Cihangir Berker: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
HakanIST (mesaj | katkılar)
k Hızlı silinmesine gerek yok. KD iddiası ve birkaç kaynak var.
Etiket: Geri al
Nicat49 (mesaj | katkılar)
72. satır: 72. satır:
[[Kategori:Türk generaller]]
[[Kategori:Türk generaller]]
[[Kategori:Türkiye'de ölüm]]
[[Kategori:Türkiye'de ölüm]]
[[Kategori:Azeri asıllı Türkler]]

Sayfanın 19.06, 8 Şubat 2018 tarihindeki hâli

Cahangir Bey Novruzov
Doğum1894
Bakü
Ölüm17 Temmuz 1958
Türkiye
BağlılığıAzerbaycan
RütbesiTümgeneral
Çatışma/savaşlarıKurtuluş Savaşı

Novruzov Cahangir bey Berker Yusuf oğlu (1894, Bakü, Rusya İmparatorluğu — 17 temmuz 1958, Türkiye) — azerbaycanlı tümgeneral. Kurtuluş savaşı savaşçısı, Türk Silahlı Kuvvetleri generali, Azerbaycan Cumhuriyeti ordusunun Topçu ve tabur komutanı yüzbaşısı Cihangir bey Yusuf oğlu Novruzovdur. Türkiye'de soyadı kanunu çıktıktan sonra “berk, cesur, savaşçı, er” anlamını temsil eden Berker soyadını aldı. 

Hayatı

1894 yılında, Bakü'de, askeri bir ailede doğdu. Zamanında Azerbaycan'da askeri bir nesil olarak bilinen seçkin bir nesilin, Tovuzun Qovlar köyünden, Novruzovlar neslinin temsilcisidir. Bu nesil, Azerbaycan askeri tarihine 28 nisan işgalinden önce, korgeneral Mirza Hacı bey Novruzov, muhafıza albayı Kerim bey Novruzov, 1918-20'li yıllarda, general - binbaşı Teymur bey Novruzov, binbaşı Rüstem bey Novruzov gibi askerler verdi. Azerbaycan Cumhuriyeti Süvari tümeni komutanı general Teymur bey Novruzov, Mirza Hacı bey Novruzovun oğludur.[1]

Cihangir bey ailesi hakkında söylerdi:

"Annem Kabarday kabilesinden albay Zaur beyin kızıdır. Bu zat, yani benim dedem, istifasından sonra Kuba etrafındakı mülküne çekilmişdir. Soyadı da Novruzovdur. Novruzov ayrıca bizim de, yani babamın da soyadıdır. Annemin akrabalarından daha önceler Türkiyeye göç edənler olduğunu bilirim. Lakin  annemle olan akrabalık derecelerini ve isimlerini hatırlayamıyorum. Annem Leyli Baküde Kız okulundan mezun olmadan, babam ile evlenmiştir. Babam o zamanlar Draqun süvari 44-cü Nijeqorod alayında üst teğmendi. 

Bu ailenin çocukları biz, üç erkek ve bir kızdık. En büyüğümüz Teymur Beydi. O,  I. Dünya Savaşı'nda babamın da görev yaptığı 44. Alayda görev yapıyordu. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra süvari birliği komutanı olarak atandı. İkinci kardeşim Kazım Bey'di. II Dünya Savaşında rusların 33. piyade tugayının  2 tabur komutanıydı. Azerbaycan hükümeti sırasında, Topçu Tugai'nin (Yarbay) Başkomutanı idi. Kazım evliydi ve Cebrail adında bir oğlu vardı. Eğer hayatta ise 47-48 yaşında olacaktır. Kızkardeşim Zümrüd, 18 yaşındayken Kırımın Şamxaloğlu Hanedanlığından Taştan Bey ile evliydi. Damadımız da, Kırım süvari alayında bir yarbaydı. Ailenin en küçüğü benim. I Dünya Savaşı başlarken 18 yaşım vardı ve teğmen olarak draqun alayında görev yapıyordum. Dedem  Karim Paşa 96 yaşındayken Azerbaycan'dan ayrıldım. Dedem Rus Çarı'nın iç muhafızlarının komutanıydı ve son günlere kadar emekli olmamıştı. Onun hayatı uzun bir hikaye. "[1]

