Tuğtekin: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Noyder (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Rumeli Fatihi (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
{{Hükümdar bilgi kutusu
{{Kraliyet bilgi kutusu
| adı = Tuğtekin
| isim = Zahireddin Tuğtekin
| başlık = [[Böriler]] Șam Atabeyi
| resim =
| resim =
| resim_boyutu =
| altyazı =
| başlık =
| veraset = [[Böriler#Atabeyler|Böriler Dımaşk Atabeyi]]
| hüküm süresi = (1104-1128)
| hüküm_süresi = 1104-1128
| tahta geçmesi =
| diğer ünvanları =
| taç_giymesi =
| önce_gelen = [[Muhiddin Bektaş]] {{small|([[Suriye Selçuklu Devleti#Melikler|Dımaşk Meliki]])}}
| tam adı = Zahiriddin Tuğtekin
| önce gelen =[[Muhiddin Bektaş]] Şam Meliki
| vekili =
| sonra gelen = [[Tac El-Mülk Böri]]
| sonra_gelen = [[Tacülmülk Böri]]
| varisi =
| veliaht =
| kraliçe =
| eşi =
| gözdesi =
| çocukları =
| 1 =
| tam ismi = Zahireddin Tuğtekin
| 2 =
| hanedan = [[Böriler|Böri Hanedanı]]
| eş 3 =
| babası =
| hanedan =
| annesi =
| resmi marşı =
| doğum_tarihi =
| babası =
| doğum_yeri =
| annesi =
| ölüm_tarihi = 12 Şubat 1128
| doğum tarihi =
| ölüm_yeri = [[Dımaşk]]
| doğum yeri =
| defin_tarihi =
| ölüm tarihi = 12 Şubat 1128
| defin_yeri =
| ölüm yeri = [[Şam]]
| dini = [[Sünni İslam]]
| defin tarihi =
| mezar yeri =
| dini = [[İslam]]
}}
}}
'''Tuğtekin''', veya tam adıyla '''Zahireddin Tuğtekin''' ([[Arapça]]:ظاهر الدين طغتكين‎ ), (? - 12 Şubat 1128, [[Dımaşk]]) Türk asıllı asker ve [[Büyük Selçuklu Devleti]] altında, [[1097]] - [[1128]] arasında, [[Suriye Selçuklu Devleti]] [[Dımaşk]] [[Emir]]i ve sonra aynı devlete tabi [[Böriler]] [[Dımaşk]] Atabeyi olan yönetici. Kalıtsal Dımaşk Atabeyleri olan [[Böriler]] hanedanı kurucusu.

'''Tuğtekin''', veya tam adıyla '''Zahiriddin Tuğtekin''' ([[Arapça]]:ظاهر الدين طغتكين‎ ), (d.? - ö. 12 Şubat 1128, [[Şam]]) Türk asıllı asker ve [[Büyük Selçuklu Devleti]] altında, [[1097]] - [[1128]] arasında, [[Suriye Selçuklu Devleti]] [[Şam]] [[Emir]]i ve sonra aynı devlete tabi [[Böriler]] [[Şam]] Atabeyi olan yönetici. Kalıtsal Şam Atabeyleri olan [[Böriler]] hanedanı kurucusu.


==Hayatı==
==Hayatı==
Zahireddin Tuğtekin Suriye Selçuklu Devleti meliki olarak Dımaşk ve Suriye'yi idaresi altında bulunan [[Alp Arslan]]'ın oğlu ve Sultan [[Melikşah]]'ın küçük kardeşi olan [[I. Tutuş]] yönetiminde düşük rütbeli bir Türk asıllı olarak bulunmaktaydı. 1095'de I. Tutuş öldü ve varisleri olan iki oğlu [[Dukak]] ve [[ Rıdvan]] arasında taht çatışmaları başladı. Dukak Dımaşk meliki ve Rıdvan Halep meliki olarak iki önemli Suriye merkezinde güçlerini teksif etmişlerdi. Bundan sonra ortaya çıkan kargaşalı yıllarda Tuğtekin Dukak tarafını tutup onun askerleri arasında sivrilmeye başladı.

Zahiriddin Tuğtekin Suriye Selçuklu Devleti meliği olarak Şam ve Suriye'yi idaresi altında bulunan [[Alp Arslan]]'ın oğlu ve Sultan [[Melikşah]]'ın küçük kardeşi olan [[I. Tutuş]] yönetiminde düşük rütbeli bir Türk asıllı olarak bulunmaktaydı. 1095'de I. Tutuş öldü ve varisleri olan iki oğlu [[Dukak]] ve [[ Rıdvan]] arasında taht çatışmaları başladı. Dukak Şam meliki ve Rıdvan Halep meliki olarak iki önemli Suriye merkezinde güçlerini teksif etmișlerdi. Bundan sonra ortaya çıkan kargaşalıklı yıllarda Tuğtekin Dukak tarafını tutup onun askerleri arasında sivrilmeye başladı.


Trabluşam kadısı yönetimine karşı başkaldıran [[Cableh]] küçük şehirine bu isyanı bastırmak için gönderilen askeri birliğin komutası Tuğtekin'e verildi. Fakat Tuğtekin bu isyanı bastıramadı.
Trabluşam kadısı yönetimine karşı başkaldıran [[Cableh]] küçük şehirine bu isyanı bastırmak için gönderilen askeri birliğin komutası Tuğtekin'e verildi. Fakat Tuğtekin bu isyanı bastıramadı.


Tam bu sırada [[Birinci Haçlı seferi]]'nin "Baronlar Seferi" ordusu Anadolu'yu geçmiş; Çukurova'ya inmiş ve 21 Ekim 1097'de [[Antakya Kuşatması]]'na başlamıştı. Antakya Halep Meliki [[Rıdvan]]'ın tabiyeti altında ve Emir [[Yağı-Sayan]] komutası altında idi. Fakat Yağı-Sayan kendine askeri destek sağlamak için Şam Emiri [[Dukak]]'a başvurdu. Dukak Tuğtekin komutasından bulunan büyük bir Şam melikliği ordusunu Antakya üzerine Haçlılar kuşatmasını kırmak için gönderdi. Fakat bu ordu, [[I. Boemondo|Beomondo Tarantolu]] ve [[II. Robert Flandralı]] komutaları altında bulunan Haçlılar ordusu ile yaptığı muhaberede mağlup düştü ve Şam'a geri çekilmek zorunda kaldı. Musul Atabeyi [[Kerboğa]] kendi ordusu ve diğer Müslüman şehir ve hükümetlerden aldığı takviyelerle Antakya'ya ilerlemeye başladı. Bu sırada 2 Haziran 1098'de Haçlılar Antakya'yı ellerine geçirmişlerdi. Tuğtekin de Şam melikliği ordusu ile Kerboğa ordusuna katıldı. Kerboğa Antakya kalesi içinde bulunan Haçlılar ordusunu kuşatma altına aldı. Haçlılar bu kuşatmaya gayet zorluklar çekerek direnmekte iken güya bir mucize eseri Antakya Katedrali içinde İsa'nın öldürülmesi için kullanılan Kutsal Mırzakı buldular. Bundan moral alarak Kutsal Mızrak önlerinde 28 Haziran 1098'de Antakya'dan bir büyük huruç hareketi yaparak Kerboğa'nın ordusu üzerine büyük bir hücuma geçtiler ve Kerboğa'nın ordusu darmadağın oldu.
Tam bu sırada [[Birinci Haçlı seferi]]'nin "Baronlar Seferi" ordusu Anadolu'yu geçmiş; Çukurova'ya inmiş ve 21 Ekim 1097'de [[Antakya Kuşatması]]'na başlamıştı. Antakya Halep Meliki [[Rıdvan]]'ın tabiyeti altında ve Emir [[Yağısıyan]] komutası altında idi. Fakat Yağı-Sayan kendine askeri destek sağlamak için Dımaşk Emiri [[Dukak]]'a başvurdu. Dukak Tuğtekin komutasından bulunan büyük bir Dımaşk melikliği ordusunu Antakya üzerine Haçlılar kuşatmasını kırmak için gönderdi. Fakat bu ordu, [[I. Boemondo|Beomondo Tarantolu]] ve [[II. Robert Flandralı]] komutaları altında bulunan Haçlılar ordusu ile yaptığı muhaberede mağlup düştü ve Dımaşk'a geri çekilmek zorunda kaldı. Musul Atabeyi [[Kerboğa]] kendi ordusu ve diğer Müslüman şehir ve hükümetlerden aldığı takviyelerle Antakya'ya ilerlemeye başladı. Bu sırada 2 Haziran 1098'de Haçlılar Antakya'yı ellerine geçirmişlerdi. Tuğtekin de Dımaşk melikliği ordusu ile Kerboğa ordusuna katıldı. Kerboğa Antakya kalesi içinde bulunan Haçlılar ordusunu kuşatma altına aldı. Haçlılar bu kuşatmaya gayet zorluklar çekerek direnmekte iken güya bir mucize eseri Antakya Katedrali içinde İsa'nın öldürülmesi için kullanılan Kutsal Mızrakı buldular. Bundan moral alarak Kutsal Mızrak önlerinde 28 Haziran 1098'de Antakya'dan bir büyük huruç hareketi yaparak Kerboğa'nın ordusu üzerine büyük bir hücuma geçtiler ve Kerboğa'nın ordusu darmadağın oldu.


