Tartışma:Sekülerlik

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Konu ekle
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Gayet Taraflı[kaynağı değiştir]

  • "Roma imparatorluğu sekülerdir" deniyor Ve hıristiyanlara zulm ettiği için seküler olarak görülüyor. Batının haçlı seferi düzenlemeside mi sekülarliktir!... Roma imparatorluğu hıristiyanlara zulm ederken resmi olarak hıristiyanlığı kabul etmemişti ve o dönemde hıristiyanlık eşyanın tabiatına uygun olarak roma köleleri arasında yayılmıştı. Bu nedenle roma imparatorluğunun yapmış olduğu baskının sekiperlikle ilgisi yoktur.
  • İslam ve Sekülerlik başlığında tamamen taraflı bilgiler verilmiştir. Sekülerliği aymazlık, eğlence düşkünü, hedonist olarak tanımlamış ve putperestlik adındaki bu dini seküler tanımlamış... Sekülerlik aymazlık, ne varsa bu dünya da var hadi yaşaşalım eğlenelim gibi gösterilmiş. Sekülarizm bir bakış açısıdır. Dinlerin topluma hakim olmasının zararlı olduğunu ileri sürer. Oysa bu madde de sekülarizm zevkçilik, körkütük eğlencecilik olarak tanımlamış. Pekala sekülarizme karşı hatta düşman olup, dini tüm hayata yayma eğiliminde olanlarda kör kütük eğlencelerin peşinde koşuyorlar...
  • "İslamda kapitalizm olmadığı için sekülarizm de olmaz islamda" gibi bir yorum yapılmış hıristiyanlıkta kapitalizm mi vardı da ingiltere kapitalist rejimle yönetilir oldu? Budizmde kapitalizm mi var?, hinduizmde kapitalizm mi vardı da hinduizm kapitalizmle yönetilir oldu?... İslamda kapitalizm yok ama görülebileceği gibi sudiarabistan'dan tutunda türkiye'ye kadar bir çok ülke kapitalist rejimle yönetiliyor. Arap ülkeleri kapitalizmin göbeğinde... Ve ayrıca bu tarz yorumlara neden gerek duyuluyor?..
  • Bu madde de sekülarizm 3 kelimeyle bile anlatılmamış. Tamamen demagog usulü, manipülatif bir yazıdır bu...
  • "Hümanizm, nasyonalizm, sosyalizm yeni din gibiydiler. Bunlar yıkıldıkça sekülerlik dini canlanmalara da sebep oldu" denmiş.. hümanizm, sosyalizm, nasyonalizm düşünce akımıdır. Nasıl yıkılabilir?. Hümanist insanlar var, nasyonalist insanlar var, sosyalist insanlar var. Bir şey yıkıldı deyince yıkılmaz. Yıkıldı kelimesi yerine humanizm, nasyonalizm ve sosyalizm akımları "zayıflayınca" demek daha doğru olurdu... Bir şeyi kelimelerle yıkmak yıkıcı olmak gereksiz.
  • "Sekülerliğe en sert eleştiriler bu yönde oldu: Totaliterdi, dine karşıydı ama kendisi din gibiydi, romanıyla televizyonuyla, sinemasıyla rock konserleriyle yeni ritüeller yaratmıştı." Bu yazıyı yazan kişi sanırım uzayda yaşıyor. "Televizyonuyla, romanıyla rock konseriyle" diyerek ne anlatmaya çalışmış. Sekülarizmi mi anlatıyor yoksa rock düşmanlığını, roman düşmanlığını, televizyon düşmanlığını mı? Komik denecek kadar taraflı ve beyin yıkamaya yönelik bir yazıdır bu... "Sekülerlik dine karşıydı ama din gibiydi" denmiş. Kİme göre neye göre hangi kritere göre?...

