Kategori:Türk halk ozanları: Revizyonlar arasındaki fark
İçerik silindi İçerik eklendi
Hepsini |
k 95.7.186.234 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Tema tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi. Etiketler: İçerik değiştirildi Geri döndürme |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Kategori:Ozanlar|Türk halk]] |
[[Kategori:Ozanlar|Türk halk]] |
||
[[Kategori:Türk şairler|Ozan]] |
[[Kategori:Türk şairler|Ozan]] |
||
Türk Halk ozanlarının piri Aşık Mevlüt İhsani'dir. |
|||
'''AŞIK MEVLÜT İHSANİ''' |
|||
1928 doğumlu olan âşık ihsani İzmit’te tedavi gördüğü hastanede 08/10/2010 hayata gözlerini yumdu. Kars’ın ve Türkiye’nin tanıdığı ünlü âşıklardan biri olan Âşık ihsani 1928 yılında, Şenkaya’nın (1950 yılına dek Sarıkamış’a bağlı olan) Çermik köyünde doğdu. Asıl adı Mevlüt Şafak’tır. Resmi kayıtlarda doğum tarihi olarak 1933 geçmesine karşın, Mevlüt İhsani, gerçek doğumunun 1928 olduğunu belirtmektedir. '''Mevlüt İhsani, ilkokul 3. sınıfa gittiği dönemde arkadaşlarıyla oynarken bulduğu bir kapsülün patlaması nedeniyle gözlerini yitirdi ve sol elinin 3 parmağı yaralandı'''. Gözleri görmemesine karşın köydeki bir marangozun yanında çıraklık yaptı. 13 yaşında ise köy imamının yardımıyla Kuran öğrenmeye başladı. Bu dönemde komşusunun kızına aşık oldu. Küçüklüğünden beri, köyüne gelip giden âşıklardan etkilenip şiire ilgi duydu. Gördüğü bir rüyada sonra, doğaçlama söylemeye başladı. Annesinin teşvik etmesiyle bağlama öğrenen Mevlüt İhsani’ 25 yaşlarında ise rüyasında Alvarlı Mehmet Lütfi Efendiyi gördü. Bunun üzerine Erzurum’a giderek Lütfi Efendiyle görüştü. İhsani mahlası da Lütfi Efendi tarafından verildi. 1966 yılından beri Konya Aşıklar Bayramına katılan Aşık Mevlüt İhsani, döneminin ünlü aşıklarıyla karşılaşmalar yaptı. Gelenekler çerçevesinde de birçok aşık yetiştirdi. Birçok yarışma ve şenlikte çeşitli ödüller alan Aşık Mevlüt İhsani, Türkiye dışında da bazı şenliklere katıldı. 1974 yılında Kars Çimento Fabrikasında başladığı santraldeki görevinden 1981 yılında malulen emekli oldu. Önce Erzurum’a yerleşen Mevlüt İhsani, son yıllarda İzmit’te yaşamaktaydı. Mevlüt İhsani’ye ilişkin Dilaver Düzgün tarafından »Aşık Mevlüt İhsani, Hayatı, Sanatı ve Şiirlerinden Seçmeler« adlı bir kitap yayımlanmıştı. |
|||
Kaynak:Kars Haber |
|||
'''BAZI SEÇME ESERLERİ''' |
|||
{| class="wikitable" |
|||
|'''OĞUL''' |
|||
Her bir parçam bir diyarda |
|||
Tükenmedi sızım oğul |
|||
Başım dağlar gibi karda |
|||
Gelmez bahar yazım oğul |
|||
Hatırlarım her sofrada |
|||
Gurbet elde Almanyada |
|||
Kavuştursun bizi hüda |
|||
Daha gülmez yüzüm oğul |
|||
Al sazını türkü söyle |
|||
Derdim tükenir mi böyle |
|||
Arzu Müjgan Peri Leyla |
|||
Şirin Solmaz Kızım oğul |
|||
Selam söyle Gülcanıma |
|||
Gelsin uğrasın yanıma |
|||