Bundan sonra Haçlılar ordusu 13 Ocak 1099'da güneye Kudüs'e gitmek üzere Antakya'dan ayrıldı. Bu sırada Cableh küçük şehrinin yöneticisi olan Trabluşsam Kadısı Cableh şehrinin idaresini Şam Meliki Dukak'a sattı. Bu küçük şehrin valisi olarak Tuğtekin'in oğlu [[Tac El-Mülk Böri]] atandı. Fakat Tac El-Mülk Böri yönetimi gayet sıkı ve zalimce olduğu için halk ondan gayet hoşnutsuz olup onu Dukak'a şikayet ettiler ve bundan sonra Tac El-Mülk Böri hemen görevinden atıldı.
Bundan sonra Haçlılar ordusu 13 Ocak 1099'da güneye Kudüs'e gitmek üzere Antakya'dan ayrıldı. Bu sırada Cableh küçük şehrinin yöneticisi olan Trabluşsam Kadısı Cableh şehrinin idaresini Dımaşk Meliki Dukak'a sattı. Bu küçük şehrin valisi olarak Tuğtekin'in oğlu [[Tacülmülk Böri]] atandı. Fakat Tacülmülk Böri yönetimi gayet sıkı ve zalimce olduğu için halk ondan gayet hoşnutsuz olup onu Dukak'a şikayet ettiler ve bundan sonra Tacülmülk Böri hemen görevinden atıldı.


1103'de [[Humus]] şehri yöneticisi olan Emir Janah El-Dava bir suikaste kurban giderek öldürüldü. Şehir halkı bu suikastın Halep Meliği Rıdvan tarafından organize edildiğinden şüphelendiler. Bunun için Humus şehri ilerigelenleri Şam Meliği Dukak'dan askeri destek istediler. Şam Meliği Dukak, Humus'da idareyi eline almak üzere Tuğtekin'in komutasında bir Şam Melikliği ordusunu Humus'a gönderdi.
1103'de [[Humus]] şehri yöneticisi olan Emir Janah El-Dava bir suikasta kurban giderek öldürüldü. Şehir halkı bu suikastın Halep Meliki Rıdvan tarafından organize edildiğinden şüphelendiler. Bunun için Humus şehri ileri gelenleri Dımaşk Meliki Dukak'dan askeri destek istediler. Dımaşk Meliki Dukak, Humus'da idareyi eline almak üzere Tuğtekin'in komutasında bir Dımaşk Melikliği ordusunu Humus'a gönderdi.


Ertesi yıl Sam Meliği olan [[Dukak]] öldü. Yerine yetişkin olmayan oğlu olan [[II. Tutuş]] Şam Melikliği görevine getirildi. Fakat II. Tutuş daha yetişkin olmadığı için Tuğtekin "Şam Atabeyi" unvanını alarak Şam'da meliklik taht naibi oldu. Taht naibi olarak gerçek iktidar gücü Tuğtekin'in elinde idi. Tuğtekin iktidarının temelini daha da güçlendirmek için Dukak'ın dul karısı ile de evlendi.
Ertesi yıl Sam Meliki olan [[Dukak]] öldü. Yerine yetişkin olmayan oğlu olan [[II. Tutuş]] Dımaşk Melikliği görevine getirildi. Fakat II. Tutuş daha yetişkin olmadığı için Tuğtekin "Dımaşk Atabeyi" unvanını alarak Dımaşk'ta meliklik taht naibi oldu. Taht naibi olarak gerçek iktidar gücü Tuğtekin'in elinde idi. Tuğtekin iktidarının temelini daha da güçlendirmek için Dukak'ın dul karısı ile de evlendi.


Fakat çok geçmeden Tuğtekin yetişkin olmayan II. Tutuş'u Şam Melikliği tahtından indirdi ve yerine Dukak'ın ikinci oğlu ve II. Tutuş'un küçük kardeşi olan [[Muhiddin Bektaş]]'ı Şam Meliki yaptı. Yine kısa bir müddet sonra Tuğtekin Muhiddin Bektaş'ı da Şam Meliklik tahtından uzaklaştırdı. Bundan biraz sonra Büyük Selçuklu Devleti'ne tabi olan [[Böriler]] sülalesi tarafından kalıtsal valilikle idare edilen tabi devlet olan [[Şam Atabeyliği]] adı verilen devletin yönetimi Tuğtekin ve ahfadına verildi. Tuğtekin ilk Böriler Şam Atabeyi olarak göreve başladı.
Fakat çok geçmeden Tuğtekin yetişkin olmayan II. Tutuş'u Dımaşk Melikliği tahtından indirdi ve yerine Dukak'ın ikinci oğlu ve II. Tutuş'un küçük kardeşi olan [[Muhiddin Bektaş]]'ı Dımaşk Meliki yaptı. Yine kısa bir müddet sonra Tuğtekin Muhiddin Bektaş'ı da Dımaşk Meliklik tahtından uzaklaştırdı. Bundan biraz sonra Büyük Selçuklu Devleti'ne tabi olan [[Böriler]] sülalesi tarafından kalıtsal valilikle idare edilen tabi devlet olan Dımaşk Atabeyliği adı verilen devletin yönetimi Tuğtekin ve ahfadına verildi. Tuğtekin ilk Böriler Dımaşk Atabeyi olarak göreve başladı.


Muhiddin Bektaş tekrar Şam Melikliği'ni tekrar eline geçirmek için [[Basra]] sahibi olan Aytekin ile anlaştı ve Basra sahibinin ordusu ile Şam'da Tuğtekin'e saldırı yaptılar. Fakat Tuğtekin askeri çatışmalardan sonra Muhiddin Bektaş ve müttefiki Basra sahibi Aytekin komutasındaki orduya karşı galip geldi. Muhiddin Bektaş Frank Haçlılar Kudüs Kralı [[I. Baodouin]]'den destek istedi. Fakat Şam Emiri Tuğtekin ve müteffiki olan Fatimiler Kudüs Krallığı'na bir birleşik saldırıda bulundular ve bu karışıklık içinde Kudüs Krallığı Bektas'a destek veremedi. Muhiddin Bektaş Tuğtekin ordusu bu saldırisı sırasında yakalandı. Zindana konulmak uzere İsfahan'a gonderildi. Muhiddin Bektaş bu zindanda muhtemelen ayni yil 1104'de ōldürülmüştür.
Muhiddin Bektaş tekrar Dımaşk Melikliği'ni tekrar eline geçirmek için [[Basra]] sahibi olan Aytekin ile anlaştı ve Basra sahibinin ordusu ile Dımaşk'ta Tuğtekin'e saldırı yaptılar. Fakat Tuğtekin askeri çatışmalardan sonra Muhiddin Bektaş ve müttefiki Basra sahibi Aytekin komutasındaki orduya karşı galip geldi. Muhiddin Bektaş Frank Haçlılar Kudüs Kralı [[I. Baodouin]]'den destek istedi. Fakat Dımaşk Emiri Tuğtekin ve müttefiki olan Fatimiler Kudüs Krallığı'na bir birleşik saldırıda bulundular ve bu karışıklık içinde Kudüs Krallığı Bektaş'a destek veremedi. Muhiddin Bektaş Tuğtekin ordusu bu saldırısı sırasında yakalandı. Zindana konulmak üzere İsfahan'a gönderildi. Muhiddin Bektaş bu zindanda muhtemelen ayni yıl 1104'de öldürülmüştür.


