Şerafettin İzmir

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Şerafettin İzmir
Doğum1889
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm6 Kasım 1951 (62 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Defin yeriYahya Efendi Tekkesi
Bağlılığı Osmanlı (1905-1921)
 Türkiye (1921-1947)
Hizmet yılları1906-1944
RütbesiAlbay
Çatışma/savaşlarıBalkan Savaşları
I. Dünya Savaşı
Türk Kurtuluş Savaşı
ÖdülleriHarp Madalyası Liyakat Madalyası Mecidiye Nişanı Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası

Şerafettin İzmir, (1889, İstanbul - 6 Kasım 1951, İstanbul) Türk asker.

Türk Kurtuluş Savaşı'nın son aşaması olan İzmir'in Kurtuluşu esnasında İzmir Hükûmet Konağı'nda göndere alay bayrağını çeken askerdir. "İzmir Fatihi" ilan edilmiş ve Soyadı Kanunu çıktığında Mustafa Kemal Paşa tarafından kendisine "İzmir" soyadı verilmiştir.

Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir]

1889 yılında İstanbul'da doğdu. Kırımlı Yüzbaşı İbrahim Bey ile Maçkalı Zülüfoğullarından Bahriye Hanım'ın oğludur.

1906 yılında girdiği Mekteb-i Harbiye'den 1909 yılında Teğmen rütbesiyle mezun oldu.

1909-1911 yılları arasında Numune Süvari Alayı 4. Bölüğü'nde görevlendirildi. 1912 yılında süvari tatbikat öğretmeni oldu. Balkan Savaşları sırasında 1912'deÇatalca muharebelerinde savaştı. 1913 yılında Gelibolu, Lüleburgaz ve Bolayır'da görev yaptı. Aynı yıl Üsteğmen rütbesine terfi etti.

I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Cephesi'nde Seddülbahir ve Kirte'de görev yaptı. 1916 yılında 15. Kolordu emrinde Dobruca'ya gönderildi. 1917 yılında Sina ve Filistin Cephesi'nde Birüssebi'de görevlendirildi. Aynı yıl Yüzbaşı rütbesine terfi etti.

1918 yılında Trablusgarp'ta görev yapan 15. Piyade Tümeni Komutanı Şehzade Osman Fuad Efendi'nin yaverliğini yaptı. Bu görevi sırasında Şehzade Osman Fuad Efendi kendisine bir saat hediye etti.

1921 yılında Anadolu'ya geçerek Türk Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Sakarya Meydan Muharebesi sırasında Döğer'de bölük komutanı olarak görev yaptı. Büyük Taarruz'da 2. Süvari Tümeni, 4. Alay Komutan Yardımcısı olarak Belova, Kula, Dereköy, Sabuncubeli ve Bornova'da savaştı. Sabuncubeli Muherebelerinde büyük yararlılıklar gösterdi.

Kordonboyu'ndan Pasaport İskelesi'ne geldiğinde bir Rum tarafından atılan el bombası, Yüzbaşı Şerafettin'in korkup şaha kalkan atının ayağı altında patlayınca yere düşüp, boynundan ve omzundan yaralandı. Hemen kalkıp yedek atlardan birine binerek İzmir Hükûmet Konağı'na doğru yoluna devam etti.[1] Bu arada konağa, 5. Süvari Kolordusu 2. Süvari Tümeni, 4. Alay, 2. Bölük Süvari Takım Kumandanı teğmen Ali Rıza (Akıncı) ulaşıp Yunan bayrağını indirmiş, konağın öndünde bekleyen kalabalığın içinden bir kadının kendisine verdiği elle yapılmış bir bayrağı göndere çekmişti.[2][3] Şerafettin Bey, çok kısa bir süre sonra konağa ulaştı; elle yapılmış bayrak yerine alay bayrağını göndere Teğmen Ali Rıza (Akıncı), Teğmen Hamdi (Yurteri) ve Diyarbakırlı Çavuş Mehmet Raşit ile birlikte çekti.[4][5] Yüzbaşı Şerafettin, İzmir Hükûmet Konağı'nda göndere bayrağı çeken birliğin komutanı olduğu için resmen “İzmir Fatihi” olarak ilan edildi.[2]

1921 yılında Ankara'ya Buhara'dan gelen heyet tarafından Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa'ya birer kılıç hediye edilmiş; ayrıca İzmir'e girecek ilk Türk askerine verilmek üzere bir kılıç daha verilmişti.[6] TBMM Orduları Başkomutanı Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa, Buhara hükûmetinden emanet bu kılıcı 15 Eylül 1922 tarihinde yapılan bir törenle Şerafettin Bey'e verdi.[7] Buhara'dan hediye kılıçlar geldiği sırada Beyrut eşrafından Yahudi bir esnaf olan Misbah Efendi de, İzmir'e ilk girecek kahraman verilmek üzere 500 altın lira ödül koymuştu. Bu ödül, Şerafeddin ve Zeki yüzbaşılar arasında paylaştırıldı.[8] Yüzbaşı Şerafettin ayrıca savaşta gösterdiği olağanüstü başarılardan dolayı Binbaşı rütbesine terfi ettirildi ve Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi.

