Selahaddin Eyyubi: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Subutay1000 (mesaj | katkılar)
kaynak eklendi
Subutay1000 (mesaj | katkılar)
kaynak eklendi
40. satır: 40. satır:
başında Ecdenakan isimli ve ahalisinin tamamının Kürtlerden oluştuğu bir köyde amet ettiği de söylenir. <ref>(İbni Hallikan 1977: 7/139)</ref> Selâhaddin’in son on yılında
başında Ecdenakan isimli ve ahalisinin tamamının Kürtlerden oluştuğu bir köyde amet ettiği de söylenir. <ref>(İbni Hallikan 1977: 7/139)</ref> Selâhaddin’in son on yılında
daima yanında bulunan ve onun hayatı hakkında değerli bir eser kaleme alan
daima yanında bulunan ve onun hayatı hakkında değerli bir eser kaleme alan
İbni Şeddâd<ref> (İbni Şeddâd 1994: 31)</ref>, güvenilir tarihçi İbni’l-Esîr (İbni’l-Esîr 1963:
İbni Şeddâd<ref> (İbni Şeddâd 1994: 31)</ref>, güvenilir tarihçi İbni’l-Esîr <ref>(İbni’l-Esîr 1963: 119)</ref> ve Halepli tarihçi İbni Ebî Tayy <ref>(Ebu Şâme 2002: II/162-163),</ref> Necmeddin
119) ve Halepli tarihçi İbni Ebî Tayy <ref>(Ebu Şâme 2002: II/162-163),</ref> Necmeddin
Eyyûb’un babasının Şadî olduğunu belirterek, Necmeddin Eyyûb b. Şadî üzerine
Eyyûb’un babasının Şadî olduğunu belirterek, Necmeddin Eyyûb b. Şadî üzerine
başka hiçbir isim ilave etmezler. Bunun anlamı, Selâhaddin’in dedesi Şadî’nin
başka hiçbir isim ilave etmezler. Bunun anlamı, Selâhaddin’in dedesi Şadî’nin

Sayfanın 14.20, 5 Ekim 2018 tarihindeki hâli

Selahaddin Eyyubi
صلاح الدين الأيوبي
El-Cezeri'nin elyazımı eserinde Selahaddin Eyyubinin minyatürü
Eyyubiler Mısır Sultanı
Hüküm süresi1169-1193
Sonra gelenAziz Osman bin Selahaddin
Eyyubiler Suriye Sultanı
Hüküm süresi1169-1186
Önce gelenNureddin Mahmud Zengi
Sonra gelenAfdal Ali bin Selahaddin
Doğum1138
Tikrit
Ölüm4 Mart 1193 (55 yaşında)
Şam
DefinEmevî Camii, Şam
Eş(ler)iİsmet Hatun
Tam adı
El-Melik el-Nasır Ebu'l Muẓaffer Selahaddin Yusuf bin Necmeddin Eyyub
HanedanEyyûbîler
BabasıNecmeddin Eyyub
Diniİslam

Selahaddin Yusuf bin Eyyub (Arapça: صلاح الدين الأيوبي, tam adı: الملك الناصر ابو المظفّر صلاح الدين يوسف ابن ايّوب; el-Melik el-Nasır Ebu'l Muẓaffer Selahaddin Yusuf bin Necmeddin Eyyub, Kürtçe: سەلاحەدینی ئەییووبی/ Selahedînê Eyûbî;), (d. 1138, Tikrit - ö. 4 Mart 1193, Şam), Mısır ve Suriye sultanı, Eyyubi hanedanının kurucusu olan hükümdar. Hıttin Muharebesi ile 2 Ekim 1187'de KudüsHaçlı kuvvetlerinden alarak kentte 88 yıl süren Hıristiyan egemenliğine son verdi, akabinde Hıristiyanların düzenledikleri III. Haçlı Seferi'ni etkisiz hale getirdi.