Birinci Haçlı seferi'nin en önemli komutanlarından biri [[IV. Raymond|Raymond Saint Gilles]] idi. Bu Haçlılar seferi sonunda [[Urfa Kontluğu]], [[Kudüs Krallığı]] ve [[Antakya Prensliği]] adları verilen Haçlılar devletleri kurulmuş ve Birinci Haçlılar seferine iştirak eden önemli baronlar bu devletlerin hükümdarları olmuşlardı. [[Trabluşsam]], güneyinde Frankların Kudüs Krallığı ve kuzeyinde Normanların Antakya Kontluğu haçlılar devletleri bulunan, gayet zengin ve stratejik bir şehir ve bölge idi. Raymond Saint Gilles bu şehir ve bölgede bir Frank Haçlı devleti kurmaya karar verdi. 1103'de "Tortosa (modern [[Tartus]])" kalesini eline geçirip bu kaleyi planladığı [[Trablusşam Kuşatması]]'nin harekat merkezi yaptı. 1101'de yeniden Haçlı seferi için Filistin'e gelen Provanslı Franklar, [[Cenova Cumhuriyeti|Cenovalılar]] ve [[Pisa Cumhuriyeti|Pisalılar]] Haçlılar askerlerinden kurduğu bir ordu ile Tranbusşam'a saldırdı ve kaleyi kuşatmaya başladı. Bu Trablusşam kalesi kuşatması zaman zaman kaldırılarak ve tekrar tekrar yeniden kuşatmaya alınarak ta 1109'a kadar sürdü.
Birinci Haçlı Seferi'nin en önemli komutanlarından biri [[IV. Raymond|Raymond Saint Gilles]] idi. Bu Haçlılar seferi sonunda [[Urfa Kontluğu]], [[Kudüs Krallığı]] ve [[Antakya Prensliği]] adları verilen Haçlılar devletleri kurulmuş ve Birinci Haçlılar seferine iştirak eden önemli baronlar bu devletlerin hükümdarları olmuşlardı. [[Trabluşsam]], güneyinde Frankların Kudüs Krallığı ve kuzeyinde Normanların Antakya Kontluğu haçlılar devletleri bulunan, gayet zengin ve stratejik bir şehir ve bölge idi. Raymond Saint Gilles bu şehir ve bölgede bir Frank Haçlı devleti kurmaya karar verdi. 1103'de "Tortosa (modern [[Tartus]])" kalesini eline geçirip bu kaleyi planladığı [[Trablusşam Kuşatması]]'nin harekat merkezi yaptı. 1101'de yeniden Haçlı seferi için Filistin'e gelen Provanslı Franklar, [[Cenova Cumhuriyeti|Cenovalılar]] ve [[Pisa Cumhuriyeti|Pisalılar]] Haçlılar askerlerinden kurduğu bir ordu ile Trabbusşam'a saldırdı ve kaleyi kuşatmaya başladı. Bu Trablusşam kalesi kuşatması zaman zaman kaldırılarak ve tekrar tekrar yeniden kuşatmaya alınarak ta 1109'a kadar sürdü.


Bu uzun kuşatma sırasında Şam Atabeyi Tuğtekin bu kuşatmayı kaldırmak için saldırılar yaptı. 1106'da yaptığı Haçlı kuşatıcılar karşı yaptığı saldırıda kuşatmayi kırmayı başardı. Fakat bu başarı uzun sürmedi. Tuğtekin ve Şam ordusu geri çekilince Haçlılar şehri tekrar kuşatmaya aldılar.
Bu uzun kuşatma sırasında Dımaşk Atabeyi Tuğtekin bu kuşatmayı kaldırmak için saldırılar yaptı. 1106'da yaptığı Haçlı kuşatıcılar karşı yaptığı saldırıda kuşatmayı kırmayı başardı. Fakat bu başarı uzun sürmedi. Tuğtekin ve Dımaşk ordusu geri çekilince Haçlılar şehri tekrar kuşatmaya aldılar.
Tuğtekin Trablusşam kalesi üzerine Haçlılar baskısını azaltmak için diğer Haçlılar arazilerine da saldırılar yaptı. Mayıs 1108'de Haçlı [[Celile]] Kontu [[Gervais de Bazioches]] komutasındaki nisbeten küçük bir Haçlılar ordusu ile yaptığı bir muharebede galip geldi ve Celile Kontu'nu esir aldı. Celile Kontu kendi serbest bırakılırsa Doğu Akdeniz bölgesindeki sahip olduğu tüm mal ve mülkünü Tuğtekin'e devredip Filistin'den ayrılacağına yemin edeceğini bildirdi. Fakat Tuğtekin bütün bunları rededip Celile Kontu'nu idam ettirdi.
Tuğtekin Trablusşam kalesi üzerine Haçlılar baskısını azaltmak için diğer Haçlılar arazilerine da saldırılar yaptı. Mayıs 1108'de Haçlı [[Celile]] Kontu [[Gervais de Bazioches]] komutasındaki nispeten küçük bir Haçlılar ordusu ile yaptığı bir muharebede galip geldi ve Celile Kontu'nu esir aldı. Celile Kontu kendi serbest bırakılırsa Doğu Akdeniz bölgesindeki sahip olduğu tüm mal ve mülkünü Tuğtekin'e devredip Filistin'den ayrılacağına yemin edeceğini bildirdi. Fakat Tuğtekin bütün bunları rededip Celile Kontu'nu idam ettirdi.


Trablusşam kuşatması sırasında Raymond Saint Gilles öldü. Kuşatma komutanlığını üzerine alan varisi Alfonso-Jordan Toulouselu tarafından da kale alınmadı. Franklar en sonunda 1109'da şehri ellerine geçirdiler. Trabluşsam Franklar tarafından ele geçirildikten sonra ilk Trablus Kontu olan ilk Frank Haçlı hükümdarı Raymond Saint Giles'in gayrimeşru oğlu olan [[Bernard Toulouselu]] oldu.
Trablusşam kuşatması sırasında Raymond Saint Gilles öldü. Kuşatma komutanlığını üzerine alan varisi Alfonso-Jordan Toulouselu tarafından da kale alınmadı. Franklar en sonunda 1109'da şehri ellerine geçirdiler. Trabluşsam Franklar tarafından ele geçirildikten sonra ilk Trablus Kontu olan ilk Frank Haçlı hükümdarı Raymond Saint Giles'in gayrimeşru oğlu olan [[Bernard Toulouselu]] oldu.


Nisan 1110 Tuğtekin [[Baalbek]] şehrine saldırıda bulundu. Şehri kuşattıktan sonra şehrin kalesini eline geçirdi. Oğlu ve Sam Atabeyliği varisi olan Tac El-Mülk Böri'yi şehir valisi olarak atadı.
Nisan 1110 Tuğtekin [[Baalbek]] şehrine saldırıda bulundu. Şehri kuşattıktan sonra şehrin kalesini eline geçirdi. Oğlu ve Sam Atabeyliği varisi olan Tacülmülk Böri'yi şehir valisi olarak atadı.


Kasım 1111 sonlarına doğru Lübnan'da önemli bir liman olan [[Sur]] Kudüs Kralı olan I. Baudouin tarafından kuşatmaya alındı. Sur kalesinin müslüman idarecileri Şam Atabeyi Tuğtekin'e tabi olacaklarıni bildirerek ondan Haçlılar kuşatmasını kaldırılması için askeri yardım istediler. Tuğtekin denizden gelen [[Fatimiler]] deniz filosu ve askerleri desteği ile Sur şehrine yardıma geldi. Bunun üzerine 10 Nisan 1112'de Haçlı Kudüs Krallığı kuşatma ordusu Sur'u ele geçiremeden geri çekilmek zorunda kaldı.
Kasım 1111 sonlarına doğru Lübnan'da önemli bir liman olan [[Sur]] Kudüs Kralı olan I. Baudouin tarafından kuşatmaya alındı. Sur kalesinin Müslüman idarecileri Dımaşk Atabeyi Tuğtekin'e tabi olacaklarını bildirerek ondan Haçlılar kuşatmasını kaldırılması için askeri yardım istediler. Tuğtekin denizden gelen [[Fatimiler]] deniz filosu ve askerleri desteği ile Sur şehrine yardıma geldi. Bunun üzerine 10 Nisan 1112'de Haçlı Kudüs Krallığı kuşatma ordusu Sur'u ele geçiremeden geri çekilmek zorunda kaldı.


1110'dan itibaren Bağdad'ı merkez yapmış olan Büyük Selçuklu Devleti sultanı [[Muhammed Tapar]] kendine ismen tabi olan hükümdarlara arka arkaya Hıristiyan Haçlı devletlerinin ortadan kaldırılması için fermanler göndermeye başladı. 1110, 1112 ve 1114'de hedef Urfa Kontluğu idi. Sonraki Buna dayanarak 1111'de [[Musul]] Atabeyi olan [[Mevdud Bin Altınbaş]] büyük bir müslüman ordusu kurmak için Müslüman hükümdarlardan askeri destek istedi. Hem Halep Meliki [[Rıdvan]] hem de Şam Atabeyi olan Tuğtekin böyle bir orduya destek vermekten sakındılar. Buna başlıca neden Musul Atabeyi Mevdud'un hıristiyan Haçlıları yendikten sonra bu ordusu ile tüm Suriye'yi kendi kontroluna alacağından endişe etmeleri idi. Mevdud Bin Altınbaş'ın Urfa Kontluğu'na saldırıları da sonuçsuz kaldı.
1110'dan itibaren Bağdad'ı merkez yapmış olan Büyük Selçuklu Devleti sultanı [[Muhammed Tapar]] kendine ismen tabi olan hükümdarlara arka arkaya Hristiyan Haçlı devletlerinin ortadan kaldırılması için fermanler göndermeye başladı. 1110, 1112 ve 1114'de hedef Urfa Kontluğu idi. Sonraki Buna dayanarak 1111'de [[Musul]] Atabeyi olan [[Mevdud Bin Altınbaş]] büyük bir Müslüman ordusu kurmak için Müslüman hükümdarlardan askeri destek istedi. Hem Halep Meliki [[Rıdvan]] hem de Dımaşk Atabeyi olan Tuğtekin böyle bir orduya destek vermekten sakındılar. Buna başlıca neden Musul Atabeyi Mevdud'un Hristiyan Haçlıları yendikten sonra bu ordusu ile tüm Suriye'yi kendi kontrolüne alacağından endişe etmeleri idi. Mevdud Bin Altınbaş'ın Urfa Kontluğu'na saldırıları da sonuçsuz kaldı.