Kurtuluş Savaşı'nın bitmesinden sonra süvari tatbikat okulu öğretmenliğine getirildi. 1927 yılında Fransa'ya öğrenime gitti, dönüşünde aynı okulda öğretmenlik görevine devam etti. 1930 yılında 1. Süvari Tümeni'yle Doğu'da görev yaptı. 1931 yılında Yarbay rütbesine terfi etti. 1933 yılında Süvari Alay Komutan Yardımcısı olarak Ayvalık’ta, 1936 yılında 4. Alay Komutan Yardımcısı olarak Lüleburgaz'da bulundu. 1937 yılında Albay rütbesine terfi etti. Albay rütbesinde Lüleburgaz'daki Motorlu Alay Komutanlığı, 1939 yılında da Karaköse'deki 2. Alay Komutanlığı görevini yürüttü.

1940 yılına kadar çeşitli birlik ve karargahlarda görev yaptı. 1940-1943 tarihleri arasında Kuleli Askeri Lisesi'nde öğretmenlik yaptı. 1934 yılında çıkan Soyadı Kanunu ile Mustafa Kemal Atatürk tarafından "İzmir" soyadı verildi.

1942 yılında parkinson hastalığına yakalandı; doktorlar bu hastalığın nedenini, İzmir'in kurtuluşu sırasında aldığı şarapnel yaralarına bağlıyorlardı. 28 Ağustos 1944 tarihinde hastalığı nedeniyle görev yapamayacak duruma gelince birinci derecede malul olarak Albay rütbesindeyken emekli oldu.

Şerafettin İzmir'in Yahya Efendi Tekkesi haziresindeki kabri, İstanbul

Emin Paşa ve Binnaz Hanım'ın kızı Siret Hanım'la evliliğinden iki çocuğu oldu. Çocuklarından birisi dört aylıkken ölen Şerafettin İzmir, kızı Gönül'e (Manioğlu) çağdaş bir eğitim sağlayabilmek için hastalığı döneminde büyük çaba sarf etti. Maddi zorluklarla karşılaştı, sık sık İstanbul Gureba Hastanesi'nde yatmak zorunda kaldı. Kendisi felç olan Şerafeddin İzmir'in "üçüncü kılıç" olarak bilinen Buhara kılıcı, İzmir'de açılması planlanan İnkılap Müzesi'ne verilmek üzere eşi Siret Hanım tarafından İstanbul Valiliği'ne teslim edildi ancak kaybolu.[9]

Siret Hanım'ın 1947 yılında ölümünden sonra zor günler geçiren Şerafeettin Bey, son yıllarında, TRT Radyosu'nun İzmir'i anlatan programlarında adından ya söz edilmediğine ya da söz edilse bile öldüğünün söylendiğine tanık oldu. Hatta silah arkadaşı ve komutanı Fahrettin Altay'ın kaleme aldığı anılarında, kendisinin vefat etmiş olarak yazdığını okudu.

6 Kasım 1951 tarihinde İstanbul'da öldü. Eşinin yanına, İstanbul'daki Yahya Efendi Tekkesi'ndeki aile mezarlığına defnedildi.

Şerafettin İzmir'in yaşam öyküsü, tarihçi Kemal Arı tarafından 3. Kılıç: İzmir’in Kurtuluşu ve Yüzbaşı Şerafettin (2006) adıyla kitaplaştırılmıştır.[6]

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Arı, Kemal; Arı, Prof Dr Kemal (5 Eylül 2022). "9 Eylül 1922: İzmir'in Kurtuluşu ve Yüzbaşı Şerafettin". Ha-ber.com sitesi. 3 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2023. 
  2. ^ a b Aksoy, Yaşar (10 Eylül 2021). "İzmir'in Kurtuluş Destanı". Dokuz Eylül | Güncel İzmir Haberleri. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  3. ^ AKSOY, Yaşar (25 Ocak 2009). "İzmir kahramanları". www.hurriyet.com.tr. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  4. ^ "Buhara'dan İzmir Fatihi'ne: Bir kayıp kılıç". www.izmirdergisi.com. 27 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  5. ^ Kiliç, Mehmet (29 Kasım 2022). "Büyük Taarruz Başkomutan Muharebesi ve Atatürk'ün Askeri Dehası". Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi. 6 (3): 647-661. doi:10.30692/sisad.1155661. ISSN 2587-2621. 
  6. ^ a b Gözcü, Alev (1 Aralık 2006). "İzmir'in Kurtuluşu ve Yüzbaşı Şerafettin". Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi. 5 (13): 221-226. ISSN 1300-0756. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  7. ^ Kemal Arı, İzmir'in Kurtuluşu ve Üçüncü Kılıç, Zeus Kitabevi, İzmir 2007.
  8. ^ Karadoğan, Umut Cafer (25 Kasım 2015). "İzmir in Adı Bilinmeyen Kahramanı : Yüzbaşı Şerafettin - PDF Free Download". Beyaz Tarih. 17 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  9. ^ Habertürk (16 Eylül 2020). "Şerafettin Bey'in tarihi kılıcı sır oldu - İzmir Haberleri". Habertürk. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023.