Lütfen akımları tanımlarken biraz daha tarafsız olmaya özen gösterelim. Bizler tarafsızca bilgileri ortaya koyalım. taraf ya da karşı taraf olup olmayacaklarına okuyanlar karar versinler. Aksi taktirde girilen bu bilgiler ansiklopedik anlamda değer taşımazlar!.. Siyasi, dini, töresel, geleneksel, inançsal, felsefi taraflılıkla yazılmış kitaplardan, kaynaklardan beslenerek ve yine siyasi, dini, töresel, geleneksel ve felsefi fikirlerinizi destekleyecek, güçlendirecek türde YORUMLAR ortaya koymayınız...

"İslamiyette sekülarizm olmaz" şeklinde YORUM yapılmış. Öyle demektense biraz daha açık olup "olmasını istemem" yazsaydınız tam olurdu; "arzulara yenik düşmüş beyinle" ansiklopedik bilgi oluşturulamaz... Atatürk'ün yaptığı uygulamalar sekülarizm değil mi?.. Her kelimesiyle taraflıdır... Bazı durumlarda objektif paradigmayı kullanabilecek gelişmişlikte olabilir miyiz uzaklarda bir gün?...

--Parmenides 07:26, 13 Kasım 2006 (UTC)


Taraflılık, Saldırı mı Savunma mıdır?[kaynağı değiştir]

    • Sekülarizm, dindışılık anlamında çıktı, dinsizlik olarak değil. Ruhanilere, klerklere karşı dünyeviler,laikler anlamında. Kavramın çıkışının din savaşlarından sonra olması ilginç. Dini tamamen bireye, kişiselliğe geriletiyor ama bir hayat tarzı da oluşturuyor. Bu felsefi olarak 18 19.yylarda. Ancak Rönesans ve Reform köklü değişimler yaratmış zaten. Aklın hakimiyetini ve öze dönüşü, yani kilisenin hakimiyetini reddetmiş. Dinin hakimiyetini de sınırlamış. Sonuçta dinle dünya işleri birbirinden ayrılmış, birbirine müdahil olmamış. O zaman iki hayat tarzı var. Dini hayat ve seküler hayat. Birinde içkini serbestçe yudumlarsın vahiy sana karışmaz, ama sen de vahye karışmazsın öte tarafta bir mümin kilisesinde ibadet eder, ruhban bile olabilir. Seküler kişi, en fazla (dinsiz değil dikkat) pişman olursa gider günah çıkarır.

Batı gelişimiyle Doğu toplumlarının gelişimi farklıdır. Batı kalıpları Doğu'ya uygun olmayabilir. Bunun sancıları 200 yıldır yaşanıyor, tartışılıyor.

İslam'ın sekülerlikle ilgisi yok. Bazı yazarlar İslam Peygamberinin bir ziraat işi bağlamında "siz dünya işlerini daha iyi bilirsiniz" dediğini öne sürerek, İslam'da seküler bir temel aradılar ama bu boş çıktı.

Aymazlık, hedonizm terimleri makalede kullanılmıyor, bunu nasıl çıkarmışsınız, pes. Dincilerde bile hedonizm görüldüğü doğru,zaten makalenin sonunda haşema bahsinde bu vurgulanıyor, okumadığınız belli.

Suudi Arabistan ve Türkiye'nin kapitalist olduğundan emin değilim. Kapitalizm, seküler bir rejimdir. Bu ülkelerdenbirincisi şeriat, ikincisi laisizmle yönetiliyor.

Hümanizm, nasyonalizma, sosyalizm kısmını sildim, olmamış.

Roman, tv, sinema hangi gelişmenin sonucu? Bunlar seküler oluşumlar. İçeriğinde dini kullansa bile bunlar seküler. Madonna'nın dini sembollerle oynaması dinsizlik mi şimdi, sekülerlik mi?

Atatürk, ve devrimleri, ve Atatürkçülük sekülerlikten ziyade laiklikle özdeştir, yani dünyevileşmenin sert, devrimci Latin koluna. Makalede değinilen olgular ve olaylar tarihte gerçekleşmiş olgulardır, neresi taraflıdır?

