Dinler ve alkollü içecekler
Dünya dinlerinin hatta aynı dinin farklı mezheplerinin alkol ile ilişkili farklı yaklaşımları bulunmaktadır. Bazı dinler alkol kullanımını günah olarak görürken diğer bazı dinlerde belirli zaman dilimlerinde ve ayinlerinde alkol kullanımının emredildiği ya da izin verildiğini görmekteyiz.
Hinduizm
Hindistan'ın maneviyatında dünya tarihi dört devrevi çağa ayrılmıştır. Dört çağ doktrinine göre her çağda ilkeleri daha fazla izlenilmesi gereken kutsal metinler vardır. İlk çağ olan Satya-Yuga'da Vedalar, ikinci çağ olan Treta-Yuga'da Smiritiler, üçüncü çağ olan Dvapara-Yuga'da Puranalar, dördüncü çağ olan ve halen içinde bulunduğumuzun iddia edildiği Kali-Yuga'da ise Tantralar izlenmektedir. Hintteki söz konusu bu kutsal metinlerin tümünün incelenmesi gerekmektedir.
Vedik dönemde sarhoş edici olan Soma kutsal addedilmekteydi. Soma (Asclepias-acida veya Sarcostemna viminale) adı verilen bir sarmaşığın süt benzeri suyunun fermante edilmesiyle üretilen içki Rig Veda'ya göre Sema'dan getirilmişti ve ebedi gençlik veren bir tür ab-ı hayattı (Amrita veya ambrosia).[1]
Vedik dönemden sonraki dönemde ortaya çıkan bazı metinlerde Soma haricindeki sarhoşluk verici maddelerin yasaklandığını görmekteyiz. Örneğin Manu yasalarında sarhoşluk veren maddeleri tüketenlere ceza tayin edilmekte diğer bazı metinlerde özellikle ilk üç kastın bu maddeleri tüketmelerine yönelik uyarılarda bulunulmaktadır.[2]
Puranalar da da yasak aynı şekilde devam ettirilmiştir ancak Ramayana ve Mahabarata gibi epik metinlerde bilgelerin misafirlerine şarap sunduğu görülür. Tantralara gelince ise içki kullanımı belirli koşulların gözetilmesi şartıyla ayinlerde dahi kullanılabilmektedir.[3]
Antik Hint şifa sistemi Ayurveda'da şarabın ilaç olarak kullanıldığı bilinmekle birlikte bu sistemde şarap herkese tavsiye edilmemektedir. Özellikle Kapha beden tiplerinin bir Ayurveda hekiminin kontrolüyle ve belirli ölçülerde şarap kullanabilmesine izin verilebilmektedir.[4]
Diğer Hint Dinleri
Hindistan'da ortaya çıkan ve katı vejeteryanlığı emreden dinlerden Jaynizm'de alkolik içeceklerin fermantasyon sonucu içeriklerindeki mikroorganizmalar sebebiyle kullanımları kesin bir şekilde yasaklanmıştır.
Budizmde Yüce Sekizkatlı Yol'un ilkelerinden biri olan uyanıklığı/dikkatli oluşu engellediği gerekçesiyle mensupları alkol kullanımından sakındırılır.
Sihizm'e giren kişilerin de aralarında alkolün de bulunduğu tüm sarhoş edicilerden uzak durmaları istenir.