Bu ihtiyar zamanıma |
|||
Atam desin kuzum oğul |
|||
Mevlut İhsaniyim dilde |
|||
Elim sazda gözüm yolda |
|||
Ne haldesiz gurbet elde |
|||
Zor gecem gündüzüm oğul |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
<nowiki>***********</nowiki> |
|||
Gidenleri eyleyemez |
|||
Yollar üzgün ben üzgünüm |
|||
Dertlerini söyleyemez |
|||
Diller üzgün ben üzgünüm |
|||
Cahil olan söze kanmaz |
|||
Yüz yaşar yine uyanmaz |
|||
Uçtu sunam geri dönmez |
|||
Göller üzgün ben üzgünüm |
|||
Kumaş seçtim çıktı parça |
|||
Ne kol çıktı ne de paça |
|||
Bağrım gibi parça parça |
|||
Şallar üzgün ben üzgünüm |
|||
Bunca gelen yiğit n’oldu |
|||
Kaderin dediği oldu |
|||
Bülbül uçtu gül de soldu |
|||
Güller üzgün ben üzgünüm |
|||
Mevlüt İhsan kara yazım |
|||
Yok kadere itirazım |
|||
Kara kılıf kara sazım |
|||
Teller üzgün ben üzgünüm |
|||
'''Aşık Nihani’ye Mektup''' |
|||
Nice çok baharlar geçti çok yazlar |
|||
Yine cebelleri duman gözetir |
|||
Herkesin bir türlü yarası sızlar |
|||
Ah çeker derdine derman gözetir |
|||
Aşıkların bağrı olur karali |
|||
İlaç olmaz derunundan yarali |
|||
Haydi yeter oldu bardız dereli |
|||
Seni yar diyarı efgan gözetir |
|||
Yad ederim hatırlarım özlerim |
|||
Hasret perdesini çekmiş gözlerim |
|||
Yetişince huzuruna sözlerim |
|||
Cevabını Mevlüt ihsan gözetir |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''OĞUL''' |
|||
Güle güle uğurladık askere |
|||
Gidip bekleyesin vatanın oğul |
|||
Anan niçin kınaladı ellerin |
|||
Sırtı kınalanır kurbanın oğul |
|||
Yiğidin kaderi böyledir baştan |
|||
Sual et dağlardan topraktan taştan |
|||
İş başa düşünce dönme savaştan |
|||
Var ise göğsünde imanın oğul |
|||
Bekle vatanını cephede çağla |
|||
Sıva kollarını silahın yağla |
|||
Süngünü hazırla çantanı bağla |
|||
Belki aman vermez düşmanın oğul |
|||
Acı rüzgarı vatanına estirme |
|||
Düşmanını anla dostun küstürme |
|||
Kolun kestir bir ağacın kestirme |
|||
Çoğalsın büyüsün ormanın oğul |
|||
Helal ticareten harami katma |
|||
Dinle amirini nöbette yatma |
|||
Vatanını düşmanlara çığnatma |
|||
Şehitlik en büyük fermanın oğul |
|||
Vatanında birlik cihanda barış |
|||
Okumaya gayret sanatta yarış |
|||
İşle toprağını sen karış karış |
|||
Var ise gayretin vicdanın oğul |
|||
Vatan kazanılmaz sade tüfekle |
|||
Kalem ile gayret ile yürekle |
|||
Büyüklü küçüklü hizmet et bekle |
|||
Yetişsin bağ ile bostanın oğul |
|||
Sanatta yarış var en yüksek hızda |
|||
Yapalım satalım biz kapımızda |
|||
Karşıki komşular ayda yıldızda |
|||
Boş yere harcama zamanın oğul |
|||
Mevlüt İhsani’nin sevdiği vatan |
|||
Sana ne söyledi o şehit atan |
|||
Doğudan batıya atın oynatan |
|||
Dört kıtada vardır harmanın oğul |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
=== '''Şehit Mezarı''' === |
|||
Şehit mezarından geçtiğim yerde, |