Bu dönemde Kudüs Kralı I. Baudouin ve Antakya Prensliği taht naibi [[Tancerd]] mütecaviz tutumlar ile Suriye'de akınlar ve saldırılar düzenlemekte idiler. Bunları durdurmak hedefi ile Şam Atabeyi Tuğtekin ile Musul Atabeyi Mevdud bin Altınbaş birlikte Haçlılara ait olan Celile Bölgesine bir askeri sefer düzenlediler. Kurulan müttefik ordusu ile Haçlıların önemli kalesi olan [[Tiberya]] kalesinin kuşattılar. Ama bu kuşatma başarısız kaldı. Tuğtekin ve Mevdud müttefik ordusu [[Ürdün Nehri]]'ni [[Celile Golü]] güneyinden geçtiler. I. Baudouin'in komutasında Kudüs Krallığı ordusu ile [[El-Sannabra Muharebesi]]'ne giriştiler. Bu muharebeyi Tuğtekin ve Mevdud'un ordusu kazandı. Fakat iki müttefik Haçlılar ordusunun dağılmadan düzenli olarak çekilmesi ve takviye almaları ve Müslüman ordusunda ezrak ve levazimat eskiliği nedenleri ile bu galibiyeti değerlendiremediler.
Bu dönemde Kudüs Kralı I. Baudouin ve Antakya Prensliği taht naibi [[Tancerd]] mütecaviz tutumlar ile Suriye'de akınlar ve saldırılar düzenlemekte idiler. Bunları durdurmak hedefi ile Dımaşk Atabeyi Tuğtekin ile Musul Atabeyi Mevdud bin Altınbaş birlikte Haçlılara ait olan Celile Bölgesine bir askeri sefer düzenlediler. Kurulan müttefik ordusu ile Haçlıların önemli kalesi olan [[Tiberya]] kalesinin kuşattılar. Ama bu kuşatma başarısız kaldı. Tuğtekin ve Mevdud müttefik ordusu [[Ürdün Nehri]]'ni [[Celile Golü]] güneyinden geçtiler. I. Baudouin'in komutasında Kudüs Krallığı ordusu ile [[El-Sannabra Muharebesi]]'ne giriştiler. Bu muharebeyi Tuğtekin ve Mevdud'un ordusu kazandı. Fakat iki müttefik Haçlılar ordusunun dağılmadan düzenli olarak çekilmesi ve takviye almaları ve Müslüman ordusunda erzak ve levazımat eskiliği nedenleri ile bu galibiyeti değerlendiremediler.


Bu seferden sonra Musul'a geri dönmeden önce Şam'da istirahat etmekte olan Musul Atabeyi Mevdud bin Altınbaş 2 Ekim 1113'de bir [[Haşhaşiler|Haşhaşi]] fedaisinin suikastına kurban gidip öldürüldü.
Bu seferden sonra Musul'a geri dönmeden önce Dımaşk'ta istirahat etmekte olan Musul Atabeyi Mevdud bin Altınbaş 2 Ekim 1113'de bir [[Haşhaşiler|Haşhaşi]] fedaisinin suikastına kurban gidip öldürüldü.


1113'de ölen Halep Meliği Rıdvan'ın yerine Halep Meliği olan oğlu [[Alp Arslan El-Akraş]] ve onun taht naibi olan hadım Vezir [[Lulu]] ile Şam Atabeyi Tuğtekin 1114'de Frank Haçlılara karşı bir müteffiklik anlaşması imzaladılar. Fakat Halep'de Alp Arslan El-Akraş'in naibinin bazi sehir ilerigelenlerini idam ettirmesi ve [[Haşhaşiler]]i elemine etmek için tedbirler uygulanması dolayısıyla Alp Arslan El-Akraş da bir suikasta kurban gitti. Halep gayet büyük keşmekeşe ve kargaşalığa sahne oldu. Diğer taraftan Halep Haçlılar [[Antakya Prensliği]] naibi olan [[Rugerro Salernolu]] tarafından da tehdit altındaydı. Halep halkı Artukoglu [[İlgazi Bey]]'i şehire emir olması için çağırdılar. İlgazi Bey eski Halep Meliği Rıdvan'ın bir kızı ile evlenip siyasi durumunu daha da pekleştirdi. Şehirdeki asayiş durumuna hakim olup şehri politik kontrolu altına alabildi.
1113'de ölen Halep Meliki Rıdvan'ın yerine Halep Meliki olan oğlu [[Alp Arslan El-Akraş]] ve onun taht naibi olan hadım Vezir [[Lulu]] ile Dımaşk Atabeyi Tuğtekin 1114'de Frank Haçlılara karşı bir müttefiklik anlaşması imzaladılar. Fakat Halep'de Alp Arslan El-Akraş'in naibinin bazı şehir ileri gelenlerini idam ettirmesi ve [[Haşhaşiler]]i elemine etmek için tedbirler uygulanması dolayısıyla Alp Arslan El-Akraş da bir suikasta kurban gitti. Halep gayet büyük keşmekeşe ve kargaşalığa sahne oldu. Diğer taraftan Halep Haçlılar [[Antakya Prensliği]] naibi olan [[Rugerro Salernolu]] tarafından da tehdit altındaydı. Halep halkı Artukoglu [[İlgazi Bey]]'i şehre emir olması için çağırdılar. İlgazi Bey eski Halep Meliki Rıdvan'ın bir kızı ile evlenip siyasi durumunu daha da pekiştirdi. Şehirdeki asayiş durumuna hakim olup şehri politik kontrolü altına alabildi.


1115'de Bağdad'da bulunan Büyük Selçuklu Devleti Sultanı [[Muhammed Tapar]] Haçlıların doğu Akdeniz'den atılması için yeni bir ferman yayınladı ve önemli komutanlarından olan [[Aksungur Bursuki]] komutasında bir orduyu Kudüs Krallığı üzerine göndereceğini açıkladı. Şam Atabeyi Tuğtekin bu orduya katılmayı kabul etti. Fakat Tuğtekin Büyük Selçuklu Devleti ile Kudüs Krallığı arasından sıkışıp kalmak istemediğinden çeşitli diplomatik tedbirlere başvurup kendi bağımsızlığını korumaya çalıştı. 1116'da Aksungur Bursuki'nin Haçlılara saldırılarına katılmadı. Bunun için özürünü Sultan Muhammed Tapar'a bildirmek için Tuğtekin şahsen [[Bağdad]]'a gitti.
1115'de Bağdad'da bulunan Büyük Selçuklu Devleti Sultanı [[Muhammed Tapar]] Haçlıların doğu Akdeniz'den atılması için yeni bir ferman yayınladı ve önemli komutanlarından olan [[Aksungur Bursuki]] komutasında bir orduyu Kudüs Krallığı üzerine göndereceğini açıkladı. Dımaşk Atabeyi Tuğtekin bu orduya katılmayı kabul etti. Fakat Tuğtekin Büyük Selçuklu Devleti ile Kudüs Krallığı arasından sıkışıp kalmak istemediğinden çeşitli diplomatik tedbirlere başvurup kendi bağımsızlığını korumaya çalıştı. 1116'da Aksungur Bursuki'nin Haçlılara saldırılarına katılmadı. Bunun için özürünü Sultan Muhammed Tapar'a bildirmek için Tuğtekin şahsen [[Bağdad]]'a gitti.


1119'da Halep Emiri gorevini üzerine olan [[İlgazi Bey]] ordusu ile birlikte Haçlılar Antakya Prensliği'ne bağlı olan Athareb kalesine saldırdı. Bu kaleyi alamadıkları gibi daha sonra Kudüs Krallığı, Antakya Prensliği ve Trablus Kontluğu birleşik ordusu ile 14 Ağustos 1119'da yaptıkları "Hab Muharebesi"'nde mağlup düştüler. Haziran 1120'de Halep Emiri olarak görev yapan İlgazi Bey tekrar Antakya Prensliği'ne saldırıda bulundu; ama birleşik Haçlı ordularına karşı mağlup olup ordusunun hemen tümünü kaybedip Halep şehrini bile kaybetme tehlikesine maruz kaldı. Şam Atabeyi Tuğtekin sağladığı Şam ordusu askeri desteği ile İlgazi Bey ve Halep emirliği'ni elimine olmaktan zor kurtuldular.
1119'da Halep Emiri gorevini üzerine olan [[İlgazi Bey]] ordusu ile birlikte Haçlılar Antakya Prensliği'ne bağlı olan Athareb kalesine saldırdı. Bu kaleyi alamadıkları gibi daha sonra Kudüs Krallığı, Antakya Prensliği ve Trablus Kontluğu birleşik ordusu ile 14 Ağustos 1119'da yaptıkları "Hab Muharebesi"'nde mağlup düştüler. Haziran 1120'de Halep Emiri olarak görev yapan İlgazi Bey tekrar Antakya Prensliği'ne saldırıda bulundu; ama birleşik Haçlı ordularına karşı mağlup olup ordusunun hemen tümünü kaybedip Halep şehrini bile kaybetme tehlikesine maruz kaldı. Dımaşk Atabeyi Tuğtekin sağladığı Dımaşk ordusu askeri desteği ile İlgazi Bey ve Halep emirliği'ni elimine olmaktan zor kurtuldular.


