Tartışma:Tasavvuf/Arşiv1

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
  • Şu anki bilgi yerine taslak girsek... veya daha iyisi konuda bilgili birisi en:Sufism'i çevirse? Daha da iyisi hem en:Sufism'den hem de diğer kaynaklardan ve hâli hazırdaki metinden yararlanarak bir taslak/içerik girilse... Bu maddenin güzel bir şekle kavuşması önemli, zira hassas olduğu kadar hakkında tarafsız bilgi bulması çok zor bir madde, oysa bilhassa Türk kültürü ve Türk dini tarihi açısından çok önemli bir konuyu ele alıyor. - Noumenon 08:53, 25 Mart 2006 (UTC)
    • Batının Tasavvuf'tan anladığı oryantalizmin at gözlüğünden gördüğüdür. Madde üzerine kurulmuş bir medeniyetin gözüyle bu mesele aydınlığa kavuşturulamaz. O nedenle ingilizce çeviri yapmak mantıklı değildir. Yerli kaynaklar konuyu daha iyi izah etmektedir. Kullanıcı:Muhasibi

Orjinal metin tarafsizken bu metin daha cok tasavvuf Islam'a uygun mudur sorusunu isliyor ve 'degildir' karari veriyor.

==

Tasavvuf düşmanlığı ile tanınan bir çevrenin onderi olan Ercument Özkan'ın tasavvuf hakkında yazdıklarının hiçbir bilimsel-teolojik-pratik geçerliliği yoktur. ==

Fazla tarafgir ve pek de ansiklopedik olmadığı için, önceki hâline çevirildi. Yine de hâlâ taslak hâlinde, tarafsız bir şekildeki her türlü katkı çok iyi olur (: -- Kubra

Tüm madde gözden geçirilerek yeniden düzenlenmiştir. Muhasibi

1.tarafsiz ne demek oluyor??? tarafsizlik olurmu bir fikri konuda??? önemli olan argumanlarla fikir alisverisi yapmak...güncel olan yazi ne kadar "tarafsiz" peki?...

2. E. Özkan'i düsmanlikla yaftalamak ne getirir? zahmet edip elestirilerinizi aktarsaydiniz ciddiyetiniz muhafaza etmis olurdunuz! "hiçbir bilimsel-teolojik-pratik geçerliliği yoktur" deyip gecmeniz zat-i alinizin ne kadar aciz ve bilgiden bihaber oldugunuzun alametidir!!...Cemal

   tasavvuf konusu islam tarihi boyunca cesitli ekollere bagli alimler tarafindan tartisma konusu yapilagelmistir.

tasavvufa islamin sadece zahirine bagli kalinmadigi icin basta ibni teymiye ki kendiside bir ilim deryasidir olmak uzere bir cok elestiri yoneltilmistir. bu elestirilere cevabende basta imam gazali olmak uzere bir cok eser telif edilmistir.eger zahmet edilip 1400 yillik islam tarihine ve onun binlerce yazar aydin bilim adami ve alimlerinin gorusleri incelenirseki islam alimleri ni olcu almayip batili aydinlari kendine eksen alanlarda unutmasinlarki bati medeniyetini yetistiren enduluslu aydinlarin eserleri okuyarak tasavvufu anlamis olacaklar ne e ozkana nede bir baskasinin yaftalanmasina gereksinim duyulmayacak. din kimi zaman en buyuk ticari kazanc yolu olagelmistir.kimi aydin gecinen zevatta devlete yalakalik yapip makam atlamak adina tasavvufada islam ve osmanli tarihinede aleyhde kitaplar nesredecektir. lehte ve aleyhte olmak bir dusunus farkli turevlerine tabii olmak demektir.tasavvufa inanmak imani bir gerekce degildir.iman sartlari bellidir.tasavvuf sadece islamda ve zuhdde yukselis i islamin ilk yillarinda ortaya cikan sistemi ki buna ashabi suffa denir ornek alan muslumanlarin gelistirdigi bir ekoldur esas alir.ashabi suffa medinede peygamberin mescidine kendini adayan bekar fakir ogrencilerin ilm ve zuhdde islamin en buyuk guc kaynagi ki hafizlar buna dahildir olmalaridir.bu ashabi suffa gelenegi hz ali ile tam anlamlasmis daha sonra sunni ve sii ekollerin tamamina tesir etmistir.tasavvufu degilde itidali yani dengeyi yani seri olculerin zahirine bagli kalinmasi gerektigine inananlara selfi denirki peygamberin doneminde ki ashabi suffa ve zuhd ehlinin disindakilerin yolu bu idi.bu tanimlamaya gore selef tasavvufa yada tasavvuf selefe karsi dir demek yanlistir.ikisi birbiribni tamamlayan iki farkli tek merkeze giden yoldur.tasavvuf adi altinda kendi kulturel miraslarini surdurmeye calisan saman dini yada hindular bunun yozlasmasina sebep olmuslardir.bu baglamda tasavvufun aslini anlamdan yorum yapmak ona ancak on yargiyla yaklasmak olur.bu gun ben muslumanim deyipte tasavvuftan etkilenmedigini soyleyen yalan soylemis olur.mevlana haci bektas sahi naksibend imam rabbani imam samil cuneydi bagdadi yada bediuzzaman bu silsilenin birer farkli versiyonu olup hepsi islamin yukselisinde sembol isimlerdir.tum bunlar islamin sadece kuru bir suru kurallar butununden ibaret olmayip mana da yukselisi ifade ettigini bunda vasatinda ustunde bir yol bulundugunu insanin kendisine sinir koymak zorunda olmadigini kanitlamislardir.gilani

