Şablon:GM/2019-10-28
![]() I. Dünya Savaşı öncesinde muhripler okyanus ötesi görevler için yapılmamış, hafif savaşçılardı, bu yüzden bir muhrip takımı ve bir muhrip botu şeklinde kullanılırken, II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında bağımsız, ve özellikle 1950 ve 1960'larda kruvazörler kadar tonaja ve öneme sahip oldular. Bununla birlikte Birleşik Devletler aktif olmayan ama herhangi bir ihtiyac durumunda aktif hale getirebileceği konumda bulunan iki adet Iowa-sınıfı zırhlıya sahiptir. Modern muhripler tonaj olarak II. Dünya Savaşı zamanının kruvazörlerine denk olsalar da silah yönünden bakılırsa küçük bir yaylım ateşiyle kentleri bile yok edebilecek şekilde ve nükleer füzelere sahip olarak üstündürler. Torpido atabilme kabiliyetine sahiptirler. (Devamı...) |
![]() 2 Kasım 1755 tarihinde, Viyana'daki Hofburg Sarayı'nda, Kutsal Roma İmparatoru I. Franz ve Maria Theresia'nın onbeşinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Vaftizi esnasında Meryem onuruna "Maria" ismi verildi. Saray yetkilisi bebeği "Ufak ama tam anlamıyla sağlıklı bir arşidüşes" diye tarif etti. Sarayda kendisine "Madam Antoinette" deniliyordu. Ailenin en küçük iki kızı Maria Karolina ve Marie Antoinette idi. 1767 yılına kadar iki kız kardeşe de bir dadı bakıyordu. Her zaman dadıları onlara çok yakın bir şahsiyet oldu. Marie Antoinette henüz küçük bir çocuk iken, üç ağabeyi de (Joseph, Leopold ve Ferdinand Karl Habsburg İmparatorluğu üzerinde etkili olmaya başlamışlardı bile. Birçok kraliyet evliliğinden farklı olarak, Marie Antoinette'in, ebeveynleri aşk evliliği yapmışlardı ve aile hayatından oldukça zevk alıyorlardı. Saray hayatının tüm resmiyetine rağmen kraliyet ailesi özel hayatlarında oldukça sıradan bir aileydi. Arşidüşes Antonia, annesi Marie Theresa'nın oldukça sıkı ahlak kurallarına göre yönetilen sarayında büyüdü. Marie Theresa çok güçlü bir liderdi ve halkı tarafından çok seviliyordu. Çocuklarının yetiştirilmesi ile elinden geldiğince alakadar olmaya çalışıyordu ancak programının yoğunluğu nedeniyle Maria Antonia'nın yetiştirilmesi mürebbiyesine kalmıştı. Mürebbiyesi bu hareketli, neşeli ve güzel kızı oldukça şımartıyordu. Antonia zamanını ders çalışmaktan ziyade oyun oynamakla geçiriyordu. Bununla birlikte müzik derslerinden çok zevk alıyordu ve iyi bir harpçı ve dansçı olmuştu. (Devamı...) |