Makedonya Cephesi
| Makedonya Cephesi | |||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|
| I. Dünya Savaşı | Balkan Cephesi | |||||||
Soldan sağa: Bir Çinhindi, bir Fransız Senegalli, bir İngiliz, bir İtalyan, bir Rus, bir Sırp, bir Yunan ve bir Hint asker. | |||||||
| |||||||
| Taraflar | |||||||
|
İttifak Devletleri: |
İtilaf Devletleri: | ||||||
| Komutanlar ve liderler | |||||||
|
|
| ||||||
| Çatışan birlikler | |||||||
| Güçler | |||||||
|
1918: 1,217 top 2,710 makineli tüfek 30 uçak |
1918: 717,000 asker 2,609 top 2,682 makineli tüfek 6,434 otomatik tüfek 200 uçak | ||||||
| Kayıplar | |||||||
| |||||||
Makedonya Cephesi veya diğer adıyla Selanik Cephesi, I. Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri’nin 1915 sonbaharında Sırbistan Krallığı’nı Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan’ın müşterek taarruzuna karşı desteklemek amacıyla teşkil ettiği askerî bir harekât sahasıdır. Bu müttefik seferi, Sırbistan’ın düşüşünü önlemekte geç ve yetersiz kalmış; ayrıca Yunanistan Krallığı’ndaki iç siyasi bunalım (Ulusal Bölünme) tarafından daha da karmaşık bir hâle getirilmiştir. Nihayetinde, Arnavutluk’un Adriyatik kıyılarından Usturumca Nehri’ne dek uzanan ve Bulgar ordusuna karşı İtilaf Devletleri'nin Doğu Ordusu’na mensup çok uluslu kuvvetlerin konuşlandığı sabit bir cephe tesis edilmiştir. Bu cephe, bölgesel çatışmalar dışında, Vardar Taarruzu’na kadar büyük ölçüde durağan kalmış; bu taarruz neticesinde Bulgaristan teslim olmuş ve Sırbistan kurtarılmıştır. Bu cephedeki çatışmalarda ölen İtilaf Devletleri askerlerinin mezarları Zeytinlik Mezarlığı'nda bulunmaktadır.
Arka Plan
[değiştir | kaynağı değiştir]Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand’ın bir Bosnalı Sırp tarafından suikasta uğraması üzerine, Avusturya-Macaristan Ağustos 1914’te Sırbistan’a taarruz etmiş ancak Sırp direnişini kıramamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Kasım 1914’te İttifak Devletleri safında savaşa girmesinden sonra, Balkanlar’daki belirleyici unsur Bulgaristan Krallığı’nın tutumu olmuştur. Bulgaristan, Sırbistan’ın yan cephesinde stratejik bakımdan mühim bir mevkide bulunmakta olup, hangi taraf lehine savaşa iştirak edeceği kritik bir mesele hâlini almıştır. Bulgaristan ile Sırbistan son otuz yılda iki kez karşı karşıya gelmişti: 1885 Sırp-Bulgar Savaşı ve İkinci Balkan Savaşı. Bulgaristan, 1913’teki savaşta mağlup düşmüş ve Bulgar hükûmeti, Sırbistan’ın aslında Bulgaristan’a ait olduğunu düşündükleri toprakları gasbettiğini iddia etmekteydi. İtilaf Devletleri, Bulgaristan’a yalnızca Sırbistan ve tarafsız Yunanistan topraklarından sınırlı tavizler teklif edebilirken; İttifak Devletleri, Büyük Bulgaristan ülküsü çerçevesinde Bulgaristan’ın talep ettiği toprakların çoğunu vaat ederek çok daha cazip bir teklif sunmuşlardır. Çanakkale Savaşı’ndaki (Nisan 1915 - Ocak 1916) İtilaf yenilgileri ile Gorlice-Tarnów Taarruzu’nda (Mayıs-Eylül 1915) Rusların uğradığı bozgun, İttifak Devletleri’nin askeri kudretini ortaya koymuştur. Bu koşullarda Bulgaristan Çarı I. Ferdinand, Almanya ile bir antlaşma imzalamış ve 21 Eylül 1915 tarihinde Bulgaristan savaş hazırlıklarına başlamıştır.[11]
Üçlü Taarruz ve Sırbistan’ın Düşüşü
[değiştir | kaynağı değiştir]

Aralık 1914’te Kolubara Muharebesi’nde Sırp Kraliyet Ordusu’nun kazandığı zaferin ardından, 1915’in erken sonbaharına dek cephede görece bir durgunluk yaşanmıştır. August von Mackensen komutasındaki Avusturya-Macaristan’a bağlı Balkan Ordusu, Alman İmparatorluğu’na ait 11. Ordu ve Tuna ile Sava Nehri üzerindeki nehir filoları, 6 Ekim 1915’te Sırbistan’a karşı bugüne dek düzenlenmiş en büyük harekâtı başlatmıştır. Eylül 1915 itibarıyla, Sırp ordusunun ağır kayıplarına rağmen, Avusturya-Macaristan Balkan Ordusu Sava ve Drina nehirlerini, Alman 11. Ordusu ise Tuna Nehri’ni geçerek Belgrad, Semendire, Pasarofça ve Güvercinlik şehirlerini işgal etmiş; böylece Sava ve Tuna'nın güneyinde geniş bir köprübaşı elde edilmiştir. Bu gelişmeler, Sırp birliklerini güney Sırbistan’a çekilmeye mecbur bırakmıştır.[12]
15 Ekim 1915’te, Bulgaristan’a ait iki ordu Sırbistan’a taarruz etmiş, Sırp birliklerini püskürterek Vranje civarındaki Güney Morava Nehri vadisine 22 Ekim’e kadar ilerlemiştir. Bulgar kuvvetleri Kumanova, İstip ve Üsküp’ü işgal ederek Sırp ordusunun Yunan sınırına ve Selanik’e doğru çekilmesini engellemiştir.[13]

Britanya ve Fransa, Sırbistan’a askerî kuvvet göndereceklerine dair defalarca söz vermiş olsalar da, bir yıl boyunca somut bir yardımda bulunmamışlardır. Ancak Bulgaristan’ın güneyde seferberliğe başlamasıyla Sırbistan’ın durumu ümitsiz bir hâl almıştır. Gelişmeler, nihayetinde Fransızlar ile İngilizleri, Gelibolu’dan iki tümenlik küçük bir keşif kuvvetini gönderme kararı almaya mecbur etmiştir (156. Piyade Tümeni[14] ve 10. (İrlanda) Tümeni). İlk birlikler, 5 Ekim’de Selanik limanına çıkarak Fransız komutan Maurice Sarrail emrine girecek olan Doğu Ordusu’nu oluşturmuşlardır. Ancak bu birlikler, Selanik limanına ulaştıklarında Sırbistan’a yardım edecek harekâtlara katkıda bulunmak için çok geç kalmışlardır. Gecikmenin başlıca nedeni, Batı Cephesi’ndeki kritik durum sebebiyle mevcut İtilaf kuvvetlerinin yetersizliğidir. İtilaf Devletleri, Yunanistan’ın tarafsızlığını bir gerekçe olarak öne sürmüşlerdir[kaynak belirtilmeli]; oysa savaşın ilk 14 ayında Arnavutluk kıyılarını kullanarak takviye ve malzeme sevk etmek mümkün olabilirdi. (Sırp Mareşal Radomir Putnik’in de işaret ettiği üzere, Karadağ Kraliyet Ordusu, güneyde Bulgar tehdidinden uzak kuzey kesimden Arnavut kıyılarını yeterince koruyabilecek durumdaydı.) Ayrıca, İtilaf Devletleri, Bulgaristan’ı kendi saflarına çekebilmek için uzun ve sonuçsuz kalan gizli diplomatik görüşmelerle oyalandıkları için de gecikmişlerdir; oysaki bu girişim başarıya ulaşsaydı, Sırbistan’ın Fransız-İngiliz yardımına duyduğu ihtiyaç asgariye inebilirdi.[15]

