Dört Kız Kardeş

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Dört Kız Kardeş Efsanesi, birçok kültürde dolaşan bir halk efsanesidir. Efsaneye göre, dört kız kardeşten oluşan bir grup bulunmaktadır; ancak ilk kardeşin ismi belirsizdir. İkinci kız kardeşin adı Soverina, üçüncüsünün adı Rotme ve dördüncüsünün adı ise Roucess olarak geçmektedir.

Bu efsaneye göre, dört kız kardeş güneş doğarken bir araya gelir ve ruhlarını bedenlerinden ayırana kadar dans ederler. Güneş batarken bedenleri parçalanır ve ruhları çekilir. Yeniden bedenlenmek için en masum insanların ruhlarını seçerler.

Gece boyunca, kız kardeşlerden korunmak için dualar edilir ve evlerde koruyucu işaretler asılır. Ancak bazılarına göre, bu koruyucu önlemler yetersiz kalır ve Roucess adı verilen bir varlık tarafından musallat edilirler. Roucess, geceyi karanlık ve korku dolu hale getirir, karabasan ya da Karav[1] (Türk ve Çuvaş halk inancındaki kabus cini) olarak da bilinir.

İsimsiz olan, korku ve endişe dolu bir varlık olarak kabul edilir ve insanların korkularından beslenir. Efsanenin bir parçası olarak, İsimsiz'in yarattığı korku ve endişe ile ilişkilendirilen bazı atasözleri ve inanışlar da bulunmaktadır. Örneğin, "İsimsiz olan gelir ve ruhunu sallar." manasına gelen "Tăcerea cutremurului este fără nume." atasözü, insanların isimsiz varlıktan duyduğu korkuyu yansıtmaktadır.

Rotme, efsanede önemli bir figür olarak kabul edilir. Kayıp bebeklerin ve yeni ölmüş insanların ruhlarını çalıp bir çukura atar, bunu yaparak güneşe erişmeye çalışır ancak lanetli olduğu için başaramayacağı söylenir. Soverina, evleri lanetli danslarıyla rahatsız eder ve yangınları getirerek huzuru bozar.

Dört kız kardeş söylencesi bulunduğu coğrafyada doğanın doğum-yaşam-ölüm döngülerini temsil eder. Aynı zamanda her biri mevsimlere de denk gelir: kış, Roucess; ilkbahar, İsimsiz; yaz, Soverina; sonbahar ise Rotme'dir. Her mevsimde bir kız kardeş için daha çok anlatı bulunulur. Dolayısıyla evdeki beşikler her mevsim geçişinde örtülürdü. Anlatılan folklorun benzerliği göz önünde bulundurulduğunda, Roma dönemindeki mevsimsel hikayelerden esinlenilmiş olduğu söylenebilir. Aynı coğrafyada sıklıkla dört ana kutbun ve dört elementin sembolü olarak dört ana tanrıça ya da dört dişi elf sembolü kullanıldığı görülmüştür.

İsimsiz kardeş, bu anlatımlara göre hayvan formlarına dönüşür ve öfkeli tüm hayvanların içine kaçtığı söylenir. Rotme, ölülerin ruhunu kendi amellerinde kullanır ve ölüm ruhunu arayanların yanında olduğuna inanılır; bir katil bulunduğunda ona "Rotme" denir. Roucess, insanlar arasında dolaşır ancak görünmezdir. Onlardan duyduklarını, ruhunu çaldığı insanların rüyalarında gezinirken bulduğu anıları çalar. Görünmeyen tüm gizemler Roucess'e aittir. Soverina ise kedisini insanların şans bulacağı her yere gönderir ve uğurlarını kaybettirir; insanların ruhunu bir çiçek gibi soldurur ve çaldığı şansları yangınında kül eder. Kedi görüldüğünde dua edilmesinin sebebi Soverina'nın korkunç etkisinden korunma arzusudur, bu davranış zamanla kültürlere yerleşmiştir ve tek bir sebebe bağlanamamaya başlamıştır.