Soyu ve ailesi

Selâhaddin Eyyûbî’nin babası Necmeddin Eyyûb, Duvin’de doğmuştu. [1] Tarihçiler doğum tarihi hakkında bilgi vermemekle birlikte onun yaklaşık XI. Yüzyılın sonları ve XII. Yüzyılın başlarında doğduğu tahmin edilmektedir. Duvin, Azerbaycan’ın Rum(Anadolu) sınırındaki son şehir ve kalesi olup Şeddâdîler’in yönetim merkezi idi. Günümüzde Ermenistan’ın başkenti Erivan’ın 50 kilometre güneyinde bir ören yeri olan şehir, Iğdır ilimizin kuzeydoğusuna düşmekte olup, adı geçen şehre 50- 60 kilometrelik bir uzaklıkta bulunmaktadır. Eyyûb b. Şâdî’nin Duvin’in merkezinde değil, şehrin yanı başında Ecdenakan isimli ve ahalisinin tamamının Kürtlerden oluştuğu bir köyde amet ettiği de söylenir. [2] Selâhaddin’in son on yılında daima yanında bulunan ve onun hayatı hakkında değerli bir eser kaleme alan İbni Şeddâd[3], güvenilir tarihçi İbni’l-Esîr [4] ve Halepli tarihçi İbni Ebî Tayy [5] Necmeddin Eyyûb’un babasının Şadî olduğunu belirterek, Necmeddin Eyyûb b. Şadî üzerine başka hiçbir isim ilave etmezler. Bunun anlamı, Selâhaddin’in dedesi Şadî’nin dışındaki diğer ataları hakkında bilgimizin olmamasıdır. Oysa Eyyûbîler Devleti’nin tarihini yazan İbni Vasıl, Selâhaddin’in ataları hakkındaki farklı görüşleri bize nakleder ve bu bilgilerin doğruluğu ve yanlışlığı hakkında söylenenleri de aktararak konuyu daha iyi anlamamıza yardımcı olur. İbni Vasıl, Eyyûbî meliklerinin babası Necmeddin Eyyûb ve kardeşi Esedüddin Şîrkûh’un Şadî b. Mervan’ın oğulları olduğunu belirterek, bazılarının, Şadî b. Mervan b. Muhammed b. Yakub şeklinde soy ağacına üç yeni ata eklediğini söyler. [6] Eyyûbîler’in kökeni hakkında farklı görüşlerin bulunduğunu ifade ederek, Musullu tarihçi İbni’l-Esîr’in, Eyyûbîler’in asıllarının Hezbâniyye aşiretinin bir kolu olan Revvâdîye Kürtlerinden oldukları [7] şeklindeki görüşüne yer verir. Ancak Eyyûbî meliklerinden bir kısmı, Kürtlere mensubiyetlerini kabul etmeyerek, kendilerinin Arap olduğunu, Kürtlerin memleketinde ikamet edip kendileriyle evlenmelerinden dolayı Kürt asıllı tanındıklarını söylerler. [8]

Çocukluğu ve eğitimi

İmadeddin Zengi'nin, babası Necmeddin Eyyub'u vali olarak atadığı Baalbek ve Şam'da büyüyen Selahaddin, ayrıcalıklı bir çocukluk geçirmedi. İyi bir tahsil aldı. Askeri eğitimden ziyade dini derslere de meraklıydı.[9] Sanatla ve ilimle uğraşırdı. Selahaddin'in biyografisini yazan El-Wahrani Onun Öklid Geometrisi, astronomi, matematik ve aritmatik konularında uzman olduğunu belirtir.[10] Mantık, felsefe, sosyoloji, fıkıh (İslam hukuku) ve tarih öğrendi, Şam'daki Dar'ul-Hadis'den (Hadis Üniversitesi) mezun oldu. Arapça, Farsça, Kürtçe ve Türkçe dillerini biliyordu.[11]

Erken hizmet dönemi

Yirmi altı yaşındayken amcası tarafından eğitilmek üzere kendi hizmetine alındı.[12] Mısır'ın güçlü aşiretlerinden Banu Ruzzaiklerin ele geçirilmesinde Fatımi halifesinin yanında savaştı. Daha sonra Haçlı ordusunun elinde bulunan Mısır'daki Bilbeis şehrinin ele geçirilmesinde görev aldı. Bilbeis'in ele geçirilmesinden sonra karşılaştıkları Haçlı ordusuna karşı amcasının ordusunun sol kanadını oluşturan süvari birlikleri ile elde ettiği başarılar sayesinde kendini gösterdi.[13] Savaşın sonunda haçlı kumandanı "Kayseryalı Hugh" (Hugh of Caesarea) Selahhaddin'in birliğine saldırdığı esnada esir düştü.[13] Savaşın sonunda Selahaddin ve amcası Şirkuh İskenderiye'ye geçtiler. Burada kendilerine halife tarafından para, asker ve bir kale verildi.[14] Kaleye saldıran Mısır haçlıları Şirkuh'un birliklerini dağıtmayı başardılar fakat Selahaddin'in birlikleri kalenin düşmesine engel oldu.[15]

Haçlılarla mücadelesi

Mısır Seferleri

Selahaddin'in Mısır'daki savaşları.