Musevilik
Alkol tüketimi Musevi inancında yasaklanmamıştır. Kitab-ı Mukaddes'te bunun bazı örnekleri bulunmaktadır. Örneğin: Yaradılış bölümünde 9:20-27'de Nuh şarapla sarhoş olur ve en genç oğlu tarafından çadırında giyinik olmadan yatıp uyurken bulunur. Mezmurlar 104:15'te ise şarabın insan kalbini sevince boğduğu ibaresi geçer. İçkinin aşırı tüketimi ve sarhoşluk teşvik edilmiyor olsa da suçlanan bir eylem olarak görülmez. Tora (Tevrat) - Vayikra (Levililer) 10/ 8. Tanrı Aaron'a konuşarak (şöyle) dedi: 9. "Sen ve yanındaki oğulların-Buluşma Çadırı'na gireceğiniz zaman sarhoş edecek şekilde şarap içmeyin- ki ölmeyesiniz (Bu tüm) Nesilleriniz için ebedi bir kanundur.[5]
Yukarıdaki ayetlerin yorumunda meşhur Tevrat müfessiri Rambam Buluşma Çadı (Mişkan) ve kurban ibadetinin yapıldığı Mizbeah'ta Şarabın etkisiyle sarhoş olarak ibadet icra eden Koen'in (din adamı) bunun karşılığında ölüme mahkûm edileceğini söyler. Ancak suç şarap içmekte değil şaraptan dolayı sarhoş olmakta görülür ve sarhoş edici miktar olarak bir kerede 1 reviit (günümüz ölçüsünde 85-150 gr arasında değişik ölçüler verilmektedir) miktarında tüketilmesi öngörülür. Bundan az miktarda ya da bu miktarı ara vererek veya şarabı su katarak içen ve bu şekilde ibadet eden biri bu yaptığı yasak olmasına karşı cezaya layık görülmeyip ibadeti de makbul addedilir. Ancak toplamda 1 reviit aşıldığında yapılan ibadet geçersiz ve fail de ölüme layık bulunmaktadır. Ayrıca buradaki ölüm olasılığının sadece şarap içilmesi durumunda geçerli olduğu diğer sert içkileri içtikten sonra Kutsal Mekan'a girmenin yasak olmakla birlikte ölüm cezası ile değil kırbaçla cezalandırılacağı ve yapılan işlemlerin de geçersiz olmadığı yorumu da yapılmıştır. Talmud - Berahot Perek 1'de Sarhoşken dua eden kişinin duasının Tanrı'nın huzurunda tiksinti verici olduğu ifadeleri geçer. Buna göre Dua vakti geçecekse bile sarhoşken dua etmek yasaktır.[6]
Yemek öncesinde kutsanan tek meyve üzüm suyu veya üzümün mayalanmış suyu yani şaraptır. Kutsama şu kelimelerle son bulmaktadır: borei pri hagafen (şarabın (vine) meyvesini yaratana) Diğer meyve veya sebzelerin mayalanmış suyu, onlara "şarap" denilmiş dahi olsa üzerlerine bu tip bir kutsamada bulunulmaz. Şarap da tıpkı ekmek gibi özel bir muameleye tabi tutulur. Şarap besin kaynağı olarak görüldüğü gibi aynı zamanda kişiye neşe verici kabul edilir. Mezmurlarda "Ve insanın yüreğini sevindiren şarap, Yüzünü parlatan yağ, Ve insanın yüreğine kuvvet veren ekmeği çıkarsın" (Mezmurlar: 104:15) Neşe ve kutlama sembolü olarak şarap halakhik bir statü kazanmış, bilgeler belirli dualar ve kutlamaları şarap kupasını kaldırarak gerçekleştirirler. İlk Doğan Kefareti, Sünnet Töreni, Nişan Töreni, Evlilik Kutsaması, şarapla birlikte gerçekleştirirler.[7]
Şabat gününün şarap içerek kutlanması teşvik edilir ve ilgili günde düzenli olarak da kullanılır.
Zerdüştlük
Geo Widengren ve Mircea Eliade gibi araştırmacılar Hint kenevirinin ilkin Zerdüştlerin kutsal metni Avesta'da beng şeklinde mevcut olup Zerdüşt'ün vecde girebilmek için bizzat beng kullandığını ifade etmektedirler.[8]
Hristiyanlık
Alkolik içecekler Kitab-ı Mukaddes'te görülmekle birlikte Nuh ve Lut hikâyelerinde sarhoşluk suçlanmıştır. Katolik kilisesinde şarap Mesih İsa'nın kanına dönüşür. Protestan mezheplerinde şarap sadece Mesih'in kanının sembolüdür. Ruhban topluluklarında bira ve şarap tüketilir.
Pentekostaller ve Metodistler gibi bazı Hristiyan grupları günümüzde kişinin alkolden uzak durması gerektiğine inanmaktadırlar. Mormonluğun "Hikmet Sözleri" kitabında alkol tüketimi yasaklanır.
İslamiyet
Alkol Arapçadan türemiş bir kelimedir ve al-kohl olarak damıtma işlemini tanımlamada kullanılmıştır. İslam hekimleri alkolü yaraların temizliğinde ve cerrahi müdahalelerde anestezi amacıyla kullanmışlardır.