Dört kız kardeşin neden kardeş oldukları, Rum halkının anlatısındaki en büyük gizemlerden biridir. Kimileri onların birbirini kıyametten önce asıl bedenleriyle bulacaklarına inanırken kimileri ise şeytanın en büyük elçileri olduklarına dair inançlarını sürdürmektedir. Hatta bazı hikaye biçimlerinde, hepsinin ruhlarının yakıldığı ve bunun intikamını almak istedikleri iddia edilir.

Bu efsane, birçok kültürde farklı varyasyonlarda anlatılmaktadır ve genellikle karanlık ve gizemli atmosferiyle dikkat çeker. Dört Kız Kardeş Efsanesi, insanların doğaüstü varlıklara, korkularına ve endişelerine dair derin bir anlayışı yansıtır ve hala pek çok insanın ilgisini çekmeye devam etmektedir.

Karabasan (Rumca: Roceşka), Roucess'ten türeyen "Rocus" kelimesinden gelmektedir. Rotme, ölüm kelimesi "Roatme" türevidir. İsimsiz olan kardeş hakkında daha fazla bilgi bulunmamaktadır.[2]

Vladimir Propp ve Claude Levi-Strauss gibi araştırmacılar, Rumların halk hikayelerini inceleyerek Dört Kız Kardeş'e yer vermişlerdir.

Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir]

Dört kız kardeş teması; Kafkas, Balkanlar, Türkiye coğrafyalarında çok yaygın olmamakla birlikte sözlü aktarım yoluyla devam ettirilmiş bir anlatımdır.

Antik Yunan ve Roma Mitolojisindeki Yeri[değiştir | kaynağı değiştir]

Yunan mitolojisinde kadın ölüm ruhları anlamına gelen Ker (/ˈkɜr/; Antik Yunanca: Κήρ) ya da Keres,[3] dört kız kardeşlerin hikayelerinin bir dayanağı ya da karşılıklarından biri olarak düşünülebilir. Kerler, öldüremeyen ama ölümü bekleyen ve ölüleri yiyen tanrıçalardır. Gece Tanrıçası Nyx'in tek başına doğurduğu kızlarındandır. Kana susamış, sivri dişli ve tırnaklı karanlık yaratıklar olarak tasvir edilirler. Benzerlikleri nedeniyle dört kız kardeşin aslında Kerlerden oldukları da söylenilebilir.

Kerlerin Herakles'in Kalkanı'ndaki açıklaması (248-57) şu şekildedir:

Aralarında Kavga, Boğuşma, uğursuz Ölüm de vardı,

Ölüm kimini yakalıyordu yeni yaralanmış, diri,

kimini yarasız beresiz yakalıyordu, bir sürü ölüyü de çekiyordu kargaşalıkta ayaklarından,

sırtında bir ruba vardı, erlerin kanıyla kızıla boyalı.

Hepsi kavgaya karışmış çarpışıyorlar canlı adamlar gibi,

her biri ölüsünü çekiyor öldürdüğü adamın.[4]

Yunan ve Roma mitolojisindeki bir başka figür olan Erinyeler (Ἐρίνυς Erinys); düzen ve yasaların bekçileri, sağlayıcılarıdırlar. Dört kız kardeşlerden ayrışan noktaları olsa da benzerlik gösterirler. Erinyeler, adalet ve intikam peşinde koşan doğa tanrıçalarıdır. Yapmaması gereken şeyleri yapan insanları işkence ile cezalandırırlar, böylece vicdanı temsil ettikleri de düşünülür. Erinyelerden farklı olarak dört kız kardeşler vicdanı ya da adaleti yerine getirme amacında değillerdir, kötücül varlıklardır.

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Barış Ünver. Karabasan, Diğer Adıyla “Uyku Felci”
  2. ^ Eugenio Luján. Juan-Pablo Vita. The etymology of Greek σειρήν revisited
  3. ^ Demetrius J. Georgacas. A Contribution to Greek Word History, Derivation and Etymology
  4. ^ Herakles'in Kalkanı