İçeriğe atla

Hollanda Komünist Partisi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
03.44, 20 Ekim 2020 tarihinde InternetArchiveBot (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 23863218 numaralı sürüm (3 kaynak kurtarıldı ve 0 kaynak ölü olarak işaretlendi.) #IABot (v2.0.7)
Hollanda Komünist Partisi
Communistische Partij Nederland
KısaltmaSP
Genel başkanDavid Wijnkoop (1909-1925)
Lou de Visser (1925-1945)
Paul de Groot (1945-1967)
Marcus Bakker (1967-1982)
Ina Brouwer (1982-1991)
Kuruluş tarihi1909
Kapanış tarihi1991
Gençlik koluANJV
İdeolojiMarksizm-Leninizm (1982'ye kadar)
Siyasi pozisyonMerkez sol
Uluslararası üyelikKomintern, Kominform
Hollanda

Hollanda Komünist Partisi (Hollandaca: Communistische Partij Nederland, CPN) Hollanda’da faaliyet gösteren komünist bir siyasi partiydi.

Parti tarihi

Kuruluşu

1907 yılında Ceton ve David Wijnkoop, De Tribune isimli dergiyi çıkartırlar. Dergide üye oldukları Sosyal Demokrat İşçi Partisini SDAP kıyasıya eleştirirler. Geleneksel marksizm çizgisinde proletarya devrimi doğrultusundaki fikirleri parlamenter sisteme dahil olan revizyonist çizgisindeki SDAP yönetimiyle uyuşmamaktaydı. 1908 yılındaki SDAP parti kongresinde SDAP yönetimi dergiyi çıkaran üyelerine derginin çıkartılmasını durdurmalarını yoksa parti üyeliğinden atılacaklarını bildirir. Ceton ve Wijnkoop dergiye devam ederler ve aralarında şair Herman Gorter de bulunan dergideki izleyenleriyle beraber partiden atılırlar. Bu gibi ayrılmalar aynı dönemde Avrupa’daki tüm sosyalist partilerde olur. 1909 yılında partiden ayrılanlar Sosyal Demokrat Partiyi SDP kurarlar.

