İçeriğe atla

I. Nasturi Harekatı (1843)

Vikipedi, özgür ansiklopedi

l.Nasturi Seferi Veya Nasturi Harekâtı. 1843 Yılında Cizre ve Botan Beyi Bedirhan Bey Tarafından Nasturilere karşı yapılan Askeri Bir Harekâttı.[1] Bedirhan Bey’in 1843 yılındaki bu harekâtı sırasında pek çok Nasturi esir alınmış ve bunların bir kısmı Cizre’ye satılmak üzere götürülmüştür[2] Bâbıâli, kendi öz tebaası olan Nasturilerin Bedirhan Bey tarafından düşürülmüş olduğu bu olumsuz durum üzerine Musul, Erzurum ve Diyarbakır Eyalet valileri ile sıkı bir yazışma trafiği başlatacaktır.[3] Özellikle Tanzimat Fermanı sonrası yaşanan bu durum, Osmanlı Devleti’ni uluslar arası alanda güç duruma düşürecektir. Hükûmet, sorunun bir an önce çözümü için bölgeye bir müfettiş gönderdi.[4] Yapılan girişimler sonucunda Nasturi piskopos ve papazların gözetiminde Diyarbakır’da esir olarak bulunan 30 civarındaki esir serbest bıraktırılarak bunların memleketlerine dönmesi sağlanmıştır. Yine Bedirhan’ın kiliselerden almış olduğu ganimet ve eşyalar, elinden alınarak sahiplerine geri verilmiştir. Bu süreç, onun esir etmiş olduğu Nasturilerin tamamının serbest bırakılmasına kadar devam etmiştir.[5]

l.Nasturi Harekatı
Kürt-Nasturi Çatışmasının Bir Parçası

1893'te II. Abdülhamid döneminde basılmış, Osmanlı Devleti'nin Orta Doğu'daki topraklarını gösteren harita. Haritanın tam ortasında کردستان (Kürdistan) kelimesi bulunmaktadır.
Tarih1843
Bölge
Sonuç Kesin Botan Zaferi
Taraflar
Botan Emirliği Hristiyan Süryaniler[6]
Komutanlar ve liderler
Bedirhan Bey
Han Mahmut[7]
Nurullah Bey
Patrik Marşemun
Melik İsmail
Güçler
10,000 Asker[8] 15.000
Kayıplar
En Az

Toplam 3800-10,000[9]

Harekât Sonrası Nasturilerin Durumu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Patrik Marşemun, daha önce de belirtildiği gibi, kardeşi, Aşitalı Papaz Abraham, kâtibi ve dört hizmetkârıyla Musul’a gelip İngiliz konsolos vekilinin evine sığındı .[12] Patrik Marşemun, buradan Canterbury Başpiskoposu’na ve Londra Piskoposu’na 1 Ocak 1844 tarihli bir mektup gönderdi. Bu mektupta, öncelikle Bedirhan Bey’in 1843 katliamı ile Nasturi halkının yaşadığı dramı ve çektikleri sıkıntıları anlattı. Yaşanan bu üzücü hadise sonrasında Badger’in bölgeye gelerek Nasturi halkının elinden tutmasından duyduğu memnuniyeti belirterek onu buraya gönderen Başpiskoposluğa teşekkürlerini ifade etti. Fakat Vaiz George Badger’in ruhban üstleri tarafından İngiltere’ye geri çağrılmasından duyduğu üzüntü ve endişesini bildirip onun burada kalarak kendilerine yardım etmesini ısrarla rica etti. Patrik’in mektubundan da, katliam öncesi kendilerine koruyuculuk sözü veren misyonerlerin kendilerini yalnız bırakmaları ve katliama göz yummaları karşısında derin bir hayal kırıklığına uğramış ruh hâlinin izlerini görmek mümkündür. Marşemun, yıkılan kiliselerin yeniden yapılmasını ve dağınık bir hâlde İran’da, dağlarda, ovalarda yabancıların arasında köylerde ve şehirlerde yaşayan Hristiyan halkın toparlanıp eski yerlerine gelmesi için İngiltere’den yardım isterken yaşadığı bu hayal kırıklığını dile getirmiştir.[13]