Askerlik

Cumhuriyet ordusunda

1917 Ekim Devrimi'nden sonra Cahangir Bey Novruzov bir süre Tiflis'te kaldı. Orada Sultan Məcid Qənizadə ile tanıştılar. Sultan Məcid Qənizadə Cahangir Bey Novruzovu Məhəmməd Əmin Rəsulzadə ve Fətəli Xan Xoyski ile tanıştırır. 1918 Nisanda Tiflis'te tutuklandı. Bununla birlikte, Azerbaycan ulusal eylemcilerinin yardımıyla hapishaneden serbest bırakıldı ve Genceye gönderildi. 28 Mayıs 1918'de Azerbaycan'ın bağımsızlığı ilan edildikten sonra, kardeşleri Albay Teymur Bey Novruzov (sonraki general), Albay Kazım bey Novruzov ve amcası Binbaşı Rüstem bey Novruzov Cumhuriyetin ordusuna katıldılar. Əlahiddə Azərbaycan korpusunun bünyesinde Kafkas İslam Ordusuyla beraber haziran ayının ortalarından 15 eylüle kadar süren ve zaferle sonuçlanan Bakü yürüyüşüne katılmışdır.[2]
Bakü'nün işgalden kurtulmasının ardından, Karabağ harekatı 23 Eylül 1918'de başlıyor. Cemil Cahid Bey, Kafkas İslam Ordusu komutanıydı. Karabağ harekatı, 9. ve 106. Türk rejimlerini, ulusal gönüllü dernekleri ve 1. bölüğü kapsıyordu. Teğmen Jahangir Bey Novruzov'un komutanı olan silahlı pil, Azerbaycan'ın 1. bölüğüne dahil edildi. Üst-teğmen Cahangir bəy Novruzov'un komutanı olduğu topçu bataryası 1-ci Azerbaycan tümeninin bünyesine dahil edildi.Ekim ayının 4 - de Türk Kafkas İslam Ordusu Ağdamdan Şuşa'ya doğru saldırıya başladı. Askeran etrafında güçlü savaşlardan sonra 6 ekim'de Askeran ile Şuşa arasında bulunan Eğri köy çevresinde şiddetli çatışmalar yaşandı. Cahangir beyin Topçu bataryasıyla birlikte 1'ci Azerbaycan tümeninin diğer topçu bataryalarının sürekli ateşinden sonra Eğri köyü çevresinde bulunan düşman kuvvetleri kaçıp dağıldılar. Böylece ordunun Şuşa yönünde hareketi kolaylaştı ve iki gün sonra, 8 ekim 1918 - yılında Kafkas İslam Ordusu Şuşa'ya dahil oldu.

1918 yılının ekim ayından itibaren komutanı olduğu topçu bataryası ile Karabağ'da ve Zengezur'da sivil halka karşı katliamlar yapan ermeni ayrılıkçılarına karşı savaşlara katılıyor, bölgede asayişin sağlanmasında büyük hizmetlerde bulunuyor ve tüm bunların karşılığında "yüzbaşı" rütbesi ile taltif ediliyor.

1920 mart 21'de, Nevruz bayramı gecesinde Ermenistan hükümetinin desteğiyle silahlanmış ermeni-daşnak kuvvetleri Askeran'da bulunan Cavanşir piyade alayının mevzilerine gafleti saldırarak postlarda nöbet tutan askerleri katlederek Askeran geçişini ele geçirirler. Böylece Hankendi ve Şuşa'da bulunan askeri garnizonlar zor duruma düşüyor. 1920 mart 26'de Azerbaycan ordusu Askeran yönünde general Dron'un birliklerine karşı geniş çaplı saldırıya başlar. Milli ordunun genç subayı Cihangir Novruzov da topçu bataryası ile bu savaşlarda katılarak büyük kahramanlıklar gösterir.[1]

Askeran bölgesinde başlayan şiddetli çatışmalar nisan ayının ortalarında Azerbaycan ordusunun zaferi ile sonuçlanır. Askeran kalesi ile birlikte Karabağ'ın diğer bölgeleri de kurtarılarak, düşman kuvvetleri topyekun imha edilir.

Gence ve Karabağ isyanı

Azerbaycan ordusunun temel kuvvetlerinin Karabağ'da ermeni-daşnaklarına karşı mücadele ettiği bir zamanda, bolşevikler iç hainlerden ve kuzey sınırlarımızda olan boşluktan yararlanarak yüz binlik 11'ci Altın orduyu Azerbaycan'a yürütüyor.

28 nisan 1920 yılında Azerbaycan'da darbe olduktan sonra ülkede oldukça acınacak bir durum oluşmuştu. Kızıl ordu Bakü'de bolşevikler, ermeniler ve ruslar tarafından çiçekler karşılandığı bir zamanda, Azerbaycan halkının ulusal mücadelesinin ana merkezi olan Gence şehrinde isyan hazırlıkları yapılıyordu. Mayıs ayının 24'inden 25'ine geçen gece, isimlerini tarihimize altın harflerle yazan komutanlarımız, Cavad bey Şıxlınskinin, Muhammed Mirza Kaçar'ın, Cihangir bey Kazımbeylinin ve Timur bey Novruzov'un başkanlığını Gence isyanı başlar.

Cihangir bey 1 - ci piyade tümeninin bünyesinde Azerbaycan ordusunun diğer bölümleri ve gönüllü ekiplerle birlikde Gence isyanına katılıyor.

Bir hafta süren şiddetli savaşlardan sonra isyan acımasızcasına bastırılır. İsyan bastırıldıktan sonra da ruslar ve ermeniler Gence'de kanı su yerine akıtıyorlar. Cumhuriyet ordusunun 12 general, 27 albay ve yarbayı, 46 kaptanı, ştabskapitanı, poruçik ve podporuçiki, 146 asteğmen ve podpraporşiki, 267 diğer rütbeli askeri dahil binlerce kişi bolşevikler tarafından kurşuna diziliyor.

Gence isyanından sonra 5 haziran 1921 yılında Nuri Paşanın komutanlığı ile Karabağ'da bolşeviklere karşı ikinci bir isyan dalgası başlıyor. Cihangir bey Novruzov da Gence isyanından sağ kurtulan arkadaşlarıyla isyana katılır. Karabağ isyanı da büyük acımasızlık ile bastırıldıktan sonra, Cihangir beyin komutanı olduğu topçu bataryası Azerbaycan Cumhuriyeti ordusunun süvari ve piyade alaylarının sağ kalan askerleri ile birlikte, albay Nuh bey Sofiyevin komutanlığında Qaryagin ve Cebrail yönünde geri çekilerek Aras nehri'ni geçip İran topraklarına dahil olurlar.[1]

Kurtuluş Savaşı

İran'da albay Nuh bey Sofiyev, komutanlığı yarbay Samet bey Münevvere verdi ve ordudan ayrıldı. Azerbaycan toplulukları İran ordusunun bölmelerinin silahları bırakma talebini yerine getirmedikleri için, saldırıya maruz kalırlar. Cihangir bey arkadaşları ile birlikte savaşa-savaşa Aras nehri boyunca hareket etti, top bataryasında olan ağır sahra toplarını zor dağ yolları ile Maku üzerinden Türkiye'ye geçirerek, Doğu Bayazitde karar almaya muvaffak olurlar. 1920 yılının haziran ayının sonlarında Azerbaycan toplulukları Hasankale doğrultusunda hareket ediyorlar, 31 haziran'da Hasankaleye, daha sonra ise Erzurum'a ait olup, Soğuk Cermik bölgesinde merkez kuruyorlar. Burada bir süre kaldıktan sonra, TBMM kararıyla 56 kişiyi (veya 65 kişi) subay olmak üzere 1200 kişilik (veya 2000) süvari ve piyade alayı Kazım Karabekir paşa'nın komuta ettiği Doğu ordusunun (15'nci kolordu) saflarına kabul ediyorlar.

Azerbaycan askeri birliğinin Türkiye ordusuna katılacağı ile ilgili haberi 8 temmuz 1920 tarihinde TBMM'de ortak askeri durumla ilgili konuşan İsmet İnönü veriyor. Cihangir bey 1920 yılının sonbaharından başlayarak, 1921 yılının başlarına kadar Doğu Anadolu'nun ermenilerden kurtarılması ile sona eren Doğu hareketinde kahramanca savaşıyor. Sarıkamışın, Kars'ın, Gümrünün geri alınmasında katılıyor.[3] Kars'ın Benli Ahmet köyü yakınlarında Berna meydan savaşında toplarının net ateşi ile düşman uçaklarını savaş meydanından kovarak komutanlarının takdirini kazanıyor. Kars yönünde yaşanan savaşlardan birinde ağzından parçacık yarası alır. Doğu Anadolu'nun ermenilerden temizlenmesi ile sona eren Doğu Harekatınden sonra, top bataryası ile batı cephesine gönderilir.[4] Burada İzmirin yunan işgalinden kurtarılması sonuçlanan savaşlarda yer alıyor. Kurtuluş savaşında gösterdiği cesaret nedeniyle Cihangir bey Mustafa Kemal Atatürk tarafından "İstiklal" madalyası ile taltif edilir. Savaştan sonra "Şeyh Said", 1 Ağrı, 2 Ağrı ayaklanmalarının önlenmesinde katılıyor.

Savaşlarda yılmadan savaştığına göre türk kumandanlığı ona "Berker" - yani sert koca, yiğit er lakabını vermiştir. Sonraları Şeyh Said ve Ağrı askeri seferlerinde başarılı operasyonlar yürütmüş, 1928 yılında eğitimini artırmak için Askeri okula dahil olmuştur.

Aile

Cihangir bey Erzurum'da hizmet ettiği dönemde, zamanında Osmanlı meclisi mebusanının Erzurum milletvekili olmuş merhum Mehmet Arzak beyin kızı Vasfiye hanımla tanışmış, 1929 yılında aile kurmuşlardır. Güngör, Günaç ve Aynur adında üç kızları olmuştur. Güngör hanım Cihangir beyin dostu, Gence'den olan albay Mehmet Ağpoladın oğlu Orhan Ağpoladla evleniyor. Orhan Ağpolad da asker olmuş, Kore savaşında yer almış ve gazi olarak geri döndükten sonra, yarbay rütbesine kadar yükseldi. Orhan bey 1987 yılında, Güngör hanım ise 2008 - yılında vefat etmiştir. Kızları Nur Ağpolad eczacı doktordur, halen Ankara'da yaşıyor. Aynur hanımın Duyqu Körpeoğlu adlı bir kızı var, Amerika'da yaşıyor. Diğer kızı Günaç Sakman öğretmen oldu. 2015 - yılında vefat etti. Askeri mahkemede hakim görev yapan İlhan Sakmanla aile kurdu. Babasının adını verdiği Cihangir Sakman adlı oğlu, Ebru Gürsan adlı kızı var. Cihangir Sakman Kanada'da, Ebru hanım ise İzmir'de yaşıyor. Ebru hanımın Ediz isimli oğlu, Ezgi adlı kızı var. En küçük kızı Aynur Evrən biyoloji öğretmenidir. Yüksek elektrik mühendisi Metin Evrenle aile kurdu. Ebru hanım İzmir'de, oğlu Berker Evren ise İstanbul'da yaşıyor.

Vefatı

Cihangir bey Berker birkaç kez enfarktüs geçirmişti. Ömrünün 38 yılı vatan özlemi ile geçiren bu insan, 20 temmuz 1958 yılında  vefat etmiştir.[5]

Generalin cenazesi askeri törenle Bornova mezarlığında defnedilmiştir.[2]

Aynur hanım babasının ölüm anında elinde Turgenevin "Baba ve oğulları" kitabının olmasını kalp ağrısı ile anıyor.[1]

Kaynaklar

  1. ^ a b c d e http://modern.az/az/news/147072#gsc.tab=0
  2. ^ a b http://anl.az/down/meqale/express/2015/fevral/419666.htm
  3. ^ "Cumhuriyet" qəzeti. 15 sentyabr 1950
  4. ^ "Cümhuriyyət" qəzeti 9 oktyabr 1950.
  5. ^ "Azərbaycan Dergisi". 4-cü say. İstanbul. 1958