1909-1945

1910 yılında SDAP yeni kurulan SDP’ye sürekli saldırmaya başlayacaktır. I. Dünya Savaşının patlak vermesinden sonra SDAP, sol partiler arasında emperyalist paylaşım savaşı olarak değerlendirilen ve engellenmesi için çabalanan savaşa destek olacak ve savaşa karşı çıkan SDP ile farklılıkları giderek derinleşecektir. Çarlık Rusyasında 1917 yılında başarılı olan Ekim Devrimi kıta Avrupasındaki işçi partilerinde devrimci ve reformcu ayrılmasının yaşanmasına neden olur. Hollanda’da durum farklı olmaz. 1917 yılındaki seçimlere giren SDP hiç vekillik kazanamaz. 1918 yılındaki seçimlerde ise iki vekillik kazanılacak ve parti yönetimine Wijnkoop gelecektir. Mecliste Hristiyan sosyalistler ve Sosyalist Partiyle beraber parlamento grubu kurulacak ve devrimci siyaset parlamentoya taşınacaktır. 1919 yılında SDP Sovyetler Birliği Komünist Partisinin önderliğinde kurulan 3.Enternasyonal olarak da bilinen Komintern’e üye olacaktır. Komintern kararına göre parti ismini Hollanda Komünist Partisi CPH olarak değiştirir. 1920 yılında önde gelen komünistlerden Gorter ve Pannekoek sovyet tipi komünizm yanlısı oldukları için partiden ayrılırlar. 1922 yılındaki seçimlerde CPH iki vekilliğini korurken seçilemeyen adaylarından Tan Malaka, Hollanda’da seçime giren Hollanda sömürgesi olan Doğu Hint Adaları (bugünkü Endonezya) kökenli ilk aday olacaktır. 1925 yılındaki seçimlerden önce Komintern kararları gereğince parti yönetimine Wijnkoop yerine De Visser geçecektir. Bu karar parti içinde büyük tartışmalara yol açacaktır. Jacques de Kadt 1924 yılına gelindiğinde partiden ayrılarak Komünist Mücadele ve Propaganda Kulüpleri Birliğini kuracaktır. Avrupa’daki komünist partilerde yaşanan bu ve benzeri mücadelelerin kaynağı Sovyetler Birliğinde Stalin ve Troçki arasında yaşanan mücadeledir. Wijnkoop ve Henk Sneevliet gibi Troçki yanlıları partiden atılırlar. Sneevliet daha sonra adı Devrimci Sosyalist Parti olacak Devrimci Sosyalist Birlik adlı örgütü kuracaktır. 1926 yılında Hollanda Komünist Partisinin bütün Rotterdam teşkilatı atılacaktır. Partiden atılanlar Wijnkoop ile birlikte Hollanda Komünist Partisi – Merkez Komite’yi kurarlar. Bu üç örgüt 1929 yılındaki seçimlere katılacak ve Sneevliet’in partisi hariç birer vekillik kazanacaklardır. 1930 yılında ikiye ayrılan Hollanda Komünist Partisi Komintern kararıyla birleşir. Aynı yıl Zeven Provinciën’deki bahriyeli isyanı yaşanacaktır. 1933 yılındaki seçimlerde Doğu Hint Adaları önemli bir başlık olacaktır. Parti seçim sürecinden başarılı çıkacak ve iki olan vekillik sayısını dörde çıkaracaktır. Seçilenlerin arasındaki Endonezyalı milliyetçi önderlerden Rustam Effendi, Hollanda Parlamentosuna seçilen ilk Doğu Hint Adaları kökenli kişidir. 1937 yılındaki seçimlerde parti oyunu koruyacaktır. 15 Mayıs 1940 günü Nazi Almanyası işgalinden hemen sonra parti yeraltı direnişi örgütleme kararı alır. Haziran ayında işgalci Nazi yönetimi Hollanda Komünist Partisini yasaklar. Parti ise faaliyetlerine yasa dışı olarak devam eder. Parti, Raad van Verzet (Direniş Konseyi) adında bir direniş hareketi kurar. Ayrıca işgal altındaki zor koşullarda De Waarheid (Gerçek) isimli bir direniş dergisi çıkartır. Ayrıca Hollanda topraklarında örgütlenen en büyük işçi direniş eylemi olan 1941 Şubat Grevini örgütler. Direniş sırasında parti 2.000 civarında militanını kaybedecektir. Bu sayının artmasında Nazilerle işbirliği yapan Hollanda polisinin barış zamanı komünistlerle ilgili tuttuğu bilgileri ve istihbaratı Nazilere vermesi büyük rol oynar. Direniş zamanı Gestapo ile işbirliği yapanlar Soğuk Savaş yıllarında ise NATO şemsiyesi altında gizli kontrgerilla teşkilatlarında yer alacaklardır.