Kuran'da Maide Suresi'nin 90. ve 91. ayetlerinde Türkiye Diyanet İşleri tefsirine göre "Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz." diye bahsedilir.[9] İslam hukukçularının (fakih) çoğunluğu kullananın bilincini etkilediği için alkol tüketiminin İslam'da yasaklandığını kabul etmişlerdir. Ancak bu yasaklamaya rağmen Türkiye'de rakı, Tunus'ta bukha, Fas ve Cezayir'de şarap tüketimi son bulmamıştır. Tarihte Emeviler, Abbasiler, Memluklar, Selçuklular, Osmanlılar gibi İslam devletlerinde yönetici sınıfların yanı sıra şairler, edipler hatta kimi zaman din adamlarının bile şarap kullandıkları, şaraba övgüler düzdükleri, işret meclisleri (içkili eğlence) kurdukları bilinmektedir.[10]
Sultanlara yönelik yazılan bazı eserlerde de sultanların şarap içme biçimlerine ilişkin ifadelere rastlanılmaktadır. Örneğin Anadolu Selçuklu döneminin vezirlerinden Nizamülmülk'ün sultana yönelik yazdığı tavsiyeleri ve görgü kurallarını içen eseri Siyasetname'de "Şarap içmenin adabı" başlıklı bir bölümde sultanın şarap içerken dikkat etmesi gereken hususlar bildirilmektedir.[11] Benzer bir şekilde Keykavus'un Kabusname adlı eserinde de içki adabıyla ilgili bir bölüm yer almaktadır.
Maliki, Şafii ve Hanbeli gibi Sünni mezheplerle Şiilikte sarhoşluk verici maddelerin damlasının kullanılması dahi haram kabul edilirken Hicri 6. (Miladi 12. yy) yüzyıla kadar geçen dönemde Hanefi mezhebi bilginleri ham üzümden imal edilen şarap haricindeki sarhoş edici maddelerin bizzat değil sarhoşluk verici miktarının kullanımının haram olduğunu iddia etmişlerdir.[12]
Hicri 6. yüzyıldan sonra tıpkı diğer Sünni ve Şii mezheplerde olduğu gibi Hanefi mezhebinin içinde de sarhoşluk veren maddelerinin damlasının dahi kullanımının haram olduğu görüşü yaygınlaşmıştır. Ancak bu yüzyıldan önce dahi Hanefi mezhep imamlarının ortak görüşü sarhoşluğun cezalandırılması yönündeydi. Hatta ilk dönem (Hicri 4. yüzyıl) Hanefi mezhebi imamlarından İmam Tahavi'nin bir kimse nebiz (üzümden imal edilen şarap dışındaki sarhoşluk verici tüm maddelerin genel adı) içip sarhoş olursa imamların tümüne göre kendisine had cezası uygulanacağını açıkça bildirir.[13]
Cezayı gerektiren sarhoşluk durumu ise Ebu Hanife'ye göre kişinin yer ile göğü, kadın ile erkeği birbirinden ayırt edemeyecek derecede sarhoş olmadır. Ebu Hanife'nin öğrencisi olan Ebu Yusuf'un görüşüne göre ise kişinin konuşmasında karışıklık-bozukluk olursa ceza gerektirir miktara ulaşılmış sayılır.[13]
Veda haccı sırasında gerçekleşen bir hadise ile ilgili İbn Abbas kanalıyla gelen bir rivayet ise şu şekildedir: "Resullullah'a bir nebiz getirildi. Onu koklayınca kaşlarını çattı ve köleye uzatınca yanındakiler: 'Ya Rasulallah bu helal midir yoksa haram mıdır?' diye sordular. Bunun üzerine Hz. Peygamber onu geri getirmesini söyledi ve beraberinde bir maşraba da su istedi. O suyu nebizin üstüne döktü ve şöyle dedi: 'İçecekleriniz şiddetlenirse onu(n sertliğini) su ile kırınız.'"[14]
Ayrıca Bektaşilik'de dem altında ve Kalenderilik,[15] Haydarilik gibi tarikatlarda da alkol, afyon, şarap gibi sarhoş edici maddelerin kullanıldığı bilinmekte, hatta Eflaki'nin "Ariflerin Menkıbeleri" adlı eserinde Şems-i Tebrizi'nin şarap kullandığı Mevlana'nın sorulan bir soruya verdiği cevaptan anlaşılmaktadır.[16]
