlisini idam etmez. Nitekim Nazi Almanya'sı döneminde, Yahudilere yapılan soykırım esnasında, Yahudilerin can ve mal güvenliğini koruyamadığı gerekçesiyle kimse yargılanmamış ve ceza almamıştır. Zaten, soykırım yapmayı amaçlayan bir devlette bunu düşünmez. Böylece Türkiye hakkındaki bu sözde soykırım iddiasının ne kadar gerçek dışı ve temelsiz olduğu ortadadır.


Mezarı, [[Kadıköy]], [[İstanbul]]'dadır.<ref>{{Web kaynağı | url = https://www.karar.com/kaymakam-mehmed-kemal-kimdir-ne-zaman-ve-neden-idam-edildi-1612272 | başlık = Kaymakam Mehmed Kemal kimdir? Ne zaman ve neden idam edildi? İşte biyografisi | erişimtarihi = 14 Nisan 2021 | dil = Türkçe | çalışma = KARAR | arşivurl = https://web.archive.org/web/20210414075341/https://www.karar.com/kaymakam-mehmed-kemal-kimdir-ne-zaman-ve-neden-idam-edildi-1612272 | arşivtarihi = 14 Nisan 2021}}</ref>
Mezarı, [[Kadıköy]], [[İstanbul]]'dadır.<ref>{{Web kaynağı | url = https://www.karar.com/kaymakam-mehmed-kemal-kimdir-ne-zaman-ve-neden-idam-edildi-1612272 | başlık = Kaymakam Mehmed Kemal kimdir? Ne zaman ve neden idam edildi? İşte biyografisi | erişimtarihi = 14 Nisan 2021 | dil = Türkçe | çalışma = KARAR | arşivurl = https://web.archive.org/web/20210414075341/https://www.karar.com/kaymakam-mehmed-kemal-kimdir-ne-zaman-ve-neden-idam-edildi-1612272 | arşivtarihi = 14 Nisan 2021}}</ref>

Sayfanın 20.43, 5 Ağustos 2021 tarihindeki hâli

Kemal Bey
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey
Doğum1884
Osmanlı Devleti
Ölüm10 Nisan 1919
İstanbul

Mehmed Kemal Bey[1] (d. 1884 - ö. 10 Nisan 1919), I. Dünya Savaşı'nın son yıllarında Yozgat mutasarrıfı ve Boğazlıyan kaymakamı olan Osmanlı bürokratı. Tehcirle ilgili gerekli önlemleri almadığı ve bu nedenle tehcire konu kişilerin can ve mal kaybına uğramalarına neden olduğu gerekçesiyle, yargılandı ve idama mahkûm edildi.

I. Dünya Savaşı'nda, Türkiye'de yaşayan Ermenilerin, bir kısmı daha önce kurdukları ve faaliyetlerini sürdürdükleri, bir çok Ermeni örgütüyle, özgürlük adı altında ayaklanma başlatarak, Osmanlıyla savaş halindeki Rus kuvvetlerinin yanına geçerek Türk nüfusa karşı saldırı ve katliamlar yaptılar. Bu durumu engelleyerek, halkın can ve mal güvenliğini sağlamak üzere, dönemin Osmanlı Hükümeti,(İktidardaki İttihat ve Terakki Fırkası) bazı bölgelerdeki, Ermeni vatandaşlarını başka bölgelere nakletme kararı aldı.(Tehcir).Bu sevkin gerçekleşmesi amacıyla yapılan uzun yolculuk esnasında, zaman zaman gerek doğal hava şartlarının zorluğu, gerekse, çetelerin saldırıları sonucunda, sevk edilen kişiler can ve mal kaybına uğramışlardır. Bu bağlamda Yozgat ili'nin, Boğazlıyan ilçesinde bulunan Ermenilerinde Suriye'ye sevki uygun görüldü. Bu sevk işlemini yerine getirmek üzerede, mülkî amir olarak Boğazlıyan Kaymakamı, Kemal Bey görevlendirildi. Osmanlı Devleti'nin savaşta yenilmesinden sonra İttihat ve Terakki Fırkası dağıldı ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası iktidara geldi. Yeni hükûmet İttihat ve Terakki Fırkası ile bağlantılı bürokratları görevden alıp yerlerine kendine yakın bürokratları getirdi. Görevden alınan birçok bürokratın hakkında soruşturma ve incelemeler yapıldı. İşte bu soruşturma ve incelemeler esnasında, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beyin de hakkında tehcir sırasında Ermeni ahalinin can ve mal kaybına uğramaması için gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle, soruşturma ve sonrasında da yargılama yapıldı. Bu yargılama sonunda Kemal Bey sorumlu bulunarak idama mahkum edildi. Yargılamasında "Ben aldığım emri yerine getirdim. Sürgün edilenlere insanî şekilde davrandım. Vicdan azabı duymuyorum. Kimsenin ölümü için emir vermedim." diyerek suçlamalara karşı çıktı. Ancak maalesef, "ilahlar kurban istiyor "anlayışı sonucu, kendisi idam edildi. Bu orantısız cezalandırma eyleminin yanlışlığı sonraki hükümet ve yetkilileri tarafından fark edilerek, Kemal Bey'e iade-i itibar yapılmış ve ailesinden özür dilenmiştir.

Dönemin padişahı Vahdettin idam kararını ülkede olaylar çıkabileceğini gerekçe göstererek onaylamak istememiş ve dönemin şeyhülislamından fetva istemiştir. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'nin verdiği fetva ile infaz, 10 Nisan 1919'da İstanbul Beyazıt Meydanı'nda gerçekleştirilir.

Mezarı, Kadıköy, İstanbul'dadır.[2]

Kaynakça