Sonuç olarak, İtilaf desteğinin eksikliği, Sırp ordusunun mukadder âkıbetini mühürlemiştir. Sırbistan’a karşı, Mareşal August von Mackensen komutasında; Bulgar, Alman ve Avusturya-Macaristan orduları müştereken sevk edilmiştir. Almanlar ile Avusturya-Macarlar, 7 Ekim’de yoğun bir topçu bombardımanı ile saldırıya geçmiş, ardından nehir geçişleriyle taarruza devam etmişlerdir. 11 Ekim’de ise Bulgar ordusu iki yönden saldırmıştır: biri Bulgaristan’ın kuzeyinden Niş yönüne, diğeri güneyden Üsküp istikametine (bkz. harita). Bulgar ordusu, kendisini durdurmaya çalışan zayıf Sırp birliklerini hızla yararak ilerlemiş; bu yarma sonucunda Sırp cephesi umutsuz bir hâle gelmiştir. Kuzeydeki ana Sırp ordusu, ya kuşatma altında teslim olma tehlikesiyle ya da geri çekilme zorunluluğuyla karşı karşıya kalmıştır.[16]
Mareşal Radomir Putnik, Sırp ordusuna tamamen geri çekilme emri vermiştir; bu çekilme, güney ve batı yönlerinde Karadağ üzerinden Arnavutluk topraklarına doğru gerçekleşmiştir. Sırplar son derece güç koşullarla karşı karşıya kalmışlardır: ağır hava şartları, kötü yol koşulları ve ordunun kendileriyle birlikte geri çekilen on binlerce sivil halka yardım etme mecburiyeti. Yaklaşık 125.000 Sırp askeri Adriyatik Denizi kıyısına ulaşabilmiş ve İtalyan nakliye gemileriyle Korfu ile diğer Yunan adalarına taşınmıştır; oradan da Selanik’e sevk edilmişlerdir. Mareşal Putnik, tüm bu geri çekilme boyunca sedye üzerinde taşınmak zorunda kalmış; bir yıl sonra bir Fransız hastanesinde hayatını kaybetmiştir.
Ekim 1915’te, Fransız General Maurice Sarrail ile İngiliz General Bryan Mahon (1915’te Britanya Selanik Kuvveti komutanı) müşterek komutası altında Fransız ve İngiliz tümenleri Selanik’ten kuzeye doğru ilerlemeye başlamışlardır. Ancak Londra’daki Savaş Bakanlığı, Sırbistan içine fazla derin ilerlemek konusunda isteksizdi. Bu nedenle Fransız tümenleri Vardar Nehri boyunca tek başlarına ilerlemiştir. Bu ilerleme, geri çekilmekte olan Sırp ordusuna sınırlı da olsa destek sağlamış; zira Bulgarlar, bu tehditle baş edebilmek için güney kanatlarına daha fazla kuvvet yığmak zorunda kalmışlardır. Bu durum, Krivolak Muharebesi’nin (Ekim–Kasım 1915) patlak vermesine yol açmıştır.[17] Kasım ayı sonuna gelindiğinde General Sarrail, mevzilerine yönelen yoğun Bulgar saldırıları karşısında geri çekilmek zorunda kalmıştır. Geri çekilme esnasında Kosturino’daki İngiliz birlikleri de geri çekilmeye mecbur kalmıştır. 12 Aralık itibarıyla tüm İtilaf kuvvetleri yeniden Yunanistan topraklarına dönmüştür. Almanlar, Bulgarların Yunan sınırını geçmemesi emrini vermiş; zira Makedonya’daki olası bir Bulgar işgalinin Yunanistan’ı savaşa dâhil etme riskini almak istememişlerdir. İtilaf Devletleri ise bu durumdan faydalanarak sınır gerisindeki mevzilerini takviye edip tahkim etmişlerdir.[18]
Bu suretle, eksik fakat belirgin bir İttifak Devletleri zaferi meydana gelmiştir. Bu zaferle, Bağdat Demiryolu güzergâhı boyunca Berlin’den İstanbul’a uzanan hat açılmış; Almanya’nın zayıf müttefiki olan Osmanlı İmparatorluğu’nu desteklemesi kolaylaşmıştır. Bununla birlikte, İtilaf Devletleri Sırp Kraliyet Ordusu’nun bir kısmını kurtarmayı başarmış; her ne kadar yıpranmış, sayıca azalmış ve silahsız hâle gelmiş olsa da, bu ordu tamamen imha edilmekten kurtulmuş, yeniden teşkilatlanmış ve altı ay sonra yeniden faaliyete geçmiştir. Dahası, İttifak Devletleri açısından en zararlı sonuç, İtilafların “Sırp ordusunu kurtarma” gerekçesini kullanarak, artık savunulması imkânsız hâle gelmiş Sırp cephesi yerine Makedonya’da (resmen tarafsız bir ülkenin toprak bütünlüğünü ihlal ederek de olsa) yeni ve sürdürülebilir bir cephe kurmayı başarmaları olmuştur. Bu cephe, üç yıl sonra kazanılacak nihai zaferin anahtarı hâline gelecektir.[19]
Makedonya Cephesinin Tesis Edilmesi
[değiştir | kaynağı değiştir]
5 Ocak 1916 tarihinde, Avusturya-Macaristan Ordusu Sırbistan’ın müttefiki olan Karadağ’a taarruz etmiştir. Küçük Karadağ ordusu Moykovats Muharebesi'nde güçlü bir direniş göstererek Sırp ordusunun geri çekilmesini büyük ölçüde kolaylaştırmış; ancak çok geçmeden mukavemet edilemeyecek bir durumla karşı karşıya kalmış ve 25 Ocak'ta teslim olmaya mecbur kalmıştır.[20] Avusturya-Macaristan kuvvetleri, Adriyatik Denizi kıyısı boyunca ilerleyerek İtalya denetimindeki Arnavutluk Prensliği topraklarına girmiştir. Kış mevsimi sonunda Arnavutluk’taki küçük İtalyan kuvveti, ülkenin neredeyse tamamından çekilmek zorunda kalmıştır.[21] Balkanlar’daki savaş neredeyse kaybedilmiş durumdayken, İngiliz Genelkurmayı Yunanistan’daki tüm İngiliz birliklerinin geri çekilmesini istemiş; fakat Fransız hükûmeti bu duruma sert bir şekilde itiraz etmiş ve birlikler konuşlandıkları yerde kalmıştır. İtilaf orduları, Selanik civarında mevzilenerek büyük bir tahkimli kamp kurmuş; bu kamp, askerler arasında alaycı biçimde “Selanik’in Bahçıvanları” (The Gardeners of Salonika) olarak anılmıştır.[19] General Petar Bojović komutasındaki yeniden teşkilatlandırılmış Sırp Ordusu, Korfu’da dinlenme ve ikmal sürecinden geçirildikten sonra Fransızlarca Makedonya cephesine nakledilmiştir.[22]

