Ortaca Olayları
Bu maddenin veya bölümün özgün araştırma, doğrulanamaz veya yoruma dayalı ifadeler içerdiği düşünülmektedir. Lütfen iddiaları kontrol ederek ve yeni kaynaklar ekleyerek geliştirin. Özgün araştırmadan oluşmuş ifadeler kaldırılabilir. Ayrıntılar maddenin tartışma sayfasında bulunabilir. |
Bu maddedeki üslubun, ansiklopedik bir yazıdan beklenen resmî ve ciddi üsluba uygun olmadığı düşünülmektedir. |
Bu maddenin listelenen kaynaklarından bazıları güvenilir olmayabilir. (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Ortaca Olayları | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Milliyet gazetesinin 14 Haziran 1966 tarihli sayısındaki haber başlığı. | |||||||||||||||
|
Ortaca Olayları, Muğla'nın Ortaca ilçesinde 5-16 Haziran 1966 tarihleri arasında gerçekleşen Türkmen Alevilere yönelik tecavüz ve silahlı saldırı olayları.[3][4] Sanılanın aksine mezhep çatışması değil arazi kavgası olduğuna dair yayınlar da vardır.[5]
Arka plan
II. Dünya Savaşı yıllarında vergisini ödemeyen azınlıkları çalıştırmak amacı çıkarılan Varlık Vergisi kapsamında Muğla'nın Dalaman ilçesinde bir "azınlık kampı" kurulması planlanır ve inşasına başlanır. Bu bölge yerleşik durumda olan 11. yüzyılda Anadolu'ya göç eden "Ağaçeri" soyundan gelen ve Osmanlı kayıtlarında “Cemat tahtacıyan” olarak geçen bir topluluk olan[6] Tahtacıların (Türkmen Aleviler) elinde bulunmaktaydı. Devlet tahtacıları yakında bulunan başka bir tahtacı köyü olan Fevziye'ye yerleştirir. Göç zamanında bataklık olan bu bölge, Tahtacı Aleviler tarafından kurutulur ve yaşanabilir hale getirilir. Ardından 1960 yılında iktidar partisi, Alevi olan Fevziye köyüne yakın olan bir bölgeyi, yani günümüzdeki adı Güzelyurt olan Kızılyurt köyünü, Nur Cemaati'ne bağlı Sünnilere ve onların ağasına verir.[7][8][9]
1962 yılında Fevziye köyünden bir adam ve eşi odun toplamak amacı ile Kızılyurt yakınlarındaki ormanlık araziye girer. İddiaya göre, bunu gören Kızılyurt köyünden 5 Sünni, "Alevilerin namusu olmaz" diyerek bu iki kişinin arkalarından gitmiş, ardından adamı bir ağaca bağlayıp onun gözlerinin önünde eşine tecavüz etmişlerdir.[7] Adam ve eşi köye dönünce durumu anlatır. Bunun üzerine Fevziye halkı, Kızılyurt ağasının mekanını basar.
Olaylar
Bir müddet sonra olaylar büyür ve Kızılyurt'takiler Dalaman Çayı kenarında pamuk toplayan kadın ve çocukları öldürüp hasırlara sararak çaya atarlar ve etraftaki 16 Sünni köyü ile birleşerek sayıları 700-1000 arası olduğu ifade edilen silahlı erkek "yeşil bayrak" altında toplanır.(Kaynak yok.) "Bu topraklar bizimdir, Tahtacılar dağınıza gidin", "Bir Tahtacı öldüren cennetliktir" sloganları ile Ortaca merkezine yürümeye başlarlar. Ardından bu topluluk içinde Alevilerin bulunduğu bir sinemayı basar ve burada 2 kadına tecavüz ederler. Kaçmayı başaran Aleviler kurtulur. Sinema, sahibi ile birlikte yakılır. Daha sonra bu kalabalık grup belediye binasını basarak Ortaca'nın ilk belediye başkanı ve bir Alevi olan Ziya Çavuş'u makamında yakalar ve uzun olan saç ve sakalını keserler. Çavuş, bir kağıda imza attırılarak makamından indirilir ve yerine kendi aralarından bir kişiyi yerleştirirler.[6][7][10]
Dönemi yaşayan bir Alevi olay gününü şu şekilde aktarmaktadır;[11]
“ | "Uzakta yeşil bayrağı görünce durumun farkına vardım ve dayıma hadi gidelim dedim. Gitmeye vaktimiz olmadığı için bir dükkâna saklandık. Gelen dumanların ne olduğunu ancak olay bitince anladık." | „ |
Ardından 12 Haziran günü odun toplamaya çıkan Alevi aileye dört kişi saldırır, erkeği ağaca bağlayıp eşine tecavüz ederler. Ertesi gün olayı öğrenen Aleviler Ağanın köyünü basarlar, çatışmada bir Sünni ölür. 16 Haziran'a kadar devam eden çatışma ve baskılar sonucu birçok Alevi Türkmen bölgeyi terk etmek zorunda kalır. Kalanlar ise silahla nöbet tutarak çatışmaların bitmesini bekler.[6][11]
Tepkiler
- Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay: “Türkiye Laiktir. Sünnilik-Alevilik yoktur, halk itikatını kendisi ayarlayabilir”[6]
- Başbakan Süleyman Demirel: “Olaylar münferit vakalardır”[6]
- İçişleri Bakanı Mehmet Faruk Sükan; “Türkiyemizde sureti katiye de bir mezhep kavgası olamaz”[6]
- Muğla Valisi Hasan Basa: “Mezhep çatışması yoktur. Irza geçme iddiasının da olayla ilgisi olmayan münferit bir hadisedir”[6]
Kaynakça
- ^ "Muğla'da Bin Köylü Çatıştı": "... birbirine girenlerden 7'si yaralandı 38'i nezarete alındı.", Milliyet, 6 Haziran 1966.
- ^ "Ortaca'daki Alevi Kadınlar Silahlandı": "İlk silahlı çatışma sırasında yaralanan Kızılkurt köyünden Sünni Halil Sarı dün tedavi gördüğü hastahanede ölmüştür.", Milliyet, 14 Haziran 1966.
- ^ Yakın Tarihimizdeki Kitlesel Katliamlar 11 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
- ^ Kaya, Sedat. Unutulmuş bir katliamın 50 yıllık gözyaşları.. 14 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 13 Haziran 2016, Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
- ^ "Ortaca olayları, devrimcilerin müdahalesiyle sonlandırıldı/3-VİDEO | Pir Haber Ajansi - PİRHA". Pirha - Pir Haber Ajansı. 6 Haziran 2019. 1 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2020.
- ^ a b c d e f g Temeltaş, Nami. Ortaca Alevi Katliamı’nın 50. yıldönümü 16 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Bianet, 13 Haziran 2016, Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
- ^ a b c Kenanoğlu, Ali. Ortaca Katliamı ve Terolar, Evrensel, 10 Haziran 2016, Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
- ^ Ortaca Katliamı 14 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
- ^ Önal, Mehmet Naci. Muğla'da Alevi-Tahtacı Kültürü, International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 2013, Volume 8/9, s. 343-366, Ankara, Turkey, Erişim tarihi: 16 Haziran 2016.
- ^ Ortaca Katliamı, Hollanda Alevi Birlikleri Federasyonu, Erişim tarihi: 16 Haziran 2016.
- ^ a b Unutulan Bir Alevi Katliamı: Ortaca, 5 Haziran 2016, Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.