Tasavvuf'un Doğuşu

Tasavvuf kelimesi ve yüklendiği anlam itibariyle, ne peygamberimiz (sav) ve O'nun (sav) sıkı takipçileri olan ashap bir şey söylememiştir.Özellikle emevi döneminde Küfe şehrinde yaşamış olan İbn Arabi ve ona öncelik yapan hocaları bunu Hz. Ebubekir (ra) nispet etmişlerdir. Şia kültüründe ise Hz. Ali'ye (ra) nisbet ederek Hz. Peygamberin (sav) Onlara gizli birşeyler söyleyip zikir konusunda bir takım hurafeler uydurarak İslam alemine sokmuşlardır. özellikle zikir konusunda sonu gelmeyen viritler uydurmuşlar şeyhin komutlarıyla toplu zikir çekmeye başlamışlardır. İbn Arabi gibi şahızlarda Vahded-i Vücudu savunarak (daha doğrusu uydurarak) herşeyin Allah(cc) olduğunu söyleyerek Hind, İran,Yunan mitoloji ve kültüründen İslam'a bu bitatları sokmuşlardır. İnsanın nefsi arzularını yenmek için toplumdan soyutlanma, yanlız başına zikir yapma, toplumun sıkıntı ve dertleriyle ilgilenmeme gibi hareketlerde bulunarak bunu İslam'da varmış gibi göstermişlerdir. Buna neden olan olaylardan birtaneside haçlı seferleri ve Sultanların İslam dışı tutumları olmuştur. Daha sonra bu önde gelen şeyhler tarafından sistemleşerek günümüze kadar gelmiştir. bir lokma bir hırka anlayışı ile toplumdan uzaklaşılmış dünya gündeminden tamamen uzaklaşılmış ve müslümanlarında geri kalmalarına neden olacak davranışlarda bulunmuşlardır. bazı şehyler o kadar ileri gitmişlerdir ki kendilerini Vahdet-Vücut anlayışı içinde kendilerini Allah (cc) ilan etmişler. bazıları kendinden ibadetin düştüğünü söylemişler. ve hatta Şeriatın üstünede çıkıp hakikat tarikat vs. gibi tamamen islam dışı söylemlerde bulunmuşlardır. Yunus Emre ve Rabia gibi şahıslar Allah'ın Mü'minler için hazırladığı cenneti küçümsemişler ve direk Allah'ı (cc) istemişlerdir. günümüzde ise nefsi terbiye adı altında tarikatların oluşumu ile birlikte Şeyhler ön plana çıkmış onu izleyen mürüdlerinin şahsi kimliğini tamamen silerek kayıtsız şartsız şeyhe bağlı olmaları gerektiğini söylemişlerdir. hatta o kadar ileri gitmişlerdir ki şeyh ne söylerde doğrusöyler bir hikmeti vardır (İslam hükümlerine aykırı olsada ) demişlerdir. şeyhlerinin uçtuğunu, aynı anda iki yerde bulunduğunu söylemişlerdir. Tarikat ve tasavvuf anlayışında gaus sistemi geliştirmişler. dünyayı onların idare ettiğini söylemişleridr. en büyük gausda İbn Arabiyi göstermişlerdir. günümüzdede bu düşünceler halka net olarak söylenmesede söylemlerinde izlerini bulmak mümkündür.

yanlis yönlendirme

Sufizm, Sufi, Sufilik vb. sayfalar tasavvuf sayfasina yönlendirilmis.Bu dogru ve yerinde bir uygulama degil.Yönlendirmenin kaldirilmasi ve ilgili maddelerin ayri ayri yazilmasi gerek.

--alibazmesaj 12:21, 27 Şubat 2007 (UTC)

Uyarına katılıyorum, sufilik tümüyle Türkiyede anlaşıldığı biçimiyle dünyada algılanan ve içeriği birebir aynı kavram değildir. Geçenlerde açılışını yaptığım maddede bu konu dikkatimi çekmişti. İngiliz vatandaşı ama adam sufi ama tasavvuf ehli değildi... Birbiri ile ilintili ama örtüşen kavramlar değillerdir. Saygılarımla.--Etrüsk 12:26, 27 Şubat 2007 (UTC)
  • aynı fikirdeyim, yönlendirmeleri sildim. buyrun maddelere. :) --kibelemesaj 12:30, 27 Şubat 2007 (UTC)
bu arada şu sayfadan da göreceğiniz gibi çeşitli maddelerdeki sufi kullanımlarında da aynı karışıklık sürüyor. --kibelemesaj 12:33, 27 Şubat 2007 (UTC)

yardım

  • Şöyle bir bilgi var, hazırlayacak arkadaşlara yardımcı olması dileğiyle yazayım dedim: "Mutassavvıf, yolunun hedefine ulaştığı zaman sufi olur."Yani yönlendirmelerin silinmesi yerinde, tasavvufla sufiliğin ayırt edilmesinde yarar var.--Düşünenadam 13:43, 27 Şubat 2007 (UTC)
    • Sufizim, Tasavvuf vb. konular mistisizmi, dini ve felsefeyi kapsayan iceriklere sahip, bu bakimdan karisikliklar cikiyor.Bizde genelde din eksenli yorumlar egemen ya da bunlar hakkinda bilgiler o kaynaktan geliyor ve dolayisiyla da fazlasiyla tek yanli.ayrimlari dikkate alarak yazmaya calismakta fayda var, kesisen noktalari da o baglamda ele almak mümkün.biraz inceleyip öyle halledelim bu maddeleri.kolay gelsin.--alibazmesaj 13:55, 27 Şubat 2007 (UTC)
      • Tasavvufun hem din hem de felsefe ile ilişkisi son haliyle netleştirilmiştir. Muhasibi