1945-1963

II. Dünya Savaşından sonra partinin önderliğine Paul de Groot gelecek ve örgüte hakim olacaktır. 1945 yılında Hollanda Komünist Partisi sadece Nazilere karşı direnişte sergiledikleri başarı yüzünden ve kamuoyu baskısıyla Schermerhorn hükümetine bir bakan istenecektir. Parti iki bakanlık istediği için bu öneriyi reddecektir. 1946 yılında parti yaklaşık %11 oy alacak ve parlamentoda 10 vekillk kazanacaktır. Seçim başarısının ardında partinin işgale karşı direnişte gösterdiği başarının payı büyüktür. Bundan sonraki dönem Soğuk Savaş döneminin gölgesinde komünizmin popülerliğinin giderek geriletildiği, Hollanda’da ABD ve NATO etkisiyle partinin izole edildiği ve halktan kopartıldığı dönemdir. Sovyetler Birliği ve sosyalizm karşıtı propagandanın etkili olduğu dönemde partinin etkisi giderek azalır. 1948 yılında Çekoslovakya’da komünistlerin darbe yoluyla iktidara gelmesi sola popülerlik kaybettirecektir. 1948 yılındaki seçimlerde parti iki vekilliği kaybedecektir. 1949 yılında ise partiden atılan bazı üyeler Sosyalist Birlik adlı örgütü kuracaklar ancak iç siyasette önemli bir rol oynayamayacaklardır. 1952 ve 1956 seçimlerinde parti oy kaybına uğrayacaktır. 1956 yılında parti Sovyetler Birliğinin Macaristan’a müdahalesini destekler. Bu karara kızan halk tarafından Amsterdam’daki parti bürosu yağmalanacaktır. Parti içindeki De Groot liderliğine karşı muhalefet bu sırada büyümektedir. 1958 yılında Bruggroep isimli grup partinin sendikal alandaki siyasetini eleştirerek partiden ayrılacaktır. Ayrılan grupta Nazilere karşı direnişte öne çıkan isimlerden Gerben Wagenaar ve Henk Gortzak bulunmaktadır. Partiden bu ayrılığın ardında Hollanda gizli servisinin ve CIA örgütünün olduğu iddia edilecektir. Ayrılan grup Sosyalist İşçi Partisi adında bir parti de kuracaktır. 1959 yılındaki seçimlerde Hollanda Komünist Partisi elindeki üç vekillik hariç tüm vekillikleri kaybedecektir. Bu dönemde komünist partisi diğer siyasi partiler tarafından bilinçli olarak yalnız bırakılacak, kamuda çalışanların bu partiye üye olmaları yasaklanacak, partiye diğer partilere devlet radyo ve televizyonundan ayrılan zaman verilmeyecektir. Partinin eski sömürgelere bağımsızlık verme yönündeki politikası onu parlamentoda da izole edecektir. NATO ve Avrupa Ekonomik Konseyine karşı olan tutumu yüzünden parlamentodaki dış ilişkiler, savunma ve enerji komisyonlarına alınmayacaktır. Ayrıca parti Hollanda gizli servisi tarafından sürekli takip altında tutulmaktaydı. Başta sosyal-demokratlar olmak üzere tüm partiler derin bir anti-komünist tutumla davranmaktaydı. Parti 1963 yılında 1 vekillik kazanacak, bu yıllarda gelişen öğrenci hareketleri partiye yeni bir itki sağlayacaktır. 1964 yılında Çin Halk Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan çatışma partiyi de bölecektir. Hollanda Komünist Birlik Hareketi adlı grup partiden o yıl kopacaktır. Ayrıca ideolojik ve kişisel ayrılıklar da partiyi etkileyecektir. Ayrılan gruplardan bir tanesi Sosyalist Parti adını alacak ve 1990’lı yılların ortalarına dek başarılı bir şekilde var olacaktır.

1967-1989

1967 yılındaki seçimlerden önce parti yönetimi De Groot’dan Marcus Bakker’e geçer. De Groot onursal üye yapılır. Seçimlerde 5 vekillik kazanan parti 1968 yılında Sovyetler Birliğinin Çekoslovakya’ya müdahalesi olarak da bilinen “Prag Baharı” müdahalesini kınar. 1972 yılında partinin 7 vekilliği bulunur. 1978 yılında partinin yeni üyelerinin baskısıyla De Groot onursal üyeliğini kaybeder. 1981 seçimlerine Hollanda’ya yerleştirilmesi gündemde olan ABD nükleer silahları damgasını vuracaktır. Nükleer silahlara karşı kampanyada yer alan parti seçimlerde bir vekillik daha kazanır. 1982 yılında parti ilk kez solcuların ağırlıkta olduğu Beerta’da belediye seçimlerini kazanır. Seçimlerden az önce Marcus Bakker parti yönetimini Ina Brouwer’e bırakarak genç kadın vekillerin önünü açacaktır. Parti bu dönemde siyasi programına Yeni Sol başlıklardan feminizm ve eşcinsel hakları gibi konuları dahil edecektir. Bu sapmaya karşı işçi sınıfı vurgusuna sahip çıkan üyeler Yatay komünist Konseylerini kurarlar. İsim partideki demokratik merkeziyetçi yapının kırıldığını belirtmek için yatay kelimesini kullanılmıştır. Grup artiyi tekrar eski geleneksel siyasi hattına çekmeye çalışacaktır. Grup 1983 yılında partiden ayrılarak Hollanda’daki Komünistler Ligi (Verbond van Communisten In Nederland, VCN) adlı örgütü kurarlar. 1986 ‘daki seçimlere iki partide katılacak ve vekillik kazanamayacaktır. Partinin son etkinliklerinden birisi de Demokratik Almanya Cumhuriyetinin 50. kuruluş kutlamalarına katılmak olacaktır.