Bu sırada, Yunanistan’daki siyasi durum karmaşık bir hâl almıştır. Yunanistan resmî olarak tarafsız olmasına rağmen, Kral Konstantin Alman yanlısı, Başbakan Eleftherios Venizelos ise İtilaf yanlısıydı. Venizelos, İtilaf Devletleri’ni Selanik’e davet etmiştir.[23] Romanya Krallığı’nın kısa süre içinde İtilaf tarafına katılacağı bilgisiyle General Sarrail, karşısındaki Bulgar ordusuna karşı bir taarruzun hazırlıklarına başlamıştır.[24] Ancak Almanlar da kendi “önleyici saldırı” planlarını hazırlamışlardır. Alman taarruzu, Fransız saldırısının başlamasından yalnızca üç gün önce, 17 Ağustos’ta başlatılmıştır. Bu saldırı esasen bir Bulgar harekâtıydı; zira Avusturya-Macaristan ordusu Arnavutluk’ta konuşlanmış, Yunan sınırında yalnızca bir Alman tümeni bulunmaktaydı. Bulgarlar iki cepheden taarruza geçmiştir. Doğuda, Struma Nehri’nin doğusundaki tüm Yunan topraklarını kolaylıkla işgal etmişlerdir (bkz. Usturumca Taarruzu); zira Yunan Kraliyet Ordusu, Alman yanlısı Kral Konstantin’in emriyle karşı koymaktan men edilmiştir. Batıda ise taarruz sürpriz etkisi sayesinde ilk aşamada başarılı olmuş; ancak İtilaf kuvvetleri iki hafta içerisinde savunma hattı tesis ederek ilerleyişi durdurmuştur. Bulgar taarruzunun durdurulmasının ardından, İtilaf birlikleri 12 Eylül’de karşı saldırıya geçmişlerdir (bkz. Kaymakçalan Muharebesi).[25] Arazi engebeli, Bulgarlar ise savunmadaydı; buna rağmen İtilaf birlikleri yavaş fakat kararlı şekilde ilerleme sağlamıştır. Ekim ve Kasım aylarında soğuyan hava ve yükseklerdeki kar yağışına rağmen, İtilaf taarruzu devam etmiştir. Bulgar ordusunu desteklemek amacıyla Almanlar iki tümen daha sevk etmiş olsalar da, 19 Kasım itibarıyla Fransız ve Sırp kuvvetleri Nidže Dağı’nın en yüksek zirvesi olan Kaymakçalan’ı ele geçirmiş ve Manastır’ı terk etmeye zorlamışlardır. Bu çatışmalar neticesinde yaklaşık 60.000 Bulgar ve Alman askeri öldürülmüş, yaralanmış veya esir düşmüştür. İtilaf kuvvetleri yaklaşık 50.000 muharebe zayiatı vermiş; ayrıca 80.000 asker hastalık nedeniyle ölmüş veya tahliye edilmiştir.[26] Cephe hattı yaklaşık 25 mil (40 km) kadar ilerlemiştir.[27]

Bulgar kuvvetlerinin Yunanistan denetimindeki Doğu Makedonya topraklarında engellenmeksizin ilerlemesi, Yunanistan’da büyük bir krizi tetiklemiştir. Kralcı hükûmet, bölgedeki askerlerine (IV. Kolordu’nun terhis edilmiş birlikleri) direnmemeleri ve Kavala limanına çekilerek tahliye edilmeleri emrini vermiştir. Ancak tahliye için gerekli deniz vasıtaları bölgeye ulaşmamıştır. Az sayıda subayın başında olduğu bazı çekirdek birliklerin zaman zaman yerel direniş göstermelerine rağmen, birliklerin büyük çoğunluğu — komutanları da dâhil olmak üzere — sembolik sayıda Alman birliğine teslim olmuş ve savaşın geri kalanında Görlitz, Almanya’da esir kampında tutulmuşlardır. 1913 tarihli İkinci Balkan Savaşı’nda güçlükle kazanılmış olan bu toprakların teslimi, pek çok Venizelosçu subay için bardağı taşıran son damla olmuştur. İtilaf Devletleri’nin desteğiyle bir darbe gerçekleştiren bu subaylar, Selanik ve Yunan Makedonyası’nın büyük kısmını Venizelos’un denetimine almıştır. Bu olayla birlikte Yunanistan’da iki ayrı hükûmet oluşmuştur: Atina’daki resmî kralcı hükûmet tarafsızlığını sürdürürken, Selanik’te Venizelos’un öncülüğündeki Geçici Millî Müdafaa Hükûmeti kurulmuştur. Bu ikili yapı, tarihe Ulusal Bölünme adıyla geçmiştir. Aynı dönemde, İtalyanlar da Arnavutluk’a daha fazla asker sevk etmiş ve Ostrovo Gölü’nün güneyindeki engebeli arazide Avusturya birliklerini geri püskürtmeyi başarmışlardır.[28]
İtilaf Devletleri, Selanik’i adeta bir sömürge gibi muameleye tabi tutmuşlardır.[29] Selanik, günümüzde olduğundan çok daha etnik ve dini bakımdan karışıktı ve Britanya ile Fransız askerler tarafından, dar ve kıvrımlı sokakları, kubbeleri, kiliseleri, sinagogları, camileri ve şehre hâkim Beyaz Kule’si ile “doğulu” ve egzotik bir şehir olarak algılanmıştır.[30] Selanik, 1912 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu’na bağlıydı; I. Balkan Savaşı’nda Yunanistan tarafından ele geçirilmişti. 1915’te şehir hâlâ Osmanlı havasını muhafaza ediyordu. Paris’ten sıtma mücadelesi için gönderilen Fransız bakteriyolog Étienne Burnet, şöyle hayretle yazmıştır: “Rıhtımda ne kadar çok renkli bir kalabalık var! Kaftanlar, sarıklar, en yeni modaya uygun batılı takımlar, kara cüppeler ve gelincik gibi kızıl fesler…” ve Selanik, “hem sefil hem görkemli, tıpkı Şark gibi”ydi.[30] Burnet’nin bu yorumu, Selanik’i klasik Yunanistan’a benzetmeyi uman ama Osmanlı izleriyle karşılaşan pek çok İngiliz ve Fransız subay arasında da ortak bir bakış açısını yansıtmaktadır.[30]
Yerel kadınların, erkekler tarafından ya kapalı yaşam sürmeye zorlanması ya da “yük hayvanı” gibi muamele görmeleri, Avrupalı askerler arasında infial yaratmıştır.[30] Özellikle Fransız askerlerin çoğu taşralı köylülerdi ve Selanik çevresindeki köylerde tarımın geri kalmışlığı karşısında hayal kırıklığına uğramışlardı.[31] Fransızlar, burada kendilerini bir mission civilisatrice (“medenîleştirme misyonu”) yürütüyor gibi görmüşler ve köprü inşası, yolların düzeltilmesi, köylere içme suyu sağlanması, sıtmayla mücadele gibi birçok kamu hizmeti projesine girişmişlerdir.[32] Bu projeler öncelikle Fransız ordusunun yararına olsa da, birçok Fransız subay, yerel halkın “Fransa’yı sevmeye başlamasını sağlamak” gibi idealist bir hedefe sahip olduklarını belirtmiştir.[32]