|||
Gelen bir inilti tan,tan diyordu. |
|||
Tarihe gömülmüş hangi seferde, |
|||
Vatan için kurban kurban diyordu. |
|||
Sürmüş düşmanları yurdundan atmış |
|||
Kanını yoğurmuş toprağa katmış |
|||
Kahraman ölür mü, uykuya yatmış |
|||
Var mı evladıma çatan diyordu |
|||
Kanı ile dolmuştu kanlı çizmesi |
|||
Önünde bir yığın düşman kellesi |
|||
Eli yarasında kısıkça sesi |
|||
Kulak verdim vatan vatan diyordu. |
|||
Bir aslan heykeli mezar taşında, |
|||
Silahlı, çantası yanı başında |
|||
Kahraman Türk’lerin her savaşında, |
|||
Şehit abidesi yatan diyordu. |
|||
Mevlüt der Türk genci emanetin al |
|||
Şerefli Al Bayrak, ak yüzlü hilal |
|||
Aziz Cumhuriyet, şanlı istiklal |
|||
Emanet bıraktı Atan Atan diyordu. |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''ELİMİ UZATTIM''' |
|||
Elimi uzattım ateş bıraktın |
|||
Kıvılcım döküldü parmaklarından |
|||
Şirin sözler ile bağrımı yaktın |
|||
Alev alev yanan dudaklarından |
|||
Gönül bahçesinde aşkın saklarım |
|||
Yadıma düşende alır yoklarım |
|||
Her ne ederisen öper koklarım |
|||
Kara gözlerinden yanaklarından |
|||
Dünya bu dolaptan almıştır hızı |
|||
Güzel seven aşık çekmezmi sızı |
|||
Sabahtan görünen çoban yıldızı |
|||
Elmas küpelerin kulaklarından |
|||
Mevlüt İhsaniyem yaramdan sorun |
|||
Dert bilen hekime veremden sorun |
|||
Aşkın ateşini keremden sorun |
|||
Söktü dişlerinden tırnaklarından |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''ÖĞRETMEN''' |
|||
Hafta, biter azar, azar |
|||
Geçer cuma, gelir pazar. |
|||
Doğar beşik, ölür mezar, |
|||
Yüce insan öğretmendir. |
|||
Gel söyle inceden ince, |
|||
Anlayanlar olur yüce. |
|||
Gündüz gider, gelir gece, |
|||
Döner evren öğretmendir. |
|||
Sual ederlerse senden, |
|||
Söyle anlat,bunu den den. |
|||
Undan, denden öğütenden, |
|||
Bu değirmen öğretmendir. |
|||
Kâînatı hak yaratmış, |
|||
Adem’e hikmetikatmış. |
|||
Yap demiş dünyaya atmış. |
|||
Hak yaratan öğretmendir. |
|||
İnsanda oğuldan, kızdan. |
|||
Dağdan, ırmaktan, denizden |
|||
Aydan, güneşten, yıldızdan. |
|||
Seyret cihan öğretmendir. |
|||
Bunlar söyler neler,neler |
|||
Kuş ötüşür,hayvan meler. |
|||
Gökten uçar, dağı deler, |
|||
Bunu yapan öğretmendir. |
|||
Mevlüt İHSAN zaat ile, |
|||
Söyler yüzbin ispat ile. |
|||
İncil ile Tevrat ile. |
|||
Nur-u Kur’an öğretmendir. |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''Gönül Ne Beklersin''' |
|||
Gönül ne beklersin viran bağlari |
|||
Dostun bahçesinde gül açti gitti |
|||
Ferhat şirin için yardı dağlari |
|||
Vurdu külüngünü yol açti gitti |
|||
Garip senem diyer erdir murada |
|||
Karacaoğlan çok dolandi arada |
|||
Kurbani gah suda gahta karada |
|||
Nice belalara bulaşti gitti |
|||
Fuzuli şeminin cevher sözleri |
|||
Mevlana bekaya açmış gözleri |
|||
Kerem Aslı için nice düzleri |