Bkz. İslamiyet ve Sarhoşluk, İslamiyet ve alkol
Diğer dinler
Antik Mısır dininde bira ve şarap kullanılır ve ritüel ve dini bayramlarda tanrılara takdim edilirlerdi. Mısır mezarlarında mumyalarla birlikte bira ve şaraplar da depolanmıştı. Çin antik dininde, Sümer ve Babil dininde alkol tanrılara ve göçmüş atalara takdime edilirdi. Mezopotamya kültürlerinde de farklı şarap tanrıları bulunmakta ve Çin imparatorluk kalıntılarında ılımlı ölçüde alkol içimi ilahi alemler tarafından teşvik edilmişti.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Wikipedia/Religion and alcohol
- Halil İnalcık, Has Bağçede Ayş u Tarap, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2015
- Eflaki, Ariflerin Menkıbeleri, Çev.Tahsin Yazıcı, Kabalcı Yayınları, İstanbul, 2006
- Nizamülmülk, Siyasetname, çev. Nizamettin Bayburtlugil, Dergah Yayınları, İstanbul, 1995
- Keykavus, Kabusname, Çev. Mercimek Ahmed, Haz.Orhan Şaik Gökyay, Kabalcı Yayınevi, 2007
- Rabbi Hayim Halevy Donin, To Pray As a Jew, Basic Books, 1980
Dipnotlar
- ^ Dhirendra Krishna Bose, Wine in Ancient India, Calcutta, 1922, s.4,7
- ^ Dhirendra Krishna Bose, a.g.e. s.10-11
- ^ Dhirendra Krishna Bose, a.g.e. s.23
- ^ Dhirendra Krishna Bose, Wine in Ancient India, Calcutta, 1922, s.10-11
- ^ Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara 3.Kitap Çeviri ve Düzenleme Moşe Farsi, Gözlem Gazetecilik, İstanbul,2010
- ^ Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara 3.Kitap Çeviri ve Düzenleme Moşe Farsi, Gözlem Gazetecilik, İstanbul,2010, Şemini 154-157 Yorumlar bölümü.
- ^ Rabbi Hayim Halevy Donin, To Pray As a Jew, Basic Books, 1980. s.309
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sufilik: Kalenderiler, TTK, 1992, Ankara, s.178
- ^ "Mâide Suresi 90-91. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı". kuran.diyanet.gov.tr. 5 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2020.
- ^ Daha geniş bilgi için, Halil İnalcık, Has Bağçede Ayş u Tarab, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2015 Adam Mez, Onuncu Yüzyılda İslam Medeniyeti, İnsan Yayınları, İstanbul, 2013 İbn Bibi, Selçukname, Kitabevi Yayınları, 2010
- ^ Nizamülmülk, Siyasetnâme, Çev. Nizamettin Bayburtlugil, Dergah Yayınları, İstanbul, 2014, s.58,104,135
- ^ Konuyla ilgili tartışmalar için bkn. Najam Haider, Contesting Intoxication: Early Juristic Debates over the Lawfulness of Alcoholic Beverages, Islamic Law and Society dergisi, Sayı:20 1-2, ss.48-89, Brill Yayınları, 2013 ve Nergiz Önce, Erken Dönem Hanefi Mezhebi Eserlerinde ve Osmanlı Dönemi Nükûllü Fetva Mecmualarında "Kitabu'l-Eşribe", Usul dergisi Sayı 15, ss.91-124, 2011/1.
- ^ a b İmam Tahavi, Mukayeseli Hanefi Fıkhı-Tahavi Muhtasarı, Çev. Soner Duman, Beka Yayıncılık, İstanbul, 2013, 524
- ^ İbn Ebi Şeybe, Musannef, vııı, 103'den aktaran Nergiz Önce, a.g.e. s.109-110
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sufilik: Kalenderiler, TTK, 1992, Ankara, s.178-179
- ^ Ahmet Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, Çev.Tahsin Yazıcı, C.2,1973, s.94