Selanik cephesinde konuşlu 8 Fransız tümeninden üçü sömürge tümeni olup, 156. Fransız Tümeni’ne de önemli miktarda sömürge birlikleri bağlanmıştı.[33] Makedonya’da görev yapmış 221.000 Fransız askerinin en az 47.000’i (yaklaşık %21’i) sömürge birliklerinden oluşuyordu. Bu birlikler çoğunlukla Fransız Batı Afrikası’ndan gelen tirailleurs sénégalais askerleri olup, Fransız Cezayiri ve Fransız Hindiçini’nden gelen birlikler de mevcuttu.[33] O dönemde Cezayir, Fransa’nın bir parçası sayıldığından, burada yaşayan Avrupalı yerleşimciler (pieds-noirs) Fransız kabul ediliyor; dolayısıyla Cezayirli birlikler her zaman “sömürge” sayılmıyordu. Fransız Doğu Ordusunun en az üçte birinin bu türden birliklerden oluşmuş olması mümkündür.[33] Cezayir, Batı Afrika, Madagaskar ve Hindiçini’nden gelen bu birliklerin varlığı, Makedonya’da bir tür “tersine egzotizm” (reverse exoticism) yaşanmasına yol açmış; örneğin tirailleurs indochinois adlı birliklerdeki Vietnamlı askerler geleneksel bayramlarını Balkanlar’da kutlayarak olağandışı manzaralar yaratmışlardır.[34]
Britanya Ordusu’na bağlı 10. (İrlanda) Tümeni’nin askerleri, Bulgar düşmanlarına karşı oldukça “sen bana dokunma, ben de sana dokunmayayım” anlayışına sahipti; siper baskınlarından imtina ediyor, yalnızca belirli saatlerde birbirlerinin siperlerini top atışına tutuyor, çoğu zaman da düşmana ateş etmekten özellikle kaçınıyorlardı.[35] Büyük ölçüde İrlandalılardan oluşan bu birlikler, ailelerine gönderdikleri mektuplarda Bulgarları sıklıkla “Bulgar Kardeş” olarak nitelendiriyor; tüm nefretlerini Almanlara ve kendilerini ihmal etmekle suçladıkları Britanya Genelkurmayı’na yöneltiyorlardı.[36]
1917
[değiştir | kaynağı değiştir]1917 baharına gelindiğinde, General Sarrail’in komutasındaki İtilaf Doğu Ordusu takviye edilmiş ve toplamda 24 tümene ulaşmıştır: altı Fransız, altı Sırp, yedi İngiliz, bir İtalyan, üç Yunan ve iki Rus tugayı. Nisan ayı sonu için bir taarruz planlanmış; ancak ilk saldırı ağır kayıplarla başarısız olmuş ve 21 Mayıs’ta harekât iptal edilmiştir.[37]
Atina’ya baskıyı artırmak amacıyla, Venizelosçular ve İtilaf Devletleri, Tesalya ve Korint Kıstağı’nı işgal ederek ülkeyi fiilen ikiye bölmüşlerdir. Atina’nın zorla işgali teşebbüsü, kralcı unsurların direnişiyle karşılaşmış ve Aralık 1916’daki Noemvriana kriziyle sonuçlanan bir fiyaskoya dönüşmüştür. Bu gelişmenin ardından, kralcıların hâkimiyetinde kalan güney Yunanistan’a yönelik bir deniz ablukası başlatılmış; bu abluka bölge halkı üzerinde büyük sıkıntılar yaratmıştır.
Altı ay sonra, Haziran ayında, Venizelos yanlıları bir dizi şart öne sürmüş ve bu sürecin sonunda Yunan Kralı I. Konstantin, 14 Haziran’da tahttan çekilerek sürgüne gitmiştir. Yerine oğlu Prens Aleksandros kral ilan edilmiştir. Ülke Venizelos liderliğinde yeniden birleşmiş; yeni hükûmet vakit kaybetmeden İttifak Devletleri’ne savaş ilan ederek yeni bir ordu teşkil etmiştir.[38]
1918
[değiştir | kaynağı değiştir]Eylül Ortasında Karşı Cephelerdeki Kuvvetler
[değiştir | kaynağı değiştir]İttifak Devletleri
[değiştir | kaynağı değiştir]| Muharebe Düzeni: Scholtz Ordu Grubu (Topçu Generali Friedrich von Scholtz) | |||||
|---|---|---|---|---|---|
| Ordu | Komutan | Kolordu | Komutan | Tümenler | |
| 11. Alman Ordusu | Piyade Gn. Kuno von Steuben | LXI. Kolordu | Korg. Friedrich Fleck | 1., 6. ve Karma Bulgar Tümeni | |
| LXII. Kolordu | Korg. Karl Suren | 302. Alman Tümeni, 4., 2. ve 3. Bulgar Tümeni | |||
| 1. Bulgar Ordusu | Korg. Stefan Nerezov | 5., Dağ, 9. Bulgar Piyade Tümenleri ve 1/11 Piyade Tugayı | |||
| Muharebe Düzeni: Bulgaristan Yüksek Komutanlığı (Korgeneral Georgi Todorov) | |||||
|---|---|---|---|---|---|
| Ordu | Komutan | Kolordu | Komutan | Tümenler | |
| 2. Bulgar Ordusu | Korg. Ivan Lukov | 11., 7. ve 8. Bulgar Piyade Tümeni | |||
| 4. Bulgar Ordusu | Korg. Stefan Toshev | 10. Bulgar Piyade Tümeni ve 2. Bulgar Süvari Tümeni | |||
İtilaf Devletleri
[değiştir | kaynağı değiştir]| Muharebe Düzeni: İtilaf Doğu Orduları (General Louis Franchet d'Espèrey) | |||||
|---|---|---|---|---|---|
| Ordu | Komutan | Kolordu | Komutan | Tümenler | |
| Fransız Doğu Ordusu | General Paul Prosper Henrys | 30., 76., 57., 156. Fransız Piyade Tümenleri, 35. İtalyan Piyade Tümeni, 11. Fransız Koloni Tümeni, 3. ve 4. Yunan Piyade Tümenleri | |||
| Sırp Ordusu | Mareşal Živojin Mišić | 1. Sırp Kolordusu ve bir tabur | Mareşal Petar Bojović | Morava, Tuna ve Drina Piyade Tümenleri, Süvari Tümeni, Prilep Taburu | |
| 2. Sırp Kolordusu ve iki Fransız Tümeni | Mareşal Stepa Stepanović | Şumadiya, Yugoslav (Vardar olarak yeniden adlandırıldı) ve Timok Piyade Tümenleri, 122. ve 17. Fransız Piyade Tümeni | |||
| 1. Tümenler Grubu | General Philippe d'Anselm | 16. Fransız Koloni Tümeni, Takımadalar Tümeni, 27. Britanya Piyade Tümeni | |||
| Britanya Selanik Ordusu | General George Milne | XII. Kolordu | Korg. Henry Wilson | 22. ve 26. Britanya Piyade Tümeni, Serez Tümeni | |
| XVI. Kolordu | Korg. Charles James Briggs | 28. Britanya Piyade Tümeni ve Girit Tümeni | |||
| Yunan Ordusu | Korg. Panagiotis Danglis | I. Yunan Kolordusu | Korg. Leonidas Paraskevopoulos | 1., 2. ve 13. Yunan Piyade Tümenleri | |
| II. Yunan Kolordusu | Korg. Konstantinos Miliotis-Komninos | İskeçe Tümeni ve 14. Yunan Piyade Tümeni | |||
| 9. Yunan Piyade Tümeni (eğitim birimi) | |||||
Askerî Harekâtlar
[değiştir | kaynağı değiştir]
30 Mayıs 1918 tarihinde, İtilaf kuvvetleri, ağır şekilde tahkim edilmiş İskarapar çıkıntısına karşı bir taarruz başlatarak İskarapar-di-Legen Muharebesini başlatmışlardır. Bu muharebe, Yunan kuvvetlerinin İtilaf safında gerçekleştirdiği ilk kayda değer askerî harekât olarak kayda geçmiştir.[39] Yoğun topçu ateşinin sağladığı örtü altında, Fransız-Yunan müşterek kuvvetleri düşman siperlerine hızla hücum etmiş, Skra ve çevresindeki tahkimat sistemini ele geçirmiştir.
Yunan kayıpları 434–440 ölü, 154–164 kayıp ve 1.974–2.220 yaralı arasında değişmiştir. Fransa ise yaklaşık 150 ölü veya yaralı vermiştir. İttifak Devletleri’ne mensup toplam 1.782 asker savaş esiri alınmış; bu esirler arasında Bulgar birliklerinde görev yapan az sayıda Alman mühendis ve topçu uzmanı da yer almıştır. Ayrıca önemli miktarda askerî malzeme İtilaf kuvvetlerinin eline geçmiştir.
Bulgar kuvvetlerinin Skra’ya yönelik bir karşı taarruz planı, Bulgar askerlerinin operasyona katılmayı reddetmesi nedeniyle akamete uğramıştır. Hem Yunan hem de Fransız basını, bu zafer vesilesiyle Yunan ordusunun çabalarını övmüş; bu durum, ülkede askerî seferberliği olumlu yönde etkilemiştir.[40][41][42]

İskarapar’ın düşüşü, Bulgaristan Başbakanı Vasil Radoslavov’un 21 Haziran 1918 tarihinde istifa etmesine neden olmuştur. Yerine geçen Aleksandr Malinov, göreve gelir gelmez İngiltere ile gizli müzakerelere başlamış; Bulgaristan’ın savaştan çekilmesi karşılığında Doğu Makedonya’nın tamamen elinde kalmasını şart koşmuştur. Ancak Britanya Başbakanı David Lloyd George, bu öneriyi reddetmiş ve Londra’daki Yunan Büyükelçisi Ioannis Gennadius’a Britanya’nın Yunan çıkarlarına aykırı hareket etmeyeceği teminatını vermiştir.[43]
Alman Bahar Taarruzu’nun Fransa’yı tehdit etmesiyle birlikte General Guillaumat, Paris’e geri çağrılmış ve yerine General Louis Franchet d'Espèrey atanmıştır. D'Espèrey, Bulgar ordusuna karşı bir taarruz yapılmasını savunmuş; ancak Fransız hükûmeti, böyle bir harekâtın tüm müttefiklerin onayı olmadan başlatılmasına izin vermemiştir. Artık Fransa’da kendisine ihtiyaç duyulmayan Guillaumat, Londra’dan Roma’ya geçerek bu taarruz için destek arayışına girmiştir. Nihayet, Eylül 1918’de bir mutabakata varılmış ve D'Espèrey’ye büyük taarruzu başlatma yetkisi verilmiştir.[44]
Mart 1918’de Brest-Litovsk Antlaşması ile Rusya savaştan çekilmiş olmasına rağmen, İtilaf kuvvetleri artık oldukça büyümüş durumdaydı. Yunanistan ve dokuz tümenlik ordusu İtilaf saflarına tam anlamıyla katılmıştı. İtalya Cephesi’nde esir alınmış olan 6.000 Çek ve Slovak asker, yeniden silahlandırılmış, yeniden örgütlenmiş ve İtilaf adına savaşmak üzere Makedonya cephesine sevk edilmiştir.[45]
1917 yılı boyunca Bulgaristan da ordusunu büyütmüş; bu durum her iki tarafın yaklaşık olarak eşit askerî güce ulaşmasına yol açmıştır (İtilaf: 291 tabur, Bulgaristan: 300 tabur ve 10 Alman taburu). Ancak 1918 ilerledikçe, inisiyatifin artık İtilaf Devletleri'nde olduğu belirgin hâle gelmiştir. Rusya’nın savaştan çekilmesi, İttifak Devletleri için somut bir kazanç getirmemiştir. Osmanlı İmparatorluğu, Arap topraklarında sürekli zemin kaybetmekteydi. Avusturya-Macaristan’da ise Alman ve Macar olmayan etnik unsurlar daha açık biçimde huzursuzluk göstermeye başlamıştı.
Batı Cephesi’nde Alman Bahar Taarruzları, Fransa’yı mağlup edememiş; bununla birlikte Amerika Birleşik Devletleri ordusunun giderek artan etkinliğiyle Haziran 1918 itibarıyla Amerikan birlikleri, bağımsız komuta yapısı altında savaşa dâhil olmuşlardır. Bulgaristan, her ne kadar ABD ile savaş hâlinde olmasa da, Almanya’nın ABD’yi mağlup etmesi ihtimali artık gerçeklikten uzaktı.
En önemlisi, Bulgaristan milli ülkülerine büyük ölçüde ulaşmış olsa da, bu savaş yalnızca bir “III. Balkan Savaşı” değildi. Savaş, ittifak bağları nedeniyle sürdürülebilir görünse de Bulgaristan, müttefiklerinin gerçekleştiremediği hedefler uğruna ağır kayıplar vermeye ve halkın ciddi kıtlıklarla karşı karşıya kalmasına devam etmiştir. Anayasal monarşi ile yönetilen ülke, halk desteğine dayalı olarak savaşı sürdürmekteydi; ancak kamuoyu üzerindeki savaş baskısı ve hoşnutsuzluk gün geçtikçe artmaktaydı.

Brest-Litovsk Antlaşması ile Rusya, Bükreş Antlaşması ile de Romanya savaştan çekilmişti. Ancak bu barış antlaşmaları, Avusturya-Macaristan İmparatorluk Ordusu’nda moralin çökmesine neden olmuştu.[46] Sırbistan 1915’te mağlup edilmiş, İtalya ise 1917’de neredeyse yenilgiye uğratılmıştı; yani Avusturya'nın savaş hedeflerinin büyük kısmına zaten ulaşılmıştı. Bu nedenle, Avusturya açısından savaşı sürdürmenin anlamı kalmamıştı.[46] Ancak Almanya ile kurulan ittifakta daha zayıf konumda bulunan Avusturya-Macaristan, Berlin’in baskısıyla savaşa devam etmek zorunda kalmış; bu durum 1918 yılı itibarıyla İmparatorluk ve Kraliyet Ordusu içinde ciddi moral bozukluklarına yol açmıştır.[46] Ordu içerisinde Almanya, adeta Avusturya-Macaristan’ı kendi hedefleri uğruna savaşa sürükleyen "gizli düşman" olarak lanetlenmekteydi.[46]
Dobro Pole Muharebesi’ne hazırlık olarak Bulgar ve İttifak Devletleri mevzilerine yönelik topçu bombardımanı 14 Eylül’de başlatılmıştır. Ertesi gün, Fransız ve Sırp kuvvetleri hücuma geçerek hedeflerini ele geçirmiştir.[47] 18 Eylül’de Yunan ve İngiliz birlikleri taarruza geçmiş; ancak Doyran Muharebesi'nde Bulgarlar tarafından ağır kayıplarla durdurulmuşlardır.[48] Fransız-Sırp kuvvetleri ise ilerleyişini kararlılıkla sürdürmüş; bir sonraki gün bazı Bulgar birlikleri savaşmadan mevzilerini terk etmeye başlamış, bunun üzerine Bulgar komutanlığı geri çekilme emri vermiştir.[49]
Britanyalı savaş tarihçisi Cyril Falls, Makedonya harekâtına dair çalışmasında Bulgar kuvvetlerinin durumu ve cephe hattı hakkında ayrıntılı bir çözümleme sunmuştur. Dobro Pole’de bir yarma gerçekleşmiş ve İtilaf kuvvetleri taarruzlarına devam etmiş olsa da, Bulgar ordusu bozguna uğramamış, düzenli bir şekilde geri çekilmeyi başarmıştır. 29 Eylül tarihinde — yani Bulgaristan’ın I. Dünya Savaşı’ndan çekilmesinden bir gün önce — Üsküp düşmüştür. Ancak Bulgar ve Alman birliklerine şehrin geri alınması için ertesi gün taarruz emri verilmiştir. Bu sırada müttefiklerin elinde bulunan Bulgar savaş esirlerinin sayısı yalnızca 15.000 civarındaydı.[50]
Bir diğer önemli etken de Bulgaristan’ın ateşkes talebinde bulunmasına yol açmıştır. Geri çekilmekte olan isyancı Bulgar birliklerinden oluşan büyük bir kitle, başkent Sofya’nın yalnızca 30 mil (48 km) uzağındaki demiryolu merkezi olan Radomir’de toplanmıştır. 27 Eylül günü, Bulgaristan Köylü Ulusal Birliği’nin önde gelenleri bu birliklerin denetimini ele geçirmiş ve monarşinin kaldırıldığını, yerine bir Bulgar Cumhuriyeti’nin ilan edildiğini duyurmuştur. Ertesi gün yaklaşık 4.000–5.000 isyancı asker, Sofya’yı tehdit edecek bir konuma ulaşmıştır. Bu kaotik ortamda Bulgar delegasyonu, Selanik’e gelerek ateşkes talebinde bulunmuştur.
29 Eylül 1918 tarihinde, General d'Espèrey tarafından Bulgaristan’a Selanik Ateşkesi imzalatılmış ve ülkenin savaşı sona ermiştir. Böylece Makedonya Cephesi de, 30 Eylül günü saat 12.00 itibarıyla yürürlüğe giren ateşkesle birlikte sona ermiştir. Asker Ayaklanması ise nihayet 2 Ekim’de bastırılabilmiştir.[51]
Alman İmparatoru II. Wilhelm, Bulgar Çarı I. Ferdinand’e gönderdiği telgrafta şu sözleri sarf etmiştir: “Utanç verici! Savaşı 62.000 Sırp kazandı!”[52][53] Aynı gün, Alman Yüksek Komutanlığı, İmparator II. Wilhelm ve Şansölye Kont Georg von Hertling’e askerî durumun artık ümitsiz olduğunu bildirmiştir.[54] Çar I. Ferdinand, 3 Ekim 1918 tarihinde tahttan feragat etmiş ve sürgüne gitmiştir.
Bu süreçte, Britanya ordusu Osmanlı Devleti’nin Avrupa topraklarına doğru doğuya yönelirken; Fransız ve Sırp kuvvetleri kuzeye ilerlemeye devam etmiş ve Sırbistan, Arnavutluk ve Karadağ’ı yeniden işgalden kurtarmıştır. Britanya kuvvetleri İstanbul’a yaklaşmış; Osmanlı ordusunun buna karşı koyacak gücü kalmadığından, Osmanlı hükûmeti 26 Ekim’de ateşkes talebinde bulunmuştur (Mondros Mütarekesi). Bu sırada Enver Paşa ve diğer İttihatçı liderler, birkaç gün önce Berlin’e iltica etmişlerdir.
Sırp-Fransız ordusu, Sırbistan’ı geri almış ve Niş civarında ilerleyişi durdurmaya çalışan zayıf Alman birliklerini bertaraf etmiştir. 3 Kasım 1918 tarihinde, Avusturya-Macaristan da İtalya Cephesi’nde bir ateşkes imzalamaya zorlanmış ve bu cephede savaş sona ermiştir. 10 Kasım’da General d'Espèrey komutasındaki Fransız ordusu Tuna Nehri’ni geçmiş ve Macaristan Krallığı’nın iç bölgelerine doğru ilerlemiştir. Fransız General’in talebi üzerine, Macar hükûmetinin başında bulunan Kont Mihály Károlyi, Belgrad’a gelerek Belgrad Ateşkesi’ni imzalamıştır.[55]
Anıtlar
[değiştir | kaynağı değiştir]
- Latomi, Kilkis’teki İtilaf Devletleri Zafer Anıtı, Makedonya Cephesi zaferine ithaf edilmiştir.
- Bölgede yer alan diğer anıtlar arasında, Britanya Selanik Ordusu’na mensup şehitlerin anısına dikilen Doiran Anıtı da bulunmaktadır.[kaynak belirtilmeli]
Stratejik ve Siyasi Yansımalar
[değiştir | kaynağı değiştir]Winston Churchill, I. Dünya Savaşı’na dair kaleme aldığı anılarında / tarihsel incelemesinde (The World Crisis), Eylül 1918’de Bulgaristan’ın mağlubiyetine büyük önem atfetmiştir. Churchill, bu mağlubiyeti, Kasım 1918’de Almanya’nın teslimiyetine yol açan gelişmeler zincirinin başlangıcı olarak görmüş ve Balkanlardaki harekât alanını savaşın belirleyici cephelerinden biri olarak değerlendirmiştir.[56]
Churchill’in, Akdeniz çevresindeki bölgelerin İttifak Devletleri için zayıf noktalar olduğu düşüncesi, İkinci Dünya Savaşı’ndaki askerî stratejisini de etkilemiştir; yani bir nevi savaş boyunca Akdeniz bölgesine öncelik tanıdığı operasyonlar, Mihver Devletleri’nin zayıf noktasına yönelme anlayışına dayanmaktaydı.[56]
Galeri
[değiştir | kaynağı değiştir]-
Selanik’te konuşlanmış ordular, I. Dünya Savaşı
-
Makedonya Cephesi’nde cephe hattı
-
Selanik yakınlarındaki askerî kamp, I. Dünya Savaşı
-
Makedonya Cephesi'nde siperler, I. Dünya Savaşı
-
Kraliyet Tüfek Alayı'na mensup Britanyalı askerler, siper hattında
-
Bir Fransız asker, Sırp askerine 58 mm havan topu eğitimi verirken (1916–1917)
-
Makedonya Cephesi'nin yarılmasının 94. yılına ithafen Latomi, Kilkis’te inşa edilen İtilaf Zafer Anıtı (arsa Hristos Karathodoros tarafından bağışlanmıştır)
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]Notlar
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ 11. Alman Ordusu büyük ölçüde Bulgar tümenlerinden oluşmaktaydı.[1]
- ^ a b c Sırp orduları, kolordu büyüklüğünde birliklerdi.[2]
- ^ Bulgaristan'ın savaş boyunca toplam zayiatı 266.919 olarak verilmiştir (87.500 ölü ve hastalıktan vefat, 152.930 yaralı, 27.029 esir ve kayıp). Bu sayının 30.250’si Romanya Seferi’nde, 37.000’i ise Sırbistan Seferi’nde verilmiş olup, kalan zayiatların tamamı Selanik Cephesi’nde meydana gelmiştir.[4]
- ^ Sırbistan’ın I. Dünya Savaşı’ndaki toplam askerî kaybı yaklaşık 481.000’dir. Bu sayıya tüm sebeplerden ötürü ölen 278.000 kişi (esir kamplarında ölenler dahil),[7] 133.000 yaralı ve 70.000 hayatta olan savaş esiri dâhildir.[8] Bu 481.000 zayiatın yaklaşık 434.000’i savaşın başlarındaki Sırbistan Seferi’nde verilmiştir. Geriye kalan zayiatların büyük çoğunluğu, Sırp ordusunun tahliyesi sonrasında Makedonya Cephesi’nde yaşanmıştır.
- ^ Yunanistan’ın toplam zayiatı: 5.000 ölü, 21.000 yaralı, 1.000 kayıp veya esir.[4]
- ^ Detay: 2.797 ölü, 1.299 yaralanıp ölen, 3.744 hastalıktan ölen, 2.778 kayıp/esir, 16.888 yaralı (ölümle sonuçlanmayan), 116.190 hasta tahliye edilen (34.726’sı İngiltere’ye, 81.428’i başka yerlere); bunların bilinmeyen bir kısmı tekrar göreve dönmüştür. Toplamda 481.262 asker hastalık nedeniyle hastaneye yatırılmıştır.[9]
- ^ 1916–1918 dönemi kayıpları: Makedonya cephesi: 8.324 (2.971 ölü/kayıp, 5.353 yaralı). Arnavutluk cephesi: 2.214 (298 ölü, 1.069 yaralı, 847 kayıp).
Dipnot
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Korsun 1939, s. 95.
- ^ Thomas & Babac 2001, ss. 12–13.
- ^ [1] 20 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. turkeyswar, Campaigns, Macedonian front.
- ^ a b "Military Casualties-World War-Estimated" Statistics Branch, GS, War Department, 25 February 1924; cited in World War I: People, Politics, and Power, published by Britannica Educational Publishing (2010) s. 219.
- ^ 11 Kasım 1918 Ateşkesi'ne kadar. Max Schiavon. Le Front d'Orient. Des Dardanelles à la victoire finale. Tallandier. 2014. s. 114, 368.
- ^ "Reporters: How the Salonica Front led to victory in WWI". www.france24.com. 9 November 2018.
- ^ Urlanis, Boris (1971). Wars and Population. Moscow: Progress Publishers. ss. 66, 79, 83, 85, 160, 171, 268.
- ^ Statistics of the Military Effort of the British Empire During the Great War 1914–1920. The War Office. s. 353.
- ^ T. J. Mitchell ve G.M. Smith. "Medical Services: Casualties and Medical Statistics of the Great War." "Official History of the Great War." s. 190–191.
- ^ Ministero della Difesa: L’Esercito italiano nella Grande Guerra (1915–1918), vol. VII: Le operazioni fuori del territorio nazionale: Albania, Macedonia, Medio Oriente, t. 3° bis: documenti, Rome 1981, Parte Prima, doc. 77, s. 173; Parte Seconda, doc. 78, s. 351; Mortara, La salute pubblica in Italia 1925, s. 37.
- ^ Falls 1933, ss. 1–22.
- ^ Falls 1933, ss. 22–33.
- ^ Falls 1933, ss. 33–39.
- ^ "De Gallipoli à Salonique". Forum (Fransızca). ss. 14–18. Erişim tarihi: 8 September 2020.
transcriptions of primary source documents, listing which units redeployed to Salonika
- ^ Falls 1933, ss. 31–32, 42–50.
- ^ Falls 1933, ss. 33–37.
- ^ Falls 1933, ss. 57–62.
- ^ Falls 1933, ss. 50–84.
- ^ a b Falls 1933, ss. 85–103.
- ^ Falls 1933, ss. 32–36.
- ^ Falls 1933, s. 110.
- ^ Falls 1933, ss. 119–120.
- ^ Falls 1933, ss. 107, 130.
- ^ Falls 1933, ss. 104–111.
- ^ Falls 1933, ss. 152–184.
- ^ "ВОЕННАЯ ЛИТЕРАТУРА – [Военная история] – Корсун Н. Г. Балканский фронт мировой войны 1914–1918 гг." militera.lib.ru. Erişim tarihi: May 11, 2023.
- ^ Falls 1933, ss. 172–196, 234–240.
- ^ Falls 1933, ss. 208–230, 348–261.
- ^ Horne 2022, ss. 28–29.
- ^ a b c d Horne 2022, s. 29.
- ^ Horne 2022, ss. 29–30.
- ^ a b Horne 2022, s. 30.
- ^ a b c Horne 2022, s. 32.
- ^ Horne 2022, s. 33.
- ^ McDermott & Power 2006, ss. 31–32.
- ^ McDermott & Power 2006, s. 32.
- ^ Falls 1933, ss. 302–345.
- ^ Falls 1933, ss. 348–362.
- ^ Falls 1935, s. 89.
- ^ Geramanis 1980, s. 89.
- ^ Villari 1922, ss. 196–198.
- ^ Omiridis Skylitzes 1961, ss. 38–44.
- ^ Vaidis 1979, ss. 258–262.
- ^ Falls 1935, ss. 101–112.
- ^ "MetroPostcard Guide to Czechoslovakia in World War One on postcards". www.metropostcard.com. 2019-11-18 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2019-05-27.