Son olarak, makaledeki taraflı iddialı yerleri çıkardım, yine de olmamışsa tümüyle silebilirsiniz.--malkocogluso2 15:04, 23 Kasım 2006 (UTC)

malkocogluso2'a cevap:[kaynağı değiştir]

Değerli malkocogluso2,

Öncelikle okumadığınız belli diyerek beni psikolojik baskı altına alarak konuyu benim üzerime çevirerek kişisel tartışmaya meal verdiğinizi hatırlatır. Benim yazınızı okuyup okumadığımı bilgi düzeyinde anlama olasılığınızın olmayacağını onun yerine okumadığıma ancak inanıp inananmama durumunuzun olacağını inançlarınızın ise kendinize kalmasının sağlıklı olacağını düşünmekteyim... Bu hatırlatmayı yapıp tartışma zeminizimi netleştirdikten sonra;

Tüm kavramları birbirine karşıtrımış olduğunuzu görmekteyim. Bana cevaben yazmış olduğunuz bu metininize sırayla cevap vermeden önce şunu da belirtmem gerekiyor oluşturmuş olduğunuz maddenin tüm aşamaları tek tek özneldir. Ve belli bir merkeze bağlı kalınarak yazılmıştır. Kendi adıma tüm maddedeki öznel ve taraflı cümleleri anlamları bir kenara bırakarak, "... metal müzik dinlemeler..." şeklinde devam eden cümleyle metel müzik dinlemeyi sekülarlikle bağdaştırmak ne kadar nesneldir?... Ben metal müzik dinliyorum ve sekülarist değilim... Ne yapacağız şimdi? Sekülarist damgası yememek için metal müzik dinlemeyi mi bırakmalıyım yoksa metal müzik dinlemeye devam edip sekülarist olduğumu da kendime dayatmalı mıyım?... Bu eklemiş olduğnuz kelimeyi örnek vererek oluşturmuş olduğunuz maddenin tamamen öznel yargılardan oluştuğunu göstermiş oluyorum. Ve siz madde de sekülarizmden bahsetmemiş insanların hayat tarzlarını dinledikleri müzikleri vs bir fikire bağımlı kılmışsınız. Yani yaftacılıktan başka bir şey değildir... Sekülarizm nedir? ne zaman ortaya çıkmıştır. bunları bilgi olarak vermeniz yeterli değil miydi? Lüx tüketime meyilli dediğinizde sekülaristleri eğlence düşkünü gibi tanımlamakla kalmıyor (öznel bir yargıdır bu) aynı zamanda da lüx tüketime meyilli olanları da sekülarist olarak görme eğilimi yaratıyorsunuz. Oluşturmuş olduğunuz bu maddeyi tekrar okudğunuzda ne görüyorsunuz?.. Ben ne gördüğümü söyleyeyim. Metal müzik dinleyenler satanisttir genellemesi yaparak insanların yaşam alanlarını kısıtlamayı ve uçlaştırmayı hedefleyen zihniyetten farksız amaçlara hizmet etmiyor bu madde...


Tüm kavramlar birbirine karıştırmış olduğunuzu göremekteyim. Türkiye'nin yönetim şekli laisizmdir demişsiniz. Bu hem kelimeye eklemiş olduğunuz izm açısından hemde tanımlar açısından gayet gariptir. Laiklik toplumsal düzenin sağlanmasında toplumsal çözümdür. Kapitalizm ise ekonomik rejimdir. Laiklikle bir ülke yönetilir ancak o ülkenin ekonomik doktrini nedir? Laiklik tek başına karın doyurmaz. Laiklik inancın bireye teslim edilmesine dayanır. Ancak laiklikğin ekonomik anlamda herhangi bir işlevi olmadığı gibi yaptırımı da yoktur. O halde ekononik tanıma gelirsek, türkiye kapitalizmle yönetiliyor. Şeriatta aynen bu şekildedir. Toplumun, toplumla ve bireyle olan toplumsal ilişkisini ve konumunu tanımlar. Ekonomik anlamda kapitalistir. Kapitalizmle varlığını sürdürür. Şimdi türkiye'nin neyle ve nasıl yönetildiğine bakalım tekrar;