I. Haçlı Seferi sonucunda kurulan Kudüs Krallığı; gözünü Mısır'a dikmişti. Zamanda Mısır'ın alınabilmesi için çok elverişliydi. O günkü Mısır'daki Fatımiler devletinin iç siyaseti karışıklıklar içindeydi. Mısır veziri Şaver, bir saray darbesi sonucu rakibi olan diğer vezir Dırgam'a yenilip vezirlikten olunca gizlice Şam'a, Nureddin Mahmud Zengi'nin yanına gitti ve yardım istedi (1164). Nureddin Zengi bu olayı fırsat bilerek İslam dünyasındaki iki başlılık problemini halledebileceğini ve Müslümanlar'ı tekrar tek çatı altında birleştirip Haçlılar'la mücadele konusunda güçleneceğini hesaplayarak Şaver'e olumlu yanıt vermiştir.[16]

  • Birinci Mısır Seferi

Sultan Nureddin, Mısır'da Şaver'e yardım etme görevini Esedüddin Şirkuh'a verdi. Şirkuh bu görevi; kardeşinin oğlu Selahaddin'i yanında götürmek karşılığında kabul etti. Eyyub'un oğlu Selahaddin ise, inzivaya çekilmekten ve ilim meclislerinde bulunmaktan büyük bir zevk duyardı. Bu yüzden savaşa gitme tekliflerini bin bir ricayla kabul etti. Ardından Şirkuh ve askerlerle yola çıktı. Selahaddin'in askeri hayatı bu noktada, amcası Esedüddin Şirkuh’un hizmetine girmesiyle başladı. Bu arada Mısır'da işler iyiden iyiye karışmıştı. Şaver, rakibi Dırgam'ı mağlup etmeyi başarmıştı ve Sultan Nureddin'den gelecek desteğe ihtiyacı kalmamıştı. Sultan Nureddin'e bağlı askerlerin müdahalesinden korkan Şaver, cizye karşılığında Kudüs Krallığı'ndan yardım istedi ve deniz yoluyla bir Haçlı ordusu, kendisine yardım için gönderildi. Haçlı ve Mısır ordusu, Afrika ile Asya'nın birleştiği noktada buluştular ve savunmaya geçtiler. Bu durum karşısında çok şaşıran Selahaddin ve Şirkuh, yanlarındaki az bir kuvvetle ne yapacaklarını bilemediler. Daha sonra Selahaddin, ordunun komutasını ele aldı ve Sultan Nureddin'den gelecek yardımı bekleme fikrini beyan etti. Ardında ustaca bir manevrayla Belbis kalesini ele geçirdi. Beriden Sultan Nureddin ise, Selahaddin ve Şirkuh'a doğrudan yardım yerine Haçlı topraklarına yürüyürek onları geri çekilmeye zorladı. Bu yüzden çekilen müttefiklerinden ümidi kesen Şaver, Sultan Nureddin'in hücum etmesinden korkarak Şirkuh'un ordusuyla sulha mecbur oldu. Selahaddin, sulh şarlarını bizzat kendi tespit etti. Sulh yapıldıktan sonra Şam'a dönen Selahaddin, can dostu olarak gördüğü ilim ve irfan sohbetlerine yeniden katılmaya başladı. Bu seferle beraber Selahaddin, askeri alanda ilk maharetini gösterdi.[16] Önceleri Selahaddin bir ilim adamı olmak istiyordu, yönetici olmak gibi bir niyeti yoktu. Nureddin Mahmud, Selahaddin'in bütün karşı çıkmalarına rağmen askeri sahada Selahaddin'den faydalanmak istemişti.

