Tartışma:Zilan Katliamı/Arşiv 1
Burası geçmiş tartışmaları içeren bir arşiv sayfasıdır. Lütfen bu sayfayı düzenlemeyin. Eğer yeni bir tartışma başlatmak istiyorsanız, eskilerden birini canlandırabilirsiniz ya da mevcut tartışma sayfasında yeni bir tartışma başlatabilirsiniz. |
Arşiv 1 |
- Aşağıdaki tartışma, bir arşiv olarak korunmuştur. Lütfen üzerinde herhangi bir değişiklik yapmayınız. Daha sonraki yorumlar, tartışma sayfasının uygun kısmında yapılmalıdır.
taraflı, eksik, kaynaksız
Hatta sö etnik bile eklenebilirdi... Ayrıca Türkiye'deki katliamlar kategorisine eklenmiş gayet ilginç buldum.. Birde sadece taraf gazetesi haberinden kaylandırılmış.. Hiç Türk hükümetinin ve Türk tarafının ne düşündüğüne dair bir ifade yok.. Şunlar şunlar öldürüldü filan falan.. İyi çalışmalar. --Boyalikus 20:17, 14 Ağustos 2010 (UTC)
- destek--Ollios 08:01, 15 Ağustos 2010 (UTC)
- destek--Ağaxan Araz 12:19, 01 Temmuz 2012 (UTC)
Destek Türkoğlu1927 (mesaj) 08.29, 20 Ocak 2021 (UTC)Yanıtla
katliam
Katliam olduğuna kim karar vermiştir ? --Boyalikus 01:45, 15 Ağustos 2010 (UTC)
- Katliam olduguna katliama ugrayan, gözleriyle gören Kürd halki karar vermistir. Katliam: katl-i ˁām [ Ahmet Vefik Paşa, Lugat-ı Osmani, 1876]
~ Fa ḳatl-i ˁāmm قتل عامّ genel öldürme § Ar ḳatl قتل öldürme + Ar ˁāmm عامّ genel, umumi → katil1, amme Silahsiz insanlarin, gebe kadinlarin dâhi katledilmesinin bir adim ötesi zaten soy kurutmadir, zaten türkçede bolca kullanilir bu deyim. a.nailov 21:07, 17 Temmuz 2014 (UTC)
- Burada ayaklanma denilmiş ? 300- 5000 kişi denilmiş, nasıl yaman çelişki ? --Boyalikus 02:11, 15 Ağustos 2010 (UTC)
- Ayaklanma tabiri devletin bakis acisidir, halkin isyani farklidir. Ayaklanma diye yazilan her tarih resmî görüstür ve belge karartma ihtimali çok yüksektir. a.nailov 21:07, 17 Temmuz 2014 (UTC)
- Ayaklanma yazılan her tarih resmi görüşse bunun yanlış olduğuna kim karar veriyor. Başlık zaten tarafsızlık konusunda şüpheli olsa da buraya yazılanların bu kadar aleni taraflı olmaması lazım. Resmi görüşte karartma ihtimali yüksek ama kulakdan dolma bilgiler kesin doğru. Özellikle Türkiye ile yoğun çekişme halindeki Ermeni ve Sovyet kaynakları...Alicamci83 (mesaj) 11:56, 18 Aralık 2015 (UTC)
Bu olay katliamdan ziyade bölgedeki kürt aşiretlerin ağrı bölgesinde devlet kurmak amacıyla isyan etmeleri bunun sonucunda devletin müdahalesiyle sonuçlanan bir isyandır [1].
- Devlet, ikinci bir devletin kurulmamasi icin müdahale ederken katliam da yapmis demek oluyor ki insanlik tarihi ile esit olan harp hukuna göre çocuklar, kadinlar ve ihtiyarlar korunmaya muhtaçlardir. a.nailov 18:13, 18 Temmuz 2014 (UTC)
- Kadın ve çocuklar korunmaya muhtaçtır. Ancak konu gerçekten çocuk ve kadınlar öldürülüp öldürülmediği şüpheli. Mantıksal hatalar ile argüman savunuluyor bence.Alicamci83 (mesaj) 11:56, 18 Aralık 2015 (UTC)
Dava meselesi
Kaynak ara: Google (kitap · haber · gazete · akademik · özgür görsel · WRS) · DuckDuckGo · Bing · FENS · JSTOR · NYT · VK
Kaynak ara: Google (kitap · haber · gazete · akademik · özgür görsel · WRS) · DuckDuckGo · Bing · FENS · JSTOR · NYT · VK
Kaynak ara: Google (kitap · haber · gazete · akademik · özgür görsel · WRS) · DuckDuckGo · Bing · FENS · JSTOR · NYT · VK
Kaynak ara: Google (kitap · haber · gazete · akademik · özgür görsel · WRS) · DuckDuckGo · Bing · FENS · JSTOR · NYT · VK
Journalists Ercan Oksuz and Oktay Candemir from Dicle News Agency (DIHA) each received 6 month prison sentences for interviewing witnesses during the August 2009 Zilan Massacre, where Kurds took refuge from a Turkish military operation in the Zilan River. 45 individuals were tried under the anti-terrorism law during the same time period. ([2]) Konudan oldukça bağımsız. Yersiz önem vermeye girebilecek bir durum.. Biz henüz böyle bir katliam var mı yok mu bunu araştırıyoruz ve bunun için uygun bir kaynak bulamadık. Eğer var olduğuna dair kaynak olarak şu iki gazeteci ortaya çıkartılacaksa, ikiside Dicle Haber Ajansına bağlı, bu etnik yapıya yakın, tarafsız ve bağımsızlık olmayan kaynaktır. 94 yaşında bir adamı (Kakil Erdem) olayın tanığı yapıp konuşturmuşlar... Bende 2-3 kitap yayınlayıp 104 yaşında bir adamla ilgili röportaj yaptırırsam taraflı bir maddeye kaynak olarak ekleyecekmisiniz ? --Boyalikus 02:06, 15 Ağustos 2010 (UTC)
Türkiye Cumhuriyeti'nin planları
Türkiye Cumhuriyeti'nin açısından bu katliamı el alındığında Bakanlar Kurulu kararnamesi'nde Eyklül ayında yapılması öngörülen Ağrı Dağı'ndaki Kürtlere yönelik bastırma harekâtının hazırlığı olduğu anlaşılıyor Genelkurmay Başkanlığı da kararname doğrultusunda 9. Kolordu komutanlığına meskûn yerleri imha etme talimatını veriyor. Osman Pamukoğlu'nun kitabına göre Ağrı Dağı İsyanları'nda 800-1500 silanlı varmış. Dönemin yarı-resmî günlük gazetesi olan Cumhuriyet gazetesinin aktardığına göre, 15.000 öldürülmüş. Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı'nın raporu () da bu durumu doğruluyor. 15000 - 1500 = ? Aslında 15000 - 1500 de doğru değildir. 15000 - a few = ? Çünkü isyancıların büyük bir çoğunluğu Ağrı Dağı'ndaydılar. Takabeg ileti 10:52, 15 Ağustos 2010 (UTC)
Yangından mal kaçırma
Pes doğrusu ! Yangından mal kaçırılıyor; Takabeg tarafından maddenin İngilizcesi "Zilan Massacre" açıldı. İnterwikisi olunca KD olacağını düşünüyor. Kürtçe adı "Komkujîya Zîlanê , Komkujîya Gelîyê Zîlanê" bir neolojizm (yeni türetilmiş kelime) olup özgün bir yanlı adlandırmadır. --Kmoksy 15:16, 15 Ağustos 2010 (UTC)
Orada da SAS yaparız sorun değil. --Boyalikus 15:43, 15 Ağustos 2010 (UTC)
Türkiye'nin hazırlıkları
Türkiye neye hazırlanmış ? Katliama sanırım, hahaha.. Madde bas bas bağırıyor ben taraflıyım diye, kusura bakmayın ama zorla madde yaratmaya çalışıyorsunuz. Bunlar Zilan olaylarını anlatmıyor başlı başına... Gülmekten kendimi alamıyorum. Lütfen yani.. :))) --Boyalikus 04:07, 16 Ağustos 2010 (UTC)
800-1500 silanlı olduğu tahmin edilen[8] Ağrı hareketini bastırmak için iki kolordu ve 80 uçaktan oluşan hava gücü kullanıldı bu cümlede Ağrı deniliyor, birkaç cümle sonra Ağrı, baştan sona Ağrı, özgün araştırma yapıyorsunuz şu anda. Kolay gelsin. --Boyalikus 04:09, 16 Ağustos 2010 (UTC)
Nasıl ? Bakanlar Kurulu'nda Ağrı Dağı İsyanı bastırmak için Eylül 1930 'da harekâtın yapılmasına karar verildi. Bunun için hazırlık. Bu hazırlık için Genelkurmay Başkanlığı'ndan 9. Kolordu komutanlığına talimat verildi. Gayet net. Takabeg ileti 04:23, 16 Ağustos 2010 (UTC)
Günümüzdeki sistemik önyargılı (Türkiye) yani {{sö-devlet}} bakış açısıyla yaklaşıldığında taraflıymış gibi hissedebilirler. Fakat o dönemde normal bir şekilde gazetede yazılmış olmasına dikkat edilmeli. Bence normal bir maddedir. Takabeg ileti 04:27, 16 Ağustos 2010 (UTC)
Ne anlatıyorsun ? Madde Ağrı İsyanlarını anlatıyor. Salak mıyım ben ? Nasıl olmayan bir şeyi olmuş gibi hissedebilirim.. Kaynakların ortada.--Boyalikus 12:36, 16 Ağustos 2010 (UTC)
Özgünlük ve Viki icadı
Bu madde özgün bir araştırma olup, Takabeg tarafından daha da özgün hâle getirilmiştir. Pınar Selek'in yazısında "Her bir isyanın kanla bastırılması, bu bastırmaların Zilan, Ağrı, Dersim gibi yerlerde katliama dönüşmesi, ..." yargısı yazarın özgün ifadesidir ve sırf buna dayanarak madde adı katliam yapılmıştır. Bu açıkça Vikipedi kurallarının ihlâli değil midir? Tarafsız kaynaklarca doğrulanmayan adlandırma ve bilgilerin sunulması bir özgün araştırma ve zoraki kabul ettirme düşüncesidir. Madde kaldığı sürece diğer siteler Vikipedi'yi kaynak gösterip kullanacaktır. Silinmesi için oylama yapılan maddenin alelacele İngilizce versiyonunun açılması hiç bir şekilde iyi niyet olarak görülemez. Bu açıkça oylamayı etkileme çalışmasıdır. --Kmoksy 10:16, 16 Ağustos 2010 (UTC)
Mehmet Şevket Eygi
Takabeg İngilizce versiyonda fact şablonu yapıştırdığım Zilan katliamı adlandırması için Milli Gazete'yi gösteriyor "ikinci" kaynak olarak. Milli Gazete'de yayımlanan "Zilan Katliamı" başlıklı yazıda açıkça "1930'da Dersim'de neler olmuştu? O tarihte yaşanan faciaların bir şahidi şu anda 94 yaşında olan Kakil Erdem'in anlattıklarını bütün Türkiyeliler okumalıdır. kurd-tarihi.blogspot'tan nakl ediyorum. Buyrun, okuyun, düşünün, canınız isterse ağlayın, içinizden gelmiyorsa ağlamayın. Vicdanınıza kalmış bir şey." deniyor. Yani bir aktarma. Nedir aktarma? Onun dediğini aynen aktarıyorsun. O kim? Böyle kaynaklandırma olur mu ya! Nerde görülmüş. --Kmoksy 13:33, 16 Ağustos 2010 (UTC)
Kaynak blog, blog haberi DİHA dan almış DİHA da Mizgîn, Sayı 25ten. Nereye kadar gider bilmiyorum. Yenilenmesi mümkün mü? Selamlar --Coriolis 22:15, 19 Ağustos 2010 (UTC).