Türkiye laik demokratik cumhuriyet ve kapitalizmle yönetiliyor. Yani laiklik inancı (inançsızlıkda dahildir buna) devletin resmiyetinden çıkarıp bireyin insiyatifine verir. (devlet organlarının hasbelkadar dini ya da inancı suistimal edecek kişilerin eline geçmesinin engellenmesi inanç ile devlet işlerinin ayrılmasyla sağlanmış olur. örnek verecek olursak; sovyetler birliği laiklikle yönetilmemiştir. devlet insanların inancına karışmıştır. Aynı mantıkla iran da laiklikle yönetilmemektedir devlet insanların inancına karışmaktadır... demek ki laiklik sadece dinin değil dinsizliğinde etkisinden halkı korumak içindir. yani inancı bireye iade etmektir) Cumhuriyet egemenliğin millette olmasıdır, demokrasi çok partili ve çok seçenekli sistemle her bireye eşit haklar verir, kapitalizm ise ülkenin ekonomisini nasıl oluşturacağını belirler... Demek ki türkiye laiklikle yönetiliyor deyip işin içinden sıyrılamıyoruz. Tek başına laiklik ülke yönetimini tanımlamaz... Türkiye kapitalizmle yönetilir, sudiarabistan da kapitalizmle yönetilir. Her kavramın tanımını bu ülkelerdeki uygulamalarla karşılaştırdığımızda neyle yönetilip yönetilmediğini görebiliriz. Kafanızın karışıklığı tüm kavramları ve tanımlarını tekrar gözden geçirmenizi zorunlu kılıyor...

Nasyonalizm e gelince, nasyonalizmin türkçesi ulusalcılıktır. Türkiye ulusal ve uniter bir devlettir. Türkiye nasyonalist bir bakışla kurulmuştur. Ve hala da ulusal ve ulusalcı rejim hakimdir. "Nasyonalizm, sosyalizm, hümanizm gibi..." diye devam ettiğinizde üç farklı daldan bahsetmiş oluyorsunuz. Biri yönetimsel biri ekonomik biri de yaşamsal doktrindir. Pekala nasyonal sosyalizm diye bir şey olabilir... Yani kanımca beğenilmeyen kaka olarak görülen tüm kavramlar sekülarizme bağlanarak sekülarizmden bireylerin soğutulması hedeflenmiş... (yanlış bilgi vererek tabusallıkla insanlar hoşa gitmeyen akımlardan uzaklaştırılmaz...) Aksi taktirde nasıl olurda sekülarizmden bahsederken, metal müzikten tutunda, atatürk'e kadar, sosyalizm, hümanizm (insancıllık) nasyonalizme kadar akım her tercih her görüş her inanış birbine bağlanır ve karman çorman edilir?...

Öncelikle şu konuda size anlayış gösterebilirim. Siz sekülarizmi bu öznellikle anlatmak görmek ve göstermek istiyor olabilirsiniz. kaynak olarak sunduğuuz yayınlar size bu şekilde sunmuş ve sizde beğendiğiniz için bu şekilde aktarmış olabilirsiniz. Ancak wikipedia sevinçlerimizle aşklarımızla ya da nefretlerimizle senginleşecek bir yer değil... Ayrıca sekülarizmi kapitalizmle özdeş kılmanız, sekülarizmi, metal müzik dinlemekle, sekülarizmi lüks düşkünü olmakla, sekülarizmi körü körüne yaşamakla, sekülarizmi ne varsa bu dünya da var diyenlerle özdeş kılmanız yarı baygınlıktır. Sekülarizm bir bakıştır. Bu bakışla insan davranışlarını açıklayamazsınız. Bu sadece sekülarizmi kaka yapmak için açıklamış gibi yapmaktan başk bir şey değildir...