1122'de [[Fatımiler]] o zamana kadar ellerinde bulundurup donanmalarının bir üssü olarak kullandıkları [[Sur]] şehrini Haçlılar hücumlarına karşı savunamayacaklarını anladılar. Bunun üzerine Sur şehrinin yönetimini Tuğtekin'e sattılar. Tuğtekin bu liman şehrine bir büyük Şam ordusu birliği yerleştirdi. Fakat 1124 yazında birleşik Haçlılar ordusunun saldırısı ve şehri kuşatması üzerine Şam ordusu birliği bu kaleyi savunamadı ve 7 Temmuz 1124'de Sur şehri ve kalesi Haçlılar eline geçti.
1122'de [[Fatımiler]] o zamana kadar ellerinde bulundurup donanmalarının bir üssü olarak kullandıkları [[Sur]] şehrini Haçlılar hücumlarına karşı savunamayacaklarını anladılar. Bunun üzerine Sur şehrinin yönetimini Tuğtekin'e sattılar. Tuğtekin bu liman şehrine bir büyük Dımaşk ordusu birliği yerleştirdi. Fakat 1124 yazında birleşik Haçlılar ordusunun saldırısı ve şehri kuşatması üzerine Dımaşk ordusu birliği bu kaleyi savunamadı ve 7 Temmuz 1124'de Sur şehri ve kalesi Haçlılar eline geçti.


İsmaili [[Haşhaşiler]] Suriye'de Behram adlı bir Alamut kalesi halifesi altında gizliden organize edilmeye başlamışlardı. <ref name="maalouf">Maalouf, Amin (Tr. çev. Ali Kılıçbay) (son.bas. 2006) ''Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri'', İstanbul: Yapı Kredi Yayınları</ref> 1124'de Hasan-ı Sabbah'ın Alamut'ta ölmesinden sonra bunlar Suriye'de yeniden açıkça faaliyetlere başladı. Şam Atabeyi Tuğtekin kendini Şam'da ziyarete gelen Behram'ı gayet temkinli olarak karşılamıştı ama resmi bir şekilde ağırlamıştı. Şam Atabeyliği Veziri olan Tahir El-Mazdagani bu mezhebe bağlı olmamasına rağmen Behram'la yakın bağlantılar kurmuş ve onlarla işbirliği yapmaya başlamıştı. <ref name="maalouf"/>
İsmaili [[Haşhaşiler]] Suriye'de Behram adlı bir Alamut kalesi halifesi altında gizliden organize edilmeye başlamışlardı. <ref name="maalouf">Maalouf, Amin (Tr. çev. Ali Kılıçbay) (son.bas. 2006) ''Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri'', İstanbul: Yapı Kredi Yayınları</ref> 1124'de Hasan-ı Sabbah'ın Alamut'ta ölmesinden sonra bunlar Suriye'de yeniden açıkça faaliyetlere başladı. Dımaşk Atabeyi Tuğtekin kendini Dımaşk'ta ziyarete gelen Behram'ı gayet temkinli olarak karşılamıştı ama resmi bir şekilde ağırlamıştı. Dımaşk Atabeyliği Veziri olan Tahir El-Mazdagani bu mezhebe bağlı olmamasına rağmen Behram'la yakın bağlantılar kurmuş ve onlarla işbirliği yapmaya başlamıştı. <ref name="maalouf"/>


1125'de Selçuklu generali [[Aksungur Bursuki]] Halep şehrinin yönetimini Halep Atabeyi olarak eline geçirmişti. O yaz büyük bir müslüman ittifak ordusu kurdu ve Tuğtekin Şam ordusu ile bu ittifak ordusuna katıldı. Bu büyük müttefik ordusu Haçlılar Antakya Prensliği arazisine saldırıya geçti. Kudüs Krallığı, Antakya Prensliği ve Trablus Kontluğu birleşik ordusu ile 11 Haziran 1125'de yapılan [[Azaz Muharebesi (1125)|Azaz Muharebesi]]'nde bu müttefik müslüman ordusu mağlup düştü ve geri çekildi.
1125'de Selçuklu generali [[Aksungur Bursuki]] Halep şehrinin yönetimini Halep Atabeyi olarak eline geçirmişti. O yaz büyük bir müslüman ittifak ordusu kurdu ve Tuğtekin, Dımaşk ordusu ile bu ittifak ordusuna katıldı. Bu büyük müttefik ordusu Haçlılar Antakya Prensliği arazisine saldırıya geçti. Kudüs Krallığı, Antakya Prensliği ve Trablus Kontluğu birleşik ordusu ile 11 Haziran 1125'de yapılan [[Azaz Muharebesi (1125)|Azaz Muharebesi]]'nde bu müttefik müslüman ordusu mağlup düştü ve geri çekildi.


Ocak 1126'da Kudüs Kralı II. Baudouin bir önceki yıldaki başarılarını dayanarak Kudüs Krallığı ordusu ile Şam emirliği arazilerine saldırıya geçti. Fakat Tuğtekin güçleri tarafından yapılan direniş muharebeleri sonunda Haçlılar Kudüs Krallığı ordusunun Şam'a ilerleyemeceği anlaşıldı. Haçlılar ordusu geri çekilmek zorunda kaldı.
Ocak 1126'da Kudüs Kralı II. Baudouin bir önceki yıldaki başarılarını dayanarak Kudüs Krallığı ordusu ile Dımaşk emirliği arazilerine saldırıya geçti. Fakat Tuğtekin güçleri tarafından yapılan direniş muharebeleri sonunda Haçlılar Kudüs Krallığı ordusunun Dımaşk'a ilerleyemeceği anlaşıldı. Haçlılar ordusu geri çekilmek zorunda kaldı.


Bundan moral alan Tuğtekin 1126 yılı sonlarında Şam ordusu ile Halep Atabayi olan Aksungur Bursuki ordusu ile birlikte Antakya Prensliği arazilerine yeni bir saldırıda bulundular. Bu saldırı da başarısız ve sonuçsuz kaldı.
Bundan moral alan Tuğtekin 1126 yılı sonlarında Dımaşk ordusu ile Halep Atabayi olan Aksungur Bursuki ordusu ile birlikte Antakya Prensliği arazilerine yeni bir saldırıda bulundular. Bu saldırı da başarısız ve sonuçsuz kaldı.


Şam Atabayı Tuğtekin 1127'de gayet ihtiyarlamış ve hastalanmıştı. Şam Atabeyliğinin efektif idaresi Haşhaşilerle ittifaklık yapan Vezir Mazdagani'nin elinde kalmıştı. Haşhaşiler bu şehirde kendilerien bağlı bir ordu bile kurmuşlardı. Vezir Mazdagani, Haşhaşilerinin teşviki ile, Kudüs Kralı II. Baodouin ile yakın ilişkileri bulunmaktaydı. II. Baodouin kariyeri boyunca Suriye'nin merkezi olan Şam şehrini Haçlılar eline geçirmek emelinde idi. Haşhaşiler bu şehri kendilerine sağlanan imtiyazlar karşılığında Kudüs Krallığı'na vermelerinin ancak Tuğtekin'in hayatta bulunmasınin önlediği tarihçilerce bildirilmiştir. <ref name="maalouf"/>
Dımaşk Atabeyi Tuğtekin 1127'de gayet ihtiyarlamış ve hastalanmıştı. Dımaşk Atabeyliğinin efektif idaresi Haşhaşilerle ittifaklık yapan Vezir Mazdagani'nin elinde kalmıştı. Haşhaşiler bu şehirde kendilerine bağlı bir ordu bile kurmuşlardı. Vezir Mazdagani, Haşhaşilerinin teşviki ile, Kudüs Kralı II. Baodouin ile yakın ilişkileri bulunmaktaydı. II. Baodouin kariyeri boyunca Suriye'nin merkezi olan Dımaşk şehrini Haçlılar eline geçirmek emelinde idi. Haşhaşiler bu şehri kendilerine sağlanan imtiyazlar karşılığında Kudüs Krallığı'na vermelerinin ancak Tuğtekin'in hayatta bulunmasınin önlediği tarihçilerce bildirilmiştir. <ref name="maalouf"/>