|||
Nice sahralari dolaşti gitti |
|||
Mevlüt İhsaniyem yorulmaz düşüm |
|||
Murada erdirmez böyle yürüşüm |
|||
Dedim böcek gibi yapem ibrişim |
|||
Bozuldu dezgahım dolaşti gitti |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
|'''DÖKTÜ''' |
|||
Bu aşkın elinden yandım kavruldum |
|||
İçim kan ağladı didem yaş döktü |
|||
Kader harmanında estim savruldum |
|||
Yollarıma çeper çekti taş döktü |
|||
Ne gündüz eğlendim ne gece yattım |
|||
Bilmeden ağ ile karayı kattım |
|||
Hayal perisine elim uzattım |
|||
Benim için yüz ekşitti kaş döktü |
|||
Ayrılık her dertten yamandır yaman |
|||
Gece ayaz eder gündüzde duman |
|||
Sorsalar Mevlüt İhsani ne zaman |
|||
Otuzunda saç ağarttı diş döktü |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''BİLEMEM''' |
|||
Göz yaşımla mektup yazdım rüzgara |
|||
Yellere sana ne söyledi bilemem |
|||
Seni hatırlarım günde yüz kere |
|||
Eller sana ne söyledi bilemem |
|||
Lalelerin rengi ayvalaştı mı |
|||
Muhannet dikene gül dolaştı mı |
|||
Bülbül menekşeye fısıldaştı mı |
|||
Güller sana ne söyledi bilemem |
|||
Hayat geçidine taşlar dökülmüş |
|||
Gönül pınarına yaşlar dökülmüş |
|||
Ah çeke ah çeke saçlar dökülmüş |
|||
Yıllar sana ne söyledi bilemem |
|||
Her gelen dünyada bir dava yapmış |
|||
Ne yapsa insana masiva yapmış |
|||
İnsanlar ne saray kuş yuva yapmış |
|||
Dallar sana ne söyledi bilemem |
|||
Mevlüt ihsanî de yandıkça yandı |
|||
Hayatından bıktı candan usandı |
|||
Gönül yaylasını gezdi dolandı |
|||
Çöller sana ne söyledi bilemem |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
=== '''Hayatımın Koşması''' === |
|||
Binüçyüzkırkdörtte geldim anadan |
|||
Yazdırdılar tarih ile yılımı |
|||
Dokuz ay bir sene geçti aradan |
|||
Mevla yürü dedi açtı dilimi |
|||
Çiçek gibi yavaş yavaş büyüdüm |
|||
Adım adım korka korka yürüdüm |
|||
Anam babam nazarında biri idim |
|||
Beslerdiler çabuk açsın gülümü |
|||
Üç yaşında bilmez hata işledim |
|||
Beş yaşında ahbabımı taşladım |
|||
Yedisinde okumaya başladım |
|||
Bilmez idim kaderimin dalını |
|||
İki yıl okulda verdim başari |
|||
Asla arkadaştan kalmadım geri |
|||
Okul petek oldu ben oldum ari |
|||
Çalışırdım çabuk yapam balımi |
|||
Hala seçmemiştim sağ ile solu |
|||
Verdiler elime bomba kapsolu |
|||
Aniden patladı bilmedim dolu |
|||
Yakti gözlerimi kesti elimi |
|||
Anam kayalara çaldi özünü |
|||
Fakir idi tutan yaktu sözünü |
|||
Ay geçmeden ağ bürüdü gözümü |
|||
On yaşımda zindan etti yolumu |
|||
Onüç ondördüne girince yaşım |
|||
Nice kazalara çok değdi başım |
|||
Gelmedi yanıma yaren yoldaşım |
|||
Ahbaplarım sormaz oldu halimi |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''Ne Yapem''' |
|||
Çiçek diye bir dikene el attım |
|||
Mor menevşe haz gelmedi ne yapim |
|||
Kara hayal ile yıllarca yattım |
|||