- ^ a b c d Rauchensteiner 2014, ss. 663–670.
- ^ Falls 1935, ss. 147–158.
- ^ Falls 1935, ss. 159–192.
- ^ Falls 1935, ss. 193–202.
- ^ Falls 1935, ss. 203–245.
- ^ Falls 1935, ss. 246–253.
- ^ James Lyon (12 October 2020). "The Battle of Dobro Polje – The Forgotten Balkan Skirmish That Ended WW1". Military History Now. Erişim tarihi: 2019-11-21.
- ^ Stephanie Schoppert (22 February 2017). "The Germans Could no Longer Keep up the Fight". History Collection. Erişim tarihi: 2019-11-21.
- ^ Axelrod 2018, s. 260.
- ^ Falls 1935, ss. 254–279.
- ^ a b Reynolds 2004, s. 175.
Alıntı
[değiştir | kaynağı değiştir]- Axelrod, Alan (2018). How America Won World War I. Rowman & Littlefield. ISBN 978-1493031924.
- Owen, Collinson (2012). Salonica and After, the Sideshow That Ended the War. Charleston, SC: Forgotten Books. ASIN B008VGLK3Q.
- Dieterich, Alfred (1928). Weltkriegsende an der mazedonischen Front [The End of the World War at the Macedonian Front] (Almanca). Berlin: Gerhard Stalling. OCLC 248900490.
- Falls, C. (1996) [1933]. Military Operations Macedonia: From the Outbreak of War to the Spring of 1917. History of the Great War Based on Official Documents by Direction of the Historical Section of the Committee of Imperial Defence. I (Imperial War Museum and Battery Press bas.). London: HMSO. ISBN 089839242X.
- Falls, C. (1996) [1935]. Military Operations Macedonia: From the Spring of 1917 to the End of the War. History of the Great War Based on Official Documents by Direction of the Historical Section of the Committee of Imperial Defence. II (Imperial War Museum and Battery Press bas.). Nashville, TN: HMSO. ISBN 0898392438.
- Horne, John (2022). "Unintentional Colonialism? The Armée Française d'Orient and Macedonia". Basil C. Gounaris; Michael Llewellyn-Smith; Ioannis D. Stefanidis (Ed.). The Macedonian front, 1915–1918 politics, society and culture in time of war. Abingdon: Routledge Taylor & Francis Group. ss. 28–37. ISBN 9780367353780.
- Geramanis, Athanasios (1980). Πολεμική Ιστορία Νεωτέρας Ελλάδος: Επιχειρήσεις εν Μακεδονία κατά τον Α' παγκόσμιον πόλεμον 1915–1918 [Military History of Modern Greece Operations in Macedonia During WWI 1915–1918] (Yunanca). IV. Athens: Kefallinos.
- McDermott, Alice; Power, Mark (November–December 2006). "'It's a Long Way to Salonika': Irish Soldiers in the Balkans in World War I". History Ireland. 16 (6): 29–34.
- Korsun, Nikolay (1939). Балканский фронт мировой войны 1914–1918 гг [Balkan Front of the World War 1914–1918] (Rusça). Moscow: Boenizdat. OCLC 7970969.
- Omiridis Skylitzes, Aristeidis (1961). Ο Ελληνικός Στρατός κατά τον Πρώτον Παγκόσμιον Πόλεμον, Τόμος Δεύτερος, Η Συμμετοχή της Ελλάδος εις τον Πόλεμον 1918 [Hellenic Army During the First World War 1914–1918: Hellenic Participation in the War 1918] (Yunanca). II. Athens: Hellenic Army History Department.
- Palmer, Alan (2011). The Gardeners of Salonika: The Macedonian Campaign 1915–1918. Faber & Faber. ISBN 978-0571280933.
- Rauchensteiner, Manfried (2014). The First World War And the End of the Habsburg Monarchy, 1914–1918. Vienna: Böhlau Wien. ISBN 9783205793700.
- Reynolds, David (2004). In Command of History: Churchill Fighting and Writing the Second World War. New York: Random House. ISBN 0679457437.
- Strachan, Hew (2022). "The breakthrough on the Salonika front and the German armistice, 1918". Basil C. Gounaris; Michael Llewellyn-Smith; Ioannis D. Stefanidis (Ed.). The Macedonian front, 1915–1918 politics, society and culture in time of war. Abingdon: Routledge Taylor & Francis Group. ss. 219–236. ISBN 9780367353780.
- Thomas, Nigel; Babac, Dusan (2001). Armies in the Balkans 1914–18. Osprey Publishing. ISBN 184176194X.
- Vaidis, Theodoros (1979). Η Βιβλος του Ελευθεριου Βενιζελου:Ιστορια της Νεωτερας Ελλαδος, 1917–1922 [The Bible of Eleftherios Venizelos: History of Modern Greece, 1917–1922] (Yunanca). IV. Athens: Smyrniotakis.
- Villari, Luigi (1922). The Macedonian Campaign. London: T. Fisher Unwin. OCLC 6388448. Erişim tarihi: 13 September 2015.
Ayrıca okumalar
[değiştir | kaynağı değiştir]- Azmanov, Dimitar (1935). Урокът от Добро поле [The Lesson of Dobro Pole] (Bulgarca). Sofia: Knipegraf.
- Richard Harding Davis (2014). With the French in France and Salonika. Read Books Limited. ISBN 978-1-4733-9677-7.
- Leontaritis, Georgios (2005). Ελλάδα στον Πρώτο Παγκόσμιο πόλεμο 1917–1918 [Greece during the First World War 1917–1918] (Yunanca). Athens: Hellenic National Bank Educational Institution. ISBN 960-250-195-2.
- Lewis, Jon B. (2023). The Forgotten Front: The Macedonian Campaign, 1915–1918. Solihull: Helion. ISBN 978-1-91-511373-3.
- Mitrović, Andrej (2007). Serbia's Great War, 1914–1918. London: Hurst. ISBN 978-1-55753-477-4.
- Nedev, Nikola (2009). Дойранската епопея 1915–1918 [The Doiran Epopee 1915–1918] (Bulgarian). Sofia: Armeiski voenno-izdatelski fond. ISBN 9789548247054.
- Saint-Ramond, Francine (2019). Les Désorientés: Expériences des soldats français aux Dardanelles et en Macédoine, 1915–1919 (Fransızca). Presses de l’Inalco. ISBN 978-2-85-831299-3.
- Vittos, Christos (2008). Εθνικός διχασμός και η Γαλλική κατοχή : (1915–1920) [National Schism and the French Occupation: (1915–1920)] (Yunanca). Thessaloniki: Olympos. ISBN 978-960-8237-30-8.
- Wakefield, Alan; Moody, Simon (2004). Under the Devil's Eye: Britain's Forgotten Army at Salonika 1915–1918. London: The History Press. ISBN 978-0750935371.
- Ethniko Hidryma Ereunōn kai Meletōn "Eleutherios K. Venizelos". (2005). The Salonica theatre of operations and the outcome of the Great War. Institute for Balkan Studies. ISBN 978-960-7387-39-4.
- Hassiotis, Loukianos (2015). "Macedonia in the Great War (1914–1918)". Macedonian Studies Journal. 2 (1).