Açıklama gereği duyuyorum; kaygım sekülarizmin iyi ya da kötü olduğu konusunda değildir. Kaygım tarafsızlıktır. Sekülarizm iyi bir şey ya da kötü bir şey bunun önemi yok... Lütfen baştan aşağı yorumlardan oluşan bu maddenizde tekrar düzenleme yaparak vikipedi nin anlamına uygun değişikliği yapıınız...

Bu konunun üzerine bu kadar düşmüş olmamın nedeni fikrinize saygısızlığım değildir; wikipedia nın ansiklopedik bilgi niteliğinde olması ve bunun korunması çabamdır. Aksi durumda farklı bir sitede ya da yorumsal ve forumsal bir sitede olsaydık size katılmıyorum çünkü der yazımı bitiriridim.

Tek arzuladığım şey, maddenizdeki "yorumları" kaldırmanızdır. (tamamen "temelde" yoruma ve öznel bakışa dayanan bu maddenizden yorumları kaldırmanızın ardından maddeniz temelsiz kalacaktır. o halde yorumla temellenmiş maddenizi silmenizin daha doğru olduğu kanaatindeyim) Maddenizin bir çok alanı yorum içermektedir. Kaynağınızın ciddiyetini de tekrar kontrol ediniz... Sekülarizmden tutunda, kapitalizme, laikliğe, nasyonalizme (ulusalcılık), hümanizme kadar bir çok kavramı tekrar gözden geçirin. Bilgilerinizde yanılgı ya da unutkanlığn ürünü olduğuna inanıyorum... --Parmenides 21:37, 23 Kasım 2006 (UTC)


Parmenides'e ikinci cevap[kaynağı değiştir]

Saygıdeğer Parmenides. Cevabımı maddelerle belirtiyorum: 1. Makaleyi ayrıntılarıyla tartıştığın için teşekkür ederim. 2. Sorunun şurada düğümlendiğini gördüm:

a. Yöntem sorunu: Bir konuyu mümkün olduğunca fazla kaynağa yaslamak gerekiyor. Kaynakları elde etme ve okuma ve üzerinde düşünüp değerlendirme zamansızlığı sebebiyle madde yanlış olarak tarafsızlık etiketine maruz kalıyor. Bunu biliyorum.
b. Bütün görüşleri yansız verme TBA temel ilkedir, bunda kuşku yok. Ancak arada 've' olan maddelerde, toplumsal ve siyasal maddelerde tartışma çıkması kaçınılmazdır. Lütfen viki yazarlarının TBA'yı kabul ederek burada yazdığından emin olalım, ve işte böyle tartışma sayfasında ayrıntılı tartışalım ki, benim burada kaynaklarımın yeteksizliğini görmeme sebep olduğu gibi hatalar ortaya çıksın. Ancak bu konuda şunu da düşünmeliyiz: Ne için yazıyoruz, kim için yazıyoruz? Ansiklopedi nedir? Gelecek kuşaklar vay be bir zamanlar yazmışlar ha, amma da naif madde, amma tarafsızmış ha(!) mı desinler. Ben insanların TBA'da anlaştıktan sonra, birkaç kaynak da olsa yazması taraftarıyım, kimsede tarflılık kötü niyeti görmem, çünkü taraflılık sorunu için zaten önlemler var, yöneticiler var, hızlı silme var vs. , yani insanları oku da gel, iki kitap mı okumuşsun, yanlış okumuşsun diye mecburiyete ittiremeyiz, bu açık toplum açık kaynak ilkesine ters düşer ki, temel ilkeleri de götürür, bırakalım yazsınlar, tarflıysa silinir, yok iyi değilse kalkar binlerce vikipedistden biri doğrusunu yazar, değişe değişe mükemmelleşir, diyorum.
Ben şahsen karşılaştırmalı madde yazmayacağım bundan sonra, mesela İslam ve.. diye başlayan madde gibi, çünkü böyle maddeler senin de belirttiğin gibi kafadan taraf etiketi yemekte. Şurasını unutmayalım ki, anayasa mahkemesi kararından önce düşüncesini açıklayamaz, örneğin. Bunun gibi karşılaştırmalı madde yazmak için yüz tane kaynak okumak lazım, kabul ediyorum, ama yukarda da belirttiğim gibi insanları vay sen iki tane kaynak göstermişsin, kaynakların da yalancı (mesela) demeye götürür ki, bu değdiğim gibi açık topluma, özgür yazılıma terstir. Makaledeki hatalara geçmeden bu kadar yöntem tartışması yapmak doğru mu bilmiyorum, bunu şunun için söyledim: Senin yaptığın gibi dürüstçe açık olarak tartışmak en iyisi, sataşmadan, düşünce ve yazma hatalarını belirterek. Yani açık toplum, açık kaynak ne güzel. Açık kaynak, kapalı toplumdan iyidir.