Sevdiceğim tez gelmedi ne yapim |
|||
Amanında deli gönül amanın |
|||
Ahu feryadınan geçti zamanım |
|||
Yüksek dağlar gibi kalkmaz dumanım |
|||
Baharım yok yaz gelmedi ne yapim |
|||
Gurur güzellerde yasadır yasa |
|||
Onların kanunu aşığa tasa |
|||
Demir çarık geydim demirden asa |
|||
Yolum yokuş, düz gelmedi neyapim |
|||
Mevlüt İhsaniyim geldim oyuna |
|||
Elli yıldır kaval çaldım koyuna |
|||
Derdimi söyledim harğa boyuna |
|||
Cevabıma söz gelmedi ne yapim |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''AKŞAMLAR''' |
|||
Dünyanın dönüşü kudretin sırrı |
|||
Işılır gün doğar döner akşamlar |
|||
Her saatin ayrı ayrı rengi var |
|||
Dağlara siyah tül iner akşamlar |
|||
Ara garip yalcu pınarı baştan |
|||
Su sesi geliyor karşi yamaçtan |
|||
Süzülür dereye çakıldan taştan |
|||
Eşsiz gelin gibi iner akşamlar |
|||
Karşiki yaylada çobanın mali |
|||
Bir yırtık keçesi birde kavali |
|||
Bir yaban tezegi bir kuru çali |
|||
Ufaktan ataşi yanar akşamlar |
|||
Aldandın dünyanın bilmem nesine |
|||
Mevlam neler koymuş kudret tasına |
|||
Koyun yavrusuna kuş yuvasına |
|||
Çırpına çırpına döner akşamlar |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''KURUSUN''' |
|||
Havalar bulutlu topraklar nemli |
|||
Yarim hazırlanma yollar kurusun |
|||
İçerim kan ağlar yüreğim gamlı |
|||
Sana duvak kuran eller kurusun |
|||
Sen allar giyindin ben giydim kara |
|||
Sen gülüp eğlendin ben düştüm zara |
|||
Gelin olup bindiğin gün atlara |
|||
Su veren pınarlar seller kurusun |
|||
Mevlüt ihsaniye bir uzat elin |
|||
Sen benim sevdiğim yadlara gelin |
|||
Mavili yaşmağın yaşlı mendilin |
|||
Asıp kuruttuğun dallar kurusun |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''DAVAM YOK''' |
|||
Koyunum yok yaylalarda yaylıyam, |
|||
Çıkam kaval çalam türkü söyliyem. |
|||
Gurbetelde gam yükünü taylıyam, |
|||
Götürmeye kervanım yok devem yok. |
|||
Mecnunmuyum dağbaşını inletem, |
|||
Ferhatmıyım kayaları çınlatam. |
|||
Keremmiyim coşkun suyu çağlatam, |
|||
Hak yanında kabul olur duam yok. |
|||
Gel muhannet sevdiceğim kınama, |
|||
El içinde beni ettin sinema. |
|||
Nasip olsa dönebilsem haneme, |
|||
Gurbetelde kanadım yok yuvam yok. |
|||
İhsaniyim gözyaşımı silerim, |
|||
Hayatımın oyununa gülerim. |
|||
Dertlerimi kaderimle bölerim, |
|||
Kimse ile hesabım yok davam yok. |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''TATLIDIR''' |
|||
Münevver adamın hoş latifesi, |
|||
Demeki arının balı tatlıdır. |
|||
Beslemez kemiği, olmaz hilesi. |
|||
Fakir bile olsa, dili tatlıdır. |
|||
Namerdin yanından varıpta geçme |
|||
Anlatma derdini, sırrını açma |
|||
Suyu kevser ise, eyilip içme. |
|||
Akan derelerin seli tatlıdır. |
|||
Görmezmisi bu dünyanın halini. |
|||
Çekme namertlerin kalmakalını. |
|||
Yeme muhammetin dalak balını. |