1128 basında Şam Atabeyi Tuğtekin hastalığı ile yatalak oldu ve 12 Şubat 1128'de Şam'da öldü. Ölmeden önce Tuğtekin oğlu [[Tac El-Mülk Böri]]'yi Şam Atabeyliği varisi olarak ilan etmişti ve Şam Atabeylik'i hiç taht rakibi ortaya çıkmadan Tac El-Mülk Böri eline geçti. Tac El-Mülk Böri Büyük Selçuklu Devleti'ne tabi olan kalıtsal [[Boriler]] yönetimindeki Şam Atabeyliği'nin ikinci hükümdarı oldu. Pesimist olan Şamlılar şehrin idaresinin çok geçmeden Haşhaşiler ve Vezir Mazdağanı tarafından Haçlılar Kudüs Krallığına verilmesinden korkmaya başladılar.<ref name="maalouf"/>
1128 basında Dımaşk Atabeyi Tuğtekin hastalığı ile yatalak oldu ve 12 Şubat 1128'de Dımaşk'ta öldü. Ölmeden önce Tuğtekin oğlu [[Tacülmülk Böri]]'yi Dımaşk Atabeyliği varisi olarak ilan etmişti ve Dımaşk Atabeyliği hiç taht rakibi ortaya çıkmadan Tacülmülk Böri eline geçti. Tacülmülk Böri Büyük Selçuklu Devleti'ne tabi olan kalıtsal [[Boriler]] yönetimindeki Dımaşk Atabeyliği'nin ikinci hükümdarı oldu. Pesimist olan Dımaşklılar şehrin idaresinin çok geçmeden Haşhaşiler ve Vezir Mazdağanı tarafından Haçlılar Kudüs Krallığına verilmesinden korkmaya başladılar.<ref name="maalouf"/>


== Hakkında yazılanlar==
== Hakkında yazılanlar==

Eski Fransızca edebiyatında "trubador" adı verilen müzikli şiirleri şarkı olarak söyleyip ülkeyi gezen ve sarayın en yüksek tabakalarına da karışan şairlerin hazırladıkları "Haçlı Seferleri destanları"nda Tuğtekin ismi "Dodequin" olarak verilmiştir.
Eski Fransızca edebiyatında "trubador" adı verilen müzikli şiirleri şarkı olarak söyleyip ülkeyi gezen ve sarayın en yüksek tabakalarına da karışan şairlerin hazırladıkları "Haçlı Seferleri destanları"nda Tuğtekin ismi "Dodequin" olarak verilmiştir.


97. satır: 91. satır:


== Kaynakça ==
== Kaynakça ==
{{Kaynakça|1}}
{{Kaynakça}}


==Dış bağlantılar==

* Maalouf, Amin (Tr. çev. Ali Kılıçbay) (son.bas. 2006) ''Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri'', İstanbul: Yapı Kredi Yayınları ISBN : 9789750811210
* Maalouf, Amin (Tr. çev. Ali Kılıçbay) (son.bas. 2006) ''Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri'', İstanbul: Yapı Kredi Yayınları ISBN : 9789750811210
* Maalouf, Amin (Tr. çev. Mehmet Ali Kılıçbay) (1998), ''Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri'', İstanbul:Telos Yayıncılık ISBN 975-545-092-0
* Maalouf, Amin (Tr. çev. Mehmet Ali Kılıçbay) (1998), ''Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri'', İstanbul:Telos Yayıncılık ISBN 975-545-092-0
108. satır: 98. satır:


{{başlangıç kutusu}}
{{başlangıç kutusu}}
{{s-off}}
{{s-reg}}
{{sıra kutusu| önce = [[Muhiddin Bektaş]] <br/>''Şam Meliki| başlık= [[Böriler]] Şam Atabeyi | yıllar= [[1104]]-[[1128]] | sonra= [[Tac El-Mülk Böri]]}}
{{sıra kutusu| önce = [[Muhiddin Bektaş]]<br>{{small|(Dımaşk Meliki olarak)}}| başlık= [[Böriler#Atabeyler|Böriler Dımaşk Atabeyi]] | yıllar= 1104-1128 | sonra= [[Tacülmülk Böri]]}}
{{bitiş kutusu}}
{{bitiş kutusu}}


{{Portal|Orta Doğu|Tarih}}


[[Kategori:1128 yılında ölenler]]
[[Kategori:1128 yılında ölenler]]

Sayfanın 10.47, 19 Nisan 2015 tarihindeki hâli

Zahireddin Tuğtekin
Böriler Dımaşk Atabeyi
Hüküm süresi1104-1128
Önce gelenMuhiddin Bektaş (Dımaşk Meliki)
Sonra gelenTacülmülk Böri
Ölüm12 Şubat 1128
Dımaşk
Tam adı
Zahireddin Tuğtekin
HanedanBöri Hanedanı
DiniSünni İslam

Tuğtekin, veya tam adıyla Zahireddin Tuğtekin (Arapça:ظاهر الدين طغتكين‎ ), (? - 12 Şubat 1128, Dımaşk) Türk asıllı asker ve Büyük Selçuklu Devleti altında, 1097 - 1128 arasında, Suriye Selçuklu Devleti Dımaşk Emiri ve sonra aynı devlete tabi Böriler Dımaşk Atabeyi olan yönetici. Kalıtsal Dımaşk Atabeyleri olan Böriler hanedanı kurucusu.

Hayatı

Zahireddin Tuğtekin Suriye Selçuklu Devleti meliki olarak Dımaşk ve Suriye'yi idaresi altında bulunan Alp Arslan'ın oğlu ve Sultan Melikşah'ın küçük kardeşi olan I. Tutuş yönetiminde düşük rütbeli bir Türk asıllı olarak bulunmaktaydı. 1095'de I. Tutuş öldü ve varisleri olan iki oğlu Dukak ve Rıdvan arasında taht çatışmaları başladı. Dukak Dımaşk meliki ve Rıdvan Halep meliki olarak iki önemli Suriye merkezinde güçlerini teksif etmişlerdi. Bundan sonra ortaya çıkan kargaşalı yıllarda Tuğtekin Dukak tarafını tutup onun askerleri arasında sivrilmeye başladı.

Trabluşam kadısı yönetimine karşı başkaldıran Cableh küçük şehirine bu isyanı bastırmak için gönderilen askeri birliğin komutası Tuğtekin'e verildi. Fakat Tuğtekin bu isyanı bastıramadı.

Tam bu sırada Birinci Haçlı seferi'nin "Baronlar Seferi" ordusu Anadolu'yu geçmiş; Çukurova'ya inmiş ve 21 Ekim 1097'de Antakya Kuşatması'na başlamıştı. Antakya Halep Meliki Rıdvan'ın tabiyeti altında ve Emir Yağısıyan komutası altında idi. Fakat Yağı-Sayan kendine askeri destek sağlamak için Dımaşk Emiri Dukak'a başvurdu. Dukak Tuğtekin komutasından bulunan büyük bir Dımaşk melikliği ordusunu Antakya üzerine Haçlılar kuşatmasını kırmak için gönderdi. Fakat bu ordu, Beomondo Tarantolu ve II. Robert Flandralı komutaları altında bulunan Haçlılar ordusu ile yaptığı muhaberede mağlup düştü ve Dımaşk'a geri çekilmek zorunda kaldı. Musul Atabeyi Kerboğa kendi ordusu ve diğer Müslüman şehir ve hükümetlerden aldığı takviyelerle Antakya'ya ilerlemeye başladı. Bu sırada 2 Haziran 1098'de Haçlılar Antakya'yı ellerine geçirmişlerdi. Tuğtekin de Dımaşk melikliği ordusu ile Kerboğa ordusuna katıldı. Kerboğa Antakya kalesi içinde bulunan Haçlılar ordusunu kuşatma altına aldı. Haçlılar bu kuşatmaya gayet zorluklar çekerek direnmekte iken güya bir mucize eseri Antakya Katedrali içinde İsa'nın öldürülmesi için kullanılan Kutsal Mızrakı buldular. Bundan moral alarak Kutsal Mızrak önlerinde 28 Haziran 1098'de Antakya'dan bir büyük huruç hareketi yaparak Kerboğa'nın ordusu üzerine büyük bir hücuma geçtiler ve Kerboğa'nın ordusu darmadağın oldu.

Bundan sonra Haçlılar ordusu 13 Ocak 1099'da güneye Kudüs'e gitmek üzere Antakya'dan ayrıldı. Bu sırada Cableh küçük şehrinin yöneticisi olan Trabluşsam Kadısı Cableh şehrinin idaresini Dımaşk Meliki Dukak'a sattı. Bu küçük şehrin valisi olarak Tuğtekin'in oğlu Tacülmülk Böri atandı. Fakat Tacülmülk Böri yönetimi gayet sıkı ve zalimce olduğu için halk ondan gayet hoşnutsuz olup onu Dukak'a şikayet ettiler ve bundan sonra Tacülmülk Böri hemen görevinden atıldı.

1103'de Humus şehri yöneticisi olan Emir Janah El-Dava bir suikasta kurban giderek öldürüldü. Şehir halkı bu suikastın Halep Meliki Rıdvan tarafından organize edildiğinden şüphelendiler. Bunun için Humus şehri ileri gelenleri Dımaşk Meliki Dukak'dan askeri destek istediler. Dımaşk Meliki Dukak, Humus'da idareyi eline almak üzere Tuğtekin'in komutasında bir Dımaşk Melikliği ordusunu Humus'a gönderdi.

Ertesi yıl Sam Meliki olan Dukak öldü. Yerine yetişkin olmayan oğlu olan II. Tutuş Dımaşk Melikliği görevine getirildi. Fakat II. Tutuş daha yetişkin olmadığı için Tuğtekin "Dımaşk Atabeyi" unvanını alarak Dımaşk'ta meliklik taht naibi oldu. Taht naibi olarak gerçek iktidar gücü Tuğtekin'in elinde idi. Tuğtekin iktidarının temelini daha da güçlendirmek için Dukak'ın dul karısı ile de evlendi.