Tasfiye

1989 yılında parti üç küçük sol partiyle birleşerek Yeşil Sol adını alacak ve 1991 yılında resmen kapanacaktır. Hollanda’daki Komünistler Ligi ile Hollanda Komünist Partisinin yeni siyasi hattından memnun kalmayarak partiden ayrılanlar birleşerek bugün hala faaliyet gösteren Yeni Hollanda Komünist PArtisi NCPN’yi kurarlar. Yeşil Sol ismi altında siyasete devam eden hareket artık liberal bir çizgi izlemektedir.

Partinin ismi

Parti isminin iki kez değiştirmiştir. İlk ismi Sosyal Demokrat Partidir. Partililere yayınlarından dolayı tribüncüler denirdi. Ekim Devriminden sonra sosyal-demokrasi reformcu sosyalistlere verilen isim oldu, komünist ismi ise leninist devrimci sosyalizm yanlılarını tanımlamak için kullanıldı. Partinin de dahil olduğu Komintern kararına göre tüm üye partiler komünist ismini aldılar. 1919 yılında partinin ismi Communistische Partij Holland (Komünist Parti Hollanda) oldu. Partinin ismine göre ifade edilmek istenen durum partinin dünya çapındaki Komünist Enternasyonalin Hollanda ayağı olduğu vurgusuydu. 1935 yılında ise isim ulusal ölçeğe verilen önemden hareketle Communistische Partij van Nederland (Hollanda Komünist Partisi) olur.

Partinin ideolojisi

Gelişimi

SDP geleneksel bir marksist parti olarak kurulacak, sürmekte olan kapitalist ekonomik ve politik sistemi ekonomik ve sosyal bir devrimle alaşağı ederek yerine proletaryanın sosyalist diktatörlüğünü kuracak, bu yapı da zamanla sınıfsız komünist bir topluma evrilecektir. Parti Ekim Devriminden sonra Sovyetler Birliği ve Kominternin resmi ideolojisi olan marksizm-leninizmi benimseyecektir. Buna göre devlet, işçi sınıfının öncü partisi tarafında devrilecek ve toplum bu parti eliyle sosyalizme geçecektir. Sovyetler Birliğinde Stalin ve Troçki arasında yaşanan ideolojik ayrılık partiye de yansıyacak ve Troçki yanlısı Henk Sneevliet ve grubu partiden ayrılarak Devrimci Sosyalist Partiyi kuracaklardır. 1960’lı yıllara gelindiğinde parti Çin Halk Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan ideolojik çatışmada saf tutmayacak, buna rağmen maoist bir grup partiden ayrılacaktır. 1970 ve 80’li yıllarda parti avrupa komünizminin etkisi altında marksist-leninist ideolojiden ayrılacak, daha özgürlükçü (feminist, çevreci vb) bir hat tutturacak ve sınıf siyasetinden uzaklaşacaktır.