  • İkinci Mısır Seferi

Sultan Nureddin, Şirkuh'un ifadelerinden Mısır'ın fethinin kolay olacağını anlamıştı ve bu yüzden Şirkuh'u bir kez daha Mısır üzerine gönderdi. Şirkuh, Selahaddin'in yeniden kendisiyle gelmesi şartıyla bunu kabul etti. Çoğu kişinin ricasını reddeden Selahaddin, Sultan Nureddin'in ricasına dayanamayarak sefere çıktı.

Sultan Nureddin'e bağlı bir ordunun üstüne geldiğini duyan Şaver, cizye vaadiyle Haçlılar'dan yardım istedi. Kudüs'ten hareket eden Haçlı ordusu, Asya ile Afrika'nın birleştiği yerde Şaver ve ordusuyla buluştu. Bunların toplam sayısı 30.000'e baliğ oluyordu. Şirkuh ve Selahaddin'in yanındaysa 2.000 asker vardı. Selahaddin, ordunun kumandasını eline aldı ve kısa bir sürede Sina Çölü'nü aştılar. Kendilerinin 15 misli olan düşmalarını mağlup etmeyi başardılar ve İskenderiye'ye gelip bu kaleyi ele geçirdiler. Çok kısa bir sürede kale halkının muhabettini kazanan Selahaddin, canları pahasınada olsun bu halkın, kendisiyle savaşacağını anladı. İskenderiye'nin düştüğü haberini alan, Mısırlılar ve Haçlılar, önceki mağlubiyetin etkisinden çıkıp İskenderiye üzerine yürüdüler. İskenderiye çok önemli bir mevkiydi ve doğu ile batının ticaret merkeziydi.

Şirkuh ve bazı askerler, şehir dışında mühim bir mevkiyi tutarak Sultan Nureddin'den gelecek yardımı beklemeye koyuldular. Selahaddin ve yanındakilerse şehri müdafaaya koyuldular. Selahaddin, kaleyi üç ay boyunca başarıyla savundu. Fakat Haçlılar'a desteğe gelen bir Rum donanmasının deniz yolunu kesmesi sebebiyle umduğu yardımı bulamayan Şirkuh, zaten erzak sıkıntısı çeken kalenin kurtarılmasını mümkün görmeyerek hiç olmazsa maiyetindeki askerleri selamete çıkarmak düşüncesiyle tuttuğu mevkiyi bıraktı ve çekilmeye başladı. Selahaddin, Şirkuh ve askerlerinin gitmesinden sonra sulh istemekten başka çare bulamadı. Sulh şartı olarak askerleri ve silahlarıyla beraber Suriye'ye dönmeyi istiyordu. Sulh yapıldıktan sonra Selahaddin ve askerleri kaleden çıktılar. Kudüs kralı, büyük bir ordu beklerken 100 kadar yaralı askerin kaleden çıktığını görünce çok şaşırdı. Zaten böyle kahramanlıklara hayran olan Kudüs kralı, üç gün süreyle Selahaddin ve askerlerini ordugahında misafir etti. Selahaddin, bu üç gün içinde Hristiyanlar'ın ordu tertibatına ve Hristiyan kumandanlar arasındaki çekişmelere vakıf oldu. Bu bilgiler ilerideki mücadelelerde çok işine yarayacaktı. Misafirlikten sonra Suriye'ye dönen Selahaddin, kendini tekrar ilim ve irfan sohbetlerine verdi.

  • Üçüncu Mısır Seferi

Yardıma gittiği Fatımi hükümetinin aciziyetini gören Kudüs kralı, savaş ilanına daha lüzum görmeyerek sınırı geçti ve Kahire civarına kadar geldi. Bunun üzerine Sultan Nureddin'e mektuplar gönderen Fatımi halifesi, yardım talep ediyordu. Sultan Nureddin bu talebi kabul etti ve Şirkuh'u yeniden Mısır üzerine gönderdi. Selahaddin'de bin bir rica ile üçüncü sefere gitmeyi kabul etti. Selahaddin, adeti olduğu üzere büyük bir süratle emrindeki öncü kuvvetlerle önüne tesadüf eden tüm düşman birliklerini perişan etti ve Şirkuh ile esas ordunun, kılıç çekmesine dahi lüzum kalmadan Kahire civarına kadar gelmelerini temin etti. Şaver'in cizye vaadi ve laf kalabalığıyla oyaladığı Haçlı ordusu, bu hücumu haber alır almaz dağılıp firar etti.