Patrik Marşemun, Musul’da bulunduğu süre içerisinde Musul Valiliği tarafından tutulmuş ve tefriş edilmiş bir evde misafir ediliyordu. Hatta kendisine yeteri kadar harçlık ve 1,300 kuruş aylık verilmekteydi. Patrik, Musul Valisi’ne giderek alınan esirlerin serbest bırakılmasını istemiş; fakat Vali, katliamdan kaçan Nasturi halkının gelip kendilerine teslim olmadıkları takdirde haklarında hiçbir muamele yapılamayacağını söylemiş; o da, bu karara razı olmuştur. Kendilerine yapılan kötü muamelenin Erzurum Valisi’nin emriyle olduğunu beyan etmişse de Musul Valisi bu hususta bir fikir ve hükmü olamayacağını ifade etmiştir. Marşemun, mevcut durumu hükûmete arz etmek niyetinde olduklarını belirterek öncelikli olarak Vali’den şu sorunların çözülmesini istemiştir:

l.Kendilerince nefret uyandırıcı ve iğrendirici olan esir alma ve satma işlerinin derhal durdurulması

ll.Yağmalanan ve gasbedilen mal ve eşyanın iade edilmesi

lll.Bedirhan Bey ve adamlarının Nasturilerin yaşadıkları bölgeleri boşaltmaları[14]

Patrik, ayrıca Musul’a geldikten iki ay sonra iç bölgelere dağılmış olan Nasturi aşiretlerini ziyaret etmek için Vali’den izin istemiş; fakat Vali, olay henüz sıcak olduğundan, bir fesada ve tahrike sebebiyet verebileceği endişesiyle gitmesine izin vermemiştir.[15] Ancak Marşemun, izin almaksızın gizlice İmadiye kazası dağlarından Pervari aşireti tarafına kaçmak isterken güvenlik güçleri tarafından yakalanmış ve Musul’a geri gönderilmiştir. Bu süreçte Patrik’e karşı mümkün olduğunca yumuşak davranılarak kendi güvenliği açısından eyalet merkezinden taşraya izin almadan çıkmasının uygun olmayacağı söylenmiştir. Bedirhan Bey’in 1843 harekâtı sırasında birçok Nasturi, Musul sınırları içerisinde yer alan Pervari Bâlâ, Nirve ve Reyhanî aşiretlerine sığınmıştı. Bedirhan Bey, adamlarını bölgeden henüz çekmediği için uzun süre misafir olarak Musul Eyaleti sınırları içerisinde kalmaya devam etmişlerdir.[16] Gerek Patrik Marşemun’un Hükûmet nezdindeki girişimleri ve gerekse Musul Valisi Mehmet Tayyar Paşa’nın bu konudaki ısrarları sonuç vermiş ve Nasturi halkının yerlerine dönebilmesi sağlanmıştır.

Patrik Marşemun, Musul’da bulunduğu sürede Bâbıâli’ye aslı Arapça olan 30 Eylül 1846 tarihli bir dilekçe yazarak ülkesine geri dönmek istediğini ve halkına, köylerinin onarılmasında yardım etmek istediğini belirtmektedir. Mektupta şu ifadeler de yer almaktadır: Padişahımız sayesinde, yurtlarından ayrılmış dağınık ve perişan halde olan Nasturilerin çoğu kendi mahallelerine dönüp köylerinde gönül rahatlığıyla oturmaktadırlar. Ziraatlarını yapıyorlar, hanelerini emniyet içinde imar etmeye başlamışlardır. Ancak kiliselerimiz şimdi haraptır. Hâlbuki milletin kilise ve papazları bulunmadıkça millet arasında karışıklık ve şikâyet konuları çıkması muhtemeldir. Maksadım o tarafa gidip milletim halkını, papazlarını seçmek, tayin etmek ve bunlardan dağlarda ve sahrada dağınık ve perişan olarak kalanları dahi toplayıp köylerini imar etmektir. Ancak Devlet-i Âliyye’nin izni olmadıkça, Tiyari’ye dönmedikçe harap olan mahalleleri imar ve inşa ettiremem. Şimdiki halde Devlet-i Âliyye’den ricamız biz kullarına himmet ve ihsan buyrularak yurduma dönebilmek için Musul Valisi’ne izin ve müsaade ihsan buyurmasını niyaz ve tazarru ederim.

