Ankara İstiklâl Mahkemesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Ankara İstiklâl Mahkemesi, iki ayrı dönem görev yapmış Olağanüstü yetkilere sahip yargı organıdır.

İstiklâl mahkemelerinin bir kısmı Kurtuluş Savaşı’nın sürdüğü yıllarda, bir kısmı ise Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre sonra kurulmuş ve 1920'den 1927'ye kadar ülkenin değişik bölgelerinde aralıklarla faaliyette bulunmuş mahkemelerdir. Bu dönemlerde Ankara İstiklâl Mahkemesi adıyla iki mahkeme kurulmuştur. Bunlardan birincisi 1920 ile 1922 yılları arasında, ikincisi ise 1925 ile 1927 yılları arasında faaliyet göstermiş

Birinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi (1920-1922)[değiştir | kaynağı değiştir]

Birinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi, 18 Eylül 1920 tarihinde Heyet-i Vekiliye’nin verdiği teklif ve aynı gün alınan 45 numaralı Meclis kararı ile kurulan mahkemedir. Söz konusu bu kararla Ankara’nın yanı sıra Eskişehir, Konya, Isparta, Sivas, Kastamonu ve Kayseri’de de birer İstiklâl Mahkemesi kurulması kararlaştırılmıştır. 11 Eylül 1920 tarihinde 21 numaralı Firariler Hakkında Kanun’a dayanılarak kurulan ve verecekleri kararlara temyiz hakkı bulunmayan bu mahkemelerin görevi firar eden askerleri yargılamaktı. Daha sonra 26 Eylül 1920 tarihinde çıkarılan 28 numaralı İstiklâl Mahkemeleri Kanunu’nun Birinci Maddesine Müzeyyel Kanun ile bu mahkemelerin yetkileri genişletilmiş; 29 Nisan 1920 tarihinde çıkarılan 2 numaralı Hıyanet-i Vataniye Kanunu kapsamında bulunan askerî ve siyasi casusluk suçlarına bakma yetkisi de verilmiştir. Bu dönemde kurulan Ankara İstiklâl Mahkemesi ise yukarıda adları belirtilen mahkemelerden farklı olarak gıyaben Sadrazam Damat Ferit Paşa, Rıza Tevfik, Reşat Halis, Çerkez Ethem, Mustafa Sagir, Gizli Komünist Partisi ve Yeşil Ordu gibi siyasi ağırlıklı davalara da bakmıştır. Bu dönemde kurulan Ankara İstiklal Mahkemesi 31 Temmuz 1922 tarihinde çıkarılan 249 numaralı İstiklâl Mehâkimi Kanunu’nun kabulüne kadar faaliyetine devam etmiştir.[1] Mahkeme heyeti, İhsan Bey, "Kılıç" Ali Bey, Hüseyin Bey ve Cevdet Bey'den kurulu olup, başkanlığa İhsan Bey seçilmiştir.[2] 1 Ağustos 1922 tarihinde alınan Meclis kararı ile de mahkemenin faaliyetine son verilmiştir.[1]

Mahkeme bu dönem içinde aşağıda gösterilen cezaları vermiştir:[3]

Ceza Sayı
Adem-i mes’uliyet ve beraet 470
İdam 108
Müecelen idam 279
Gıyaben idam 48
Kal’a-bend ve kürek 54
Muhtelif cezalarla mahkûmiyet
(Değnek ve para cezası)
12.137
Mahkemeye gelen maznun miktarı 13.096

İdam edilenlerden 28'i Rum ve Ermeni asıllıdır.[3]

İkinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi (1925-1927)[değiştir | kaynağı değiştir]

Ankara İstiklâl Mahkemesi üyeleri; soldan sağa: "Kılıç" Ali Bey, "Kel" Ali Bey, Necib Ali Bey ve Reşid Galib Bey

Ankara’da kurulan diğer İstiklâl Mahkemesi ise 4 Mart 1925 tarihinde çıkarılan 578 numaralı Takrir-i Sükûn Kanunu’ndan sonra Başvekil İsmet Paşa’nın verdiği teklif üzerine 117 sayılı Meclis kararı ile kurulan mahkemedir. 4 Mart 1925 tarihinden 7 Mart 1927 tarihine kadar fiilen görev yapmıştır.[1]

