İçeriğe atla

Münih Antlaşması (1938)

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Münih Antlaşması
Soldan sağa: Chamberlain, Daladier, Hitler, Mussolini ve İtalya Dışişleri Bakanı Ciano (Münih Konferansı, 29 Eylül 1938)
TürBarış Antlaşma
İmzalanma29 Eylül 1938
YerMünih

Münih Antlaşması, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve Almanya arasında yapılan ve Çekoslovakya'nın Südet bölgesinin Almanya'ya verilmesini öngören 29 Eylül 1938 tarihli antlaşmadır.

Avrupa'nın büyük devletleri arasında baş gösteren Südet Krizi sonucu olarak 1938'de Münih'te toplanan Münih Konferansı, Hitler, Mussolini, Birleşik Krallık başbakanı Neville Chamberlain ve Fransa başbakanı Édouard Daladier arasında düzenlenmiştir. Konferansa Fransa'nın taraf olması, Çekoslovakya ile aralarındaki 1924 yılında yapılmış olan ve Çekoslovakya'nın toprak bütünlüğünün garantisi niteliğindeki antlaşmadır. İtalya ise konferansa, 7 Ocak 1935 tarihli Laval - Mussolini Antlaşması dolayısıyla taraf olmuştur. Sovyetler Birliği ile Çekoslovakya arasında, bu ülkenin toprak bütünlüğü konusunda bir antlaşma vardır. Bu antlaşma, Çekoslovakya'nın toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir saldırı durumunda Sovyetler Birliği'nin askerî müdahalesini, Fransa'nın müdahalesi önşartına bağlamaktadır. Dönemin Sovyet Dışişleri Komiseri Maxim Litvinov, Sovyetler Birliği'nin bu antlaşmadan doğan yükümlülüğünü yerine getireceğini sıklıkla belirtmiştir. Bununla birlikte Sovyetler Birliği konferansta temsil edilmemiştir.

Konferans sırasında toplantı salonuna alınmamakla birlikte yan odada iki Çekoslovakya temsilcisi de bulunmaktaydı. Berlin’deki Çekoslovak elçisi Dr. Vojtek Matni ile Prag’daki Dışişleri Bakanlığı elemanı Dr. Hubert Masaryk.

Südetler, Çekoslovakya'nın stratejik öneme sahip bir bölgesiydi. Büyük bir silah fabrikası olan Skoda bu bölgedeydi. 2,5 milyon Almanca konuşan nüfusa sahip olan bölge, Versay Antlaşması'nın Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı kuralına göre, Almanya'nın kontrolü altında olmalıydı. Konferansın amacı Südet Krizi nedeniyle bir Avrupa savaşını önlemekti ve bölgenin neredeyse tamamının Almanya'ya teslim edilmesiyle sonuçlandı. Bu, Yatıştırma Politikasının en bariz örneği oldu. Çekoslovakya konferansa çağrılmadığı için anlaşma Çekler tarafından Münih Diktesi olarak adlandırılmaktadır. Hatta çoğu zaman Münih İhaneti olarak da isimlendirirler zira Çekoslovakya'nın Fransa ile, Fransa'nın da Birleşik Krallık ile askeri ittifakı vardı ve bunlar konferansta hiç gündeme gelmedi.

1. Nazi Almanyası Ekim 1938'de Südet bölgesini işgal etmiştir.
2. Macaristan Kasım 1938'de imzalanan Birinci Viyana Hediyesi gereğince, Macar azınlıklarının oturduğu Slovakya'nın güney kısımının üçte biri ve Karpat Rutenyası'nın güney kısmı olmak üzere sınır bölgesini işgal etmiştir.
3. Karpat Rutenyası özerkliğini kazanmıştır.
4. Polonya Ekim 1938'de Polonyalı azınlıkların oturduğu Zaolzie bölgesini işgal etmiştir.
5. Geri kalan Çek toprakları Mart 1939'da Nazi Almanyası'nın uydu devleti Bohemya ve Moravya Protektorası olmuştur.
6. Çekoslovakya'nın kalıntılarından Slovakya Cumhuriyeti yaratılmış ve Nazi Almanyası'nın uydu devleti olmuştur.