Kudüs kralının geri dönmesinden sonra Sultan Nureddin'e bağlı kumandanların varlığından hoşnut olmayan Şaver, bir ziyafet tertib edip hepsini ortadan kaldırmaya karar verdi. Şaver'in bu teşebbüsünü öğrenen Şirkuh büyük ıstıraplara düştü. Selahaddin ise Şaver'den önce davranıp çölde bir ziyafet düzenledi ve ziyafete Şaver'i de davet etti. Ziyafet mahaline yaklaşan Şaver'i karşılamak için yanına giden Selahaddin, yanındaki muhafızlardan çekinmeksizin Şaver'i kolundan tutup çekti ve atından düşürdü. Hadiseyi gören dalkavuklar derhal dağıldı. Zaten Şaver'in iktidar mücadelelerinden bıkmış olan Fatımi halifesi, Şaver'i ortadan kaldırmak için fırsat kolluyordu. Bu olayı duyunca Şaver'i idam ettirdi ve boşalan vezirlik makamına, Sultan Nureddin'den korktuğu için Şirkuh'u getirdi. Fakat bir-iki ay sonra Şirkuh vefat etti.

Eyyubi Devleti'nin kurulması

Kudüs'ün fethinden sonra Eyyubilerin sınırları.

1171'de Mısır'da Şii Fatımi halifeliğine son vererek Sünniliğe dönüldüğünü ve Bağdat'taki Abbasi halifeliğine bağlılığını ilan eden Salaheddin Eyyubi böylece Mısır’ın tek yöneticisi durumuna geldi. Böylece İslam dünyasındaki iki başlılık son bulmuş ve biri Bağdat'ta, biri de Mısır'da olmak üzere mevcut olan iki halifeli yapı değiştirilmiş oldu. Artık İslam dünyasında tek bir halife vardı. Bu olay müslümanların haçlılara karşı birleşmesinde tarihi dönemeçlerden birisi olmuştur.[kaynak belirtilmeli]

Selahaddin Nureddin Mahmud Zengi’ye hayatı boyunca bağlı kaldı, fakat Nureddin'in 1174 yılında vefat etmesiyle durum değişti. Selahaddin, Nureddin'in dul eşi İsmedüddin Hatun ile evlendi. Fakat Nureddin'in yerine geçen oğlu İsmail, Selahaddin'i tanımadı ve işbirliğine yanaşmadı. Mısır’daki zengin tarım topraklarını mali dayanak olarak kullanan Selahaddin, Nureddin’in çocuk yaştaki oğlu adına naiplik talebinde bulunmak üzere küçük, ama çok disiplinli bir orduyla Suriye’ye hareket etti. Ama çok geçmeden bu talebinden vazgeçti.

1177 yılındaki Montgisard Muharebesinde Kudüs kralı IV. Baudouin'e yenildi. 1186’ya değin Suriye, Kuzey Mezopotamya, Filistin ve Mısır’daki tüm Müslüman topraklarını kendi bayrağı altında birleştirmeye girişti ve İslam birliğini tekrar kurdu. Zamanla sahtekarlık, ahlaksızlık ve gaddarlıktan uzak, cömert, erdemli, ama kararlı bir hükümdar olarak ünlendi.[kaynak belirtilmeli] O zamana değin iç çekişmeler ve yoğun rekabet yüzünden Haçlılara direnmede güçlük çeken Müslümanların maddi ve manevi açıdan güçlenmelerini sağladı.[kaynak belirtilmeli]

Hıttin Savaşı

Hıttin Savaşı

Selahaddin, yeni ya da gelişmiş askeri teknikler kullanmak yerine, çok sayıdaki düzensiz kuvvetleri birleştirip disiplin altına alarak askeri güç dengesini de kendi lehine çevirmeyi başardı. 1187’de bütün gücüyle, Latin Haçlı krallıklarına yöneldi. Bu arada Kudüs Kralı ölmüş yerine Lüzinyanlı Guy geçmişti.