- DİHA dan almış ancak DİHA'nın "77 yıl önce yaşanan Zilan Katliamı'nın tanığı: Hamilelerin karnını deştiler, akrabalarımın kafatasını yüzdüler" (September 21, 2007, 09:56) sayfasını okumak için kayıt olmak lazım. Şimdi oradaki önemi bir gazetede başlık olmasıdır. Takabeg ileti 22:59, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Bence önemli olan o haberinde 2006 tarihli DİHA haberinden kes yapıştır olmasıdır. Ciddi bir tarih yazımı cabası var. Senin deyiminle araştırma sayısı fazla olmadığı için olan araştırmalar fazla gösterilmeye çalışılıyor biz de alet oluyoruz gibi duruyor, ondan korkarım. :) --Coriolis 23:14, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Bu arada 3 no lu referansta 1 nolu referansla aynı kaynağa bağlanıyor. Onun da yenilenmesi lazım. İki nolu referans ise Kürt isyanlarına Zilan İsyanına parantez içinde katliam yazmış. Sanmıyorum ki aradığımız gibi bir kaynak olsun. --Coriolis 22:41, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Parantezin içi olursa da olmasa da kullanılıyor. Aslında oradaki iki terim eşit değildir. Olayları incelenerek tarihlerine bakılması lazım. Takabeg ileti 23:02, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Evet eşit değil, o listenin kürt isyanları listesi olduğu belli. Bir kitabın bir sayfasının 4 satırını görerek isimlendirme yapmak doğru değil. O kaynağın çıkması gerekmez mi?--Coriolis 23:18, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Orada lazım olan o terimin kullanılıp kullanılmamasıdır. Şimdi {{madde adı}} mı yoksa terimin olup olmaması mı ? KD olup olmaması mı ? Dönemin Cumhuriyet gazetesinin 15000 ölü var dediği olayın yaşanmadığını düşünmüyorsun değil mi ? Takabeg ileti 23:40, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Yazıldığı kitapta Zilan katliamı kelime öbeği bir kez geçiyor. O da ne şekilde geçiyor bilmiyoruz, biliyorsan lütfen belirt. Bu kaynağı maddenin ismi ya da varlığı için dayanak olarak kullanamayız. Konu ise açıkça umrumda değil, yönergeleri sağlarsa vardır, sağlamazsa yoktur. :) --Coriolis 00:03, 20 Ağustos 2010 (UTC)
- Orada lazım olan o terimin kullanılıp kullanılmamasıdır. Şimdi {{madde adı}} mı yoksa terimin olup olmaması mı ? KD olup olmaması mı ? Dönemin Cumhuriyet gazetesinin 15000 ölü var dediği olayın yaşanmadığını düşünmüyorsun değil mi ? Takabeg ileti 23:40, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Evet eşit değil, o listenin kürt isyanları listesi olduğu belli. Bir kitabın bir sayfasının 4 satırını görerek isimlendirme yapmak doğru değil. O kaynağın çıkması gerekmez mi?--Coriolis 23:18, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Parantezin içi olursa da olmasa da kullanılıyor. Aslında oradaki iki terim eşit değildir. Olayları incelenerek tarihlerine bakılması lazım. Takabeg ileti 23:02, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Mehmet Pamak
Mehmet Pamak'ı güvenilir, tarafsız bir kaynak olarak değerlendirilmesi. Elbette düşüncelerine bakacağız: “Türkiye’de kurulan sistem, İslam şeriatını tehdit ve düşman konumuna oturtup, ümmet bilincini dışlayarak ve hilafeti kaldırarak, laik batıcı Kemalizmi, Türk ulusalcılığını, pozitivizmi ve sekülerizmi içeren resmi ideolojiyi dinleştirip bütün topluma dayatınca; başlangıçta İslami kimlik, İslam hukuku/şeriatı, ümmet bilinci ve Müslüman halk ötekileştirilip, düşmanlaştırıldı. Tehdit ve düşman algısında 1. sıraya oturtuldu. Evet böylece, İslam şeriatı ve ümmet bilinci “irtica” olarak yaftalanıp, bu ortak değerlerin kaldırılması sonucunda da, İslam’dan boşaltılan ortak üst kimlik alanını doldurmak amacıyla Türk ulusalcılığına dayalı resmi din olan Kemalizmin İslam düşmanı laiklik anlayışıyla Batının seküler değerleri kutsallaştırılıp, bu resmi ideoloji bütün halklara bütün hayat alanlarında dayatıldı. Daha sonra bu tercihin kaçınılmaz sonucu olarak, Türk ulusalcısı resmi ideoloji önünde engel görülen Kürt kimliği, Kürt anadili de ötekileştirilip, düşman ve tehdit algısının 2. sırasına yerleştirildi. Şimdi bu tür ifadelerinden sonra, bir parti üyeliğini vs. düşünmeden ve parti üyeliğini kastetmeden, bu kimsenin nasıl güvenilir, bağımsız, tarafsız olduğu düşünülebilir. Acaba bir şekilde, sözlerini geniş topluluklara dinlettiren insanların , X yerde katliam yapıldı, ailem öldürüldü/sağ kaldı diyebilmesi çok mu zordur ? Açık ve net bir biçimde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti yeniliklerini eleştiren şeriatı öven bir kimsenin nasıl olurda tarafsız, bağımsız, güvenilir kaynak olarak nitelendirilebileceğini , özellikle böyle Türk Kürt çatışmasının olduğu bir konuda, bana biri izah edebilir mi ? --Boyalikus 17:11, 17 Ağustos 2010 (UTC)
Yersiz şablonların kaldırılması
Yanlış ? yanlışlık yoktur. Özgün araştırma ? Kaynaklardan aktarılyor sadece. Sö-etnik ? Birleşik krallık'ın raporu da var. Ancak katliamı inkar eden iddiaları bulunmadığımız için taraflı kalması belki mecbur. Takabeg ileti 13:22, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Aslında taraflı da değildir. Çünkü inkarcı iddiaları bulamıyoruz. Taraflı hissedebilmenin sebebi varsa sadece odur. Bulunmuyor olabilir. Özgün araştırma yapamıyoruz. Mevcut kaynaklardan aktarabiliriz ama özgün araştırma yapamıyoruz. Yani kendimiz inkarcı tezleri üretemiyoruz. Takabeg ileti 14:48, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Siz peşin peşin "katliam" olarak kabul etmişsiniz zaten, karşı tezleri de "inkarcı" olarak niteliyorsunuz ki bu nitelendirme apaçık bir "önyargı" nitelemesidir. Özgün araştırma yapmıyoruz diyorsunuz; güldürmeyin adamı, resmen özgün araştırma yapıyorsunuz ! --Kmoksy 14:53, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Olayın adı katliam. Ondan. Şu anki Cumhuriyet gazetesi ne diyor bu konuda ? Takabeg ileti 14:56, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Ayrıca Vikipedi:Özgün araştırmalara yer vermemek tekrar okursanız iyi olur.
Vikipedi'de özgün araştırmalar veya özgün düşünceler yayınlanmaz. Burada kastedilen, yayımlanmamış kuramlar, veriler, ifadeler, kavramlar, tartışmalar ve fikirler; ya da yayımlanmış bilgi ve verilere dair yapılan ama yayımlanmamış olan analiz ve sentezlerdir.
Madde yer alan bilgiler yayımlanmış kaynaklardan aktarılmaktadır.
Teşekkür ederim.
Takabeg ileti 15:00, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Bu sayfayı izleme listemde takip ettiğimi "bal gibi" bildiğiniz halde, aynısını mesaj sayfama atmanızı kişisel saldırı olarak algılıyor ve bunun gibi kışkırtıcı saldırgan davranışlardan uzak durmanızı istiyorum. --Kmoksy 15:15, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Yardımcı olmaya çalıştım. Niye kişisel saldırı olarak algılıyorsun ? VP:ÖAY'nın yanı sıra VP:İNOV'u da okursanız iyi olacaktır. İyi çalışmalar. Takabeg ileti 15:21, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Kimin hangi maddeleri izleme listesinde takip ettiğini bilmemiz mümkün değildir. Öyle sistem var mıdır acaba ? Olsa da heberim yok. Takabeg ileti 15:27, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Madde kaynaksızdır, belli kaynaklar ve belli bakış açısı ile işlenip, Ağrı İsyan'ının bir parçası olduğu halde, olaylar bu isyanı anlattığı halde sanki belli başlı bir olaymış gibiele alınmış ve Ağrı İsyanını anlatan kaynaklardan cümleler seçilerek Özgün araştırma yapılmıştır. Etiketler eklendi. Teşekkürler iyi çalışmalar. --Boyalikus 16:13, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Not: Aşağıdakiler zaten güvenilir kaynak değildir. İyi çalışmalar. ^ "Hovîtiya Artêşê şermezar dikin", Azadiya Welat, 15 Temmuz 2010, URL erişim tarihi: 16 Ağustos 2010. (Kürtçe) ^ "Geliyê Zîlan bir rojeva parlemenê" (Kurdish). Yeni Özgür Politika. February 11, 2010. http://www.yeniozgurpolitika.org/?bolum=haber&hid=56181. Erişim tarihi August 17, 2010. ^ "Şahidên komkujiyê axivîn" (Kurdish). HABER DIYARBAKIR. June 26, 2009. http://www.haberdiyarbakir.com/news_detail.php?id=21172&uniq_id=1280138599. Erişim tarihi August 17, 2010. ^ "Helebce jibîr nabe!" (Kurdish). Nasname. April 15, 2009. http://www.nasname.com/kr/3193.html. Erişim tarihi August 17, 2010 --Boyalikus 16:16, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- belli kaynaklar ve belli bakış açısı ile işlenip diyorsun. Yani kaynaksız değil :) Takabeg ileti 16:17, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Orada bize lazım olan Kürtçedeki adlandırmalardır. Kürçe kaynaklar dışında pek Kürtçe adlarının kullanıdlığı göremeyiz. Kürtçedeki adlarını öğrenmek için yeterince güvenilir kaynak 'dır. Kürtçe medya ve yayımlar kullanılamaz diye kural yoktur. Dolayısıyla yersiz eleştiridir. Takabeg ileti 16:19, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Evet öyle diyorum. Ağrı İsyanı'na eklersen de aynı şeyleri söyleyeceğim. Kaynakların olması demek ÖAY olmadığını ispatlamıyor. Örneğin X ile ilgili binlerce kitap vardır. Ben bu kitaplardan Y'ye ait metinleri ve cümleleri alarak X'i anlatırsam ve varlığını Y'den aldığı halde sanki kendi başına varmış gibi davranırsam bunun adı ÖA'dır. Kürtçe yayınlar kullanılamaz diye bir ifadem olmadığı için kısmi Kişisel Saldırıdır. Eğer bir olay gerçekten kayda değer bir olaysa hem Kürtçe hem Çince hem Türkçe kaynaklarda bulunabilir.Teşekkürler. --Boyalikus 16:22, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Öncelikle kayanaksız değildir. Bu kesindir. İkincisi içeriği yayımlanmış olanlardandır. Özgün araştırmalar olamaz. Birde Muratağa-Sandallar-Atlılar Katliamı için Çince kaynaklar bulunur mu ? Yine mi çifte standart ? Zilan Katliamı veya Zilan Deresi Katliamı, kayda değer olay olduğu için Türkçe, İngilizce ve Kürtçe kaynakları vardır. Fransızca ve Almanca kaynakları da arayacağız. Takabeg ileti 17:13, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Muratağa-Sandallar-Atlılar Katliamı hakkında çifte standart yaptığımı iddia ediyorsan, orada bir fikir belirtmedim. Bu iddianı o maddenin tartışma sayfasında belirtirsin (zaten etiket koymuşsundur), topluluk cevap verecektir. Bu madde ile ilgili özel olarak bu olaydan bahseden bir kaynak gösteremiyorsun. Teşekkürler. --Boyalikus 17:22, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Finlandiya ve Alman kaynakları
