Eşkıya (film)

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Eşkıya
Film afişi
YönetmenYavuz Turgul
YapımcıMine Vargı
SenaristYavuz Turgul
OyuncularŞener Şen
Uğur Yücel
MüzikErkan Oğur
Aşkın Arsunan
Görüntü yönetmeniUğur İçbak
KurguOnur Tan
Hakan Akol
StüdyoWarner Bros.
Filma-Cass
DağıtıcıWarner Bros.
CinsiSinema filmi
TürüDram
RenkRenkli
Yapım yılıTemmuz 1996
Çıkış tarih(ler)i29 Kasım 1996
Süre121 dk.
Ülke Türkiye
DilTürkçe
Çekim yer(ler)iHilvan Şanlıurfa, Balat Fatih İstanbul [1]
Hasılat7.785.793,22 ₺[2]

Eşkıya, başrollerini Şener Şen ve Uğur Yücel'in paylaştığı 1996 yapımı sinema filmi. Yavuz Turgul'un yönettiği ve senaryosunu yazdığı Eşkıya, 1996-1997 sezonunda 2 milyon 571 bin 474 kişi tarafından izlendi.[3] Gişe istatistiklerinin tutulmaya başlandığı 1989'dan sonraki dönemde, gösterime girdiği 1996'dan 2001 yılına kadar Türk sinemasının en yüksek gişe hasılatı elde eden filmi oldu.[4][5] Türk sinemasının modern zamanlarındaki ilk büyük gişe patlamasını gerçekleştiren Eşkıya'nın bu başarısı, 1980'li yıllardan itibaren üretim ve seyirci sayısı bakımından büyük bir çöküş yaşayan Türk sinemasının Yeşilçam iken Modern Türk Sinemasına çeviren bir dönüm noktası sayılmaktadır.[6]

Konusu[değiştir | kaynağı değiştir]

35 yıl önce (1961 Yılında) Cudi dağlarında bir grup eşkıya jandarma tarafından yakalanır. 35 yıl içinde eşkıyaların hepsi ya hastalıktan ya da hesaplaşmalardan ötürü can vermiştir. Biri dışında; Baran (Şener Şen). Baran'ın 35 yıllık mahkûmiyetinin ardından Viranşehir Cezaevi'nden çıkmasıyla başlayan film doğduğu köyün artık baraj suları altında olduğunu öğrenmesiyle devam eder. Köyde karşılaştığı Ceren Ana (Zübeyde Erden) ona, 35 yıllık yokluğunda yaşananları anlatır. Geçmişindekilerin peşine düşmeye niyetli olan Baran Ceren Ana'nın tavsiyelerine rağmen yollara düşer. Kendisini jandarmaya ihbar ederek yakalanmasına neden olan Mustafa'dan (Kemal İnci) yıllardır bilmediği bir gerçeği öğrenir. Hapse düşmesine en yakın arkadaşı Berfo'nun (Kamran Usluer) ihaneti neden olmuştur. Berfo Eşkıya'nın altınlarını çalarak Eşkıya’nın çocukluk aşkı Keje'yi de (Sermin Hürmeriç) babasından satın alıp İstanbul'a kaçmıştır. Vicdan azabı çeken Mustafa kendini Baran'ın infazına hazırlamıştır, ama Eşkıya çoktan Keje'nin peşine düşmüştür.

Trenle İstanbul'a doğru yola çıkan Eşkıya yolda, Beyoğlu'nun arka sokaklarında büyümüş, pavyon, kumarhane, uyuşturucu üçlüsünün içine düşmüş genç bir adamla, Cumali'yle (Uğur Yücel) karşılaşır. Cumali, babasının kendisini aldatan üvey annesini sakat bırakıp hapse girmesiyle yanına yerleştirildiği halasının evindeki cinsel tacizle geçen çocukluğunun acısını kabadayılığa soyunarak kapatmaya çalışan bir kaybedendir. Yılmaz Güney hayranı olan babasının esinlenmesiyle İnce Cumali filminden adını alan ve bir uyuşturucu kuryesi olan Cumali, Haydarpaşa Garı'nda kendisini bekleyen sivil polisleri fark edince “emanetle”(içi uyuşturucu dolu çantayla) yakalanmamak için Eşkıya'nın bavuluyla kendi çantasını değiştirir ve ondan çantasını patronu Demircan'ın (Melih Çardak), Tarlabaşı'ndaki oto tamirhanesine getirmesini ister. Polislerin aramasından kurtulan Cumali'yi bu sefer Demircan'ın sorgusu beklemektedir. Cumalinin muhbir olduğundan şüphelenen Demircan onu konuşturmaya çalışır. Bu arada elinde çantayla tamirhanenin kapısında ortaya çıkan Eşkıya Baran Cumaliyi kurtarır.