4 Mart 1925 tarihinde 117 numaralı Meclis Kararıyla kurulan İkinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi için başkan ve üye seçimi 7 Mart 1925 tarihinde 146 Mebusun seçimiyle yapıldı. Aynı gün açıklanan neticeye göre; İkinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi Başkanlığına Karahisarısahib (Afyonkarahisar) Mebusu "Kel" Ali Bey, Müddei-i Umumiliğine (savcı) İzmir Mebusu Mustafa Necati Bey, üye olarak ise Ayntab (Gaziantep) Mebusu "Kılıç" Ali Bey, Aydın Mebusu Reşid Galib Bey, Rize Mebusu Ali (Zırh) Bey seçildi. İzmir Mebusu Mustafa Necati Bey’in istifası üzerine 22 Mart 1925 tarihli oturumda İkinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi Müddei-i Umumiliğine Denizli Mebusu Necib Ali Bey seçildi.[4]

İkinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi, 12 Mart 1925 tarihli “Beyanname” içinde yer alan şu cümlelerle bakacağı davaların neler olduğunu açıklamıştır:[1]

Asırlardan beri memleketimizde ihdas ve tesis edilmiş olan esaret havasının millî cihat ile tasfiye ve ref’i ve izalesinden sonra menfaat ve saltanatları tahrip edilenlerin tekrar harekete gelmeye cüret buldukları görülmektedir. Mahkememiz bu gizli emelleri takip edenler için adaletin icap ve selamet-i milliyenin istilzam ettirdiği tarzda hareket edecektir. Dini, şahsi ve siyasi menfaatlerine alet edenler, efkâr-ı ammeyi tesmim ile idare-i hazıraya karşı nefret ve isyan hissi telkin edenler, memleketin asayiş ve emniyetini, aziz halkımızın huzur ve istirahatını ihlal edenler, vazife-i askeriyeden firar veya firarı teşvik ve himaye suretiyle isyan ve irticaa müzaheret edenler cumhuriyet halkının takrir-i sükûn arzusunu temsil eden mahkememizi derhâl karşılarında bulacaklardır.

Bu beyannameden sonra Ankara, İzmir, Sivas, Tokat, Erzurum, Rize, Giresun gibi değişik yerlerde gezici mahkeme olarak görev yapan İkinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi, başlangıçta askerlikten firar edenleri yargılamışken daha sonra muhalif gazetecilerle ilgili davalar, İzmir Suikastı ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile ilgili davalar, Şapka Kanunu’na muhalefet davaları, Distolcular ile ilgili davalar gibi pek çok davaya bakmış ve bu davalarla ilgili yargılamalar yapmıştır.[1] İkinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi görev yaptığı süre zarfında 138 kişiye vicahen, 81 kişiye de gıyaben olmak üzere toplam 217 kişiye idam kararı vermiştir. Bahsedilen bu 217 kişinin haricinde mahkeme 28 kişiye daha idam cezası vermiş ancak bu kararları çeşitli sebeplerden dolayı kürek ve hapis cezalarına çevirmiştir.[5]

Necib Ali Bey, "Kel" Ali Bey ve "Kılıç" Ali Bey mahkeme salonuna hareket ederken.

Mahkemenin çalışma usulleri şu şekildeydi:[6]

  1. Vereceği hükümlerde idam dışındaki bütün hükümler kesin olup idam kararını Meclis onaylamaktadır. Daha sonra acil durumlarda mahkemeye infaz yetkisi de yine Meclis onayına dâhil edilmiş ve yargılamaların başlamasından sonra Meclis altı ay kadar uzun bir süre tatile girdiğinden, Şark İstiklal Mahkemesi gibi Ankara İstiklal Mahkemesi de infaz yetkisini kullanmıştır.
  2. Mahkemenin verdiği kararlara savcının dışında itiraz hakkı yoktur. Savcının itiraz süresi de kararın verildiği günden itibaren üç gündür ve bu itiraz Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından karara bağlanır.
  3. Savcılar sanıklar hakkında kanuni tahkikat yapmak ve mahkemelerin verdiği kararların uygulanması aşamasında askeri ve sivil memurlara emir vermeye yetkilidirler.
  4. Savcının görevi mahkûm hakkında verilen hükmün tatbik ve icrası olduğundan, savcılar ayrıca mahkemenin emir ve kararlarını uygulamayanları veya ihmal edenleri de bu mahkemelerde yargılama yetkisine sahiptirler.

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

Özel
Genel