c. Bir başka hatam dipnotları kullanmamışım, bundan sonra dipnotsuz yazmam. Bütün bu yöntem tartışmalarından sonra diğer tartışma sayfalarında gördüğüm bir sorunu burada kısaca belirteyim: Tartışma kapanmıştır, diye kesip atarsak, seküler olmaz ki. Bakınız, 82 anayasası bile kaç yıl sonra, toplanma yeter sayısının yorumu tartışmalarına konu oluyor. 3. Şimdi tartışmamızı alevlendirelim bakalım: Dediğim gibi yorum yapmadım, kaldıracak yorum varsa silelim, yahut yenisini yazın, gücenecek değilim, bu bilimsel bir durum, madem başladık böyle bir maddeye, gerçi bir madde daha yazılmış sanırım Sekülarizm maddesi. Sekülarizm kaygılarınız veya tarfsızlık endişelerinizi işte tam da kavram kavrama yazarak ansiklopedikliğe ulaşacağımıza inanıyorum. Şu ansiklopediklik ve tarafsızlık konusunda baştan burası hepimizin deyip de birbirimizi ilkeler ve yöntemler konusunda inandırmak için uğraşmakla zaman kaybetmeyelim, birbirimize güvenelim, hani burası hepimizindi ya, dedirtecek kırılmalara meydan vermeyelim. 4. Metal müzik konusunda hatalı olabilirim, bunu ancak eleştiriyle anlayabilirim ve tartışma iyi oldu ama dediğim gibi vikiciler tartışırken birbirine ilkeler konusunda suçlayıcı imalar yapmasın, çünkü sonuçta herkes ansiklopedi için yazıyor ve şu özgür ansiklopedi kavramını daraltmayalım, yani yöntemler yüzünden. 5. Kavramlar karışık değil arkadaşım. Düşünce akımları da yok olur mu olmaz mı, bu ayrı bir tartışma alanı, nasyonalizm ulusalcılık değildir, bunu da makale çerçevesinde tartışmak istemiyorum, başka bir Ulusalcılık maddesinde mesela tartışmalı. Yani iddialardaki bu yorumlamaların kendisi birer yorum. Neyse, yazdıkça ve tartıştıkça doğruya gideceğiz. Ricam, yorum belirtisi gösteren yerleri silmektir. Ama silersen yazının temeli kalmaz iddiasına katılmıyorum ve yine belirtiyorum ki, araya ve giren madde yazmak çok zor, ancak kabul etmeli ki, İslam ve Sekülerlik denildi mi, sekülerliğe ilişkin alana İslam tarafından bakan bir madde demektir bu ve İslam'ın görüşlerini olduğu gibi okura aktarmak yorum sayılmaz. Mesela ben desem ki, sekülerlerden nefret ediyorum, bu hakaret başka birşey, taraflılığı tartışma götürmezdi, ama değindiğim gibi, şu ve'li maddeleri yazmayacağım arkadaş. Bir de şu var, Sekülerlik ve İslam diye bir madde olduğunu düşünelim, Burada yazdığınız da İslamcılarca hemen taraflı etiketi yer. Çünkü bakınız, sekülerlik, dine ait ne varsa hayatın dışına atmaktır, bunu yazınca da tarflı, yorumludur etiketi yersiniz. Selamlar, özgür düşünce ve bayramlar sizin olsun.