Fakat çok geçmeden Tuğtekin yetişkin olmayan II. Tutuş'u Dımaşk Melikliği tahtından indirdi ve yerine Dukak'ın ikinci oğlu ve II. Tutuş'un küçük kardeşi olan Muhiddin Bektaş'ı Dımaşk Meliki yaptı. Yine kısa bir müddet sonra Tuğtekin Muhiddin Bektaş'ı da Dımaşk Meliklik tahtından uzaklaştırdı. Bundan biraz sonra Büyük Selçuklu Devleti'ne tabi olan Böriler sülalesi tarafından kalıtsal valilikle idare edilen tabi devlet olan Dımaşk Atabeyliği adı verilen devletin yönetimi Tuğtekin ve ahfadına verildi. Tuğtekin ilk Böriler Dımaşk Atabeyi olarak göreve başladı.

Muhiddin Bektaş tekrar Dımaşk Melikliği'ni tekrar eline geçirmek için Basra sahibi olan Aytekin ile anlaştı ve Basra sahibinin ordusu ile Dımaşk'ta Tuğtekin'e saldırı yaptılar. Fakat Tuğtekin askeri çatışmalardan sonra Muhiddin Bektaş ve müttefiki Basra sahibi Aytekin komutasındaki orduya karşı galip geldi. Muhiddin Bektaş Frank Haçlılar Kudüs Kralı I. Baodouin'den destek istedi. Fakat Dımaşk Emiri Tuğtekin ve müttefiki olan Fatimiler Kudüs Krallığı'na bir birleşik saldırıda bulundular ve bu karışıklık içinde Kudüs Krallığı Bektaş'a destek veremedi. Muhiddin Bektaş Tuğtekin ordusu bu saldırısı sırasında yakalandı. Zindana konulmak üzere İsfahan'a gönderildi. Muhiddin Bektaş bu zindanda muhtemelen ayni yıl 1104'de öldürülmüştür.

Birinci Haçlı Seferi'nin en önemli komutanlarından biri Raymond Saint Gilles idi. Bu Haçlılar seferi sonunda Urfa Kontluğu, Kudüs Krallığı ve Antakya Prensliği adları verilen Haçlılar devletleri kurulmuş ve Birinci Haçlılar seferine iştirak eden önemli baronlar bu devletlerin hükümdarları olmuşlardı. Trabluşsam, güneyinde Frankların Kudüs Krallığı ve kuzeyinde Normanların Antakya Kontluğu haçlılar devletleri bulunan, gayet zengin ve stratejik bir şehir ve bölge idi. Raymond Saint Gilles bu şehir ve bölgede bir Frank Haçlı devleti kurmaya karar verdi. 1103'de "Tortosa (modern Tartus)" kalesini eline geçirip bu kaleyi planladığı Trablusşam Kuşatması'nin harekat merkezi yaptı. 1101'de yeniden Haçlı seferi için Filistin'e gelen Provanslı Franklar, Cenovalılar ve Pisalılar Haçlılar askerlerinden kurduğu bir ordu ile Trabbusşam'a saldırdı ve kaleyi kuşatmaya başladı. Bu Trablusşam kalesi kuşatması zaman zaman kaldırılarak ve tekrar tekrar yeniden kuşatmaya alınarak ta 1109'a kadar sürdü.

Bu uzun kuşatma sırasında Dımaşk Atabeyi Tuğtekin bu kuşatmayı kaldırmak için saldırılar yaptı. 1106'da yaptığı Haçlı kuşatıcılar karşı yaptığı saldırıda kuşatmayı kırmayı başardı. Fakat bu başarı uzun sürmedi. Tuğtekin ve Dımaşk ordusu geri çekilince Haçlılar şehri tekrar kuşatmaya aldılar.

Tuğtekin Trablusşam kalesi üzerine Haçlılar baskısını azaltmak için diğer Haçlılar arazilerine da saldırılar yaptı. Mayıs 1108'de Haçlı Celile Kontu Gervais de Bazioches komutasındaki nispeten küçük bir Haçlılar ordusu ile yaptığı bir muharebede galip geldi ve Celile Kontu'nu esir aldı. Celile Kontu kendi serbest bırakılırsa Doğu Akdeniz bölgesindeki sahip olduğu tüm mal ve mülkünü Tuğtekin'e devredip Filistin'den ayrılacağına yemin edeceğini bildirdi. Fakat Tuğtekin bütün bunları rededip Celile Kontu'nu idam ettirdi.

Trablusşam kuşatması sırasında Raymond Saint Gilles öldü. Kuşatma komutanlığını üzerine alan varisi Alfonso-Jordan Toulouselu tarafından da kale alınmadı. Franklar en sonunda 1109'da şehri ellerine geçirdiler. Trabluşsam Franklar tarafından ele geçirildikten sonra ilk Trablus Kontu olan ilk Frank Haçlı hükümdarı Raymond Saint Giles'in gayrimeşru oğlu olan Bernard Toulouselu oldu.

Nisan 1110 Tuğtekin Baalbek şehrine saldırıda bulundu. Şehri kuşattıktan sonra şehrin kalesini eline geçirdi. Oğlu ve Sam Atabeyliği varisi olan Tacülmülk Böri'yi şehir valisi olarak atadı.

Kasım 1111 sonlarına doğru Lübnan'da önemli bir liman olan Sur Kudüs Kralı olan I. Baudouin tarafından kuşatmaya alındı. Sur kalesinin Müslüman idarecileri Dımaşk Atabeyi Tuğtekin'e tabi olacaklarını bildirerek ondan Haçlılar kuşatmasını kaldırılması için askeri yardım istediler. Tuğtekin denizden gelen Fatimiler deniz filosu ve askerleri desteği ile Sur şehrine yardıma geldi. Bunun üzerine 10 Nisan 1112'de Haçlı Kudüs Krallığı kuşatma ordusu Sur'u ele geçiremeden geri çekilmek zorunda kaldı.

1110'dan itibaren Bağdad'ı merkez yapmış olan Büyük Selçuklu Devleti sultanı Muhammed Tapar kendine ismen tabi olan hükümdarlara arka arkaya Hristiyan Haçlı devletlerinin ortadan kaldırılması için fermanler göndermeye başladı. 1110, 1112 ve 1114'de hedef Urfa Kontluğu idi. Sonraki Buna dayanarak 1111'de Musul Atabeyi olan Mevdud Bin Altınbaş büyük bir Müslüman ordusu kurmak için Müslüman hükümdarlardan askeri destek istedi. Hem Halep Meliki Rıdvan hem de Dımaşk Atabeyi olan Tuğtekin böyle bir orduya destek vermekten sakındılar. Buna başlıca neden Musul Atabeyi Mevdud'un Hristiyan Haçlıları yendikten sonra bu ordusu ile tüm Suriye'yi kendi kontrolüne alacağından endişe etmeleri idi. Mevdud Bin Altınbaş'ın Urfa Kontluğu'na saldırıları da sonuçsuz kaldı.

Bu dönemde Kudüs Kralı I. Baudouin ve Antakya Prensliği taht naibi Tancerd mütecaviz tutumlar ile Suriye'de akınlar ve saldırılar düzenlemekte idiler. Bunları durdurmak hedefi ile Dımaşk Atabeyi Tuğtekin ile Musul Atabeyi Mevdud bin Altınbaş birlikte Haçlılara ait olan Celile Bölgesine bir askeri sefer düzenlediler. Kurulan müttefik ordusu ile Haçlıların önemli kalesi olan Tiberya kalesinin kuşattılar. Ama bu kuşatma başarısız kaldı. Tuğtekin ve Mevdud müttefik ordusu Ürdün Nehri'ni Celile Golü güneyinden geçtiler. I. Baudouin'in komutasında Kudüs Krallığı ordusu ile El-Sannabra Muharebesi'ne giriştiler. Bu muharebeyi Tuğtekin ve Mevdud'un ordusu kazandı. Fakat iki müttefik Haçlılar ordusunun dağılmadan düzenli olarak çekilmesi ve takviye almaları ve Müslüman ordusunda erzak ve levazımat eskiliği nedenleri ile bu galibiyeti değerlendiremediler.

Bu seferden sonra Musul'a geri dönmeden önce Dımaşk'ta istirahat etmekte olan Musul Atabeyi Mevdud bin Altınbaş 2 Ekim 1113'de bir Haşhaşi fedaisinin suikastına kurban gidip öldürüldü.