Selahaddin, Kudüs kralını ve ordusunu Kuzey Filistin’de Tiberya yakınlarında Hıttin'e kadar getirmeyi başardı. Hıttin kuyularıyla ünlü bir yerdi. Selahaddin çok önceden kuyuları tutmuştu, böylece haçlılara bir damla su bırakmadı.[16]

Kudüs ordusu günlerce süren yürüyüşten sonra 4 Temmuz 1187’de tükenmiş ve susuzluktan bitkin düşmüş bir halde Selahaddin ile karşılaştı, İslam ordusu çoktan kuyuları tutmuş ve hiçbirini bırakmak gibi bir niyeti de yoktu. Bu noktadan sonra geri dönemediler ve Selahaddin'in karşısına çıkmak zorunda kaldılar. Hıttin Muharebesi'nde Selahaddin, Kudus Kralı Lüzinyanlı Guy komutasindaki Haçlı ordusunu yenmeyi başardı.

Haçlıların verdiği kayıpların büyüklüğü Müslümanların Kudüs Krallığı’nın neredeyse tümünü ele geçirmesini sağladı. Akka, Betrun, Beyrut, Sayda, Nasıra, Gaman, Caesarea, Nablus, Yafa ve Aşkelon üç ay içinde düştü.[16]

Salaheddin Haçlılara en büyük darbesini ise 88 yıl Frankların elinde kalan Kudüs’ü 2 Ekim 1187’de teslim alarak indirdi.[16]

Üçüncü Haçlı seferi

Gustave Doré'nin 1800'lerden Galip Selahaddini

Selahaddin’in başarısına düşen tek gölge Sur’un ele geçirilmemesiydi. 1189’da Haçlı işgali altında yalnızca üç kent kalmış, ama sağ kalan dağınık Hristiyanlar zorlu bir kıyı kalesi olan Sur’da toplanarak Latin karşı saldırısının çıkış noktasını oluşturmuşlardı.[16]

Kudüs’ün düşmesiyle derinden sarsılan Batılılar yeni bir Haçlı seferi çağrısında bulundu. III. Haçlı Seferi çok sayıda büyük soylu ve ünlü şövalyenin yanı sıra, üç ülkenin krallarını da savaş alanına çekti.[16]

III. Haçlı Seferi uzun ve tüketici oldu. İngiltere Kralı I. Richard ("Aslan Yürekli" Richard) hiçbir sonuca ulaşamadı. Haçlılar Doğu Akdeniz’de ancak güvensiz bir toprak parçasına tutunabildiler. Kral Richard Ekim 1192’de dönüş için yelken açtığında savaş sona ermişti.[16]

Çocukları

Selahaddin Eyyubi'nin 17 oğlu ve bir kızı olmuştur. Eyyûbîlerin tarihçisi İbn Kesir'in eserinde verilen bilgilere göre günümüze gelen çocuklarının isimleri şunlardır.[17]

  • Efdal Nureddin Ebu Hasan Ali (d.y. Mısır),(d.Haziran 1170 - ö. Haziran 1225) Eyyubiler Şam Emiri (1193-1196)
  • Aziz İmadeddin Ebu´l Feth Osman (d.y. Mısır),(d.Ocak 1172 - ö. Kasım 1198) Eyyubiler Mısır Sultanı (1193-1198)
  • Zafir Muzaffereddin Ebu´l Abbas Hızır (d.y. Mısır),(d.Nisan 1173)
  • Zahir Gıyaseddin Ebu Mansur Gazi (d.y. Mısır),(d.Nisan 1173 - ö. Ekim 1216) Eyyubiler Halep Emiri (1193-1216)
  • Aziz Fethettin Ebu Yakub îshak (d.y. Dımaşk),(d.1174)
  • Necmeddin Ebu´l Feth Mesud (d.y. Dımaşk),(d.1175)
  • Ağar Şerefeddin Ebu Yusuf Yakub (d.y. Mısır),(d.1176)
  • Zahir Mücireddin Ebu Süleyman Davud (d.y. Mısır),(d.1177)
  • Muzaffer Kutbeddin Ebu´l Fadl Musa (d.y. Mısır),(d.1177)
  • Eşref Muizzeddin Ebu Abdullah Muhammed(d.y. Şam),(d.1179)
  • Muhsin Zahireddin Ebu´l Abbas Ahmed (d.y. Mısır),(d.1181)
  • Muazzam Fahreddin Ebu Mansur Turanşah (d.y. Mısır),(d.Temmuz 1181 - ö.1260)
  • Galib Nusayreddin Ebu´l Feth Melikşah (d.y. Şam),(d.1182)
  • Rükneddin Ebu Said Eyyûb (d.y. Şam),(d.1182)
  • Mansur Ebu Bekir (d.y. Harran),(d.1193)
  • Nusayreddin Mervan (d.y. Şam),(d.1193)
  • Şadî (d.y. Şam),(d.1193)
  • Munise: Kocası, Amcasının oğlu Melik Kamil bin Adil'le evlendi.