Sosyal politika

Komünistler için işçi sınıfınıngündelik ihtiyaçları hep önemli bir başlık olagelmiştir. Parti günlük siyasette daima daha yüksek işçi ücretleri ve düşük ihtiyaç maddesi fiyatlarını savunmuştur. Ayrıca işçilerin fabrikadaki çalışma koşullarının iyileştirilmesini savunmuş, çocuk işçiliğinin yasaklanmasını talep etmiş iş gününü tanımlanarak denetlenmesini ve grev yapmayı yasaklayan yasaların kaldırılmasını savunmuştur. Parti ekonomide devletin rolünün artırılmasını istemiş, ucuz evlerin, eşit-parasız eğitim ve sağlık hizmetinin devlet eliyle verilmesini dile getirmiştir. Ülke için önemli sektörlerdeki sanayilerin kısa vadede kamulaştırılmasını, uzun vadede de planlı ekonominin hakim olmasını savunmuştur. Vergilendirmenin adil olması, işsizlere yardım edilmesi gündeme getirilmiştir.

Dış politika

Komünistler için en önemli konulardan birisi de I. Dünya Savaşına karşı çıkmalarıdır. 1918 yılından sonra ise Sovyetler Birliğinin Hollanda nezdinde diplomatik olarak tanınması ve Hollanda’nın sömürgesi olan Endonezya’nın bağımsızlığının tanınması en önemli başlıklar olmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında parti işgalci Nazi Almanyasına karşı aktif direniş örgütlemiş ve başarılı olmuştur. Savaştan sonra parti açıktan Almanya karşıtı ve Sovyetler yanlısı propaganda yapacaktır. Sovyetler Birliği tarafından yapılan Macaristan müdahalesini desteklerken, Çekoslovakya müdahalesine karşı çıkmış, Demokratik Almanya Cumhuriyetinin Hollanda nezdinde tanınması için çaba göstermiştir. NATO ve Avrupa Birliğinin öncülü olan Avrupa Ekonomik Konseyine Hollanda’nın katılmasına karşı çıkmış, ABD’yi özellikle Vietnam Savaşı sırasında kıyasıya eleştirmiştir. Parti yaptığı kampanyalar ve eylemler sayesinde ülkede nükleer silahlara karşı kamuoyu oluşturulmasında önemli rol oynamıştır.

İç siyaset

Parti Hollanda siyasetinin radikalleşmesine önem vermiştir. Hollanda’da hala hakim olan monarşiyi reddetmiş, Devlet Konseyi gibi kurumların tasfiye edilmesini savunmuştur. Bu tür görevlerdekilere referandumla güven oyu verilmesini savunmaktadır. Parti sonraki dönemde Yeni Sol politikalrı çerçevesinde sınıf siyasetinden uzaklaşarak kadın ve eşcinsel hakları gibi konulara ağırlık verecektir.

Belediyecilik

Hollanda Komünist Partisi özellikle Groningen gibi bazı bölgelerde çok güçlü olmasına rağmen yerel yönetimlerde yer almamıştır. Partiden tek belediye başkanı seçilen kişi Groningen’deki Beerta ilçesindendir. 1940’lı yıllarda parti yerel yönetim koalisyonlarında yer alsa da bunlar uzun erimli olmayacaktır. Parti 1950’li yıllarda Finsterwolde’de belediye seçimlerini kazansa da yerel yönetim hükümete devredilecektir.

Seçmen

Genel oy hakkının Hollanda’da kabul edilmesinden önce Sosyal Demokrat Parti sol aydınlar ve eğitimli işçiler arasında güçlü desteğe sahipti. Bu destek Amsterdam ve Rotterdam şehirleriyle sınırlıdır. Genel oy hakkının kabul edilmesiyle birlikte diğer şehirlerdeki yoksul işçi mahallelerine girerler. Zaandam bölgesinde ve Amsterdam ile Rotterdam gibi liman şehirlerinde parti çok güçlüydü. II. Dünya Savaşından sonra parti Groningen ve Friesland gibi daha yoksul kırsal kesimlere açılım yapacaktır. Groningen şehrinin özellikle Finsterwolde ve Beerta gibi ilçelerinde parti neredeyse tamamen çoğunluğu sağlamaktadır. Bu belediye bölgelerinde partinin devamı olan NCPN hala iyi sonuçlar almaktadır. 1950’li yıllarda anti-komünist propagandanın artmasıyla partinin gücü azalacak ancak izleyen dönemde öğrenclerin katılımıyla güçlenecektir. 1980’li yıllara gelindiğinde ise geleneksel işçi tabanını kaybedecektir.