Ne İstanbul'u ne de Keje'nin adresini bilen Eşkıya Baran'nın çaresiz halini gören Cumali ona Tarlabaşı’nda kendi yaşadığı otelde bir oda bulur. Birbirlerinin hikâyelerini öğrenmeye başlayan, ömrünün yarısını hapishanede geçirmiş Eşkıya Baran ile ailesiz büyümüş Cumali arasında yavaş yavaş bir baba-oğul ilişkisi başlarken, Cumali Keje'yi ararken Eşkıya'ya yardım etmeye karar verir.

Hapishanede, sevgilisi Emel'in (Yeşim Salkım) abisi olarak tanıttığı Sedat'ı (Özkan Uğur) ziyarete giden Cumali onun hapishaneden kurtulabilmesi için ihtiyacı olan rüşveti bulmaya karar verir. Hem Sedat için gereken parayı bulmak isteyen Hem de mesleğinde “kariyer” yapmak isteyen Cumali mahalledeki ekibiyle birlikte Demircan'dan çok zorlu işler isteyerek torbacılığa başlar.

Bu arada İstanbul'u dolaşmakta olan Eşkıya şehrin büyüklüğüne kapılır. Aynı gece otelin diğer devamlı konuklarından sinema emektarı Artist Kemal (Kayhan Yıldızoğlu) ve Sovyetler göçmeni Beyaz Rus Andruşka Mişkin (Necdet Mahfi Ayral) ile televizyon seyrederken Mahmut Şahoğlu'nun Berfo olduğunu anlar.

Eşkıya, ertesi gün Cumali'yle beraber artık ülkenin en zengin ve şaibeli işadamlarından biri olmuş olan Berfo'nun malikanesinin önüne gelir. Araç konvoyuyla malikanesinden çıkmakta olan Berfo da Baranı tanır, Berfo ikiliyi önce gözaltına aldırır ve bir süre sonra da serbest bıraktırır. Serbest kalmalarının ardından Eşkıya, Berfo’nun Malikanesine getirilir. Berfo, ihanetini ve 35 yıllık hikâyeyi anlattıktan sonra Eşkıya'dan 35 yıldır konuşmayan Keje'yi konuşturmasını ister. Karşısında Eşkıya'yı gören Keje de uzun sessizliğini bozar. Eşkıya onu alma sözü vererek Keje’nin yanından ayrılır.

Cumali, Emel'in abisi olarak tanıttığı Sedat'la kaçtığını öğrendiği gün ayrıca kendisinden mal çaldığından şüphelenen Demircan tarafından da uyarılır. Emel ile Sedat'ı kaldıkları otel odasında basan Cumali, Eşkıya'nın durdurma telkinlerine rağmen öfkesine kurban olup ikisini de öldürür. Eşkıya ile Hilvan’a kaçmaya çalışan Cumali sakladığı parasını almak için kaldığı otelin önüne geldiğinde bir polis tarafından vurulur ama kaçmayı başarmışlardır. Ertesi gün evine sığınmak için geldiği halası tarafından kovulur.

Cumali'nin kendisinden mal çaldığını anlayan ve parasını isteyen Demircan onu ve arkadaşlarını tamirhanesinde rehin tutar. Demircan'a olan borca kefil olan Eşkıya, Keje'ye karşılık olarak Cumali'yi kurtaracak olan parayı çek olarak Berfo'dan alır. Cumali, serbest kaldıktan sonra döndüğü mahallesinde aldığı çek karşılıksız çıkan Demircan'ın adamları tarafından vurulur. Ağır yaralı olarak kaçtığı otelin terasında ölümü bekleyen Cumali, Eşkıya’nın yanında ölür.

Oğlu gibi gördüğü Cumali'nin ölümünden sonra sırasıyla önce Berfo'yu ardından Demircan’ın adamlarını, Demircan'ı ve son olarak aynı otelde çalışan emektar hayat kadını Sevim Abla'nın (Güven Hokna) satıcısını öldüren Eşkıya, Beyoğlu’nun çatılarında gizlenmeye başlar. 2 gün kadar sonra bir evin çatısında Yunus polisleri tarafından kuşatılır. Polislerle girdiği çatışma sırasında, Ceren Ana'nın onu koruması için verdiği muskanın kopmasının bir ölüm işareti olarak algılayan Eşkıya patlayan silah seslerinin havai fişek seslerine karıştığı ortamda çatıdan atlayarak intihar eder.

Filmdeki Kültürel Simgeler[değiştir | kaynağı değiştir]

Eşkıya, toplumsal değerlerin ve kültürlerin yozlaşmaya başladığı durumda, bir sorumluluk alıcı bireye duyulan ihtiyacı simgeleyen bir filmdir. Kültürel ve geleneksel değerlerin yozlaşmaya uğraması durumunda aktarılan Doğu-Batı zıtlığı toplumun değişme konusuyla da ilişkilidir. Senaryo, Baran'ın Şanlıurfa'dan İstanbul'a gelişi üzerine kurulmuştur ve İstanbul, kültürden ve gelenekten uzak bir şehir olarak resmedilmektedir. Yavuz Turgul'un diğer filmlerinde de (Gönül Yarası) bu Doğu-Batı zıtlığı simgelerle izleyiciye aktarılır.[7]

Notlar[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Film, 70. Akademi Ödülleri'nde Türkiye'nin yabancı dilde en iyi film dalında Oscar aday adayı olarak seçilmiş,[8] fakat aday adayları listesinde ilk beşe girememiştir.
  • Filmde Eşkıya'nın (Şener Şen) köyünü gördükten sonra, İstanbul'a gitmeden önce uğradığı şehir merkezinde kendisini ihbar eden kişinin yanına gittiğinde, burada arka planda sıra gecesinde söylenen "Nice bu hasreti dildar ile giryan olayım, yanayım aşkınla büryan olayım" isimli uzun havayı Kazancı Bedih söylemiştir.
  • 2001 yılına kadar Türk sinemasının en yüksek gişe hasılatı elde eden filmi olan Eşkıya, 2004 yılına kadar da Türkiye dışında en çok izlenen Türk filmi oldu.[9]
  • 2015 Şubat ayı itibarı ile IMDB (Internet Movie Data Base)'de en iyi 250 film arasında bulunan ilk ve tek Türk filmi oldu. 128. sıraya kadar yükseldikten sonra düşüş yaşayıp 2015 Mayıs ayının sonunda listeden çıktı. Fakat, 7 Kasım 2016'da listeye yeniden girmiştir.[10] 25 Nisan 2020 itibarıyla 95. sıradadır.
  • Filmin müziklerinden biri olan "Karanlığın İçinden" adlı şarkı, Uğur Yücel tarafından seslendirmiştir. Şarkının sözleri, Yavuz Turgul'un oğlu olan Kurtcebe Turgul'a, müzik ve düzenleme ise Aşkın Arsunan'a aittir.

Oyuncular[değiştir | kaynağı değiştir]

Film müziği[değiştir | kaynağı değiştir]

Erkan Oğur'un hazırladığı film müzikleri, 12 parçadan oluşan bir albümle piyasaya sürüldü.[11]

Ödüller[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2023. 
  2. ^ "Eşkıya". boxofficeturkiye. 7 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Temmuz 2021. 
  3. ^ "Türk sinemasının gişe canavarları". ntv. 10 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Temmuz 2021. 
  4. ^ Eşkıya, 86 yılın gişe rekortmeni, Hürriyet 24 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL son erişim tarihi: 13 Mart 2008.
  5. ^ Eşkıya, tahttan indi 8 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Milliyet 21 Mart 2001.
  6. ^ Türk sineması yükselişini sürdürüyor, NTVMSNBC 12 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL son erişim tarihi: 13 Mart 2008.
  7. ^ Yüksel, Sinem Evren. "YAVUZ TURGUL SİNEMASINDA TOPLUMSAL DEĞİŞİM VE KRİZ ANLATISI". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ Eşkıya New York'ta, Hürriyet 24 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL son erişim tarihi: 13 Mart 2008.
  9. ^ Eşkıya'nın pabucu dama atıldı 22 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Milliyet, 20 Şubat 2004.
  10. ^ IMDb Top 250 listesi 1 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  11. ^ Eşkıya - Soundtrack, Discogs 26 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL son erişim tarihi: 11 Ekim 2016.

Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]