1113'de ölen Halep Meliki Rıdvan'ın yerine Halep Meliki olan oğlu Alp Arslan El-Akraş ve onun taht naibi olan hadım Vezir Lulu ile Dımaşk Atabeyi Tuğtekin 1114'de Frank Haçlılara karşı bir müttefiklik anlaşması imzaladılar. Fakat Halep'de Alp Arslan El-Akraş'in naibinin bazı şehir ileri gelenlerini idam ettirmesi ve Haşhaşileri elemine etmek için tedbirler uygulanması dolayısıyla Alp Arslan El-Akraş da bir suikasta kurban gitti. Halep gayet büyük keşmekeşe ve kargaşalığa sahne oldu. Diğer taraftan Halep Haçlılar Antakya Prensliği naibi olan Rugerro Salernolu tarafından da tehdit altındaydı. Halep halkı Artukoglu İlgazi Bey'i şehre emir olması için çağırdılar. İlgazi Bey eski Halep Meliki Rıdvan'ın bir kızı ile evlenip siyasi durumunu daha da pekiştirdi. Şehirdeki asayiş durumuna hakim olup şehri politik kontrolü altına alabildi.

1115'de Bağdad'da bulunan Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Muhammed Tapar Haçlıların doğu Akdeniz'den atılması için yeni bir ferman yayınladı ve önemli komutanlarından olan Aksungur Bursuki komutasında bir orduyu Kudüs Krallığı üzerine göndereceğini açıkladı. Dımaşk Atabeyi Tuğtekin bu orduya katılmayı kabul etti. Fakat Tuğtekin Büyük Selçuklu Devleti ile Kudüs Krallığı arasından sıkışıp kalmak istemediğinden çeşitli diplomatik tedbirlere başvurup kendi bağımsızlığını korumaya çalıştı. 1116'da Aksungur Bursuki'nin Haçlılara saldırılarına katılmadı. Bunun için özürünü Sultan Muhammed Tapar'a bildirmek için Tuğtekin şahsen Bağdad'a gitti.

1119'da Halep Emiri gorevini üzerine olan İlgazi Bey ordusu ile birlikte Haçlılar Antakya Prensliği'ne bağlı olan Athareb kalesine saldırdı. Bu kaleyi alamadıkları gibi daha sonra Kudüs Krallığı, Antakya Prensliği ve Trablus Kontluğu birleşik ordusu ile 14 Ağustos 1119'da yaptıkları "Hab Muharebesi"'nde mağlup düştüler. Haziran 1120'de Halep Emiri olarak görev yapan İlgazi Bey tekrar Antakya Prensliği'ne saldırıda bulundu; ama birleşik Haçlı ordularına karşı mağlup olup ordusunun hemen tümünü kaybedip Halep şehrini bile kaybetme tehlikesine maruz kaldı. Dımaşk Atabeyi Tuğtekin sağladığı Dımaşk ordusu askeri desteği ile İlgazi Bey ve Halep emirliği'ni elimine olmaktan zor kurtuldular.

1122'de Fatımiler o zamana kadar ellerinde bulundurup donanmalarının bir üssü olarak kullandıkları Sur şehrini Haçlılar hücumlarına karşı savunamayacaklarını anladılar. Bunun üzerine Sur şehrinin yönetimini Tuğtekin'e sattılar. Tuğtekin bu liman şehrine bir büyük Dımaşk ordusu birliği yerleştirdi. Fakat 1124 yazında birleşik Haçlılar ordusunun saldırısı ve şehri kuşatması üzerine Dımaşk ordusu birliği bu kaleyi savunamadı ve 7 Temmuz 1124'de Sur şehri ve kalesi Haçlılar eline geçti.

İsmaili Haşhaşiler Suriye'de Behram adlı bir Alamut kalesi halifesi altında gizliden organize edilmeye başlamışlardı. [1] 1124'de Hasan-ı Sabbah'ın Alamut'ta ölmesinden sonra bunlar Suriye'de yeniden açıkça faaliyetlere başladı. Dımaşk Atabeyi Tuğtekin kendini Dımaşk'ta ziyarete gelen Behram'ı gayet temkinli olarak karşılamıştı ama resmi bir şekilde ağırlamıştı. Dımaşk Atabeyliği Veziri olan Tahir El-Mazdagani bu mezhebe bağlı olmamasına rağmen Behram'la yakın bağlantılar kurmuş ve onlarla işbirliği yapmaya başlamıştı. [1]

1125'de Selçuklu generali Aksungur Bursuki Halep şehrinin yönetimini Halep Atabeyi olarak eline geçirmişti. O yaz büyük bir müslüman ittifak ordusu kurdu ve Tuğtekin, Dımaşk ordusu ile bu ittifak ordusuna katıldı. Bu büyük müttefik ordusu Haçlılar Antakya Prensliği arazisine saldırıya geçti. Kudüs Krallığı, Antakya Prensliği ve Trablus Kontluğu birleşik ordusu ile 11 Haziran 1125'de yapılan Azaz Muharebesi'nde bu müttefik müslüman ordusu mağlup düştü ve geri çekildi.

Ocak 1126'da Kudüs Kralı II. Baudouin bir önceki yıldaki başarılarını dayanarak Kudüs Krallığı ordusu ile Dımaşk emirliği arazilerine saldırıya geçti. Fakat Tuğtekin güçleri tarafından yapılan direniş muharebeleri sonunda Haçlılar Kudüs Krallığı ordusunun Dımaşk'a ilerleyemeceği anlaşıldı. Haçlılar ordusu geri çekilmek zorunda kaldı.

Bundan moral alan Tuğtekin 1126 yılı sonlarında Dımaşk ordusu ile Halep Atabayi olan Aksungur Bursuki ordusu ile birlikte Antakya Prensliği arazilerine yeni bir saldırıda bulundular. Bu saldırı da başarısız ve sonuçsuz kaldı.

Dımaşk Atabeyi Tuğtekin 1127'de gayet ihtiyarlamış ve hastalanmıştı. Dımaşk Atabeyliğinin efektif idaresi Haşhaşilerle ittifaklık yapan Vezir Mazdagani'nin elinde kalmıştı. Haşhaşiler bu şehirde kendilerine bağlı bir ordu bile kurmuşlardı. Vezir Mazdagani, Haşhaşilerinin teşviki ile, Kudüs Kralı II. Baodouin ile yakın ilişkileri bulunmaktaydı. II. Baodouin kariyeri boyunca Suriye'nin merkezi olan Dımaşk şehrini Haçlılar eline geçirmek emelinde idi. Haşhaşiler bu şehri kendilerine sağlanan imtiyazlar karşılığında Kudüs Krallığı'na vermelerinin ancak Tuğtekin'in hayatta bulunmasınin önlediği tarihçilerce bildirilmiştir. [1]

1128 basında Dımaşk Atabeyi Tuğtekin hastalığı ile yatalak oldu ve 12 Şubat 1128'de Dımaşk'ta öldü. Ölmeden önce Tuğtekin oğlu Tacülmülk Böri'yi Dımaşk Atabeyliği varisi olarak ilan etmişti ve Dımaşk Atabeyliği hiç taht rakibi ortaya çıkmadan Tacülmülk Böri eline geçti. Tacülmülk Böri Büyük Selçuklu Devleti'ne tabi olan kalıtsal Boriler yönetimindeki Dımaşk Atabeyliği'nin ikinci hükümdarı oldu. Pesimist olan Dımaşklılar şehrin idaresinin çok geçmeden Haşhaşiler ve Vezir Mazdağanı tarafından Haçlılar Kudüs Krallığına verilmesinden korkmaya başladılar.[1]

Hakkında yazılanlar

Eski Fransızca edebiyatında "trubador" adı verilen müzikli şiirleri şarkı olarak söyleyip ülkeyi gezen ve sarayın en yüksek tabakalarına da karışan şairlerin hazırladıkları "Haçlı Seferleri destanları"nda Tuğtekin ismi "Dodequin" olarak verilmiştir.

Ölümünden bir yüzyıl tarafından yazılan Ali İbnü'l-Esîr'in El-Kamil fi El-Tarihadlı tarihinde Tuğtekin şöyle değerlendirilmiştir: [1]

Tuğtekin'in ölümü ile Frenklere karşı durabilme yeteneği olan son Müslüman yönetici de tarihten kaybolmuştur. Frenkler Suriye'nin tamamını ellerine geçirip istila etmeye kudretli idiler ama (Tuğtekin'in orada bulunması) Tanrı'nın Müslümanları koruyup acıdığına bir nişane olmuştu.

Kaynakça

  1. ^ a b c d e Maalouf, Amin (Tr. çev. Ali Kılıçbay) (son.bas. 2006) Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları
  • Maalouf, Amin (Tr. çev. Ali Kılıçbay) (son.bas. 2006) Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları ISBN : 9789750811210
  • Maalouf, Amin (Tr. çev. Mehmet Ali Kılıçbay) (1998), Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, İstanbul:Telos Yayıncılık ISBN 975-545-092-0
  • Runciman, Steven (Tr. çev. Fikret Işıltan) (1998), Haçlı Seferleri Tarihi: I. Cilt Birinci Haçlı Seferi ve Kudüs Krallığının Kuruluşu, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları ISBN 975-16-0678-0
  • Grousset, Rene (1934 Yen.bas. 2006) Histoire des croisades et du royaume franc de Jérusalem - I. 1095-1130 L'anarchie musulmane, Paris:Perrin.
Resmî unvanlar
Önce gelen:
Muhiddin Bektaş
(Dımaşk Meliki olarak)
Böriler Dımaşk Atabeyi
1104-1128
Sonra gelen:
Tacülmülk Böri