Örgüt

Örgüt yapısı

Parti demokratik merkeziyetçilik prensiplerine göre örgütlenmiştir. Parti yönetimi partinin en yüksek organıdır ve parlamento vekilliklerine, Avrupa Parlamentosu adaylıklarını belirler, parti programını değiştirebilir. Parti Kongresince seçilir. Parti ideolojik bakışının bir yansıması olarak parti içi siyasi birlik ve güçlü disipline önem verir. 1946-1980 yılları arasında partinin merkezi Amsterdam şehrindeki Felix Meritis’dedir.

Partiye dost kurumlar

Partinin etrafında küçük ama güçlü bir komünist bir grup bulunmaktadır. Bu grubu oluşturan önemli kuruluşlar arasında 1940 yılından önce ismi Rode Vakcentrale (Kızıl Sendika), 1945-60 arasında ise Eenheidsvakcentrale (Birlik Sendikası) olan sendikal yapı bulunmaktadır. Partinin 1940 yılında önceki gazetesi De Tribune idi. De Waarheid (Gerçek) isimli gazete ise direniş döneminden beri yayının adı olacaktır. Partinin gençlik örgütünün adı Hollanda Gençlik Ligidir. Partinin bilimsel araştırma yapan örgütü Instituut voor Politiek en Sociaal Onderzoek (Siyasive Sosyal Araştırma Enstitüsü) Politiek en Cultuur (Politika ve Kültür) adlı bir yayın çıkartmaktadır. Partinin Pegasus adında bir yayınevi bulunmaktadır.

Uluslararası örgütlülük

Parti 1918 yılından itibaren 3. Enternasyonal Komintern üyesidir, 1947 yılından sonra ise Kominform üyesi olmuştur.

Diğer partilerle ilişkiler

Uzun bir süre komünistler sistematik şekilde yalnızlaştırılmıştır. Buna sebep olarak devrimci ideolojisi ve militan siyaset tarzı gösterilebilir. Özellikle sosyal demokrat partilerle aralarında sürekli rekabet olagelmiştir. Parti ana gövde olan SDAP’den kopmuş, partinin revizyonist siyasi hattı eleştirilerek devrimci siyaset benimsenmiştir. Sosyal demokrasi sürekli olarak komünistleri küçümseyecek, komünistler de sosyal-demokratları kapitalizmin uşağı ve sosyal faşist olarak görmüştür. Soğuk Savaş sırasında sosyal demokrat PvdA partisi NATO ve ABD ile ortaklığı savunurken, Holllanda Komünist Partisi Sovyetler Birliği ile ilişkilerin güçlendirilmesinden yana olacaktır. Sosyal demokrat parti saflarında en koyu anti-komünistleri barındıracak, geniş koalisyon dönemlerinde bile komünistlerle birlik yapılmayacaktır. Komünist partinin diğer küçük sol radikal gruplarla da ilişkileri iyi değildi. Ayrıca liberal ve hristiyan demokrat partilerle ilişkiler yok denecek kadar azdı.

Uluslararası karşılaştırma

Hollanda Komünist Partisi, Ekim Devriminden önce kurulan az sayıdaki komünist partilerdendir. Kuzey Avrupa komünist Partileriyle (örneğin İsveç Komünist Partisi) Güney Avrupa komünist Partileri (örneğin İtalya Komünist Partisi) arasında yer alır. İtalya KP’si gibi sürekli olarak sistematik şekilde izole edilmiştir. İsveç KP’si gibi sürekli olarak %5 civarında oy potansiyeli vardır. İtalya KP’si gibi 1960’lı yıllara kadar Moskova ile sıkı temas halinde olmuştur. 1970’li yıllarda ise İsveç KP’si gibi Yeni Sol siyasetine sapmıştır.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar