Sprachregelung

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sprachregelung, (çoğulu Sprachregelungen) "konuşma yönetmeliği" anlamına gelen Almanca bir terimdir. Belirli şeylerin bir kuruluş veya siyasi kuruluş tarafından resmi iletişimlerde belirli şekillerde ifade edilmesi gerektiğine dair resmi veya gayri resmi bir anlaşma veya emri ifade eder. Aynı zamanda üzerinde anlaşmaya varılan "alınacak sözler", konuşma konuları ve ileti disiplininin uygulanması gibi kavramları da kapsayabilir. Bunun bir örneği Ocak 1945'te Joachim von Ribbentrop'un ayrı bir barış müzakeresi yapmak amacıyla İsveç ve İsviçre'deki Batılı Müttefiklerle temasa geçmek için elçiler göndermesi oldu; aynı mesajı verdiklerinden emin olmak için yanlarında bir Sprachregelungen listesi taşıdılar.[1]

Belirli sayıda Sprachregelungen, Almanya'daki orta ve büyük ölçekli şirketlerin çoğu tarafından, kafa karıştırıcı ve görünüşte çelişkili mesajların verilmesini önlemek, dış görünüşteki birliği güçlendirmek ve aynı zamanda şirket hakkında olumsuz izlenim uyandıran ifadelerden kaçınarak bunların yerine az çok uygun örtmeceler koyarak için benimsenmiştir.

Terim, tartışmalı veya hassas konular söz konusu olduğunda en yaygın olarak medya ve siyasetle bağlantılı olarak kullanılır. Soğuk Savaş dönemi bu sözleşmeler açısından, özellikle de iki Almanya'nın kendilerinden ve birbirlerinden bahsetme biçimleri açısından özellikle zengindi. Örneğin, savaştan hemen sonraki yıllarda Almanya Federal Cumhuriyeti, Alman Demokratik Cumhuriyeti'ni ayrı bir devlet olarak tanımadı ve bu nedenle zaman içinde benimsenen bir Sprachregelung, diğer Almanya'ya yalnızca tırnak içinde atıfta bulunulmasıydı: mesela Doğu Almanya'nın Almanca kısaltması DDR, her zaman "DDR" olarak gösteriliyordu.

Batı Berlin'de Sprachreglung, şehrin iki bölümünün Berlin (Batı) ve Berlin (Doğu) olarak anılmasını gerektirdi, bu da tek bir şehrin işgal edildiğini ve bölündüğünü ima ediyordu. Öte yandan Doğu Almanya, Doğu Berlin'in hiçbir zaman bu şekilde anılmaması, her zaman "Doğu Almanya'nın başkenti Berlin" olarak adlandırılması gerektiğini, Batı Berlin'in ise her zaman tek kelimeyle "Westberlin" olarak yazılması ve telaffuz edilmesi gerektiğini belirten bir Sprachregelung benimsedi. Bunun, tüm Berlin şehrinin devam eden Müttefik işgalinin tanınmasından kaçınması ve Batı Berlin'in tamamen ayrı bir siyasi kimliğe sahip olduğunu ima etmesi gerekiyordu.

Ayrıca, Nazi Almanyası'nın bugün Holokost olarak bilinen şeyin "nihai çözüm" olması gibi örtmeceleri, Hannah Arendt'in Eichmann'ın Kudüs'teki duruşmasıyla ilgili kitabında anlatıldığı gibi bir Sprachregelung vakası olarak değerlendirildi.

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Hitler and America, Klaus P. Fischer, p 259, 0812243382