Ölümü

Selahaddin'in Şam'daki türbesinin içi.
Dışarı köşe açısından Selahaddin'in Emevi Camii avlusundaki türbesi.

Selahaddin başkent Şam’a çekildi. 1193 yılında öldü. Ölümünün ardından akrabaları imparatorluğu paylaştılar.

Çağdaş kültüre etkileri

Selahaddin Eyyubi, 2005 yılında çekilen Cennetin Krallığı adlı filmde Suriyeli aktör Hasan Mesut tarafından canlandırılmıştır. Daha önce 1935 yılında Cecil B. DeMille'in yönettiği The Crusades filminde Ian Keith, 1954 yılında David Butler'ın yönettiği King Richard and the Crusaders filminde ise başroldeki Rex Harrison tarafından canlandırılmıştı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ (İbni Şeddâd 1994: 31)
  2. ^ (İbni Hallikan 1977: 7/139)
  3. ^ (İbni Şeddâd 1994: 31)
  4. ^ (İbni’l-Esîr 1963: 119)
  5. ^ (Ebu Şâme 2002: II/162-163),
  6. ^ (İbni Vâsıl 1957: II/3)
  7. ^ (İbni’l-Esîr 1963: 119)
  8. ^ Modern History of the Kurds ,David McDowall s.9
  9. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Encyclopedia2 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  10. ^ "Who2 Biography: Saladin, Sultan / Military Leader" (English). Answers.com. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2008-08-20. 
  11. ^ TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 36,  sayfa: 339
  12. ^ Lyons and Jackson, 1984, pp.6-7
  13. ^ a b Lyons and Jackson, 1984, s.14.
  14. ^ Lyons and Jackson, 1984, p.15.
  15. ^ Lyons and Jackson, 1984, p.16
  16. ^ a b c d e f g h Maalouf, Amin (çev. Ali Berktay), (2006) Arapların Gözünden Haçlı Seferleri, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Yayınları, ISBN 975-08-1121-6
  17. ^ İbn Kesîr, El Bıdaye Ve´n-Nihaye, Çağrı Yayınlar,

Dış kaynaklar

  • Şeşen, Ramazan (2015) Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi, İstanbul:Yeditepe Yayınevi ISBN 6055200077
  • Şeşen, Ramazan (1987) Selahattin Eyyubi ve Devlet, İstanbul:Çağ Yayınları ISBN 7889548
  • "Ayyubids and Mamluks." Kaynak: Ruthven, Malise ve Nanji, Azim (ed) (2004) Historical Atlas of the Islamic World, Oxford: OUP ISBN 978-0198609971 (İngilizce)
  • Gibb, Hamilton, (1973) The Life of Saladin from the Works of İmad ad-Din and Baha ad-Din, Oxford, Clarendon Press, (İngilizce)

Dış bağlantılar

  • Beha Ed-din (İngilizceye çev. C.W.Wilson) (1897), Saladin Or What Befall Sultan Yusuf, Google Books (İngilizce) Selahaddin Eyyubi'nin katibi "Bahaeddin" tarafından Arapça yazılmış biyografisi.
  • "Saladin" (İngilizce). Britannica Online Encyclopedia. 2 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Kasım 2009. 
Resmî unvanlar
Önce gelen:
Önce gelen yoktur.
Eyyubiler Mısır Sultanı
1169-1193
Sonra gelen:
Aziz Osman bin Selahaddin
Önce gelen:
Nureddin Mahmud Zengi
Eyyubiler Suriye Sultanı
1169-1186
Sonra gelen:
Afdal Ali bin Selahaddin