Patrik, dilekçenin son bölümünde, idarî olarak bağlı bulundukları Erzurum’un yerine kendilerine daha yakın ve yolu daha düzgün olan Musul Vilayeti’ne bağlanmayı talep etmiştir. Ayrıca, geçmişteki Osmanlı Padişahları tarafından kendi atalarına verilmiş olan fermanların, 1843 felaketi sırasında kaybolduğunu; bunun için kendisinin emrindeki papazlara bu beratların verilmesini de istemiştir.[17]

  1. ^ Han-Lukas Kieser, a.g.e., s. 98; Report of the American Board of Commissioners For Foreign Missions Presented At The Thirty-Fourth Annual Meeting, s. 145.
  2. ^ BOA, İ.MSM, 48/1229, Lef: 5.
  3. ^ BOA, AD, nr. 609, s.1; BOA, İ.MSM, 48/1229, Lef:13. Ayrıca Bkz. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Bâb-ı Asâfî Sadaret Mektûbî Kalemi, Dosya nr. 10, Gömlek nr. 32; BOA, A.MKT, 9/86; BOA, HR.MKT, 2/29; BOA, Sadaret Mektubî Kalemi Umum Vilayet Tahriratı, Dosya nr. 2, Gömlek nr. 65; BOA, A.MKT, 9/59; BOA, A.MKT, 9/86.
  4. ^ Gabriele Yonan, a.g.e., s. 47.
  5. ^ Murat Gökhan Dalyan, 19. Yüzyılda Nasturiler (İdari Sosyal Yapı ve Siyasi İlişkiler), Basılmamış Doktora Tezi, S.D.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta 2009, s. 109; BOA, AD, nr. 609, s. 2; BOA, İ.MSM, 48/1229, Lef: 15; BOA, HR.MKT, 100/11.
  6. ^ TDV İslâm Ansiklopedisi'ne göre aynı halkın monofizit inancına sahip olanlarına Süryânî, Nestorius’un görüşlerini kabul edenlere Nestûrî veya Âsûrî, Nestûrî olup sonrasında Roma Katolik Kilisesi’ne bağlananlara da Keldânî denilmektedir.
  7. ^ Han Mahmut’un, Bedirhan Bey’in himayesinde Nasturilere karşı saldırı hazırlıklarında yer aldığına dair Osmanlı arşiv belgelerinde ismi geçse de fiilî olarak bu harekâtın içerisinde kendisi yer almamıştır.
  8. ^ BOA, İ.MSM, 48/1229, Lef: 5; David McDowal, Modern Kürt Tarihi, s. 81.
  9. ^ Mehrdad R. Izady, The Kurds: A Concise Handbook, Francis International Publishers, London 1992, s. 57.; Ayrıca Layard, katliam sonucu hayatlarını kaybedenlerin sayısını 10.000 olarak vermiştir. Jessica R. Eber, a.g.e., s.10
  10. ^ Bedirhan Bey ve askerleri, Deyir (Tiyari) denilen yeri bastıktan sonra dağlar arasındaki birçok köyü yağma edip yakmışlardır. Özellikle Bindesbido isimli köyden aldıkları mal, eşya ve kitapları götürmüş; kiliseyi tahrip etmişlerdir. Halka zulüm ve işkence edilmiş, birkaç yüz kişi esir gibi satılmak üzere götürülmüştür. Kaynak ; BOA, İ.MSM, 48/1229, Lef: 5
  11. ^ BOA, İ.MSM, 48/1229, Lef: 20.
  12. ^ BOA, İ.MSM, 48/1229, Lef: 5; J. P. Fletcher, a.g.e., s. 5; George M Curzon, a.g.e., s. 540.
  13. ^ George Percy Badger, The Nestorians And Their Rituals With The Narrative Of Mission To Mesopotomia And Coordistan İn 1842-1844, Vol: I, Joseph Masters, Aldersgate Street, And New Bond Street, Bond Street, London, 1842 s. 374.
  14. ^ BOA, İ.MSM, 48/1229, Lef: 4. Diyarbakır Eyaleti Valisi Seyit Tayyar Mehmet Paşa’nın Sadaret’e gönderdiği 23 Şevval 1262 (14 Ekim 1846) tarihli yazı.
  15. ^ Salâhi R. Sonyel, The Assyrians of Turkey Victims of Mojor Power Policy, s. 35.
  16. ^ BOA, İ.MSM, 48/1238, Lef: 8.
  17. ^ Nazmi Sevgen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Türk Beylikleri, s. 80; BOA, İ.MSM, 48/1238, Lef: 3. Patrik Marşemun’un Bâbıâli’ye gönderdiği 9 Şevval 1262 (30 Eylül 1846) tarihli mektup Patrik Marşemun’un bu mektubunu, Nazmi Sevgen, 1845 yılı olarak ifade etmiştir. Fakat gerçekte bu tarih, 30 Eylül 1846’dır. Burada, Hicrî tarihi Miladî tarihi çevirmede bir yalnışlık yapılmıştır. Mehmet Alagöz, a.g.e., s. 106; John Mason Neale, A History Of The Holy Easten Church, London 1847, s. 143.