Bir Finlandiyalı ne diyor ? Bence inkar tezleri bulmaya çalışın. Takabeg ileti 17:40, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Almanlar da aynı konudan bahsediyor. Zilan Katliamı'ndan sonra çıkarılan 1850 Sayılı Kanun da birlikte ele alınmalı. Takabeg ileti 18:19, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- "Almanlar" dediğiniz iki Almanın "Verfolgung, Krieg und Zerstörung der ethnischen Identität: Genozid an den Kurden in der Türkei?" başlığıyla sunduğu pdf dosyasının onların bilinçaltında yeralan "Genozid" ayıbını başkalarına yapıştırarak kendilerini vicdanen rahatlattıkları anlaşılıyor. Dosyada Zilan adı yalnızca tek bir yerde "während der Verfolgung und Untersuchung der Aufstände, die in Ercis, Zilan, Agridag (Ararat) und deren Umgebung, inklusive Pülümür in der Provinz Erzincan und der Gegend des Ersten Inspektorats ausgebrochen sind" biçiminde geçiyor. :-) --Kmoksy 19:10, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Takabeg bunlar yeni kaynaklar değil ki, ikisi de şuna gidiyor. Hatta finladiyalı yazar raporuna "...I have used lots of articles from newspapers and the Internet as sources of information. This is because the situation in Turkey is changing rapidly and there is a lack of research information. Unfortunately, this can sometimes decrease the reliability of the information..." yazmış :). Raporlarında tek bahsettikleri 1850 numaralı kanun :). Selam--Coriolis 21:32, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Araştırmacıların ne gibi niyetle yazdıklarını veya aktardıkları sorun değil. Önemli olan kanunun kendisidir. 20 Temmuz 1931 tarihli 1850 sayılı İsyan Mıntıkasında İşlenen Ef alin Suç Sayılmayacağına Dair Kanun. Acayip bir kanun. İletişim Yayınlarından çıkan Ahmet Yıldız'ın Ne Mutlu Türküm Diyebiline kitabında da ele alınıyor. Not: Ne Mutlu Türküm Diyebiline Atatürk'ün değil Mahmut Esat Bozkurt'un sözüdür. Takabeg ileti 22:09, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Yukarıdaki cümlelerinden öyle anlaşılmıyor. Finlandiyalı ne diyor? demişsin. Bir dahaki sefere kanunu yazarsan oturup finlinin sağlık üzerine raporunu okumak zorunda kalmayız :). Kanunda Zilanı diğerlerinden bağımsız işlememizi sağlayan bir bilgi yok. Var mı? --Coriolis 22:53, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Olayın sonraları kısımı işte. Katliamlardan sonra ne gibi yasa çıkarıldığını öğrenmek için faydalı. Tarihî bir gerçek. Takabeg ileti 23:04, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Olayın kendine özel bir olay olduğu tarihçilerce ayrıca incelendiğine dair bir kaynak değil ama değil mi? Bu konuda hem fikiriz mi?--Coriolis 23:21, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- Tarihi gerçek ise kaynağın nerede ? Tüm kaynaklar Ağrı Olaylarına işaret ediyor. O bahsettiğin yasa ise sadece Ağrı için hazırlanmış bir yasa da değildir. Ruanda da katliam yapılmış nereden anlıyoruz ? Zilyon tane kafatası ve kemikten. Hitler katliam yapmış nereden anlıyoruz zilyon tane mezardan kemikten... 15.000 ve hatta binlerce kişiden bahsediyorsun (nuz)... Dere cesetle doldu diyorsunuz. Ayağına postal almaya güç bela gücü yeten ordu galon galon HCL vs. mi temin etmiş ? Hayır, hiçbir fiziksel delil yok, madde de sunulanlar bir etnik gruptan bir grup adamın hikayesi.. Aynı durumda Türklerle ilgili bir madde olsa da aynı tepkiyi gösterirdim. Ancak burada Türk milliyetçiliği yapıldığı vurgulanırken tam tersine Kürt milliyetçiliği yapıldığını görüyorum. İnatla ve israrla katliam demene başka bir anlam veremiyorum. Bir tarihi gerçek varsa yazılır, bundan amip gibi 300 tane olayı bilerek ve güvenilir kaynak olmaksızın açmak ayırıp başlı başına maddeler açmak ÖA'dır. Haydi kolay gelsin. --Boyalikus 23:29, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Kaynak
Belki su kitap yardimci olur: Emin Karaca: Ağrı Eteklerinde İsyan:Bir Kürt Ayaklanmasının Anatomisi, Karakutu Yayınları, Eylül 2003. Saygilarla--KureCewlik81 23:27, 19 Ağustos 2010 (UTC)
- İlginiz için teşekkür ederim. Bende de var o kitap. Ancak son aylarda Kürt Sorunu'yla ilgilenmediğim için konuyla ilgili kitapların hemen hemen tamamı depodadır. Depoya gitmek için arabayla 1 saat sürer. Fırsat bulursam gidip getireceğim. Eğer elinde varsa doğrudan ekler misin ? Takabeg ileti 23:36, 19 Ağustos 2010 (UTC)
Wikipedi kürt propaganda yerine dönüştü
Her fırsatta tarafsız ve ansiklopedik kaynak konusundaki ısrarını sürdüren kişiler nasıl oluyor da böylesine bir saçmalığa ve asılsız ithama göz yumabiliyor.Bu maddeyi açmak ve böyle başlıklar atmak art niyetli bir davranıştır. Ne iduğu belli olmayan kaynaklar ve internet siteleri,suçlayıcı hakaret edici içerik ve başlıklar..(...) olan yine Vikipedini tarafsızlığına olmaktadır.--Kamuran Ötükenli 07:00, 3 Eylül 2010 (UTC)
- Bu Kürt propaganda filan değildir. Yaşanmış katliam. Belki propaganda için de kullanılıyor olabilir. Eğer propaganda maksadıyla kullanılıyor olsa bile tarih silinmez. Cumhuriyet gazetesinin propgandası mı ? Hayır değildir. O haber idi. Anılarda da yazılıyor. Ermeni lobisi Ermeni Soykırımı'nı propaganda olarak kullandı diye Ermeni Soykırımı yoktu diyemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Doğu Anadolu'da Taşnaklar tarafından işlenmiş olan katliamları propaganda malzemesi olarak kullanmış olması o katliamları inkar etmek için delil sayılamaz. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Hocalı Katliamı Ermenistan'a karşı propaganda malzemesi olarak kullanmış olması Hocalı Katliamı'nın yaşanmamış anlamına gelmez. Takabeg ileti 07:41, 4 Eylül 2010 (UTC)
- Tartışmalarda değişik kaynaklı katliamlardan bahsederek kaynaksız maddeyi onaylatmaya çalışmanız doğru değil.--Gökçє Yörük mesaj 19:36, 5 Eylül 2010 (UTC)
Bağımsız tarafsız kaynaklarda yoksa
Yalnız "kürtçü" tabir edilen çevrelerin iddialarına dayanarak yazıyı kaleme alırsanız tabii ki bunun adına kürtçülük denir. İddialar yenilir yutulur bir şey değil. Ortada büyük ölüm rakamları var, fakat bağımsız kaynaklar doğrulamıyor, birsürü kaynağın olması gerekirdi. Kişisel yorum ve çıkarımlarla madde şişirildi ve ortaya ÖZGÜN ARAŞTIRMA çıktı. --Kmoksy 13:40, 4 Eylül 2010 (UTC)
- Türkçe Vikideki bu maddede tepkisel müdahaleler ve yersiz şablon eklemeler (bakınız: Vikipedi:Troll zararlısı)den dolayı maddeyi tarafsızlaştıramadık ve geliştiremedik, maalesef. Kürtçüdür önyargı konusunda Yeşilyurt Dışkı Yerdirme Davası'nda yaşanmış olanlardan ders almalısınız. Bunlar PKK'lıdır, Kürtçüdür gibi label yapıştırarak yalancı pozisyona sokmaya çalıştılar. Vikipedi kullanıcıları dönemin baskıcı yönetim gibi davranmamalıdır. Takabeg ileti 15:24, 4 Eylül 2010 (UTC)
- Sizin "dönemin baskıcı yönetim gibi" demeniz Türkiye Cumhuriyeti devletine önyargılı yaklaştığınızın kanıtıdır. Devletle ne alıp veremediğiniz var bilemiyorum, fakat sorununuz varsa devletle halledin, Vikipedi'ye taşımayın. Kürtçü kaynaklar dışında elle tutulur bir bağımsız kaynak gösteremediğiniz sürece Zilan maddesi sizin yaptığınız ÖZGÜN BİR ARAŞTIRMA olarak kalacaktır. Bu maddenin hangi çevrelere hizmet ettiği de çok açıktır. Tarafsızlıktan nasip almamış "Zilan Katliamı" maddesinin gereğinden fazla şişirilmiş obezite maddesi olduğu ortada. --Kmoksy 15:49, 4 Eylül 2010 (UTC)
--Boyalikus 02:17, 5 Eylül 2010 (UTC)
SÖ-ETNİK
Bu madde yalnızca belli bir etnik grubun (Kürtlerin PKK'yi temsilci olarak gören kısmı) bakış açısının ağırlıkta olduğu maddedir. --Kmoksy 01:24, 5 Eylül 2010 (UTC)
Birleştirme
Uğraşmak isteyen varsa birleştirsin, yok değilse ben birkaç gün içerisinde birleştireceğim. Tekrar SAS'a taşımayalım.. Zaten mesaj sayfama bakarsanız anlarsınız.. Kolay gelsin.--Boyalikus 02:16, 5 Eylül 2010 (UTC)
Türkyenin Dünya Literatürüne girmesi
- 1514 Kurds voluntarily accept Ottoman rule and as a result the Sultan formally recognized the existing Kurdish principalities (Baban, Botan, Badinan, Soran, etc) as independent states under Osmanli supervision.
- 1870 Last of the Kurdish principalities abolished.
- 10 Aug 1920Treaty of Sèvres contains provisions for a Kurdish state which however, are never implemented.
- 24 Apr 1920 Mosul declared a part of Iraq.
- 1927 - 1931 Republic of Ararat (Agri) in northeastern part of Turkey; primarily a rebellion of Kurmanci Kurds.
- 12 Apr 1995 Kurdistan Parliament founded in exile.
- 24 May 1999 Kurdistan National Congress founded.
Madem binlerce insan "öldürüldü" deniyor, niye bu kaynak Republic of Ararat Zilan "katliamı"ndan bahsetmiyor. Bahsedilen yalnızca İSYAN (rebellion). İyi düşünmek gerek. Vikipedi'de Özgün araştırmaya yer yok ! --Kmoksy 03:08, 5 Eylül 2010 (UTC)
- İngilizce versiyonun tartışma sayfasına bu kaynağı eklediğim gibi, maddeye de ORIGINAL olduğuna dair şablon yerleştirdim. --Kmoksy 03:26, 5 Eylül 2010 (UTC)
- İngilizce Wikipedi'de Takabeg tarafından Troll olarak suçlandım. Şimdi de madde Kullanıcı:KureCewlik81 tarafından Almancaya çevriliyor. Peki bunun adı nedir ??? Orijinal araştırmanın diğer vikilerde bağımsız kaynaklarca doğrulanmamış bilgi olarak sunulması Troll davranışı değil midir. --Kmoksy 04:08, 5 Eylül 2010 (UTC)
- İngilizce versiyonun tartışma sayfasına bu kaynağı eklediğim gibi, maddeye de ORIGINAL olduğuna dair şablon yerleştirdim. --Kmoksy 03:26, 5 Eylül 2010 (UTC)
Öneri
- Merhaba. Benim bir önerim var. Bilindiği üzere madde silinmeye aday gösterildi ve sonuç olarak karar verilmedi. Şu an maddenin var olması, bundan sonra da sağlam kaynaklar bulunmadığı taktirde var olacağı anlamına gelmiyor. Şu hâliyle maddenin başka bir maddeye aktarılması lâzım. Benim de bir önerim olacak.