|||
Kadir bilenlerin külü tatlıdır. |
|||
Mevlüt keder etme olursun hilalal. |
|||
Lütfundan etmesin bizi zülcelal. |
|||
Varmıdır hiç buna uyacak ahval. |
|||
Hepsinden hak cemali tatlıdır |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''İNSANLARIN''' |
|||
Yerden gökten çok öncedir mazisi insanların |
|||
Doğar büyür yaşar bitmez arzusu insanların |
|||
Kainatı var eyledi habibinin hürmetine |
|||
Kuru ottan daha kuru bazısı insanların |
|||
Akıl verdi insanlara hem yapa hem düşüne |
|||
Nefsi düşman eyledi gitme dedi peşine |
|||
Dünyaya talip olanın neler gelir başına |
|||
Yüzde biri kaderidir yazısı insanların |
|||
Mevlüt İhsan ayak uydur bu zamanın çağına |
|||
Teklifsiz gidip oturma kimsenin ocağına |
|||
İnsanoğlu aslanıda düşürür tuzağına |
|||
Şeytandan daha dehşetlidir bazısı insanların |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''ÜZGÜNÜM''' |
|||
Gidenleri eyleyemez |
|||
Yollar üzgün ben üzgünüm |
|||
Dertlerini söyleyemez |
|||
Diller üzgün ben üzgünüm |
|||
Cahil olan söze kanmaz |
|||
Yüz yaşar yine uyanmaz |
|||
Uçtu sunam geri dönmez |
|||
Göller üzgün ben üzgünüm |
|||
Kumaş seçtim çıktı parça |
|||
Ne kol çıktı ne de paça |
|||
Bağrım gibi parça parça |
|||
Şallar üzgün ben üzgünüm |
|||
Bunca gelen yiğit n’oldu |
|||
Kaderin dediği oldu |
|||
Bülbül uçtu gül de soldu |
|||
Güller üzgün ben üzgünüm |
|||
Mevlüt İhsan kara yazım |
|||
Yok kadere itirazım |
|||
Kara kılıf kara sazım |
|||
Teller üzgün ben üzgünüm |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''Yarım Yarım''' |
|||
Dedim kuşlar gibi kuram yuvayi |
|||
Kanat yarım yarım kol yarım yarım |
|||
Yıllar geçti dolduramam kovayı |
|||
Çiçek yarım yarım bal yarım yarım |
|||
Kimse kaderinden dönemez haşa |
|||
Ömür bir merdiven çıkarsın başa |
|||
İster elli yaşa ister yüz yaşa |
|||
Akıbet kalırsın yol yarım yarım |
|||
Al yeşil giyinip bağrımi yarma |
|||
Benden yüz çevirip yadlari sarma |
|||
Tavus kuşu gibi şişme kabarma |
|||
Sende benim gibi kul yarım yarım |
|||
Mevlüt ihsaniyi sevdaya kattın |
|||
Alıp dertlilerin içine attın |
|||
Yadlara destiyi dolu uzattın |
|||
Banada dedinki al yarım yarım |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
'''Menekşe''' |
|||
Boynu eyik, nazik sümbül. |
|||
Niçin kalbi yaralısın. |
|||
Ne ağlarsın, azıcık gül. |
|||
Yoksa bahtı karalısın. |
|||
Kokun gelir esen yelde. |
|||
İsmin vardır her an dilde |
|||
Deste, deste her güzelde, |
|||
Sorarlarsa nerelisin. |
|||
Yaprağın mor,göğsün kara. |
|||
Seni gönderiyim yara. |
|||
Mevlüt İHSANİ’ ye çare. |
|||
Hangi dağın maralısın. |
|||
Mevlüt İhsani |
|||
|} |
05.29, 14 Temmuz 2020 itibarı ile sayfanın şu anki hâli.
"Türk halk ozanları" kategorisindeki sayfalar
Bu kategoride toplam 60 sayfa bulunmaktadır ve şu anda bunların 60 tanesi görülmektedir.