  • Malkocogluso2

Malkocogluso2'ye 2. cevap[kaynağı değiştir]

Değerli Malkocogluso2,

Anladığım kadarıyla biz özgürlük ve tarafsızlık kavramlarında farklı bakış açısı sergiliyoruz. Özgürlük herkesin istediğini yapması değil ki. Özgürlük insanı yanışa götürsün diye değildir. Doğruya götürsün diyedir. Eleştirilerimde seni kırmak gibi bir niyetim kesinlikle yoktu kati suretle maddenin taraflı olduğunu göstermek istedim. Ansiklopedik bilgiler yargıya ya da dinlere, uluslara, milletlere yada bölgelere göre değişiklik göstermezler. Siz islam merkezli bir yaklaşım sunmuşsunuz. Bundan bir önceki yazımda detaylı bir şekilde ortakaya koymuştum sorunu. Bu maddedeki katkınız iyimser olsa ses çıkarmayacağım. Ancak tamamen ideolojik/dini bir yaklaşım var. Derdim sekülerliğin kaka gösterilmesine tahammül edememek değil. Derdim ve kaygım bir maddenin taraflı yazılması ve empoze amacı gütmesidir. Sizin kişiliğinize ya da bilginize karşı herhangi bir şekilde saldırım olmadı. Az kitap okumuşsunuz ya da daha fazla kitap okumalısınız gibi bir şeyde söylemedim. Vermiş olduğunuz kaynaklar din merkezli kaynaklardı bunu belirtmek istedim. Ben wikipedia da vaktim oldukça maddelerin taraflı olup olmadığını inceliyorum. wikipedi hepimizle birlikte gelişiyor. Hepimizin amacı tüm bilgilerin tüm düşünce, siyaset ve felsefelere mesafeli bir şekilde aktarılmasıdır. İnternetin son sürat propaganda aracı olarak kullanıldığını hepimiz biiyoruz. 5. sınıf öğrencisi ödevini hazırlarken daha 5. sınıftayken propagandaların kurbanı oluyor. Hazırladığı ödev bir siyasi düşüncenin taraflı yayınlarının ürünü olmaktan öteye gidemiyor. Bizlerin etik sorumluluğu her maddesiyle güvenilir kılmak vikipedi yi daha sonra çekinmeden emin bir şekilde kaynak arayanlara bilgi arayanlara önerebilmek. Her birimiz düşüncelerimizdeki politik unsurlardan dolayı taraflı olabiliriz. Önemli olan bunu bir diğerimizin görmesi ve bize göstermesi. Benim amacım senin terazindekileri alıp benim terazime koymak değil. Amacım terazinin dengeli olması. saygılar, --Parmenides 05:11, 11 Ocak 2007 (UTC)

Birleştirme[kaynağı değiştir]

  • Merhabalar,

Maddenin üst kısmındaki, kaynaksız olsa da TBA, ÖAY ihlâlleri veyahut yorum olarak tanımlanamayacak çeşitli kısımlar Sekülerizm maddesine aktarıldı. Genel kaynakçada yer alan kitap da diğer maddenin kaynakçasına eklendi. Bununla birlikte, kaynakçada gösterilen dergi eklenmedi ki zira açık bir şekilde o İslam ile ilgili alt-başlığa kaynakçalık etmiş, oysa o alt-başlıktan herhangi bir kısım taşınmadı (tamamen ÖAY ve yorum o kısım, TBA ihlâlleri barındırması da cabası...). Birleştirme sonunda buraya yönlendirme eklendi. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - Noumenon mesajkatkılar 15:03, 21 Ocak 2007 (UTC)