Mart 1938'de Almanya Avusturya'yı ilhak etti (Anschluss). Nazi politikacı Konrad Henlein tarafından yönetilen ve nüfusunun çoğunluğu Alman kökenli olan Çekoslovakya'nın Südetlerinin, Hitler'in bir sonraki isteği olacağı beklenmeye başlamıştı. Hem Fransa'nın hem de Sovyetler Birliğinin Çekoslovakya ile askeri ittifakı vardı ama ne Fransa ne de Sovyetler bir savaşa hazır değildi. Gerçekte, Sovyet Rusya ve Stalin kapitalist anlaşmalardan epey rahatsızdı ve Fransa'nın başında ise yatıştırıcı bir dış politika izlemekten yana olan Édouard Daladier vardı. 1938'de Fransa'da yapılan genel seçimler de Fransa'nın askerî güç göndermesinin mümkün olmadığını göstermişti. Batı Avrupa'daki hiçbir devlet savaş istemiyordu. Nazi Almanyası'nın askerî harekât kabiliyetini fazla abartmışlardı. Öte yandan Hitler'in çeşitli kamuoyu açıklamalarında ısrarla vurguladığı barış çağrıları, Avrupa kamuoyunda son derece olumlu karşılanmaktaydı ve ikna ediciydi.

Münih Antlaşması'nın imzalandığı bina "Führerbau" (günümüzde Münih Müzik ve Tiyatro Yüksek Okulu)

Diğer taraftan Hitler ise Batı'nın bu zaaflarını iyi değerlendiriyordu ve bir an evvel Orta Avrupa'da hedeflerine ulaşacak bir dış siyaset izliyordu. Konferans yapılması için Benito Mussolini tarafından ikna edildi. Zira İtalya da henüz Avrupa çapında bir çatışmaya hazır değildi. Alman askeri liderliği de ordunun durumunun farkındaydı ve savaşı engelleyebilmek için ellerinden geleni yapıyorlardı.

Konferansa giden günlerde Avrupa'nın süper güçleri, I. Dünya Savaşı'ndan sonra ilk defa ordularını mobilize ettiler. Birçokları savaşın kaçınılmaz olduğunu ve herkesi memnun edecek bir barışın mümkün olmadığını düşünüyordu.

Fakat bir anlaşmaya varıldı ve 29 Eylülde Adolf Hitler, Neville Chamberlain, Édouard Daladier ve Benito Mussolini Münih Anlaşmasını karara bağladılar. Her ne kadar antlaşma 29 Eylül tarihini taşıyorsa da, imzalanması 30 Eylül 1938 gününün ilk saatleridir. 30 Eylül'de Çekoslovakya hükûmeti; Almanya, Polonya ve Macaristan'ın askeri baskısıyla İngiltere ve Fransa'nın diplomatik baskısının birleşimine boyun eğdi ve Münih şartlarında Almanya'ya toprak vermeyi kabul etti. Ardından 1 Ekim'de Çekoslovakya Polonya'nın toprak taleplerini kabul etti.[1] Anlaşma Südetlerin kontrolünü 10 Ekimden itibaren Almanya'ya veriyordu.

30 Kasım 1938'de Çekoslovakya, Spiš ve Orava bölgelerindeki küçük toprak parçalarını Polonya'ya bıraktı.[2]

Antlaşmada kabul edilen metin, Mussolini’nin teklif ettiği metindir. İtalyan Dışişleri Bakanı Galeazzo Ciano’nun yayımlanmış anılarında ve Erich Kordt'un 4 Haziran 1948 tarihinde Nürnberg mahkemesindeki ifadesinde, söz konusu belgenin aslında Alman teklifi olduğu belirtilmektedir. Her iki şahıs da Münih Konferansı’nda onaylanan antlaşma metninin gerçekte Alman planı olduğunu iddia etmektedir.

Antlaşmanın hemen ardından, antlaşma şartlarına göre kurulan “uluslararası komisyon”, Britanya, Fransa, Çek ve İtalya elçileriyle Almanya Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Ernst von Weizsäcker'den oluşmaktadır ve antlaşma metninde yer almayan ama Hitler'in vazgeçmediği toprakların da Almanya’ya verilmesini karara bağlamıştır.