- Buradan da görebileceğiniz gibi 30 Haziran 1930 tarihinde Zeylan İsyanı patlak verdi ve 7 Eylül 1930'a kadar sürdü. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nde vukua gelen 11. Kürt isyanı olarak kabul ediliyor (Reşat Hallı, Türkiye Cumhuriyeti'nde Ayaklanmalar). Diyeceğim odur ki, Zeylan İsyanı maddesi açılsın. İsyanın başlangıcı, çatışmalar vs. sağlam kaynaklarla anlatılsın. Bu maddede bulunan bilgiler de yeni maddeye aktarılsın. Böylece sorun çözülebilir diye düşünüyorum. Aksi taktirde maddenin başka maddelere taşınması gerekecek. Esenlikler dilerim, saygılarımı sunarım...--Gökçє Yörük mesaj 20:32, 5 Eylül 2010 (UTC)
- Zilan Katliamı olarak bilinen katliam, Ağrı Ayaklanması'nın bir parçası olan Zeylan Ayaklanması ve bastırılması 'nın da bir parçasıdır. Bildiğimiz gibi bastırma harekâtı katliamdan sonra da devam etti. Zeylan Ayaklanması ve bastırılması olarak adlandırılan temizleme harekâtı sadece Geliyê Zîlan'da değil Patonos ve Çaldıran istikametleri de dahil ediliyor. Zeylan Ayaklanması denilen ayaklanmanın başlangıcı hakkında İngilizce Vikideki maddede de anlatılıyor. Kör Hüseyin'in oğulları ile ilgili kısım. Ancak Geliyê Zîlan dışındaki gelişmeler ve devam kısımı yani Eylül ayına kadar süren dönem anlatmak için Zeylan Ayaklanması maddesi açılabilir. Ben de İngilizce Vikide Zilan massacre'yi bitirdikten sonra açmayı planlıyorum. Katliamı işleyen Devriş Bey Müfrezesidir. Fakat Zeylan rebellion maddesinde ise 5nci Seyyar Jandarma Alayı, 5nci Hudut Taburu, 17nci Hudut Taburu, Mürettep 28cnci Alay, 11nci Süvari Alayı ... gibi birlikleri, Kör Hüseyin Paşa'nın oğulları, Emin Paşa'nın oğulları'nın dışında Seyit Resul, Yusuf Abdal, Şeyh Zahir gibi direnişçileri de ele alınması gerekecektir. Direnişçilerin toplam sayısı 1000 civarında. Sadece Zilan Katliamı'nın kurban sayısı 5.000 - 15.000 (47.000 diye de var). Takabeg ileti 14:00, 7 Eylül 2010 (UTC)
Kaynak olmadığı sürece kurallar açıktır Gökçє Yörük .. İlla ki madde açacağız diye bir kural yok. ÖA, SAS'da çoğunluk aktarılsın dedi.. Katliam denilmesi başlı başına TBA aykırı, gayet iyi bilir kendisi... Ağrı isyanları içerisinde anlatılabilir, zaten daha öncede söylemiştim şu Kekil denilen adamla ilgili mesele veya dicle news gazetecileri zorlamadır dayatmadır.. VP:TBA'yı çiğnemek Kürt Milliyetçiliği yapmaktan başka bir şey değildir burada yapılan. Ayrıca Kullanıcı:Kmoksy, sorun değil interwikiler bizi bağlamıyor, gidip açabilirler. Vikiler arası trollük yaptıkları gayet ortada.. Seni trol olarak suçluyorsa takma kafana zira dün ustasıyken bugün sağda solda bana bile trol diyen birinden bahsediyoruz, belki bir anlam ifade eder.... Herkese kolay gelsin. --Boyalikus 01:49, 8 Eylül 2010 (UTC)
- Öldürülen Kürtler olunca TBA ihlali mi oluyor ? Katledilen Kürtler olunca Kürt Milliyetçiliği yapılmış mı oluyor ? Kesinlikle hayır. Katliamı inkar eden tez bulunmamaktadır. Şimdi Hocalı Katliamı diye birşeyin olmadığını savunan biri çıkıp Karabağ Savaşı ile birleştir demesine nasıl bakacağız ? Yine Hocalı Katliamı değil Hocalı Muharebesi veya Hocalı Kuşatması'dır diyen çıkıp başlığını değiştirmeye kalkışırsa ne diyeceğiz ? Gerçekten de Hocalı Muharebesi (kuşatılmış) yaşandı ve onun ardından katliam yaşandı. Mantıklı ve sağduyulu düşünmemiz lazım. Bu sayfada atılan aslısız ve dayanaksız inkarcı iddialarına son bulunması gerekir. Yapıcı bir şekilde maddenin geliştirilmesi lazım. Takabeg ileti 10:46, 8 Eylül 2010 (UTC)
- Lütfen bu maddeye katkı yapanlara yafta yakıştırmayı bırakalım artık. Kimsenin kimseye hakaret etmeye hakkı yok. Artı geçmişte yapılmış hataları görmezden gelme yerine o hataların nedenlerinin üzerine gidip araştırıp bir daha o hatalara düşmemeyi öğrenmeliyiz. İnkar edince ve bu olmamıştır deyince kimse Türklüğü kurtarmış olmuyor. Aynı şekilde bu konu hakkında yazınca kimse de Kürt milliyetçisi olmaz. Vikipedi'de anlamsız, hamasi ve içi boş milliyetçi söylemlere ve davranışlara yer olmamalı bence. Saygılar. Benvewikilerim 11:20, 8 Eylül 2010 (UTC)
- Biz konulara (Türk-Kürt-Ermeni) değil kaynaklara bakıyoruz. Zilan Katliamı'nın kaynaklarıyla Hocalı Katliamı'nınkiler aynı seviyede değil, kaşılaştırma yapamazsınız.--Gökçє Yörük mesaj 11:16, 8 Eylül 2010 (UTC)
- Sayın Benvewikilerim, yukarıda da dediğim gibi biz kaynaklara bakıyoruz. VP:TBA'yı size hatırlatırım, söylediğiniz sözlerde suçlama var. Milliyetçi vs. bu şekilde sözler kullanırsanız ben de bir hizmetliye baş vuracağım.--Gökçє Yörük mesaj 11:30, 8 Eylül 2010 (UTC)
- Merhaba Gökçe Yörük. "Vikipedi'de anlamsız, hamasi ve içi boş milliyetçi söylemlere ve davranışlara yer olmamalı bence." demişim yukarda. Bunun neresinin suçlama yahut şikayeti gerektirici bir söz olduğunu açıklar mısın lütfen? Maddeye katkıda bulunanlara PKK'lı, Kandil'den yazıyor gibi yakıştırmalar yapanları da aynı hassasiyetle sikayet etmemiz gerekmez mi? Sevgiler.Benvewikilerim 11:40, 8 Eylül 2010 (UTC)
Maddenin üst maddesine tasinmasi konusunda topluluk konsensusu var. Bu konsensus hic yokmus gibi (yeni bilgi sunmadan) tartismak hangimize yarar saglar ki? Saniyorum tek tartismamiz gereken hangi bilgilerin hangi maddenin altina tasinabilecegi, gerisi eskisinin tekrari olacak. Selamlar --Coriolis 11:51, 8 Eylül 2010 (UTC)
- Benvewikilerim, "Türklüğü kurtarmış olmuyor" demenin manası nedir mesela? Kendi yorumum değil, VP:N ile yaklaşılacak bir yeri yok. Zira gayet açık söylemişsiniz. Resmen bizim inkar ettiğimizi fakat bunun bir işe yaramayacağını söylemişsiniz. İkincisi "geçmişte yapılmış hatalar" diyorsunuz. Bu da konuya taraflı yaklaştığınızı gösteriyor. Biz kaynakları sağlam olmayan bir maddeden bahsediyoruz, bunu tartışıyoruz. Siz şahsen böyle bir olayı kabul ediyorsanız, o sizin bileceğiniz iştir. Bunun dışında Vikipedi okul mu, hataları öğrenip ders çıkaracağız. Olay olmuştur olmamıştır beni alakadar etmez. Kaynaklar varsa tamam der geçerim.
- Takabeg'e bir sözüm olacak. Yukarıda da dediğim gibi bu maddenin eşiti Hocalı Katliamı katiyyen değildir. Hocalı birçok kesim tarafından kabul edilmiştir. Kaynaklardan tekrar söz etmeyeceğim. Bu maddenin eşidi Ağdaban Katliamı'dır. Kabul ediyorum, anladım ki o madde hakkında da kaynak yok. Hatta Azerice Vikipedi'de oradaki kullanıcılara da ifade ettim. Kaynak olmayınca elimden bir şey gelmez dedim. Eğer siz tarafsızsanız burada, Ağdaban Katliamı'nın silinme sayfasında yaptığınız gibi silinmesi için çaba gösterirsiniz.
- Coriolis, dediğiniz gibi bu tartışma bitmiştir. Benden de bu kadar. Söyleyecek başka sözüm yok. Birkaç yorum yaptım işte. Esenlikler dilerim, saygılar...--Gökçє Yörük mesaj 12:08, 8 Eylül 2010 (UTC)
Ben inkar edecek kaynak bulmayacağım, sen ispat edecek kaynak bulacaksın. --Boyalikus 21:48, 8 Eylül 2010 (UTC)
Zilan isyanı
Maddenin Zilan isyanı başlığına aktarılması yanlış olmuş. Burada isyandan ziyade daha önemli olan katliam ve öldürülen insanlardır. Maddeyi tekrar Zilan Katliamı başlığına taşıyabilir miyiz? Kolay gelsin. Benvewikilerim 03:05, 8 Eylül 2010 (UTC)
- Evet haklısınız. Zilan İsyanı nedir ? Bakın. Bu 1925 yılında meydana gelen direniş hareketine takılmış addır. Yani başka bir olay. Tarihe hakim olan veya iyi araştıran kullanıcılar ilgilensinler. Teşekkür ederim. Takabeg ileti 10:31, 8 Eylül 2010 (UTC)
Benvewikilerim kullanıcısı, Türkler umrumda değil ,Kürtler ise hiç umrumda değil.. Yenisiniz heralde, Türklüğü kurtarmış olmayacaksın gibi bir lafı bana yönelttiniz anlaşılan VP:KSY okuyabilirsiniz. Bu vikipedide son zamanlarda bariz VP:TBA ihlali yapılıyor. Kaynaklar konusunda ise ciddi çifte standart durumu yaratılıyor... Vikipedinin işleyişi için bu çifte standarta derhal son verilecek (Manda ve himaye kabul edilmeyecek gibi bir laf oldu, neresinden nereye bağlamak isterseniz oraya bağlayın.) Nasıl ki Türk maddelerinde bazı kaynaklar kaynak kabul görmüyorsa burada da görmüyor köşe yazıları, ne idüğü belirsiz adamlar filan, gocunmaya üzülmeye gerek yok... VP:KD okuyabilirsiniz. Geçmiş SAS'ları inceleyebilirsiniz. Ayrıca yukarda Coriolis'in mesajını da okuyabilirsiniz. Kolay gelsin. --Boyalikus 21:57, 8 Eylül 2010 (UTC)
Katliam, isyan...
- Merhabalar,
- "Katliam" kelimesini TDK önce "kırım"a yolluyor, orada da şu anlamı sunuyor: "Savunmasız insanların veya tutsakların toplu olarak öldürülmesi". Bu bağlamda eğer bir olayda savunmasız insanların veya tutsakların toplu olarak öldürüldüğüne dair üçüncü parti kaynak varsa Vikipedi'de bu olaya "katliam" denebilir. Bu Türkçe açısından da, VP:TBA açısından da doğrudur. Olası bir VP:ÖAY kaygısını anlarım, fakat: (a) eğer bir tarif VP:TBA vb. politikalar açısından varolan adlandırmalardan daha uygunsa Vikipedi'de bu tarif maddenin ismi olarak kullanılabilir, bu tip isimlere nitekim Vikipedi'de genelde "betimsel adlar/isimler" deriz, bu isimlerde illâ ki başka bir kaynakta birebir geçmesi şartı aramayız; (b) aslında bu madde bağlamında bu bile söz konusu değildir zira ilgili betimsel ad Vikipedi dışındaki birçok üçüncü parti yazar tarafından kullanılmaktadır.
- Sayı tartışması isim seçimi bağlamında önemsizdir: Sivas Katliamında 33 kişi ölmüştür, Boston katliamında beş sivil ölmüştür, École Polytechnique katliamında 14 kişi ölmüştür... ama bunların hepsi genel geçer olarak katliam olarak adlandırılır ve tarif edilir; bir kısmında katliam bireysel işlenmiştir, bir kısmında kurumsal, bir kısmında fail sivildir, bir kısmında askerdir, bir kısmı siyasîdir bir kısmı değildir. Ama hepsine katliam deriz zira hepsinde savunmasız insanlar toplu olarak ölmüştür; bu savunmasız olarak ölen insanların sayısının kaç bin olduğunun bir önemi yoktur.
- Sonuç olarak, bu isyanın bastırılmasında savunmasız insanlar veya tutsakların toplu olarak öldürüldüğüne dair üçüncü parti kaynak var mıdır? Vardır, o zaman bu katliam olarak adlandırılabilir, Vikipedi politikaları bağlamında.
- Gelelim, isyan olarak adlandırılıp adlandırılamayacağına; yukarıdaki mantıkla, pek tabii isyan olarak da adlandırılabilir - olay içeriğinin ne olacağıdır: eğer bu madde isyana odaklanacak, isyanın bastırılması ve yaşanan katliama geçiş mahiyetinde değinecekse, ismi Zilan İsyanı olabilir. Yok eğer madde isyana odaklanmayacak, isyanın bastırılması ve yaşanan katliama odaklanacaksa, isminin Zilan İsyanı olması VP:TBA başta olmak üzere kurallar açısından uygunsuzdur zira konusu olmayan bir şeyi isim olarak almaktadır. Kültürel etkiler vb. hususları da ele alması sebebiyle şu anki içerik için katliam daha uygundur; zira bu açılar doğrudan isyan ile ilgili değildir, katliam ile ilgilidir.
- Bu söylediklerimin genel olduğunun altını çizmek isterim: eğer ilgili isyan/ayaklanma daha büyük bir isyan/ayaklanmanın bir koluysa, o daha büyük olan isyan/ayaklanma altında ele alınması daha doğru olabilir. Nitekim, Kürt tarihi konusunda saygın bir isim olan Orta Doğu uzmanı David McDowall'ın tanınmış "A Modern History of the Kurds" adlı eserinden benim algılamış olduğum tablo daha ziyade bu yöndedir (meraklısına, yanılmıyorsam bu bahis 200. sayfa civarlarında başlıyor 210-212. sayfa civarlarında bitiyordu - en azından notlarıma göre)... Teşekkürler, iyi çalışmalar... - - noumenon א mesaj 04:03, 9 Eylül 2010 (UTC)
- Maalesef Zilan İsyanı yukarıda da bahsettiğim gibi http://www.google.com.tr/search?q=%22Zilan+%C4%B0syan%C4%B1%22&hl=tr&lr=&source=lnms&tbs=bks:1&ei=l2OITNLDMs63cdDgoZ4I&sa=X&oi=mode_link&ct=mode&ved=0CA4Q_AU&prmdo=1 Zilan İsyanı ayrı bir olaydır. Özgün adlandırma yapılmamalıdır. İsteyen varsa ayreten Zilan İsyanı maddesi açabilir. Teşekkür ederim. Takabeg ileti 04:35, 9 Eylül 2010 (UTC)
- Birincisi, isyan/katliam tartışması fazla önemli değil. Çünkü madde bu hâliyle kalmayacak, taşınacak. İkincisi, Noumenon iki kavramı açıklamış. Açıklamalar doğru. Velakin katliama yönelik kaynaklar yetersiz olduğundan sayfanın bu hâlde bağımsız bir madde olarak kalması elbette ki sakıncalı. En azından isyan maddesinde anlatılabilir. Takabeg'in dediği gibi Zilan İsyanı değil. Bu isyan 1925 yılında çıkmış olup ilgisi yoktur. Maddenin adı Zeylan İsyanı olacak. Esenlikler dilerim, saygılar...--Gökçє Yörük mesaj 07:40, 9 Eylül 2010 (UTC)
- Noumenon burada ismin ne olacağından daha ziyade bir sorun var ve daha önemli o da içerik..Dolayısıyla ilgili yere taşınacak, yorumun için teşekkürler. İyi çalışmalar.--Boyalikus 12:06, 9 Eylül 2010 (UTC)
Kaynak incelemesi/Belge olarak kalsın.
Ağrı İsyanları ile ilgili kısım çıkartıldı.
Cümle:Sağ kalanların bir kısmı ise İran'a kaçıp katliamdan kurtulmayı başardılar. [1]
Mehmet Pamak babası dedesi ve birkaçı gitmiş, yani sağ kalanlardan bir kısmı İran'a kaçıp katliamdan filan kurtuldu gibi bir ifade yok. Ayrıca bu ifadeleri de Pamak'ın dedesi anlatmış.. Yazar Houston ise Pamak'ın bir kitabından çevirmiş. Dıdısının dıdısı. Bu nedenle yanlış bilgi çıkartıldı.--Boyalikus 18:36, 9 Eylül 2010 (UTC)
Cümle:Türk Ordusu iki kolordu (7. Kolordu ve 9. Kolordu) ve 80 uçaktan oluşan hava gücü kullandı..[2]
Tarih
27 Haziran
Olay/Mevzuat
10 Haziran akşamı Ağrı eteklerinde ve 25 Haziran gecesi Sivrihisar civarında sınırı geçen Kürt eşkiyasının takibine başlandığını Anadolu Ajansı tebliğ etti.
Açıklama
8 Temmuz 1930'da Ağrı'daki eşkıya üzerine iki kolordu asker ve 80 uçaktan oluşan hava gücü harekata başladı. 12 Temmuz'da Zeylan deresi civarındaki eşkıya imha edildi. C, 27 Haziran 1930; 8 Temmuz 1930
Kaynakta hangi kolordu oldukları yazılmamış, sanırım tahminlemeyle not düşülmüş. Ancak kaynakta görüleceği gibi bu 80 uçak ve iki kolordu asker Zilan Ovasına gönderilmemiş. Bu nedenle taraflı, sanki bizzat Zilan üzerinde uygulanmış gibi gösterilen bu cümle çıkartıldı.--Boyalikus 18:46, 9 Eylül 2010 (UTC)
- ^ Christopher Houston, Islam, Kurds and the Turkish nation state, 2003, sayfa 102 (İngilizce)
- ^ Yönetim Zamandizini 1930 yılı, Türkiye Cumhuriyeti İdare Tarihi Araştırması (TİDATA), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi: 2, Ankara, 2007, s. 180 (Pdf dosyasının 78 sayfası)
Özgün adlandırma
- "Zilan Olayları" - 0 hits. Bir daha tekrarlamayın. Takabeg ileti 07:41, 10 Eylül 2010 (UTC)
Şablonlandırma saldırıları
- Bu madde bir katliamı anlatan bir maddedir. Katliama giden sürecini de anlatmaktadır. Aslısız ve dayanaksız şablonları yapıştırmak hiç yapıcı değildir. Bu tür saldırları yüzünden maddeyle ilgilenmek isteyen kullanıcılar maddeden mesafeli kaldıklarını da hatırlatmak istiyorum. Önemli olan yapıcı olmaktır. Dayanaklar ve kaynaklar olmadan İnkarcı veya Hıyırcı davranmamak lazım. Mesela özgün VP:ÖAY tekrar okuduktan sonra somut olarak gerekçeleri gösterin. Teşekkür ederim. Takabeg ileti 07:49, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Topluluğu hiçe sayamazsınız. Israrla kendi bildiğinizi kanıtlanmış doğru olarak sunmayın. Tarafsız kaynak gösteremiyorsunuz. İnatlaşmaya bindirmeyin işi. Vikipedi'yi aksatmaya hakkınız yok --Kmoksy 07:53, 10 Eylül 2010 (UTC)
Yukarda gösterdim ben somut gerekçe, burada İngilizce wikipediye çevirdiğini, şimdi oradan buraya çeviriyorum diye yutturmaya mı çalışıyorsun :) Ayrıca neden orada yerleştirdiğin Atatürk resmini buraya da yerleştirmedin ? Çünkü amacının siyasi propaganda yapmaktan başka bir şey olmadığını, tarih bilgisi vermeyi iddia edip magazinden öte geçmeyeceğini düşünüyorum. Haydi kolay gelsin sana. --Boyalikus 10:41, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Somut ve haklı gerekçe gösterin demiştim. Yani kişisel yorumlar değil. Yanlış tarih bilgilerine dayalı yanlış yaklaşımlar değil. SAS sayfasında da tanık oldum. Siyasi propaganda mı yapılıyor ? Bu maddede siyaset değil 80 yıl önce yaşanmış olan tarihî gerçekler anlatılmaya çalışılıyor. Siyasi ve ideolojik yaklaşmadığım için sadece tarih konusu olarak ele alıyorum. Yukarıda PKK'nın propagandası filan diyen de vardı ama gerçekten PKK bu katliam propaganda amacıyla kullandı mı ? Takabeg ileti 10:48, 10 Eylül 2010 (UTC)
Gayet somut olduğunu düşünüyorum.Tarihi gerçekleri bilimsel kaynaklarla doğrularsın... Gazete haberleri bir nebze yardımcı olabilir sana. Ancak bazı ideolojik tarafı olan köşe yazarları, ancak belli bir grubun okuduğu ve bilimsel kaynak olarak gösterilemeyecek gündem, özgür politika, Kürtler'e ait yayınevleri (ne demek istediğim açık bence) bilimsel kaynak olarak kullanamazsın... Aynı şekilde Sivas Katliam'ı maddesinde de gazete haberleri kullanılmış. Madde PKK'nın propagandası denilmedi, verdiğin kaynak yani Kakil Erdem ile röp. yaptığını ve tanık olarak gösterdiğini söylediğin iki gazetecinin bağlı bulunduğu gazete yayın ya da herneyse PKK ile bağlantısı bilinen bir yayın... Dolayısıyla taraflıdır. Tarihi gerçekleri bilimsel kaynaklarla doğrularsın. Mehmet Pamak'ın dedesinden duyduğu şeyler bilimsel nitelikte değildir. Ancak etliye sütlüye karışmamış bir adam vardır, hiçbir şeyin tarafında değildir anılarını anlatmıştır, evet bilimsel olarak düşünülebilir... Ancak söyler misin "yeni kurulan Cumhuriyeti" din düşmanı olarak gösteren bir adamın düşüncelerine hangi bilim adamı ne kadar paye verir ? İstediğin kadar kişisel algılayabilirsin. Ben seni değil kaynakları tartışıyorum.. İsrarla buradan ingilizce wikipediye aktardın, şimdi taşınmaya başlayınca oraya yazdığını buraya aktarıyorsun, oradaki Atatürk resmini aktarmamışsın buna takıldım açıkçası :) Ancak bu yaptığının kural ihlali olduğunu da biliyorsun. Tekrar yapma. --Boyalikus 10:58, 10 Eylül 2010 (UTC)
Somut ? Hayır. Sağ kalabildikleri için katliamı anlatabildiler. Babası oğluna anlattı. Oğlu da araştırmacıya anlattı. Özgün araştırma'nın gerekçesi bu mu ? Takabeg ileti 11:10, 10 Eylül 2010 (UTC)
Kaynaklar taraflı ve Kürt yayıncılardan denmiş. Haklı olabilirsiniz. Peki ya bu aşağıdakiler? Bunların hepsi taraflı mı?
- Cengiz Çandar - Hürriyet
- Avni Özgürel - Radikal
- Baskın Oran - Radikal
- Ayşe Hür - Radikal
- Orhan Güneşdoğmuş - Radikal
- Nevzat Çağlar Tüfekçi - Radikal
Sevgiler. Kolaylıklar dilerim. Benvewikilerim 11:38, 10 Eylül 2010 (UTC)
Şu en son isim Milas'da zeytinyağlı yemeklerle ilgili şeyleri, yemek tarifleri olan, kendisine araştırmacı diyen bir kişi midir ? :))) Mesela Ayşe Hür'ün kaynakları nedir ? Ayrıca taraf gazetesinde varolan bazı şeyleri biraz değiştirilerek buraya aktarılmıştı şimdi aklıma geldi...TARAF gazetesi İsmet İnönü kısmı buradan mı araklanmıştı ? :) --Boyalikus 11:47, 10 Eylül 2010 (UTC)
Zeylan Ayaklanması ve bastırılması, Zeylan (Zilan), Erciş, Çaldıran, Patnos gibi geniş bölgede Eylül 1930'a kadar devam etmiş olayın adıdır. Zilay Katliamı ise Zeylan bölgesinde Temmuz 1930'da yaşanmış katliamın adıdır. Ama buna bakınca maksadını anladım. Katliamı silmek. Bu sahah bu maddeye baktım bomboş. Aktarıldı filan deniyor da öyle de değildi. Tam olarak aktarılmadı ve uygun bir şekilde aktaıldmadı. Bu maddeler tarih maddelerdir ne siyaset ne de ideolojik maddedir. Takabeg ileti 11:56, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Cengiz Çandar - Hürriyet kaynağında Yaşar Kemal'in "Zilan Deresi Katliamı"'ndan bahsettiği yazılmış sadece. O da 2-3 cümle ile. Kaynak olarak gösterilecek bir bildi dahi yok...--Rapsar 12:01, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Evet aktarıldı.. Senin gösterdiğin kaynaklarda ve başkaca kaynaklarda dahi Ağrı İsyanlarının bir parçası olduğunu yazdığı halde, sen burada sanki ayrı bir isyan ve ayrı bir öldürme durumu varmış gibi aktarıp sanki bu ayrı bir olaymış gibi yansıttın. Arka planı Türkiye hazırlıkları olarak gösterdiğin yerler tüm kaynaklarda Ağrı İsyanlarına çıkıyor. Zilan İsyanlarına değil. Ağrı isyanı içerisinde geçiyor... Tek bir Cumhuriyet gazetesi ilanına bakarak katliam diyorsun elinde başkaca kaynak yok. Madem böyle bir şey var ve bu Ağrı isyanlarından bağımsız diyorsun o halde Ağrı İsyanları'nda ölen sayısından buradakini çıkart da sayıyı şişirmiş olmayalım ? Ayrıcaaaaaa kaynaklarda hep eşkiyalar, asiler vs. geçerken burada sıradan siviller olarak yansıtıyorsun... Yukarda dışkı yedirme örneğini verip birine ders al bunlardan diyorsun ? Ayrı ayrı olaylarmış gibi yansıtmak işine geliyor heralde... Sabah maddeye baktığında o yüzden boş görmüş olabilirsin. Yaptıklarına bakınca anladım ki, bilimsellikten uzak, bir gazete iki üç gazeteci olduğunu iddia eden adamın haberlerini alıp katliam yaratmak. Atatürk resmi için gelip İngilizce wikipedide mi sorayım ? :)) Son olarak açıklayıcı olsun senin için, Zilan Ayaklanması'da Zilan katliamı dediğin olayda Ağrı İsyanları içerisinde geçiyor.. Kürt milliyetçilerinin, kimilerine göre eşkiyaların, kimilerine göre kahramanların yeni Türkiye'de yaptığı belli başlı 3 isyan vardır:
- Şeyh Said İsyanı
- Ağrı İsyanı
- Dersim İsyanı...
