Cavit Cav

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Cavit Cav
Doğum27 Ağustos 1905 (118 yaşında)
Selanik, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm28 Nisan 1982 (76 yaşında)
Ankara, Türkiye
MeslekSporcu, öğretmen, iş insanı.
Tanınma nedeniTürkiye'nin ilk millî bisiklet sporcularından ve ilk bisiklet üreticilerindendir.

Cavit Cav (27 ağustos 1905[1], Selanik - 28 Nisan 1982, Ankara), Türk bisikletçi, öğretmen ve iş insanı.

1924 ve 1928 Yaz Olimpiyatları'na katılmış bir millî atlettir ve Türkiye'nin ilk yerli bisikleti olan Cav marka bisikletlerin üreticisidir. Bisikletin yanı sıra ilk yerli çocuk arabalarını ve tekerlekli sandalyeleri üretmiştir.

Cav, öğretmen ve usta olarak birçok insan yetiştirmiş; ölümünden sonra beden bağışıyla anatomi bilimine katkıda bulunmuştur.

Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir]

1905 yılında Selanik'te doğdu. 1913'e kadar Selanik'te yaşadıktan sonra Bulgarlar ile Yunanlılar arasındaki çatışmalar nedeniyle ailesi ile Anadolu'ya kaçtı. Önce İzmir’e, sonra Manisa’ya ve son olarak 1915 senesinde İstanbul’a geldiler. Küçük yaşta pazarda maydanoz satarak kazandığı para ile arkadaşları ile ortak bir bisilet edindi.[2] Uzun süre bisikletini kiralayarak para kazandı ve kırılan bisikletini onararak bisiklet tamirciliğine başladı. İlkokuldan sonra 1920'de Sultanahmet Sanat Mektebi'ne girdi.[1]

Mezun olduktan sonra Tophane Askerî Sanat Mektebi’nde öğretmen olarak çalışmaya başlayan Önder Cav, öğretmen kadrosu dolu olduğu için hamal kadrosuyla, çok düşük bir ücretle çalışıyordu.[1] Akşamları bisikletini kiraya vererek geçimini sağlamaya çalıştı.

1924'te, Taksim’de Topçu Kışlası bahçesinde bisiklet yarışmalarını izlerken ani bir kararla olimpiyat seçmelerine girdi. Yeteneğini keşfeden Türkiye Bisiklet Federasyonu başkanı Muvaffak Bey tarafından 1924 Yaz Olimpiyatları'na giden ekibe seçildi. Olimpiyatlara katılmak için Paris'e gitti; ancak bisikletinin standartlara uygun olmamasından dolayı yarışlara katılamadı.

Döndükten sonra İstanbul ve Türkiye resmî bisiklet şampiyonalarına katıldı. Bu yarışmalarda birinci olduğu gibi, “sürat” ve “dayanıklılık” olmak üzere iki ayrı kategoride düzenlenen Türkiye Şampiyonası’nda da birinci geldi.[2]

Bisiklet kiralama ve bisiklet tamiri işi için 1925 yılında bir dükkan kiraladı. İdmanlarını da aksatmadı. 1925 yılından itibaren ilk kez İstanbul-Konya arasında düzenlenen daha sonra diğer illerin de dahil edildiği maraton yarışlarını da birinci bitirdi. 1926'da yeniden İstanbul ve Türkiye bisiklet şampiyonluklarını kazandı. Bir yarışta rakibi tarafından düşürülünce, seyircilerden biri "Cav, sana ne oldu?" diye bağırmış; o günden sonra arkadaşları ve hatta annesi bile ona "Cav" diye hitap etmiştir. Böylece edindiği "Cav" ismini Soyadı Kanunu'ndan sonra soyadı olarak aldı.

1927 yılında Bulgaristan ile yapılan ikili müsabakalarda ilk kez milli formayı giydi. 1927'de bir mitralyöz fabrikasında ustabaşı olarak çalışmaya başladı.

1928'de Amsterdam Olimpiyatları'na hazırlanmak için Paris'e gönderilen dört kişilik ekipte kardeşi Galip Cav ile birlikte yer aldı. Ekip, gündüzleri Paris’teki ünlü bisiklet fabrikalarında çalışıp sadece akşamları idman yapıyordu. Cavit Cav, 1000 metre yarışında 16. oldu, 4.000 metre takım yarışında ise Cavit Cav'ın da bulunduğu Türkiye ikili eşleşmedeki rakibi İngiltere'ye geçilerek finali koşma şansını kaçırdı ve dokuzuncu sırada yer aldı.

Cavit Cav, Amsterdam'dan döndükten sonra askerliğini yaptı. Askerlik dönüşü öğretmenliğe başladı ve Diyarbakır Sanat Mektebi'ne atandı. Diyarbakır'da öğretmenliğin yanı sıra matbaacılık yaptı. Şehirdeki ilk bisiklet yarışını düzenledi.

1933 yılında Ankara'ya gitti. Bisiklet Federasyonu İkinci Reisi oldu ve 1933-941 arasında bu görevi sürdürdü. Bu yıllarda bir mağaza açarak bisiklet ve çocuk arabası sattı. Bisiklet imalatı ile de uğraştı; Cav Bisiklet Fabrikası'nı kurarak ilk yerli bisiklet olan Cav marka bisikletleri üretti. İki tekerlekliye dönüşebilen üç tekerlekli bisikleti bu dönemde tasarladı. Bisikletin yanı sıra çocuk arabası ve tekerlekli sandalye üretti.

II. Dünya Savaşı sırasında ikinci kez askere çağrıldı. Askerlik dönüşü İstanbul’a yerleşti. Çocuk arabası ve çocuk bisikleti üretim ve satışı ile uğraştı. 1960'ta belediyenin talebi üzerine üç tekerlekli çöp arabası üretti.

1960 yılında bir yetişkin bisiklet fabrikası açtı; ancak 1962'de iflas etti. Bu olayın yıpratması sonucu rahatsızlanarak 1964'te bir süre Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördü. Ardından öğretmenliği döndü ve Maçka Sanat Enstitüsü’nde çalıştı. Dostlarının da yardımı ile küçük çaplı üretim işleri yaparak geçimini sağladı. 1968’de, kalan son arsasını satarak üstündeki iflası kaldıdı. Yaşamının Ankara'daki Seyranbağları Huzurevi’nde sürdürdü.[1]

Ben Cavit Cav, olimpiyatlara katılan milli atlet, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük sanayicilerinden, buradayım ve biliyorum çok ömrüm kalmadı. Bu yataktan kalkamayacağım. Bedenimi bu ülkenin bilimi aydınlansın diye, gençler öğrensin diye kadavra olarak bağışlıyorum.”

28 Nisan 1982 günü Ankara'da öldü. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağışladığı bedeni ölümünden sonra Anatomi Anabilim Dalı’nda, eğitim amaçlı kullanılmıştır; iskeleti okulun anatomi sınıflarından birinde koruma altındadır.[1]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c d e Demirci, Mehmet; Şahinoğlu Kuş, Serap (2017). "Anatomiye adanmış bir beden:Cavit Cav Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalında Bir ilk". Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası. 70 (3). ISSN 1307-5608. 5 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Şubat 2024. 
  2. ^ a b "İlk Türk Bisikletçi Cavit Cav - Bike Pedia - Bisiklet Dergisi". Bike Pedia. 1 Şubat 2019. 22 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2021.