Ayrıca, Hitler ve Chamberlain olası bütün anlaşmazlıkları barış yoluyla çözmek konusunda bir anlaşmaya vararak bunu da imzaya döktüler. Bu anlaşma ise çoğu zaman Münih Anlaşması ile karıştırılmaktadır zira Chamberlain'ın Britanya'ya dönüşünü gösteren fotoğraflardaki kâğıt Münih Anlaşması değil, Hitler ve Chamberlain'ın imzaladığı iyi niyet anlaşmasıdır.[kaynak belirtilmeli]

Britanya'ya dönüşünde Chamberlain için resepsiyon verildi ve yaptığı anlaşmayı kalabalığa göstererek meşhur "zamanımızın barışı" konuşmasını yaptı. Britanyalılar ve Fransızlar mutluydu, Alman generaller de savaş çıkmadığı için rahatlamışlardı ama Hitler kızgındı. Diplomatlarının ve generallerinin kendisini bir burjuva politikacı olarak davranmaya zorladığını düşünüyordu.

Münih'ten Britanya'ya dönen Neville Chamberlain (elinde barışçı çözümü için kendisi ve Adolf Hitler tarafından imzalanan belge, Heston Aerodrome, 30 Eylül 1938

Joseph Stalin de Münih Anlaşması'ndan memnun değildi. Sovyetler konferansta temsil edilmemişti ve büyük güçlerden biri olarak en azından bilgilendirilmeleri gerektiğini düşünüyordu. Birleşik Krallık ve Fransa ise Sovyetleri daha çok Almanya'ya karşı bir denge unsuru olarak kullanıyorlardı. Stalin, batının bir müttefiki bu kadar kolay satmasından da rahatsız olmuştu ve gelecekte aynı şeyi Sovyetler'e de yapıp Nazilerle Komünistleri birbiriyle savaştırarak her şey bittiğinde onların gelip geride kalanları toplayacağını düşünmeye başlamıştı. Bu endişe ve Birleşik Krallık ve Fransa'ya yaptığı, Almanya'ya karşı bir ittifak önerilerinin dikkate alınmayışı, Stalin'in 1939'da Nazi Almanyası ile Molotov-Ribbentrop Paktını imzalamasına neden oldu.

Çekler de durumdan hiç hoşnut değildi. Südetler'i Almanya'ya vermek zorunda kalan ve daha sonra da Cieszyn Silesya bölgesi de Polonya tarafından geri alınan Çekoslovakya Almanya'ya karşı savunma hatlarını tamamen kaybetmişti. Mart 1939'da Chamberlain'ın sözlerine inananlar yanıldıklarını anladılar. Almanlar, Bohemya ve Moravya'nın geri kalanını da işgal ettiler. Mart 1939'da Nazi kuklası bir devlet olan Birinci Slovak Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti.

Kısa bir süre sonra Hitler, Çekoslovakya'dan geriye kalanların tam kontrolünü Almanya'ya vererek, Bohemya ve Moravya Himaye Yönetimi'ni kurarak Çekoslovakya'nın bütünlüğüne saygı göstereceğine dair ciddi vaatlerinden vazgeçti. Sonuç olarak, Çekoslovakya ortadan kaybolmuştu.[3]

Başbakan Chamberlain Nazilerin Çekoslovakya'yı işgal etmesiyle ihanete uğradığını ve artık Münih Anlaşması'nın bir ehemmiyetinin kalmadığını düşünerek Britanya İmparatorluk Kuvvetleri'ne savaş hazırlığı emri verdi. Fransa da aynısını yaptı ancak ikisi de herhangi bir girişimde bulunmadı. Ta ki Polonya'nın işgali savaşı artık kaçınılmaz hale getirene kadar.

Günümüzde, Münih Anlaşması yaygın olarak başarısız bir yatıştırma eylemi olarak görülmektedir ve bu terim "yayılmacı totaliter devletleri yatıştırmanın beyhudeliğinin bir simgesi" haline gelmiştir.[4]

  1. ^ Goldstein, Erik; Lukes, Igor (12 Ekim 2012). The Munich Crisis, 1938: Prelude to World War II (İngilizce). Routledge. ISBN 9781136328398. 13 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ocak 2022. 
  2. ^ Jesenský 2014, s. 88-89.
  3. ^ office, Kafkadesk Prague (14 Mart 2021). "On this Day, in 1939: Slovakia declared its independence to side with Nazi Germany - Kafkadesk". kafkadesk.org (İngilizce). 14 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2021. 
  4. ^ "Munich Agreement" 27 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Encyclopædia Britannica. Retrieved 6 August 2018.