Sen şimdi bunların içerisinde yaşanmış her olayı kendi çapında bölüp ayrı ayrı olaylar ve katliamlar maddeleri yaratacağım diyorsun. O zaman her yerde bas bas bağırdığın bilimselliğe uyarak, ölüm istatistiklerini de düzenle..Yeterince anlaşılır oldu mu ?Herneyse işim var. --Boyalikus 12:10, 10 Eylül 2010 (UTC)
Rapsar'a not: İyi niyetimden ekledim Yaşar Kemal'i, yoksa ne kültürel bir etkisi var ne de başka bir etkisi... Diğer iki gazeteci ise resmen zorlama..Maddeyi şişkin göstereyim de inansınlar yaklaşıma ulaşıyor.--Boyalikus 12:10, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Kaynaklar varsa maddeler açılabilir. Resmî kaynaklar illa gerekmiyor. Remsî tarihi yazamıyoruz. Takabeg ileti 12:58, 10 Eylül 2010 (UTC)
Hangi madde? Zilan Katliamı mı? Tekrar mı? Üçüncü parti kaynakları olmadan mı?--Gökçє Yörük mesaj 13:12, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Resmi değil bu sınıflandırma, gayri resmi olarak da bu şekilde geçer. Dolayısıyla senin kaynağın yok, üstelik kaynağım var diye gösterdiğin kaynaklar Ağrı İsyanı'nı anlatıyor..80 tane uçak gönderildi iki kolorduyla beraber yazıyorsun maddeye, okuyan adam ne anlayacak ? Zilan denilen bölgeye 80 uçak iki kolordu gönderilmiş vayy beeee !! Ama aslı böyle değil, verdiğin kaynakta böyle bir bilgi yok. --Boyalikus 13:20, 10 Eylül 2010 (UTC)
Not: O dönemin başında Türkiye'nin elinde 106 kadar uçak mı vardı ? Tam sayısı neydi araştırmak lazım. --Boyalikus 13:23, 10 Eylül 2010 (UTC)
Ciddi olun. Bölgede iki kolordu kullanıldı. Ancak 7. Kolordu'nun bir parçası takviye olarak gönderildi ve 9. Kolordu kumandanı Salih Paşa'nın emrine girdi. Zilan bölgesinde bazı kaynaklara göre 7 uçak düşmüş ya düşürmüş, en az 1 uçak düşmüş. 80 uçağın kullanılması özel bir şey mi ? Sabah Erciş, öğlenden sonra Zilan, akşam Ağrı Dağı saldırabilirorlar. Takabeg ileti 13:27, 10 Eylül 2010 (UTC)
Akıllı olun. Bak ağzınla dilinle parmağınla itiraf etmiş oldun işte: 80 uçağın kullanılması özel bir şey mi ? Sabah Erciş, öğlenden sonra Zilan, akşam Ağrı Dağı saldırabilirorlar.. Konu benim için kapanmıştır. --Boyalikus 13:30, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Akıllı olup olmamamla alakası yoktur. Lütfen VP:KSY ve VP:N kurallarını unutmayın. Uçak öyledir. Kapasite olarak mümkün. Gerçekten nereye saldırdıklarını bilemiyoruz. Uçakların saldırları konusunda o kadar ayrıntılı bilgiler bulamadım. Burada kesin olan Zeylan Ayaklanması ve bastırılması olarak adlandırılmış olayın Ağrı Dağı ile farklı bölgede meydana gelmiş olmasıdır. Ağrı Ayaklanması veya Ağrı direnişi ile alakasız değildir elbette. Oramar Ayaklanması bile Ağrı Ayaklanmasıyla alakasız değildir. Bu bastırılma operasyonu bitmeden önce 15,000 köylü öldürüldü. Eski fotoğraflara bakıyorum çocuklara eşkya diyor. Küçük kızlar da eşkya. Böyle işte. Zeylan bastırılma harekâtı bitmeden evvel Temmuz 1930'da yaşanmış büyük bir katliam. Tabi Türkiye Cumhuriyeti'nin resmî tarihinde Zilan Katliamı terimi yer almıyor. Fakat bu katliamı inkar edilmeyecek kadar kaynaklar bulunuyor. Teşekkür ederim. Takabeg ileti 13:44, 10 Eylül 2010 (UTC)
- İki kolordu o bölgede kullanılmıştır ancak maddede de yazıldığı gibi katliamı işleyen Yüzbaş Derviş Bey 'in müfrezesidir. Takabeg ileti 13:49, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Bu bastırılma operasyonu bitmeden önce 15,000 köylü öldürüldü. oradaydın heralde, tek tek saydın ? Gerçekten nereye saldırdıklarını bilemiyoruz. Uçakların saldırları konusunda o kadar ayrıntılı bilgiler bulamadım. gerçekten nereye saldırdıklarını bilemiyorsun ama katliam var diyorsun, vikipedi müneccimbaşı değildir. Ben uçakların cinsini bile buldum Ağrı İsyan'ında kullanılan.. Eski fotoğraflara bakıyorum çocuklara eşkya diyor. Küçük kızlar da eşkya Vikipedide kişisel fikirlerinin ve duygularının bir önemi yoktur. Türk resmi tarihinde bu terim yer almıyor ancak başka kaynaklarda da yer almıyor. Katliam dediğin şeyi inkar edemeyecek kaynak dediğin kaynaklar resmi kaynak değil nasname.com, ozgur gundem vs. VP:TBA, VP:KSY, VP:N, VP:ÖAY, VP:KD kurallarını unutmayın. Teşekkürler. --Boyalikus 13:55, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Kaynaklar dediğim gibi birkaç dayanağı belirsiz gazete (Radikal, Hürriyet) yazısından, 3. parti kaynağı sayılamayacak internet sitelerinden ve blogdaki bir yazıya yer veren gazetenin (Milli Gazete) yazdıklarından müteşekkil. Ağdaban'ın silinmesi için basbas bağıran Takabeg, bu maddenin tekrar açılmasını inkâr edilemeyeceğini savunuyorsa, Ağdaban ve diğerlerinin açılıp stand-alone olması gerekmektedir. Tarafsızlık adına...--Gökçє Yörük mesaj 14:05, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Ağdaban ile kıyaslamak çok yanlıştır. Ağdaban, diğer iki köyle birlikte bir satırla anlatılan olaydır. Kaynakta öyle idi. Takabeg ileti 14:12, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Zilan Katliamı maddesini yerine Hasanabdal Katliamı, Doğancı Köyü Katliamı, Şehirpazar Katliamı, Kömür Katliamı maddeleri açılır mı ? Ağdaban Katliamı bunun gibi bir şey. Kaynak açısından yani. 14:17, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Bu maddenin kaynakları güvenilir mi? Sıralayın hadi güvenilir olanları...--Gökçє Yörük mesaj 14:13, 10 Eylül 2010 (UTC)
Evet güvenilir kaynaklar bayağı vardır. Yoksa nasıl öğrenebildik o katliamı. Takabeg ileti 14:17, 10 Eylül 2010 (UTC)
- Siz öğrendiyseniz, bilmem. Sıralayın hadi sağlam kaynakların birkaçını, hadi!--Gökçє Yörük mesaj 14:20, 10 Eylül 2010 (UTC)
- ilgimi çeken bir konu olmadığı için burdaki yorumların hiçbirini okumadım. Bence soykırımdır, katliamdır v.b gibi maddelere her ne olursa olsun vikipedide yer vermemeliyiz. Özgür ansiklopedi diyoruz ama özgürlüğünde bir sınırı vardır. İlerde de bu tür maddelerin ardı arkası kesilmeyecek; tartışmalar büyüyecek, yalan yanlış asılsız bilgiler yazılacak. Bütün bunlardan zarar gören vikipedi olacak. Eklenen bu tür maddeler derhal hızlı sil kapsamında silinmelidir. --Fagusmsj 15:52, 11 Eylül 2010 (UTC)
- Hızlı sil politikasında yer alan hangi gerekçeye göre silinmeli? Özgürlüğün sınırı nedir, onu kim belirler? Tartışmalar büyümesin diye yer verilmeyen maddelerden geriye bir ansiklopedi kalır mı? Bu öneriler ciddi mi? --yabancım 15:58, 11 Eylül 2010 (UTC)
- Dediğinize göre Holokost da silinmeli... Tarihsel gerçeklik taşımayan, ÖA olan maddelerin silinmesi taraftarıyım; ancak olmuş, yaşanmış olaylar neden silinsin ki?--Rapsar 16:00, 11 Eylül 2010 (UTC)
- Özgürlüğün sınırlarını bizler yani topluluk belirleyecek. Yanlış anlaşılmasın tartışmalar büyüdüğü için bu maddeler yer almasın demiyorum. Bu tür maddelerde kaynak eksikliği, olup bitenlerin yanlış aktarılması ve çarpıtılması söz konusu. Doğru bilgiyi neye güvenerek vereceğiz. Sağlam kaynaklara nasıl ulaşacağız. Bir bakın bütün soykırım, katliam maddelerinin tartışma sayfasına anlarsınız. Bu benim düşüncem kabul görmeyeceğinin farkındayım bu yüzden fazla uzatmadan konuyu burda kapatıyorum... --Fagusmsj 17:20, 11 Eylül 2010 (UTC)
- Fagus'un sitemini ben görebiliyorum sanırım.. Ben de katılıyorum Fagus'a çünkü, bu tür maddelerde kaynaklar ciddi sıkıntılı. Aktarımda taraflı, maksatlı olunca işin içinden çıkamıyoruz.. Haklılık payı var. Ancak bu tür maddeler eklenince göz göre göre yanıltmaya gidilmesi, yalan yanlış bilgilerle ne olduğu bile tam bilinemeyen bir şeyi tüm detayları gerçekmiş gibi yansıtılmasına razı olamıyor insan. Kolay gelsin. --Boyalikus 18:32, 11 Eylül 2010 (UTC)
- Bu önerilerin ciddi ciddi yapılıyor oluşuna hayret ediyorum. Kaynak eksikliğinin olması o konunun hiç irdelenmemesi anlamına gelmez. O zaman Vikipedi'nin okullarda öğretilen tarih derslerinden bir farkı kalmaz. Burada insanlar öğretilen tek taraflı tarihin yanında anlatılmayan tarihi de öğrenmeli. Ermeni soykırımı mesela. Öğrenim hayatım boyunca bu konuda tek birşey öğrenmemiş olmam ve daha sonra böyle bir soykırımın varlığını internette ve Wikipedia'da öğrenmiş olmam buna bir örnek. Zilan katliamı da aynı şekikde. O yüzden bu tür konular özellikle irdelenmeli ve işlenmeli diyorum. Tek bir madde halinde veya başka bir maddenin alt konusu şeklinde olması önemli değil. Önemli olan işlenmesidir. Kolay gelsin. Sevgiler. Benvewikilerim 10:26, 12 Eylül 2010 (UTC)
- Ben tarih dersi almadım. Ayrıca çok sıkıldım bu okulların buraya taşınıp, MEB üzerine saldırılar yapılıp haklılık payı varmış gibi aktarımlardan... Tavsiyem birazcık Fransız eğitim sistemini filan eleştirmeniz. Diyorsunuz ki Türkçe vikipedi Milli ansiklopediniz değildir, tamam güzel.. Ancak Türkçe vikipedi, Türkiye'nin resmi kurumlarına sataşıp, çamur atacağınız eleştireceğiniz bir yer de değildir. İnsanların eğitim öğretim hayatları boyunca edinemedikleri bilgilerin, eksik öğrendikleri şeylerin tek sorumlusu eğitim sistemi de değildir. Haberiniz olsun. --Boyalikus 11:37, 13 Eylül 2010 (UTC)
- Neden her eleştiriyi saldırı gibi algılıyorsunuz anlamadım. Bu ne alınganlık. Burada en ufak bir eleştiri dahi yapamayacak mıyız? Yazdıklarımın saldırıyla ne alakası var yani pes doğrusu. Milli eğitimimizin eksikliğinden ve öğretilen tarihin tek taraflılığından bahsediyorum ki -bunun böyle olmadığını iddia etmek çok zor- aldığım tepki saldırgan olduğum yönünde. Gerçekten pes yani. Ayrıca Fransız eğitim sistemini neden eleştireyim? Beni ve yaşamımı hiç mi hiç alakadar etmiyor. Artı insanların eğitim öğretim hayatları boyunca edinemedikleri bilgilerin eksik öğrendikleri şeylerin tek sorumlusu eğitim sistemi de değildir demişsiniz. Haklısınız tabii. Bütün bir sistem eleştirisi getirilmeli. Tek başına eğitim sistemi sorumlu tutulamaz. Ama şimdi sistem eleştirinde de başka şeylerle itham edilebiliriz. En iyisi hiç girmeyelim. Neyse ben de bu konuyu kendi adıma kapatıyorum artık. Vikipedi'de geliştirilecek onca madde varken gereksiz polemiklere girmek yalnıza vakit kaybı oluyor. Benvewikilerim 12:38, 13 Eylül 2010 (UTC)
- Neden burayı tercih ettiğinizi anlamıyorum sadece :) Neden bu tür konularda sürekli Türk eğitim sisteminin kalitesizliği vs. gündeme getiriliyor, gerçekten anlamıyorum bu subjektif değerlendirmeyi.. Ben de diyorum ki okulları ve eğitim sistemini eleştirmek istiyorsanız MEB'e, TBMM'e filan dilekçe gönderebilirsiniz ya da blog açıp yazabilirsiniz.. Ancak okullarda okutulan sistem yüzünden maddeler böyle demek pek haklı bir savunma biçimi değil.. Hele hele böyle konularda. Çok zor değil açıp tarih kitaplarını okumak, tez ve anti tez biçiminde olanları.. Ancak bu maddenin (hele eski mevcut kaynaklarıyla) okullarda öğretilmesine gerek var mı diye ayrı bir spekülasyon yaratmak da istemem :) Fransa eğitim sistemi değişiklik olur diye söyledim.. Kaynak eksikliğinin genelde ulaştığı nokta "çamur at izi kalsın"dır. Bence de uzatmaya gerek yok. Kolay gelsin.--Boyalikus 19:57, 13 Eylül 2010 (UTC)
?
? --Kmoksy (tartışma) 22:38, 10 Mart 2012 (UTC)
Arşivlenen önemli kaynaklar
- Mustafa Armağan haberi arşivlendi, Evrensel Gazetesi haberi de arşivlendi. Sevgiler. --Berm@nyaİleti 14:40, 31 Mayıs 2012 (UTC)
- Türkçe Vikipedide belli kuralın olup olmadığını bilmiyorum da İngilizce Vikipedide en-icon ekledim mi tepki gösterirler. Yani orada kaynakların büyük bir çoğunluğu İngilizce olduğu için gerekmiyormuş. Tr icon yeniden maddeye eklemek isteyen eklenebilir herhalde, ama Türkçe Vikide tr icon'un gerekli olduğunu düşünmüyorum. Takabeg ileti 01:29, 21 Haziran 2012 (UTC)
Kürtçeleri de çıkartsaydın o halde ? --Boyalikus (mesaj) 01:30, 21 Haziran 2012 (UTC)
- Türkçe Vikide özellikle okurlar için yabancı dillerde yazılmış olan kaynakların ayreten belirtilmesi faydalıdır. Takabeg ileti 01:32, 21 Haziran 2012 (UTC)
Dava
Dava çıkartıldı, daha önce tartışılmıştı.. KCK ve kendi haber kaynakları dışında ( Fırat Dicle vs. vs. ) hiç bir bilgi yok. Dosya numarasını filan biliyorsanız verin sorgulayalım. "Tanıkla" röportaj yaptı, hapse mahkum oldu kaynak ANF . Başkaca yok --Boyalikus (mesaj) 02:04, 21 Haziran 2012 (UTC)
- Yakından arakalı bir olay. Gerekirse UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) sitesinden de kaynak gösterilebilir. Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti SANSÜR yaptı diye TÜrkçe Vikipedi'nin de VP:SANSÜR yapmanın anlamı yoktur ve bu gibi sansürcü tutumları özgür ansiklopediye ciddi bir şekilde zarar verebilecektir. Takabeg ileti 02:12, 21 Haziran 2012 (UTC)
Niye sansür olsun Cüneyt Özdemir'in Candemir ile ilgili bir yazısı var savunma niteliğinde ama KCK ile ilgili davada. Ama bununla ilgili hiçbir şey yok. Ayrıca konu ile alakasını şu yukardaki mesajla vermek istiyorsun ve taraflı hale getiriyorsun asıl bu ciddi bir sorun ansiklopedi için. Bu davayı Trde basın özgürlüğü maddesine koyabilecekken ( ki ondan da pek emin değilim şahsen) buraya getirmen bu konuda yapılan röportajlar bile Türkiye'yi karalama maksatlı bu da taraflıdır. Dolayısıyla daha önce belirttiğim gibi yersiz önem vermeyi okumalısın. Ayrıca bahsi geçecekse bile tanığı olduğu iddia edilen kakil erdem ile yapılan röportaj dersin ve davanında bu röportaj için açıldığını iddia edersin. Fırat new vs kaynağına göre ayrıca birleşmiş milletler raporuna göre dersin. Tek sorun bu olsa keşke... Dava dosyasını görmüyorsun, dosya numarası yok bu yüzden dava açıldı diyorsun. Ya da sen gördün biz görmedik ? Sistemik Önyargı da bu olsa gerek. Türkiye'de sansür var dolayısıyla fırat news demişse doğrudur, iddia değildir. Ben de taraflılaştırmaya yönelik bu tavırlar zarar verir diyorum. Ha ayrıca daha katliam mı belli değil kaynak getiremedin. Gazete haberleri peri yayınları filan. Babı yarda 60000 kişiyi abartı buluyorsun küçücük kasabada 15000 normal geliyor... Cumhuriyet gazetesinden başka kaynağın yok. --Boyalikus (mesaj) 02:24, 21 Haziran 2012 (UTC)
Yakılan köyler listesi
İmha edilen köyler listesini eklersek faydalı olacak. Takabeg ileti 06:34, 22 Haziran 2012 (UTC)
- Pardon Takabeg konuyla alakalı değil fakat, {{Tr icon}} şablonu çıkarıldı diye maddeden bilgi çıkarılmaması konusunda kullanıcıları uyarıyorum. Kaynaklı bilgiyi kimselere danışmadan sormadan çıkarmak vandalizmdir. İyi çalışmalar sevgiler. --Berm@nyaİleti 13:02, 22 Haziran 2012 (UTC)
- Evvela bu maddenin burada olması ve hala tartışıyor olmamız usulsüz. Burada kibelenin yaptığı topluluğun fikrine kulak verin uyarısı var. Buna rağmen en.wikiden rica ile Reality'e bu maddeyi geri getirten biri var. Ayrıca burada şikayete neden olmuş bu maddenin tekrar açılması. Topluluğun vaktini çalmaya yönelik ayrıca madde mülkiyeti ihlali ciddi bir biçimde. --Boyalikus (mesaj) 13:17, 22 Haziran 2012 (UTC)
- Tamam da konumuz bu mu ki? Kaynaklı bilgiyi çıkartmayın diyorum. O bilgi uydurmadır, iftiradır diyorsanız tartışın, bir karar neticesinde çıkartın. Ama hiç kimseye sormadan etmeden kaynaklı bilgiyi çıkartmak oldu mu şimdi? --Berm@nyaİleti 13:19, 22 Haziran 2012 (UTC)
Kimseye sormadan etmeden silinmiş maddenin geri getirilmesi oldu mu şimdi ? İlk önce bunu sormalısın. Ve bence önerim yukardaki linkleri dikkatlice okumalısın. --Boyalikus (mesaj) 13:21, 22 Haziran 2012 (UTC)
- Maddenin geri getirilmesinde Vikiye aykırı bir hareket yoktur Nihan, bu sana söylendi. Zaten SAS gösterdin yine, ve silinecek gibi görünmüyor açıkçası. --Berm@nyaİleti 13:24, 22 Haziran 2012 (UTC)
Öyle mi düşünüyorsun ? Bir tuhaflık varmış ki şikayete konu olmuş.. Bence büyük bir hata var, tek kişi ingilizce vikiden getir diyince getirilmiyor o maddeler öyle çabucak.. Hadi kolay gelsin sana. --Boyalikus (mesaj) 13:25, 22 Haziran 2012 (UTC)
Bu Maddenin Silinmesini Talep Ediyorum!
Son derece taraflı ve tek kaynağa dayalı bir madde. — Bu imzasız yazı Ağaxan Araz (mesaj•katkılar) tarafından eklenmiştir. 1 Temmuz 2012
- Olabilir; siz düzeltin. Ben de sizden konusmalarinizda ünlem isareti kullanmamanizi rica ediyorum. Bir de kurallar geregi imza atmalisiniz. --E4024 (mesaj) 09:31, 1 Temmuz 2012 (UTC)
Maddeye dair eleştiriler
- Kolay gelsin. Bu maddeye dair bir eleştiriyi yazmak isterim. Maddenin ölü sayısının verildiği bölüm herhangi bir belge, belgeler ışığında yazılmış bir eser, muteber bir tarih dergisinde yer alan bir dosyaya veya ciddi bir akademik çalışmaya dayanarak değil de Cumhuriyet gazetesinden bir muhabirin 1930 yılındaki izlenimi üzerinden giderek "15,000 ölü" olarak yazılmış. Ölü kısmı bu açıdan sorunlu ve ilgiye muhtaçtır. Aksi takdirde "Ölü:15.000" ifadesinin şablondan kaldırılması bu nedenle önemlidir. Maddede sunulan kaynaklar, özellikle konu açısından ciddi manada zayıf kaynaklardır. Bunlardan bazıları: Mehmet Şevket Eygi, Pınar Selek, Mustafa Armağan vs. Vitruvian (mesaj) 17:04, 7 Mart 2016 (UTC)
- Örneğin bu maddede de yer alan Pınar Selek'in Barışamadık eserinde yine 1930'larda yaşanmış bir hadise olan Dersim olayları olarak bilinen konu hakkında "yüz binlerce insanın zorla göç ettirildiğinin" yazılması gibi ciddi tarihsel hatalar var. Yüz binlerce... Bu tip nedenlerle başka kaynaklara yönelmenin faydalığı olduğunu düşünüyorum. Vitruvian (mesaj) 17:23, 7 Mart 2016 (UTC)
- "Tarihsel hata" dediğiniz şeye alternatif kaynak önerileriniz var mı? Neye, hangi kaynağa dayanarak "tarihsel hata" dendi misal? Bununla ilgili kaynaklarınız varsa maddeye ekleyip geliştirebilir, ilgili eleştirilerinize de çözüm bulmuş oluruz. Bunun dışında ölüm sayısına dair de itirazınıza sebep olan kaynakları görmek isterim. --Pragdonmesaj 15.35, 31 Mart 2020 (UTC)Yanıtla
- Dönemin Dersim nüfusunun yüz binlerle ifade edilemeyecek olması nedeniyle "tarihsel hatalar" ifadesini kullanmış olsa gerek. @Vitruvian'a seslenelim, göremeyebilir. Esc2003 (mesaj) 16.42, 31 Mart 2020 (UTC)Yanıtla
- "Tarihsel hata" dediğiniz şeye alternatif kaynak önerileriniz var mı? Neye, hangi kaynağa dayanarak "tarihsel hata" dendi misal? Bununla ilgili kaynaklarınız varsa maddeye ekleyip geliştirebilir, ilgili eleştirilerinize de çözüm bulmuş oluruz. Bunun dışında ölüm sayısına dair de itirazınıza sebep olan kaynakları görmek isterim. --Pragdonmesaj 15.35, 31 Mart 2020 (UTC)Yanıtla
- Madde girişinde alternatif sayılar yazılmış. "16 Temmuz 1930 tarihli Cumhuriyet gazetesine göre 15.000 kişi, bizzat Ağrı isyanında da yer alan Kürt yazar Hesen Hîşyar Serdî'ye göre 47.000 köylü, Ermeni araştırmacı Garo Sasuni'e göre 5.000 kadın, çocuk ve yaşlı, 3 Ekim 1930 tarihli Berliner Tageblatt gazetesine göre 4.500 kadın ve yaşlı, Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi'ne göre Zilan Bölgesi vadilerinden birinde 1.550" yazıyor. Bilgi kutusundaki bilgi ise sadece Cumhuriyet haberini referans almış, bu konuda bilgi kutusu hatalı. Sayı söz konusu kaynaklara göre 1.550-47.000 arası. Başta bunu bir düzeltelim. -- Ahmet Turhan (mesaj) 16.46, 31 Mart 2020 (UTC)Yanıtla
- Vitruvian, maalesef Türkçe vikipediada böyle değişik şeyler olabiliyor. Yaşananların vahametini detaylıca bilmiyoruz ama bizim işimiz olayı dramatize etmek mi o tartışılır. Köşe yazarının bir yazısı ansiklopedi kaynak mıdır? Ağrı isyanına katılan Kürt yazar Hesen Hîşyar Serdî çok muteber bir insan herhalde, kendisinin verisiyle uzaktan yakından alakalı bir rakam yokken üst sınırda göstermek için tutuluyor. İsyanda yer alan kişi o bilgiyi nereden hesaplamış o da ayrı mesele. Bazı yayınlarda Hesen Hîşyar Serdî'ye göre 18 köyden 47.000 köylünün büyük kısmı öldürülmüş deniyor. Buradan 47.000 kişi öldürüldü anlaşılmalı mı? O tarihlerde 18 köyden 47000 kadın çocuk nasıl çıkıyor? 180 olmasın? Bu haberde "Hesen Hişyar Serdi’nin aktarımına göre 15 bini Beşeri olmak üzere Ademan, Sipkar, Zilan ve Hesenan aşiretlerinden 18 köyden 47 bin insan öldürüldü." denilmiş, buradaki 15 bini beşeri demek ne demek? Hesen Hîşyar Serdî'nin bu açıklaması kitaplaşmış mı yoksa anlatı mı? Kitaplaşmışsa o kitap niye kaynak gösterilmiyor? Bu arada bu kişi eline silah alan isyancıları da mı savunmasız kişiler sınıfına sokuyor? Bu arada 15.000 rakamına o dönemki gazete Cumhuriyet gazetesinin haberi kaynak gösteriliyor ya, ne diyor. Bu blog doğruysa"Ağrı eteklerinde eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş'e sevk ve orda iskan olunmuştur. Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır. Buradaki harp, pek müthiş bir tarzda cereyan etmiştir. Zilan Deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur." Bakın ne diyormuşun haberin içerisinde. "....eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş'e sevk ve orda iskan olunmuştur." Yani kadın çocuk topluca öldürülmemiş. Vatandaşlar öldürülmemiş köyünden yerinden yurdundan edilmiş, bu üzücü ama katliama gerekçe mi?. Köyler yakılmış diye yazmışlar mı Cumhuriyet gazetesinde? Blog sahibinin eklemesi mi bilemedim. Yani kaynak alırken işimize geleni mi yorumlamalıyız? Bu arada Zilan Harekatı ile Zilan Deresinde yaşananalar aynı mı? Cumhuriyetin kurucularından hazzetmeyen tarihçide yazmış. Konjoktüre göre bu dönem o yazısını yazmazdı ama o dönem farklıydı. O gazeteyi nasıl tercüme etmiş. "Zilan harekâtında imha edilen eşkıya miktarı 15 binden fazladır. Yalnız bir müfreze önünde düşüp ölenler 1.000 kişi tahmin edilmektedir. Buradaki harp pek müthiş bir tarzda cereyan etmiş, Zilan deresi lebalep ecsad ile dolmuştur." Yani ben burada Zilan harekatı ile Zilan deresindeki çarpışmaların ayrı olduğunu düşündüm. Bu arada 15.000 ölü için Cumhuriyet gazetesi 13 ve 14. kaynaklarda yer almış. 1 tane yetmedi demekki. O da yetmemiş 21. yüzyıl yazarı Ayşe Hür'de ne gerek varsa 15. kaynak olarak gösterilmiş. Kaynak site yasaklanmış okuyamadım ama ne demiş die merak ediyorum. O dönemki Cumhuriyet gazetesine mi atıfta bulunmuş? zaten iki tane cumhuriyet gazetesi haberi var niye ekleniyor. Çok gösterilmek için mi? Zaten maddeler okunduğunda ve kaynaklarına bakıldığında anlaşılıyor ne olduğu.--Muratero 20.49, 7 Nisan 2020 (UTC)Yanıtla
- Kaynakların içeriğine ve yazarlarına bakıp mantıksal yorumlar yapmak çok olmamalı. "Şu şu şunu dedi, bu bu bunu dedi" eklemeleri yaparak okurların yorumuna bırakmak lazım. Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim, VP:TBA'ya göre yersiz önem vermemek gerekir. Yoğun düşünce 1500-10000 arasında ise (atıyorum) biri çıkıp 60000 derse, ona yersiz önem verip de, tüm bu kaynaklarla onu bir tutmamak gerekir.--NanahuatlEfendim? 22.32, 7 Nisan 2020 (UTC)Yanıtla
- 2016'da maddeye hızlı bir göz attığımda konuya dair yardımcı olacak nitelikteki kaynakların yetersizliğini görünce yukarıdaki ifadeleri yazmıştım. Şu günlerde konu tartışılıyor vaziyete gelmiş neyse ki. Hassas içeriğe sahip sayfalarda muteber kaynak arama çabasının değerli olduğunu düşünenlerdenim. TR tarihinin erken devirlerinde meydana gelen olayların bazıları yeterli sayılabilecek detay, kaynak, bilgiye sahipken bir o kadarı da sınırlı kaynaklardan fayda bulamadığı için muteberliği tartışma konusu olan eserlere ve sözlü tarih çalışmalarına ihtiyaç duyuyor. 1930'daki hadisedeki duruma ise önde gelen bir tarih profesörü olan Mete Tunçay, Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek-Parti Yönetiminin Kurulması eserinde "1930 Ağrı (Zeylan'ın) ayaklanmasının amaçları, oluşum aşamaları ve sonuçları hakkında güvenilir bilgilerimiz yok" ifadesi ile dikkat çekiliyor. Bilgi akışının zayıflığının yanı sıra ayaklanmayla ilgisi bulunan Hesen Hîşyar Serdî adlı bölgedeki bir Kürt yazarın ölümlere dair 47 bin gibi abartılı olduğu açık olan bir durumdan söz etmesi, genel çerçeveye aykırı kabul edilebilir. 1930'da yaşananlar neticesinde 47 bin gibi oldukça ciddi bir ölüm sayısı gerçekleşmiş olsaydı, TR'de TSK ile ilgili eleştirilen yoğunlaştığı yakın siyasi dönemlerde özel olarak incelenen bir konu olurdu. Hiç de öyle olmadı. Yazarın verdiği ölü sayısı olan 47 binin mukayese edildiği takdirde dörtte biri kadar olduğu belirtilen 1938'de (Tunceli) yaşananlara dönük olarak gösterilen ilgiyi göremedi. Tanıkların durumu da iki olay mukayese edildiğinde bir o kadar zayıf kaldı. Dolayısıyla 47 bin gibi aykırı bir ölü sayısı eldeki kaynaklara istinaden inandırıcılığa sahip durmuyor. Gerçi 1938'de yaşananlara dair kaynak sıkıntısı çekildiği yerde de Türk askeri yetkilisi Muhsin Batur'ın esasında 1938'daki durum ile hiç ilgisi bulunmayan "yaşantımın bu bölümünü anlatmaktmaktan kaçınıyorum" ifadesindeki gibi eldeki biyografik bilgilere dikkat edilmeden doğrudan katliamlarla ile ilişkili bulundurulmaya çalışıldığı tarzda çarpıtma içeren sözümona bilgiler de paylaşıldı. Hakkında sağlıklı bilgi bulunmakta güçlük çekildikçe yaşananlar bu şekilde işleniyor.
- Sayfada ölen kişi sayısı hakkında belirtilen kaynakların dahası olarak başka birkaç esere dikkat edilebilir. Kadri Cemil'in anılarında Ağrı-Zilan dolaylarındaki olaylarda 10 binden fazla Kürdün ölümüyle sonuçlandığını yazması bir başka örnek. Bilal Şimşir'in Kürtçülük II adlı bir eserinde yabancı yetkililerin telgrafları incelendiğinde birtakım bilgiler göze çarpabiliyor. Anılan bölgede 3.000 kişinin öldürüldüğü bir rivayet olarak telgrafta aktarıldığı gibi 5.000 ila 8.000 arasında silahlı Kürt güçlerin olduğu da tahmin ediliyordu. Türk hükümetinin bölgeye 10 bin ya da 15 bin kadar askeri güç yerleştirdiği de konu ediliyor. Bir başka ifadede de 3 bin ila 5 bin dolaylarında Kürdün ayaklanmaya iştirak ettiği belirtiliyor. İlerleyen günlerde katılımın daha yükseldiği zaten muhtemeldir. 10 Temmuz 1930 tarihli bir telgrafta ise önemli askeri güç kullanılması üzerine silahlı Kürt grupların yüzlerce kayıp verdikleri anlatılıyor. Bölgede yaşananlara dair bilgi veren Milliyet muhabiri, bu çatışmalarda 3,000 gibi bir ölümden bahsederken Vakit gazetesi ise 1,000'den fazla olduğunu ifade ediyor. Başka bir kaynakta ise 1,500'den fazla olduğu iddia ediliyor. (1926 – 1930 Ağrı İsyanları, Çağlayan POLAT, yüksek lisans tezi.) Bir başka deyişle verilen ölüm sayıları 47 bin gibi bir örnekle eşdeğer olamadığı gibi malum bilginin genel tabloya aykırı kaldığı görülüyor. Bu hususa önem göstererek bir düzenleme sağlayabiliriz diye düşünüyorum. Başka görüşleri de bekleyelim... Vitruvian (mesaj) 14.15, 8 Nisan 2020 (UTC)Yanıtla
- Şunu açıkça belirtmek gerek, bu tür "yasaklı konular" zaten çalışılması güç konular. Bu gibi kırmızı çizgi diye tarif edilen konularda çalışmak herkesin işi değil ve belli bedelleri göze almanız gerekiyor. Yazdığı kitaplar için yıllarca hapis yatan insanların olduğu bir yerde "konu pek vuku bulmadı" demek bence olayı tam açıklamaz. Akademi dünyasında da durum benzer, Kürt, Ermeni vb. konularında Türkiye menşeili yüksek lisans veya doktora tezleri ile Türkiye dışında yazılan tezler arasındaki farklar bariz. Hatta gerçek hayatta tanıdığım bir kişiye "Ermeni konusunu çalışmamalısın, belirttiğin tarihî gerçekler doğru ama tarihsel gerçekler siyasal olarak toprak talebine kadar gider, o yüzden bunları yazamazsın" denildiğini bile bizzat biliyorum. Bu yüzden aslında Türkiye dışında veya Türkiye'deki siyasal yapıların yaptırım uygulayamayacağı yerlerde yaratılan kaynaklara "daha güvenilir kaynaklar" statüsünde bakmamız daha doğru. 1938 olaylarına dair bile daha çok yakın tarihte güncel belgeseller çekildi, on yıllardır kimse araştıramadı, bu konuya göz bile gezdiremedi çünkü "yasaklı". Türkiye'deki tek parti sisteminde egemen olan siyasi partiye (CHP) getirilen eleştirilere kapı açmak adına bir nebze olsun bu konulara giriş yapıldı ama yine yasaklı. O yüzden "pek incelenen bir konu değil" tezi savunulmamalı derim. Mesela bence Sovyet Ermenistan'ındaki Şark Enstitüsü gibi çok sayıda akademik kaynak üreten kurumların neleri belirttiği araştırılmalı, oralarda eminim vardır ve çalışılmıştır. Bunlar İngilizce'de az bulunur, Ermenice, Rusça kaynaklarda vardır diye güçlü bir tahmin yürütüyorum. Erivan Radyosu'nda bu gibi olaylara dair o enstitülerin çalışmaları bile yayınlanırdı. Bir bakmak gerek. -- Ahmet Turhan (mesaj) 14.41, 8 Nisan 2020 (UTC)Yanıtla
- Yazarken değişiklik çakışması oldu. Kaynaklar arasında elbette bir güvenilirlik değerlendirmesi yapılabilir fakat @Ahmet Turhan’ın Türkiye harici veya harici üretilen kaynaklara güvenilir (evleviyetle Türkiye menşeili kaynaklara güvenilmez veya daha az güvenilir) değerlendirilmesinin yapılmasının uygun olmadığını düşünüyorum. Endişesinde her ne kadar haklılık payı olsa da ve yasaklı konulara ilişkin görüşlerine katılsam da bu tarz bir uygulamanın bizi TBA ihlaline götüreceğini düşünüyorum. Bizim işimiz tarafsız ansiklopedi yazmak, dolayısıyla bu husustaki bütün görüşleri uygun bir dille gerekirse bir paragraf halinde (Ölü sayısına dair iddialar, Zayiat sayılar vb. alt başlığıyla) aktarmanın uygun olacağını düşünüyorum. Doğrulanabilirliği bir kaç kaynakta arayarak kaynaklandırılmış bütün içeriğin bulunmasında bir mahzur değil bilakis fayda var. chansey mesaj? 14.51, 8 Nisan 2020 (UTC)Yanıtla
- Ben de katılıyorum, ölü ve yaralı sayısına dair iddialara ayrı bir paragraf açıp -e göre kalıbıyla hepsini vermek en uygunu. Bu arada biz yazarlar olarak "o abartı, bu çok az" gibi özgün tespitlerde bulunmamaya da gayret etmeliyiz, ancak başka kaynaklarda diğer verilerin abartı vb. olduğundan bahsediliyorsa bunlar ilgili yere aktarılmalı, aksi taktirde özgün yorumlarla bilgi çıkartılması olur. -- Ahmet Turhan (mesaj) 15.38, 8 Nisan 2020 (UTC)Yanıtla
- @Ahmet Turhan anlıyorum ne demek istediğinizi, araştırmaları zora sokan durumların olduğu bir muhakkaktır ancak kıyasla gittiğiniz 1915 konusu için Mete Tunçay'ın tıpkı Zilan konusunda olduğu gibi "oluşum aşamaları ve sonuçları hakkında güvenilir bilgilerimiz yok" demeyeceğini çok iyi biliyorsunuz. Yani yanlış kıyaslama hakkında demem o ki; bu mevzu ölüm sayıları vb. anlamlarda öteden beri birtakım bilgi-vesikanın ulaştırılabildiği bir durumda olmadığından biraz zayıf, tıkalı kalıyor ve genelde söylenen ölüm sayılarına dikkat edildiğinde 47 bin açık ara outside görüş olarak önümüzde duruyor. Aynı şeyi tek başına kullanılmadığı takdirde Cumhuriyet gazetesindeki bilgi için söyleyemem mesela. Amaç titizlik, bir şeyleri örtbas etmek değil kısacası. Vitruvian (mesaj) 16.40, 8 Nisan 2020 (UTC)Yanıtla
Doğu Türkleri ifadesi hatalı
Maddede yer alan ve İsmet İnönü'nün 31 Ağustos 1930 tarihli Milliyet gazetesindeki demecine dayandırılan ifade kısmen yanlış. "Aslı astarı olmayan propagandalara kanmış, aldanmış, neticede yollarını şaşırmış Doğu Türkleridir." kısmı 31 Ağustos 1930 tarihli Milliyet gazetesindeki demeçte yer almıyor. Zaten, maddede atıfta bulunulmuş olan 36 no'lu kaynak ( http://www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Yazi&YaziNo=978) incelendiğinde de bu sözün daha sonraları Cemal Gürsel tarafından söylendiği görülebilir.
Bu yanlışı düzeltmek için ne yapılabilir? Yeni olduğum için bilmiyorum. FhSe (mesaj) 22.49, 19 Temmuz 2022 (UTC)Yanıtla