Kullanıcı:Kızıldeniz/Türkiye'de gazetecilik

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Türkiye'de gazetecilik ve basın-yayın faaliyetleri, Osmanlı'nın son zamanında devlet siyaseti için gerekli görülerek, modern kimlik oluşturmak amacıyla yapılmaya başlanmış; Cumhuriyetin ilanı ardından okur-yazar oranının düşüklüğü, yazar ve haberci kişilerin sayılı olması, yerli ajans ve gazete dağıtım ağlarının olmayışı gibi etkenler beraberinde şekillenmiş; zaman içinde siyasi ve toplumsal unsurlar ışığında belirli kalıplar ve etikler içinde gelişerek günümüze gelmiştir.[1]

Türkiye'deki basın-yayın çalışmalarının gelişme sürecinde otoriter devlet anlayışının yerleşmiş olması ve ordunun siyasi rejimlerdeki baskın rolü etkili olmuş; Cumhuriyetin kurulması ile gelen demokratik değer, kurum ve faktörlerin yerleşik bir yapıya sahip olamaması, buna bağlı olarak birbirinden farklı grup ve ideolojilerin olmasıyla medyanın gelişimi, çeşitli koşullar ve dönemler içinde olmuştur.[2]

Türkiye'de yazılı basın faaliyetleri yıkılma sürecinde olan Osmanlı Devleti'nin Batı'dan geri kalmama çabalarının bir parçası olarak 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır.[3] İlk basın organlarını; bizzat devletin girişimleriyle açılmış resmi gazeteler ve yabancı elit sınıfının diplomatik amaçlı çıkardığı yayınlar oluşturur.

Türkiye'de gazeteciliğin meslek olmadığı dönemde gazete yayımlama, Avrupa'da olduğuna benzer şekilde para kazandırmadığı ve iş bölümü olmadığı için gönüllü çabalarla yürütülen bir girişimdi.

Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]

Osmanlı dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]

Takvim-i Vekayi'nin giriş sayfası

Avrupa ve dünyadaki gelişmelere mesafeli yaklaşılması nedeniyle Osmanlı'da basın-yayın Avrupa'da olduğundan daha geç bir tarihte başlamıştır.

Osmanlı Devleti sınırları içinde Yahudiler tarafından getirilerek[4] kullanılan matbaaların tarihi 15. yüzyıla dayansa da[5] ilk resmi basımevi olan Dar'üt-Tıba'at-Ül-Amire, İbrahim Müteferrika ve Sait Efendi'nin girişimleri ile 1727 yılında kurulmuş, 18. yüzyılın sonunda basım yapmaya başlamıştır. İlk basılan eser Vankulu Lugatı'dır.[6]

Resmi ve özel basımevlerinin kurulmasına ve gazeteciliğin gelişiminin önü açılmasına rağmen ilk gazete, ilk matbaanın kuruluşundan çok sonra çıkarılmıştır. Osmanlı'da ilk gazete, 1795 yılında İstanbul'da Fransızca olarak basılan Bulletin de Nouvelles'dir.[7] İlk Türkçe gazetenin basılması 19. yüzyılda olmuştur. 1831 yılında II. Mahmut'un fermanıyla İstanbul'da Türkçe olarak kurulan ilk gazete Takvim-i Vakayi'dir. Takvim-i Vakayi, Türkiye Cumhuriyeti Resmi Gazete'nin kuruluşuna, 4 Kasım 1922 tarihine kadar varlığını sürdürmüştür.[8][5] 1840 yılında İngiliz William Churchill tarafından Ceride-i Havadis gazetesi çıkarılmaya başlanmıştır ve ilan satarak gelir elde etmiştir.[9][10] 1860 yılında ise Agah Efendi ve Şinasi, Tercüman-ı Ahval gazetesini çıkarmaya başlamıştır.

Şinasi, Tercüman-ı Ahval'in 25. sayısının ardından ayrılmış ve 1862 yılında kendi başına Tasvir-i Efkâr gazetesini çıkarmıştır. Şinasi, muhalif bir gazeteci olması ve gazetesinin de bu doğrultuda yayın yapması sebebiyle hükümetin baskılarına dayanamayarak kaçmak zorunda kalmıştır. Onun ardından gazeteyi Namık Kemal yayımlamaya devam etmiş ancak yazdığı bir makale sonucu gazetecilik yapması yasaklanmış ve kendisi de Paris'e kaçmıştır. Tasvir-i Efkâr, baskı ve sansürlerle birlikte aksamaya uğramış; hükümetin gözünde bir muhalefet aracı haline gelmesi nedeniyle de 830 sayıdan sonra 1866 yılında kapanmıştır.

1856'da Islahat Fermanı'nın ilkeleri doğrultusunda yayınlanan Vilayet Nizamnamesi ile idari yapıda meydana gelen değişiklik yerel basının doğmasını sağlamıştır. Nizamnamelerin ardından vilayetlerdeki basın-yayın işlerinin yürütülmesi için neredeyse her vilayete bir basımevi açılmış; siyasetten, kamu çalışmaları, ekonomi, sağlık, hava durumu, dış ilişkilere kadar geniş bir konu yelpazesine sahip[11] resmi gazeteler çıkarılmıştır.[12][13] Bu vilayet gazetelerinden Anadolu merkezli olup Türkçe yayın yapanlar uzun ömürlü olmuş, Milli Mücadele ve Cumhuriyetin ilanı döneminde sahip oldukları deneyim ve imkanlar sayesinde yerel basının köşe taşını oluşturmuşlardır.

Sansür[değiştir | kaynağı değiştir]

Her geçen yıl yeni gazetelerin çıkması basını geliştirmiş olsa da görüş farklılıkları nedeniyle gazeteciler ve hükümetin arasında sorunlar yaşanmıştır; bunlar da hükümetin adeta basınla mücadele içine girmesine sebebiyet vermiştir.

Gazetelere sansür ve fikir hürriyetinin kısıtlanması 1857 yılında çıkarılan "Matbaa Nizamnamesi" ile başlamış; 1858 yılında ceza kanununa eklenen üç madde ile de belirli haberlerin yapılması suç sayılmıştır. İlerleyen yıllarda bu gibi kararnameler çıkmaya devam etmiş, basın-yayının üstünde bir hakimiyet kurulmaya çalışılmıştır. Hükümetin aleyhine olan istenilmeyen haberlerin yayınlanmasının önlenmesi amacıyla 1876'da çıkan kararname ile gazetelerin basımdan önce kontrol edilmesine karar verilmiştir. Bu kararname ve kanunlar sonucunda birçok gazete süreli veya tamamen kapatılmış, gazeteci ve yazarlar yargılanmış, ceza almış, ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır.

I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]

1908 devrimine giden süreçte Jön Türklerin çıkardığı gazeteler meşrutiyetin ilanında etkili olmuştur.[3] II. Meşrutiyet ile beraber resmi vilayet gazeteleri dışında özel gazeteler de yayınlanmaya başlamıştır.

Yıkılmaya her geçen gün daha da yaklaşan Osmanlı, resmen savaşa girdiği zaman ülkedeki basın-yayın faaliyetleri olumsuz etkilenmiş ve bu nedenle aksamalar yaşanmıştır. Gazeteler çoğunlukla kapanmış veya İttihatçıların kontrolünde yayınlanmaya devam etmiştir. Bu dönemde faaliyette olan gazetelerin ana yayın konusu savaş ve neden olduğu sonuçlar olmuştur.

Milli Mücadele döneminde gazeteler iki zıt görüşe ayrılmış; mücadeleyi destekleyen milliyetçi, halkı bilinçlendiren ve direniş lehine yayın yapan gazeteler geniş kapsamda dağıtılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Milli direnişe karşı yayın yapan gazeteler ise, Türk zaferinin ardından devamlılıklarını sürdürememiş ve kapanmışlardır.

Cumhuriyet dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]

Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasıyla birlikte Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından, direnişe karşı olan gazetelerin kapanmış olmasına rağmen özellikle halifelik konusu gibi farklı düşünceler ortaya çıkmıştır. Halifeliği destekleyen gazetelerin yazar ve sahipleri İstiklal Mahkemeleri'nde yargılanmış, fakat yaptırım uygulanmamıştır.

Harf devrimi[değiştir | kaynağı değiştir]

Cumhuriyet devrimlerinin bir parçası olarak 1928 yılında Latin alfabesinden türetilmiş Türk Alfabesine geçilmesi yayın faaliyetlerini etkileyen önemli bir olaydır. Özellikle Anadolu yerel gazeteleri bu süreçte yayınlarına ara vermek zorunda kalmış veya kapanmıştır.[14] Alfabe değişimi sonucunda İstanbul'da da bazı gazeteler kapanmış, şehir genelinde ise toplam gazete satışı düşmüştür.

Türkiye'de gazeteciliğin güncel durumu[değiştir | kaynağı değiştir]

2000'li yıllara girilmesiyle beraber internete erişim kolaylaşmış ve teknoloji gelişmiştir. Bu durum gazetecilik mesleği, habercilik ve medyanın da gelişmesini sağlamış; internet gazeteciliği ve haberciliği, blog ve web site yazarlığı gibi yeni uğraş alanları çıkmıştır.

2022 yılında Dezenformasyon Yasası'nın yürürlüğe girmesi gazetecilik ve yayıncılığın üstündeki baskı ve sansürün artmasına, ifade hürriyetinin daha da kısıtlanmasına neden olmuştur. Bir araştırmaya göre Türkiye'deki gazetecilerin yarısı mesleğini icra ederken siyasi baskıya maruz kalmaktadır. Baskı hissetme durumu kadın gazetecilerde erkeklere oranla daha fazladır.

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Kavaklı, Nurhan (2005). Bir Gazetenin Tarihi: Akşam. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. 
  2. ^ Kejanlıoğlu, D. Beybin (2004). Türkiye'de Medyanın Dönüşümü. Ankara: İmge Yayınları. 
  3. ^ a b Jeltjakov, A. D. (1979). Türkiye'nin Sosyo-Politik ve Kültürel Hayatında Basın. Ankara: BYGEM. 
  4. ^ Özkaya Duman, Olcay. "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Ulusal'dan Yerel'e Basın ve Yayıncılık Faaliyetlerinin Gelişimi Üzerine Bir Değerlendirme" (PDF). 8. Ankara: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma Uygulama Merkezi: 1031-1041. 
  5. ^ a b Suvağcı, Adem (5 Şubat 2020). "Osmanlı'da Basın". 
  6. ^ Kut, Turgut. "Dârüttıbâa". TDV İslâm Ansiklopedisi. 
  7. ^ "Osmanlı'dan günümüze basın: Bir köşe kapmaca oyunu". 4 Temmuz 2019. 
  8. ^ Benek, M. K. (2016). "Osmanlı'da Basının Doğuşu ve II. Meşrutiyete Kadarki Gelişimi" (7). Siirt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi: 27-39. 
  9. ^ Topuz, Hıfzı (2003). II. Mahmut'tan Holdinglere Türk Basın Tarihi. İstanbul: Remzi Kitabevi. 
  10. ^ Karaca, Emin (15 Eylül 2020). "Türkiye'nin ilk gazeteleri: Takvim-i Vekayi, Ceride-i Havadis ve Tercüman-ı Ahval". 
  11. ^ Girgin, A. (2009). Türkiye’de Yerel Basın. İstanbul: Der Yayınları. 
  12. ^ Çığ, Ü. (2007). Suat Gezgin (Ed.). "19. yüzyılda Osmanlı'da Gazetecilik Hareketleri: Takvim-i Vekayi'den Vilayet ve Özel Girişim Gazetelerine". İstanbul: İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Yayınları: 29-76. 
  13. ^ Koloğlu, O. (2008). Osmanlı'dan 21. Yüzyıla Basın Tarihi. İstanbul: Pozitif Yayınları. 
  14. ^ Şeker, M. (2007). Tekniği, İçeriği, Çalışan Profili, Haber Kaynakları, Ekonomi Politiği, Gücü ve Sorunlarıyla Yerel Gazeteler. Konya: Tablet Yayınları. 

Bibliyografya[değiştir | kaynağı değiştir]

Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]